Bitcoin Forum

Pandemi girdi girelim eve tıkılıp kalmaktan ve rahat rahat yürüyüp nefes alamamaktan dert yandığımız olmuştur bunun yanında ekonomik nedenlerle ne yapacağını bilememek nasıl bir yol izleyeceğini sürekli kurgulamak da insanın psikolojisini bozuyor ve insanı bir bakıma bunaltıyor diyebiliriz.''Son 3 yılda Türkiye'de 61 milyon kişi sinir sistemi ilacı, 12 milyon kişi antidepresan kullanmış'' diye bir haber gördüm ve okudum az önce.Trafik de bile insanların artık sabrı kalmamış en ufak bir gecikme de bile ışıklarda daaaaatt daaaaaat kornaya basılıyor nedir bu sinirlilik agresiflik? neden böyle olduk?

https://t24.com.tr/haber/son-3-yilda-61-milyon-kisi-sinir-sistemi-ilaci-12-milyon-kisi-antidepresan-kullanmis,971505

İnsanları bir noktaya kadar anlayabiliyorum. Çünkü ben de benzer şeyleri yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Ülke şartlarının kötülüğü çok canımı sıkıyor. Mesela teknolojik bir ürün mü almak istiyorsunuz? Avrupa'da ya da Amerika'da satılan miktarın kat kat fazlasını ödemeye hazır olun.

Örnek olarak PS5'i ele alalım:

https://www.gamesradar.com/ps5-price-bundle-deals/

ABD'de 500 dolara satın alınabiliyor. Gamepad'i de 65-70 dolar aralığında satılıyor.

https://www.amazon.com.tr/dp/B08LQZGF76/ref=cm_sw_r_tw_dp_67CV0W8QSFRSN09WDZ1W
https://www.amazon.com.tr/dp/B08MLRTYF5/ref=cm_sw_r_tw_dp_P5E69B55XWDWNX8680BG

Türkiye'de ise konsol fiyatı 8500 TL, gamepad ise 730 TL.

Maaşlara bakıyorsunuz, bir net asgari ücretin 3 katı kadar bir fiyata sahip bu konsol. Sırf bu örnek bile ülkenin ne kadar kötü bir halde olduğunu gösteriyor. Hal böyleyken, bu ülkede insan nasıl %100 sağlıklı bir psikolojiye sahip olabilir ki?

Birim değerler üzerinden gittiğimizde ne yazık ki bir sonuca ulaşamıyoruz.
EUR/USD karşısında o kadar eridik ki son bir kaç yılda... 2017'de son yurtdışına gittiğimde Euro 4TL'nin altındaydı. Euro ile dışarıda alışveriş yaparken insanın canı yanıyor.

@muslol67  İki ülkede de aynı birimi kazananları ele alıp alım gücünü kıyasladığımızda çok üzücü bir durum ortaya çıkıyor malesef. Alım gücümüz son yıllarda büyük bir hızla düştü. Yurtdışına vize almak bile artık bir sorunken alabilsek bile orada sırf 1000 €'ya sahip olmak için 10000 TL'yi gözden çıkarmamız gerekiyor. Korkunç bir durum bu.

Sosyal medyada çok ilginç insanlar görüyorum. Bazısı diyor ki, orada atıyorum 1000 $'a satılan bir ürünü TL'ye çevirip düşünmen lazım. Bazısı da birim ile kıyas olmaz diyor. İlk cümledekilere diyecek sözüm yok zaten kafa uçmuş. İkinci cümledekilere şunu söylemek istiyorum: Mesela Japon Yeni'ne kıyasla bizim para daha değerli gibi gözüküyor şu an öyle değil mi? Ama ekonomi gücünü kıyasladığımızda adamlar bizden öndeler. Yani her durumda birim kıyası doğru olmuyor. Ancak şöyle bir şey var. Ben alım gücüne göre kıyas yapıyorum. Yani her iki ülkede de aynı miktarda (mesela 5 bin) paran olsun ve ürünlerin fiyatına göre alım gücüne bak. İşte o zaman anlarsın ne durumda olduğumuzu diyorum.

