Bitcoin Forum

Türkiye'de geçen yıl canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 112 bin 859 olarak kayıtlara geçti. 2001'de 2.38 çocuk olan toplam doğurganlık hızı ise 2020'de 1.76 çocuk seviyesine indi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2020'de canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 112 bin 859 olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl canlı doğan bebeklerin yüzde 51.3'ü erkek, yüzde 48.7'si kız oldu.

Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş grubu) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden ‘toplam doğurganlık hızı’, 2001'de 2.38 çocuk iken 2020'de 1.76 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1'in altında kaldığını gösterdi.

Doğum hızı AB üye ülkelerinden yüksek
Türkiye'nin toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızlarından daha yüksek olduğu görüldü.

AB üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızlarına göre, 2019 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip ülke 1.86 çocuk ile Fransa, en düşük toplam doğurganlık hızına sahip olan ülke 1.14 çocuk ile Malta oldu.

Doğurganlık hızı en yüksek il Şanlıurfa
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2020 yılında 3.71 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3.22 çocuk ile Şırnak, 2.88 çocuk ile Ağrı ve Siirt izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1.29 çocuk ile Karabük olurken, Bu ili 1.31 çocuk ile Zonguldak ve Kütahya takip etti.

Doğum yapan annelerin yaşı yükseldi
Doğumlarını 2001 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı 26.7 iken 2020 yılında 29'a yükseldi. İlk doğumunu 2020 yılında gerçekleştiren annelerin ortalama yaşı ise 26.5 oldu.

Yüzde 36.9'u ilk doğum
Doğum sırasına göre doğumlar incelendiğinde, 2020 yılında doğumların yüzde 36.9'unun ilk, yüzde 31.7'sinin ikinci, yüzde 17.9'unun üçüncü, yüzde 12.6'sının ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.

https://tr.sputniknews.com/turkiye/202105181044531588-dogum-hizi-2001den-bu-yana-en-dusuk-seviyede/


Habere ilk yorum da kendimden gelsin. Nüfus artışı doğurganlık oranıyla her zaman doğru orantılıdır. Ölüm oranı genelde hep aynı oranda olduğu düşünüldüğünde doğuranganlığın azalması nüfusun da azalmasına sebep olmakta. Burada en büyük faktör şüphesiz pandemi. Ayrıca ekonomik kaygılar, pandemi ile boşanmaların artması da doğum oranlarının azalmasına sebep vermekte. Yaşlı dünyamızda yaşayan insanoğlunun yaş ortalaması da hızla yaşlanmakta. Ayrıca eğitim ve kültür seviyesi arttıkça yaşlı nüfusun artması da yapılan başka bir araştırmanın sonucu. 

Yenilen yemeklerden, içilen suya kadar dünyamızda çok şey değişti, değişen dünyayla beraber bunlar da çok normalleşti, bir de artık üniversite okuyup mezun olmadan evlenme düşünülmediği için bu evlilik yaşını 18 den en az 25 e çekti, işsizlik yüzünden erkekler zaten evlenmiyor, bir de karşı taraf anlayışsız çıkıp alamayacağı şeyler isterse durum daha beter hal alıyor, böyle olunca doğal sonuç olarak doğum oranları düşüyor, olayı özetledim galiba :)

Millet kendine bakamıyor çocuğa nasıl baksın? Ekonomik kriz Cumhuriyet tarihinin en büyük krizine dönüşmüş durumda, hükümet üç maymunu oynuyor. Belli bir seçmen kitlesi nasılsa devlet bakar mantığıyla düşünmeden ürüyordu, artık onlar da yavaşladı herhalde. Mülteci istilası sonrasında kendi ülkemizde azınlık olduk. Bu rakamları gayet normal buldum.

Türkiye’nin batısı 1.53 doğum oranıyla Avrupa standartlarında bir dogum oranina sahip zaten; çok üreyen kültürsüz kesimler belli o yüzden bu coğrafya düzelmez.

