Bitcoin Forum

Bir kere daha bu ülke Atatürk’ün ne kadar büyük bir lider olduğunu görmüştür sanıyorum, birinci dünya savaşından yenilgiyle ayrılan ve yıkılan Osmanlı yerine, zamanının en zor şartlarında direnişe geçip, en yakın arkadaşlarının bile tam bağımsızlık istemesinin hayalcilik olduğunu söylediği Mustafa Kemal, kurtuluş savaşıyla beraber yeni yurt kurmakla kalmadı, Osmanlı’nın sıkıntılarını üstlenen genç Türkiye’de bir çok başarıya imza attı,

Harf inkılabı, saltanatın kaldırılması, halifeliğin kaldırılması, laiklik derken modern Türkiye’de dünyanın diğer ülkelerinde olmayan standartları sağlamaya çalıştı, yeni devletin iç dinamikleri daha oturmadan yurtdışı ile de bir çok anlaşma imzalayan Atatürk’ün bu anlamda bugün ortaya çıkan savaşta önemini bir kere daha gösteren bir anlaşması var ki tam da üstüne konuşmalık : Montrö boğazlar sözleşmesi

Türkiye’nin coğrafik konusunda artık buraya bir şeyler yazmayacağım, herkes bu konuları biraz biliyor, bilenlerin gördüğü bir başka konu ise boğazların önemi. Türkiye bu boğazlar sayesinde İngilizleri durdurdu, batmaz denilen zırhlıları batırdı, dünyada gözün ilk dikildiği yer boğazlardır.

Rusya’nın eskiden beri en büyük hayali karadenizden sıcak denizlere çabuk ulaşmak ve bu da bugün Türkiye’deki boğazdan geçiyor. Boğazlar, eski Osmanlı yüzünden bugün kontrolünün tamamı bizde olmayan, ticaret gemilerine açık. Eğer tam anlamıyla hakim olup onlar üzerinden ücret alabilseydik Panama veya Cebelitarık’tan fazla gelir elde edebilirdik. Rakamı tam bilmemekle birlikte milyar dolar gibi rakamlardan senelik gelir olarak bahsediliyordu.

1923 yılında lozan ant da anlaşılmayan konulardan birisi boğazlardı ve boğazlarda bu ant imzalanana kadar bir komisyon bulunuyordu. Buna uluslararası boğazlar komisyonu diyorlardı. Montrö ant ile bu komisyon sona erdi ve boğazların egemenliği tam olarak bize bırakıldı. Buradaki en önemli maddelerden birisi de savaş gemilerine kapalı olmasıydı. Buna en büyük tepki SSCB’den geldi çünkü onların hareket alanını kısıtlayıp yolunu uzatıyordu. Yıllardır bu konu konuşula dursun, bugün Ukrayna ile olan savaşta boğazlardan hiç bir savaş gemisinin geçememesi sebebiyle Rusya aşağı koridordan Ukrayna’ya çıkarma yapamıyor.

Ne kadar büyüksün ata’m. Bu vatan vefatından sonra bile sana minnettar.

Kaynakça : https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Montrö_Boğazlar_Sözleşmesi

Neredeyse bir yıl önce tartışmaya açılan, bildiri imzaladıkları, yayınladıkları için hapse giren insanların gereksiz yere özgürlüklerinden olması ve sonunda dönüp dolaşıp Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne riayet edilmesi. Vizyoner bakış açısına sahip olmak kolay değildir hem de hiç. Atalarımız ne güzel demiş bir musibet bin nasihatten yeğdir. Günün anlam ve önemine ne kadar uygun bir söz. Anlayana.

Atatürk’ün büyük bir lider olduğunu anlamak için yüz yıl geçmesi gerekmiyor. Kurtuluş savaşında yaşadıkları, Çanakkale cephesinde gösterdiği liderlik onun ne kadar büyük bir komutan olduğunu ispatlıyor. Aynı zamanda cebirden, geometriye onlarca eserini okuyup, yaptığı devrimleri incelerseniz de ne büyük lider olduğunu anlıyorsunuz. Boğazlar sözleşmesi de çok tartışılmıştı ancak bugün savaş dışında durmamız açısından kapanması bile bize pozitif etki veren, tarafsızlığımızı destekleyen bir adım. Aynı adım ikinci dünya savaşında da atılmıştı.

