Bitcoin Forum

Az önce twitter'da bir şeyler bakınırken gözüme çarptı bende bu konuda sizlerin düşüncelerini duymak istedim.
Ülkemizde son dönemde özellikle artan şekilde siyasi etkilerle basında da ayrışma görülmeye başlandı. Spor haberlerinde bile gazete sahibinin tuttuğu takım lehine çarpıtma haberler görebiliyoruz. Bir takım taraftarı A gazetesi almayın diye çağrı yaparken diğeri B'yi taraf tutmakla suçluyor maalesef ülkemizde...
İşin komik tarafı teknik olarak varsaydığımız 2 cephede birbirini tarafsız olmakla suçlarken, iki ana akımda benzer şekilde taraflı davranıyor. Herkes haberlerde birbirine giydiriyor.
Peki nedir bu habercilik, gazetecilik, bilgi aktarımı gibi konuların sorumluluğu? Meslek ahlakı ne gerektirir?
Haber atlama, haber manipülasyonu, gerçek dışı haberler... Bunlar bırakın meslek ahlakını, insani ahlaka sığıyor mu?

[Bu başlığın amacı kesinlikle ama kesinlikle siyasi çatışma değildir! Lütfen konuyu siyasi görüşler üzerinden mücadeleye falan çevirmeyin!!! Olay tamamen sadece gazetecilikle ilgili!!!]

Medyanın toplumları nasıl etkilediğine dair güzel bir çizim de ben ekleyeyim konuya.

https://www.makaleler.com/fotomakaleler/iletisimin-ruhu-medya-nedir-1874.jpg

Her şey medyanın gösterdiği gibi değil aslında, nasıl göstermek isterlerse öyle görüyoruz... Hele bizim ülkemizdeki gibi bir medya evlerden ırak. Hangi taraf oldukları önemli değil o kadar taraflılar ki gerçek nedir görmek imkansız hale geliyor bir yerden sonra.

Biraz da insanlar taraf olduğu için okuyor, izliyor. Dün yine bir haberde 62 milyon cep İnternet abonesi olduğu söyleniyordu. İnternet varsa araştırma yapmak kolay, yeter ki hakikate ulaşma çabası olsun insanın içinde... Yabancı dil yoksa translate var, çeşit çeşit kaynak, bilgi, belge ve yorumlar var. Ama insanoğlu gelişimini tamamlayıp mükemmeliyete erdiği için (!) İnternet, tavla- okey ve batak için kullanılıyor. 😀

Böyle bir konuyu siyasetten uzak konuşabilmek kolay değil. İki farklı kutup var, bu zıt kutuplar hayatlarını diğer tarafı kötülemeye adamış durumda. Basın ve medya özgür olsa, tarafsız olsa insanlar doğru habere ulaşır ve birçok konu şu anda olduğundan farklı algılanabilirdi. Herkes inandığı tarafın haberini izliyor, herkes kendi penceresinden bakıyor.
Uzlaşma da sağlanamıyor ve izlenilen tek şeyin gerçek olduğu düşünülüyor.

Türkiyede basın utanç duyulacak halde. hoş diyeceksiniz dünyada da böyle değil mi diye, evet heryerde basının para için yapmayacağı ahlaksızlık yoktur. ama bizim ülkede olay bambaşka boyutta, %100 yalan haberler izliyoruz. resmen bir tiyatronun içinde yaşatılmaya çalışıyoruz ki bu çok yanlış.  Doğru ve kaliteli haberlere ihtiyaç var.

Medya, günümüzde savaş da çıkartabilir barış da getirebilir. Devletlerin politiklarından bile daha kuvvetli bir yapıya büründü ve bu yapı tüm ülkeler için gitgide tehlikeli bir hale geldi.

Eskiden sadece gazete ve radyo ile yapılabilen yönlendirme ya da çarpıtma; 90'larda televizyonlara, 2000'lerde ise internete doğru kaydı. Şimdilerde ise sosyal medya araçlarıyla artık herkes birer basın mensubu! PHI1618'in yukarıya eklediği, basının durumunu en iyi anlatan görseller arasında efsaneleşti.

