Bitcoin Forum

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine göre, Türkiye'de istihdamda olanların %15'i haftada 60 saatten fazla çalışıyor (kayıt dışıları hesaba katarsak oran bence daha da artar). Türkiye'de haftalık ortalama çalışma saati ise 45,6 saat olarak bulunmuş. Verilere göre ikinci sırada Kolombiya, üçüncü sırada ise Meksika geliyor. Yani Meksika'da veya Kolombiya'da uyuşturucu kartellerinin elinde çalışan kölelerin durumu Türkiye'de çalışan işçiden daha iyi. Yine OECD ülke verilerine göre, Avrupa’da asgari ücretle en fazla çalışan oranı Türkiye’de. Ayrıca asgari ücretin alım gücünün de en düşük olduğu Avrupa ülkesi Türkiye.

Verileri değerlendirirsek, Türkiye'de insanlar dünya ortalamasına göre çok fazla saat çalışıyorlar. Hatta OECD ülkeleri içerisinde saat olarak en fazla çalışılan ülke. Buna rağmen en az parayı alan ülke vatandaşları. Ve aldıkları az paranın da değeri en düşük olan vatandaşlar. Yani durumumuz, karın tokluğuna gençliğimizi, ömrümüzü gün yüzü görmeden çalışmaya harcıyoruz.

Kaynak: https://indigodergisi.com/2022/06/oecd-haftada-60-saatten-fazla-calisma-turkiye/

Kaynak: https://www.diken.com.tr/oecd-raporu-turkiyede-ogretmenler-cok-calisip-az-kazaniyor/

Kaynak: https://www.turksagliksen.org.tr/oecd'ye-gore-cok-calisiyor--az-kazaniyoruz_2744.html

Kaynak: https://tr.euronews.com/2020/12/07/turkiye-de-iscilerin-ne-kadari-asgari-ucretle-calisiyor-sendikalar-2020-tespit-komisyonu

Çok çalışarak az kazanmanın tek açıklaması sizden çalınanların çok fazla olmasıdır. Bunu "enflasyon canavarı" gibi uydurma tabirler kullanarak maskeleyenler çalanların bizzat kendisidir. Her sene geçmişte basılmış toplam para miktarı kadar para basıp insanların emeklerini çalmaya devam etmelerine müsaade ettiğimiz sürece gerçekten çalışan insanların emeklerini çalmaya devam edecekler.

Sadece ve sadece herhangi bir kişinin yada kurumun kendi isteğine göre para basılamayacağı için bile BTC bütün fiat paralardan daha üstündür. Bu yüzden buradayız.

Yıllar önce insanlar başkaları için çalışıp, karşılığında yiyecek, içecek, kalacak yer verilirdi ve adına köle derlerdi, yeni sistemde insanlara para verip gönüllü olarak çalıştırıp yine kölelik sistemini buldular, yeni sistem diğerinin eksiklerini kapatıyor, bu sistemde gönüllü olarak köle olmak istedikleri için ihtilal gibi isyan seçenekleri olmuyor, işveren için en güzel sistem, Türkiye’de köle cenneti gerçek bu,

Ne yazık ki ülkemizde enflasyon adı altında halkın paraları hiç oldu. Türk lirasında kalmaya teşvik edilen herkes ama herkes büyük servet kaybı yaşadılar. Tüm vergi yükü de bu ücretli kesimin, hukuka kurallara düzene uyanların üstünde yük oluyor. Keşke Türkiye biraz da çalışanın mutlu olduğu bir ülke olabilseydi. Bu düzen toplumsal huzuru tamamen yıkıyor. Toplumsal olaylara gebe oluyor. Devletimiz politikasını değiştirmelidir.

