Bitcoin Forum

Netflixe para vermenin salaklık olduğunu ...İstenildiği zaman bedava izleyebileceğiniz şeylere sadece salaklar para verir tarzı yazılan şeyler gördüm.
Arkadaşlar ülkecek gerçekten bu konuda da çok ciddi bir cahillik mevcut.
Bakkaldan bişeyler çalmak ile internetten korsan olarak film izlemek aynı şeydir.
Sinemada bilete para vermeyip bir yolunu bulup salonda filmi izlemek yani hırsızlık ile aynı şeydir.
Mesela bu hafta Türklerin yaptığı ortalığı kasıp kavuran bir oyun çıktı.İnsanlar gene torrenti bekler oldu.
Bu kadar gerizekalılık olmaz.Ulan o adamlar 10 sene sonra o oyunu çıkartmış.Sen 120 lira verip alamıyorsun.
10 larca yıllık emeği yok saymış gibi sağda solda yazıyorsun.
Yahu bunlar normal değil.Bu korsan site ve oyun platformlarına ciddi yaptırımlar gelmesi lazım.
Bunlar öyle küçük hırsızlıklar değil.Bi eve girip televizyon çalmaya bakkalın kasasından para çalmayada benzemez.
İnternette yayınlanan  bir oyunun cracki o oyunun yapımcılarına büyük darbe vurur.
Hadi çok eski kült filmleri bir kenara koyuyorum.Veya parasını verebileceğin hiçbir yer ve platform bulamazsın son çare gidip izlersin ama bu orospu çocuklarında ki kafa çok pis. Hadi herşeyi anladım sen korsan izliyorsun ve oyunları korsan oynuyorsun.Ulan para verene neden salak diyorsun he ibine :D

Ülkenin ekonomik durumu malum. Özellikle bizim gibi düşük-orta sınıf insanlar yerlerde sürünüyor. Temel ihtiyaçlarımızı bile zor karşılıyorken veya karşılamıyorken orjinala şuan hiç müsait olduğumuzu düşünmüyorum. Parası olan adam zaten orjinal alıyor çünkü torrent oyunlar virüs dolu.
Düzenleme: Mb bannerlorda gelince o oyun tam bir optimizasyon özürlü diye duydum. Mb warbandı severek de oynasam bannerlordu bilmiyorum. Ve oyunda bazı yerler Türkçe bazı yerler değil. Yani Türk oyunu diyoruz iyi güzelde daha kendi dilimizi ekleyemiyoruz ki... Eklediklerimizde söylenene göre tam olarak karşılığını bulmuyormuş yani anlam kayması.

Lafa gelince "ne kazanıyoruz ki, bunlara para verelim" derler ama mesela günaşırı bir paket sigaraya 15 lira verirken bunu gayet normal karşılarlar. Aynen katılıyorum danny, keyfi hırsızlık hırsızlıktır, aması falan olmaz. Bunu şu anlamda söyledim, beleş film izlemeyle mesela yokluktan bebeğine bez çalan anneyi tabii ki bir tutamayız. Ama önemli fark ortada, birisi mecbur diğeri senin tabirinle ibinelikten yapıyor.
Benim netflix aboneliğim var, bunu paylaşabileceğim yakınlıkta arkadaşlarım da var ama vermiyorum, ne veririm, ne de isterim, kimse kusura bakmasın.

daha önce de burada bu konularla ilgili tartışmalar oldu. netflix'e para veren salaktır, maldır, vatan haini fedöncüdür gibi ilkokul tartışmalarına girmek istemiyorum. telif konusunda çok farklı düşünceler var. bir kısım dannybrown gibi "abi yazık adamlara" ;D görüşünü savunurken bir diğer kısım da telif hakkının son derece gereksiz olduğundan bahsediyor. yaratılan bu değerlerin toplum için olduğunu ve karşılığında para alınmaması gerektiğini savunuyorum. ben de ikinci kısımda yer alıyorum. zaten parasıyla alan kişiler yeterince bu insanlara para kazandırırken bu hizmetlerden bedava yararlanan kişiler de olsun. herkesin bu değerlere ulaşması gerekiyor. örnek veriyorum mesela covid-19 ile yazılmış çok güzel bir kitap var. parasıyla alan kişiler buna ulaşırken maddi değeri olmayan insanlar ne yapacak? kütüphane ya da ödünç alıp verme bir çözüm değil.

