Bitcoin Forum

https://data.nssmag.com/images/galleries/28572/cover-nba.png


NBA'de yeni sezon geçen hafta başladı. Doğuda Chicago Bulls dörtte dört ile başlayarak 25 yıl sonra en iyi başlangıcı yaptı. Yeni yapılanma şimdilik işlerin iyi gittiğini gösteriyor. DeMar DeRozan liderliğinde güzel bir kimya oluşturdular. Batıda ise Warriors üçte üç ile başlayarak şaşırttı. Curry takımı hücumda taşıyor. Son şampiyon Bucks üç galibiyet alırken bir maçı kaybetti. Antetokounmpo kaldığı yerden devam ediyor.
Sezona en iyi bireysel başlangıcı yapan diğer oyuncular ise Ja Morant, Kevin Durant, Chris Paul ve Rudy Gobert diyebiliriz. Sizce yeni sezona kimler iyi başladı? Bu sezon nasıl bir mücadele izleriz? Ankete oy vermeyi unutmayın.

Dediğiniz gibi Chicago'nun yeniden yapılanması güzel olmuş gibi gözüküyor. Sakatlık olmazsa ligin önemli takımlarından olacaklarını düşünüyorum. Benim favorim Caruso. Oyun stilini çok seviyorum. Bam güm pas şut smaç, benim için göze hoş gelen bir basketbol oynuyor.

Sezonun en ilginç takımının ise Lakers olduğunu söyleyebiliriz herhalde. Kağıt üzerinde psikopat bir kadroları var yani isimler inanılmaz. Ama benim kanım pek ısınmıyor. Bir uyumsuzluk ya da lanet var gibi. Bu seneki playoffları şimdiden çok merak ediyorum. Ayrıca Lebron'un da ne zaman basketbolu bırakacağını merak ediyorum. CR7 ve o yaşlarına rağmen inanılmaz atletiklikleriyle iki spora da çok ayrı bir hava getirdi. Eskiden 34 yaşındaki adamlara dede muamelesi yapılırdı. Bu iki müthiş atlet çok farklı yere getirdi olayı.

Doğu Konferansı'nda Chicago Bulls ve New York Knicks'in ilk 6 maç sonunda aldıkları sonuçlar ve harika başlangıçları gözümden tabi ki kaçmadı. Her ikisi de bu sezon bambaşka oynuyorlar ve 6 maçta 5 galibiyet almayı başardılar. Son zamanlarda NBA'de farklı takımların yükselişini görmek beni çok mutlu ediyor açıkçası. Hatta bu ikilinin kendi arasında maçı da vardı 2 gün önce. Chicago'nun sahasındaki maçta kıyasıya bir rekabet hakimdi ve zorlu maçı Knicks 104-103 kazanmayı başardı. Eski takımı Bulls'a karşı oynayan Derrick Rose 12 sayı, 4 ribaund ve 1 asistlik bir performans gösterdi.

Bence Golden state daha iyi gibi duruyor. Yendiği takımlar şampiyonluğa daha aday. Lakers ve Clippers bunlardan ikisi.
Benim bu yıl şampiyonluk adayım New York bakalım olacak mı. Onlar da iyi başlangıç yaptı. Sakatlık vs olmazsa eğer New York iş yapar

Lig başladı keyfim yerinde hafta sonu maçlarını takip ediyorum şimdilik.


Genel anlam itibariyle bu senede favorim Brooklyn Nets, geçen sene talihsizlikler sebebiyle elenmişlerdi, Harden sakatlandı ondan sonra Kyrie sakatlandı, Harden sakatlıktan döndü ama eski performansına ulaşamamıştı, Durantta tek başına bi yere kadar götürebildi çünkü son elenme maçında Brooklynli bütün oyuncular sadece Durant'a oynuyordu adam dinlenmedi bile.

Chicago güzel bir yapılaşmaya gitti, kadrosu güzel umarım eski günlerine dönebilir ama şu ligde favori olabileceklerini sanmam.

Golden State güzel ilerliyor, eski performanslarına çıkacaklardır kısa bir süre içinde.

Lakers'ın kadro sanki olmadı gibi geldi bana uyumsuzluklar var gibi geliyor, Westbrook sanki takımı bozuyor.

Dallas hala Doncic'in yanına bir süperstar almadı, artık ligde tek süperstar pek iş yapmıyor.

Olaya istatistiksel bazda bakarsak, anketteki takımlar arasında en iyi başlangıcı yapan takım olarak Utah Jazz'ı görüyorum. Averaj olarak oldukça iyiler ve 6 maçın 5'ini kazanmış durumdalar. Anket dışı takımları da hesaba katarsak, yine istatistiksel açıdan en iyi başlayan takım Miami Heat. 6 maçın 5'ini kazandılar ve 100'ün üzerinde bir averaj ile harika bir performans sergilediler şimdiye kadar. Ancak en çok hangi takımın sağlam bir başlangıç yapmasına sevindiniz derseniz, kesinlikle Chicago Bulls derim.  ;D  Yıllar sonra yeniden yapılanma ile gelen bu harika formun devamını da görürüz umarım.

Türk oyuncuların performansını takip etmek isteyen olursa birkaç youtube kanalı oynadıkları her maçtan sonra görüntülerini paylaşıyor. Ben özellikle Alperen Şengün'ü izlemek istiyorum ve takip ediyorum.

Bunu yapan beğendiğim kanallardan biri https://www.youtube.com/channel/UCbpkmMfvXhvpfI-IGUQbHdg/videos

Doğu Konferansında bu sezon işler bambaşka başladı. Benim beklentim  Brooklyn Nets, Milwaukee Bucks gibi iki güçlü takımın iyi bir başlangıç yapmasıydı şu işler iyi görünmese de daha çok erken. Ömer Yurtseverinde bulunduğu Miami Heats'in sezona iyi başlaması beni olduça sevindirdi umarım bu başarıyı devamını getirebilirler sezonn boyunca :)


Teşekkürler hocam güzel bir kanalmış, Nba seyredemediğim zamanlar mutlaka bakacağım cocukların performansları nasılmış diye :)

Alperen ilk 5 başlamış Lakers'a karşı Los Angeles'ta. https://www.youtube.com/watch?v=ShEsyJFIe_4

Yaşı ve daha ilk maçları olduğu düşünüldüğünde fena değil. Bazı kolay pozisyonları bitirirken elinde tutamıyor gibi olmuş ama bazen de çok soğukkanlı duruyor ve güzel işler yapıyor. Güzel başladığını düşünüyorum ben, çalışmayı bırakmayıp ileride iyi olabilir. Kalıcı bir oyuncu olması en büyük umudumuz

Bu forumda nba konusu açılacaksa İngiltere hocamdan başka birinin açması yakışmazdı.  :D Nba'de bu sezon savunmalar geçtiğimiz yıla göre daha çok öne çıktı bunda en büyük sebebin dolu seyirciler önünde şutların girme yüzdesinin düşmesine bağlıyorum sonuçta oyuncularda makine değil insan.Şuan sezonu bitirelim MVP ödülünü kime verelim derseniz o oyuncu kesinlikle JA Morant olur inanılmaz iyi başladı sezona.Umarım Prime Derrick Rose seviyesine yaklaşabilir.

Alperen’in performansını izledim YouTube’dan biraz top kaybetme olayı var sanki elinden kayıp giden toplar olmuş ayrıca soğukkanlı desek de bazı pozisyonlarda heyecanlandığı çok belli oluyor gerçekten iyi işler yapabilecek bir çocuk özellikle smacını çok beğendiğim çok güzel dönüp smacı bastı potansiyelli ancak biraz daha heyecanını yenmesi lazım bence

Alperen'in her maçını takip ediyorum, son maçlarda daha iyi oynuyor. İlk başlardaki heyecanı geçiyor bence ve bitiriciliği normale dönüyor. Çok güzel highlight hareketler yapmaya da başladı. Zevkle takip ediyorum, umarım çalışmayı ve kendini geliştirmeyi hiç durdurmaz.

Son maçında çok güzel bir smacı var: https://www.youtube.com/watch?v=NBtQzJF5qrc

Bu kanalı bende takip ediyorum Furkan Korkmaz, Cedi Osman, Alperen Şengün videolarını izliyorum bazı maç güzel oynasalarda bazı maç performansları çok kötü olabiliyor. Özellikle 3 lük atış denemeleri yapıyorlar. Ülkemizi NBA da  temsil ediyorlar, umarım çok daha iyi maçlar çıkarırlar.

Bugün çok süper iki maç sonu yaşanan maç olmuş:

NBA tarihinin en uzak mesafeden maç kazandıran üçlüğü olduğu yazıyor: OKC - Pelicans maçı https://www.youtube.com/watch?v=_4_o-z1H9PI

Lakers - Dallas uzatmaya giden maç: https://www.youtube.com/watch?v=1-QZg40uZ7s&t=4s

Ayrıca Alperen de fark yedikleri ve baştan çok fark açılan bir maçta çok süre ve sorumluluk alarak güzel oynamış. Maç çok erken kopmuş olsa da bence Alperen için güzel bir performans: https://www.youtube.com/watch?v=odCmQ8WK2Sw

Bu gece Toronto Raptors - Chicago Bulls maçı vardı ama koronavirüs nedeniyle ne yazık ki ertelendi. Diğer maçlara da bir göz gezdirdiğimde gördüm ki Brooklyn Nets - Philadelphia 76ers maçının da ertelenme ihtimali yüksek. Çünkü Nets oyuncularının önemli bir kısmı koronavirüse yakalanmış durumda malesef. Koronavirüste yeni varyant falan derken yine sporu da etkisi altına almaya başladı.

Ömer Yurtseven bu aralar çok iyi gidiyor. Rebound konusunda takımdaki koçlar ile çalışıyormuş. Spikerlerden çok övgü alıyor, zaten istatistikleri de ortada. Çaylak sezonuna göre gayet iyi: https://www.youtube.com/watch?v=zsitso_GLMI

Ömer'i çok sevmeye başladım. Geçen gün NBA Top 10'e de girdi günün en güzel hareketlerine(https://youtu.be/beYd5Y3PfIo?t=76)

Bence hücumda da biraz daha kendini geliştirecektir. NBA'de kalıcı olabilir ve güzel kontratlar alabilir gibi geliyor. Spikerler 'Big Yurt' lakabını taktı çoktan.

OKC - Pelicans maçı son saniyeleri efsane çekişmeli bir şekilde bitmiş, maç içinde çok sayı alabilirsiniz ama maç kazandıran son sayı çok daha özel ve güzel oluyor birde uzak mesafeden zor bir atışla olması ayrı güzellik katmış.

Alperen Şengün performansını sürekli arttırıyor kendini bozmaz ise çok daha iyi kariyer yapacağına inanıyorum.

Ömer Faruk Yurtseven son postumdan sonra üzerine bile koydu müthiş gidiyor. Dün gece eksik Orlando'ya karşı süper oynamış. Adebayo da yokken süresi çok arttı: https://youtu.be/kiJcoeX_m6Q

33 dakika
16 sayı (8/15)
15 ribaund
2 asist
3 top kaybı

Bu da maç sonu medyanın sorularını yanıtlaması. En iyi ingilizce konuşan Türk sporcu olabilir, tüm sporlarda sadece basketbol değil :D https://www.youtube.com/watch?v=HrqVCPDi8W8

Çok çalışıyormuş. Sürekli özel olarak üzerine koyması çok iyi. Takım koçu da çok çalışmasını övmüş, hatta bizim istediğimizden bile fazla çalışıyor, çok zorluyor ve sahada da bunu görüyoruz demiş. Bence böyle giderse ileride sağlam kontratlar alabilen bir oyuncu olabilir.

Gece Rockets - Lakers maçını izledim uzun süredir iki takımı da uzaktan takip ediyordum. Rockets yeni yapılanması umut vaat ediyor, özellikle bu sene sezonu dipte tamamlayıp ilk sıra draft hakkını alırlarsa güzel bir seçim yapabilirler. Nwaba, Wood, Porter'ın yanına Alperen, Jalen Green ve Josh Christopher gibi çaylaklarla çok genç ve dinamik bir takım oluşturulmuş. Eric Gordon takımın tek tecrübeli oyuncusu konumunda. Salary cap muhtemelen boştur, drafttan iyi bir oyuncu alıp üstüne güzel bir free agent transfer politikası uygularlarsa önümüzdeki seneler için başarılı bir yapılanma olabilir.
Lakers'ta ise LeBron takımı sırtlıyor. Hem o hem de Westbrook geceyi triple double ile tamamladı. Play-off yaparlarsa çok fazla gidebileceklerini zannetmiyorum. Rotasyon oyuncuları ciddi seviyede kötü. Tabi bu gece oynamayan eksik oyuncuların gelmesiyle toparlayabilirler ama Lakers kesinlikle konferans finali adayları arasında değil.

Alperen ve Ömer Faruk Yurtseven bu aralar göz dolduruyor, umarım kalıcı ve başarılı birer kariyere sahip olabilirler. Alperen’in en iyi yönlerinden birisi sanki bir üç numaraymış gibi ayaklarını kullanıyorken pota altına ağırlığını koyabiliyor olması. Bir yandan kilo alması gerektiğini düşünüyorum ama diğer yandan hantallaşmasından da korkuyorum.

Her iki oyuncumuz da gerçekten gelecek vaadediyor, gurur duymaya şimdiden başladık bile :)

Bu sezon Chicago Bulls'un performansı gerçekten göz dolduruyor. Özellikle DeRozan - LaVine ikilisinin muhteşem performansı büyük rol oynuyor. Ama Bulls takımda ciddi bir yenilenmeye gitti bu sezon. Belki bir risk de almış oldular ama mükemmel bir şekilde bu değişikliğin meyvesini almaya başladılar. Bence final serisine kadar yükselme ihtimalleri de var ama önlerindeki en büyük engel Nets olacak gibi duruyor.

Dün gece Alperen ve Ömer karşı karşıya gelmiş ve hatta birbirilerini savunmuşlar. Alperen şanssız bir şekilde sakatlanmış sağ bileğinden. Şimdilik sadece bir maç kaçıracak gibi gözüküyor, o da maçları bu gece olduğu için yani önceki maçın hemen ertesi akşamı. Umarım sakatlığı ciddi olmaz.

Ömer de gene çok güzel rebound istatistiği yakalamış ve double double yapmış. Çok güzel gidiyor bu aralar. Çaylak sezonuna göre gayet iyi. Bam Adebayo da müzmin sakat sanırım, Ömer daha da şans bulup kalıcı olabilir diye umuyorum.

Şubat'ta oynanacak All-Star maçı için oylamalar başladı.

https://www.nba.com/allstar/2022

Nba'de Klay Thompson 941 gün sonra Cleveland Cavaliers maçında parkelere geri döndü.Maçın saha içi biletleri 20bin dolardan alıcı buldu neredeyse Nba Final serisi maçlarının bilet fiyatlarına yansıdı.Klay fiziksel olarak bana yeterli gibi gözüktü.Zaten maçta kendi driplingi üstünden vurduğu bir smaç var maçın özetini izlediyseniz mutlaka görmüşsünüzdür bu bir işaret oldu bizim için ancak Klay istediği şut ritmini bulamadı bu biraz zaman alacaktır elbette All-Star dönemine kadar kendisine aslında sezon öncesi dönemde gibi yaklaşmak gerekiyor.

Ömer Yurtseven harika bir performans gösteriyor, Alperen hafif bir sakatlık geçirdi, Cedi ve Furkan NBA'de kalıcı olacaklarını iyiden iyiye gösteriyorlar bu gençler gerçekten çok iyiler ancak en sansasyonel etkiyi Ömer Yurtseven gösterecek gibi özellikle ribaundlardaki rekorları konusunda

Ömer Yurtseven harika oynamaya devam ediyor. Draft edilmemiş bir oyuncu için bulduğu bu şans ile gösterdiği bu performans çok çok iyi gerçekten. Rebound istatistiği de çok etkileyici.
Dünkü Philadelphia maçında ilk yarıda süper oynadı ve Embid'i de iyi durdurdu. Hatta Embid devre arasında kendimi ligin en kötü oyuncusu gibi hissettim demiş (kaynak nba.com). Bu maçta Shaq'ın Miami'deki formasının emekli edilmesi seremonisi de yapılmış ve Shaq'ın Ömer için söylediklerini şurada görebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=uexT_UBaotY

Ömer'in Euroleague'de oynadığı için kolej kariyerinde yaşadığı sorunlar var, sonrasında draft edilemeyip G-League'de oynaması var falan başından çok şeyler geçmiş ve sonunda böyle etkileyici performans göstermesi gerçekten süper. Helal olsun.

Bam Adebayo sakatlıktan kurtulup parkelere döndükten sonra Ömer Faruk Yurtseven'e maalesef hiç süre verilmedi bunun milli oyuncumuza karşı bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.Ömer'in son 14 maçtaki istatistiklerine bakacak olursak 11.6 sayı 13.4 Ribaund ve 2.2 Asist ortalamasıyla oynadığını görüyoruz en azından rotasyona girebilecek kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösterdi bence.

Aynen öyle. Adebayo'yu 31 dakika oynatmış. 14 sayı 9 rebound. Hadi bu maçta Jimmy Butler triple double yapmış, 10. reboundu son dakikalarda. O da 9 rebound almış diyebiliriz. En azından rebound için Ömer'i oynatmalı kesinlikle. %100 hak ediyor. Başka bir aksilik yoktur umarım, kavga vs gibi mesela. Ömer daha ne yapsın draft edilmemiş bir oyuncu rookie sezonunda böyle katkı verdi.

Şimdi Koç'un gözünden bakmak gerekirse 2021 başlarında 5 yıl için 163 milyon dolar sözleşme yapılmış birisinin benchte oturmasını veya az süre almasını bekleyemezsiniz.
En son oynanan Portland maçında 32 dakikada 11 ribaund 4 assist ve 20 sayı katkı yaptı, iyi de katkı yaptı takıma.
Amma ve lakin Ömer Yurtsevenin direk olarak kesilmesinin hiç bir mantığı yok(sakatlık vb yoksa). Çünkü şuan Ömer'in performansı çok çok iyi, birden süre verilmemesi düşüş getirecektir. Umarım bir sonraki maç parkelerde tekrardan görürüz.

Burada ben de dahil kimse Bam Adebayo varken Ömer Faruk ilk 5 başlasın düşüncesine girmiyordur ancak hiç süre alamaması rotasyonun bir parçası olamaması bana göre haksızlık.Bu çocuk bu ortalamalarla biraz süre almayı hak etti.

Kyrie Irving hala aşı olmamasına rağmen deplasman maçlarında Nets tarafından oynatılıyor. Dün geceki 119-118'lik Wizards galibiyetinde de 30 sayı atarak büyük bir katkıda bulundu. Fakat normal şartlarda NBA yönetiminin aşı karşıtı bir oyuncuyu hiçbir şekilde oynatmaması gerekir. Nets de başta kadro dışı bırakmıştı aslında ama mecbur kaldığı için deplasman maçlarına geri çağırdı. Bu durum diğer takımlara aslında bir haksızlık bana göre ama herkes umrunda değilmiş gibi davranıyor.

Bu işler böyledir ilk beşler genelde değişmez, sakatlık gibi nedenlerle yedekler oyuna dahil olduğunda kendilerini göstermeye çalışırlar. Adebayo 1.5 ay aradan sonra takıma döndü. Miami'nin dokuz oyunculuk rotasyonu var ve Dedmon da fena oynamıyor. Pivot bölgesinde çok fazla rotasyon olmaz, üçüncü oyuncuya şans gelmesi zor. İlk şansını iyi değerlendirdi, bir daha şans geldiğinde Ömer bunu da iyi kullanacaktır. İlk sezonunda oyuncuların kendini kanıtlaması kolay olmuyor.

Indiana Pacers üst üste iki maçtır harika iş ortaya koyuyor. Kendileri hala playoff sınırının dışarısında kalan bir takım ama son iki maçlarında aldıkları sonuçlar dikkatleri çekti. İlk önce deplasmanda Lakers'ı 111-104 ile geçtiler. Lebron takımı taşımaya çalıştı ama bir yere kadar malesef. Bu maçın hemen ardından da Warriors deplasmanında uzatmalar sonrası 121-117 kazandılar. Curry 39 sayılık bir performans ile harika bir oyun ortaya koydu ancak galibiyet için yetmedi. Thompson hala eski formuna kavuşabilmiş değil. Pacers bakalım bu serinin devamını getirebilecek mi.

Normal sezonda doğuda Miami, batıda Phoenix lider gidiyor. Phoenix'in son altı maçlık galibiyet serisi onları zirveye taşıdı. Kadro kalitesine göre sıralamada geride kalan takımlardan Lakers garanti play-off şansını elde etmek için birkaç galibiyet öne geçmeli. Bu sezonki yapıdan dolayı doğrudan ilk sekiz takım play-off yapmıyor, yedinciden onuncuya kadar dört takım ekstra maçlar oynayacak. Bununla uğraşmadan play-off bileti almak için normal sezonu ilk altıda tamamlamak önemli.

Bahsettiğiniz uygulama yanlış hatırlamıyorsam Play-In diye geçiyor geçen yılda aynı sistem uygulanmıştı tek maç üzerinden olması heyecan düzeyini de yukarı taşıyor.Lakers'da özellikle Davis'in sakatlıklarla boğuşması ve parkeye döndüğünde de geçtiğimiz yıllardaki keskinliğinden uzak olması takımın başını epey ağrıttı.

Miami Heat Bam Adebayo'nun yokluğunda Ömer sayesinde çok kayıp olmadan atlattı ve az farkla da olsa doğuda liderliğe gelmiş. Ama doğunun ilk altısı birbirine çok yakın durumda. Cleveland ve Philadelphia bile birkaç maç seri yakalasa öne geçebilir. Ama batıda Phoenix çok önde. Çok iyi bir sezon geçiriyorlar. Jokic istatistik olarak çok iyi bir sezon geçiriyor ve MVP ödülünü alabileceği konuşuluyor ama eğer Denver Nuggets batıda daha yukarı çıkamazsa bence biraz zor. Bakalım kim MVP ödülünü alacak ben merak ediyorum.

Dün sezonun en formda takımlarından olan Phoenix Suns ile Utah Jazz karşı karşıya geldi.Biraz erken uyanınca maçı televizyonda izleme şansı yakaladım ancak Utah'da en çok süre alan 7 oyuncudan 6sı çeşitli sebeplerle oynayadığını görünce Phoenix'in fark atacağını düşünüyordum ancak Utah Jazz son dakikaya kadar maçın içindeydi.Chris Paul yine son çeyrekte ağırlığını koyarak Phoenix'in maçı kazanmasında anahtar rol oynadı.

Bu gece Miami - New York maçı keyifli olacaktır. Lider Miami'de Lowry ve Herro hala yok sanırım, buna rağmen Jimmy Butler liderliğini yapıyor. Duncan Robinson'dan P.J. Tucker'a herkesten katkı alıyorlar. Son maç eksiklere rağmen Lakers'ı yendiler. New York'ta ise RJ Barrett ve Julius Randle takımı taşıyor. New York'un daha geniş bir rotasyonu var ve top dağılımı daha eşit. Obi Toppin'in artık daha fazla süre almasını bekliyorum. Çekişmeli bir maç olacaktır, Miami favori ama maçta çok büyük bir fark olacağını sanmam.