Paramızın alım gücü nerdeyse yok edildi sözde enflasyona ezdirmeyeceğiz denilsede açıklanan enflasyon üzerinde zam yapıldı fakat açıklanan enflasyonla hissedilen arasında dağlar kadar fark var bu sebeple alım gücü zam yapıldığı halde düşmektedir. Bakıldığı zaman ülkenin %40 dan fazlası asgari ücretle çalışıyor çünkü mecbur bırakılıyorlar ekonomi iyi olsa çok daha fazla işveren olur işsizlik en aza gerilerdi böylece çalıştıracak insan gücü asgari ücretten daha yüksek ücrete çalıştırmak zorunda kalınırdı. İşsizlik bu kadar yüksek olunca mecburen asgari ücrete hatta asgari ücretin daha altına insanları çalışmaya mecbur kılıyorlar üstelik daha fazla saat çalıştırarak 3 kişinin yapacağı işleri bir kişiye yükleyerek.
Sonra birileri çıkıyor ekonomi iyi ülke refah içinde diyerek atıp tutuyor. İnsanların para kazanıp telefon bilgisayar yada araba almış olmaları ekonominin iyi olduğunu göstermez, ekonomi iyi ise insanlar bu saydıklarımı almak için aylarca yıllarca çalışarak değil çok daha kısa sürede alıyor olabilirlerdi. Bir Avrupalı yada Amerikalının araba aldığı fiyatlara bizler telefon alamıyoruz. Bu düzen sistem değişmediği sürece çalışma süreleri artar kazançlar düşmeye devam eder.

Paramız değersiz ve bunu artık ülkedeki insanların çoğunun da anlamaya başlaması biraz işleri kolaylaştırıyor. Yeni bir çalışma düzeniyle bu çalışma saatleri düzenlenebilir ve daha az saatle daha fazla verm alacak şekilde planlanabilecektir. Bazı ülkeler bu sisteme yavaş yavaş geçmeye başlamıştı pandemiden önce. Fakat pandemiyle birlikte artan enflasyon bunun yoluna taş koymuş olabilir.

Üstüne üstlük insanlar borca giriyorlar, borca battıkları için ruhsal sağlıkları bozuluyor. Haberlerde bolca görebiliyoruz insanlarımız ne halde olduklarını cinnet geçirenler falan gerçekten zor günlerden geçiliyor. İşçi kesiminin en çok hakkı yenen ülkedir, Türkiye maalesef. Yeni sistemdeki kölelik eskiye kıyasla bile daha kötü diyebilirim çünkü bu kadar fazla stres yükü insanlık için hiç adil değil. Verilere baktığımız zaman zaten en sinirli ülkeler arasında ilk sıralardayız.

Haftada 60 saat demek, 60/6 -Pazar günü hafta tatili, onu düşüyorum.- günde 10 saat çalışmak demektir.OECD verilerini sağlam kaynaktan almadı herhalde çünkü Türkiye’de en az 10 saat çalışılıyor.Bir çok işyeri sabah 8 akşam 8 çalıştırıyor çalışanlarını ve bu 12 saat demek.Haftaya vurursak 72 saat yapar.Türkiye’nin gözardı edilen gerçekleri bunlar işte ve bu oran eminim %15’den daha fazla…

Kayıt dışı olanı OECD bilemez hocam. Türkiye ise resmen kayıt dışı cenneti. Kayıt içinde nispeten iyi şirketlerde çalışan arkadaşlarım dahi haftada 5.5 gün çalışıyor. Bu benim gördüğüm en iyi yani. Cumartesinin yarımlığı. Yoksa tama vurunca 10 saatten az çalışan, memurlar hariç yok gibi bir şey. Bu köleci iş yaklaşımı ne zaman sona ererse o zaman Türkiye'de bişeyler değişir. Yoksa berbat bir durum yaşanıyor bence.

Meksika, Kolombiya denilen ülkelerde insanların bile can güvenliği yokken, adam öldürmenin çok basit bir yer olduğu yerlerde bile daha iyi maaşlarda çalışanlar olduğunu görünce Türkiye’nin ne kadar az bir ücrette çalıştırdığı çıkıyor ortaya. Bir kere daha bu kötü düzende berbat ülkelerden bile daha kötü durumdayız.

Bulunduğumuz coğrafi konum genç insan gücümüz gibi etkenleri düşününce bu durumda olmamız gerçekten akıl alır gibi değil.Maalesef halkımız hala Cumhuriyet devrimlerini benimseyemediği için hakkını aramak konusunda yetersiz kalıyor başka ülkede böyle veriler ışığında herhangi bir iktidar bırakın görevde kalmayı aday bile olamazdı.

