Bitcoin Forum

Local => Konu Dışı => Topic started by: rehberistan on March 18, 2019, 04:57:56 PM



Title: Yüzen kalelere meydan okumamız - 18 mart Çanakkale savaşı
Post by: rehberistan on March 18, 2019, 04:57:56 PM
   18 martta ülkemize kasteden düşmanlar, ingilizler sınır tanımadılar taa avustralyadan ülkemizin yerini bile bilmeyen Anzaklıları gemiye doldurup üstümüze saldı.  Yüzbinlerce anzaklı ingiliz subaylarla birlikte ülkemize huzum etti...


   ama o bilim adamları o mühendisler, her şeyi hesap eden subaylar bir şeyi hesap edemediler. okudukları okullar yetmedi.  bir şeyi unutuyorlardı...  Bu milletin vatan sevdasını..    Bu milletin vatan sevdası bütün o hesapları saf dışı bırakmıştı..


   Bu millet ayağında çarık olmadan. yeri geldi sadece ekmek yiyip hoşaf içerek, günlerini geçirdiler. Gene de toprağımıza namahremin ayağını sürmediler,  Evde bekleyen bebesinin canını alacak, evdeki bacısının namusuna göz dikecek tesettürüne dil uzatacak el uzatacak alçak düşmanlara yedirmedi.

    düşmanlar bilmiyordu mehmedimin gömleğindeki annesinin koyduğu Kuran-ı kerimi

    düşmanlar bilmiyordu  mehmedimin yüreğindeki İmanı. o iman dolu göğsü çelik gibi bir siperdi.  Allah Allah diyerek hücum ettiler ALLAH ALLAH diyerek son nefeslerini verip Şehadet mertebesine ulaştılar.

Allah Mehmedimizden razı olsun. Onların mekanını makamların en yücesidir yani cennettir...


Kolay kazanılmadı bu vatan değerini bilelim.


dedeleriniz geldi tabutla geri gönderdik.


Title: Re: Yüzen kalelere meydan okumamız - 18 mart Çanakkale savaşı
Post by: cryptobaro on March 19, 2019, 09:22:19 PM
1-2 gün önce bir albay 18 mart zaferi için yapılan imam hatip lisesindeki bir gösteriyi terk etti. tek kelime mustafa kemal atatürkten bahsetmediler diye

'Atatürk' kelimesi bile bazılarını öyle korkutuyor ki, Atatürk olmasaydı yunan, fransız, ingiliz dölü olacaklarını, kimin çocuğu olduklarını bilmeyeceklerini unutuyorlar. Allah akıl fikir versin hepsine.


Title: Re: Yüzen kalelere meydan okumamız - 18 mart Çanakkale savaşı
Post by: bobita on March 27, 2019, 10:50:35 AM
Sevgili trol, uslu bir köpek olarak çok önemli bir konuyu açıp sonuna da sahibinin sözlerini sıkıştırmışsın ama...
***
1) Düşmana bilim adamları, mühendisler vb demişsin de, bizim dedelerimiz rahmetli Kemal Sunal'ın canlandırdığı hanzo muydu? O savaşanların içinde doktorundan mühendisine vatan evladı yok muydu? Bizim subaylarımız yazı/tura atarak mı taktik geliştiriyorlardı, onlar bilimden yararlanmıyor muydu öküz?

2) Efendin gibi o savaşın kaderini değiştiren tek kişiyi sen de atlamışsın(!), aferin, haberi olursa iri bir kemik atar sana!!!