bu konularda benim rahatsız eden tek konu şu: ücretsiz olarak sunulan bu nevalelerden birilerinin (sahipleri dışındakilerin) para kazanması. site masrafı vs için eyvallah ama bazıları ciddi anlamda bokunu çıkarıyor.

not: netflix, spotify, youtube gibi platformlarda üyeliklerim var. bilgisayar ve telefonumda korsan program mevcut değil. bir win 10 için keyi 30 liraya internetten almıştım. hatta o konu için başlık bile açtım. normalde linux kullanıcısıyım.

Peki bunun ayrımını kim yapacak, parasını vermekle yükümlü ve bedava yararlanan neye göre şekilleniyor, bu mahkemedeki(!) yargıç kim?
Böyle bir mantık olabilir mi ya? Ortada bir hizmet var, insan hayatının devamı için zorunlu bir hizmet veya ürün de değil ve yararlanmak istiyorsan bedelini vereceksin, bu kadar basit! Bunun dışında öne sürülen her gerekçe minareye kılıftır.

@bobita, merkezi olmayan bir dünya üzerinde düşüncelerin yer aldığı bir yerde sırf para babalarını daha zengin etmek için ortaya atılmış saçmalıklar hakkında konuşmak istemiyorum. sadece  aaron swartz ismini biraz araştırmanızı tavsiye ediyorum. belgesel gibi yapımda mevcut. internetin çocuğu aaron swartz olabilir adı. lütfen birden fazla farklı görüşü okuyup inceleyin.

herkes için diyorum, bu başlık dışındakilere de, "ben enayi miyim de para veriyorum o niye  vermiyor" kısır döngüsü ile düşünmeyin lütfen. surinam'da yaşayan sadece internet bağlantısı olan bir insanın da la casa del papel'i izlemeye hakkı var. yoksa sokayım internete. zaten internetin sahibi değiliz.

Arkadaşa katılmaktayım bu etik bizim toplumumuzda yok. (ben korsan izliyorum evet sürü pisikolojisi ve kolayıma geliyor) ama bunun hiçbir kılıfı yok emek hırsızlığı yapıyoruz :D
Bannerlord optimizasyon sorunu için geforce now kullanabilirsiniz onboard ekran kartlı pcden full ayarlarda oynuyorum 25 megabit internetiniz varsa rahatlıkla oynayabilirsiniz.

Söylediklerin çok doğru.   Ama beleşçiliği kendine yaşam tarzı olarak benimsemiş insanların bunu anlayacak perspektifi yoktur.

Sırf "salak" yaftası yememek için bazı şeylere para ödememeyi adet edinmiş insanlar var. İşte bu yaftalama yüzünden, aslında hırsızlık yapıldığının farkına varılmıyor. Para verip kullanmak salaklık oluyor maalesef. "Herkes yapıyorsa, ben de yaparım" kafası mevcut. Her zaman emeğin karşılığının ödenmesinden yanayım. Ödemeyenler de ödeyenlere laf etmemeli. Sözüm meclisten dışarı elbette.

Geçmişte whatsapp'ın ücretli olacağına ilişkin virüs gibi yayılan "asılsız" haberler çıkmıştı; herkes hatırlar bunu. Yıllık 5 TL gibi bir ücretten bahsediliyordu. Bir arkadaşıma demiştim ki: eğer bu durum gerçekleşirse, neyse parası ödemek lazım. "Beleş olan hangisiyse ben ona geçerim ya da kırma yolunu bulurum" yanıtını vermişti. Eğer beleş alternatif varsa, 5 lira vermek bile yük olabiliyor bazı insanlara. Oysa böyle bir hizmete yıllık 50 lira bile verilebilir. Sonuçta tüm dünyayla sınırsız görüştürüyor insanları.