Türkiye’de bu yaklaşım sona ermez. artık bazı özel sektörler cumartesiyi de tam gün saymaya başladı bile. ücrette ise değişen bir şey yok. bir de kayıt dışı dediniz de aklıma geldi kardeşimin arkadaşı motokuryeciliğe başlamış dominosta. çocuğa teklif mevcut asgari ücret değil, bir önceki asgari ücret üzerinden olmuş.

Aslında bu yıllardır var olan bir Türkiye gerçeğidir. Çünkü bu tamamen zihniyet ile alakalı bir durum. Avrupa'da sistemine özendiğimiz ülkelerin hepsinde vatandaşlara insan gözüyle bakan ve onların rahat şartlarda çalışması için uğraşan yöneticiler daha çok görülürken bizim ülkemizde durum tam tersi oluyor. Hem izinler kısa hem çalışma saatleri uzun hem de insanlar bunun karşılığını bile tam olarak alamıyor. Üstüne üstlük bir de bu durumu savunan insanlar bile var. Çünkü vatandaşlarda hakkını arama bilinci pek yok malesef.

Sesini çıkartmayan vatandaşların çoğunluğu oluşturması durumunda işverenlerden de değişmelerini beklemek çok iyimserlik oluyor haliyle. İnsanlar çalışma şartları yüzünden artık yurtdışına kaçmaya başladılar. Her meslek grubundan insanların akın akın ülkeden ayrıldığını görmek üzücü.

Dünyada bunun en bariz örneğidir Türkiye. En fazla çalışırız ve en az alırız. Yıllardır bu böyle devam ediyor. Az önce asgari ücret konusuna da yazmıştım buraya da söylemek doğru olur. En fazla dolar bazlı alınan asgari ücret 20 yılda 500 dolar bile değil. Çalışma saatleri ise Avrupa ülkelerine göre inanılmaz yüksek. Köleliğin Nirvana’sında yaşıyoruz.

Dünyada en büyük modern köleliği biz yaşıyoruz diyebiliriz. Hayatımız çalışmak üzerine kurulu, sabah saat 9'da iş yerinde olmak için 6'da kalkıp 7'de evden çıkıyoruz, akşam ise 7'de iş yerinden çıkıp 9'da eve dönüyoruz. Kalan vakitte ise uyuyarak ya da televizyonda 2 saat bir şeyler izleyerek günü sonlandırıyoruz. Haftasonu tatili desen yok, emeklilik desen 70 yaşına gelince anca oluyorsunuz onda da ekonomik özgürlüğünüz varsa.
Yaşam kalitesi olarak Asya'nın uzak köyleriyle falan bir tutabiliriz kendimizi, hiçbir şey yapabildiğimiz yok

Kesinlikle dünyada kölelik sisteminin merkezinde gibi davranılıyor bizim ülkemizde vatandaşlarımıza. Vatandaşlar tatil nedir bilmiyor. Tatil zaten yapamıyor. Eskiden yine araba almak gibi durumları vardı artık o da hayal oldu. Ev almak mucizelere bağlı ancak piyango çıkınca falan alınıyor olabilir. Bakıyorsun çalışmıyormusun sabah 8 akşam 12 çalışanlar dahi var. Emeklerin bu kadar ucuz olduğu başka bir ülke yoktur herhalde.

Şu an Avrupa'da haftada 4 gün çalışma formülü üzerinde durulurken hatta bazı ülkelerde bu uygulama yürürlüğe bile konulmuşken bizim ülkede hala patronlar çalışanları nasıl daha fazla süre çalıştırırım diye uğraşıyor.  :)  Bu berbat zihniyetten kurtulmamız için 1-2 nesil falan geçmesi lazım herhalde. Tabi her şeyden önce mevcut zihniyetin değişmesi yönünde adımlar atılması lazım. Yeni nesilin bu konuda çalışmalarının olacağına inanıyorum. Belki şu ana kadarki nesiller hayatsız gibi yaşamak zorunda kaldılar ama bunu gelecekte değiştirebiliriz.