O unuttuğun Yarbay/Albay Mustafa Kemal'in Çanakkale Savaşı'ndaki rolünü, dehasını sorarsan yazayım, IQ yeterse oku bakalım:
- Savaşa olabildiğince geç girilmesinden yanaydı. Almanya'nın durumunu öğrenmek istiyordu,
- Savaş başladığında Bulgaristan'ın başkenti Soyfaya'da Askeri Ateşe iken, İstanbul'a başvurarak cephede aktif görev verilmesini istedi. Emir gelince de hemen yola koyuldu,
- Bölgeyi ve arazi durumunu Balkan Harbi yıllarından biliyordu. Bolayır'da 8 Şubat 1913-10 Ağustos 1913 tarihleri arasında görev yapmıştı,
- Düşmanın ilk çıktığı yere zamanında müdahale etmesi ve onları durdurması tarihi niteliktedir. İlk müdahale, Mustafa Kemal Bey'in stratejik bakışındaki doğru ve isabetli tutumdan kaynaklanmıştır. Bu yerinde müdahale olmasaydı, savaşı daha başında kaybedebilirdik,
- Beşinci Ordu Komutanı Liman von Sanders'in bölgede birlikleri dağıtma ve düşmanı karşılama kararını hatalı bulmuş ve bunu Başkomutan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa'ya bildirmiştir. 3 Mayıs 1915 tarihli mektubunda Enver Paşa'yı şu ifadelerle uyarır: "Maydos Bölgesi Kuvvetlerini komuta ettiğim zaman, aldığım tertibat ile düşmanın karaya çıkmasına imkan verilmeyebilirdi. (...) Düşmanın karaya çıkması kolaylaştırılmıştır" der,
- Düşmanı karaya çıkıp tutunmadan kıyıda karşılamadan yanadır. Çünkü ona göre düşmanın karaya çıkmaya çalıştığı an, onun en zayıf olduğu andır. Düşmanı sahile çıkarmama taktiğini görev yaptığı Trablusgarp'ta öğrenmişti. 1911-12 yılları arasında süren savaşta görev yapmış ve İtalyanları günlerce sahile çıkamaz/sahilden ilerleyemez hale getirmişti,
- Verdiği yerinde kararlar ve hamlelerle, bölgedeki ordunun komutanı Sanders'in stratejik hatalarını taktik başarılarla dengelemiş ve bu hataları olağanüstü hamle ve başarılarıyla zafere dönüştürmüştür,
- 10 Ağustos 1915 günü Anafartalar Zaferi'ni kazandıran büyük hücumda önce kendisi siperden çıkarak kişisel cesaret göstermiştir,
- Yedek birlik olmasına rağmen, 25 Nisan 1915 günü gerçekleşen çıkarmayı duyduğu an, emir almadığı halde hemen harekete geçerek Kocaçimen Tepe üzerinden Conkbayırı'na gelmiştir,
Sıkıldın mı okumaktan? Bitmedi:
- İlk anda bazı birlikler(imiz) geri çekilmeye başladı. Hatta yer yer panik havası da vardı. İşte bu kritik anda Mustafa Kemal Bey, müdahale ederek kaçan askerleri durdurdu. İkinci bir Balkan Harbi utancını önledi. Geri çekilmeyi önlemek için sert emirler verdi. Geri çekilecekleri "vurun" dedi. Bu hareket için "İşte kazandığımız an buydu" der,
- Gece günüz demeden akınlarla düşmanın manevi kuvvetini çökertti. Düşman bırakın ilerlemeyi, kendisine sığınacak yer aramakla uğraştı. Siper kazmaya fırsat bulamadı,
- İnsan takati ve gayreti zorlanarak taarruzlara gece günüz devam edildi. 3 Mayıs 1915 tarihli şu değerlendirmesi çok anlamlıdır: İstirahat uykusu aramanın bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini hepinize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın hemfikir olduklarına ve düşmanı tamamen dökmedikçe yorgunluk belirtileri göstermeyeceklerine şüphe yoktur,
- Düşmanın büyük kuvvetle Anafartalar bölgesine bir çıkarma yapacağını gelişmelerden anladı. Bunun gösteri harekatı olmadığını, aksine bu böllgeye (Arıburnu-Kocaçimen) yerleşme amaçlı olduğunu tespit ederek kuvvet kaydırdı ve üst komutanlığa bu konuda görüş bildirerek, bölgeye yeni birlikler gönderilerek takviye edilmesini sağladı,
- 8 Ağustos 1915 günü Ağıldere bölgesinden Şahinsırt ile Conkbayırı'na ilerlemekte olan düşman kuvvetlerinin yapmak istediği harekatı erkenden saptayarak buna göre tedbir aldı. Bununla Arıburnu cephesinin düşmesini önledi,
- En zor anlarda öne atılarak örnek oldu. Sadece karargahtan savaşı yönetmedi. Sürekli gelişmeleri olay yerinden izleyerek anında yeni duruma göre pozisyon aldı/aldırdı. Öyle ki 4 ay siperden çıkmadığı oldu,
- Düşmanın bölgeyi tahliye edeceğini tahmin etti. Buna fırsat vermeden hücumla denize dökümesinden yanaydı.

