Bitcoin Forum

Başta telefonlar olmak üzere sürekli vergilerde artış yaşanıyor son olarak 2024 yılı ile birlikte imei kayıt ücretleri 31 bin 692 lira oldu. Diğer yandan tekel gurubu akaryakıt vs. sürekli olarak vergiler ve fiyat artışı yapılıyor. Vergilerin sürekli arttırılması çok vergi toplanacağı anlamına gelmiyor aksine vergi yükü ağırlaştıkça insanlar bu sefer kayıt dışına yöneliyor.

- İmei kayıt ücretinin bu denli fazla olması kullanıcıların telefonları kayıtsız kullanmalarına sebep olacaktır, bu aşamada telefon kayıt ettirmenin bir manası kalmıyor kayıtsız kullanmak çok daha avantajlı. Mevcutta vergilerden dolayı telefon ücretleri 2 katını geçiyor üstüne birde taksit yapılmıyor olması telefon satışlarını olumsuz etkilediğini kullanıcıların kayıt dışı ürünlere yöneldiğini düşünüyorum.

- En garanti vergilerden olan araç ötv'leri sürekli artması insanları ötv'siz araç almaya yönlendiriyor bu nedenle sahte raporlar ile ötv'siz araç almaya yöneliyorlar.

Demem o ki vergileri arttırmak harcamaların kayıt dışına çıkmasına bu nedenle normalden çok daha az vergi toplanmasına neden olacaktır. Bu konuda sizler neler düşünüyorsunuz?

Dubai gibi olalım 0 vergi, yakıttan araçtan telefondan falan vergi almak yerine herkes serveti ölçüsünde vergi versin senede bir kez
ticaretin önü açılsın bolluk bereket gelsin ülkeye

Kayıt dışına çıkan harcama ve ödenen vergi arasındaki miktara bakınca vergi arttırmak daha mantıklı görünüyor. 10 kişiden 1'i kayıt dışına sıcak bakar, siz ne kadar vergi arttırsanız da normal vatandaş o vergiyi ödemeye devam eder.
Kimse ses çıkartmıyor, vergiler tıkır tıkır ödeniyor. Ek MTV dediler ödedik, ÖTV dediler ödedik, deprem vergisi dediler ödedik. Bu düzen asla değişmez, yalandan ÖTV indirimi alan %10 bile çıkmaz :)

Ama bütün fabrikalar zarar ediyordu satmasaydık zarar etmeye devammı etseydi?  Vergi ödeyen kesim zaten belli bir aralık onun altı ve üstü ya siliniyor yada affediliyor veya hiç ödemiyor anlamadıkları sadece vergi ile bu tezgah dönmüyor yetmiyor yani anlamadıklar ise verginin hiçbirşeyi çözmediği.

Toplanan vergi ile yaşam kalitesinin artması beklenir veya hukumetin haklarımızı tam olarak vermesini ancak adalet sistemi düzgün çalışmadığı için

1. Aldığın eğitim eğitim değil.
2. Aldığın sağlık hizmetleri  sıkıntılı. hala ilçemdeki hastanede birçok doktor yok bildiğin yok


Neyse efendim dün bir yayında izledim ülkeye giren kaçak telefonlarda inanılmaz bir artış mevcut.
Size biraz çay ısmaryayım hararetinizi alır.

Vergi gelirleri aslında belli. Nüfus ve bu nüfusun yaş grupları ve hareketleri ne türlü vergilerin ne kadar bütçe oluşturacağı belli. Bütçe yapılırken bunlar baz alınıp yola çıkılıyor. Bizim burada bir sıkıntımız yok. Esas sıkıntılı olan taraf hükümet tarafında. Adamların har vurup harman savurması sonucu bunların fahiş harcamalarını karşılamamız gerekiyor. Bunu nasıl yapacağız aldığımız belli ve verdiğimiz de belli. Verdiğimiz harcamayı karşılamıyorsa ya bok vergisi koyacaklar yada bokun boku vergisini koyacaklar.Adamlar ötv nin kdv sini alıyorken akıllarına ne gelirse buna vergi koyarlar.

Daha önce 125 milyon kez yazdım, yine yazayım elime mi yapışır, bir ülke düşünün ki vatandaş kendi hayatını kendi sübvanse ediyor. O da yetmiyor kendini yönetenlerin şaşaalı hayatına da kaynak oluyor. 10 liralık sigara 54 lira 15 liralık bira 65 lira, benzini mazotu vs daha eklemedim, şans oyunlarına birşey olacak diye akılları gidiyor, şakır şakır milletin köşeyi dönebilme zaafına çalışıp bin türlü şans oyunu oynatiyorlar, vergi elbette önemli ama bu kadar da boku çıkarılmaz kardeşim, ha bu arada unutmadan vergiyi tabana yayıp ülkede hamudu ile goturenlerin vergisini siliyorlar.