Eee ne olacak reis bundan önce ortam iyi iken 2 çocuk debelenme 3 çocuk eh işte diyordu.
Benim yan komşum var ve aile apartmanları var  4 erkek var hepsi evli. Kişi başı 4 er çocuk var. Bizim binada oturan kardeşleri var ve 4 yıldır evli. Şimdilik 2 çocuk var ve daha en az 2 daha yapar.
Ben de ellerinizden öper 1 çocuk var 
Yani ben mümkün olduğunca ortalamayı düşürüyorum. 😀
Doğum yapanların yaşının yükselmesinin en büyük nedeni geç yaşta evliliklerin artması. İnsanlar işimi yoluna koyayım sonra evlenirim diye düşünüyor. Bayı da aynı bayanı da aynı şeyi düşünüyor.

Allah bağışlasın; maddi durumun, ilgin ve imkanların el verdiğince sana atış serbest. İkinci çocuk iyidir :).

Amin hocam. Maddi durum olarak aslında 2.çocuk olabilir sıkıntı olmaz ama benim hanım beni iyi bir baba olarak görmüyor.
Kendimce ilgiliyim ama yetmiyor kadın milletine ne yazık ki.
Biz iki kardeşiz.
Annem , babam ve  kaynanam 2. çocuğu  yapın dedi ama ne yazık ki tekte kaldık. Yaş oldu 41. Bu saatten sonra da zor. Allah olmayanlara versin.

Geçim derdi her geçen gün zorlaşıyor evli çiftler ya çocuk yapmayı tercih etmiyorlar yada 1 tane ile yetinip kalıyorlar masraflar bir yana anne baba çalışınca bebek büyütmek oldukça zorlaşıyor rahatımızı sevdiğimiz içinde genelde 2.ye yeltenmiyorlar :)

Babam memur maaşıyla 4 çocuk okuttu. Şimdi memur maaşıyla 1 bilemedin 2 öğrenciyi zor okutursun. Bu da hökümetimizin politikasının sonucudur ve aslında uzun vaadede ülkemizin geleceğine faydalıdır neden mi? Çünkü aklı selim yüksek iq olmayan bireyler fütursuzca üreyerek ülkenin iq seviyesini aşağıya çekiyordu ve ekonomik zorluklar nedeniyle yavaş yavaş üreme hızları yavaşladı ve yavaşlamaya devam edecektir. Ne zaman ki ekonomi ve ülkede yaşam şartları iyi yerlere geldi o zaman insanlar daha rahat aile kurma ve çoğalma yoluna gidecektir. Tabi ülkenin iyi yerlere gelmesi için insanımızın bilinçlenip, adam akıllı eğitim almış olmaları gerekmekte. En azından şu saçma akzihniyetinin azalmasını sağlıyorlar :D

Bu mesajı "Türkiye'nin eğitim seviyesi artıyor" diye okuyabilir miyiz mesela? Tartışırız.
Ancak bence normal şartlarda en büyük sebebinin bu olması gerekirken Türkiye'mizde bu böyle değil.

En "keyifçisi", en vurdumduymazı bile artık çocuk yaparken iki kere düşünüyor: "Ben yiyecek ikinci ekmeği bulamıyorum, çocuğa bu ülkede nasıl bakayım?"

Evlenme yaşı dünya genelinde artık oldukça yukarılara doğru çekilmiş durumda. İnsanlar hemen evlenme olaylarına eskisi kadar sıcak bakmıyor. En azından gelişmiş şehirlerde bu durum böyle. Genç bir nüfusa sahip olan bizim gibi gelişme sürecindeki ülkelerde, diğer Avrupa ülkelerine göre daha fazla doğum oranının görülmesi de doğal bir şey.

   Türklerin nufusu 90 lardan bu yana azalıyor. 2 kişi iki çocuk yaptığında bile nufus sabit kalmaz aksine azalır. Doğuda kürtlerin nufusu son 50 yılda tam 10 a katladı. Örneğin Hdp nin oyu izmirde %10 lara geldi. çok yakın zamanda %20 leri bulur. Doğuda zaten %70-80 çakılı halde. bu arada kürtlerin aşağı yukarı yarısı hdp oy verir, diğer yarısı ise vermez. Böyle de bir durum var kendi içlerinde.

    Bunun yanında 2000 lerden bu yana türkiyede en az 10 milyon yabancı göçmen-mülteci var. bunlar resmi rakamların alt alta toplanması.  Her iran sınırından kamyonla geleni de durdurup adın soyadın?  kayıt almadıkları malumunuz.
  1. Dünya savaşında koca osmanlının nufusu 15m kadardı ama almanyanın 85milyondu, rusya 110milyondu. sadece 100 senede nufusun ne kadar hızlı değiştiğine bir örnek olsun.

