Bitcoin Forum

bu söz bana ait değil. çalışma bakanımız olan sayın vedat bilgin'e ait. anadolu'da işler nasıl yürüyor pek bir bilgim yok ama istanbul'da bu tutara kiralık ev bulmak bile neredeyse imkansız. bunun dışında peynir, süt, et fiyatları aşağı yukarı aynı fiyattadır. yani sendikaların bu kendi kafalarına göre yaptıkları "bilimsel olmayan çalışmalar" sizce doğru değil mi?
abi ekmek 5 lira ya 5 lira. 5 kişilik bir aile her gün kelle başı sadece 1 ekmek yese 750 lira ediyor. aslında haklıymış bakan.

kaynak: https://www.ntv.com.tr/ntvpara/calisma-bakani-bilginden-eyt-aciklamasi,2HTsTtBAwEajaPcCdKCXKQ

3600-4000 lira açlık sınırı öyle mi? gerçekten çalışma bakanının sallamasyon verileriyle hareket edecek değiliz. şurada ülkede doğru düzgün araştırma yapan kurum kalmadı zaten. bir kaç araştırma yapanı da böyle bertaraf edecekler herhalde. düpedüz açlık sınırının altında yaşıyoruz bunu bakan kabul etse de etmese de durum böyle. yüzde 57’si asgari ücretle çalışan bir toplumda bu sözleri söyledikten sonra inanan beklemek zaten mantıksız.

Sendikaların bulduğu rakam bile büyük şehirler için yeterli değilken sayın bakanın açıklaması ise çok daha anlamsız olmuş. Keşke bu lafı dedikten sonra kendisinin eline 3400 lira verilse ve sadece o para ile bir ay yaşaması için bir test yapılsa acaba kaç gün dayanabilir. Maalesef ülkeyi yönetenler ile yönetilenler arasında hiç bir bağ kalmadığının göstergesi bu açıklamalar.

Çalışma Bakanı halktan baya kopuk yaşıyor belli ki. Zaten tüm bakanlar böyle bir durumda gözüküyor ya da sadece gerçeği görmek istemiyorlar. Bırakın 3-4 bin lirayı yeni asgari ücret olan 5500 lira bile kazansanız şu an resmen açlık sınırının altındasınız. Ülkenin yarısı falan açlık sınırının altında olmak için çalışıyor. Asgari ücret dediğimiz miktarın en azından açlık sınırının üzerinde düzgün bir noktada olması beklenir ama durum bu ne yazık ki. O yüzden böyle açıklamalar her zaman tepki toplamaya devam eder.

Nereden baksanız elde kalacak bir açıklama olmuş! Hadi çay-simit hesabı yapalım:) İstanbul'da 1 simit şu anda 5 TL oldu. Bir bardak çay da 7-8 lira ama hadi biz 5 TL diyelim. 3 öğün var, etti mi 30TL.
4 kişi, 3 öğün çay-simit ile beslensin. Etti mi 120 TL
Buna 1 ay boyunca devam etsin. 120x30= 3600 TL

Karnımızı doyurduk çok şükür! Doğru düzgün bir yemek yemeden, et/meyve/sebze/tatlı yemeden... Böyle hayat mı geçer yahu. 6.000 TL'den bir kuruş aşağı değildir açlık sınırı. Hatta biraz daha insani şartlar sağlayalım dendiğinde minimum 10.000 TL olmalı. Bu insanlar ayda bir kez bile olsa ailecek dışarıda bir kebap da mı yemesinler!

