Bitcoin Forum

corona'yı açıklamaya gerek yok. korunma yöntemi olarak internette "hep şunu yap bunu yapma" türü yazılar var. hatta birkaç tanesini ben de buraya ekleyeyim:

- kişisel hijyene dikkat:

bu hem bizim hem de çevremizdeki insanlar için en önemli konu. maalesef bu kişisel hijyen konusuna fazla dikkat göstermiyoruz. el, ayak yıkama olaylarından ziyade size bir tavsiye dışarıda yemek yediğiniz yerlere dikkat edin. corona ile alakası yok sadece dikkat edin. neyse el, ayak, burun, kulak her yerinizi yıkayın. tuvaletten sonra elini yıkamayanı sopayla dövün.

- bağışıklık sisteminizi güçlendirin:

c vitamini hayatımızı kurtarıyor. abanın portakala. pazardan 10 kg portakal alıp 1 günde tüketin ama önemli bir nokta var: portakkaları yıkayın!
yediklerinize bu süreçte dikkat edin. nezle, grip gibi hastalıklara yakalanma riskiniz de azalır. aslında sigara ve alkol tüketimine de biraz ara vermek gerekiyor gibi.

- hapşıran, tıksıran, öksürenleri uyarın:

gitsinler evlerinde tıksırsın it herifler!

böyle ağzını açıp öhöhöhöhöh yapanın ağzına kürekle vurun. ciddiyim lan! daha önce birkaç kere markette bu tip insanları uyarmak zorunda kalmıştım. git ötede öksür!

- maske takın:

maske konusunda @2run son derece tecrübeli. onun önerdiği maskeleri takın.

şimdilik takmaya gerek yok gibi ama özellikle kalabalık alanlara girdiğiniz zaman takmaya çalışın. ben mesela utanıp takamam ama durum ona gelirse kafama bile galoş geçirip sokağa çıkarım.

wuhanlanmadan yaşamak ümidiyle.

valla konu güzel ilk meriti ben vereyim ancak bu virüslerden korunma konusunda gördüğüm tek şey varsa o da şu temizlenmek hijyen. hijyen çok önemli.


buradan da izleyebilirsiniz. doktor bu arkadaş.

https://www.youtube.com/watch?v=blwj6FIkNnU

https://s19.directupload.net/images/200202/jcwb66zu.jpg (https://www.directupload.net)

Çinde millet ambalajlanmış halde geziyormuş son habere göre.

Eğlenceli bir yazı olmuş valla, okurken güldüm bazı kısımlarına :)
Ben de ek olarak şunu söyleyebilirim: Özellikle toplu taşıma araçlarındaki tutunma alanlarını (demir çubuklar ya da tutunma askıları) eldiven takarak tutmak daha mantıklı gibi görünüyor. Hazır kış ayındayken bunu yapabiliriz. Sonuçta her gün binlerce insan dokunuyor buralara. Ben birkaç gündür eldiven alıyorum yanıma.

Hocam en son bir yerde okumuştum bu virus çok yakın temas ile bulaşıyormuş. Yani aynı ortamda bulunarak bulaşma şansı az diyorlar. Ancak hapşurma, yüksek gülme sırasında, tokalaşma sırasında yakınlaşma vs. gibi.
Herkes hapşururken, tıksırırken ağzını kapatma nezaketi gösterirse ve gereksiz şekilde tokalaşıp, öpüşmezsek (ki severiz) çok da korkmaya gerek yok.
Allahtan kurban zamanı falan değil. 45 dakika süren pazarlık sırasında yakınlaşmalar, gülmeler falan allah korusun...

Bu Çin'liler enteresan insanlar vesselam. Hale bak...