Herro oynamış ve hatta iyi performans göstermiş. Ömer 2 dakika oynamış ve sadece bir şut, herhalde maç koptuğundaydı. Miami bu aralar baya iyi oynuyor. Cleveland da öyle. Phoenix de batıda kopup gidecek sanki.

Cleveland Bucks'ı güzel yendi dün gece. Maçı ikinci çeyrekte kopardılar. Cedi de çok iyi oynadı ve ikinci çeyrekte çok isabetli soktu. Ama sonra biraz airball'lar falan yüzdesi düştü. Ama Cleveland maçı rahat kazandı. Ben Giannis'in hal ve hareketlerine gıcık oluyorum, bu yüzden de Bucks'ı hiç sevemiyorum. Bu galibiyete oldukça sevindim.

Dün geceki Indiana Pacers - Charlotte Hornets maçı gerçekten inanılmazdı. Son zamanlarda gördüğüm en fazla skorla biten maç olabilir herhalde. Charlotte 158-126 gibi ütopik bir performans ile kazanmayı başardı. K. J. Oubre maçın yıldızıydı. 39 sayı atarak takımının dörtte bir sayısını tek başına attı. LaMelo Ball da gerçekten çok iyi yetenek. 29 sayı, 10 ribaund ve 13 asist ile harika bir triple-double'a imza attı ve dikkatleri üzerine çekti. Bu sezon etkileyici bir performansı var ve sadece 20 yaşında kendisi şu an.

Charlotte Hornets ligin en tempolu basketbol oynayan takımlarından bir tanesi üstelik karşısında yıldızlarından yoksun bir Indiana Pacers buldukları için yüksek sayı atmaları bekleniyordu ama 158 sayı atmalarını da kimse beklemiyordu.Covid-19 nedeniyle böyle ilginç skorlar görmeye başladık.

Ben de Cleveland Cavaliers'e değinmek isterim. Bu sezon dolu dizgin ilerlemeyi sürdürüyorlar. Doğu Konferansı'nda 3. sıradalar ve mükemmel bir sezon geçiriyorlar. Lebronlu sezondan sonra belini bir türlü doğrultamamıştı aslında ama bu sezon çok iyi bir takım oyunu var. Dün gece de Bucks gibi şampiyonluğun favorilerinden birisi olan bir takımı devirmeyi başardılar. Milli basketbolcumuz Cedi Osman da 23 sayılık sağlam bir performans gösterdi.

Geçtiğimiz yıl Furkan Korkmaz'ı Cedi Osman'ın önünde görüyordum ancak bu yıl Cedi gerçekten çok iyi bir performans sergiliyor ve Furkan'a göre çok daha komple bir oyuncu sadece şutu üzerinden var olmuyor.Umuyorum takımı play-offlara ev sahibi avantajını da alarak girer ve Cedi de iyi performans sergiler.

Bu gece sadece iki maç var ama uykusuz kalmaya değecek maçlar, Philly ile Lakers oynayacak. İki takım da sıralamada kritik noktada duruyorlar, play-offlarda güzel bir yer için daha çok maç kazanmaları gerekiyor. Lakers'ta LeBron ve Westbrook, Philly'de ise Embiid ve Harris oldukça formda. Furkan Korkmaz da son maçlarda yüksek süre almaya başladı. Oranlara bakınca Philly favori görünüyor ama yakın bir maç geçmesini bekliyorum.
Bu gece ayrıca All-Star'da ilk beş başlayan oyuncular duyurulacak. Kimlerin seçileceği az çok belli.

Dün geceki maçlardan birisi de Philadelphia 76ers - Los Angeles Lakers idi. Oldukça keyifli bir maç olmasını diliyordum fakat Lebron'un oynayamayacağını duyunca biraz tadım kaçtı. Diz sakatlığı yaşadığı için bu maçı kaçırması bekleniyormuş ve öyle de oldu. Ancak onun yokluğunda Anthony Davis sorumluluk aldı ve 31 sayı, 12 ribaundluk sağlam bir oyun ortaya koydu. Uzun dönem sakatlıklar yaşayan Davis daha yeni dönmüş olsa da böyle bir performansla göz doldurdu gerçekten de. Ancak 76ers yine de maçı 105-87 kazanmasını bildi. Bu arada 76ers'ta Furkan Korkmaz malesef kendini pek gösteremedi ve 6 sayıda kaldı.

Cedi bu sene önceki senelere göre daha iyi ama tüm sezonu düşününce çok istikrarlı değil. Ayrıca merak ediyorum koçları üçlük ne bulursan at, bam bam bam mı dedi adama çok üçlük deniyor ve çok yüzdeli de atmıyor. Bucks'ı yendikleri maçta da 13 ya da 15 üçlük denemişti. İkinci periyotta güzel soktu ve orada Kevin Love ile birlikte adeta maçı kazandıran farkın açılmasını sağladı ama sonrasında acayip kaçırdı. Ve bazı pozisyonlarda çok kolay içeri drive edebilecekken üçlük deniyor ve kaçırıyor. Bence içeri yüklenebilme yeteneği yüksek bir oyuncu, bazen çok etkili oluyor. Özellikle hızlı hücumlarda üçlükten ziyade daha çok içeri girse çok daha etkili olur. Gene de her türlü gururumuz ve ben çok beğeniyorum. Umarım artarak başarıları devam eder.

Bugün Atlanta Hawks evinde Los Angeles Lakers'ı ağırladı. Atlanta Hawks'ı bu maçın favorisi gibi gördüm oranlardan ve sebebi de Lebron James'in hala dönmemiş olması olsa gerek. Lebron'suz bir Lakers gerçekten eksik oluyor çünkü onun üzerinden gelişen bir oyun anlayışı hakim takımda. Monk-Davis-Westbrook üçlüsü aslında çok iyi iş yaptılar bugün ama yine de 129-121 yenik ayrıldılar. Trae Young'ı bu maçta çok beğendim. 36 sayı, 5 ribaund ve 12 asistlik muhteşem bir performansı vardı. Ayrıca Atlanta harika bir ivme yakalamış durumda. Üst üste 7. maçını kazandı ve playoff potasına da kendini atmayı başardı şimdilik.

Westbrook son maçlarda çok formda eğer bu formunu koruyabilir ve Lakers play-offlara tam kadro bir şekilde kalmayı başarabilirse kimsenin beklemediği şekilde batıda ilerleyebilirler.Atlanta Hawks ise geçtiğimiz yıl beklentilerin üstüne çıksada bu yıl özellikle oyun olarak hala istenilen seviyeye gelebilmiş değil.

Gece oynanan New York - Lakers maçı oldukça heyecanlı ve zevkliydi. İlk yarıda 71 sayı bulan New York felaket bir üçüncü çeyrek oynadı ve geriye düştü. Son çeyrekte geriden gelerek maçı uzatmaya taşımayı başardılar ama uzatmalarda çok şut kaçırarak maçı kaybettiler. Barrett ve Randle ikilisi mükemmele yakın oynadı ve toplam 68 sayı attılar ancak yeterli olmadı. Bron'un dönüşü ve triple double istatistikleriyle Lakers önemli anları doğru oynayarak kazandı. Malik Monk da kariyerinin en iyi maçlarından birini çıkardı.

Lakers bu maçı kazansa da gelecek açısından hiç ümit vermiyor.Lebron James kendi tayfasını doldurdu takıma ama hiç iyi sonuçlanmadı bu ve Lakers geleceğini de riske attı maaş bütceleri dolu draft haklarını bildiğim kadarıyla takasladılar yani tablo biraz karanlık.

 Nba'deki temsilcilerimizden Alperen'in göz dolduran performansı her geçen gün artarak devam ediyor. İkili mücadelelerdeki hırsı, oyuna direkt katkı sağlamada önemli bir performans gösteren Alperen Şengün'ün 19 dakika parkede kaldığı maçta Houston Rockets, San Antonio Spurs'e 131-106 yenildi. Alperen maçı 18 sayı, 2 ribaunt, 1 asist ve 3 blokla tamamladı. Güzel bir istatistikle maçı kapatan Alperen'in önümüzdeki maçlarda performansının üstüne koyarak ilerleyeceğine inanıyorum.

Lebron James sonunda sakatlıktan döndü ve dün gece New York Knicks'e karşı forma giyebildi. Lakers maça çok da iyi bir başlangıç yapmadı ve ilk çeyreği 13 sayı kadar geride kapattı. Üçüncü çeyrekte ciddi bir efor sarfettiler ve maçın uzamasında da büyük katkı sağladı bu performans. Uzatmalarda Lakers ağırlığını koyarak 122-115 maçı da kazandı. Lebron sakatlıktan yeni çıkmış olsa da harika bir triple-double yaptı. Westbrook'un genel performansını gerçekten yetersiz buluyorum ayrıca. Takıma çok büyük bir katkı veremiyor malesef. Eski Westbrook'tan eser yok şimdi.

Nba'de sezon içi takas dönemi çok hareketli geçiyor.Brooklyn ile Phildealphia arasında Harden-Simmons takası gerçekleşti takasın yan parçalarını bilmiyorum.Simmons ile Phildealphia arasındaki gerginliğin son bulması her iki taraf içinde iyi oldu bakalım 10 Martta Simmons Phildealphia deplasmanında nasıl bir performans sergileyecek.

Bugün bir takas haberi okudum ve Brooklyn Nets ile Philadelphia 76ers arasında sağlam bir takas gördüm. Nets; Harden ve Millsap'ı yolladı ve karşılığında Ben Simmons, Seth Curry, Andre Drummond, 2022 ilk tur draft hakkı ve 2022 korumalı ilk tur draft hakkı aldı. Nets için hiç de fena bir anlaşma değil gibi bence. Zaten bir takımda 3 tane liderin olması bana saçma geliyordu. KD, Harden ve Irving üçü de bu nitelikte oyuncular. Nets bence KD etrafında güzel bir ilk 5 kurmalı. Ancak böyle sağlam iş yapar. Yeni transferlerle bakalım ne olacak.

Dallas sonunda çakma unicorn Kristaps Porziņģis den kurtuldu.
Luka Doncic'in yanına sağlam bir yıldız getirirlerse daha iyi işler başarabilir Dallas.


Bakalım Brooklynin yeni üçlüsü ne işler yapacak çok merak ediyorum.


Houston Rockets Enes Freedom’ı serbest bıraktı.

20 Şubat'ta oynanacak All-Star kadroları belli oldu. İsimlere bakınca güzel bir gösteri maçı olacağı anlaşılıyor. LeBron takımı biraz daha güçlü ve derinlikli görünüyor.

İlk beşler önceden belli olmuştu:
Team LeBron: Giannis Antetokounmpo, Stephen Curry, DeMar DeRozan, LeBron James, Nikola Jokic
Team Durant: Joel Embiid, Ja Morant, Jayson Tatum, Andrew Wiggins, Trae Young (Durant sakat olduğu için oynamıyor)

Yedekler:
Team LeBron: Jimmy Butler, Luka Dončić, Darius Garland, James Harden, Donovan Mitchell, Chris Paul, Fred VanVleet
Team Durant: LaMelo Ball, Devin Booker, Rudy Gobert, Zach LaVine, Khris Middleton, Dejounte Murray, Karl-Anthony Towns

Brooklyn Nets hala kayıplarda. Washington Wizards deplasmanında dün gece oynadılar ve 113-112 gibi yakın bir skorla kaybettiler. Bu mağlubiyet sonrası bu berbat seri 10 maça kadar çıkmış durumda. 3. çeyrekte biraz oyundan düştükleri için yenildiler. Kyrie Irving 31 sayı ve Cameron Thomas da 27 sayılık performanslara sahipti ama yine de olmadı. Tabi Nets'de bir değişim rüzgarı da var. Daha yeni bir takas oldu 76ers ile ve yeni transferler ile birlikte farklı bir ilk 5 görmeye başlayabiliriz. Durant de sakatlıktan dönünce çok daha iyi işler yapabilirler umarım.

Alperen ve Ömer Faruk dışında, Furkan ve Cedi ile de bizimkiler bu sene başarılı sayılabilecek düzeyde. Ömer Faruk bir ara gerçekten çok iyi dakikalar alıyor ve de istatistik kağıdını neredeyse tamamen dolduruyordu fakat son zamanlarda süresi epey kısaldı. Alperen ise başlı başına hikayesi olan bir genç. İngilizce seviyesi çok düşük olmasına rağmen, yaz liginden itibaren çok yol katetti, en son hakeem olajuvan gibi bir efsanenin kendisi ile yakından ilgileniyor olması da pr ı için büyük bir artı oldu. Furkan ve Cedi de kendi takımlarına artık tamamen kendilerini kabul ettirdiler.

Ama henüz hiçbiri hedo ve mehmet okur un seviyesinde değil, ki mehmet nba şampiyonluk yüzüğü bulunan tek Türk yanlış hatırlamıyorsam. Kişisel olarak ilerleyen süreçte Alperen' in bu mertebeye en yakın basketbolcumuz olduğunu düşünüyorum, umarım herşey istedikleri gibi olur...

Westbrook takımda kalmaya devam edecekmiş ben kesin gönderilir gözüyle bakmaya başlamıştım  :o Lakers kendi ayağına sıkmaya devam ediyor sadece 1-2 iyi oyuncuyla bu oyunun dönmeyeceğini biliyor olmalılardı ama transfer dönemini boşa geçirmişler. Playofflara bile zor kalırlar bu gidişle, koca Lebron şampiyonluk yaşayacağı yaşta nasıl bir takımla oynamak durumunda kaldı bence yazık oldu

Harbiden Lakers keşke hazır takas dönemindeyken Westbrook işe yaramazını takımdan gönderip yerine sağlam katkı verecek birisini alsaymış.  ;D  Mesela Harden güzel bir seçenek olurdu belki ama aynı takımda hem Lebron hem Harden'ın olması biraz absürt kaçabilirdi de. İki tane takım lideri karakterli oyuncu anlaşamazsa problem olurdu. Ama illa ki güzel bir guard ve şutör bulurdu Lakers. Bu sezon zaten Lakers'tan herhangi bir beklentim yok. Playofflara kalsalar bile iş yapamazlar fazla bence.

Galiba Westbrook'u tutarak ligi en kötü yerde bitirmeyi ve draftta yüksek seçmeyi planladılar  ;D Gerçekten Westbrook'ta ve Lakers'ta bir olaylar var. Youtube'da da onunla ve Lebron ile muhabbetleriyle dalga geçen çok video denk geliyor. Örneğin Westbrook top kaybı yapıyor ya da şutu dağlara taşlara gidiyor ve Lebron'ın reaksiyonunu gösteriyor video, arada çok komikleri vardı. Bu sene Lakers'tan umudu olan kalmamıştır herhalde. Bence adeta bir cenabetlik var, normal kötü bir takımdan da daha ayarsız oynuyorlar bazen.

Golden State Warriors bu gece Los Angeles Lakers'ı evinde ağırlayacak. Bu gecenin en dikkat çekici maçlarından birisi bence kesinlikle. Lakers beklediğim gibi bir performans sergileyemiyor çünkü Lebron adeta tek başına taşımaya çalışıyor. Anthony Davis'in de hakkını yemek istemem ama çok tutarlı değil bence performansı yine de. Westbrook ise zaten eskisinden çok daha kötü durumda. Şampiyonluk hedeflemesi gereken bir takımın Westbrook yerine daha sağlam bir guard getirmesini isterdim. Warriors bence bu maçı her türlü kazanır.

Hocam Lebron ve Durant oyuncuları seçerken yaşananları gördüyseniz herkes gibi siz de kahkaha atmışsınızdır.Bildiğiniz üzere Harden takas olmayı istedi diye Durant kırgındı Harden'a bunu bilen Lebron Harden'ı bilerek seçmedi.Havuzda son ikiye Harden ve Gobert kaldı buna rağmen Durant Gobert'i seçti Lebron o sırada kendini tutamadı ve gülmeye başladı. ;D

Çok çekişmeli bir maç geçti son saniyeler, Curry son saniyelerde skoru 114-117'e getirdi galibiyette büyük rol oynadı.
Lebron 2,4 saniye kala 3 serbest atış kazandı ama ilkini değerlendiremedi maalesef ikinciyi soktu ama 3 ü bilerek atmadılar maçı uzatmalara veya kazanma şutu için, onu da değerlendiremediler.

Klay Thompson 33 sayı (16’sı son çeyrek) attı maçta.

Klay Thompson döndükten sonraki en iyi maçını oynadı yavaş yavaş form tutmaya başlıyor bu da Golden State Warriors'u iyice korkulan bir takım haline getirdi.Bu arada başlıkta çok kişi tarafından eleştirilen Westbrook da çok etkili oynadı özellikle potaya yaptığı ataklara gsw savunması çare bulamadı.

Bu gece Clippers - Warriors maçı var ve bence gecenin maçı bu. Warriors Lakers'ı ufak bir farkla yenmeyi başardıktan sonra bir diğer Los Angeles takımı olan Clippers ile oynayacak. Lakers maçında Thompson'ın performansı beni benden aldı. 33 sayı atarak sakatlıktan döndüğünden beri açık ara en iyi performansını gösterdi. Curry de 24 sayı ile ona destek verdi ve bu ikiliyi böyle görmek beni sevindirdi. Bu maçta da benzer bir iş birliği görürsek Clippers'ın işi zor olacak. Ben Warriors yine alır diyorum.

Golden State Warriors'un çok zorlanacağını düşünmüyorum bu maçta, Curry ve Klay'ın performansları çok yerinde.
Los Angeles Clippers iki süper starından yoksunlar, Golden karşısında çok dayanamazlar ve Golden maçı çok rahat alır.

Warriors bu sefer Clippers engeline takıldı. Dün gece oynanan maçı Clippers özellikle 3. çeyrekteki üstün performansıyla 119-104 kazandı. 3. çeyrekte Warriors oyundan çok düştü ve bu da sonları oldu. Thompson bu maçta neredeyse sahada yoktu. 7 sayı ile oynadı ve 14 şut girişiminin sadece 3'ü başarılı oldu. Bu maç kesinlikle unutmak isteyeceklerinin arasına girmiştir bile.  ;D  Curry 33 sayı ile oynadı ve yüksek şut isabeti yüzdesi ile dikkat çekti ama bu yenilgiye engel olamadı.

Curry özellikle maçın ilk yarısında takımını maçta tuttu ancak ikinci yarıda o da biraz oyundan düşünce Clippers aradığı fırsatı yakalayarak maçı kazanmaya başardı.Warriors özellikle ligin en iyi savunma takımlarından biri olmasına rağmen son dönemde rakiplerine oldukça fazla sayı fırsatı veriyor.

Bu gece Boston-Philadelphia’ya ikili rekabette karşılaştıkları 400 küsür maç arasında en farklı olan tarifeyi uygulamış ve 48 sayı fark atmış. Philadelphia oldukça kötü olan şut yüzdesiyle dikkat çekmiş ve bence azalan güçleri Harden’ın gelmesiyle daha da azalabilir bakalım Furkan’ın geleceği ne olacak

Dün gece Boston Celtics gerçekten de Philadelphia 76ers'ı darmadağın etti. 135-87 gibi küçük düşürücü bir sayı farkı ile maçı kazandılar. Embiid gününde değildi bu sefer ama yine 19 sayı attı. Takım olarak iyi değillerdi asıl. Harden da zaten henüz oynamaya başlamadığı için Celtics çok kolay bir galibiyet aldı burda. Bu iki takım ligde zaten birbirine çok yakınlardı ve şu an aynı galibiyet sayısındalar. 76ers'ı olduğu kadar Celtics'i de bu sezon oldukça beğeniyorum. Gerçekten çabalıyorlar ama playofflarda ne kadar başarılı olabilirler orası soru işareti. Playofflarda 76ers'tan beklentim onlara kıyasla daha büyük.

Dün gece maçın sonucu şok edici olsa bile Harden'ın giyim tarzı maçın önüne geçti üstelik takasını istedikten sonra takımının ilk maçta bostandan çok yüksek fark yemesi de alay konusu oldu.  ;D Philden olaylı bir şekilde ayrılan Simmons taraftara benim play-off performansımı beğenmiyordunuz yerime aldığınız(Harden) adamı görünce ne yapacaksanız merak ediyorum gibi bir açıklamada bulunmuş.

Golden State Warriors bu gece dişli bir rakip olan Denver Nuggets'a karşı oynayacak. Nikola Jokic şu an Nuggets için en önemli oyuncu konumunda. Jamal Murray'nin yokluğunda harika bir iş çıkarıyor ve takımını adeta taşıyor. Şu an 6. sıradalar ve playoff potasında rahatlıkla ilerliyorlar. Ancak bu maç onlar için en zor maçlardan birisi orası kesin. Suns ve Warriors bu sezonun en etkileyici takımları. Warriors, Klay Thompson'ın da sakatlıktan dönüşüyle birlikte daha sağlam bir görüntü veriyor. İki gece önce Clippers'a kaybettiler ama bence bu gece bu maçı alırlar.

Valla Clipperstan beklemediğim bir performans oldu bu, Goldenın rahat kazanacağını düşünmüştüm ama adamlar gününde değilmiş.

Bu gece Los Angeles Laker - Utah Jazz var, Lakersta hala sıkıntılar devam ediyor, Russel W. bu takıma bir türlü uymadı, uymayacakta transfer döneminde yollamalarını bekliyordum yollamadılar kötü bi hareketti bence.
Utah alır bu maçı %90

Lakers play-off yaparsa Westbrook'un performansının çok daha iyi olacağını düşünüyorum.Utah geçtiğimiz sezonlarda savunmasıyla fark yaratıyordu bu yıl üstüne hücum performansını da eklemeyi başardılar açıkcası bu yıl en azından konferans finali yapmaları lazım.

Son iki tahminimde de yanılıyorum, Lakers'ı geçer Utah dedim ama geçemediler :)
İnşallah Lakers play offlara kalabilir normal ligin bitmesine 8 maç kaldı ve kalan 8 maçtaki rakipleride zorlu rakipler.
Dün gece Antovis Davis'de dün bileğinden sakatlandı umarım ciddi bir şeyi yoktur.

Golden dün son saniye Monté Morris'in üçlügüyle yıkıldı ve gülen takım Denver oldu.

Brooklyn Nets 11 hafta arka arkaya mağlup olduktan sonra sonunda kendine gelmeye başladı. Önce Sacramento Kings'i yendiler ve dün gece de New York Knicks'i 111-106 devirdiler. Nets'te yeni transferlerden biri olan Seth Curry sağlam bir başlangıç yaptı diyebilirim. İki maçta da 20 sayı barajının altında değildi. Yeni transferler Nets'e çok şey katabilir diye umuyorum. Bu arada Knicks maçında Irving de yoktu ama yine de kazanmaları bence umut vadedici. Durant sakatlığı atlatınca çok daha iyi olacaklar.