Açlık sınırı tanımını da şuraya bırakayım...

açlık sınırı tabirinin halkın çoğunluğunda karşılık bulduğu durumdaki ülkeler 3. sınıf dünya ülkeleridir diyebiliriz sanırım. en temel ihtiyaçların karşılanabilirlik düzeyi doğrudan o toplumların ortalama refah düzeyi hakkında bize önemli ipuçları sağlar. kazanılanın gerekene ancak denk gelmesi ki çoğu durumda bunun da kötüsü yani denk gelmemesi durumunda mutsuz insanlardan oluşan toplumlar ortaya çıkar. bu aileler içinde mutlu çocukların yetişmesi zor olur. bazıları geçmişte hepimiz zorluklarla büyüdük mutsuz da olmadık falan da diyebilir ya, o gurubun büyüdüğü dönemde bir evde babanın çalışmasıyla ev veya araba alınabilme durumunu günümüze kıyaslayın, veya sıradan bir düğünde çeyrek takılabildiğini hatırlayın derim ben cevaben ki örnekleri daha da çoğaltabiliriz.

Ülkede ciddi bir dezenenformasyon mevcut kesinlikle hiçbir veri güvenilir durmuyor. Bu ortamda tüm siyasi partiler de seçmenleri de karşı tarafı hainlikle ya da beceriksizlikle suçluyor. Bir dürüst kişi de çıkıp diyemiyor hani böyle hesaplanmış ama ben buna inanmıyorum diye. Türkiye büyükşehirlerinde şu söz konusu para ile aç kalmamanız kesinlikle imkansızdır, ha kırsalda yaşıyorsunuzdur onu bilemem. Kırsalın nüfusu az. Yine de mantıklı değil, asla.

Sağlıklı ve dengeli kısmını bir kenara bırakırsak Türkiye sadece bunun yeterli beslenme kısmını bile karşılayamıyor, aylık olarak minimum tutarın dengeli ve sağlık besinlerle olması en az 7-8 bin lira gerekliliği gerçeğini hayata yansıtıyor, aylık 7-8 bin lira veremeyen insanların açlık sınırının ne olduğunu bilmesi de çok zor, bir de diğer yanda aylık 60 bin lira vekil maaşı alan bir insan var ve açlık sınırını 3600-4000 diye iddia ediyor,

Bugün İstanbul'da ortalama kiraların 6.900 TL, Ankara'da 5000 TL ve Antalya'da 8900 TL olduğuna dair bir araştırma vardı. 3600 TL ile simit çay yedikten sonra büyük ihtimalle bakanın hesaba göre insanlar sokakta yatması gerek. Gerçekten maalesef ülkenin bir kısmı halkın vergileri ile zenginlik ve sefa sürerken ülkenin gerçeklerinden fazlası ile uzaklaşmışlar.

Ekmek oldu 10 türk lirası. Evet 4 kişilik bir aile günde sabah ve akşam dahil en az 3 ekmek tüketir. Günde 30 türk lirası sadece ekmeğe. Aya vurduğumuz zaman 900 türk lirası yapar. Ee bu da en az olanından bahsediyorum. Bir ayda sadece 900 türk lirası ekmeğe veriliyorsa bu aile nasıl geçinecek? Bir yerlerden kısması gerek. Yoksa ay sonunu çıkaramaz. Açlık sınırı 3.5 ila 4k arasıymış haha :D geçin bunları sadece yaklaşık 1k ekmeğe vermek durumunda kalıyor aile.

Fakir daha fakir, zengin daha da zengin hale geldi maalesef. Orta direk vardı 70'lerden 90'ların sonuna kadar. Hatırlıyorum kendi ailemden. Emekli ikramiyesiyle insanlar bir ev alabiliyorlarmış o dönemler. Hatta küçük bir yazlık alıp güneye yerleşenlerle doluydu etraf. Devremülk kültürü de epey bi yaygındı. O zamanlar da sıkıntılar vardı ama eve giren bir maaş ile 4 kişi rahat yaşayabiliyor ve tasarruf bile edebiliyorlardı. Açlık sınırı nedir bilinmezdi! Artık orta direk diye bir sınıf da kalmadı. İnsanların yüzleri asık ve mutsuzlar...