çinlilerin öle pet şişeyle gezmesinin sebebi ulkede maske kalmadı. Maske satan yerlerden maske alabilmek icin hemen hemen 5-6 saat beklemek gerekiyormus minimum. bu sürede maskeye ihtiyacınız var. dolayısıyla maske almaya sadece maskesi olanlar gidebiliyor. maskeleri 1 tane al 1 yıl kullan gibi dusunmeyin 1 gunde minimum 2-3 maske atıyorsunuz

Bu maske konusunda sürekli kafam karışık. Tanesi en az 30-60 lira olan bu maskeler bana çok pahalı geliyor. Aile en az 6 kişilik. Ortalama 5 günde bir maske değiştirmek gerekecek. 1 ayda 6 maske demek. 6*6: 36 maske harcamak demek. 36*30: 1080 tl. Peki bu harcamaya değer mi, gerçekten koruyacak mı bizi muallak bir konu.

Aslında @2run'ın daha önce paylaştığı "haylayf" gaz maskelerinden alıp sürekli kullanmak daha mantıklı bir yatırım gibi. En azından sürekli değiştirmek zorunda kalmayız (herhalde).

Neyse konu açılmışken 3m Tek Kullanımlık maskelerin nasıl kullanıldığını anlatan bir video anlatımı paylaşmak istiyorum:
https://www.youtube.com/watch?v=BNxMr4SRZVA

Ayrıca Johnson Controls'te çalışan bir arkadaştan gelen hastalıktan korunma yöntemleri isimli genelgeyi de ekleyeyim:

https://i.ibb.co/6FsTWV5/Whats-App-Image-2020-01-31-at-17-45-47.jpg (https://ibb.co/2dKCkmB)

Az önce Twitter'da gördüm, bir sürü şey yazılıydı korunma hakkında ve adam üstüne şunu yazmıştı. Ve bence sonuna kadar haklı;

Özet: Ellerinizi iyi yıkayın...

Korunma yöntemlerinin başında, evden az çıkmak geliyor olmalı. Ülkeye yayılması halinde hemen kıtlık-karaborsa başlayacaktır. Öyle şeyleri düşünmek bile istemiyorum.

Bu nedenle en kısa zamanda makarna, bakliyat gibi uzun süre saklama ömrü olan yiyecekler stoklamayı düşünüyorum. 2-5 yıla kadar gidiyor böyle yiyecekler. Yayıldığı takdirde ülkede yağma olayları vs başlar biliyorsunuz ülkemizde oldu bunlar daha önce. Bir kesim insan sırf böyle bahaneleri bekliyor gibi. Medeniyeti kurmak binlerce yıl alıyor ama yıkması bir kaç gün sürer ancak.

25 Ocak itibari ile enfekte olmuş ülkeleri gösteren tablo:

https://i.ibb.co/Kx32mKs/Screenshot-5.jpg
Kaynak: https://wuhanvirusu.com/
https://www.worldometers.info/coronavirus/

Türkiye'nin etrafı sarılmış. Hala türkiyede olmaması büyük bir şans, belki de vardır, infial olmasın diye bildirilmiyordur. İrandan sonra ırakta da görülmüş.

ilaç yok deniyor ama sürekli tedavi edildi sayısıda artıyor anlamadığım virüs tedavi olan vucutta yaşamaya devammı ediyor ne yapıyor? tam olarak tedavi dedikleri şey ne? aşı bir bulundu bir bulunamadı diyorlar anlamadım gitti.

İşin uzmanı değilim ama anladığım kadarıyla; Virüs zayıf olan bünyede etkili oluyor. Yaşlılar ve çocuklar gibi bünyelerde ölüme neden oluyor. Bünyesi sağlam olanlar iyileşip kurtuluyor olabilir. İşi daha iyi bilen arkadaşlar belki bu dediğimi doğrulayabilir yada doğrusunu söyleyebilir.