Diğer platformları bilmem ama işin Netflix tarafı ise, firmanın buna göz yumuyor ya da izin veriyor olmasından kaynaklı. Yani bir abonelik satın alındığında, bu aboneliğin sadece Ahmet tarafından kullanılacağı üzerine bir zorunluluk yok. Yazılımsal olarak da bunu engellememişler. Dolayısıyla birkaç kişi farklı yerlerden kullanabiliyor. Eğer yazılımsal olarak MAC ve IP adresi kontrolü ile ya da farklı şekillerde "tek kullanıcıya" yönelik bir hizmet sunsalardı; birileri de bunu çoklu izlemek için kırma yolunu bulsaydı, bu hırsızlık olurdu işte. Oysa Netflix bu konuda kimseyi sınırlamıyor. Dolayısıyla da abonelerine bırakmış tercihi. Bende tek abonelik var, kardeşimle farklı evlerdeyiz ve ortak kullanıyoruz. Başka bir kişiyi de eklemiyorum zaten paketime.

Bu konuda maalesef orta noktada bulunulmaz. Keyfine göre her insanın bana göre, internette oturup da içerik aramak derdinde olmayan , izlediğinin görüntüsünün , altyazısının, ses kaydının iyi olmasını isteyenler parasını verir izler. Başka birileri de para vermeden izler benim için her ikisi de normaldir.

Para verene "ENAYi" bedava izleyene de "BELEŞÇİ" demek kesinlikle yanlıştır.

internette erişemediğim kaynak yok bluray filmlerden tutta aklına gelebilecek herşey ancak 3.5 yıldır netflix i 4 arkadaş kullanıyoruz. şimdiiiiii


bu netflix'e ücret ödeyenlerle dalga geçen beyin yoksunları varya hani.. sorsan günlük sigaranın dumanına 20 lira verirler. evde bira üretebilirken giderler hazırını alırlar.

ama netflixe para verince bla bla bla kıskançlık varya çekememezlik.

kedi ulaşamadığı ciğere misal.  öylelerini okumayın ciddiye almayın he deyip geçin

ha şunnu demeyide unutmuşum

3.5 yıllık süreçte ortalama 2-3er ay arayla girmiyordum içerikler hep aynı insanı bir zaman sonra sıkıyor.

birde  bu yıl son olacak house kaldırıldı uzun zamandırda gelmedi defalarca bildirdik. house m.d. nin olmadığı yerde bana yer yok.

Bu işinde geyiği hep budur. Biz temel ihtiyaçları karşılayamıyoruz ki, netflix e para verelim... kitap satın alalım, film satın alalım ya da sinemaya gidelim.

E tamam o zaman bu mantıkla otele kaçak girip tatil yapalım, marketteki 2TL'lik makarnayı alabiliyorken onu değil beğendiğimiz 10TL'lik makarnayı çalalım hatta yetmez parası olanları dolandıralım mı diyeceğiz?
Mantıklı yaklaştığımız zaman Netflix ya da herhangi bir birisi bir hizmet sağlıyor bize ve buna değer biçiyor. Satın alırsınız veya almazsınız bu kadar basit. Pazar da 5TL'ye de domates var 10TL'ye de herkes bütçesine göre seçiyorsa bu da öyle bir durum. Yani korsan izleyerek platformu baltalamış ve daha iyisini yapabilmesinin önüne geçmiş olursunuz.

Bugün korsan izleme yapanların yarısı abone olsa belki çok daha iyi içerikler gelecek Netflix'e, kim nereden bilecek bunu...