Maalesef o kadar haklısınız ki. Gelir adaletsizliği yaratıp zengini daha çok zengin fakiri ise daha fakir hale getirdiler. Orta direk yok oldu. Bir öğretmen tanıdığımla konuştuğumda şey demişti: Öğretmenler eskiden orta direkti. 80li yıllarda 2 aylık tatilde güneye gidip tatil yapabiliyorduk ve bu ekonomik açıdan sorun olmazdı. Şimdi ise ay sonunu zor getiriyoruz.

Toplumun büyük çoğunluğu zaten sağlıklı ve dengeli beslense, her halükarda en az % 35 oy mevcut iktidara gitmezdi ki. genel olarak hepimizin bildiği bir durum var, insan sosyal bir varlıktır. e kardeşim sosyal bir varlık olarak işten eve evden işe, onun dışında markete, arada da olsa sahile falan gidebilmek ile neyi halledebiliriz. her ay düzenli bir kitap okuyamadıktan sonra, kişisel zevklerin arasında varsa şayet tiyatro veya sinemaya gidemedikten sonra, eşin dostunla çıkıp dışarıda iki kahve içip sohbet edemedikten sonra neyin sosyalliği kalıyor ki. ondan sonra döndüğümüz yer yine 4 kişilik bir aile simit çay ile bir ayı geçiririse şu kadar tutar, şu kadar kalır falan filan, ulan simit çay ile ailenin bir ayı geçirebileceğini düşünen zihniyet ile afedersiniz ama sıçmaya bile gidilmez ki...

Bu Türkiye’nin şu an yaşadığı en büyük problemlerden birisi zaten. Eskiden ara sınıf vardı ve bir çoğumuz bu ara sınıfların çocuklarıydık artık ara sınıf ortadan kalktı. Ya fakirsin ya zengin ortası yok. Ülkede doktorlara bile rest çekilip ne halleri varsa görsünler deniliyorsa orta sınıfı kim takar ki zaten hocam? Emekli ikramiyesi ile artık insanlar evi geç ikinci el araba bile alamıyorlar.

Ekmek 10 lira değil, bulunduğun şehire göre değişiyor benim şehrimde 4 lira ancak maksimum İstanbul orada da 1 adet 250 gram ekmek 5 lira.Ha bu 10 lira olur mu yakında o da olur orası ayrı bir durum.Günde 3 ekmek tüketen bir aile görmedim genelde sabah öğlen ve akşam öğünlerinde toplam 5-6 ekmek arası tüketilir o da sizinle aynı hesaba gelir.Üzücü olan durum ise  açlık sınırının daha aşağıda olduğunu iddia eden bakanın bu ülkede olan bitenden haberi olmaması.Aynı şey maliye bakanı için de, diğer bakanlar için de geçerli.Bu ülkenin iktidar partisinin genel başkan yardımcısı çıkıp eskiden $ düşüktü Allah’a şükür şimdi yüksek diye açıklama yapabiliyor, her şeyi bekleyebiliriz.

Çok acınası açıklamalar yapıyorlar ama bunu bilerek de yapıyorlar. ENAG'ın oranlarına göre yüzde 175 gibi bir enflasyon oranının olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Nerede kaldı o 3 bin 4 binler daha? Şu anki açlık sınırı 5-6kya dayanmış durumda. Sağolsunlar üretime adam gibi bir önem vermedikleri ve hep ithale yöneldikleri için temel ihtiyaçlar bile dünyanın parası oldu. Vatandaşın karnını İHA SİHAlarla doyururlar artık. Bir ülkede ekmeğin bile fiyatı bu kadar olur mu gerçekten kafayı yer insan.

Maalesef ekonomik krizin giderek büyümesinin altında bizi yönetenlerin daha sorunun varlığını kabul etmemesi yatıyor.Sayın bakan keşke halka layık gördüğü ücretle bir ay geçinmeye çalışsa o zaman belki halkla daha iyi empati kurabilir.