Dışişleri bakanı çavuşoğlundan açıklama geldi, Ukrayna ile Rusya’nın arasındaki gerginliğin savaş olduğu kanaatine varmışlar ve yakında Montrönün hükümlerini şeffaf biçimde uygulayacaklarmış bakalım ne gelişmeler olacak,

Büyük liderlerin asırlar sonrasına tesir edecek tespitleri, teshisleri ve kararları olur. 57 yıllık ömrünün her saniyesini milletinin tam bağımsız o ;Dlarak yaşaması uğruna adamış Atatürk ve onunla omuz omuza çarpışan tüm silah arkadaşlarını minnetle anıyorum. Normalde daha da uzun yazarım ama o kadar içime sinmeyen mevzu var ki evrensel hukuk kuralları gereği sıkıntıya düşerim

Bu gibi durumlar için çok net sözleşmemiz var. Atatürk'ü beğenmeyenler zamanında yapılan bu sözleşmeler sayesinde özgürce fikirlerini belirtebiliyor.

Askerlerden gereksiz nefretleri sonucu çok mantıklı ve makul açıklama yapan komutanları hapse atmışlardı, işte böyle komutanların haklı oldukları apaçık ortaya çıktı. Boğazlar sorunu Kırım savaşı yani yaklaşık 170 yıldır bilinen ve batının dikkat ettiği bir konuydu. Atatürk mükemmel diplomasi zekası sayesinde bu sorunu zorlayarak Lozan'da çözmemiş, bekleyip ve bence adeta sindire sindire batılıları ikna edip çok büyük başarı ile Montrö'nün imzalanmasını sağlamış. Zamanım olsa Rusya ile tüm antlaşmalarımızı(Küçük Kaynarca vs) ve Kırım Savaşı'nın neden olduğunu güzelce açıklamak isterdim. İngiltere ve Fransa'nın gelip onlara çok uzak Karadeniz'de savaşmalarının önemli sebepleri vardı. Ama sonuç olarak Atatürk'ün büyüklüğünü bir daha görmüş olduk.

Eskiden acaba abartılıyor mu diye düşünmüştüm ama Atam gerçekten her icraatı ile doğruyu yapmış. Hele ki laiklik en önemlisi bence. Çünkü birileri din diyanet deyip bize daha çok zarar veriyor verdi verecek. Din işi başka devlet işi başka. Çok iyi öğretti birileri bize.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi ne karşı olup saldıranların argümanlarına göz atıyorum. Bazı tek tük haklı bulduğum yerler oluyor hani tam kontrolü barış zamanı bize vermemesi rahatsız ediyor. Ama bulunulan durum ve Sovyetler in gücü düşünüldüğünde Atatürk'ün çok barışçı ve çok uygun bir sözleşme yaptığını düşünüyorum. Evet dört dörtlük değil ama 10 üzerinden 8.5-9 lık bir sözleşme Türkiye için.

Bende 10 üzerinden 9 veririm sözleşmeye aslında. Bence gayet iyi sonuçlar doğuran, Ege’den Karadeniz’e, Karadeniz’den sıcak denizlere özellikle savaş zamanlarında geçişi ülkemiz adına bırakan güzel bir sözleşme yapılmış. Bu sözleşmedeki haklarımızı kullanarak Karadeniz’e ne Rus ne Ukrayna savaş gemilerinin geçişine müsade edilmeyecek muhtemelen.

Mustafa Kemal Atatürk’ün aldığı her kararı eleştiren insanlara en güzel cevabı hep ZAMAN veriyor. Halifeliği kaldırması, saltanatı kaldırması, Türkiye’nin tekke ve zaviye ülkesi olmadığını söylemesinin altında yatan sebepleri 15 Temmuz darbe girişiminde verdiği zarar olarak görüyoruz. Ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için yapmak istediklerini gerçekleştirmesine ömrünün yetmemesi en büyük kaybımızdır. Eğer Mustafa Kemal bir süre daha yaşasaydı belki bugün Musul ve Kerkük hala bizdeydi, çiftçilik için gereken temelle hala onlara en büyük değer verilecekti. Ülke gelişmekte olmuş ülkelerden daha ileri seviyeye gidecekti. Montröde de eleştirenler olmuştu ancak önemli görünen nokta şu ki savaş anında Türkiye istediğini yapabiliyor.

Küçükken hayat bilgisi dersi vardı ben ilkokul öğrencisi iken. O derste Atatürk'ün özellikleri de anlatılırdı. Bu özelliklerden bir tanesi de ileri görüşlülüğü idi. İleri görüşlülüğü ile ilgili derste birçok örnek verilirdi. Ben o dersi alalı 20 yıl Atatürk öleli 84 yıl olmuş. Ama ileri görüşlülüğü bir kez daha haklı çıktı. Antlaşmayı değerlendirirken döneminin şartlarına göre değerlendirmek lazım. O açıdan bakıldığı zaman 10 üzerinden 9 rahatlıkla verilebilir.