İnsanlar ne kadar fazla boş vakte sahip olursa işlerine de o kadar motive olurlar. Yoksa bu bir işkence haline dönecektir. İnsanların mutsuzluk oranının artma sebeplerinden birisi de ağır çalışma şartları haliyle.

Maalesef asgari ücretli çalışanların çoğu haftada 7 gün, günde 12 saat çalıştırılıyorlar. İnsanlar işten eve, evden işe gidiyorlar. İnsanların tek yapabildikleri nefes alıp verebilmek. Haftada 6 gün çalışan insanlar kendilerini şanslı saydığı bir ülkedeyiz maalesef. Tatile gidenlerin ise ultra zengin sayıldığı bir ülkeye döndük. Oysa 40-50 yıl önce öğretmenler, memurlar en az bir ay güney bölgesinde bir ilde tatil yaparlardı.

Ülkede iktidardan tut hickimse belli bir kesimi görmek istemiyor yok sayıyorlar bu geçtiğimiz haftalarda bir fabrikada işe giren bir tanıdığım zorunlu mesaiye kalıyor sabah mesaai başladığında iş başı yapıyor gece 21;00 a kadar çalışıyor ve pazar günleri de işler yoğun olduğu için çalışmak zorunda bırakılıyor. Toplamda ellerinde üç aylık iş olduğu uc ay boyunca olabildiğince mesaide kalacağını söylüyor.


Asgari ücretli kesim hickimse tarafından görülmek istemiyor bildiğin yok sayiyorlar asıl emekçiler bunlar.

İşin kötüsü yöneticileri biz ve bu toplum seçtiği için değişen birşey malesef olmuyor.

Hocam size katılıyorum. Maalesef ülkede herkes zenginleri düşünüyor. Zenginlerin açısından bakıyor. Otellerde asgari ücretle çalışan tanıdığım insanlar vardı. Hepsi yaz aylarında 3-4 ay boyunca izinsiz bir şekilde günde 10-12 saati bularak çalışıyorlar. Çünkü denetim yok. Hatta pandemi döneminde işçilerin hastaneye gitmelerini yasaklamışlardı. Corona çıkarsa mecbur izin vermemiz gerekir diye.

Ticaret yapanın durumu bir zamanlar iyiydi. Esnaf sattığı mal ile ailesini rahatça geçindiriyordu. Fazla çalışmadan fazla da kazanabiliyordu. Şimdi en fazla çalışıp en az kazananlardan olduk. Sadece esnaf değil ki amiri memuru herkes dert yanıyor. Bu kadar kötü kararları alıp iyiyi beklemek yanlış bekleyiş olmaz mı. Her geçen gün daha kötü oluyor. Hala bu durumu görmezden gelip iyiyiz iyi diyen tayfa var. Asıl sorumlu sorunu görmeyendir benim gözümde. Cebindeki parayı çıkart desen para yok ama ekonomi iyi diyor. Ne beklersin bu kafadan.

ahahaha bizim sokaktaki torbacının da durumu benden daha iyi:))

yahu hem kaçak işçilerin verisi yok diyorsunuz hem de meksika'da uyuşturucu kölelerinin sgk primi yatırıldığından mı bahsediyorsunuz. iyiymiş valla herifler tam anlamıyla bir sosyal devlet.


iş kanununa göre zaten haftalık çalışma süresi en fazla 45 saat. yani bu yukarıdaki bilginin de hatalı olduğunu herkes söyleyebilir. çok büyük kurumsal firmaların dışında özel sektörde 45 saatten az çalışan sayısı fazla değildir.

ha az mı kazanıyoruz, 1 ay boyunca çalışıp elde ettiğimiz paralar fatura, kira, eğitim gibi giderlere ancak mı yetiyor? maalesef öyle ve hiçbirimiz bu durumu hakketmiyoruz.

Meksika'da ki karteller çalıştırdıkları kölelerin hepsinin sigortasını en yüksekten yatırırlar :) Hocam, ülkemizdeki çalışma saatlerinin Meksika ve Kolombiya gibi ülkelerden daha fazla çıkması üzerine yaptığım bir latife idi orası. Geçenler de bir Rus atasözü duydum. Cumartesileri bir tek Türkler ve eşekler çalışır, pazar günleri ise sadece Türkler çalışır diye.