Bu kadar kısa sürede bulunan bir ilacın olası yan etkilerinin neler olabileceğini kimse bilemez. Bunu zaman gösterecektir.

aslında çağırıp suriyelilerin üzerinde deneyeceksin tamam vizdansızlık ama yıllardır bzim üzerimizden gelir sağlayıp yaşamaları daha da vicdansızlık değilmi en azından bir işe yararlar.

virüs işi garip birşey arkadaş kimi ölüyor kimi tedavi oluyor keşke bilen olsada neden ve nasıl tedavi olduklarını öğrensek bugün yarın lazım olur en azından çözümü kısa sürede erişebilelim.

son günlerde duyduğum en güzel söz. şapka çıkartılır buna:)

virüsten korunmak için evden çıkmama gibi bir durumumuz olamaz çünkü hepimiz ya okuyoruz ya da çalışıyoruz. bir de işin ilginç tarafı hong kong'da 2 kişiye mi kanalizasyon yoluya virüs geçti muhabbeti vardı. yani sıkıntılı işler. tabii ki evden çıkmamak yakalanma riskimizi çok azaltıyor. dışarıdan da birisi gelmemesi gerekiyor.


iyileşenler için de bir tedavi uygulanıyor arkadaşlar. sonuçta karşımızda corona virüsü var ve ilk defa ortaya çıkan bir virüs değil, şeklini değiştirmiş bir ibiş. daha önce domuz gribi, sars vs tarzı için yapılan tedaviler bu hastalara uygulanıyordur. biraz daha gelişmiş şekliyle diye düşünüyorum. vücut direnci çok dağılmayan da hayatına devam ediyordur. zaten o tedavilerin asıl amacı vücut direncini artırmaktır.

son olarak da korunmak mı dediniz: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberler-ankarada-esenboga-havalimaninda-koronavirus-hareketliligi-saglik-bakanindan-hurriyete-ozel-aciklama-41454992

@gospodin kanalizasyon demişken aklıma geldi o yağ konusu cidden gerçek bir videoda gördümadamlar kanalizasyon kapağını açmış yağ topluyorlar hemde lokantanın önünde dedim lanet olsun bu nasıl bir iğrençlik adamlarda aklına gelebilecek herşeyi yapabilecek kapasite var.

Hocam bu talihsiz bir beyan, herkesin yaşam hakkı kutsaldır. Tekrar gözden geçirin bence...

Panik yapılmamalı. Ancak durum sandığımdan ciddi olabilir. Özellikle Avrupaya sıçraması iyiden iyiye korkuttu beni.
Mutlaka önlem alınmalı diyorum kendi açımdan;

En az 3 ay götürecek su gıda stokları yapıyorum.

Virüs aşısı bulunması için dua ediyorum.

@wolwoo benimde yaşama hakkım kutsal neden kontrolsüz ülkeye sokuluyor benim veya çevremden birinin başına bu asalaklar yüzünden bir rahatsızlık gelirse ne olacak benim yaşama hakkımın kutsallığı?

Dikkat ederseniz "herkesin" yaşam hakkı kutsaldır dedim, kimse kimseden üstün değil! Herkes aynı şekilde düşünürse yeni bir auschwitz kaçınılmaz olur, orada da baya bir deney yapılmış hatta bazı konularda ilerleme sağlanmış ama kendim yaşayacağım diye başkalarının hayatını kaybetmesini istemem, önlemleri almak farklı bir durum, orasına katılıyorum. Belki hiç hazetmediğiniz bir suriyeli mülteci sizi büyük bir sıkıntıdan kurtaracak bilemeyiz. Irk temeli üzerine yapılan kategorilendirmeleri yanlış buluyorum, birey olarak bakmak gerekir. "Asalak" da yanlış bir tabir bu arada...WWII sırasında ülkemize kaçan yahudilleri taşıyan geminin, kıyılarımızın açıklarında batmasının yıldönümünde hoş olmamış. Politikaları eleştirin elbette ama milyonlarca insanın bu politikalarda dahli yok denecek kadar az....Empati yapmak lazım

@wolwoo sana katılıyorum ancak ne kadar katılsamda orada adına ne derseniz deyin boş siyasetten veya koruma bölgesi yada onları bu tarafa gelmesini engelleyen askeri operasyonlarda bir hiç uğruna ölen askerlerimizi görünce çıldırıyorum. burada ise ben hastaneye giderken sıra bekliyorum adamlar bencen öncelikli.

hocam sende haklısın bende kendimce haklıyım ama ne yapacaksın arkadaş moral bozucu şeyler yaşıyoruz bunun sonucundada daha kötü şeyler oluyor haklısın onlarında yaşama hakkı var ama bizim de askerlerimizin veya buradaki insanlarında hakkı yenmemeli tabi buda doğruya yanlış siyaset sonuçları.

lanet olsun böyle düzene.