Ülkede hiç yolunda giden birsey göremiyoruz ki moralimiz düzgün olsun. Salgin, sel ,yangin ,deprem , taciz ,tecavüz , çocuk istismari ve cinayetleri ,hayvan istismarlari işkence haberleri ,mülteci sorunu vs vs bu liste daha çok uzar. Boyle bir tablonun içinde yasantisini geçiren bir halk nasil saglam bir psikolojiyle kalabilir ki zaten. İlaç tedavisiyle atlatabilen zaten şansli kesim bence.

Aynen hocam katiller televizyonda bakıyoruz ki serbest kalıyor her gün intiharlar ve ölüm haberleri. Bunlar yetmez gibi sel, yangın gibi doğal afetler de bir yandan bu sıkıntıların üzerine ekleniyor. Bu durumda ekonomik bunalımda üstüne gelince insanların bunaldığından bahsetmem mümkün.

İnsanda yaşama hevesi kalmadı, yok koronasıydı, yok ekonomisiydi, yok oydu, yok buydu hiç bir şey olumlu gitmiyor hayatımızda, yaşamak için yaşıyor çoğu kişi diye tahmin ediyorum aklımda 2  olay var gerçekleşirse çok iyi olacak, gerçekleşmesi içinde para lazım :)

Ülke öyle bir hale geldi ki, küçücük çocuklar bile siyaset konuşmaya başlayıp ülkenin içinde bulunduğu vaziyetten dert yanmaya başladı. Şu anki durumda siyaset konuşmamak imkansız gibi bir şey. Hayatımız siyaset oldu artık. En çok da ekonomisinden bahsediyoruz. Çünkü bizi en çok vuran alanlardan birisi de bu. Alım gücümüzün yerlere inmesi yüzünden temel ihtiyaçlarımızı bile doya doya istediğimiz kadar alamıyoruz. Güzel bir et alıp yiyelim desek kilosu olmuş 150 TL hatta daha da üstü. Benim şimdi nasıl harika bir psikolojim olsun ki? Yurtdışındaki refah içindeki ülkeleri gördükçe içim gidiyor. İnsanları ülkesinden nefret ettirmeye başladılar şartlar yüzünden.

Özellikle pandemi ile birlikte alım gücü düştü ürünlerin fiyatları fırladı gelirler azaldı bir şey yapmak istesek hemen ucu paraya dayanıyor tatile gitmek şehirden uzaklaşmak kafa dinlemek güzel şeyler ama imkanınız olsa zamanınız olmuyor zamanınız olsa imkanınız olmuyor hep bu ikilem böyle devam ediyor.

Eğer havalar güzel olursa ben dalış yaparak balık tutmaya gidiyorum genelde sakin yerler tercihim su altında bir çok şeyi unutuyorum birde hedef balığımı yakalayabilmişsem çok daha mutlu oluyorum :) Psikolojimiz zaten her şeyden etkileniyor ama bizim mücadeleyi bırakmamak gerekiyor, kendimize uğraşlar bulmazsak kendi kendimiz yer tüketiriz. En kolayı doğaya çıkmak yürüyüş yapmak uygun bir yerde küçük bir ateş yakıp bir şeyler yapmak çay, kahve, yemek olur. Temiz havayı içinize dolduracaksınız içinizden gelmese de güleceksiniz ki  beyin sizi mutlu zannedip seratonin salgılasın :) En iyisi bir şeylerle uğraşmak bir etkinlik kendinizi bir işe bir uğraşa verdiğiniz zaman bu psikolojinize iyi gelecektir.

Herkese sağlıklı huzurlu neşeli günler diliyorum kafanıza şapkadan başka bir şey takmayın.

Hastanelere gidip alınan ilaç reçetelerinden yola çıkarak bu sonuç ortaya çıkmış durumda. Bu değerlerde oynama yok. Halkın vurdum duymazlığı için bu tarz ilaçlara ihtiyacı var. Ayık kafayla bu ortamda ayakta kalmak zor. Herkeste ciddi pisikolojik sorunlar var. Eskiden vatandaşlar parkta bahçede yada piknik alanlarında gezip sohbet edip rahatlama imkanı buluyorlar dı. Şimdi pandemi bir taraftan, Pahalılık ve işsizlik başka taraftan vatandaşı ablukaya almış durumda. Oran yüksek. Allah hepsinin yardımcısı olsun.