Sahte rapor olayı oluyor mu ya? Eğer böyle bir imkan varsa herkes değerlendirir tabi. 5 sene satmaz, 5 sene sonunda arabasını satar bedavadan vergi kazanır ki arabası da değer kazanır o açıdan bakınca. Ben sağlık kurulu raporu ile belirli yüzde üstüne ÖTVsiz araç verildiğini biliyorum. O iş öyle kolay değil. Ailesinde gerçekten engelli olan vardır ve onun üstünden alırlar bu zaten haktır. Sahte rapor değil. Bu arada vergilerin sürekli artması gerçekten can sıkıcı.

Bir dönem yapanlar olmuştu hatta televizyonda bile haberi yapılmıştı tabi bunlar yakalananlar bildiklerimiz ya yakalanamayanlar. Bir kaç doktor ile anlaşıp rapor başı 30-50 bin lira verseler ne olacak ki şu an üst limitten bir araç alınmış olsa yaklaşık 590 bin lira indirim olmuş oluyor. Bir şekilde ötv siz araç almak için çabalayan bir çok kişinin olduğunu düşünüyorum.

hesaplama için siteyi kullanabilirsiniz.
https://otv.hesaplama.net/

https://i.ibb.co/m4gKh29/IMG-1959.jpg (https://imgbb.com/)

Geçtiğimiz yıl Eylül ayına kadar olan performansı buldum internette. Baksanıza şu vergilerin durumuna Toplam vergiler arasındaki payı %20. Yani ülkede 5 kişiden 1’i lüks içerisinde, özel tüketim ile yaşıyor. Alkolden alınan, tütünden alınan, kolalı gazoz, dayanıklı tüketim malı, petrol lpg ve araç ÖTV. Hepsinde vergi ödemişim ben de lüks içinde yaşıyor sayılıyorum ancak aldığım para beni yoksullar kategorisinde sınıflandırıyor.

Şimdi açlık/yoksulluk sınırına göre mi değerlendirilmeliyim yoksa ödediğim vergi üzerinden mi değerlendirilmeliyim?

Zengin miyim, fakir miyim?

Vergiler çok yüksek ve adaletsiz çünkü bu ülkenin hiçbir zaman randımanlı ve hukuki bir vergi sistemi olmadı, akepe iyice bokunu çıkarttı ama öncesi de iyi değildi.
Temel sorun yine aynı, liyakatsiz ve hırsız yöneticiler kendi çıkarları uğruna esas vergilendirilmesi gereken kesime dokun(a)madıkları için yakaladıklarını öpüyorlar. Bu ülkede belirli sektörlerin (mesela kuyum) vergi verdiğini gördünüz mü hiç? En vicdanlısı yalandan senede 50-100bin lira vergi yazar, onu da bir haftada kazanıyordur.
Ama kaçamayan kim? Tabii ki bordro mahkumları.

Asgari ücretli, maaşlı çalışan vergisini ödemek zorunda ama basit bir dönerci bile fiş kesmeden satış yapıyor. Sırf böyle işletmeler kaybetsin diye kredi kartı ile ödeme yapıyorum. Kredi kartıyla yapınca mecbur vergisini alıyor devlet. Bu insanlar ne yapsan akıllanmıyor. Devlet de akıllanmıyor ki hala bunların ensesinde hissettirmiyor. Sadece şu sıralar yoğun takipler başlamış o biraz iyi. Vergisini kaçıranı acımadan cezalandır kardeşim ki tekrar yapmasınlar.

Ekonomi biliminde Arthur Betz Laffer “Laffer Eğrisi” teorisi ile vergi oranı ile hazinenin vergi geliri arasındaki ilişkiyi göstermiştir. Yani devletler, hükümetler ne derseniz vergiyi arttırarak bir yere kadar bundan kazanç sağlayabilecektir. Bu durumun pik yapması sonucunda bireyler alınan vergiye isyan edip vergiyi ödememe yoluna gireceklerdir.

Türkiye’de tütün, alkol, motorlu taşıttan devasa boyutta ötv alınıyor. Bu tip durumda bir yerden sonra kaçak ya da ev yapımı alkol, yabancı plaka ya da engelli üzerine araç kaydetme gibi çözümler aranıyor. Aslında şöyle bir durum da ortaya çıkıyor kayıt dışı ekonomiden vergi alınamıyor ama kayıtdışından para elde etmiş kişinin aldığı arabaya koyduğu yakıttan alınıyor ve bu durum da sıradan vatandaşa ciddi zararlar veriyor.