Dünya maalesef hemen her dönem genel anlamda zorbalıkla yönetiliyor. Corona'nın da "nüfus azaltılması projesinin" bir parçası olup olmadığını bilemiyoruz. Kitlesel olayları tesadüf ile açıklamak oldukça saf bir düşünce olur. Dünyaya şekil veren bu tür hadiseler planlı ve programlıdır, en az zayiatla atlatmak için öngörü ve doğru stratejik hamleler gerekir.
Bulgar komünist rejimi 80'li yıllarda soydaşlarımıza eziyet edince yüzbinlerce kişiye kucak açtık. Devir değişti şimdi onlar AB üyesi oldu, geri dönüşler yaşandı. https://www.trtturk.com.tr/haber/balkanlar/bulgaristandan-turklerin-zorunlu-gocu-30uncu-yilinda_5236

Önemli olan, bizim bu kontrol edemediğimiz (kişisel olarak) hadiselerde aldığımız tavır, takındığımız tutum... Zaten engel olamıyoruz, ileride ne söylediğimiz, ne düşündüğümüz dışında bir şeyin önemi kalmayacak. Doğru olanı yapmak doğru tarafta yer almak istiyorum yoksa ben de öyle aşırı hümanist biri değilim. Asrımızın hastalığı ben merkezli olmak, çözümü de basit: herkes kurtulsun arada ben de kurtulayım 🙂

Çok faydalı bir başlık olmuş.
Konuyla alakalı bir vurgu da ben yapmak istiyorum.
Bu virüsün yoğun bulaşma şekli; virüslü kişilerin öksürük ve hapşuruklarından çıkan damlacıklar. Yani şöyle söyleyeyim. Mesela sen avmye gidiyorsun. avmde virüslü bir kişi öksürürken veya hapşururken ağzını eliyle kapatıyor. sen de o kişinin virüslü elleriyle temas ettiği herhangi bir yere tesadüfen dokunduktan sonra elini ağzına burnuna götürüyorsun. Veyahutta gidip bir şeyler yiyorsun. İşte virüsün bulaşma riskinin en yüksek olduğu koşul bu. Aşağıda Boston Çocuk Hastanesinin 2 gün önce yayınladığı bir metin var. Öncelikli korunma yolunun maske olmadığından bahsediyor. Virüsün yaşam süresinin yüzeylerde ve ellerde uzun ama atmosferde kısa olduğuna dikkat çekiyor.
Sözün özü elleri ve vücudu çok dikkatlice temizlemek ve temizlik için ekstradan alkol bazlı dezenfektan sıvılardan kullanmak çok çok önemli.

https://telegra.ph/file/82da1777cde1f97918643.png

Yahu burada yazdıklarımız o kadar gereksiz kalıyor ki. Adam öksürüyor ve ağzını eliyle kapatıyor sonra da benle tokalisiyor. Yetmiyor o elleriyle kapıyı açıyor oraya buraya dokunuyor. Amk ben sigaradan dolayı oksuruyorum yine de peçete ile ağzımı kapatıyorum. Ne olur ne olmaz milletle tokalasmiyorum durumu belirterek ama insanlarimiz o kadar umursamaz ki. Bazen kafa göz dalasim geliyor.