TÜİK ülkenin psikolojisi ile ilgili bir araştırmada bulunsa Türkiye'nin yüzde 50'sinden fazlasının psikolojisinin çok iyi durumda olduğu çıkar.  ;D  TÜİK bile artık güvenilmez oldu ya ben daha ne diyeyim.

Ana konumuza dönersek, ülkenin genelinin psikoloji yüzdesi hiç de iyi seviyelerde değil artık. Millet aşırı pahalılıktan ve ülkenin çeşitli alanlarındaki yetersizlikten dolayı isyan ediyor. Yine de çıkıp birileri yok şu ay yok bu ay şahlanacağız falan diye açıklama yapıyor. Hiç yüz de yok işte ondan kaynaklı bu söylemler. Ben artık ne almak istersem olması gerektiği gibi uygun fiyatlara almak istiyorum. İnsan gibi yaşamak istiyorum insan. Çok mu şey istiyorum?

İnsanların trafikte bile birbirine tahammül edemediğinden bahsetmişsiniz.
Bunun bir çok nedeni var.
Bunları hem sizler hem de, vakit kaybetmeyi istemeyen, okuma tahammülünü bile yitirmiş kişiler için "madde"leyim istedim

1- Ekonomik sıkıntılar
2- Maddi sıkıntılar
3- Parasal sıkıntılar
4- İşsizlik
5- Zamlar
6- Alım gücünün düşmesi
7- Verim gücünün artması
8- Elektriğe zam
9- Suya zam
10- Tüpe zam
11- Yağa zam
12- Asgari ücretin açlık sınırının altında olması

Bütün bunlara ek olarak herkesin aç olup elinde iphone ile dolaşması

Bakın Maslow emminin ihtiyaçlar üçgenine: https://i.ibb.co/nBf6Qqg/maslow-teorisi.gif (https://ibb.co/2SPWc0n)
Source (https://medium.com/t%C3%BCrkiye/sanat-ve-i%CC%87htiya%C3%A7-e4a98b702c10):

Fizyolojik ihtiyaçlar demiş ilk sırada ve bunları ülkemizde nasıl karşılayabilsin ki insanımız kolaylıkla tarımsal anlamda dış ülkelere bağlılığımız var neredeyse.

Güvenlik ihtiyacı demiş ikinci sırada afganı suriyelisi elini kolunu sallaya giriyor efendime söyleyeyim her geçen gün çok kötü cinayet haberleri geliyor söylesenize nasıl güvende hissetsin ülkemizin insanı?

Ait olma, sevgi ve değer bu iki basamağı tek noktada toplayabiliriz aslında bu nokta biraz ülkemizin değil insanımızın yozlaşmasıyla gelinen bir nokta aslında ve birazcıkta kraldan çok kralcı olmakla alakası da var. Bir insanın, bir fikirin veya bir oluşumun etrafında toplanıyorsan o zaman ait olmuş, sevgi saygı ve değer görmüş oluyorsun.

Kendini gerçekleştirme: Hah bunu hepimiz yapabiliriz aslında hatta geçende açtığım bir konuya @Vispilio hocamın attığı bir cevap var:



Hah bu ülkede mutlu olabilmenin efendime söyleyeyim kendini gerçekleştirebilmenin en iyi yolu bu ülkeden kaçıp gitmek artık. Gidemeyen huzura mutluluğa eremeyenler ise psikolojisi bozulup kafayı yemeye mecbur...

Her gecen sene daha betere gidecek diye bir dusunce almisken , kendi psikolojimi toparlayamiyorum sabir tasi misali olanlar bile bu donemde cildirdigini gormek beni tedirgin ediyor, kelin ilaci olmadigi gibi bu durumdan cikmak uzun zaman ayrica kitlesel bir azim gerekiyor ki o da yakin zamanda olmayacak, yine bir ansiyete aldi beni boyle iste, zor zamanlar oldugu asikar, zor zamnlarin gececegini bilsem rahatlarim ancak bu hamurdan ekmek olmaz.