Vergi yükü arttıkça insanlarda bu vergi yükünden kaçınmanın yolunu arayacaklardır kimi yurt dışı ürünlere yönelecek kimi kaçak yollarla gelen ürünlere başvuracak bir nevi kayıt dışı ekonomi artacak. Her şeyden vergi almaya çalışmak vergileri sürekli arttırmak vergi gelirini arttırmayacaktır aksine azalmasına sebep olacaktır, kdv üzerine yüksek ötv nedeniyle yurt dışı ürüne yönelince yüksek ötv alacağım derken kdv gelirindende olmuş olacak.

Vergi kaçırma olayı başlayalı çok oldu. telefonda inanılmaz bir vergi kaçağı var hemen hemen her telefoncuda almak istediğiniz android telefonun kaçağı mevcut. Bunlar vergi arttırmakla sorunların çözüleceğine inanıyor.

Ekonomi bakanı geldiğinden beri tırnak ucu ülke olumlu adım atamadı atacağınıda düşünmüyorum ne zaman dövize olan baskılanma kalkar ozaman yatırımcı gelir. adam malmı dolarını 31den bozup burada yatıırm yapsın.

Üretime verilen destek artık yetersiz bir seviyeye gelmeye başladığı için doğru düzgün bir üretim gerçekleştiremiyoruz. Bunun da çözümünü bu sorunun üzerine gitmek yerine kolaya kaçarak vergi artırımında bulmaya çalışıyorlar. Bu asla bir çözüm olmayacak. Ülke resmen vergi gelirleri sayesinde ayakta kalır hale geldi. Özellikle ÖTV gelirleri olmasa herhalde ülkenin tam anlamıyla batışı gerçekleşirdi.

Geçenlerde Mehmet Şimşek de kayıt dışı olayların üzerine gidecekleri ile ilgili bir açıklama yapmıştı sanırım. Bunun yerine öncelik, alınan vergilerin hafifletilmesi için bir yol bulmak olmalı.

Telefon konusunda acayip kayıt dışı var etrafta da denk geliyorum yurtdışı telefon kullanan insanların çoğu kayıt dışı kullanıyorlar. Normal değil mi bir telefonu açtırmak için istenen paraya gelin sadece kayıt edilme fiyatı ve her günde artmaya devam ediyor. ÖTV araçlarla ilgili söylenecek pek bir şey yok arabanın kendi fiyatı kadar ÖTV fiyatı ödeniyor.

Tüm bunların ve bu şekilde devam edildiği sürece sorunların çözülemeyecek olmasının temel iki nedeni devlet yönetimine çöreklenenlerin kendi saltanat harcamalarından vazgeçmemeleri ve bundan bağımsız olarak  devlette en ufak bir tasarruf çalışması yapılmaması.
Sikindirik, esas amacı belli olan mega(!) projeler, gereksiz yatırımlar, plansız altyapı projeleri ve kurumlardaki verimsizlik sürdükçe sadece halktan bekledikleri tasarrufla hiçbir yere varılmaz.
Ve hala bunları savunanlar olduğunu gördükçe bu kesimin kafatasının içinde ekmek hamuru olduğunu düşünüyorum (kendi çıkarı olanlardan bahsetmiyorum, onlar ceplerini korumak, kendi çaplarında cukkaları için savunuyor). Çünkü çok değil, 6 adet (yazıyla: altı) beyin hücresi sahibi olmak, durumu görmek için yeter de artar bile.

Ta Osmanlının ilk döneminden içinde bulunduğumuz zamana kadar devlet az ya da çok, hep soyuldu ama hiçbir zaman bu kadar doymaz bir açgözlülük yaşanmadı (asıp kıymete bindirdikleri karaktersiz, doncu Menderes yaklaşabilir belki).

Vergileri artırmayıp ne yapacaklar devasa bir bütçe var ülkede üretim çok az ülke dolaylı vergilerle ayakta duruyor. Bir yandan milyonlarca gereksiz memur çalıştırıyorlar bir yandan bazılarını 40 yaşında emekli ediyorlar bir yandan itibardan tasarruf edilmez diyerek devletin her kademesinde savurganlık yapıyorlar bir diğer yandan sarayın bitmek bilmez harcamaları var diğer yandan örtülü ödenekten harcanan rekor miktarlar var tüm bunları finanse eden hepimiziz.
Ee bu kadar olaya rağmen sesini çıkaran kimse yoksa ve sesini çıkaranı da halk kendi içinde bastırmaya çalışıyorsa herifler keyiflerince istedikleri gibi basar vergiyi toplum ses çıkarmamaya devam etsin.

