Bitcoin Forum

Geçen sene kur korumalı mevzusu ve diğer nedenlerle 818 milyar tl zarar eden Merkez Bankası ile ilgili enteresan iddialar dönüyor iki gündür. "Banka yönetiminin aldığı karar doğrultusunda, zarara karşın, başkan ve başkan yardımcıları haricinde kalan çeşitli kademelerdeki yöneticilerle çalışanlara 'performans tazminatı' olarak maaşların 2 katından fazla ödül dağıttı." şeklinde bir ifade var haber kaynağında, lan performans ödülü mantıken işler beklenenden de iyi giden organizasyonlar için geçerli değil midir, ben mi yanlış biliyorum acaba? Sayıştayın performans tazminatına yaklaşımı, bunun nasıl alınabileceği ile ilgili gereksinimleri açıkken, bu kararı kim aldı, kim onay verdi acilen kamuoyunun aydınlatılması lazım.

https://onedio.com/haber/merkez-bankasi-zarar-etse-de-personeline-performans-tazminati-dagitti-1225459
https://finans.mynet.com/haber/detay/ekonomi/100-emekli-maasina-denk-sayistay-kriterini-bildirmisti-merkez-bankasi-ndan-calisanlarina-4-maasa-kadar-tazminat/483405/

Ülkede tasarruf tedbirleri çıkarılmışken böyle ekstra ödemeler neden yapılır bilemiyorum. Üstelik milyarlarca lira zarar etmişken bu ödüllendirme neden yapılır, bu tarz işlemleri hiç doğru bulmuyorum. Bu tarz haberler neticesinde kimse tasarruf edelim demeyecektir artık. Kimsenin aldığı parada gözüm yok hak ettilerse alsınlar bir şeyler başardılarsa alsınlar.

Hocam hala öğrenemediniz değil mi? eğer Türkiye Cumhuriyetini ekonomik anlamda zarara uğratacak bir durum varsa ödüllendirilir belediyeye zarar mı veriyor bir başkan al 2. maaş 3. maaş.  818 milyar lira zarara uğramış bir banka düşün tüm dünyaya rezil olmuşssun al sana ödül çünkü görevini tam yaptın zarara uğrattın zarara uğratanlar koltuklarında oturmaya devam ediyor burası türkiye. Kamu yararına birşey yaparsan cezalandırılırsın.

Evet mandown sanırım anlamamışlar, hala zannediyorlar ki iyi çalışan kazanır, kötü çalışan bedelini öder. Bence ZekiBeyy ve totti67 arkadaşlarımız Finlandiya'da ikamet ediyorlar. ;D

Bu mevzu da bence çocuklarımızın eğitimine interaktif bir katkı olarak düşünülmüş basit bir aksiyon, büyütülecek bir şey yok.

- Evet çocuklar, şimdi bizim yaptığımızı hangi atasözüyle anlatabiliriz, kim cevap verecek?
- Örtmeniiim
- Söyle Kuddusi Berke
- Bal tutan parmağını yalar
- Aferiiin

Hocam Kuddusi Berke nedir allasen, nereden geldi böyle yaratıcı bir isim aklına, olaydan koptum ismi görür görmez  ;D

Finlandiya mevzusuna gelince, bizim oralar gibi olma şansımız yok ki be hocam, adamlar cücük kadar ülke, kozmopolit bir yapıları yok, komşuları ile problem yaşayacak bir coğrafyada da değiller, bak en kral Finliyi getir bizim ülkeye, 6 aya kendini bozmazsa ben de birşey bilmiyorum. O bozmasa biz zorla bozarız bir şekilde  ;D Hocam tedbiri bize alıyorlar, yani halka, gözü açılıp da doğru yoldan şaşmasınlar diye bizim muslukları kesip, evlerinin önünden nehir akanlara katkı yapıyorlar .

tedbir diye birşey yok hocam servisleri kaldırınca çalışanlar işe uçarak gitmiyor bir çoğu ya kendi aracını kullanacak yada dolmuş vs ile daha fazla harcamaya sebep olacak asıl servisler tasarruf sağlıyordu bu salaklar olayı yanlış anladı herbirimi kendileri gibi sanıyorlardı millet lüks yaşamdan ölüyor sanıyorlar gerçeklerden tamamen kopmuş durumdalar lale devrinin sonlarını yaşıyoruz saraydakiler ve dışarıdakiler diye bir kavram var artık hayatımızda.