Nets maçına ben de göz attım maçın başlarında çok kötü oynadılar ama son periyotta çok iyi toparladılar ve bu sayede maçı kazanabildiler. Yeni oyuncular sayesinde takımdaki sorunlar çözülecek gibi duruyor eskisi gibi lider olmaya çalışan çok fazla isim yok biraz daha takım oyununa dönülmüş gibi geldi bana :D zaten genel olarak skor dağılımı bunu gösteriyor herkes biraz biraz oynayınca bir kişinin çok iyi oynamasına gerek kalmıyor

Brooklyn Nets'in süperstarlarından yoksun bir şekilde Knicks'i Madison Square garden'da yenmesi gerçekten büyük olay.Irving ve Durant bu takıma sağlıklı bir şekilde döndükten sonra takımın seviyesinin nerelere çıkacağını tahmin etmek oldukça güç.

Dün gece Golden State Warriors ile Denver Nuggets arasında enfes bir maç oynandı. Warriors bu maçın favorisiydi tabi ki ama bu sonuç beni çok şaşırttı. Denver Nuggets harika bir şekilde rekabet etti ve maçı da son saniye üçlüğüyle kendilerine getirerek 117-116 kazandılar. Monte Morris, Stephen Curry'nin üzerinden harika bir üçlük yolladı ve maçı kazandırdı. Harika bir buzzer-beater'dı gerçekten de. Jokic'in mükemmel performansına da ayrı bir parantez açmak isterim. Bu sezonki en iyi oyunlarından birini oynadı. 35 sayı, 17 ribaund ve 8 asistlik harika bir performans.

Davis sakatlıklar yüzünden eski ritminden biraz uzaklaştı bu tür sakatlıklar uzun oyuncuları daha çok etkiliyor örneğin DeMarcus Cousins gibi bir süperstar henüz 30 yaşında sıradan bir oyuncu haline dönüştü.Lakers'ın Utah gibi bir devi geçmesi gerçekten bir mesaj niteliğindeydi.

Bu gece 04.30'da oynanacak sağlam bir maç gördüm. Milwaukee Bucks evinde Philadelphia 76ers'ı konuk ediyor. Harden sakat olduğu için oynayamayacak yine ve 25 Şubat'tan önce de dönmesi beklenmiyor zaten. Bucks bu maçın mutlak favorisi ama aralarında sadece 2 galibiyetlik bir fark olduğunu da belirtmek isterim. 76ers da harika bir sezon geçiriyor çünkü. Embiid takımı baya iyi taşıdı ve Harden da oynamaya başlasın iyice canavar takım olurlar. Ama bu maçı bence Bucks net bir şekilde kazanır.

All-Star haftasonu geldi. NBA'in 75. yılı olduğu için değişik formatta yarışmalar var. Cuma günü Rising Stars formatında toplam 28 oyuncudan oluşan dört takım üç maç yapacak ve belli bir sayıya ulaşmaya çalışacak. Yarı finallerde 50 sayıya ulaşanlar finalde karşılaşacak ve 25 sayıya ulaşan turnuvayı kazanacak. Bu maçların arasında Clutch Challenge yapılacak. İkişer oyuncudan oluşan sekiz ekip NBA tarihinde ikonik yeri olan beş atışı tekrar edecek ve zamana karşı yarışacak.

Nihayet All-Star zamanı geldi çattı. Team Lebron, Team Durant'e karşı yarın gece 04.00'da oynayacak. Team Durant'te Durant'in kendisinin oynayamayacak olması üzücü açıkçası. Talihsiz bir uzun süreli sakatlık geçiriyor ve mart başında anca dönebilecek diye biliyorum. Team Lebron adeta yok edici bir görüntü veriyor.  ;D  Giannis, Curry, Lebron, DeRozan ve Jokic 5lisi gerçekten harika. Team Durant'te Embiid ve Morant ikilisini en çok merak ediyorum. Özellikle Morant bambaşka bir oyuncu. Bu maçta da sağlam bir şov yapar artık.

En sevdiğim gün geride kaldı. Yetenek ve üçlük yarışmaları fena değildi, yeni formatta yetenek yarışmasının pasları bana fazla kolay geldi. Asıl olay yine her zamanki gibi smaç yarışmasında oldu.
Her geçen gün smaç yarışmasındaki smaçların kalitesi düşüyor. Şovla smaç birleşemiyor, ya şov izliyoruz ya smaç. İlk tur aşırı zayıf geçti ama Obi Toppin ben buradayım demişti.
Toscano final turunun ilk smacında fail oldu, Toppin ilk denemesini düzgün yapabilse efsane olacaktı. Sonuç olarak hak eden kazandı.

Carter gibi isimlerin değerini bir kere daha anladık :)

Obi Toppin'in kazanacağını tahmin ediyorduk ama bu kadar kolay olmasını da beklemiyorduk. Diğerleri resmen kendilerini sabote ettiler. Timblerle smaç basma fantezisi ayrı, kendini J-Rich ya da Air Canada sanmak ayrı. İlk smacında yine soyulmasına rağmen Obi bir kazaya kurban gitmeden finale çıktı ve rahat kazandı. Jalen Green ilk denemesinde smacını basabilse çekişmeli bir yarışma izleyecektik. On sene sonra bu yarışmayı muhtemelen kimse hatırlamaz. :)
Üçlük yarışmasını kazanan KAT oldu. Logodan atış işi oyuna heyecan getirse de verilen üç puan dengesizlik yaratıyor. Atan çok büyük avantaj sağlarken kaçıran neredeyse şansını kaybediyor.

Dunk contest'i bugün tekrarından izledim ve Toppin gerçekten hak etmiş bence ödülü. Özellikle bacak arasından alıp ters bastığı smaç çok iyiydi bana göre. Rakipleri çok klasik kaldı ve çok kaçırdılar da. Toppin için rahat bir zafer oldu bu. Üçlük yarışmasında ise Karl-Anthony Towns 29 puanla o kadar sağlam bir performans gösterdi ki yanına en çok yaklaşabilen Trae Young ve Luke Kennard 26'da kaldılar. Onu da aynı şekilde tebrik ederim. Geriye bir tek all-star maçı kaldı. Team Lebron favorim ama ben asıl şovu merak ediyorum.  ;D

Toppin bence de hak etmiş ama genel olarak Toppin dahil kalite çok düşüktü. Son yıllarda şöyle güm diye seyirciyi coşturan smaç göremedik neredeyse. 2000'lerin başında nasıl manyaktı. J-rich müthişti. Desmond Mason'lı sene bile en sönüğüydü bence ancak gene de bu yıllardakinden iyiydi. Bence şöyle uzaktan falan gelip yani hızlarını alıp yapmaları lazım. Böyle mıy mıy üçlüğün de içinden topu atıp hareketler yapıyorlar, hiç hoşuma gitmiyor isterlerse 5 kere çevirsin. https://youtu.be/gZIQwpWj5eM şu bile dün geceki tüm smaçlardan güzeldi bence. Düz windmill olmasına rağmen.

Valla smaç yarışması beni zerre etkilemedi. O kadar çok görmeye alışık olduğumuz smaç vardı ki gayet sıkıcı geçti. @Velvet78'in bahsettiği Toppin'in smacı güzeldi bence de ama yine de genel olarak vasat bir yarışmaydı. Asıl güzel olan üçlük yarışmasıydı aslında. Karl-Anthony Towns çok iyi iş çıkardı ve kazandı. Bu arada Luke Kennard'ın bu kadar iyi üçlük atabildiğini bilmiyordum pek izlemediğim bir oyuncuydu kendisi. Bir de dikkat ettim de hemen hemen hepsi dipten attıkları üçlüklerde başlarda problemler yaşadılar ama gerçekten zor oradan üçlük atması da. Bakalım bu gece Team Lebron vs Team Durant bize güzel bir şov izletecek mi.

Fena sayılmayacak bir maç geride kaldı. Üçlük atışlarına dayalı bir basketbol anlayışına evrilen NBA'i allstarda da aynı şekilde izlemiş olduk. Eski allstarlarda olduğu gibi müthiş hareketler var mıydı dersek bence 3-4 güzel pozisyon dışında gerisi boştu. Kendini sevmiyor olsam da Curry'nin arka arkaya attığı üçlükler maça farklı bir soluk kattı.
Ama rekor kıracağım derken son toplarının hepsini kaçırması gülünçtü, LeBron olaya el attı ve maça harika bir şut ile son noktayı koydu :)

Jordan ve diğer isimleri bir arada görmek ise ayrı bir keyif oldu. Maça puanım 7/10 :D

All star maçından pek zevk alamadım. Tek eğlenceli kısım curry'nin bir ara sürekli sokmasıydı. Seyirciyi de coşturan anlar bir tek oydu. Maçın son anları bile bence all star için sönüktü. Ja Morant keşke daha çok oynayabilse ve top kullanabilseydi, bana tek zevk veren kısımlar onun yaptıklarıydı.

All star maçları hiçbir zaman müthiş zevkli maçlar olmamıştır ama git gide kötüleşiyor gibi geliyor bana.

All-Star'ı da geride bıraktıktan sonra yavaş yavaş normal sezona geri dönüyoruz. Yarın gece maçlar yeniden başlıyor ve aynı gece dikkatimi çeken bir maç da Brooklyn Nets - Boston Celtics maçı. Bu iki takım birbirine çok yakın bir sezon geçiriyor. Ama son zamanlardaki performansları kıyaslayacak olursak, Celtics Nets'ten kat kat iyi durumda. Nets üst üste 11 maç falan kaybetti ve daha yeni kazanmaya başladı. Tabi ilk 5lerinde önemli değişikliklere gitme amacıyla bir takas da gerçekleştirmişlerdi. Durant hala sakat şu an ama 1 hafta sonra dönme ihtimali yüksek. Fakat bu maçta ben Celtics'in kazanacağını düşünüyorum.

Harden Philadelphia ile ilk maçında iyi performans göstermiş. 27 sayı 8 rebound 12 asist. Açıkçası 12 asist ilk maçı için çok iyi. Biraz maçı erken kopardıkları için olabilir ama gene de 76ers için iyi haber. Bu adam da gerçekten ilginç. Bazen kafada bir takımla tüm olayını kesiyor, bu kaçıncı oldu. Bari burada sakin ve huzurlu güzel güzel oynasın. Harden'ın gelmesi ile Furkan'ın dakikaları düşebilir diye düşünüyorum. Bence o da ilk fırsatta başka takıma geçebilir.

Dün gece Lakers - Clippers maçı vardı. İkisi de aslında evinde oynadı aynı salonu paylaştıkları için. O kadar yakın bir maçtı ki gerçekten çok heyecanlı geçti. Maçın son anlarında Lakers önemli bir fırsatı değerlendiremeyince 102-105 boynu eğik bir şekilde maçtan ayrıldı. Lebron maçta oynayabildi ve takımının en skoreriydi de. Ama tek başına bir yere kadar götürebiliyor. Takım arkadaşlarının çok daha sağlam bir şekilde destek vermesi lazım. Yoksa Lakers'ın işi bu sene çok zor olacak.

Durant'in yokluğunda Brooklyn Nets önemli bir galibiyet aldı. Harden takasıyla gelen Curry ve Drummond çok iyi katkı verdi ama maçın kahramanı 38 sayı ile geri dönen Kyrie oldu. İlk altıyı yakalamaları biraz zor görünüyor ama normal sezonu ne kadar üstte bitirirlerse o kadar iyidir.
Bu akşam erken bir saatte New York - Philly maçı var. Harden'ı yeni takımında izlemek isteyenler kaçırmasın. New York dört maçtır kaybediyor, tüm yük RJ Barrett'ın üstünde. Belki çok çekişmeli bir maç olmayabilir ama bireysel performansları izlemek keyifli olacaktır.

Ayrıca Dragic de 14 sayı ile çok önemli katkı verdi. Salı günü imzalayıp Nets'e gelmiş. Şimdilik Harden takası iki takım için de iyi olmuş gözüküyor. Maçın özeti bence baya zevkliydi, izlemeyenlere öneririm: https://www.youtube.com/watch?v=WUER9TSoeqE
Kyrie Irving ayrıca bu sezonki 15. maçını oynamış, çünkü aşı olmayı reddettiği için New York'ta yani evlerindeki maçlara çıkamıyor. Sanki az maç oynadığı için enejisini depolamış da son maçlarda çok iyi performans gösteriyor. Keşke olsa aşısını da adam gibi oynasa. Ayrıca dediğiniz gibi Curry ve Drummond çok iyi katkı vermiş ve ben özellikle Drummond'ı çok beğendim. 3-4 pozisyonda takımı ateşlemiş.
Bana kalırsa Harden takası yılın olayı gibi oldu şimdilik. İki takım da nasıl bitirecek sezonu çok merak ediyorum. İki takımı da takip edeceğim.

Nets beni dün gece çok zor bir maçta aldığı galibiyetle çok şaşırttı. Bucks gibi dirençli ve hücum yönü çok kuvvetli bir takımı Durant olmadan Irving ile kazanmasını bildiler. Maç 126-123 sonuçlandı ama Kyrie Irving'in galibiyetteki payı o kadar büyüktü ki izlemeye değer bir performans gösterdi. 38 sayılık bir performansla bence çok net maçın oyuncusuydu da. Portis, Giannis ve Middleton üçlüsü elinden geleni yaptılar ama çok iyi oynamalarına rağmen mağlubiyetin önüne geçemediler. Irving maçtan sonra babası ile duygusal anlar yaşadı.

Philly çok iyi gidiyor, dört maçlık galibiyet serisi yakaladılar ve Doğu Konferansı'nda üçüncü sıradalar. İkinci sıradaki Bulls ile de aralarında sadece bir galibiyet fark kaldı. Harden geldiğinden beri tüm maçlarını kazandılar. Harden'ın gelişi Tyrese Maxey gibi gençlerin de performansını bir üst noktaya taşıdı. Normal sezonu ilk ikide bitirip play-offlarda avantajlı konuma gelmeleri lazım.
Doğuda New York Knicks tanka başladı. Kaliteli genç oyunculara sahipler, ligi mümkün olduğunca alt sıralarda bitirip güzel bir yerden draft hakkı alabilirler. Gelecek sezon yapılacak doğru takaslarla yeniden rekabetçi bir takım olabilirler.

Dün gece harika maçlar vardı ve o maçlardan birisi de bence Dallas Mavericks - Golden State Warriors'tı. Mavericks'in performansından büyük keyif aldığımı söyleyebilirim. Özellikle Luka Doncic o kadar harika bir performans sergiledi ki bu galibiyetteki payı inanılmaz büyüktü (40 sayı, 10 ribaund, 9 asist). Warriors'ta Curry ya da Thompson'ın dümeni eline alması gerekliydi ama ikisi de yeterince performans sergileyemedi. Mavericks de 122-113 kazanarak sağlam bir rakibini daha devirdi.

Evet bu aralar Doncic çok iyi oynuyor. Ben şahsen stilini pek sevmiyorum ama çocuk çok etkili. 99'lu bir çocuk olduğunu vurgulamak istedim. Adam takımı sırtladı ve sanki veteran gibi oynuyor ama onun yaşında çaylaklar var. Ayın da oyuncusu seçilmiş. Bakalım kariyeri boyunca ne başarılar elde edebilecek.

Philadelphia da yukarıda yazıldığı gibi efsane başladı all-star arasından sonra. Harden takası bence iki takıma da yaradı. Adam gelir gelmez çok asist de yapıyor. Sanki eski takım arkadaşlarıymış gibi. Alışma periyodu müthiş geçiyor 76ers için. Playoffta neler yapacaklar onu çok merak ediyorum.

Geçen gece 76ers - Cavaliers maçı vardı ve aşırı zevkliydi bana göre. İki tarafın da galibiyeti hak ettiğini düşünsem de günün sonunda kazanan 125-119 ile 76ers oldu. Ayrıca görüyorum da James Harden takımına çabuk alışmaya başlamış. Şimdiye kadar 4 maça çıktı ve her birinde harika performans gösterdi. Hepsini de kazandılar bu arada. 76ers, Doğu Konferansı'nda 2. sıraya kadar yükselmiş durumda. Playofflardaki performansını iple çekiyorum bu takımın. Ayrıca Cavaliers'ta milli oyuncumuz Cedi Osman da 20 sayı ile güzel bir performans sergiledi.

Lakers kötü serisini noktalarken gecenin yıldızı LeBron James oldu. Bu sezonki en yüksek sayısına ulaştı, 56 sayı ile Warriors karşısında takımına galibiyeti getirdi. Bu sayıları atarken gayet yüzdeli oynadığını da söylemeliyiz. Öyle 60 şut falan kullanarak atmadı, 6/11 üçlük ve 12/13 serbest atış isabetiyle, toplam 19/31 ile oynadı.
Maçtan sonra ilginç istatistikler de oluştu. 21 yaşından önce ve 35 yaşından sonra bir maçta 50 sayı atabilen tarihteki ilk oyuncu oldu. LeBron tartışmasız GOAT olmasa da tartışmasız ilk üçte olduğunu söyleyebiliriz.

Dün gece inanılmaz bir maç izledik. Los Angeles Lakers'ta Lebron James unutulmaz bir performans gösterdi ve tamı tamına 56 sayı attı.  :D  Aynı zamanda 10 asist de yaparak double-double da yaptı. Bu adam daha napsın denilebilecek seviyede bir performanstı ve eski zamanlardaki Lebron'u izledik adeta. Hala bu sezon takımı taşıyan Lebron görüntüsü verse de bu performans çok ekstraydı. Maçı da iyi ki 124-116 kazanabildiler yoksa yazık olurdu bu efora. GSW'de Curry 30 sayı ile oynadı ama Lebron ile pek yarışamadı tabi.

Dün de Lebron'ın triple double'ına rağmen şutları girmeyince kazanamadılar, hem de zayıf Houston Rockets karşısında. Alperen ve Lebron center olarak başladılar. Lebron maçın çoğunda Alperen'i tuttu. Dwight Howard sakat mı diye araştırmaya çalıştım ama kötü bir durum yok gibi gözüküyor. Niye oynatmadı koçları acaba, bilen varsa aydınlatabilir mi?

Houston 19 yaşındaki Alperen'den ve 20 yaşlarındaki Green ve Christopher'dan güzel katkılar alıyor genel olarak, ilk sezonlarına göre. Ayrıca ben Kenyon Martin Jr'ı da çok beğeniyorum, babasını da severdim.

Bakalım Lakers playofflara kaçıncı sıradan girebilecek ve neler yapabilecek. Pek umutlu gözükmüyor durumları tabi.

Bu gece iki tane sağlam maç var gördüğüm kadarıyla. İlk önce Philadelphia 76ers evinde Brooklyn Nets'e karşı mücadele verecek. 76ers'te Harden eski takımına karşı oynayacak aynı zamanda. Şu ana kadarki performansı oldukça etkileyiciydi. Kevin Durant - Kyrie Irving ikilisi, Joel Embiid - James Harden ikilisine karşı bakalım neler yapacak. 76ers maçı alır diyorum. Diğer maçta da Denver Nuggets evinde Golden State Warriors ile oynayacak. Her ne kadar Warriors favori gösterilse de Nuggets galibiyet alma potansiyeline de sahip. Jokic mükemmel bir sezon geçiriyor ve rakibini üzebilecek seviyede oynarsa maçı belki de alırlar.

Cedi ve Cleveland'da işler çok iyi gitmiyor. Son 11 maçta 8 mağlubiyet aldılar. Dün de Chicago'ya karşı deplasmanda kaybettiler. Cedi ve tüm takım hücumda çok kötüydü. %20 ile üçlük attılar. Aslında son dakikalarda bile şutları girse şansları olabilirdi ama hiç girmedi. Cedi de bence içeri drive etse her zaman daha iyi oluyor ama dün mesela Chicago hiç izin vermedi. Şu anda doğuda 6.lar. Eğer biraz toparlayamazlarsa Toronto ya da Nets onları geçebilir. Umarım Cedi playofflarda ikinci turu görebilir ama bakalım..

Evet gerçekten de Cavaliers'in son zamanlardaki formunda ciddi bir düşüş var. Son üç mağlubiyetleri belki çok dişli rakiplere karşı deplasmandaydı ama bu bir bahane olarak gösterilemez tabi ki. Cavaliers harika bir sezon geçirirken birden oyundan düşmeye başladı biraz biraz. Hala ilk 6'nın içerisinde bulunsalar da kendilerine bir çeki düzen vermeleri ve yeniden bir galibiyet serisi tutturmaları lazım. Dün gece Bulls ile oynadılar ve 101-91 kaybettiler. İkinci çeyrekte biraz oyundan düşmeleri bu yenilgiye sebep oldu.

Lebron James 30.000 sayı, 10.000 rebound, 10.000 asist yapan NBA tarihindeki tek oyuncu oldu dün geceki Phoenix Suns maçı ile. Adam 37 yaşında. 30 Aralık 1984 doğumlu. Belki 20li yaşlarındaki Z kuşağı arkadaşlar anlayamıyorlardır tam ama normal hayatta 84'lü görseler dede diyecekleri adamlar var. Lebron bu yaşında 29.7 8.1 6.3 ortalama yapıyor. Ben kişisel olarak 2003'ten beri çok sevmem ama gerçekten takdire şayan bir sporcu.

Bu sezon Lakers için biraz hayal kırıklığı oluyor. AD'nin bir türlü iyileşememesi baya etkiledi onları. Ayrıca Russell Westbrook ile ilgili çok geyik dönüyor kötü performansı sonucu. Bakalım yazın nasıl değişiklikler olacak, Lebron ne yapacak

Dün gece en çok dikkat çekici maçlardan birisi bence net bir şekilde Suns - Lakers maçıydı. Suns maçın ilk çeyreğinde mükemmel bir performans gösterdi ve 48-22 önde kapadı. Geri kalan çeyreklerde maç kafa kafaya gitse de Suns 140-111 gibi rahat bir skorla kazanmayı başardı. Lebron bu maçta da çok iyi bir performans sergiledi. Yenilen taraf olmalarına rağmen 31 sayı ile maçın en çok sayı atan oyuncusu oldu. Aynı şekilde ribaund ve asistleriyle de büyük bir katkı vermeye devam etti. Ama takım yeterince iyi olmadığı için sıkıntılar çekmeye devam ediyorlar.

Play-off iddiası olmayan iki genç takımın güzel maçını izliyoruz bu gece. Yapılanma içerisinde olan ve lotaryada iyi bir sıra kapmayı hedefleyen Detroit Pistons ile Orlando Magic arasında başa baş bir mücadele geçiyor. İki takımın da atletik oyuncuları var. Doğu Konferansı'nda son ik sırada bulunsalar da gelecek vaat eden kadrolara sahipler.
Pistons'ta Saddiq Bey takımın skor yükünü sırtlarken Magic'te daha homojen bir dağılım var. Mo Wagner bu maçta dikkatimi çekti, potansiyelli bir uzun forvet gibi görünüyor. Beklentilerin büyük olduğu Jalen Suggs ise bu maçta sakatlığından dolayı yer almıyor.