İkinci konu. Netflix ABD'nin onlara para mı yedireceğiz? Tamam arkadaşlar bunu söyleyenlerin Blu TV üyeliği var? Ya da ne bileyim Digiturk Film paketi? Yani o yerel - yabancı muhabbeti de bana doğru gelmiyor. Ben ABD'ye para mı yedireceğim dizi-film için diyenlerin cebinde Apple marka telefon, telefonda Facebook, Whatsapp, Iınstagram'ı eksik olmaz. Bilgisayarında Microsoft, arabasında General motor.... Geçiniz efendim bu yerel-yabancı muhabbetini. Hakedene hak ettiğini verin. Ya da @wolwoo'nun dediği gibi beğenmiyorsanız izlemeyin olsun bitsin.
Ben Türkiye'ye ilk geldiği günden bugüne kadar aboneyim. Bunun dışında Hulu ve Amazon Prime'ı da deneme sürümü olarak kullandım. İlerleyen dönemde Amazon Prime'a da üye olmayı düşünüyorum. Spotify'de kullanıyorum. İşini iyi yapanı kullanırım, beğenmediğimi kullanmam.

Netflix ornegi bu toplumun dusuncel yapisini ogrenmek icin sadece bir ornek, koylu kurnazi diye bir tabir vardir.
dilim dondugunce, zeki ve egitimli olmayan sadece ana-babasindan gordugu etik disi seyleri yapmakta sakinca gormemektir.
Koylu kurnazi olduklari icin kendileri gibi olmayanlari ahmak ve enayi olarak goruyorlar. Kesin olarak bu insanlar her zaman kaybedecektir.
Vergi vermezler, akrabalari ile kavgalidirlar, devleti kaziklamak icin ellerinden geleni yaparlar, cahil cuheyla insanlardir.

Oldum olası şu film sitelerinden tiksindim. Oturup o sitelerden film izlediğimi hatırlamıyorum. Zaten özel bir çaba sarf etmeden izlemek imkansız gibi. Netflix'in himeti çok iyi oldu. Artık gönül rahatlığıyla parasını verip izleyebiliyoruz. Netflixte gurup özelliği ile masrafı bölüşüyoruz. Google play store'da film kiralamak da mümkün.

Daha önceden cd, dvd koleksiyonum vardı. Filmleri kiralayarak izlerdim. Beğendiklerimin dvdlerini koleksiyona katardım. Yıllar sonra bazı aldıklarım küflendi bozuldu. Koleksiyon yapmaktan o zaman vazgeçtim.

Takip ettiğim private torrent sitesi var bir tane. Sadece popüler trendleri öğrenmek adına listelerine bakıyorum. Zaten Türkiye'deki upload hızlarıyla banlanmadan oradan içerik indirmek imkansız. Genel olan sitelerden indirdiğiniz dosyalarda hıyar çıkıyor : ) Gizli hıyar.

Sevdiğim oyunları parasını verip steamden alıyorum. Oynadığım 2 tane mobil oyun var. Risk, parasını verip premium yaptım. Clash of royale 6 aydır premium alıyorum. Pc veya xboxta çıkmışsa sevdiğim oyun için premium abonelik alıyorum. Game pass ve Ea Access yıllık abonesiyim. Xbox zaten korsan oynamak imkansız. Ea'de Star wars oyunlarını oynuyorum. Daha önce ilgili yazılarım olmuştu.

Windows 10 profesyonel için 1000 tl kadar ödemiştim vatanda kutulu. Meğer daha ucuzları varmış duyunca üzüldüm. Çalıştığım iş yerlerinde adobe yazılımlarını, ediusu lisanslandırmaya çalışırım hep. Vaktiyle korsana bulaşmadık mı, elbette herkes gibi günahlarım var bu konuda. Kadıköy yazıcıoğlu pasajı önünde sizinde kulağınıza fısıldayanlar olmadı mı? "Cd var cd var abi" :D
Oyunlar demolarını, single player şartıyla açıyorlar genelde. Asıl parayı multi player'dan, item satışından, altın puan ticaretinden kazanıyorlar. Bir oyunun multisini, satın almadan oynayamaz kimse zaten. Film sektörü ise tamamen farklı, daha riskli.

Son olarak kaspersky 2 yıllık alırız arkadaşla beraber. Korsanı da var. Böylesi hem daha güvenli hemde için rahat.

Elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum. Çünkü ahirette ak koyun kara koyundan hakkını alacak biliyorum.