Atatürk, Türkiye’nin görebileceği en büyük liderdi. atatürk vefat ettikten sonra o yüzden ki doğru düzgün bir lider gelmedi. çöküş sürecinin başlangıcı, Atatürk’ün vefatıydı diyebilirim. osmanlı dönemindeki fetret devrine benzetiyorum şu an içinde bulunduğumuz dönemi. ölümü gösterip sıtmaya razı eden bir düşünce sahipleri her şeyi yaptırabilir insanlara. benzinin pahalılığından bahsediliyor, ingilterede benzin bulamıyorlar benzin cümlesi dökülüyor ağızlardan  ;D

Montrö bir zaferdir Montrö  kabul ettirilene kadar boğazlar bir komisyon elinde oradan oraya savruluyordu şu an o boğaz komisyonu hala devam etseydi ülkemizin içinde bulunduğu konuma riskli sorunlar doğurabilirdi Atatürk ölmeden önce bu sorunu çözmek için de çok çabaladı başbuğ Mustafa Kemal Montrö sözleşmesiyle savaş durumunda ülkemizin güvenliği için boğazların denetimini türkiyeye veren bir anlaşmayı taraf devletlere imzalatmayı başardı bugün kaç yıl geçmiş ve koruyan antlaşma Atatürk’ün hediyesi

Montrö boğazlar antlaşması olması gerektiği gibi bizi zor bir durumdan kurtarıyor. Geçmişte işe yarayan bir antlaşma her zaman işe yarayacaktır. Eğer bunun geçerliliğini  sorunlu hale getirmek için bir adım atılmaz ise. Yeniden yazılmaya çalışması bunun ortadan kalkmasına yol açar. İmzası olan diğer ülkeler yeniden buna yanaşmaz. Kara denizin güvenliğini sağlayan kapı gibi senettir.

Asır sonrasını görebilen iki ayyaş, iki gün sonrasını planlayamayanları her gün rezil rüsva ediyor. Bulunduğumuz coğrafyayı o kadar iyi okumuş ki o iki ayyaş ve yanındaki ekip arkadaşları, dünya konjonktürünü o kadar iyi analiz etmişler ki, kendilerinden sonra geleceklere öyle tavsiyeler vermişler ki, değil bir asır, bin asır bile sonraya ışık tutmuşlar. şimdi soru şu, o iki ayyaşın rehberliğine sarılıp her alanda daha güçlü, daha müreffeh bir ülke mi olacağız, yoksa bildiğimizi okuyup bilmediğimiz maceralara mı atılacağız, kara sizin...

https://i.ibb.co/F3XLr03/7751-AF88-CC7-A-469-B-B5-CD-C3-D9-A035-A2-C1.jpg (https://ibb.co/XLDrQ3L)

Sözleşme ile alakalı açıklayıcı bir tablo

https://twitter.com/nevsinmengu/status/1499018551784583174?s=21

Siyasetten anlayan ülkeyi yönetmeyi bilen bir lideriniz olursa ve ileri görüşlüyse böyle sözleşmelere imza atıp ülkenin geleceğinin değiştirebiliyor o zamandan belliydi boğazların ne kadar kritik olduğu ve kontrolü elimize almamız için gerekeni yaptı Atatürk. Değerini her geçen gün daha çok anlıyoruz asrın liderinin bizim topraklarımızın kurtarıcısı olması ne güzel bir şey biz şu an ona layık işler yapamıyor olmamıza rağmen :(

Hala boğazlar sözleşmesi tartışma açık şekilde devam ediyor Ukrayna ile Rusya savaşıyor bizim ülkede sözde savaş uzmanları boğazlar sözleşmesini tartışıyor tartışacak bir şey yok işte savaş durumlarında egemen olan biziz tarafsızlık ilkesine göre hareket edip tüm savaş gemilerine kapıları kapatma hakkına sahibiz

Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve gördüğü en büyük lider olduğunu yıllar sonra gösteren bir anlaşma bu Montrö.Hem ikinci dünya savaşında işimize yaradı hem de bugün Karadeniz ötesinde olan savaşta işimize yarıyor.Bu arada buna herkes işgal diyor da, ilhak bunun adıdır.Sınırlarınız olan ülkeyi işgal edip topraklarına katmanızın karşılığı çok bilinmese de ilhak diye geçer.Bu ilhakı kimse tanımamalı.Montrö bizi koruyor.

Bi 80 yıl geriye gitsek ben diyim 50 siz deyin 70 yıl ileri gideriz. Net yani ATAMIZ ne yaptıysa tek tek ne kadar doğru olduğu ortaya çıkıyor. Ondan sonrakiler ne yaptıysa tek tek bize giriyor...

Türkiyenin başına gine bir çorap örülüyor ama bakalım, diyeceksiniz ne alaka. Genelde böyle kaoslardan yararlanmaya çalışırken işler istediğin gibi gitmez, çünkü Türk ün Türk ten başka dostu yoktur.