New York eyaletindeki saçmalıktan başka bir şey olmayan aşı protokolü söylendiği gibi kaldırılacaksa Brooklyn Nets şuan için Nba'deki diğer her takımdan bir adım önde ancak bu sezon mutlak bir favorinin olmadığı bir sezonu yaşıyoruz bu da gerçekten ligin seyir zevkini artırıyor.

Kyrie Irving'in çılgınca skor ürettiği maçtan bir görsel:

https://i.imgur.com/kHwhqCB.jpg

Bu gecenin etkileyici maçlarından birisi de bence 76ers - Mavericks maçı olacak. 76ers önemli bir farkla favori gösteriliyor olsa da aslında galibiyet ve mağlubiyet sayıları şu an iki takımın da neredeyse aynı. Mavericks'in son maçlardaki formu daha iyi. Üç maç üst üste kazandılar. Mavericks'in sahasında daha önce karşı karşıya geldiler ve ev sahibi takım 107-98 kazanmıştı. Ben açıkçası bu sefer 76ers'ın kazanacağını düşünsem de yine yakın bir farkla bitecek bir maç izleriz diye düşünüyorum.

Arasıra Maçkolik ten mac sonuçlarına bakıyorum. Los Angeles Lakers benim eskiden  beri sevdiğim bir takim ama bu sene pek iyi değil gibi.. normal sezonu playoff lara kalacak sırada bitirecek mi bilemiyorum. Sanki işi zor gibi. Yetiş LeBron artık.

Brooklyn Nets son günlerdeki performansıyla ön plana çıkmaya başladı fazlasıyla. Son maçlarındaki sağlam performansı ve toparlanma ile birlikte güzel bir galibiyet serisi yakalamaya başlamıştı. Durant'in dönüşü ve takımdaki yeni oyuncularla birlikte güzel iş yapmaya başladılar. Irving'in mükemmel performansları da gözden kaçmamalı. Daha geçen 60 sayı attı sonuçta.  :D  Son maçlarında ucu ucuna Dallas Mavericks'e yenildiler (111-113). Dragic yeni trade edilmiş herhalde Nets'e çünkü bu maçta ilk defa gördüm. Güzel de oynamış 21 sayıyla. Ama Doncic'in ekstra performansı galibiyette büyük rol oynamış Dallas için. 37 sayı, 9 ribaund ve 9 asist.

Önceki gece Toronto ile son çeyreği düello şeklinde geçen maçta uzatmalarda kazanan Lakers bu sefer Wizards'a kaybetti. Kuzma'nın olmadığı maçta Wizards Porziņģis önderliğinde kazandı. LeBron James maçta 38 sayı atıp Karl Malone'u geçerek tüm zamanların en skorer ikinci oyuncusu oldu.
Normal sezonun sonuna doğru geliyoruz ve play-off ağacı yavaştan şekilleniyor. İlk on sıralar az çok belli ama play-in oynayacak takımlar arasında büyük bir yarış var. Yedi ve sekizinci bitirecek takımlar play-off için avantajlı olacak. Batıda Lakers ve Pelicans tehlikeli bir konumdalar, arkadan Spurs ve Blazers'ın gelme ihtimali var. Doğuda ise böyle bir risk kalmadı denebilir.

Charlotte Hornets dün gece Dallas Mavericks'e üst üste ikinci mağlubiyetini tattırdı. Philadelphia 76ers'a yenildikten sonra bu maçı da kaybettiler. Hornets'in ilk ve üçüncü çeyreklerdeki sağlam performansı bu galibiyette büyük rol oynadı diyebilirim. 129-108 kazandılar ama Mavericks'te yine Doncic fırtınası esmeye devam etti. 37 sayılık çok güzel bir performans sergiledi. 12'de 8 üçlük isabeti gibi bir istatistik de çok başarılıydı kendisi için açıkçası. Bu sezon zaten harika oynuyor Doncic. Mavericks'in playofflara kalmasında en büyük pay onun olacak.

Bu maç oldukça güzel bir maçtı ve Doncic ayrı bir hava kattı bence. Üçlükleri gerçekten etkileyiciydi. Charlotte Hornets bazen takır takır süper bir basketbol oynuyor. Lamelo Ball ilk başlarda bana çok antipatik geliyordu ama izledikçe çocuğa çok ısındım. 2001'li bir oyuncu ve önü oldukça açık bence. Potansiyelini gösterip lige zevk katan bir yıldır olur diye umuyorum.

99'lu Doncic de oyununu gittikçe oturtuyor. Ben ona da aslında biraz gıcık oluyordum ama adam çok iyi oynuyor gerçekten. Yalnız biraz fazla yavaş geliyor bana. Bence biraz daha fiziksel olarak kendini geliştirse daha büyük bir yıldız olabilir.

Bence gecenin maçı Denver Nuggets v Boston Celtics olacak. Boston Celtics bu maçın favorisi durumunda ama aralarında çok büyük bir fark da yok aslında. İkisi de harika birer sezon geçiriyor şu an ve playofflarda güzel işler yapabilirler. Denver Nuggets'ta en etkili isim olan Nikola Jokic'in performansını çok merak ediyorum. O sağlam oynadığı zamanlar takım da genellikle galibiyete uzanabiliyor. Bu arada şu an playofflara kalmayı resmen garantileyen tek takım var o da Phoenix Suns.

Bugün televizyonda çok güzel iki maç var ve ikisi de çok çekişmeli geçiyor, hangisini izleyeceğimi şaşırdım. Brooklyn - Utah maçıyla başladım ama öbür tarafta Sixers - Heat maçı da çok yakın geçiyor. İki takım da play-offta olacağı için Brooklyn maçı biraz daha ilgi çekici. Utah Batıda dördüncü sırada rahat bir konumda ama Doğuda sekizinci sıradaki Brooklyn için her maçın önemi var. Play-in'de iyi bir yer almaları için kalan maçlarda çok az fire vermeleri gerekiyor.
Devreye Brooklyn iki sayı önde girdi. Kyrie yokken Durant takımı taşıyor. Bruce Brown ve benchten gelen Blake Griffin ilk yarıda skora katkı veren diğer isimler oldu. Son çeyreğe kadar skor yakın geçecek gibi görünüyor.

Doğu konferansı bayağı çekişmeli durumda. İlk dört sıra neredeyse aynı galibiyet ve yenilgiyle devam ediyor. Chicago kötü bir dönem geçirdi ve bir tık geriye düştü. Cleveland da 6.lık ile 7.lik arasında gidip geliyor. 7. olabilirler ama 6. olmak daha iyi olacaktır onlar için. Brooklyn Nets'te de Kyrie Irving'in aşı olayı sonuçlandı, New York'taki yasak bittiği için iç sahada da oynayabilecek. Adam dinlendiği için midir nedir oynadığı deplasman maçlarında çok iyi performans gösterdi. Devrede 41 sayı attığı 60 sayılık performansı var. Ondan tam kapasite katkı alabilirlerse Nets için işler çok düzelebilir. Doğu bence zevkli geçiyor, playoffları merakla bekliyoruz.

Dün gece güzel bir maç vardı. LA Clippers evinde Philadelphia 76ers ile oynadı. Philadelphia 76ers maçın favorisiydi ve bekleneni rahat bir galibiyetle de verdi. 122-97 kazandılar. LA Clippers'ta Paul George ve Kawhi Leonard'ın eksiklikleri fazlasıyla hissediliyor. Philadelphia 76ers'ta James Harden ve Joel Embiid çok iyi bir ikili oluşturdular. Dün geceki performansları da mükemmeldi. Harden 29 sayı, 15 ribaund ve Embiid 27 sayı, 10 ribaund ile oynadı. 76ers'ın playofflarda ne yapacağını merak ediyorum.

Gördüğüm kadarıyla Alperen Şengün biraz daha özgüvenli hale gelmiş. YouTube üzerinden kesitlere baktım da inanılmaz smaçları var. Pota altında gösterdiği fakeler ise rakiplerini bakkala gönderiyor. Tek zayıf yanı sanırım fiziksel olarak güçsüz olması. Bir de defansif yönlerinden geliştirmesi gerekenler var. 2 sezon sonra beast bir Alperen izleyebiliriz.

Alperen Şengün bence de daha ilk sezonundan harika işlere imza atıyor. Bastığı smaçlarla en çok ön plana çıkıyor zaten. Cedi Osman'dan sonra son zamanlardaki en potansiyelli oyuncularımızdan birisi olduğunu düşünüyorum. Tabi ki Ömer Yurtseven de gayet potansiyelli bir oyuncu ve umarım o da kendini hızlıca geliştirebilir. Ama en çok Alperen'in ön plana çıktığını görüyorum uzun zamandır. Türk oyuncuların NBA'de boy göstermesinin normalleşmesi çok güzel bir başarı. Basketbolda zaten çok iyi ülkelerden birisiyiz.

Bugün Pelicans ile Spurs arasındaki maç başa baş geçti. İlk çeyrekte Pelicans önde olan taraftı ama ikinci çeyrekte Spurs yakaladı ve son çeyreğe kadar maç eşit gitti. Son çeyrekte bir ara üst üste üç üçlük atan Spurs farkı çift hanelere taşısa da Pelicans yine yetişti. Son topa kalan maçta hücumu iyi kullanamayan Pelicans play-in yarışındaki doğrudan rakibine mağlup oldu. Pelicans'ta CJ McCollum'a Alvarado ve Valanciunas yardım etse de galibiyet için yeterli olmadı.

Bu gece yarım saat içerisinde başlaması beklenen Cavaliers v Bulls maçı da sağlam olabilir gibi. Cavaliers bir adım önde gösteriliyor ama aslında aralarında pek bir fark yok şu an. İkisi de aynı sayıda maç oynadılar. Bulls 42, Cavaliers ise 41 galibiyete sahip. Aralarında bu sezon üç maça çıktılar ve ev sahibi olan taraflar kazanmayı başardı. Bu 2 kez Bulls olurken 1 kez Cavaliers oldu. Cedi Osmanlı Cavaliers'ın galibiyete ufak bir farkla yakın taraf olduğunu düşünüyorum ben de bakalım.

S Sport Heat - Nets maçını verecek ama NBA TV'de yarım saat önce başlayan Raptors - Pacers maçı var. Raptors'ın Doğu Konferansında altıncı sıra için savaştığını düşünürsek o maçı izlemek daha heyecanlı olabilir. Cavs ve Bulls da beş ve altıncı sıra için savaş veriyor. Bu iki maçın sonucu play-off potasını doğrudan etkileyecektir.
Raptors maça baya hızlı başladı ve şimdiden ilk çeyrekte yirmi sayı farka ulaştı. Maç erken koparsa diğer karşılaşmalara geçeriz. Indiana'nın amaçsız olması da takımı baya etkilemiş gibi görünüyor.

Heat - Nets maçı da güzel maç oldu. Belki de Heat ilk 6'yı garantilediğindendir bu maçı 15 sayı farkla kaybettiler. Nets 110-95 kazanırken takımda aslında kimsenin aşırı etkileyici performansları yoktu. Yani Durant de Irving de ortalama seviyede oynadılar. Hatta Irving 11 sayı falan attı ama yine de güzel bir takım oyunuyla kazandılar. Kalan 8 haftada Nets'in ilk 6'ya girip daha az playoff turu oynayabilmesi için kazanmaya devam etmesi lazım. Belki fikstüründe hala zorlu birkaç maç da var ama Nets şu an eski zayıf görüntüsünden daha iyi oynuyor.

İlk çeyrekte yakın bir olmasına rağmen, Brooklyn Nets 2. çeyrekten sonra iyice farkı hissetirmeyi başladı. Heats hücumlarda hata yaptıkça bu hataları iyi bir şekilde değerlendirdi Nets. Üçüncü çeyreğin bitiminde Nets nerdeyse yüz sayıya ulaşmıştı. Son çeyrekte Miami Heat farkı biraz kapatmaya yaklaşmış olsa da Brooklyn Nets için kolay bir gece oldu.


Kesinlikle Nets son maçlarında olumlu sinyaller veriyor takım oyunu olarak.

Altıncılık savaşı on numara devam ediyor. Dün gece Raptors Pacers'ı 131-91 yendi. Cavaliers ise evinde Bulls'a 94-98 kaybettikten sonra puan durumundaki görünüm bir anda değişti. Raptors şu an altıncılığı ele geçirmiş durumda ve Cavaliers'ı bir sıra aşağı attılar. Son anlara doğru yaklaşıyoruz normal sezonda ve buradaki yarış iyice kızışmış durumda. Cavaliers üst üste üçüncü mağlubiyetini almış oldu aynı zamanda. Bir an önce kendilerine gelmeye başlamazlarsa Raptors önlerinde bitirebilir.

Alperen kariyer rekorunu kırdı ve güzel performans gösterdi. Ayrıca Alperen'in böyle performans gösterdiği bir maçta takımının galibiyet alması da çok iyi. Bir aralar çok düşmüştü performansı ama bu aralar biraz toparladı. Çok faul problemine giriyor ve hep sonrasında hakemlere atar yapıyor. Eminim koçları bu konuda onu çalıştırıyordur. Fizik olarak bazen 'eline verdiklerini' görüyoruz açıkçası. Bu açığını zekasıyla kapatabiliyor ancak fizik olarak da kesinlikle şu anki durumuyla yetinmemesi lazım. Umarım çok çalışarak beklediğimiz yıldız kategorisinde yerini alır.

Alperen Şengün çok kötü bir takımda olmanın da etkisiyle iyi süre alıyor ve kendini geliştirmeye başladı. Kariyer rekoru kırması onun için ayrı bir motivasyon olmuştur. Takaslanmazsa gelecek sezon da takımın önemli bir parçası olabilir. Diğer yandan NBA'deki Türklere bakıyorum da Ömer Faruk diye bir oyuncu var örneğin, adamın hiçbir yeteneği yok. Süre de alamıyor takımında, maçların sonucu belli olduktan sonra girdiği birkaç dakikada ne bir istek var ne hırs. Böyle giderse yakında Avrupa'ya geri döner. Cedi'nin performansında düşüş var. Furkan'ı ise son maçlarda pek göremiyoruz.

Bu gece güzel bir maç var, o da Phoenix Suns - Philadelphia 76ers. Aslında bu maçta kritik bir durum yok. Çünkü Phoenix Suns çoktan ilk altı sıra içerisinde bitirmeyi garantilemiş durumda. Aynısını Philadelphia 76ers da yapmaya çok yakın gözüküyor. Bu maçtan ben yine de keyif alacağımız düşünüyorum. Sağlam bir rekabet görebileceğimiz maçın favorisi takdir edersiniz ki ev sahibi takım. Ama eğer James Harden - Joel Embiid ikilisi sağlam iş yaparlarsa 76ers'ın bu maçı alma ihtimallerinin de olduğunu düşünüyorum.

İki takım da lider olduğu için bu maça bir finaller ön gösterimi diyebiliriz. Phoenix batıda açık farkla liderken Philly'nin lider bitirip bitirmeyeceği henüz muamma. Tam da bu yüzden bu maçı kazanmak için daha çok nedenleri var. İlk çeyrek biraz dengeli geçmişti ama ikinci çeyrekte Sixers farkı açtı. Tobias Harris bugün ekstra katkı veriyor. Tyrese Maxey kötü başladı. Harden ise tahminimce ikinci yarıya kalmadan açılır. Maçın sonuna kadar çekişmeli geçmesini bekliyorum, favorim az bir farkla Sixers.

Kendini güzel geliştirdiğini söyleyebilirim. Özellikle pota altındaki bilek hareketleri, fakeleri ve dunkları çok başarılı. Bence Alperen’in şansı Houston’da olması. Biraz daha güçlü bir takımda olsaydı bu kadar süre bulamazdı. Galiba kariyer rekoru da 27 sayı oldu. Jalen ile güzel bir uyum yakaladılar. Asistleri gerçekten çok iyi. Alperen gururumuz olmaya devam edecek.

Dün geceki Phoenix Suns - Philadelphia 76ers maçı çok çekişmeli geçti. Tam da liderlere yakışır bir rekabet vardı bence. Suns ikinci yarıda biraz daha ağırlığını koymaya başlayarak maçı da 114-104 kazanmayı başardı. Devin Booker ve Joel Embiid arasında çok nefis bir çekişme vardı ve bence net bir şekilde kazananan Joel Embiid oldu. Çünkü o 37 sayı 15 ribaund gibi çok etkileyici bir performansla oynarken Devin Booker 35 sayı attı ama diğer istatistikleri çok iyi değildi. Tabi her ikisi de harikaydı.

Hocam yapmayın bu başlığa da yazdık. Miami Heat bir ara 5 yedek çıkaramıyordu neredeyse, o maçlarda Ömer Faruk Yurtseven müthiş oynadı. İnanılmaz double double'lar yaptı. Heat spikerleri 'Big Yurt' lakabını bile taktılar. Cidden çok iyi katkı verdi. Hücumda da çok iyiydi. Sadece beklentileri aştığı için değil, cidden iyi performans göstermişti ve ben çok beğendim. Heat ile kontratı bittikten sonra orta karar bir kontrat yaparak playoff mücadelesi vermeyecek bir takımda çok süre alabilir örneğin. Ya da belli olmaz playoff iddiası olan bir takımda da görece ucuz kontratı sebebiyle yedek center olarak tercih edilebilir. Ben kendisinden umutluyum valla, Avrupa'ya döneceğini sanmıyorum.

Ömer Faruk yaz sezonunda harika bir sezon geçirdi aslında. Yine de koçun istemediğini net bir şekilde görüyoruz. Süre alamayan bir oyuncudan son 3-5 dakikada nasıl bir istek bekleyebilirsiniz ki. Umarım takasta değerlendirilir ve süre alabileceği bir takıma gider. Daha yaşı da genç NBA’de daha çok görebiliriz. Alperen şimdiden yerini garantiledi uzun yıllar izleyeceğiz onu bir de Ömer Faruk olursa tam anlamıyla gururlanmaya devam ederiz.

Bizimkilerin içinde özellikle Alperende NBA in ruhuna uyan çok şey var. İşin şov kısmına neredeyse tamamen hitap ediyor, son maçtan sonra koçu özellikle çalısma azmini beğendiğini soylemis. Yaşına göre uyumu çok çabuk atlattı gibi,  dil sorununu da çözerse NBA unutulmazlari arasına girmesi işten bile değil. Ömer için sezon çok güzel başlasa da an itibariyle hakettiği süreleri bulamıyor, Cedi ve Furkan için ise bence gelebilecekleri en üst mertebeye  geldiler, daha da ileriye gitmeleri çok zor

Bu geceki maçlar arasında en çok ilgimi çeken maç Memphis Grizzlies - Golden State Warriors maçı. Memphis Grizzlies'da Ja Morant'in, Golden State Warriors'ta da Stephen Curry'nin oynaması beklenmiyor. Bu maçın favorisi de ağır bir şekilde Memphis Grizzlies gösteriliyor. Ev sahibi takım çoktan ilk 6'da bitirerek playofflara kalmayı garantiledi bile. Golden State Warriors da bunu yapmaya çok yakın aslında. Ama bu maçı bence alamayacaklar. Tabi yine de az bir farkla kazanır diyorum ev sahibi takım için.

Ben kendisinde o ışığı göremiyorum. Şimdilik Alperen Şengün ile uzun yıllar gururlanacağız gibi görünüyor. Şehmus Hazer de seneye drafta girerse bu iki oyuncu bayrağı dalgalandırır.

---

Dünkü maçlarda Memphis eksiklerle dolu Golden State'i çok rahat geçti ve Batıda ikinci sırayı neredeyse garantiledi. Chicago New York'a yenilerek işini zora soktu. Cleveland Orlando'yu yendi, arkadan geliyor. Atlanta Indiana'yı yenerek iddiasını sürdürüyor. Doğuda hangi takımın nerede bitireceği hiç belli değil.

İki konferansta da şu an top 6 için büyük bir rekabet var. Batı Konferansı'nda Utah Jazz, Denver Nuggets ve Minnesota Timberwolves arasında dönüyor bu rekabet. Denver Nuggets'ı Jokic nedeniyle seven birisi olarak umarım ilk 6'da bitirirler diyorum. Doğu Konferansı'nda ise Toronto Raptors, Cleveland Cavaliers ve Brooklyn Nets arasında güzel bir rekabet var şu an. Brooklyn Nets son günerde ciddi şekilde performansını artırmış durumda. Böyle giderlerse bence en kötü 6. bitirebilirler ama bakalım.

Sabaha karşı oynanan maçta Phoenix deplasmanda Golden State'i yenerek 62. galibiyetini aldı ve franchise rekoru kırdı.
Curry'den yoksun Golden State'te Jordan Poole 38 sayı ile yıldızlaştı. Klay Thompson sakatlıktan döndükten sonra ritmini bulmaya çalışıyor, dünkü üçlük denemeleri faciaydı. Maçın son dakikalarına kadar eşit bir mücadele vardı ama son anlarda Chris Paul sazı eline aldı. Son topları çok doğru kullanarak maçın kazanılmasında büyük pay sahibi oldu. Devin Booker için MVP tezahüratları yapılmaya devam ediyor. Ligin zirvesindeki takımın en skorer oyuncusu olarak büyük bir şansı var ama saf sayı ortalamasına bakarsak önünde birçok oyuncu bulunuyor.

Ben valla dün gece Cavaliers - Mavericks maçını yakından takip ettim. Çünkü iki takım da ilk 6 sırada bitirme mücadelesi veriyordu. Cavaliers'ın durumu daha vahimdi tabi rakibine göre. Kazanmaları baya faydalarına olacaktı. Ancak Doncic'in tekrar sahnede olduğu bu maçta Mavericks rakibini deplasmanda 120-112 ile geçmeyi başardı. Doncic'in 35 sayı, 9 ribaund ve 13 asistlik muazzam performansı büyük rol oynadı bu galibiyette. Mavericks bu galibiyet sayesinde normal sezonu ilk 6'da bitirmeyi de garantiledi.

Dün geceki maçlar oldukça çekişmeli geçti. Önce Nets - Bucks maçını izledik. Middleton kasti faulden oyundan atılınca Nets maçı aldı dedik ama Giannis maçı önce uzatmaya taşıdı ardından takımına galibiyeti kazandırdı. Durant ile müthiş bir düello gerçekleştirdiler. İki takım da play-offlarda rakiplerin korkulu rüyası olacak. Bu maç bittikten sonra Bulls - Clippers maçına döndük. Son çeyrek inanılmaz geçti ve maç uzatmaya gitti. Uzatmada DeRozan farkını ortaya koydu ve maçı kazandırmanın yanında 50 sayı atarak Bulls tarihine geçti. Bunu başaran altıncı Chicago Bulls oyuncusu oldu.

Lakers hala sıkıntılı bir dönemden geçmeye devam ediyor. Önce playoff alanının dışında kaldılar ve dün gece de bu sefer New Orleans Pelicans karşısında bir yenilgi aldılar. Lebron elinden gelenin en iyisini yaptı ve 38 sayı attı. Ama galibiyet yine de gelmedi. 5 maç kalmışken zaman iyice daralmış durumda Lakers için. Bu gece de evlerinde Denver Nuggets ile oynayacaklar ki bu daha da zor bir maç. İlk altıda kalmayı hala garantilememiş ve sınırda bir Denver Nuggets bu maça tam odaklı çıkar. Bence Jokic'in büyük bir katkısıyla bu maçı kazanırlar da. Lakers büyük ihtimal playofflara bile kalamayacak gibi.