Fransa ingiltere gibi ülkelerin %10 başka ülkede dünyaya gelmiş kişilerden oluşuyor. Bu sayı çok az gelebilir ama bir de orada doğup büyüyenler de var.
    Bir de göçenler ekonomik sıkıntı ile geldikleri için işin ve sosyal yardımın çok olduğu şehir merkezlerinde oturuyorlar. Çünkü kırsalda hem iş yok hem de oralara meraklı değiller. Biz de işsizleri bile nasıl çorum da değil de  florya sahilinde geziyorsa, oralarda da öyle. Örneğin londra şehrinin %25 i orada doğmamış insanlardan oluşuyor.   Bazı küçük tarihi şehir merkezlerinde  ise bu oran %40 ları buluyor.
     Avrupa ülkeleri ekonomik refahları ve toplumun sahip olduğu şirketlerin servetleri ile bir şekilde aç açıkta kalmadan bunlara bakabiliyor, çalışmak isteyeni de işe koyabiliyor. ( göçmen mültecilerin çoğu çalışmayı tercih etmiyor ya da 1 kişi çalışıp 7-8 boğaza bakıyor avrupalılar gibi kadın erkek çalışma kültürü çok az. )  fakat biz ne işe koyabiliyoruz ne de milli servetimizle bakabiliyoruz. Çünkü bizim milli servetimiz kurumsal şirketlerimizin serveti  ortalama bir avrupa ülkesinin 10 da 1 i kadar ancak var. Biz bunlara bakamayacağız ve işe de koyamayacağız.

Doğum hızının düşmesi çok normal insanlar nasıl geciniriz derdinde. Başka bir başlıkta diyordu çok fazla çalışma saatlerinden dolayı insanın ömrü kısalıyor diye onun da etkisi var insanlar afedersiniz eşek gibi çalışıyorlar başka birseye zaman kalmıyor. Bence konunun birde sağlık boyutu var son dönemde üremek büyük sıkıntı haline geldi. Yediğimiz içtiğimiz herşey faydadan çok zarar veriyor. Kısırlık arttı kısır olmasa bile üreme sorunu yaşayan insan sayısı çok . Çevremde birçok evli çift var çocuk sahibi olmak isteyip olamayan hiçbir sorunu olmadığı halde.

Millet bu dünyaya ne diye çocuk getirsin ben kendi ülkem adıma konuşuyorum yaşam koşulları bu şekildeyken bu ülkede çocuk yapmak hiç mantıklı değil zaten önümüzü göremiyoruz çocuk yapıp onunda kaderiyle oynamayalım.

Doğum hızının düşmesindeki en büyük sebeplerden birisi de eğitim bence. Yeni kuşak ile birlikte eğitimli insanların daha da artmasıyla fazla çocuk yapma gibi bir zihniyetten çıkılmaya başlandı. Doğum gerçekleştirme yaşı da bir hayli arttı.

Doğurganlık ile gelişmişlik düzeyi ters orantılıdır. Bilhassa ekonomik açıdan yeterli seviyeye gelenler genelde 1-2 çocuğun üzerine çıkmazlar. (İstisnai biçimde zengin olan futbolcuları hesaba katmıyorum çoğu eğitimsiz olduğu için) Çevremde küçük bebeği olan bir kadın var arada muhabbet ediyoruz, bebek masraflarının çok aşırı arttığını söyledi (bez, mama)

Aynen durum dediğiniz gibi. Gelişmiş ülkelerde yaş ortalaması bir hayli yüksektir o yüzden. Ama gelişmekte olan ülkelerde ise genç nüfus oranı çoğunluktadır. Ülkemizde doğum hızının düşmesinin sebeplerinden birisi de aşırı pahalılık. Sadece bir çocuğunuz varsa bile ihtiyaçlarını karşılamak için çok fazla miktarda para harcamız gerekli. Mama, bez vs. fiyatlarını hepimiz az çok biliyoruz sonuçta.