Valla hocam tüm tasarruf tedbirleri tastamam hayata geçse elde edilebilecek tutar 100 milyar falan gibi bir rakamdı galiba, kapanması gereken açık ise neredeyse 2-3 trilyon civarı, rakamlar yalan söylemez, bunlar havalı tüfek saçmasıyla gergedan öldürebilmenin peşindeler, ben zaten artık saldım, çevremde hala o kadar boş beleş sistem yanlısı insan var ki, eti üç ayda bir görüp bunları savunanlar olduğu sürece yukarıdakiler toschak geçer gibi uygulamalarla gündemi daha çoook meşgul ederler. 

;D ;D

Finlandiya ve benzeri yerler konusuna katılıyorum, coğrafya kader maalesef. Hatta şöyle geliştirelim, medeni memleketlerdeki medeniyetin dayanağı bence %40 kişisel, %60 toplumsal, sonuçta oraların insanları mükemmel falan değil ama bir halt yediklerinde bedel ödeyeceklerini biliyorlar, mevzu bu.
Daha bizden örnek vereyim, yaşadıkları ülkelerde ipe ipe trafik dahil tüm kurallara uyan Almancılar memlekete gelince bambaşka bir karaktere bürünüveriyorlar. Çünkü yazdığım gibi şunu biliyorlar; orada ağızlarına sıçarlar, burada kimse umursamaz.

Neden tezatlık olsun ki?Geçen sene nefes almadan para bastılar.

https://i.ibb.co/JFf7Vc6/IMG-4133.png (https://ibb.co/84W5qmv)

Bu görselde sadece 4 ayda basılan paranın 43 milyon bin TL cinsi olarak görülmesi çalıştıkları yoğun mesaiyi gösteriyor.Elbette kötü ekonomi onların suçu değil.Baştakiler ve yönetimin aldığı kararları ile bu durum yaşanırken orada bir çalışana para bas talimatı gelip, arkadaş görevi olandan fazla çalıştığı için fazla çalışma tazminatı alması bana abes gelmez.

En fazla mesai yapan devlet kurumlarından biriydiler sonuçta…

Çalışıp üreten biz isek tüketen de bizolmalıyız. Sanırım böyle bir söz vardı. Eh mrkez bankası da birazcık buna uymuş. Epey çalışıp ürettiler. Karşılıksız ürettikleri malı birazda kendileri tüketsin tabi. Nasıl olsa matba sizde basın basın kullanın. Biraz daha basın biraz daha dağıtın. Oh halimem yandan yandan. Valla çok neşeli bir ülke burası birde burada yaşamak zorunda olmasak. Her tarafımız neşe kaynağı.

Bende katılıyorum. Sonuçta verilen görevi eksiksiz yerine getiren bir kurum vardı. Yap denildi ve onlar da yaptı. Bunun elbette karşılığı olacaktı. Yapılan görevin sonuçlarının bir önemi yok arkadaşlar eğer bir kurumda verilen görevi sorgulamadan yaparsanız zaten başarılı olmuş olursunuz. Merkez Bankası çalışanlarının para basma döneminde fazla mesailer yaparak piyasaya hızlı bir şekilde para sürdüğünü biliyoruz. Bunun sonucunda da performans zammını hak etmişler. Ne diyelim…

Hocam devlet memurunun fazla mesai yapması durumunda alacağı ücret bellidir, bu ücret de buradaki rakamların yanında bile geçmez, o derece devede kulak rakamlardır yani devlet memurunun fazla mesai ücreti, ha merkez bankasının ekstra kendi mevzuatı çerçevesinde yapılan bir ödeme ise bu onu bilemem. Sizin mantığa göre EYT lilerin emeklilik sürecinde sgk da çalışan memurlar epey yıpranmıştı, emeklilik işlemlerinin tam da seçim dönemine gelmesi nedeniyle ekstra bir yoğunluk vardı, canları çıktıydı sgk da görevli arkadaşların, onlara da benzer bir ödeme yapıldığını ben duymadım.
Bizim ülkede görevinin gereğini yapan adama ödül verildiği için, sokakta ortalama ahlak kurallarına uyup huzuru bozmayana, mesela yere tükürmeyen veya çöp atmayana, yani normalde zaten olması gerekeni  yapan insana aferin denildiği için biraz da bu günlere geldik, kötü sıradan oldu, o yüzden de normal baş tacı ediliyor memlekette.