Dün NCAA finali olduğu için NBA maçları yoktu. Süper bir final oldu ve March Madness bitti. Kansas tarihin en büyük geri dönüşüne imza attı. Buna rağmen North Carolina dört kez son topta maçı uzatmaya götürme şansı yakaladı ama hiçbirini doğru kullanamadılar.
NBA'e geri dönersek bugün doğuda lider Miami ile play-in potasında kendine yer arayan Charlotte oynuyor. İlk üç çeyrek eşit geçse de son çeyrekte Miami farkı açtı. Hornetsli oyuncular Miles Bridges ve LaMelo Ball'a eşlik edemediler. Miami'de Herro ve Butler büyük oynuyor. Ve beklenen oldu, son beş dakikada Heat fişi çekti.

Bu aralar Furkan Korkmaz hiç gözükmüyor. James Harden geldikten sonra süresi iyice azaldı. Son 5 maçında 11-5-7-7-2 dakika süre almış. 30 sayı attı maçlar olmuştu NBA kariyerinde. Bakalım Philedalphia'da kalabilecek mi ya da yeni bir kontrat mı yapacak.

Sezon bitmeye yaklaşmışken Jokic istatistikleri ile tarihe geçmiş. Normal sezonda 2000 sayı 1000 rebound 500 asist yapan tarihteki ilk oyuncu olmuş. Ben stilini çok beğenmesem de adamın istatistikleri muazzam. Denver Nuggets şu anda batıda 6. Muhtemelen 5. ya da 6. bitirecekler. Bu sezon MVP ödülünü ona vermezler diye düşünüyorum.

Jokic bir efsane olma yolunda. Olimpiyatlardaki performansı mükemmeldi. Milliyeti Amerikalı olsaydı daha farklı istatistiklere sahip milli takım kariyerine sahip olabilirdi. Dünya yeni bir basketbol yıldızı kazanıyor. Kobe’nin ölümü, LeBron’ın emekliliğinin yakınlığı ile artık bir boşluk olmuştu, onu Jokic doldurabilir.

Lakers'ın resmen playofflara bile katılamadığını görmek çok üzücü oldu benim açımdan. Lebron James'i playofflarda da izlemeyi çok istiyordum. Sonuçta Lebron gibi bir efsane oyuncuyu bu yaştan sonra nereye kadar izleriz bilinmez. Lakers gibi sıkıntılı bir takımda görmeseydik keşke kendisini bu sene. Belki de takımdan ayrılmayı da ciddi ciddi düşünür yani şaşırmam. Çünkü hala çok hırslı ve kazanmaya aç bir şekilde oynuyor. Bence Lakers kadroda büyük değişiklikler yapmazsa başka takıma gidip bir kez daha şampiyonluk kovalasın.

Üst üste yedi maç kaybederek bir anda play-in potasından düşen ve play-off şansını tüketen Lakers as oyuncularından yoksun oynadığı maça ihtişamlı bir giriş yapsa da ikinci yarıdaki oyunla maçtan koptu ve üst üste sekizinci mağlubiyetini aldı. LeBron, Westbrook, Davis ve Carmelo yokken Talen Horton-Tucker kariyer gecesini yaşadı ve maçı kırk sayıyla tamamladı. Maçta çok fazla top kaybı ve iki takım açısından da dağınık bir görüntü vardı. Warriors üç sayılık atışlarla maçta kaldı ve farkı açtı. Bu durum istatistiklerden de çok net anlaşılıyor. Aynı deneme sayısıyla yedi fazla üçlük bulmuşlar. Lakers çizgiye daha çok gitti. Warriors bu galibiyetle play-offlarda ev sahibi avantajını almayı neredeyse garantiledi. Normal sezonu üç veya dördüncü sırada bitirecekler.

Bana denk mi geldi bilmiyorum ama bütün sezon boyunca hep Lakers videoları ve haberleri gördüm. Russell Westbrook ile dalga geçen videolar, Lebron'ın takımdan bıktığı gibi haberler. Çok iddialı bir kadro oluşturmuşlardı kağıt üzerinde ama Anthony Davis sakatlıklardan çok çekince mağlubiyetler de arttı ve sonuç ortada. Russell Westbrook'u da ben şahsen çok sevmem ama eski performansından çok farklı oynadı. Carmelo ve Dwight Howard ise yaşlı olmalarına rağmen beklenenden bayağı kötü oynadılar. Ne olursa olsun Lakers olumlu ya da olumsuz bu sene ilgi çekti. Playoff'a kalamamaları kağıt üzerinde böyle bir kadro ile oldukça ilginç.

Lebron takımdan bıktıysa yeni arayışlar içinde olabilir mi acaba?
https://twitter.com/kingjames/status/1512552282629451778?s=21&t=65miZTS7n7zZORSQ1pGJfA

Ali koç yap bi güzellik :D

Takım tekrardan mı kuruluyor yoksa?

https://twitter.com/cjmccollum/status/1512563994464292867?s=21&t=65miZTS7n7zZORSQ1pGJfA

Westbrook prime döneminden çok uzakta, kontratı bitince bu paranın beşte birini bile alamaz. LeBron yaşına rağmen yine en iyi performansı gösteren oyuncu oldu ama çok maç kaçırdı. Anthony Davis eksikliği en çok hissedilen oyuncuydu. Melo ve Dwight Howard rollerinin gereğini iyi oynadılar. Lakers isim isim bakınca kağıt üstünde güzel bir kadro kurmuş gibiydi ama çok da verimli bir rotasyon olmadı. Yine de son alınan seri mağlubiyetlerle play-in'e bile kalamadan sezonu kapatmanın mazereti olamaz.

Lakers'ın playofflara kalamaması üzücü oldu çünkü Lebron James'in onca emeği resmen boşa gitmiş oldu. Adam şu an 37 yaşında ama hala kendinden genç ve çok yetenekli oyunculara bile taş çıkarmaya devam ediyor. Ondaki disiplin seviyesini çok az oyuncuda gördüm gerçekten. Belli bir yaştan sonra kendimi yormayayım zevk almak için oynayayım sadece falan demedi. Hala çok iştahlı oynuyor ve şampiyonluk da istiyordur eminim ki. Ayrıca tahminimce oğlu ile birlikte NBA'de oynayana kadar da emekli olmaz.

82 maçlık normal sezonu geride bıraktık ve bu geceden itibaren play-in maçları oynanarak play-offlar son şeklini alacak. Yedinci ve sekizinci kendi arasında maç yapacak. Kazanan yedinci sıradan play-off biletini alacak. Daha sonra kaybeden dokuzuncu ile onuncunun yaptığı maçta kazananla tekrar oynayacak ve bu maçı kazanan sekizinci sırayı alacak. Normal sezonu onuncu bitiren takımın bile iki maçla play-off bileti alma şansı var. Aynı şekilde yedinci bitiren takımın iki maçta play-off dışında kalma ihtimali var.

Bu gece doğuda yedinci olan Brooklyn Nets ile sekizinci Cleveland Cavaliers karşılaşıyor. Yaptığı son atakla üst üste dört galibiyet alıp yedinci sırayı alan Brooklyn'i bir adım önde görüyorum. Kevin Durant'in olmadığı bir play-off düşünemiyorum. İlk maçtan evlerinde işi bitirmek isteyecekler. Cleveland'da Darius Garland bir mucize yaratmazsa Brooklyn bileti kapar.

Batıda ise yedinci Minnesota Timberwolves ile sekizinci Los Angeles Clippers oynayacak. Karl-Anthony Towns, Anthony Edwards ve D'Angelo Russell öncülüğünde daha bir takım havası veren Minnesota buradaki favorim. Clippers'ta ise bu sezonun büyük bir bölümünü kaçıran Paul George'un nasıl katkı vereceği merakla bekleniyor. Dinlenmeden önce oynadığı son maçında triple-double'a yakın bir performans göstermişti. O yokken Reggie Jackson kariyer sezonlarından birini yaşamıştı. Mütevazi bir kadroya rağmen play-in potasına girebildiler. Yine de Minnesota tarafı ağır basıyor.

Bu gece nihayet playofflara start veriliyor. Brooklyn Nets - Cleveland Cavaliers eşleşmesini yakından takip etmeye karar verdim. Saat 02:00'da başlayacak olan maçı bence Brooklyn Nets kazanacak. Bu sefer neyse ki Irving yine sakat değil. Hem Durant - Irving ikilisi olacak hem de yeni transferler ile birlikte oynayacaklar. Seth Curry'nin de ben ortalama 15-20 sayı ile oynamasını bekliyorum playofflarda. Durant - Irving ikilisinden de ekstra performanslar geldiği sürece bence bu turda Cleveland Cavaliers'ı geçerler.

Tahmin ettiğimiz gibi Brooklyn Nets maçta üstün taraftı. Son çeyrekte Cavs geri gelip farkı tek hanelere indirmeyi başarsa da yetişemediler. Son saniyelere kadar mücadele sürdü, Darius Garland takımı taşıdı. Ama karşı tarafta mükemmel bir Kyrie vardı. Kyrie son çeyreğin ikinci dakikasına kadar şut kaçırmadı. Durant ve Kyrie'ye ikili sıkıştırma gelince boşta kalan Brown ve Claxton kolay basketler attılar. Kyrie ve Durant'in asist sayılarından da bu belli oluyor. Bruce Brown bu iki oyuncudan daha çok şut atmış. :)
Bu sonuçla Doğu Konferansı play-off tablosunda ikinci sıradaki Boston Celtics'in rakibi Brooklyn Nets oldu. Atlanta - Charlotte galibi ile oynayacak Cleveland'ın bir şansı daha var.

Kyrie Irving manyak oynamış gerçekten. Şut kaçırmaması müthiş olmuş. İman gücüyle oynamış (https://www.youtube.com/watch?v=Q3-CBiN2lLI) "Kyrie Irving on Ramadan and how he’s able to play while Fasting - Post Game Interview" Milyonlarca kardeşimle beraber oruç tutuyoruz dünyanın her yerinde diyor.

Bu adam gerçekten çok ilginç. Cidden oruç tuttuysa inanılmaz. Daha önceki maçlarda da kenarda muz vs yiyordu diye orucunu açmış demişlerdi. Aşı yaptırmaması ve düz dünya olabilir gibi demeci nedeniyle çok konuşulmuştu. Ama neyse ki çok iyi oynuyor da bu basketbol dışı konularda kimseye koz vermiyor. İşini iyi yaptıktan sonra isterse krem peynire tapsın.

Gecenin diğer play-in mücadelesinde skor maç boyu başa baş gitti ama son çeyrekte Timberwolves maçı koparmayı başardı. İşin ilginç yanı bunu Karl-Anthony Towns olmadan başardılar. İlk yarıdan dört faul alan Towns uzun bir süre kenarda kaldı ve altıncı faulünü çok erken yaptı. İlk yarı hiç sayı katkısı verememişti, son dakikalarda gelen serbest atışlar dışında. Anthony Edwards ve D'Angelo Russell ise mükemmel oynayarak Wolves'u galibiyete taşıdılar. Maç sonu şovunu ise Patrick Beverley yaptı.
Clippers'ta Paul George liderlik yapsa da yeterli olmuyor. Kawhi olmadan Clippers buraya kadar yine iyi geldi. Play-off için bir şansları daha var, Pelicans - Spurs galibi ile sekizinci sıra için oynayacaklar.

Play-in turunda Nets'in Cavaliers'ı yeneceğini umuyordum ve bunu başardıkları için de sevindim. Garland'ın dönmesi Cavaliers için çok iyi olmuştu ama büyük çabasına rağmen yine de takımını yenilmekten kurtaramadı. Nets'te Durant - Irving ikilisi güzel performanslarla sahneye çıktılar ve galibiyete büyük katkı sağladılar. Cavaliers yine de bu sezon çok iyi iş çıkardı bence. Ayrıca çok sürpriz bir olay da gerçekleşti aynı gece. Clippers, Timberwolves'a yenilerek bir tur bile ilerleyemeden playofflardan elendi. Paul George'un dönmesiyle çok daha güçlü olurlar diye beklerken bu sonuç bende şok etkisi yarattı.

Clippers sekizinci sıradan play-in'e katıldığı için bir şansı daha var. ::) Bir üst mesajda belirtmiştim, Clippers elenmedi. Bugün saat sabah beşte Pelicans karşısında maça çıkacak.
Önce Cavs ile Hawks oynuyor. Hawks'u bir adım önde görüyorum. Sezon genelinde daha hızlı oynayıp daha çok sayı bulan taraf onlardı. Cavs ise daha düşük tempoda oynuyor. Hangi tarafın tempoyu dikte edeceği maçın sonucunu belirleyebilir. Trae Young ile Darius Garland'ın hangisi gününde olacak bu da önemli bir belirleyici nokta. Normal sezonda ilk maçı Cavs, sonraki üç maçı Hawks kazanmıştı.

Atlanta Hawks Cleveland Caveliars'ı 107'ye 101 yenmiş oldu ve Trae Young maçı kazandırdı diyebiliriz sahada devleşti ve 38 sayı attı Clevelandda ise karşılık verebilen oyuncu yoktu skor dağılımı dengeliydi ama son periyotta maçı Hawks alacağız dedi ve aldı. Clevelandda sadece 8 oyuncu rotasyondaydı böyle olunca oyuncuların enerjisi yetmedi aslında alabilecekleri bir maçtı :)

Jarrett Allen'ın tam döndüğü maçta Cavs gene de yenilmiş. Cedi'nin oynamadığını ve sadece 8 oyuncunun oynadığını görünce şaşırdım açıkçası. Sakat mı acaba diye googleladım ve nedenini bulamadım. Sadece Cleveland'lı bir NBA yazarının twitterında bilgi bulabildim. (https://twitter.com/Tony_Pesta/status/1515151413533462529?s=20&t=QakCoCeEI14SPRmEJWC5CA) O da durumu anlayamadığını yazmış. Maçtaki tüm yazdıklarına bakarsanız çok ilginç duruyor. "Bro what is this lineup... you can't be serious. Rondo LeVert Okoro Markkanen Mobley In the fourth quarter of a tight elimination game... Stevens and Cedi DNP Love has played 10 minutes". Cavs koçu neden böyle yapmış anlayamadım gerçekten. Adeta sezona devam etmemek için yapmış sanki ama tabi ki böyle olmamıştır ve bir nedeni vardır. Ama sezon boyunca Cedi fena oynamadı, bu maçta sebepsiz oynamadıysa biraz skandal. Zaten öyle müthiş bi kadroları yok..

Cavaliers ikinci şansını da değerlendiremedi ve 101-107 yenildi. Hawks'ta Trae Young'ın performansı gerçekten harikaydı. 38 sayı atarak galibiyette büyük bir rol oynadı. Pelicans da Clippers'ı deplasmanda 105-101 yenerek yoluna devam etti. Clippers'ta tam Paul George döndü derken bu sefer de hastalık yüzünden oynayamadı. Bence onun yokluğunu da hissettiler kesinlikle. Ona rağmen başa baş götürdülerse bence o da olsa devam edebilirlerdi yollarına.

Heyecanlı play-in mücadeleleri sona erdi ve play-off tablosu belli oldu. Batıda New Orleans Pelicans, doğuda Atlanta Hawks son bileti aldı. Play-off maçları bugün oynanmaya başladı. Utah ve Minnesota ilk maçları kazandı, batıda deplasman takımlarının gecesi oldu. Tabloya şöyle bir göz atalım:

https://i.imgur.com/aNxU4V7.png

Utah'ın maçı alması çok şaşırtıcı değil çünkü Dallas'ta Luka Dončić yoktu. O olmadan işleri çok zor. Sayı yükü Brunson ve Dinwiddie'ye kalıyor. Karşı tarafta ise formda bir Donovan Mitchell var.
Minnesota galibiyeti ise biraz beklenmedik oldu ve aslında bu eşleşmenin ne kadar çekişmeli geçeceğini gösterdi. Anthony Edwards ve Karl-Anthony Towns maçın genelini domine etti. Patrick Beverley yine maç sonu şovunu yaptı. Memphis'in boyalı alanı daha fazla kullanması lazım. Sadece Ja Morant'ın eline bakarak devam edemezler.

Golden State Warriors - Denver Nuggets serisine Golden State Warriors güzel bir başlangıç yaptı. 123-107 kazanarak 1-0 öne geçtiler. Aslında Stephen Curry ve Klay Thompson pek de iyi bir performans gösteremediler ama yine de kazanan taraf onlar oldu. Denver Nuggets'ta Jokic her zamanki gibi etkileyici bir performans ortaya koysa da takımı taşıyamadı. Takıma Jamal Murray de geri dönmüş olsa belki de işler çok daha farklı olurdu. Ama bence turu Golden State Warriors geçecek şimdi.

Bu sezon için ödüllere adaylardan son üçe kalanlar açıklandı.

En değerli oyuncu (MVP):

Giannis Antetokounmpo (Milwaukee Bucks), Joel Embiid (Philadelphia 76ers), Nikola Jokic (Denver Nuggets).

En iyi başantrenör:

Taylor Jenkins (Memphis Grizzlies), Erik Spoelstra (Miami Heat), Monty Williams (Phoenix Suns).

En iyi defansif oyuncu:

Mikal Bridges (Phoenix Suns), Rudy Gobert (Utah Jazz), Marcus Smart (Boston Celtics).

En çok gelişim kaydeden oyuncu:

Darius Garland (Cleveland Cavaliers), Ja Morant (Memphis Grizzlies), Dejounte Murray (San Antonio Spurs).

En iyi çaylak oyuncu:

Scottie Barnes (Toronto Raptors), Cade Cunningham (Detroit Pistons), Evan Mobley (Cleveland Cavaliers).

En iyi 6. oyuncu:

Tyler Herro (Miami Heat), Cam Johnson (Phoenix Suns), Kevin Love (Cleveland Cavaliers).

Böyle görünce kararların zor olduğunu bir daha fark ettim. Örneğin çaylak için Barnes da çok iyi oynadı, Mobley de özellikle ligin ikinci yarısında çok iyiydi. Açıkçası bir ara o kadar iyi oynuyordu ki googleladım ve aa çaylakmış diye şaşırmıştım. 3'ü de 2001 doğumlu bu arada, kolejlerini bitirmeden drafta giren oyuncular. Artık zaten bu şekilde çok oluyor.

Morant herhalde en çok gelişim gösteren ödülünü alır. Koç için de üçü de aslında hak ediyor denebilir bence ama muhtemelen Suns'ın antrenörüne verirler gibi geliyor bana.

Bir Kevin Durant hayranı olarak Brooklyn Nets'in playoff aşamasında güzel işler ortaya koymasını gerçekten istiyorum. Ama çok zorlu bir eşleşmeye başladıklarını da eklemeliyim. Boston Celtics normal sezonun dikkat çekici takımlarından birisiydi. Seriye de 115-114 gibi bir galibiyetle 1-0 önde başladılar. Brooklyn Nets'in performansını yine de takdir ettim açıkçası. Bana ileriki maçlar için umut verici göründü. Zor da olsa umarım Boston Celtics'i elemeyi başarırlar. Kevin Durant ve Kyrie Irving büyük bir çaba gösteriyorlar ve karşılığını almalarını da çok isterim.

Bugünün maçlarında Philly seriyi 2-0'a getirerek evindeki maçları sorunsuz atlattı. Deplasmanda bir maç çalarlarsa seri fazla uzamaz. Embiid günündeydi, Maxey yine iyi bir oyun ortaya koydu. Philly ikinci ve üçüncü çeyreği çok iyi oynayarak maç boyu belli bir farkı korudu ve son çeyrekte biraz afallasalar da Raptors'ın yaklaşmasına izin vermediler.
Luka Dončić'in yine sakatlığı nedeniyle oynamadığı maçta bu sefer Dallas Jalen Brunson ile galibiyete ulaştı ve seriyi eşitledi. Jalen Brunson kariyer en yükseğini atarak 41 sayılık katkı verdi. Uzunlardan fazla yararlanamayan Dallas son çeyrekteki iyi oyunuyla maçı kazandı. Bu serinin yedinci maça uzama ihtimali var.

Az sonra serinin ikinci maçı olan Boston Celtics - Brooklyn Nets maçı başlayacak. Bildiğiniz gibi Celtics seriyi 1-0 önde götürüyor. Fakat ilk maçı ucu ucuna kazandıklarını hatırlamakta da fayda var. Nets bu maçta daha çok umutlanabilir ama performans düzeylerini bir miktar daha artırmaları gerekiyor. Durant - Irving ikilisine büyük iş düşecek yine. İkisi de sağlam oynarsa maçı kazanırlar bence.

Boston Celtics bir ara 17 sayı geriye düştüğü maçı kazandı. Özette görebildiğim kadarıyla Kyrie Irving'i oruç çarpmış, çok etkisiz oynamış. Ayrıca ilk çeyreğin bitmesine 3:20 kala Kyrie soyunma odasına gitmiş ve elinde yiyecekle dönmüş, ciddi ciddi iftar yapmış. Ayrıca ilk maçta tribünlere hareket çektiği ve küfür ettiği için top her ona geldiğinde bayağı ıslık vardı. Durant 27 sayı atmış ama %23 yüzde ile. O da maç sonu açıklamasında  Boston'ın onu durdurmayı başardığını ve bu sorunu çözmesi gerektiğini söylemiş. Celtics buradan seriyi vermez gibi geliyor bana. Sadece Durant ve Kyrie'ye bakıyor takım, onlar da bi az performans gösterdi mi böyle yeniliyorlar. Zaten ramazanın da bitmesine 10 gün var...

Philly üçüncü galibiyeti güçlü bir oyunla aldı ve Toronto'yu süpürmeye çok yakın. Joel Embiid MVP ödülünü neden hak ettiğini gösterircesine büyük oynuyor. Harden'ın pek gününde olmadığı ve altı faulden uzatmayı göremediği gecede Maxey yardımcı rolünü iyi üstlendi. Philly hücumları bu iki oyuncunun elinden şekillendi. Bu eşleşme sanki 4-5 eşleşmesi değil de 2-7 gibi geçiyor. Toronto Raptors beklentilerin çok üstünde bir normal sezon geçirdi ama onlar için yolun sonu göründü.

Boston Celtics - Brooklyn Nets maçında bir ara herhalde Nets kazanmayı başaracak diye düşünmeye başlamıştım. Ama büyük bir avantajı rakibe kaptırınca sonucu yine ağır oldu. 114-107 kaybettiler bu sefer de ve Celtics seriyi 2-0 yaptı bile şimdiden. Nets için zor bir iş olacak buradan geri dönmek. Ama eğer sağlam bir form tutturmayı başarırlarsa bu iş olabilir de. Özellikle Irving ve Durant'in çok sağlam oynaması gerekiyor. Eğer takımı taşıma görevi üstlenmezlerse bu seride pek bir şey yapamazlar.

