Bitcoin Forum

18 Ağustos (Reuters) - Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin TL'nin değer kaybına yönelik verdiği yetersiz politika tepkisinin, TL ve ekonomiyi sürdürülebilir bir şekilde istikrara kavuşturmak için tek başına yetersiz kaldığını belirtti.

Fitch TL'deki değer kaybının, politika kredibilitesinde artış, merkez bankası bağımsızlığı ve daha yavaş büyümenin politika yapıcılar tarafından tolere edilmesi ile makroekonomik ve finansal dengesizliklerdeki azalma ile giderilebileceğini kaydetti.

Fitch'in değerlendirmesine Katar'ın Türkiye'ye 15 milyar dolar doğrudan yatırım yapma taahhüdü TL'yi istikrara kavuşturmaya yardımcı olurken, buna karşılık yatırımın detayları ve zamanının açıklanmadığı da raporda yer aldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Perşembe günü sermaye kontrollerinin gündemlerinde olmayacağını belirtti.

Fitch değerlendirmesinde “Türkiye'nin büyük sermaye akışları alması gerektiği için bunun mümkün olduğunu düşünmüyoruz. Durumun bariz şekilde kötüleşmediği müddetçe, Türkiye'nin bir IMF programı arayışına gireceğine inanmıyoruz, çünkü bu politik olarak iyi olmayacak” denildi.

Fitch'in değerlendirmesinde “Ancak, geçici ve eksik bir politika tepkisi, TL'deki düşüşün altında yatan nedenlerini tam olarak ele alamıyor, yani büyük cari açık ve dış finansman gereklilikleri, enflasyondaki yükseliş (Temmuz ayında yüzde 15.9), döviz cinsi borçlarda artış ve ekonomik politika yapma kredibilitesinde bozulma. Bunlar, Türkiye'yi daha güçlü dolar, ABD'de artan faiz oranları, ticaret gerilimi ve ABD'yle giderek bozulan siyasi ilişki gibi daha zorlu bir küresel finansman ortamına maruz bırakıyor” denildi.

Fitch ekonominin makro istikrarını bozucu risklerin artmasını gerekçe göstererek 13 Temmuz'da Türkiye'nin kredi notunu bir kademe düşürmüş ve BB+'dan BB'ye indirmişti. Görünümü ise “durağan”dan “negatif”e çevirmişti.

Fitch Katar tarafından taahhüt edilenler gibi ikili desteklerin, sürdürülebilir bir politika düzenlemesi olmaksızın Türkiye'nin dış finansman gereksinimlerini karşılamasının mümkün olmadığını da belirtti.

Rapora göre Türkiye'nin canlı ekonomisi ve orta vadeli büyüme potansiyeli, devlet borçlarının düşük olması (2017 sonunda GYSH'nin yüzde 28'i ve döviz cinsi dış borç GSYH'nin yüzde 11'i) kredibilitesini destekliyor. Ayrıca değerlendirmede “Ancak, TL'nin düşüşüne yönelik ortodoks bir para politikası tepkisinin olmaması ve Türk yetkililerin söylemleri, ekonomik istikrarı ve sürdürülebilirliği yeniden tesis etme zorluğunu artırdı” denildi.

https://tr.investing.com/news/economy-news/turkiyenin-admlar-kredibiliteyi-yeniden-tesis-etmek-icin-yetersizfitch-531680

Fitch demek istiyorki artık IMF sizin ekonomiyi yönetsin, yardım alın yoksa siz bu işi kendi başınıza beceremeyeceksiniz zaten o noktaya geleceksiniz. 

hem beceremeyeceksiniz diyor hemde becermek isteseniz bile bizden veya bizim bağlantılı olduğumuz kurumlardan size kredi falan çıkmaz diyor  :)

Tabii onların işine öyle geliyor. Türkiye kendilerine muhtaç hale gelsin de onları eskisi gibi sömürelim diye düşünce içerisindeler. Onlar %7-8 gibi büyüme sağladığımız zamanlarda bile bizim notumuzu düşürdülerdi.

Ekonomimiz zaten aylardır sos veriyordu bu yaşanan olaylar sadece tetikleyicisi oldu eğer bir de halkbank davasının sonucu açıklayıp türkiye ye birde ceza keserler ise işte o zamanı düşünmek bile istemiyorum.