Hele şunu savunan açlıktan ağzı kokan dangalaklar var ya gerçekten ayar oluyorum. Ulan olmayan beynini ...min davarı, senin haftanın her günü makarna, bulgur yemek zorunda olmanın nedeni zaten bunların itibar ayağına saltanat sürmesi şuursuz insan müsveddesi.
Yapanın bahane üretip savunmasını anlarım, zaten derdi milleti düdüklemek, ama perişan durumda alkış tutanı anlamak imkansız.

Hocam sahte rapor olayı olup olmadigini bilmiyorum ama şu anda hastanelerde  engelli raporu için heyetler ince eleyip sık dokuyor, geçenlerde annem için gittiğimizde bunu bizzat gördüm, insanlar ucuz araba almak için hiç olmadık hastalıklardan medet umar hale gelmiş, ki gerçek hastaları görüp haline sukretmesi gerekirken üstelik. Evet vergiler inanılmaz yerlere geldi ama bazı şeyleri asmak için sahtekarlığı da gerek yok.

Sadece hastane işlerinde kullanmak sıra beklememk ve muayeneye gidince oradaki beklem süresini kısaltmak için anneme engelli raporu çıkarttım %78.
İşlerimi görüyor. Ama son zamanlarda hastanede bekleme olayları epeyce arttı. Sanki her gelen engelli raporu ile giriş yapıyor. Eskiden gidince özel randevu gibi ilk sıra nerdeyse bize geliyordu.

Hastane, daha doğrusu sağlık olayı rezalet durumda, bunun aksini iddia eden varsa buyursun iddiasını ispatlasın. Şu an Türkiye'de paran yoksa sana sağlık hizmeti de yok, sikindirik troller hemen şehir hastanelerini vb övecekler ama bir iki branş dışında randevu yok, Survivor'u kazandın ve randevu kaptın diyelim, ışık hızıyla muayene sonucunda (talimat böyle) derdine derman bulmana imkan yok, haydi imkansızı da başardın diyelim, seni iyileştirecek ilaç eczanede yok, bazılarının muadil kabul edilebilecek yakın özelliktekileri bile yok. Bir çok kemoterapi ilacı yok, otoimmün hastalıkların sürekli kullanılması gereken ilaçları yok, kalp ilaçlarının bazıları yok, hormonal düzenleyici ilaçlar yok, doğru ölçen şeker ölçüm cihazlarının stripleri yok, ortopedik malzemelerin düzgünü yok. Ve paran olsa da yok, olmasa da yok çünkü gelmiyor.
Özel hastanelere para vermeye mecbursun ama tedavideki sıkıntılar tabii ki aynı şekilde devam.

Keşke zamanında Lozan'ın gizli maddelerine sağlıkla ilgili de bir şeyler koysalarmış da 2023'de devreye girseymiş. Lozan'ın gizli maddeleri sayesinde çağ atladık ama sağlığı unutmuşlar.

Kesinlikle doğru. Ben eğer o aracı almayı hak etmiyorsam, almayayım. Neden böyle bir şeyler yapmaya gerek duyayım ki? Elbette ekonomik sebeplerden bu yönelim ama bu da bir şekilde diğer insanların hakkına girmek demek. İhtiyacı olan vergisiz araç bulamazken hayatında hastalık görmeyen kişi kâğıt üzerinde yüzdelik dilimle engelli gibi gösteriyor kendini.

Sağlık konusunda Ankarada bir sorunun var ise gideceğin belli hastaneler vardı. Özellikle numune, yüksek ihtisas bu hastanelerde önde gidenlerden di. Buraya gidip sana konacak olan teşhisi değiştirecek başka hastane zor çıkardı. Neden mi. Adamlar işini gerçekten güzel yapıyorlardı. Binası eski olabilir. Burada derman bulamayan üniversite hastanesine gider. Burada tahlil çok fazladır. Aklına gelmeyecek sorunlarını da ortaya çıkartırlardı. Şimdi Şehir hastanesi var bina güzel ihtişamlı. Ama doktor yok denecek kadar az. Her mezun olan doktor olmuyor. Sana derman olmuyor. Sadece orada konu mankenliği ypan pek çok personel var. Ama derman yok.

Bun durumu sürdürmek için kara delik durumuna gelen şehir hastanelerini vergiler ile karşılayan ama derman bulamayan bir halk var.