Memphis süper bir galibiyet almış. İkinci çeyrekte 26 sayı geriye düşmüşler, 3. çeyrekte de fark bir ara gene 25miş. Bu farklardan geri gelmek çok başarılı playofflarda. Hem de deplasmanda. Bu sene Kaan Kural'ın deyimiyle Memphis'te 'kolej havası' var. Metin ali feyyazlı Beşiktaş zamanları gibi  ;D 4. periyotun özetini şu videoda görebilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=rrh-cF-CHmY Çok çok ahım şahım değil ama 25 sayıyı böyle kapatık öne geçmek çok iyi. Brandon Clarke özellikle 20 sayısıyla ve önemli anlarda sorumluluk alarak çok iyi bir iş yapmış. Helal olsun valla. Morant yüksek performans gösterebilirse konferans finaline kadar çıkabilirler gibi geliyor bana.

Dallas'ta Luka Dončić geri döndü ve hemen etkisini hissetirmeye başladı. Dončić ve Brunson Dallas'ı taşırken Mitchell ve Clarkson da Utah'ı sırtlıyorlar. Bu seri gerçekten iki denk takımın eşleşmesinden oluşuyor. Son çeyreğe girilirken Dallas üç sayı farkla önde ve bu maçı alırlarsa eve dönüşte seriyi bitirme şansları var. Son çeyrekte Utah maçı kazanıp seriye tutunmak için her şeyi yapacaktır. Gobert'i içeride daha aktif kullanıp Bogdanovic ile de üçlükler bulmaları lazım.

Utah Jazz - Dallas Mavericks serisi de çok zevkli bir şekilde devam ediyor. Mavericks şu an 2-1 seride önde. Ayrıca tam da şu an Jazz kendi evinde onlara karşı dördüncü maçını oynuyor. Son çeyrekteyiz ve rekabet seviyesi yüksek seviyede şu an. Skor çok yakın gittiği için sonucu kestirmek zor ama Mavericks bence seriyi 3-1'e getirir. Ama bence seriyi Mavericks ya 4-3 ya da 4-2 kazanacak. Jazz o kadar çabuk pes etmez.

Gecenin maçları dramatik sonuçlara sahne oldu. Play-off basketbolunu çok net şekilde görebiliyoruz. Utah maçın sonundaki alley-oop ile seriye tutunmayı başardı. Tam dediğim gibi içeride Gobert'i çok etkin kullandılar ve sonuç aldılar. Bu serinin yedinci maça gitme ihtimali var. Aynı şekilde Memphis ile Minnesota serisi de yedinci maça gidecek gibi görünüyor. Minnesota yedinci sıradan play-offlara kalmasına rağmen müthiş bir performans ortaya koyuyor. Karl-Anthony Towns önceki maçların aksine bu sefer çok etkiliydi. Her zaman bu şekilde oynaması lazım.
Doğudaki maçta ise Tatum yıldızlaşırken Boston seriyi 3-0'a getirdi. Brooklyn'in dördüncü maçta süpürülmemek için bir reaksiyon göstermesini bekliyorum ama bu seri muhtemelen altıncı maçı görmez.

Brooklyn Nets'in işi bitti gibi diyebiliriz artık. Boston Celtics dün gece serinin 3. maçında da galip gelmeyi başararak seriyi 3-0'a getirdi. Irving ve Durant'in performansı gerçekten kötüydü. 16'şar sayı attılar sadece. Tam da maçları taşımaları gereken zamanda nerede bu takımın en iyi oyuncuları? Kafalarında bu sezonu bitirmişler belli ki. Böyle oynamalarına rağmen yakın bir skorla bitiyorsa sağlam oynasalar belki de şu an onlar 2-1 ya da 3-0 önde olurlardı. Artık geri dönemezler seride bence yani bir mucize lazım.

Şu anda yani 22:30'da Golden State Warriors - Denver Nuggets maçı var, S Sport ile izleyebilirsiniz (selçukta var) Maç Denver'da. Warriors 3-0 önde ama ben bu maçın zevkli olacağını öngörüyorum. Jordan Poole manyak bir seri geçiriyor. Böyle bir oyuncudan böyle katkı almaları çok önemli Warriors için. Ayrıca maçın 40. saniyesinde gerginlik başladı. Ben nba'de böyle durumları seviyorum.

Diğer maçta Bucks da Chicago Bulls'u yenmiş ve durumu 3-1'e getirmiş. Giannis 32 sayı ile gene ağırlığını ortaya koymuş. Chicago da hücumda zorlandığı için maçı kaybetmiş gözüküyor. Buradan çevirmeleri çok zor.

İlginç bir geceydi. İki maçı da takip ettim. Önce oynanan maçta Boston kazanarak Brooklyn'i süpürdü. Kyrie ve Durant kariyerlerinde ilk kez süpürülüyorlar. Maç aslında çok yakın geçiyordu. Boston ne kadar takım olduğunu gösterdi. Tatum önderlik ediyor ve Horford'dan Smart'a herkes katkı veriyor. Brooklyn'de ise Kyrie ile Durant sırayla bire bir oynuyor. Serinin kaderini ufak farklar belirledi, şu an 4-0 yerine 2-2 de olabilirdi. Sonuç olarak Ben Simmons'ın olmadığı bir play-off ile Harden'ın gidişinin ardından sezon başında tahmin edilenden çok uzak bir Brooklyn ve kovulması beklenen Nash ile kötü bir play-off dönemi oldu.

Diğer maçta ise Toronto tüm maçı önde götürerek rahat bir galibiyet aldı ve seri 3-2'ye geldi. Üçüncü maçın ardından Embiid süpüreceğiz demişti ama işler onlar için hiç iyi gitmiyor. Seri Toronto'ya dönerken altıncı maçı da kaybederlerse çok büyük bir kriz çıkar. Philly'nin altıncı maçta işi bitirmesi gerek.

Ben Simmons'un bu takıma neden alındığını hala anlamadım, adam kesin sakat mıydı yoksa keyfi mi oynamadı, boş boş oturdu Brooklyn'e geldiğinden beri, üzüldüm 4-0 elenmesine.

Philly altıncı maçta seriyi kapatmaya çok yakın. Özellikle üçüncü çeyrekte felaket şut atan Raptors maçta yirmi sayıdan fazla geriye düştü ve artık çevirmeleri çok zor. Embiid, Harden ve Maxey odaklanmış şekilde oynuyorlar. Toronto tarafında takım olarak üçlükler bu kadar kötü olunca farkın açılması da gayet normal. Philly daha fazla yorulmadan Miami karşısına çıkacak. Çok sağlam konferans yarı finalleri izleyeceğiz.

76ers işi çok rahat bir şekilde bitirdi dün gece. 132-97 gibi ezici bir skorla kazanıp seriyi de 4-2 kazanmayı başardı. Heat ile eşleştiler çeyrek finalde ama bakalım. Bu eşleşmede işleri çok daha zor olacak orası kesin. Heat normal sezonu çok iyi bir şekilde geçirmişti ve playofflarda da sağlam performanslarını sürdürdüler. Bunun dışında Suns ve Mavericks de dün gece serilerini 4-2'ye getirip tur atladılar ve birbirleriyle eşleştiler sonraki turda. Bence Mavericks için bu tur yolun sonu olabilir ama peşin de konuşmamak lazım. Suns en sağlam takım gibi gözüktüğü için seriyi kolay kolay vermez bence.

İlk turda hiçbir seri yedinci maça taşınmadı ama en zorlu geçen eşleşme Minnesota ile Memphis arasında oldu. Normalde sezonu ikinci bitiren Memphis'in daha rahat bir seri geçirmesi bekleniyordu ama Minnesota çok iyi maçlar çıkardı. Tecrübesizlik ve şanssızlık ile birçok maçı öndeyken yenik kapattı, yoksa büyük bir sürprize imza atabilirlerdi. Memphis hem mental hem fiziksel olarak büyük yaralar alarak sonraki tura çıktı.


Konferans Yarı Finalleri

Batı

Phoenix Suns - Dallas Mavericks
Memphis Grizzlies - Golden State Warriors

Doğu

Miami Heat - Philadelphia 76ers
Boston Celtics - Milwaukee Bucks

Celtics - Bucks serisinin ilk maçı şu an devam ediyor. Bucks hala maçı önde götürüyor ve yavaş yavaş dördüncü çeyreğe doğru yol alıyoruz. Bence Bucks maçı kazanacak da. Serinin sonucuna gelirsek de ben ya 4-0 ya da 4-1 Bucks galibiyeti bekliyorum. Bence Bucks rakibinden çok daha sağlam bir durumda şu an. Saat 22.30'da da Grizzlies - Warriors serisi başlayacak. Bu maç için favorim Warriors. Yakın bir maç olur bence ve kazanan da Warriors olur. Ama bu seri ilk bahsettiğim seriden daha rekabetçi geçebilir de hiç belli olmaz.

İlk turda bile Brooklyn dışında hiçbir takım süpürülmezken ilk turda rakibini süpüren tek takım olan Boston'ın süpürüleceğini söylemek çok iddialı olmuş. Ben bütün serilerin altıncı maça gidebileceğini düşünüyorum. Artık bu noktadan sonra kolay seri diye bir şey yok. Konferanslarının ilk dört takımının hata yapmadan sonraki tura çıkması da buna bir işaretti. En azından ilk maçları izlemeden kesin konuşmamak lazım. Hangi takımların konferans finaline çıkacağını tahmin etmek oldukça zor.

Yorumunuza kesinlikle katılıyorum. Brooklyn Nets'in Boston Celtics'e 4-0 gibi ağır bir sonuç ile elendiğini gördükten sonra şok olmuştum. Boston Celtics çok iyi bir iş çıkarmıştı gerçekten. Evet belki Milwaukee Bucks çok daha zor bir rakip ama Boston Celtics yine de onlar karşısında sağlam bir performans ortaya koyacaktır bence. İş konferans yarı finalleri aşamasına kadar gelmişken Boston Celtics bu seriye daha da asılacaktır. Milwaukee Bucks yine de bu eşleşmedeki favorim ama orası ayrı. Çünkü Giannis varken kolay kolay gitmez bu seri.

Evinde ilk maçları kaybeden seribaşları ikinci maçları kazanarak hasar azalttı. Şimdi deplasmanda maç çalıp ev avantajını geri almaları gerekiyor.
Milwaukee'de Giannis'e eşlik eden çıkmayınca ve takım olarak felaket üçlük attıktan sonra kazanmaları beklenemezdi. Tatum ve Brown Boston'ı sırtladı ve çok fazla yorulmadan maçı aldılar.
Memphis'te ise Ja Morant şovu izledik. 3. sezonunda böyle oynayan Morant önümüzdeki yıllarda NBA'in yeni yüzü olacağını adeta kanıtlıyor. Dillon Brooks'un eksikliğini fazla hissetmediler. Hatta bu sayede çaylak Ziaire Williams'ı da play-offlarda daha fazla görmüş olduk. Memphis rotasyonu gerçekten geniş ve başarılı.

Seriler fena başladı. İkinci maçlarda hem Celtics hem de Grizzlies kazanarak müthiş bir iş çıkardılar. İki seri de 1-1 oldu. Celtics'in performansına hayran kaldım bu arada. Çünkü rakiplerini sadece 86 sayıda tutarak 23 sayı farkla eze eze kazandılar. Bucks bakalım nasıl cevap verecek. Bu arada Grizzlies'te Morant inanılmaz oynadı ya. 47 sayı attı ve o da yetmedi nerdeyse triple-double yapacaktı 2 asist, 2 ribaund daha yapsa.

Bugün 2-0 olan serilerde çok önemli üçüncü maçlar oynanacak. Ev sahibi takımların bir anlamda tamam ya da devam diyeceği bir gündeyiz. 3-0'dan seriyi çevirmek imkansız.
Philly'de Embiid yine yok. O yokken bambaşka bir takım oluyorlar. Embiid'in ne kadar değerli olduğu bu seride bir daha anlaşıldı. Harden eski günlerine dönüp olağanüstü işler yapmazsa Philly için yolun sonu görünür.
Batıda ise Phoenix işi bitirmek istiyor. Dončić'in yanına bir yardımcı şart, yan rollerde ne Brunson ne Bullock ne Dinwiddie istenen performansı gösterebildi. Durum böyle olunca Booker ve Paul ikilisi seriyi istedikleri gibi yönlendiriyorlar. Dallas bu akşam bir reaksiyon gösteremezse bu seri de erken bitebilir.

Gördüğüm kadarıyla Heat'in bu gece bir eksiği yok ama 76ers'ta bu maçta da Embiid'i izleyemeyebiliriz. "Game Time Decision" olarak not düşülmüştü baktığım bir sitede sakatlık durumu için ama umarım oynayabilir. Maçın başlamasına 20 dakika falan kaldı ve izleyebildiğim kadarına bakacağım. Embiid oynarsa 76ers kesin alır diyorum ama oynamazsa büyük sıkıntı çekebilirler yine. Ama her ne pahasına olursa olsun kazansalar iyi ederler yoksa Heat 3-0 üstünlüğü de yakalarsa bu iş kolay biter gibi. 76ers 1-2 maç alsa bile Heat o saatten sonra vermez seriyi bence.

Sezon ödüllerinde en çok gelişme gösteren oyuncu ödülünü Ja Morant aldı. Diğer finalistler Dejounte Murray ve Darius Garland'dı. Onlar da iyi sezon geçirdiler ve gelişmeleri etkileyici ama Ja Morant'ın alacağı belliydi. Adam müthiş bir sezon geçirdi ve bence ligdeki en heyecan verici oyuncu. Iverson'ın 96-2002 arası gibi bir vibe alıyorum ben ondan. Boyları kısa olduğu için mi nedir Iverson da böyle etkileyici ve heyecan verici geliyordu. Bir ara zaten Morant MVP yarışında adaylardan biriydi ve öne geçtiği zamanlar olmuştu. Bu tip oyuncular genelde tüm kariyerlerinde böyle etkili oynayamıyorlar ama bakalım Ja böyle olacak mı. En büyük dileğim sakatlanmaması ve bizi zevkli oyunundan maruz bırakmaması.

Gece ev sahipleri maçları kazandı ve serilerine tutundu. Philly'de Embiid'in dönmesi önemliydi ama daha da önemlisi çok iyi savunma yaparak Miami'yi sadece 79 sayıda tuttular. Miami kötü şut tercihleri ve isabetsiz atışlarla özellikle 30'da 7 üçlük atarak kötü bir gece geçirdi.
Dallas ise neredeyse tüm maçı önde götürdü. Dončić'e bu sefer Brunson yardım etti. Bullock, Finney-Smith ve benchten gelen Kleber iyi oyun sergiledi. Chris Paul kendinden beklenmeyecek kadar çok top kaybı yaptı. Booker'ın da top kayıpları vardı ama Phoenix takım olarak daha yüzdeli üçlük attığı için Dallas sürekli önde olmasına rağmen maçı erken koparamadı. Şimdi dördüncü maçlarda aynı performansı göstermeleri gerekiyor.

Warriors - Grizzlies serisi şu an 1-1 ve bu gece serinin üçüncü maçı oynanacak. Warriors iki maç üst üste sahasında oynayacağı için avantajlı sayılabilir. Zaten Grizzlies'ten deplasmanda bir galibiyet koparmayı başarmaları çok değerliydi onlar için. Ama ne olursa olsun bence bu seri o kadar kolay bitmeyecek. Grizzlies'in potansiyeli oldukça fazla görünüyor. Özellikle Ja Morant'in performansı serinin gidişatında belirleyici bir rol oynayabilir. Çünkü son maçlarında 47 sayı, 8 ribaund, 8 asist gibi ütopik bir performansla galibiyeti getirmişti takımına.

Şu sıralar oynanan maçta Dallas önde gidiyor ve seriyi eşitlemek için kazanmaları gerekiyor. Chris Paul erken faul problemine girdi ve Phoenix sadece Booker'ın eline bakıyor. Öbür tarafta ise Dončić çok şut kaçırdı, aslında daha büyük bir fark olması gerekirdi. Maç hala ortada denebilir.
Benim asıl beklediğim maç ise gece oynanacak Philly - Miami maçı. Üçüncü maçta oynaması beklenmeyen Embiid son anda doktorlardan onay alınca oynamış ve yüzde yüzünü veremese de maçı kazanmalarına yardımcı olmuştu. Miami'de ise Lowry'nin sakatlıktan dönüşü beklendiği gibi olmadı ve takıma katkı veremedi. Bu maç çok ince dengeler arasında geçecek ve kazananı ufak farklar belirleyecekmiş gibi geliyor.

Mavericks'in performansına hayran kaldım doğrusu. Suns karşısında çok korkusuzca oynuyorlar ve zaten bu seviyeyi de hak ediyorlar şu an. Doncic'in takımı taşımasıyla başladı her şey ve bu noktaya geldi. Belki de Suns'ı bile elerler belli olmaz ama Suns en büyük favori gibi bir şey şampiyonluk için o yüzden işleri baya zor. Ama iki maçtır Mavericks'te Doncic dışındaki oyunculardan sağlam skor katkısı görmeye başladım ve bu beni memnun etti. Demek ki isteyince Suns'ı da devirebiliyorlarmış bu şekilde. Seri 2-2'ye geldi bu gece ve nasıl devam edeceğini de sabırsızlıkla bekliyorum.

Çok doğru demişsiniz hocam, bu seri genel olarak çok ince dengeler arasında geçiyor, bu maç da öyleydi. Jimmy Butler'ın hayvan gibi 40 sayı atmasıyla biraz maça tutundu Miami. %65 yüzdeyle oynamış. Herro ve Lowry etkisiz kaldılar. Yüzdeleri çok kötü. Böyle giderse seriyi Philadelphia alabilir gibi duruyor. Açıkçası serilerin 2-2'ye gelmesi benim hoşuma gidiyor. Playoff dediğin böyle olmalı benim için, daha zevkli oluyor. Boston da bu maçı vermez ve serinin 3-1 olmasını engellerse bence süper olur. Şu anda her maçı izlemesi aşırı zevkli, kaliteli maçlar. Maç kaçırmadan izlemek lazım.

Beklediğim gibi oldu ve seriler eşitlendi. Miami'de Jimmy Butler efsane oynadı ama tek başına kaldı. Zaten o da bu olağanüstü performansı gösteremeseydi maç çok daha erken kopacaktı. Lowry iyi niyetli olarak oynamaya çalıştı ama ayakta bile duramıyordu. Çok kötü şut attı. Butler dışında takımın geneli çok kötü attı. Philly'de ise Embiid maskeye rağmen iyi oynadı ama maçın yıldızı James Harden'dı. Sanki 4-5 sene önceki haline döndü. Sayı gerektiği her anda sahneye çıktı ve son çeyrekte takımını sırtladı. Butler ile güzel bir düello yaptılar. Harden'ın play-off'un genelinde daha çok top kullanıp sorumluluk alması lazım. Bu durumda gerçekten tüm takımlara karşı bir tehdit olabilirler.

Jokic MVP ödülü resmen kazandı. Embiid ile yarışıyordu ama baya fark atmış aslında:
https://cdn.nba.com/manage/2022/05/Screen-Shot-2022-05-11-at-11.45.13-PM.png

Onu birinci sıraya koyanlar açısından fark atmış. Yoksa Embiid'in de puanı gayet iyi tabi ki. Açıkçası bu sezon Embiid'e verilse şaşırmazdık ama Jokic de hak etti. 27 yaşındaki Jokić, NBA tarihinde bir sezonda en az 2.000 sayı, 1.000 ribaund ve 500 asist kaydeden ve bir sezonda en az 25.0 sayı, 13.0 ribaund ve 6.0 asist ortalamaları yakalayan ilk oyuncu oldu. Her ikisi de bir Nuggets oyuncusu için tek sezon rekorları olan 19 ile triple-double'larda ve 66 ile double-double'larda NBA'e liderlik etti. Jamal Murray olmadan playofflarda bir şey yapamadılar ama Jokic bence özellikle asistleriyle çok önemli bir oyuncu.

Nikola Jokic gerçekten harika ötesi bir oyuncu. Bu sezon da şu ana kadar mükemmel işlere imza attı. Takımında kendi dışında doğru düzgün oynayan pek kimse yoktu ama yine de takımını sağlam performanslarla playofflara taşıdı. Elenene kadar da performansında düşüş gördüğümü hatırlamıyorum. Bence MVP'yi hak eden bir oyuncu oldu. Yalnız Doncic'e biraz ayıp edilmiş sanki çünkü sakatlıktan dönünce harika oynamaya başladı yine. Bu kadar sağlam performansa göre verilen puanı az buldum.

Ja Morant'in sakatlığı sonrası Memphis Grizzlies güzel bir reaksiyon gösterdi ve seriyi uzattı. Maçta birçok rekor kırıldı. İlk yarıda play-offlarda en çok sayı yediği maçı oynadı Warriors. Play-off maçlarında son çeyreğe en büyük farkla girilen maç oldu ayrıca şimdi ezberden söyleyemeyeceğim birkaç rekor daha vardı. O kadar inanılmaz bir maç oldu ki fark uzun süre elli sayının üstünde gitti ve daha üçüncü çeyreğin ortasına gelmeden Warriors beyaz bayrak çekerek ilk beş oyuncularını kenara aldı.

Memphis Grizzlies serinin erken bitmesine izin vermedi ve mükemmel bir galibiyet de aldı aynı zamanda. 40 sayı civarı bir fark atmıştı hatırladığım kadarıyla. Çünkü takımda güzel katkı veren oyuncusu sayısı çok fazlaydı. Sağlam bir takım oyunuyla kazandılar ama sonraki maçta serinin sonlanma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Morant yine oynamazsa zaten işleri daha da zor olur. Golden State Warriors hazırlıklı çıkar o maça sağlam bir şekilde.

Yarın 22:30 ve sabaha karşı 3:00'da iki süper maç bekliyor bizi. Serinin 7. maçları. Özellikle Boston - Milwaukee maçını iple çekiyorum. Benim gönlüm Boston'dan yana. Ama iki maç da süper olacaktır, kahve içip uyumamayı düşünüyorum.

Dün gece de süper bir maç oldu. Jayson Tatum 46 sayı, Giannis 44 sayı 20 ribaund ile oynadı. Boston 43'te 17 %39,5 yüzde ile üçlük attı. Bucks Khris Middleton'ı biraz arıyor gibi. O olsa belki seriyi bitirmiş olabilirlerdi. Basketbol açısından çok iyi bir seri oldu. Yarın kim kazanacak merakla bekliyorum.

Sonunda Tatum liderlik yapmayı başardı ve Boston seriyi yedinci maça taşıdı. Giannis de inanılmaz oynadı ama Milwaukee tarafında ona eşlik eden kimse yoktu. Boston'daysa Jaylen Brown ve Marcus Smart hem hücumda hem savunmada gerekeni yaptılar. İki takım da bize müthiş bir seri izletiyor, kim konferans finaline çıkarsa hak ederek çıkmış olacak.
Batıdaysa Memphis Grizzlies seriyi son maça taşıyamadan elendi. Ja Morant yokken Dillon Brooks sahnedeydi ama onun ve Desmond Bane'in çabaları yeterli olmadı. Golden State Warriors konferans finaline çıkarak rakibini beklemeye başladı.