3600 Türk Lirası yani ~200$ paranın 4 kişilik ailenin açlık sınırı olduğunu söylemek sadece ironi ise kabul edilebilir bir cümle. Kişi başı günlük 1,6$ düşüyor ve insanların bu miktarla diğer ihtiyaçlarını giderdikten sonra beslenebileceklerini iddia ediyorlar. Siyasiler, merkezi yöneticiler insanlara daha azı ile yetinmelerini tavsiye ederken kendileri her zaman kolay yoldan daha fazlasını edinmenin yeni yollarını arar.

Bizdeki merkezi yöneticileri ilahlaştırarak diğer insanlardan üstün görme hastalığı bitmediği sürece bu tip saçma söylemlerle insanları kandırmaya devam edecekler. Siyasiler ise zaten görevleri olan işleri yaparak halka ayrıcalık tanıyormuş rolünü yapmaya devam edecek. Yeni yollar yapmak, yardıma ihtiyacı olan insanlara ve hayvanlara yardım ulaştırmak, çevre düzenlemeleri yapmak v.b. övünülebilecekleri bir şey olmamalı. Görevlerini yapmak için maaş alıyorlar. İnşaat işçilerinin tuğla döşedikten sonra yaptıkları iş için övgü ve ayrıcalık beklediğini düşünsenize  ;).

Bir noktadan sonra insanlar şehirlerin, ülkelerin yönetiminde kullandıkları aracıları da ortadan kaldırmayı deneyecekler. Bunun ön izlemesi olarak hala çok ilkel olsalar da çeşitli DAO (Decentralized autonomous organization) uygulamalarını görmeye başladık bile.

Gelişmiş ülkelerde sistemleri yönetenlerin zenginliği değil de, halkın refahı üzerinden yapılır tüm hesaplar. Ülkemizde her yeni doğan bebek bırakın refahı, belirli bir miktar borç ile doğmakta. Sosyolojik olarak, psikolojik olarak tıpkı ekonomik duzeyimizde olduğu gibi birçok defoyu da beraberinde getiriyor bu sorun ve maalesef yakın zamanda  çözülebilecek gibi de görünmüyor.

Aşağı yukarı her yerde aynı fiyatta hocam. 250 gram 5 türk lirası 500 gram 10 türk lirası. Sadece ekmeğe bu kadar para verilirse asgari ücretli çalışan birisi ailesini veya evini nasıl geçindirecek?
Açlık durumu son zamlardan sonra uçtu. Asgari ücretin üstündedir şuan fiyat aralığı olarak normalde. Günü kurtarmak isteyen asgari ücretle kurtarır ama kenara para bile ayıramaz.

Halktan kopuk açıklamalar olarak yorumluyorum bunu sadece. Böylesine bir enflasyonun içerisindeyken 3400-4000 lira gibi meblağları açlık sınırı olarak göstermeyi hiçbir şekilde mantıklı bulmuyorum. Zaten sırf kiraların bile katlanma hızı ortada. En basit evlerin kirası bile saçma seviyelere geldi. Kiraya o kadar para gittikten sonra bu iddia edilen miktardan geriye kalanla insanlar hayatta kalmaya mı çalışacak ne yapacak? Şu anki açlık sınırı bildiğim kadarıyla 6 bin liranın bir miktar üzerine ulaştı.

Osmanlı’nın bitiş sebeplerinden birisi saray ile halk arasında uçurum olmasıydı. Şimdi de yaşanan bu kopukluk nokta tespit olmuş tebrik ederim sizi. Halkın ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını umursamayan bir yönetim görüyorum. Geçen gün ananıda al git dedikleri çiftçi ile röportaj yapmışlar onu izledim. O muhabbetten sonra adama iş vermemişler, adamın ürünlerini almamışlar, adamı göz göre göre batırmışlar. Bir de bu yandan bakmak lazım. Bizden sizden diye ayrılıyor.