Bitcoin Forum

Eskişehir’de ekimi yapılan lavantadan elde edilen bal, 200 liradan satılarak köylünün geçim kaynağı olacak.

Eskişehir'de ekimi yapılan lavantadan elde edilen bal, 200 liradan satılarak köylünün geçim kaynağı olacak.

Seyitgazi ilçesine bağlı Şükranlı Köyü'nde lavanta ekimleri 2 yıldır devam ediyor. Vatandaşlar lavantayı kısa sürede benimserken, bir çok alanda yeni ürünler yapıldı. Lavanta yoğurdu, lavantalı sabun, lavantalı irmik helvası ve lavanta balı gibi ürünleri üretmeyi başaran köylüler, özellikle bal konusunda çalışmalarına devam ediyor. Bu noktada köyün dağlarına yerleştirilen kovanlar ile üretim devam ederken, lavanta balının kilogramı 200 liradan alıcı buluyor. Köylü için önemli bir kaynak oluşturan bal, Eskişehir'de ilerleyen günlerde daha da yaygın hale gelecek.

"Piyasadaki fiyatı 200 lira civarında oluyor"

Lavanta balının özelliklerinden bahseden Şükranlılar Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Kadri Ay, kovan sayısının arttırılması için çalışmalara devam edildiğini aktardı. Başkan Ay, "İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve İl Tarım Müdürlüğümüzün destekleriyle Eskişehir'de bulunan dernek binamızda 57 kursiyerimizin katılımıyla bir arıcılık kursu açtık. Bu arıcılık kursundaki kardeşlerimiz, bugün itibariyle köyümüzde 500'ün üzerinde kovanla başlangıç olarak amatör arıcılığa başladı. İnşallah bunu önümüzdeki günlerde de geliştirip, profesyonel bir noktada gelir getirici ilk sıraya yerleştirmeye çalışıyoruz. Çünkü lavanta balının lezzetine, tadına herhangi bir şey söylemiyorum. Özellikle köylü ekonomik boyutuna bakıyor bunun. Ekonomik boyutunda da normal balı bugün 40 liraya 50 liraya alırken, lavanta balının kilosu 200 liradır. Onunda tamamı lavanta balı değil, tamamen lavanta balının sağlık açısından afrodizyak özelliği var. Fazla tükettiğiniz takdirde rahatsızlık yapabiliyor. Yüzde 50-yüzde 50 katkıyla petek balıyla lavanta balını karıştırdığınız halde piyasadaki fiyatı 200 lira civarında oluyor" dedi.

"20'nin üzerinde bekleyen lavanta fidesi ekmek isteyen üyemiz var"

Lavanta arazilerini arttırmak için girişimlerinde devam ettiğini ifade eden Başkan Ay, "Kovan sayımız haliyle artacaktır. Bu dediğimiz gibi ilk yılımızın vermiş olduğu heyecandı. Şu anda gidişat çok güzel. Lavanta ekimi arazilerini genişletme hedefimiz var ama lavanta fidesi üretimi Türkiye'de sınırlı. İl Tarım Müdürlüğümüzün her yıl Eskişehir'e 25 bin-30 bin civarında bir lavanta fidesi getiriyor. Bunların yüzde 60, yüzde 70'ini Şükranlı Köyü'ne veriyorlar. Çünkü burası toplulaştırma merkezi oldu. Bu noktada da bizim şu anda 20'nin üzerinde bekleyen lavanta fidesi ekmek isteyen üyemiz var. Bu üyelerimizin ihtiyaçlarını yüzde 100 karşılamıyoruz. Bu sene yaklaşık 20 bin civarında lavanta fidesini toprakla buluşturacağız. Bekleyen 22-23 kardeşimizin en fazla 7-8 tanesinin ihtiyacını karşılayabileceğiz. Bu noktada da Tarım Bakanlığı ne kadar fazla fide verirse bize, bizim genişleme hızımız ve genişleme alanımızda o derece bol olacaktır" diye konuştu.



kaynak: www.haberler.com

Önemli olan üretmek değildir önemli olan satmaktır. Satabildikten sonra sen 200'e değil 2bine de satabilirsin ama pazarını bulamazsan düz baldan herhangi bir farkı kalmaz. Bundan önce de istiridye mantarı diye sallamışlardı kilosu en az 10 lira ürettiğimiz ürünü yetiştiremiyoruz bile diye. Bu haberlerden sonra bir çok insan gitti mantar çiftliği açtı satamayınca ellerinde patladı hepsi.

tarım alanındas kendi kendine yetebilen ülkeydik biz şimdi konuştuğumuz konulara bakın ne hale gelmişiz

Çok güzel bir haber keşke daha önceden başlatılsaydı böyle bir uygulama. Ama bizim bu tür çalışmaları arttırmamız ülke geneline yaymamız gerekiyor. Köylü sadece alıştığı geleneksel tarıma artık sadece zarar ediyor. Böyle giderse de zarar etmeye devam edecek.

Aslında çok basit bir şey  bir köyü kalkındırmak. O köyün neye karşı verimli olduğunu öğreneceksin sonra öğreteceksin ve hemen ardından tüm köy seferber olur zaten. Yazıyı okuyunca aklıma Ahmet Şerif İzgörenin hikayesi geldi.

Hikayede kendisi miydi tam olarak bilmiyorum ama bir kişi köyde öğretmenlik yapıyor ve öğrencilere meyveleri öğretiyor çilek dediği zaman hiç biri bilmiyor ve bu durum karşısında üzülüyor  tabi adam. Hemen gerekli araştırmaları yapıyor ve çileğin orada yetişeceğini öğreniyor. Her öğrenciye 3 4 fide veriyor bunu ekin diye. Aradan yıllar geçiyor o köye tekrar geldiği zaman köyün geçim kaynağının artık çilek olduğunu görüyor.   

arkadaş çok doğru söylemiş önemli olan üretmek değil satmaktır. sonu solucan gübresi gibi olabilir bunun da.

tek habere bakıp da gaza gelmemek gerekiyor. Kurtaracak mı o balları sattıkları zaman göreceğiz. Satamadıktan sonra istersen milyon dolarlık yatırım yap bütün aileler o işe başlasın hiç bir şeye yaramaz.