Benim en merakla beklediğim maç Milwaukee Bucks - Boston Celtics eşleşmesinin 7. maçı olacak. Boston Celtics son maçlarında çok iyi bir performans göstermeyi başararak Milwaukee Bucks'ı deplasmanda yenmişti. Tatum - Giannis düellosu inanılmaz güzeldi ve aşırı büyük bir çekişme vardı. Tatum 46 sayı atarken Giannis de 44 sayı, 20 ribaund gibi inanılmaz bir performansla cevap verdi. Yarın son maçın erken saatte olması güzel oldu izlerim herhalde.

Bugünkü maçlarla konferans finalistleri belli olacak. 22.30'daki maç hem saati hem ulusal yayın olması nedeniyle kaçmaz.
Ev sahipleri bu avantajı kullanabilecekler mi merak ediyorum. Boston ve Phoenix kağıt üstünde favori görünüyor. Milwaukee ise son şampiyon.
Boston savunma olarak ligin en iyi takımlarından. Son maçta Giannis 44 atmasına rağmen Bucks'ı yüzün altında tutmuşlardı. Bu maçta da benzer bir performansa ihtiyaçları var. Marcus Smart'a büyük iş düşüyor. Hücumda ise Tatum yine yüzdeli atmalı. İçeride Horford'ı etkili kullandıkları maçlarda Boston daha rahat kazanıyor. Hücum ribaundlarını kaptırıp ikinci şansı verdikleri maçları ise kaybediyorlar. Bu maçın ve serinin kilidi de savunma olacak.
Milwaukee tarafından baktığımızda ise Giannis'in yanına mutlaka yüzdeli sayı bulacak iki oyuncu gerek. Holiday ve bir de Connaughton veya Brook Lopez olabilir. Grayson Allen felaket bir seri geçiriyor. Middleton olsa işler farklı olurdu. Benim favorim Boston ama yedinci maça yakışır sertlik ve ciddiyet göreceğimize eminim.

Celtics - Bucks maçını ben de izlemeye çalışacağım. En sonki maçlarından büyük keyif aldığımı söylemeliyim mutlaka. Celtics deplasmanda da oynasa harika bir şekilde seriye tutundu. Tatum ve Giannis arasındaki düello çok güzeldi gerçekten. Bu maçta da benzer bir çekişme ama daha da yakın bir skor bekliyorum. Favorim ise Celtics. Bucks her ne kadar çoğu kişiye göre favori gözükse de ben Celtics'in onları üzme potansiyellerinin olduğunu düşünüyorum.

Maça Bucks hızlı başladı, Celtics içeriden fazla zorlayınca Lopez'e tosladı. İkinci çeyrekte ise maç dengelendi. İki takım da çok fazla hata yapıyor. Fauller olsun şut tercihleri olsun, oyuncular maçın baskısını üzerlerinde hissediyorlar. Tatum kaçırmadan üçlük attı, Grant Williams çok iyi başladı. Celtics'te Horford ve Tatum'un, Bucks'ta Portis'in üç faulü var. Boston seyircisi kararların çoğundan memnun değil ama şimdiye kadar fazla yanlış düdük çıkmadı. Maç sonuna kadar bu çekişmeyi göreceğiz büyük ihtimalle.

Evet maç son dakikaya kadar çekişmeli olacak gibi duruyor. Böyle maçlarda gerçekten bazen anlaşılıyor bu seri son topa gider diye düşünüyor insan. Ama yıldızlardan biri durursa diğer takım öne geçebilir tabi ki. Tatum 4'te 4 üçlük, 22 dakika 17 sayıda. Giannis de 21 dakikada 17 sayı. Ama Bucks takım olarak çok kötü üçlük attı. Boston taraftarı da fena baskı yapmıyor. Jayson Tatum önceki maç da 15'te 7 ile güzel üçlük atmıştı, şimdi de baya iyi atmaya devam edecek gibi duruyor. Ben kişisel olarak Giannis'i pek sevmediğim için umarım Boston alır diyorum.

Son çeyreğe on beş sayı farkla önde girdi Boston Celtics ama maç yine çok yakın geçiyor. Savunmalar ve hücum fauller maça damgasını vurdu. Üç sayı çizgisi ise sonucu belirleyen en büyük faktör oldu. Grant Williams inanılmaz katkı veriyor. Önceki maçlarda hiç bu kadar top kullanmamıştı ama bu maçta şimdiden yedi üçlük attı. Tatum da dinlenerek geri döndü ve muhtemelen son çeyrekte Boston maçı kopartana kadar oynar. Boston işi bitirmeye çok yakın.

Harika bir maç oldu valla. Celtics yine mükemmel bir performans sergiledi takım olarak. Üçlük isabeti konusunda inanılmaz bir üstünlük kurdular ve rakiplerine kıyasla 18 fazla üçlük attılar. Celtics'in bu kadar başarılı şut atması maçı erken koparmalarına da çok yardımcı oldu. Celtics zaten aynı anda çok iyi bir defans takımı da ve bunu da çok iyi gösterdiler yine. Rakiplerini sadece 81 sayıda tutarak çok büyük bir farkla seriyi kazandılar.

Bunu yazar yazmaz Celtics 61- 38 yaptı ikinci yarıda. Giannis'i de çok iyi tuttular. Acayip sayıda hücum fauller oldu. Sonuç olarak geçen senenin şampiyonunu acı bir şekilde yendiler. 3. periyotta öyle bir oynadılar ki Bucks bir şey yapamadı ve maçı bıraktı adeta. Eminim çoğu kişi bu kadarını beklemiyordu. Bucks Giannis sayesinde bir şampiyonluk aldılar ama onun da draftta bu kadar iyi bir oyuncu olacağını kimse beklemiyordu. (Şurada detaylı görebilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=BX17uhdNtkU) Khris Middleton olsaydı tabi ki işler farklı olurdu ama spor böyle bir şey işte. Pippen da sakatlansaydı Michael Jordan farklı bir yerde olabilirdi şimdi.

Konferans yarı final eşleşmelerinin 7. maçları inanılmaz keyifli geçti. Celtics harika bir mücadele verdi özellikle serinin son iki maçında ve bu performans üst tura yükselmelerinde büyük bir rol oynadı. Son maçında mükemmel bir üçlük performansı vardı takımın ve Bucks çaresiz bir şekilde cevap veremedi. Haliyle Celtics de 28 sayı gibi bir farkla kazanarak turu geçti. Mavericks de Suns'ı aynı şekilde eze eze yendi diyebilirim. Doncic - Dinwiddie - Brunson üçlüsüne Suns'tan bir kişi bile cevap veremeyince 30 sayı üzerinde bir farkla kazanarak seriyi de kazandılar.

Sezonun en iyi çaylakları belli oldu, ilk 5 isim içerisinde

İlk takımda ;

Scottie Bernes,
Cade Cunnigham
Evan Mobley,
Franz Wagner,
Jalen Green yer alırken,

İkinci takımda ;

Herbert Jones,
Josh Giddey,
Bones Hyland,
Ayo Dosunmu,
Chris Duarte yer aldı,

Alperen ise ikinci takım için 13 oy almasına rağmen sezonun çaylaklarına seçilemedi,

Alperen’in kendisini daha fazla geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum özelliklede fiziki olarak. Fiziksel biraz daha güçlenirse daha iyi işler çıkaracaktık yinede taktiksel güzel asistleri var üçlük atışlarınıda yetersiz buluyorum. Genel anlamda sempatik bir oyuncu belki seneye daha iyi bir kariyer yakalayabilir.

Dün gece serinin üçüncü maçı olan Boston Celtics - Miami Heat maçı vardı. Bu maçta açıkçası Boston Celtics'in son maçlarındaki performansını izledikten sonra bu maçı da alabileceğini düşünmüştüm. Fakat Miami Heat bana ters köşe yaparak maçı 109-103 kazanmasını bildi. Celtics'te Brown 40 sayı ile etkileyici bir performans sergiledi ve maçın da en çok sayı bulan oyuncusuydu. Heat'te de Adebayo çok sağlam oynadı ve 31 sayı attı. Heat seride 2-1 öne geçmiş durumda ama sıradaki maçı Celtics'in kazanarak eşitliği sağlayacağını düşünüyorum.

Golden State seride durumu 3-0 a getirdi, dün geceki maçı da aldılar, büyük ihtimalle 4-0 bitecek seri, Luka Doncic tek başına kadar bir yere kadar götürebildi, Golden State super starlar takımı sayılır, 3. çeyrek bu takıma bir şeyler oluyor ve çok büyük dönüşler oluyor, 2.maçta da bunu gördük.

Miami seride durumu 2-1 e getirdi, benim gönlümden geçen taraf Miaminin finale çıkması ve kupayı alması.

Golden - Miami olacağını düşünüyorum finalin, kazananı da umarım Miami olur.

Doncic galiba 40 sayı atmış bu adam tarihin en iyi beyaz basketbolcusu olabilir daha yaşı da çok genç futbol için ronaldo neyse basketbol için doncic o olacak gibi golden state warriors seride durumu 3-0 a getirdi ve bence de 4-0 bitecek yine Dallas iyi oynuyor

Mavericks aslında gayet güzel oynadı dün gece. Doncic 40 sayıyla oynarken Dinwiddie ve Brunson da sırasıyla 26 ve 20 sayı atarak ciddi bir skor katkısında bulundular. Ama takımın geri kalanından neredeyse hiç verim alamadılar yani. Warriors'ta Curry yine çok iyi maç çıkardı. 31 sayı ve 11 asist gibi bir istatistiği vardı. Ayrıca takımda skora katkıda bulunanların çeşitliliği sayesinde maçı kazanabildiler. Serinin 3-0'a gelmiş olması Mavericks'in moralini ciddi şekilde düşürebilir tabi ama ben yine de en kötü 1-2 maç alacaklarına inanıyorum.

Konferans finallerinde sona doğru geliyoruz. Batıda Dallas'ın geri dönmesi imkansız denebilir çünkü NBA tarihi boyunca 3-0'dan geri dönen olmadı. Çok kritik üçüncü maçı kaybetmeselerdi bir şansları olabilirdi ancak Dončić'in dışında istikrarlı skor katkısı veren oyuncular çıkmayınca şansları iyice azaldı. Doğuda ise yine çok çekişmeli bir seri izliyoruz ve Boston finale bir maç uzaklıkta. Böyle süperstar takımı olmayan organizasyonları seviyorum. Boston'ı bu sezon sempatik gösteren en önemli özellik bu. Miami'den Jimmy Butler'ı çıkarırsanız geriye pek bir güç kalmıyor ancak Boston'da her maç başka biri sahneye çıkabiliyor. Tabi ihtiyaç anlarında Tatum'un ortaya çıkıp liderlik göstermesi önemli ama onun olmadığı dakikalarda da mutlaka birileri katkı veriyor. Jaylen Brown herhalde en iyi sezonunu geçiriyor. Marcus Smart neden yılın savunmacısı olduğunu her maç yeniden kanıtlıyor. Altıncı maçta evde seriyi bitirebilecekler mi merakla takip ediyoruz.

Boston Celtics dün gece yine kazandı. 93-80 gibi rahat bir skorla kazandı ve savunmaların konuştuğu bir maç olduğu da söylenebilir. Celtics savunma konusuna gelince zaten NBA'in en iyi takımlarından birisi net bir şekilde. Özellikle Brown ve Tatum'un sağlam skor katkısı ile daha rahat kazandı Celtics. Seriyi şimdi 3-2'ye getirdiler ve 6. maçı heyecanla bekliyorum. Bence Celtics sıradaki maçı kazanamayacak ve serinin galibi 7. maç ile birlikte belli olacak. Çünkü Heat de seride genel olarak çok sağlam oynuyor ve 3 kere üst üste yenilmezler diye düşünüyorum.

Dün gece batı şampiyonu Golden State Warriors oldu, zaten belliydide maçı bilerek evlerine taşıdılar çünkü evlerinde oynadıkları her play offlarda nerdeyse ortalama 12-13 milyon para kazanıyolar seyircilerden vs.

Golden State Warriors'n rakibi bu gece belli olabilir belki.

Boston bu geceki maçı kazanması durumunda Doğunun şampiyonu olacak ve Golden ile şampiyonluk maçına çıkacaklar.

Benim gönlüm Miami'den yana.

Bu akşamki maçı Boston Celtics alırsa Miami elemiş olacak ve finale çıkmış olacaklar, Boston Celtics'e bir galibiyet yetiyor yani avantaj ellerinde  fakat bu maçı Miami alırsa son maç çok çekişmeli olacaktır. Boston Celtics'te 2-3 oyuncu takımı resmen sırtlıyor ve çok formdalar bu akşamki maçta aynı başarıyı gösterirlerse finale adlarını yazdıracaklardır.

sabaha karşı oynana maçta gsw beklenildiği gibi son sözü söyleyerek konferans finalini kazandı ve artık finaldeler. diğer tarafta boston miami karşısında 3-2 önde büyük ihtimalle 30 mayıstaki maçla onlar da kendi konferanslarının şampiyonu olacaklar. final için %55 gsw, %45 boston bence ama bekleyelim görelim.

Golden State Warriors işi çok uzatmadan Dallas Mavericks'i dün gece de mağlup ederek seriyi 4-1 kazanmış oldu. Ben bu kadar büyük bir dominasyon beklemiyordum Warriors'tan. Çünkü Mavericks şu ana kadar çok iyi bir mücadele örneği gösterdi bizlere. Doncic - Brunson - Dinwiddie üçlüsü son zamanlarda çok iyi bir işbirliği içerisinde oynuyorlardı ve konferans finaline kadar yükselmelerini sağladı bu durum. Yine de aynı sistem Warriors'a karşı pek işlemedi. Ben 2-3 maç kazanırlar diye bekliyordum ama o bile olmadı. Curry ve arkadaşlarının rakibi bu gece belli olabilir bu arada. Celtics yine kazanırsa finalde.

Doncic'in oyununa ve hal hareketlerine gıcık olan bir tek ben miyim? Hep de bir kavga, trash talk, rakibi küçük görme. Bu tip hareketleri olmasa çok iyi oyuncu tabi ki ve ileride müthiş işler yapacak gibi duruyor ama şu anda tahammülüm çok azaldı benim. Elendikleri iyi oldu bence. Golden State de eskiden sevmediğim bir takımdı ama son zamanlarda sevmeye başladım. Finalde Boston'ı da Miami'yi de geçebilirler diye düşünüyorum ama Boston oldukça şaşırtıcı güzel oynuyor, belli de olmaz. Bugün bence seriyi bitirebilir onlar da.

Dallas seriye erken havlu attı. Golden State cidden harika bir performans sergiledi seri boyunca. Ben bu kadar domine eden bir biçimde seriyi bitirmelerini beklemiyordum. Phoenix Suns'ı efsanevi bir şekilde eledikten sonra Dallas'ın Golden State'e karşı da çok sağlam bir performans göstermesini bekliyordum. Ama doğru düzgün maç kazanamadılar bile ve 4-1 bitti seri. Golden State'te son maçta Klay Thompson 32 sayı ile takımını sırtladı desek yalan olmaz. Çok sık böyle oynamıyor ama oynadığı zamanlar da kolay kolay kaybetmiyorlar.

Boston Celtics - Miami maçı 103-111 le Miami  kazanmış oldu ve seriyi 3-3'e getirmiş oldular. 29 Mayısta oynanacak 7. maç ile son finalist belli olacak bu maç oldukça çekişmeli olacaktır. Boston Celtics son periyotta çok fazla 3 kaçırdılar ve Miami farkı açarak 3. galibiyetini aldı. Miami bu maçın morali ile finale uzanabilir bakalım 4. galibiyeti kim alacak.

Jimmy Butler çıkarıp masaya vurmuş yani öyle bir performans kimse de çok iyi oynamamışken. Butler'ın hayat hikayesine bakarsanız oldukça ilginç. Annesi bunu 13 yaşındayken mi ne tipin kötü seni sevmiyorum git bu evden diye kovmuş. Bu arkadaşlarında zar zor kaldıktan sonra bir süre de sokakta yaşamış. Ama işte hayatı kurtulsun diye baskete tutunmuş. Ama çok yetenekli olmayınca ve fiziksel olarak da evsizlik durumundan eksik kalmış ama bir şekilde tutunabilmiş ve zar zor nba'e gelebilmiş. İlgilenenler için video: https://www.youtube.com/watch?v=Xwrjzl5dZPQ

Boston'ın bu serisi de çok zevkli oldu. 7. maçı iple çekiyorum.

Öncelikle Golden State Warriors harika bir iş çıkararak Dallas Mavericks'i 4-1 gibi net bir skorla eledi. Bu birçok kişi gibi benim de beklentimin ötesinde bir seri sonucuydu. Golden State Warriors'ın seriyi kazanmasını bekliyordum ama bu kadar kolay geçmesi beni şaşırttı. Sağlam bir performansla konferans şampiyonu oldular. Dün gece de serinin 6. maçı olan Boston Celtics - Miami Heat maçı oynandı. Doğrusunu söylemek gerekirse Miami Heat'in kazanacağından emindim ve bunu başardılar. Bu kadar emin olmamın sebebi de onların seriyi 7. maça taşıyacaklarına kesin gözüyle bakıyor olmamdı. Butler'ın performansı beni çok etkiledi.

Bu gece Doğu Konferansı şampiyonu belli olacak. Büyük mücadele yedinci maça taşındı ve açıkçası bundan memnunum. Normal sezonu lider tamamlayan Miami ev sahibi avantajını kullanabilecek mi göreceğiz. Bu sefer Tatum vs. Butler'dan çok daha fazlası olacak. Tüm rotasyondan katkı alıp yüzdeli şut atan bir adım öne geçecek. Daha az top kaybı yapan ve ribaundlarla ikinci hücum şansı vermeyen takım önde olacak.
Boston tempoyu dikte edip skoru daha düşük tutunca avantajlı oluyor. Miami ise daha hızlı oyunu benimsiyor. Miami'nin Butler'dan yeniden altıncı maç performansı beklemek yerine Lowry, Oladipo ve Adebayo'yu hücumda devreye sokması lazım. Çok güzel bir maç olacağına eminim, favorim Boston.

Ben de Miami Heat - Boston Celtics eşleşmesini büyük bir zevkle takip ediyorum. Yedinci maça uzamasını daha seri başlamadan görmeyi umuyordum ve ihtimalini de kuvvetli buluyordum. Bunun sebebi de her iki takımın neredeyse aynı düzeyde bir normal sezon geçirmiş olmasıydı yani birbirinin tam dengi takımlar olarak görüyordum. Miami Heat altıncı maçı Butler'ın çok sağlam performansı ile kazanıp seriyi son maça taşımayı başardı. Bu gece oynanacak maçta favorim Boston Celtics olsa da yakın bir mücadele ve sonuç bekliyorum.

6. maçta Maimi 111-103 ile Boston Celtics takımını yenerek durumu 3-3 getirmişti, bu galibiyetle beraber Miami son maçıda kazanır diye düşünüyordum. Son maçı Boston Celtics 100-96 kazanarak Batı konferansı finalisti oldu. Golden State ile final oynayacaklar, Steph Curry ile Golden State şampiyon olur diyorum favorim :)

Final Maçları:

2 Haziran
5 Haziran
8 Haziran
10 Haziran
13 Haziran
16 Haziran
19 Haziran

sabaha karşı oynanan maçta (bizim saate göre) miami eline gelen fırsatı tabiri caizse altın tepside boston' a verdi. skor 98-96, boston hücumdan boş dönmüş, jimmy butler denen denyo, üstelik son hücum sırası da kendilerindeyken yani son 20 saniyenin içindeyken, en kötü 2 sayılık bir basket ile maçı uzatmaya götürebilme şansını, 14 saniye kala anlamsız bir 3 lük ile yerle bir etti. normal sezon içinde belki affedilebilir bir hareket ama konferans finali serisinde, durum 3-3 iken böyle bir avantajı kullanamaması kariyerinin her döneminde onunla olacak.
final için ise tahminim gsw 4-2 ile şampiyon olur...

Miami Heat - Boston Celtics serisinde zirve seviyede bir rekabet vardı ve iş 7. maça kadar sürdü. Boston Celtics'i tutuyordum bu seride hatta bahis de almıştım üzerine. Zor da olsa sonunda seriyi kazanmasını bildi. Son maç dün geceydi evet ve kıran kırana bir maç oldu diyebilirim. Özellikle son 2-3 dakikada sağlam bir rekabet ve heyecan vardı. Boston Celtics çok kaçırmaya başlamıştı son anlarda ve Miami Heat farkı iki sayıya kadar falan indirmişti diye hatırlıyorum. Sonrasında Miami Heat fırsatını harcayınca faul yapmak zorunda kaldı ve fark bir anda 4'e çıktı. 100 - 96 kazandı Boston Celtics.

Hocam doğru diyorsunuz ama daha önce gene ultra kritik bir zamanda orta sahadan atmıştı Steph Curry. Aynı durum değil ama aklıma geldi sadece. Bu NBA'de üçlük olayı aldı başını gidiyor. Herkes sallıyor üçlük sürekli. Butler da biraz ondan kötü karar verdi bence de. Girse efsane olacaktı ama.

Finalde Golden State favori gözüküyor evet ama Boston bu sene gösterdi ki bu işler kağıt üzerindekinden farklı oluyor. Umuyorum seri uzun olur hatta 7 maça uzar, bize de yazacak konu olur. Onun dışında Curry için çok önemli bir final olduğunu düşünüyorum. Sönük kalmazsa ve maç kazandırırsa efsaneler arasındaki yerini sağlamlaştırır.

Son 21 saniye kala yani son tek bir hücum için şans varken, sanki son 5 saniyeymis gibi hücum etti, atışı soksa bile rakibin 13 saniyesi kalacaktı ki NBA de her takım için uzun süre, kahraman olmakla ahmaklık arasındaki ince çizginin kötü tarafinj seçti Butler. Final için bence gsw daha kompakt bir takım seyrettim kadarıyla, 4-2 alırlar

Boston Celtics'e final aşamasına ulaştığı için tebrikler. Celtics, Doğu Konferansı şampiyonu olmayı başardı ve bunu kesinlikle hak etti de. Ancak Miami Heat'in de aynı derecede hak ettiğine inanıyorum. Çünkü seri yedi maça kadar uzadı ve son maçın son anlarına kadar Miami Heat mücadele vermeye devam etti. Sadece dört sayı farkla yenildi. 4-3'lük zorlu zaferin ardından Warriors - Celtics finaline doğru yol alıyoruz. Warriors belki serinin favorisi olarak gösterilebilir ama ben Celtics'i destekleyeceğim.

Beklendiği gibi Boston maçı kazandı ve finallere çıktı ama son dakikaları hiç doğru oynayamadılar. Fark iki sayıya kadar inmişti ve Miami topu ile son yirmi saniyeye girilmişti. Jimmy Butler geçiş hücumunda erken bir üçlük atarak maçı kazanmayı denedi ama sayı olmadı. Burada Butler'ın seçimini fazla tartışmaya gerek yok çünkü açık alanda maçı kazandıracak pozisyonu yaratmıştı. İçeriye drive edip Horford'ın üstüne giderek iki artı bir deneyebilirdi ama attığı şut seçimi de yanlış denemez. Burada süperstar tercihi devreye girdi. O atış sayı olsa kral ilan edilecekti.