Kaçak izlemek ile siteden hazır izlemek arasından konfor farkı var. Diğer sitelerden 50 tane reklamın arasından kırık linklerle boğuşarak izlersiniz. 2 part vardır son part eksiktir - öyle duşta köpüklü kalmış gibi kala kalırsınız finalde :D

---

Önceden üyeliğim vardı fakat şuan yok. Şuan korsan izliyorum.
Emeği veren taraf bunun telifi ile cartı ile curtu ile uğraşmalı. İş insanın vicdanına kalırsa olacak iş değil.
Param olduğu zaman konfor amaçlı üyelik satın alıyorum. Olmadığı zaman fullhdtakilmadantekpartizle.com'dan idare ediyoruz mecbur.

---

Bu arada aslında bu konu daha önce filme para vermeye alışık olmayan insanların filme para verildiğini öğrenmesi durumundaki ilk negatif tepkisidir. ZAmanla alışır üyelik açarlar. Bu tıpkı ilk online oyunların çıktığında oyuna para basmanın çok absurd ve gereksiz olduğu düşüncesine sahip olmaya benziyor. Bir yerden sonra bu düşünceye sahip olanlar keseyi açmış olağan bir şekilde oyunlara para basmaya başlamıştır.

@coinforumgentr stremio ile tanıştınızmı hocam? harika bir platformdur. reklam falan görme şansınız yok.

https://www.stremio.com/

Çok basit;
Paran varsa alırsın, düşünmene bile gerek kalmaz.
Paran yoksa sistemin senden çaldığını geri almak seni hırsız yapmaz.
Paran varsa ve almıyorsan; hak yemek artık hobi olmuştur ki en tehlikeli insan grubu da bence budur.

Oyunu kuralına göre oynayıp Netflix'e sahip olmak mümkün üstad. Kardeşimin ve kız arkadaşımın hesaplarına çöküyorum.

Mesela tek kişilik pakette Full HD yok ve kardeşim Full HD izlemek için Standart plan almış, aslında kamilin paketi 2 kişilik.
Hemen çöküyorum ;D
O zaten Full HD izlemek için o parayı ödüyor ve Netflix standart pakette 2 kişilik izin tanımlıyor.
- Şirket mutlu.
- Kardeşim mutlu.
- Ben mutluyum.

Kimse kural ihlal etmedi, şirket Standart HD paket sattı ve 2 kişilik hak verdi, kardeşim Full HD izliyor, ben ise hesaba tanımlanan hakkı kullanarak şirkete para kazandırmamış oluyorum..
Aslında kendi etik değerlerimiz her şeyden üstün, etiğin dışına çıkmadan kullanılabilecek kaçamak yollar var.

Dün 58 dklık bir belgesel izledim, bugün ise müsait olursam Hitler - Bir Kariyer adlı 1977 yapımı belgeseli izlemeyi düşünüyorum.
Daha sonra da 2015 yapımı Minimalizm - Önemli şeylere dair bir belgesel adındaki belgeseli izleyebilirim.

Bu da sanırım Youtube içerik denetimi hakkında fikir veriyor bizlere. Youtube'da yakında telif içeriği olan her türlü videoyu büyük ihtimalle Youtube'un paralı versiyonuna alacak.
Youtube Premium'da reklamsız falan muhabbetine üye topluyorlar ki bu hem Netflix hemde Spotify'nin geleceğini tehdit ediyor bana kalırsa. Çünkü hem video oynatma hemde müzik içeriği var Youtube Premium'un.

Benimkinde Standart plan var. Az önce kontrol ettim üyelik ekranını: "Aynı anda 2 ekran üzerinden izleyebilirsiniz" yazıyor. Pakette 3 kullanıcı tanımlanmış; kardeşim ayarlamıştı ve fazladan eklemiş sanırım. Sadece ikimiz kullanıyoruz şu anda... Peki aynı anda üçüncü bir kişi izlemeye çalıştığında izin vermiyor mu? Uyarı falan mı çıkıyor? Bunu hiç test etmemiştim. Eğer izin vermiyorsa, üçüncü kişi farklı bir zamanda mı izleyebiliyor?