Sadece Fitch demiyor ki Almanyada diyor bunu fakat Berat Albayrak telefonda körfez ülkeleri turunda yatırım isteyeceğim tarzında bir konuşma yapılmış. Eğer umduklarını bulamazlar ise İMF zaten gelecek kaçınılmaz malesef.

https://www.dw.com/tr/der-spiegel-almanya-t%C3%BCrkiyeyi-imfye-ikna-etmeye-%C3%A7al%C4%B1%C5%9F%C4%B1yor/a-45127865

IMF'den borç alınmasına kesinlikle karşıyım. Çünkü o zaman ABD ve diğer lokomotif ülkelerin istediklerini yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bunun yerine gidip Çinden borç alınması çok daha mantıklı bir durum. En azından kaynakları çeşitlendirmiş oluruz. Ayrıca Fitch gibi kredi derecelendirme yapan kuruluşlarla arayı düzeltmekte fayda var. Birde tabi Merkez Bankası bağımsızlığı konusunda bazı düzeltmeler yapmak zorundayız. Bu durum yabancı yatırımcı açısından olumsuz mesajlar barındırıyor.

Zorlayabildikleri kadar zorlayacaklar artık buna herkes hemfikirdir. Esas önemli olan burada hiç olmadığı kadar elimizde, avucumuzda ne varsa dört elle sarılmak olacaktır, üreten topluma tekrar dönmek olacaktır.

Tulumbada su yok. Çin den aldığımız krediyi bile 3. köprünün refinansman ı na harcayacağız. Refinansman nedir ya ? Hani devletin 1 kuruşu yok tu bu köprü yapımın da ? Özel sektörünün yaptığı köprü için neden finansman ihtiyacımız olsun ki ?

Benim anladığım çin den gelen kredi yine üretime harcanmayacak. Yine betona harcanacak. Doğal olarak ülke kredimiz etkilecek. Ne diyelim.  Allah yardımcımız olsun.

Fitch, S&P gibi kredi derecelendirme kuruluşları epeydir Türkiye aleyhinde kararlar alıyorlar.
Balonları bence patladı bunların ve yatırımcılar da bu nedenle bunlara çok bağlı hareket etmiyorlar.

Yıllardır hala üretim ile ilgili en ufak bir çaba yok. Üretim diye çıkanlarda yine ithale dayalı montaj sanayinden öteye gitmiyor. Bu da açığımızı daha da arttırıyor. Çinden aldık IMF'den aldık hiç bir değişiklik olmaz. Toplu bir düzenlemeye girilmedikten sonra hepsine muhtaç olacağız zaten. Ha bugün ha yarın.

onllar bizim ekonomimizi bitirmek istiyor da çinliler bizi çok sevdiği için mi para veriyor sanki bize. çıkın şu ezber kafadan.

Haklısınız artık montaşdan sıyrılıp seri üretime geçmek gerekir aksi taktirde bu şerefsizler montaj ürünlerinin bile ülkemize girmesini engelleyecekler. Kredi almak çözüm değil . Üretim şart. Hem üretebilmeli hem de pazarlayabilmeli.

Aslında çok da büyük olmayan dokunuşlarla kredi notumuzu yükseltebiliriz. Bu dokunuşların başında da bence herkesin saygı duyacağı ve herkese güven verecek bir ekonomi bakanının varlığı geliyor.

Aslında yeterli hem de fazlasıyla. Her yeri satmasaydınız, özelleştirmeseydiniz, tüketen değil üreten halk olsaydınız, eğitimde global gelişmeleri yakalasaydınız ve buna göre adım atsaydınız, dünya endüstri 4.0'a geçerken hala endüstri 2.0'da takılı kalmasaydınız yeterliydi.

yabancı malları burada birleştirip üstüne %100 yerli ve milli damgasını çaktıktan sonra satmaya çalışmakla nereye kadar devam edecek bu. Biz kendimize çeki düzen vermediğimiz müddetçe de bu düzen sağlanmaz.

Bizim katma değerli üretim yapmamız ülkeye para çekmemiz ihracı arttırıp ithalatı arttırmamız lazım. O zamana kadar tüm göstergeler negatif olmaya devam edecek.

Biz üretime geçmediğimiz müddetçe daha dibin dibini de görürüz kurlarda tepenin tepesini de görürüz. Her alanda reform yapılmadığı müddetçe her gün bir adım daha geriye gidiyoruz.

hiç de şaşırtmamış gelişme olmuş ne yaptık ki kredi puanımız yukarı çıksın. sorsan yönetime bizi sevmiyorlar ama alakası yok.

fitch birazda yanlı bence, eğer biz amerikaya yakın olsaydık kredi notumuzu arttırırdı öyle oluyor hep çünkü

Fitch gibi derecelendirme kurumları politik hayata göre davranır, batılı ülkelerin talimatları doğrultusunda puan vererek ilan eden kurumlara güvenmiyorum. Yarın anlaşma olur kredi puanı hemen yükselir.