Ben Boston'ın finale çıkmasından memnunum. Daha çok takım halinde mücadele ediyorlar ve bir süperstar takımı değiller. Belki de 2004 Pistons'tan beri en takım takım finale geldi. Umarım şampiyon olabilirler ama işleri çok zor olacak. Final serisini daha detaylı konuşmak için önümüzde uzun bir zaman var.

Finale doğru adım adım yaklaşılıyor şu an. Yarın gece ilk maç olan Warriors - Celtics maçı ile final serisine start verilecek. Ben bu seride bir Celtics destekçisi olmaya karar verdim. Bu tura kadarki mücadeleleri açıkçası beni çok etkiledi. Hem defansif hem de ofansif olarak çok iyi işler başardılar. Heat elemesi baya zor bir rakipti ama 4-3 devirdiler onları da. Warriors çok daha zorlu bir ekip orası kesin. Curry, Thompson gibi oyuncuları başta olmak üzere sayı üretme konusunda genel olarak sıkıntı yaşamıyorlar. Celtics bu yüzden sert savunma yapsa iyi olur yoksa istediklerini alamazlar buraya kadar gelip.

Süper bir başlangıç oldu, finallerin çok heyecanlı ve çekişmeli geçeceği ilk maçtan ortaya çıktı. İlk üç çeyrek başa baş bir oyun varken son çeyrekte inanılmaz bir seri yakalayan Boston Celtics ilk maçı çalmayı başardı. İşin ilginç yanı Boston bu maçı kazanırken Tatum en etkisiz oyuncuydu. Çok kötü şut attı ama buna rağmen Brown, Horford ve White takımı taşımayı başardı. Artık sıradaki maçlarda Tatum'dan daha efektif olması bekleniyor.
İkinci maç için Warriors çok büyük favori çünkü final serisinin deplasmanda 2-0 olma ihtimali normalde çok düşük. Serinin uzaması için NBA yönetiminin her yolu deneyeceği de yıllardan beri gelen bir gerçeklik. Olası bir Boston üstünlüğünde garip hakem kararları görebiliriz.

Seri kesinlikle sağlam başladı. Çoğu kişinin Warriors'ın kazanmasını beklediğinden emindim çünkü saha avantajını iyi kullanıp güçlü bir başlangıç yapmaları bekleniyordu çoğunlukla. Aslında son çeyreğe kadar işler yolunda gidiyordu onlar için ama son çeyrek ile birlikte işler değişmeye başladı. Warriors son çeyreğe Celtics'in 12 puan önünde girmişti. Son çeyrekte ise Celtics inanılmaz bir geri dönüş örneği sergileyerek geride girdiği farkın aynısıyla kazanmayı başardı. Bu sağlam galibiyet eminim ki moralleri iyice artırmıştır. İkinci maçta bakalım Warriors nasıl bir reaksiyon gösterecek.

Gerçekten efsane bir maç ve son çeyrek oldu. Ayrıca Celtics maçı 43/85 FG, 21/41 üçlük istatistiği ile oynadı. Jayson Tatum 3/17 FG ve 1/5 üçlük ile oynadı. Onu çıkarsak Celtics istatistiği daha da manyak oluyor. Celtics için genel kanı Warriors'a göre daha tecrübesiz oldukları ve uzun seriler sonucu yorgun olduklarıydı ama adamlar ilk maçta ve deplasmanda ve o maçın da son çeyreğinde çok iyi oynadılar. Gerçekten helal olsun. Ama tabi ki önümüzdeki maçlarda Warriors toparlanacaktır, hatta bu geceki ikinci maçı kesin kazanır üstte yazıldığı gibi. Birazdan 500 dolar basmayı düşünüyorum Warriors'a.

Açıkçası ilk maçtan ben çok keyif aldım. Son çeyreği izlemek maçın en çok keyif veren tarafıydı. Celtics öylesine harika bir şekilde maçı çevirdi ki şaştım kaldım izlerken. Son çeyreğe 12 sayı geride girip her şeye rağmen maçı 12 sayı farkla kazanmak büyük bir başarı bana göre. Warriors gibi bir takıma karşı deplasmanda yapıyorsunuz bir de bunu yani. Serinin ikinci maçı 2 gece sonra oynanacak ve Warriors yine evinde olacak. Bence bu sefer maçı sonuna kadar sağlam götürüp kazanmayı başaracaklar. Seri 1-1'e gelir diye düşünüyorum o yüzden.

Golden State 3 periyottada önde kapatmasına rağmen Boston Celtics son periyotta farkı kapatıp fark attı ben dahil çoğu kişi böyle bir sonuç beklemiyorduk. Golden State ev sahibi olma avantajıyla rahat kazanır diyorduk sanırım çok çekişmeli maçlar göreceğiz. Bakalım bu akşamki maç nasıl sonuçlanacak. Golden State bu maçıda kaybederse Celtics adına 2-0 lık bir avantaj elde etmiş olacaklar.

İkinci maç zamanı geldi. Golden State seriye tutunmak için kazanmak zorunda ama Boston üzerinde böyle bir baskı yok. Bu maçı kazanırlarsa seriyi muhtemelen altıncı maçta bitirirler. Hem Steve Kerr hem bütün Warriors kadrosu bunun farkında olarak parkeye çıkacaktır. Boston'ı yenmenin yolu maçın başından isabetli şutlar atarak farkı açmak, aksi halde başa baş giden maçlarda Boston savunmasıyla bir adım öne çıkıyor. Boston içinse Horford ve White her maçta bu kadar önplana çıkamaz, artık Tatum'un bu takımın lideri olduğunu göstermesi lazım. Umarım dış etkilere bağlı kalmadan güzel bir maç izleyebiliriz.

Serinin ilk maçında Stephen Curry harika bir başlangıç yapmıştı ve ilk çeyreklerde kendini fazlasıyla göstererek takımını sırtladı da. Attığı 34 sayının 21'i üçlüklerden geldi. Yüzde 50 üçlük başarısı oranı ile oynamıştı ama özellikle son çeyrek ile birlikte pek de ortalıkta gözükmedi. Sürekli taşımak zorunda değil tabi ama takım da onun boşluğunu doldurmakta güçlük çekince bu inanılmaz yenilgi geldi bir şekilde. İkinci maçta ben Warriors'tan daha sağlam bir takım oyunu bekliyorum ki ancak böyle kazanırlar bence.

5 Haziranda oynanan 2. maçı Golden State Boston Celtics'i 107-88 rahat bir skorla yendi. İlk iki maç Golden State'in sahasındaydı şimdi oynanacak 3 maç ise Boston Celtics ev sahipliği yapacak. Öyle yada böyle bir şekilde 7 maç tamamlanacak gibi görünüyor.

3. maç Bu akşam oynanacak bize göre sabah 04.00'da gündüz çalışanlar için maçı canlı izlemek zor olacak yoksa kaçırmaz izlerdim.

Üçüncü maç günü geldi, seri Boston'a döndü. Şimdi iki maçı da kazanmaları lazım yoksa ev sahibi avantajını kaybedecekler. Bu durum Boston üzerinde baskı yaratabilir. Tatum'un finallerde beklenen performansı henüz gösterememesi başka bir soru işareti. Boston yeniden sıkı savunma yapmalı ve top kaybı sayısını mümkün olduğunca azaltmalı. İkinci maçtaki konsantrasyon kaybını tekrar ederlerse bu finallerde tecrübeli Warriors karşısında şansları kalmaz. Tam odaklanarak normal sezonun ikinci yarısı ve play-offlarda olduğu gibi kendi oyunlarını oynamalılar. Ben bu gece Boston galibiyeti bekliyorum. Ancak dördüncü maçta işler değişebilir.

Celtics şu an saha avantajını ele geçirmiş durumda ve bu şekilde arka arkaya iki maç oynayacak. Bunların ilki bu gece saat 04.00'da başlayacak. Serinin ikinci maçı Warriors'ın ağır dominasyonu ile sona ermişti. Daha üçüncü çeyreğin sonuna gelirken 20 küsür sayı farkla öndelerdi. Maç sonucu da bundan çok farklı olmamıştı. Celtics bence bu maça bu ağır yenilgi sonrası dersini iyi alarak gelecektir. Serinin üçüncü maçında kazanacağını düşündüğüm takım Celtics ama ufak bir farkla bunu gerçekleştirir gibime geliyor.

Celtics canavar gibi top oynuyor, Golden State Warriors'u son maçta da yenmeyi başardı. Bence serideki sıradaki maçı da alacak ve seriyi 3-1'e taşıyacak.
Takım olarak sahaya çıkıyorlar ve sadece 1-2 kişinin inisiyatif kullanmasına bakmıyorlar, en çok hoşuma giden noktaları bu. 2008 yılındaki Celtics kadar keyif vermese de Tatum ve Brown ikilisi harikalar yaratıyor diyebiliriz :)

Dediklerinize katılıyorum, ama Marcus Smartı'da unutmamak lazım, o da çok iyi oynuyor, her yıl üstüne koyarak ilerledi adam, bu adamı da seviyorum nedensiz, çok cana yakın duruyor, düzgün bir adam.

Celtics bu geceki maçı da alır 3-1 yaparlar sonra maç büyük ihtimal Goldenın evinde 3-2 olur sonra Celtics kendi evinde şampiyonluğu alır gibime geliyor.
Bu sene Celtics'in şampiyon olmasını istiyorum, Golden bana gram keyif vermiyor, NBA'de en keyif almadığım takımlardan birisi diyebilirim kendimce.

Boston Celtics, genç ve dinamik kadrosu, Al Horford'un tecrübesiyle bu senenin şampiyonu olmaya bana daha yakın görünüyor. Kadro istikrarını korumaları ve ufak eklemelerle seneye de en güçlü adaylardan birisi olacaklardır. Takım uyumunu yakalamış olmaları çok değerli Celtics için

Dün geceki maçta Stephen Curry harikalar yarattı, tek başına takımın attığı sayısının neredeyse yarısını attı adam. Maçı kazandıran kişi oldu.
107-97 Golden State maçı kazandı durum 2-2 oldu, ben şahsen Boston'ın olmasını istiyorum şampiyon ama fırsatı ters çevirdiler burdan şampiyonluğu Golden State alır gibime geliyor.

Stephen Curry Performansı
43 sayı
14/26 FG
7/14 3PT
8/9 FT
10 ribaund
4 asist

Dün geceki maçta sadece Warriors genel olarak değil Stephen Curry de çok sağlam bir performans göstermiş. Zaten bu galibiyeti de ona borçlular kesinlikle. 43 sayı ile oynamış ve 7 tane başarılı üçlüğü de var. Yarısının üçlükten gelmiş olması şaşırtmadı tabi klasik Curry işte.  ;D  Serinin 2-2'ye gelmesi Warriors açısından önemliydi yoksa Celtics'in 3-1'den seriyi vermesine pek ihtimal vermezdim. Rekabet gitgide daha da kızışıyor ve sıradaki maçta sanki Celtics yine sağlam bir darbe indirip öne geçecek gibi.

Hocam sanırım sizin dediğiniz gibi berabere giden bir oyun serisi izleyeceğiz gibi ve bu final maratonu 7. maç ile son bulacağa benziyor. yedi maçın yediside oynansın istiyorlar sanırım son maç çok daha çekişmeli olacaktır böyle beraberlikle devam ettiği sürece. Sürekli rekabeti sıcak tutuyorlar, Celtics'in bu evinde son maçı olacak büyük ihtimalle bu maçıda alacaklar ve son 2 maçıda Golden State kazanarak şampiyonluğunu ilan ederler.

Harika bir maçtı bence. Curry'nin klasını konuşturduğu bir maç oldu diye özetlenebilir. 43 sayılık mükemmel performansı ile takımını sırtladı ve seriyi de Warriors 2-2'ye getirmiş oldu böylece. Celtics buna nasıl bir cevap verir ya da verebilir mi sonraki maçta göreceğiz. Bu arada bu maçta son çeyreğe kadar kafa kafaya giden bir mücadele vardı aslında ama son çeyrekte Warriors önemli bir fark açtı ve rahat bir farkla kazandı. Önümüzdeki maçta öne geçen takımın avantajı çok büyük olacak. En sağlam rekabetlerden birisi bu maçta dönebilir.

Curry için tüm zamanların en iyi şutörü ve tüm zamanların en iyi oyuncularından biri deniyorsa böyle bir maçta ağırlığını koymalıydı ve öyle de yaptı. Şu anda Finaller MVP'sinin tek adayı, Boston'da yanına yaklaşan yok. Seriyi Boston kazansa bile MVP'yi Curry'ye verecekler, öyle istatistiği var şu anda: 34.3 ppg, 6.3 rpg, 3.8 apg. Serinin burada 2-2 olması biz izleyenler açısından bence süper olur. 4-2 bitmesi düşük bir ihtimal gibi geliyor bana. Ya da 6. maçta çok ekstra bir şeyler olmalı da iki takımdan önde olan 4-2 yapabilir. Şimdilik oldukça zevkli gidiyor seri. Umarım daha da çekişmeli, daha da kıran kırana ve zevkli maçlar izleriz.

Stephen Curry tüm zamanların en iyi şutör ve üçlükçülerinden birisi oldu bile çoktan. Ne kadar zaman geçti üzerinden hatırlamıyorum ama en çok üçlük atanlar listesinde rekor kırdığı maçı hatırlıyorum. Hala da çizgisini bozmadan devam ediyor. Final serisinin oynanan son maçında da yüzde 50 üçlük isabet oranıyla (7/14) attığı sayının yarısını üçlükten bulmuş oldu. Marcus Smart ile birebirini izlemiştim bir de bu maçta da üzücü olmuş Smart için.  ;D  Seri 2-2 oldu ve sonraki maçı sabırsızlıkla bekliyorum.

Serideki hiçbir maçın sonucu benim için şaşırtıcı olmadı. Hatta tarafsız bir gözle bakarak neredeyse nokta atışı yaptım diyebilirim. Ancak serinin bundan sonrası için yorum yapmak oldukça zor. Beşinci maç muhtemelen serinin kader maçı olacak. İki taraf da seriyi 4-2 bitirebilir, yedinci maçı da görebiliriz. Celtics 3-2 geriye düşüp son iki maçı da kazanabilir, tam tersi Warriors evinde kaybedip son iki maçı alabilir. Kalan iki ya da üç maç kesinlikle kimin kazanacağını tahmin etmenin mümkün olmayacağı maçlar olacak.

Boston buraya kadar müthiş savunmasıyla geldi ama hücumda dönem dönem öyle bir tıkanıyorlar ki lider şutör eksikliğini sonuna kadar hissediyorlar. Tecrübe eksikliği burada açıkça fark ediliyor. Bu takım hala oldukça genç, birçok oyuncunun ilk finali, takımdaki en tecrübeli oyuncu olan Al Horford dahil. Warriors ise yıllarca finallerde oynamış iskeletini koruyor. Dördüncü maçta Curry'nin maça kötü başlamasına rağmen sonradan yaptığı çıkış da sorumluluk alma ve tecrübenin bir kanıtıydı. Tatum'da aynısını doğal olarak henüz göremiyoruz.

Takım halinde bakınca Boston bana daha sempatik geliyor. Değişen oyunla birlikte son yıllarda savunmasıyla önplana çıkan takımları finallerde pek göremiyorduk. Özellikle bu sene Boston'ın oynadığı oyunun ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyorum ama bu ödül kendiliğinden gelmeyecek. Şampiyonluğu gerçekten istediklerini en az iki maçta daha göstermeliler.

Warriors bize göre bu sabah oynan 6. maçı 103-90 Celtics'i yenerek (4-2) 2022 sezonunun şampiyonu oldu. Büyük bir çoğunluk Warriors şampiyon olur diye bekliyorduk ve yanılmadık diyebilirim.

Warriors dün gece oynanan maçı da kazanmayı başararak şampiyonluğa ulaştı. Benimle birlikte birçok kişi de serinin 7. maça kalmasını umsa da bu gerçekleşmedi. Celtics'i dünki maçta pek beğenmedim bu arada. Jaylen Brown ve Horford'un performanslarını izlemek çok güzeldi ama örneğin Jayson Tatum pek bir varlık gösteremedi. Brown kadar sayı bulmasını beklerdim ben. Brown 34 sayı atsa da galibiyet için yetmedi. Curry bu maçta harika oynadı ve şampiyonluğun takımına gelmesine büyük katkı verdi.

Altıncı maçta biten final serisiyle bir sezonu daha noktaladık. Golden State Warriors şampiyon oldu ve Stephen Curry ilk kez finaller MVP ödülünü aldı.
Boston yine maça iyi başlayıp 14-2'lik bir seri yakaladı ama ardından finaller tarihinin en kötü serisini yediler ve 21 sayı geriye düştüler. Yine tarihte bu kadar farktan geri dönüş bir istisna dışında yoktu ve bunun sonucunda maçı kaybettiler.
Boston hücumda çözüm üretemedi. İçeriden oynayamadılar, dışarıdan rahat şut imkanı yaratamadılar. Oyuncular sorumluluk almaktan kaçındı, kimse topa bakmadı. Curry'nin kenarda olduğu dakikalarda Draymond ve Poole önemli sayılar buldular ve bu da Boston'ın direncini iyice kırdı. Tatum yine ortalarda yoktu. Al Horford Boston'ı maçta tutmaya çalıştı. Robert Williams savunmada iyi işler yaptı ve beş blokla içeride büyük tehdit oluşturdu. Ancak yedeklerden hiç katkı gelmedi. Marcus Smart istediği düdükleri alamadı. Jaylen Brown sessiz sedasız 34 sayı bırakmış ama maçta önplana çıkmadı.
Sonuç olarak Boston'dan beklenmedik bir altıncı maç performansı izledik ve seri burada sona erdi. Bu takım gelecek vaat ediyordu ancak önemli birkaç yan parça eksikti, bu durum iyice belli oldu. Bu kadar dar bir rotasyonda ufak hataların bile büyük sonuçları olabiliyor.

Celtics bu maçta çoğunlukla debelendi ve bir türlü istediği momentumu yakalayamadı. Zaman zaman Horford ve Brown takımı iyi ateşlediler ama bu da çok bir fayda vermedi. Ne zaman farkı kapayacak gibi olsalar Warriors buna bir çare bularak hatrı sayılır bir farkla önde kalmayı başardı ve bu da onlara galibiyeti getirdi. Zaten son anlara yaklaşırken fark o kadar çok açılmıştı ki Celtics oyundan tamamen düşmüştü. Warriors'ı şampiyonluğundan dolayı tebrik ederim. Son 10 yıl içerisinde en çok öne çıkan takım konumundalar.

Boston Celtics beklemediğim kadar kötü oynadı, seriyi böyle bitirmiş olmak istemezdim. Keşke bir maç daha olsaydı ve o şekilde şampiyonun belirlendiğini izleseydik.
Aslında şu anda Golden State’in karşısında durabilecek bir takım daha olmadığını bir kere daha görmüş olduk. Curry benim de pek sevmediğim bir oyuncu olsa da gerçekten saygı duyuyorum, liderlik konusunda çok başarılı. Oynayamadığı ve düşük performans gösterdiği maçlar oldu ama bu ödülü hak etmişti :)

Ben de sizler kadar Celtics'in böylesine kötü bir performans göstermesini beklemiyordum. Warriors için çok kolay lokma oldular ve Warriors gibi şut yanı aşırı güçlü bir takım da bu fırsatı haliyle geri çevirmedi. Curry'i doğru düzgün tutamadılar ve tutabildikleri birkaç yerde de başka oyuncular yardım etmek için Curry'nin yanındaydı. Örneğin Draymond Green de güzel iş yaptı. Celtics tarafında Brown'ın çabası çok takdir edilesi olsa da attığı 34 sayı kazanmaya yetmedi. Warriors'ı tebrik ederken Celtics adına da üzüntümü dile getirmek isterim.

Youtube'da bir süredir bana Shaq ve Lebron'ın çocuklarının videoları öneri olarak çıkıyor. Shareef O'Neal NBA Summer League Debut (https://www.youtube.com/watch?v=1oqDEvDDU4w), Shareef O'neal Brings Back Show-Time To LeBron With Pippen jr (https://www.youtube.com/watch?v=zvGHGNSmjXY) gibi. Bir de Lebron'ın oğlunun videoları. Her seferinde de lan acaba önemli bir şey mi var diyorum bakıyorum ama bir cacık da yok ne videolarda ne de çocuklarda. Ama millet kafayı yemiş, bu Shaq ve Lebron'ın çocukları hakkında çok gereksiz bir hype var. Lebron'ın oğluyla oynama hedefi tutacak mı çok merak ediyorum. Ama bence aşırı gereksiz bir olay.

Baba oğul bir arada oynama olayı birçok spor dalında çok keyif veren görüntülere sebep oluyor. Bu sanırım daha önce NBA'de karşımıza çıkmadı ya da benim aklıma gelen bir örneği yok. Bu yüzden hype olmasına şaşırmıyorum, LeBron ligin en büyük ismi ama bir baba olarak oğlunun öğrenmesi gereken henüz çok şey var.
Kobe ve kızını karşılıklı oynarken izlemek isterdim. Kızı gerçekten iyi gelişiyordu ve WNBA'de yer alabilirdi :(

Lebron James bence gerçekten de oğluyla birlikte oynayabilene kadar kariyerine devam eder. Hatta oğluyla bence bir sezon falan oynayıp sonra da emekli olabilir. Şu an zaten Lebron Lakers'tan çıkışı düşünmeye başlamıştır bile. Takımın alacağı aksiyonların önemi büyük olacak. Yine çok bir işe yaramayan Westbrook ile yola devam edilip ilk 5'te doğru düzgün bir değişiklik yapılmazsa Lebron gidici diyorum. Yeni takımı neresi olur onu kestirmek zor ama boşta bile beklemeyi tercih eder bence o durumda.

Geçen Aralık ve Ocak'ta Miami Heat kardo sıkıntısı çekerken şans bulan NBA oyuncumuz Ömer Yurtseven'in Milli Takım'da oynamak istememesi büyük olay oldu. Milli takım İtalya'ya kampa gitmiş ve Ömer çoktan Miami'ye dönmüş. Nba sezonuna odaklanmak için milli takımda oynamayacağını söylemiş. Çıkan haberlerden sonra da Instagram'ında değişik bir açıklama yapmış. Miami'den taraftar olmaya devam edeceğim falan gibi boş bir açıklama. Tamam bu sezon onun için çok önemli ama aksine milli takımda çok etkili olarak forma şansını da arttırabilirdi. Giannis'ten tutun Doncic'e kadar herkes turnuvada. Ayrıca genel olarak ben Nowitzki'nin falan şampiyona kaçırdığını hatırlamıyorum. Çok garip bir karar bence. Sanırım az forma şansı bulacağı için ayrılmıştır. Sertaç Şanlı da çok oynayacaktı galiba, bunu fark edince kaçtı herhalde.