Uyardantda triplere girer bu yavsaklar. Lan senin tükürüğünle muhatap olmak zorunda mıyım?

gospodin hocam hadi iyisin, ilk araştırmalar sigara içenlerde oranların düşük olduğunu gösteriyor 🙂

"Koronavirüse yakalananlarda sigara içme oranı yüzde 1.7 "

bunu deme hocam ya:S
şayet bu haber etrafta yayılmaya başlarsa en kötü sigara fiyatı 30 tl olur. hatta maskeler gibi karaborsada satılmaya başlar. desene en kısa zamanda sigara stoğu yapmamız gerekecek yoksa çimen içeceğiz:)

Kısa kısa bazı notlar verelim konuyla ilgili:

* Corona artık "pandemic" (küresel çapta salgın) statüsüne geçti, dünya piyasaları bu hafta perişan oldu, 2008 finansal krizinden beri görülen en büyük düşüşü yaşadı Nikkei, Shenzen, DAX, ESTOXX, Nasdaq ve SP500 gibi lider borsalar...

* Hava alanlarında çoğunluk maskeli dolaşıyor, dünya çapında maske stokları sıkıntısı var, sağlık personellerinin kolay maskeye ulaşabilmesi için "maske önemli değil" gibisinden dezenformasyon yapılıyor, şahsi fikrim, yan tarafları da kapalı model maskeler gayet etkili görüşüne katılıyorum.

* Elleri ağza burna sürmemek, kollara kadar özenle yıkamak, ve virüsün olabileceği ortamlara girdikten 4 saate kadar ağzı burnu tuzlu suyla çalkalamanın önleyici etkilerinden bahseden doktorlar var, bu son kısma itirazlar olsa da bunu da makul bir tedbir olarak değerlendiriyorum...

Kısacası abdessiz gezmeyin 😉😂

Sadece hijyen sağlayarak ne ölçüde korunabiliriz emin değilim. Fakat psikolojik olarak ben de etkilendim bu hijyen mevzusundan. Artık daha sık duş alıyorum, ellerimi daha sık sabunluyorum, halka açık ortamlardaki nesnelere daha az elimi sürüyorum. En önemlisi de yabancılarla tokalaşmamaya çalışıyorum. Ülkeye girmişse zaten yayılması uzun sürmez ve bu kişisel önlemler de yeterli olmaz zaten. Sadece içimizi rahat ettiriyoruz, güvende olduğumuz hissini sağlamaya çalışıyoruz; hem kendimiz hem de çevremiz için... Bir de şu beslenme mevzusunu duymuştum; vücut ne kadar sağlıklı olursa, virüse yakalanma riski o kadar düşüyormuş. Ne kadar doğru bilemiyorum.

Arkadaşlar tuzlu ve karbonatlı su yapın. Yaptığınız bu suyla günde bir kaç kez ağızınızı ve burnunuzu temizleyin. COVID ve benzeri virüsler solunum yollarıyla bulaşıyor.
Çok fazla virüsün aynı anda enfekte olması gerekiyor. Bu rakamın 10.000'den fazla olması gerektiği düşünülüyor. Ve bu virüslerin bünyenizde 12-24 saat boyunca tutunmaları gerekiyor. Yani COVID taşıyan birisi ile temasta bulundunuz ve enfekte oldunuz. 12-24 saate kadar ağız-burun temizliğinizi tuzlu su ile yaparsanız bu virüslerin vucudunuza geçişini engellemiş olabilirsiniz.
Tabiki bu %100 bir çözüm değil.

Bazen ne yaparsanız yapın gelir ve sizi bulur. Bu işte en son yapmanız gereken şey böyle panik ve paranoya duygusudur. Umalım da durum kontrolden çıkmadan önüne geçilebilsin. Artık kritik bir noktaya geldik sayılır. Çin ve Japonya'da ki sayısal artışların ardından son dönemde Kore'de de hızlı bir şekilde enfekte insan sayısının arttığı haberleri gelmeye başladı.
Üstelik sadece Asya değil, Avrupa'da İtalya'da da gittikçe işler kötüleşiyor.

Bugün yapılan açıklamaya göre Türkiye ile Irak, Kore ve İtalya uçuşları bir süreliğine askıya alınmış ve Irak sınır kapısı geçici olarak kapatılmış. Bana kalırsa bir süreliğine tüm dünya da bu konuda bir hassasiyet uygulanması iyi olacak.