Sonuç:
Çanakkale Zaferi onun bunun götünün kılı olarak değil, başta Mustafa Kemal olmak üzere, zeki, bilgili, özverili komutanların liderliğinde canını şerefle ortaya koyan askerlerin gayretiyle kazanıldı !


Title: Re: Yüzen kalelere meydan okumamız - 18 mart Çanakkale savaşı
Post by: gospodin on March 27, 2019, 11:26:43 AM
Sevgili trol, uslu bir köpek olarak çok önemli bir konuyu açıp sonuna da sahibinin sözlerini sıkıştırmışsın ama...
***
1) Düşmana bilim adamları, mühendisler vb demişsin de, bizim dedelerimiz rahmetli Kemal Sunal'ın canlandırdığı hanzo muydu? O savaşanların içinde doktorundan mühendisine vatan evladı yok muydu? Bizim subaylarımız yazı/tura atarak mı taktik geliştiriyorlardı, onlar bilimden yararlanmıyor muydu öküz?

2) Efendin gibi o savaşın kaderini değiştiren tek kişiyi sen de atlamışsın(!), aferin, haberi olursa iri bir kemik atar sana!!!

O unuttuğun Yarbay/Albay Mustafa Kemal'in Çanakkale Savaşı'ndaki rolünü, dehasını sorarsan yazayım, IQ yeterse oku bakalım:
- Savaşa olabildiğince geç girilmesinden yanaydı. Almanya'nın durumunu öğrenmek istiyordu,
- Savaş başladığında Bulgaristan'ın başkenti Soyfaya'da Askeri Ateşe iken, İstanbul'a başvurarak cephede aktif görev verilmesini istedi. Emir gelince de hemen yola koyuldu,
- Bölgeyi ve arazi durumunu Balkan Harbi yıllarından biliyordu. Bolayır'da 8 Şubat 1913-10 Ağustos 1913 tarihleri arasında görev yapmıştı,
- Düşmanın ilk çıktığı yere zamanında müdahale etmesi ve onları durdurması tarihi niteliktedir. İlk müdahale, Mustafa Kemal Bey'in stratejik bakışındaki doğru ve isabetli tutumdan kaynaklanmıştır. Bu yerinde müdahale olmasaydı, savaşı daha başında kaybedebilirdik,
- Beşinci Ordu Komutanı Liman von Sanders'in bölgede birlikleri dağıtma ve düşmanı karşılama kararını hatalı bulmuş ve bunu Başkomutan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa'ya bildirmiştir. 3 Mayıs 1915 tarihli mektubunda Enver Paşa'yı şu ifadelerle uyarır: "Maydos Bölgesi Kuvvetlerini komuta ettiğim zaman, aldığım tertibat ile düşmanın karaya çıkmasına imkan verilmeyebilirdi. (...) Düşmanın karaya çıkması kolaylaştırılmıştır" der,
- Düşmanı karaya çıkıp tutunmadan kıyıda karşılamadan yanadır. Çünkü ona göre düşmanın karaya çıkmaya çalıştığı an, onun en zayıf olduğu andır. Düşmanı sahile çıkarmama taktiğini görev yaptığı Trablusgarp'ta öğrenmişti. 1911-12 yılları arasında süren savaşta görev yapmış ve İtalyanları günlerce sahile çıkamaz/sahilden ilerleyemez hale getirmişti,
- Verdiği yerinde kararlar ve hamlelerle, bölgedeki ordunun komutanı Sanders'in stratejik hatalarını taktik başarılarla dengelemiş ve bu hataları olağanüstü hamle ve başarılarıyla zafere dönüştürmüştür,
- 10 Ağustos 1915 günü Anafartalar Zaferi'ni kazandıran büyük hücumda önce kendisi siperden çıkarak kişisel cesaret göstermiştir,
- Yedek birlik olmasına rağmen, 25 Nisan 1915 günü gerçekleşen çıkarmayı duyduğu an, emir almadığı halde hemen harekete geçerek Kocaçimen Tepe üzerinden Conkbayırı'na gelmiştir,
Sıkıldın mı okumaktan? Bitmedi:
- İlk anda bazı birlikler(imiz) geri çekilmeye başladı. Hatta yer yer panik havası da vardı. İşte bu kritik anda Mustafa Kemal Bey, müdahale ederek kaçan askerleri durdurdu. İkinci bir Balkan Harbi utancını önledi. Geri çekilmeyi önlemek için sert emirler verdi. Geri çekilecekleri "vurun" dedi. Bu hareket için "İşte kazandığımız an buydu" der,
- Gece günüz demeden akınlarla düşmanın manevi kuvvetini çökertti. Düşman bırakın ilerlemeyi, kendisine sığınacak yer aramakla uğraştı. Siper kazmaya fırsat bulamadı,
- İnsan takati ve gayreti zorlanarak taarruzlara gece günüz devam edildi. 3 Mayıs 1915 tarihli şu qğerlendirmesi çok anlamlıdır: İstirahat uykusu aramanın bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini hepinize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın hemfikir olduklarına ve düşmanı tamamen dökmedikçe yorgunluk belirtileri göstermeyeceklerine şüphe yoktur,
- Düşmanın büyük kuvvetle Anafartalar bölgesine bir çıkarma yapacağını gelişmelerden anladı. Bunun gösteri harekatı olmadığını, aksine bu böllgeye (Arıburnu-Kocaçimen) yerleşme amaçlı olduğunu tespit ederek kuvvet kaydırdı ve üst komutanlığa bu konuda görüş bildirerek, bölgeye yeni birlikler gönderilerek takviye edilmesini sağladı,
- 8 Ağustos 1915 günü Ağıldere bölgesinden Şahinsırt ile Conkbayırı'na ilerlemekte olan düşman kuvvetlerinin yapmak istediği harekatı erkenden saptayarak buna göre tedbir aldı. Bununla Arıburnu cephesinin düşmesini önledi,
- En zor anlarda öne atılarak örnek oldu. Sadece karargahtan savaşı yönetmedi. Sürekli gelişmeleri olay yerinden izleyerek anında yeni duruma göre pozisyon aldı/aldırdı. Öyle ki 4 ay siperden çıkmadığı oldu,
- Düşmanın bölgeyi tahliye edeceğini tahmin etti. Buna fırsat vermeden hücumla denize dökümesinden yanaydı.