Evet bu büyük bir etken tabii ülkedeki durumun ne kadar kötü olduğunu herkes görebiliyor. Ancak antidepresan kullanan kişi sayısındaki artışta doktorların da payının büyük olduğunu düşünüyorum ben. Psikiyatristler her gelene bu ilaçlardan yazar olmuş artık. Çevremde de giden kimi duyduysam durum böyle. Öncelikle bunun önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum ben. Yoksa ülkece kafalar uçmuş vaziyette gezeceğimiz aşikar.   

Hayatta yaşadıklarımız psikolojik olarak bizleri nasıl etkiliyorsa, ülkede olan olaylarda toplum psikolojisini etkiliyor, bir dönem vardı her gün şehit haberleri duyuyorduk, her duyduğumuzda üzülüyorduk ama bir süre sonra bu haberler normalleşti, haberlerde altyazı olarak verilmeye başlandı, bu afetlerde olacak olan bu gibi toplum psikolojisinin bunu normal kabul etmesinden korkuyorum, bunlar çok zor olaylar, kenetlenip aşılması gereken olaylar, inşallah hepsini el ele aşacağız,

Kesinlikle katılıyorum size. Ve bu ilaçların yararından çok zararı var. Ne olduğunu bilmediğiniz uyuşturucu ilaçlar. Şimdi insan hafif bir kabz hali yaşıyor ve birkaçgün etkisinden çıkamayınca psikoloğa değil de psikiyatra gidiyor. O da genelde iki ilaç yazıyor yolluyor  ama gerçekren uzman olanlar psikoloğa yönlendiriyor.

Şimdi bu gibi psikolojik sıkıntı durymlarında vücudun doğal bir tepki vermesi ve kendini düzene sokması lazım. Bu bazen 1 haftayı bulabiliyor. Adam daha 3. Günde doktora koşuyor. Neden? Çünkü kocasına ya da karısına nispet yapıyor bak senin yüzünden diye. Gerçi erkeklerde bu sayı daha az. Bence kesinlikle dediğiniz gibi buna sınırlama getirilmeli yoksa bu ilaçlar böbrek dalak karaciğer bırakmayacak

Şu an genel mantalite ve korku sığınmacı korkusu zaten ülkede 6-7 milyon kayıtlı ve kayıtsız toplam göçmen var bir de Afganların sınırı aşmasını düşünürsek durum içinden çıkılamaz bir hal alabilir o yüzden genel psikoloji içinde panik en baskını şu anlık

Türkiye nin de kapitalist sisteme tam anlamıyla entegre olmasıyla uyarıcı uyuşturucu "reçeteli ilaç" kullanımı tavan yapmış. Benim için pek şaşırtıcı değil. Ülke gündeminden ziyade sürekli çalışıp bir türlü bir şey edinememekten kaynaklıdır.

Hemen her hastalığın sebebi stres. Ekonomik kaygılar, işyerindeki yoğun ve yorucu tempoya ilaveten işveren tarafından uygulanan mobbing de katılınca insanlar hafta sonunu iple çekiyordu ki pandemi patlak verince maalesef deşarj olamıyoruz. Stresimizi atacak ortam ve vaktimiz yok. Bu defa daha agresif gergin ve sinirli bir toplum olduk.

Çözüm evde de olsa kafayı meşgul edecek farklı bir uğraş ve hobi bulmak. Ben yapamıyorum ama kafaya biseyi takmamak stressiz yaşamın sırrı galiba.

Bu ülke de kalmak için ailevi nedenler ya da milliyetçi duygular dışında bir nedeni olan var mı? Yarı açık tımarhane hayatı yaşıyoruz bu ülke de tası tarağı toplamazsak fıttıracağız bu gidişle!  :o

Son 5-6 yılda ülkenin psikolojisi de kötü benim psikolojimde kötü. Hele ki her yaz aylarında bende ölüm korkusu hastalık hastalığı ortaya çıkıyor. Hiç sevmediğim mevsim yaz mevsimi hiç sevmediğim ay temmuz ayı. Psikolojimin özeti bu