Hayret. Demek ki son 1 yıldır pandemi koşullarında evde duranlar çok da beklenen şekilde işler yapmamış. Netflix, popcorn, ve türk kahvesi planı işlemiş demek ki.
Okey satışları ne durum da acaba :D

Genel olarak yazılanlar doğru olan şeyler doğum hızını 2001 yılından beri düşünürsek gençlerin evlenme yaşları da arttı eğitimsiz evlenmeyi doğru bulmadıkları için geç anne baba olmaya başladı herkes bu da doğal olarak doğum hızını düşürür ayrıca Suriyeliler sanırım bu istatistiklerin dışında ;D

Doğu Batı diye ayırmak belki doğru olmaz benim düşüncem Orta ve Batı kesimdeki kadınlar eğitimin artmasıyla birlikte daha geç evlenip daha az çocuk yaparken Doğu da nüfus artış hızında çok bir fark yoktur bu durum böyle de devam eder

Kırsal kesimde yazda köy ortamında bulunan kesimde nüfus artış hızı herzaman yüksek olmuştur. Çocuk hem ucuz işçi hemde gelecek için güvence olarak görülmüştür. Köyde her evde 5 ile 10 arasında çocuk olurdu. Yapılması gereken gündelik işlerin pek çoğu çocuklar tarafında yapılmaktaydı. Şimdi köylerimizde hep yaşlı nüfus var. Tarlalar boş duruyor. İş için köyde çalışacak olan kesim şehirlerimize göç etti. Mecbur kaldılar göç etmeye. Şehir yaşantısında çok çocuk çok sorun durumunda. Durum böyle olunca haliyle çocuk sayısı azaldı. Doğum oranları düştü. Tarım politikaları yeniden gözden geçirilip genç kesimin üretime özellikle tarım üretimine yöneltilmesi gerekiyor. Yeniden insan potansiyelini artırmak için buna ihtiyaç var diye düşünüyorum.

2+1 evlerde kac tane cocuk yapilabilir, turkiyenin mimari yapisi tamamen ucube ve faciadir, ingilizler herkesin bildigi gibi cok cocuklu milletler arasindadir, bu tamamen muntazam sekilde tasarlanmis, yatay mimari ile mumkun olmaktadir.

Hocam 2+1 evde 1 oda yatak odası bir oda da çocuk odası olduğunu düşünürsek çocuk odasına 2 tane ranza konulabileceğini öngörür ve 2 ranzada 4 yatak olduğu hesap edilirse 4 çocuk 2 ranzaya, 2 ranza arasına da 1 yer yatağı konulduğu hesap edilirse 1 çocukta yer yatağına alın size 5 çocuk  ;D

Şimdi versinler çocuk yardımı parası Gurbetçi Şaban'daki gibi bak görün en az bir düzine çocuk sığdırır bizim millet hiç abartısız yok eviydi mimarisiydi hikaye tamamen cepte bitiyor mesele:D

Devlet bunu yapıyor çocuk yardımı veriyor. Hatta çocuk sayısı oranında eskiden ödenen kdv ödemesinin çocuğun sayısı oranında parasını da veriyor. Veriyor da çocuk başı 50 tl yardım veriyor. 20 yıl önceye gidersen para değerini buluyor.

Hocam o kinayeli olarak dediginiz sey oda olmuyor, yurt odasi oluyor, ben de 2+1 evde buyudum, ayni cinsten kardesim olmasina ragmen sorunlar oluyor, 1 odaya 2 kisi bile olmuyor, ustelik kiz erkek cocuklari oldu mu isler degisiyor, belli bir yastan sonra kiz ve erkek cocuklar bir arada kalamiyor.

Üstadım valla eve göre çocuk yapan yoktur 😊 Tam tersi çocuk yaptıktan sonra çocuğa göre eve yerleşmek vardır. Önemli olan şey o çocuğa iyi bir gecek sağlayacak ekonomik güce sahip olmak. Burada önemli olan çok para kazanmak değil. Kazanılan paranın çocuğa iyi bir eğitim, güzel bir karakter ve ahlak edinilmesi için harcanmasidir.

Cevremde çok görüyorum. Adam zengin 3 4 çocuğu var. Ama çocuklar eğitimsiz ahlaksız ve karaktersiz. Çocuk yanlış şekillendiği  için babadan kalma malları yiyor. Çünkü ona balık tutulması hiç ogretilmemis.