Sonuç:
Çanakkale Zaferi onun bunun götünün kılı olarak değil, başta Mustafa Kemal olmak üzere, zeki, bilgili, özverili komutanların liderliğinde canını şerefle ortaya koyan askerlerin gayretiyle kazanıldı !

ve hocam sen de bu yaziyi ciddiye alip uzun uzun yazdin mi?ya trole verilecek en guzel cevap trol dilinden olur. ugrasma kendine yazik edersin.

edit: merit verecektim ama yokmus.


Title: Re: Yüzen kalelere meydan okumamız - 18 mart Çanakkale savaşı
Post by: bobita on March 27, 2019, 11:33:59 AM
Konu çok hassas gospodin, meydanı bu at hırsızlarına bırakacak bir mevzu değil. Türkiye Cumhuriyeti varlığını bu zafere borçlu desek abartı olmaz.


Title: Re: Yüzen kalelere meydan okumamız - 18 mart Çanakkale savaşı
Post by: gospodin on March 27, 2019, 11:54:04 AM
Konu çok hassas gospodin, meydanı bu at hırsızlarına bırakacak bir mevzu değil. Türkiye Cumhuriyeti varlığını bu zafere borçlu desek abartı olmaz.
kurtulus savasinin temelini zaten kurtulus savasi olusturur. bunun yaninda ataturk, o zaman mustafa kemal, bu savasla istanbulun, yani osmanlinin, kurtuldugunu soylemistir. bizim comarlara kalsa canakkale savasinda ataturk diye birisi hic olmamistir.  ama hocam sen yine de bosver kendini sikma.