Ayrıca aklıma "The Circle" filmi geldi. Konuyu farklı bir açıdan ele alıp macera ve gerilim öğeleriyle süslemişlerdi.

Bu konuyu siyasetten ayrı değerlendirmek sanırım mümkün değil. Zaten gazetecilik yapılamamasının sebebi belli değil mi:)) İnsanlar artık tamamen kendi siyasi görüşlerine yönelik tv kanallarını tercih ediyorlar. Sadece gazetecilik değil hukukun da geldiği noktadan ötürü tarafsızlık çok çok zor Türkiye'de...

Akp işlerin kötüye gittiğini gördüğü zaman hafif hafif medyayı eke geçirdi. Önce doğan grubu yandaşa verildi. Cemaat kanalları kapatıldı. Şuan bir tek fox var muhalif. Onu da Amerikanci deyip çoğu kesim uzak duruyor. Şuan bütün medya yandaş. Enflasyon o biçim ama medyaya göre herşey çok iyi. Bu iş siyasetten uzak değerlendirilemez.

aslında olay musluğun başını tutmakta bitiyor. musluğun başındaki RTUK rekabet kurumu gibi denetim organları eğer şeffaf önyargısız adil objektif kararlar alabilse meydan boş kalmaz herkes işini layığıyla yapmaya çalışır

ülkede çok önemli olaylar olurken penguen belgeseli seyrettiriyorlardı, bir de o zaman güya muhalif bir basındı bunu yapan. hepsi bunların aynı. medyaya güven olmaz. 2013 de gezi olayları varken, insanlar sokaklara dökülmüşken, bırak canlı yayını, haber bile dönmüyordu, belgesel dönüyordu. gene aynı şekilde 15 temmuz olduğunda bazı kanalar canlı yayın yapmadı haber yapmadı sonradan yapmaya başladılar,  yani büyük olaylar oluyor ama yine de medyada çıt yok, çok güvenilmezler.

Ütopya'yı yaşamanın anlamı yok. Hepimiz içinde bulunduğumuz kabın şeklini alıyoruz. Biz kendi ülkemizi överken, dışarda da herkes kendi ülkesiyle övünüyor. Herkes kendi işini yapanı, takımını tutanı, partiye destek vereni aynı olunca seviyor, benimsiyor ve onunla ilgili olumlu haberlere biraz daha duyarlı oluyor. Karşı tarafa da bir o kadar kırıcı ve bozucu...

Tam olarak anlatmak istediklerimi aktarabildim mi emin değilim.
Hangi takımı tutuyorsanız onunla ilgili pozitif haberleri seversiniz, takımınızla ilgili olumsuzları reddersiniz. Aynı şey siyasi olarak da var. İnsan gerçek anlamda empatiyi ancak karşısındakinin durumuna geçince anlıyor.

Tabi ki bu söylediklerim, asla basının tarafsızlığını açıklamaz. Ama maalesef doğamız böyle. Ancak şu bir gerçek ki şeffaflık ve basın özgürlüğü ülkelerin geleceğine büyük katkı sağlar. Aksi durumda bazı olumsuz şeyler görünmez olur, bu olduğunda da herşey bulanıklaşır.

Bence bu hep vardı. Sadece daha fazla insan bilinçlenmeye başladı. Ve artık eskiye göre daha fazla seçeneğimiz var. Önceden yalnızca tv ler gazateler varken hayatımıza internetin girmesi ile dünyada ki birçok bilgiye kolaylıkla ulaşabiliyoruz ve insanlar daha kolay örgütleniyor. Pembe dizilerle uyutulan belli bi kesim hala var tabi

Medya ve basın topluma yön verir, başkaları da medya ve basına yön verir. Bu döngü devam eder. Baskı yapar, yasaklamalar getirir, cezalar keser ve insanların konuşmasını engellersen istediğin haberi yaptırır olmamış bir şeyi olmuş gibi gösterebilirsin. Hoş değil ama büyük bir güç var ve dilendiği şekilde kullanılabiliyor. Parti - siyaset değil, insanlık meselesi bu :)