Bu paylaşımımla konu sulanacak biraz ama sen şimdi böyle yazınca aklıma direkt Yiğit Özgür'ün bu karikatürü geldi, her okuyuşumda güldüklerimdendir kendisi.

https://i.ibb.co/mbKzr1T/yo.jpg (https://ibb.co/0mLJp82)

Laaaaaan, yahu son dönemde hiç bu kadar gülmemiştim, valla Allah ikinizi de güldürsün her anlamda ne diyeyim. Ben normalde muzip bir adamım ama benim bile aklıma gelmedi bu karikatürü burada görene kadar. Yiğit Özgür karikatürleri zaten efsanedir de bu tam cuk oturmuş mevzunun üzerine  ;D

Şaka bir yana bu ödül işini yapanların zeka seviyelerinin karikatürdeki ile aynı olması ihtimali de yok değil hani bence, lan biz işin mutfağındayız zaten, hiç mi bize faydası olmasın bu çeşmenin gürül gürül akarken demiş olabilirler.

Bu metinleri yazarken bu karikatür aklıma geldi de ben bunu koymadım. Şimdi birileri alınır falan diye. Ama olsun alınmış alınmıştır seneyede kullanırlar artık. ;D
Merkez bankası üretiyor kendi tüketiyor vib-san ürünleri de halka kitleniyor. Olmazki böyle düzen. Daha önce de demiştim. Düzeni değil düzüleni değiştirmek lazım diye. Yani düzen yine hep aynı. Düzülen de boynu bükük kaderinde olana katlanıyor. ;D

lan sizde 818 milyar tl yok edin kimse size hesap soramasın koca ülke iflasa sürüklensin elini kolunu sallayıp gece kafanı yastığa rahat soksun vallaha billaha ben bile ödül veririm.
kafayı yedirecek büyüklükte bir para bu cumhuriyet tarihinin en büyük zararı bile olabilir.

Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne dünya kadar hükümet geldi geçti, bazıları da ciddi yolsuzluklara, hırsızlıklara bulaştı ama 100 yıllık ülkenin bunlardan önceki yönetimlerinin yolsuzluklarının toplamı bunların çaldıklarının yarısı bile etmez. O kadar büyük bir soygun, İstiklal Mahkemelerini yeniden kurdurtacak kadar.

İstiklal mahkemeleri en son görevini sanırım şeyh sait isyanında veya İzmir Suikasti girişiminde yapmıştı tekrar kurulacağını zannetmiyorum yüce divan suratıyla yargılama yapılır en fazla bu arada herkesin altında pislikler olduğu için kimsenin de o topa gireceğini düşünmüyorum artık Türkiye vergilerle idare ettirilen vatandaştan para kazanılan bu yüzden 3-4 çocuk teşvik ettirilen bir ülke haline gelmiştir ne yazık ki nüfusumuzun Çin kadar olmasını dilediklerine eminim ama o kadar yüksek olmadığı için nüfusumuz artan fiyatlar yüzünden vergileri de arttırdıkça arttırıyorlar burada da suriyeliler ise pozitif ayrımcılıktan faydalanıyor ne vergi ne sigorta 20 sene sonra meclisteler zaten

adamlar göt kılı olmaya yıllar önce razıydı eee bir yerden sonrada bu kıllığa suriyelilerin kılı olarak devam devam ederler ne olacak abi seçim zamanı veriyorsun 3 kuruş satın alamadığın oy yok şuan akp'ye oy verip ağlayanları da anlamıyorum kardeşim adam ne dediyse onayladınız zamanında başkanlık sistemine bile evet dediniz şimdi neden rahatsızsınız? 10 bin tl verdi emekliye bitti gitti onu isteyen sensisn zaten başkası değil ki.

O zaten işin boyutunu daha da güçlü vurgulamak için yazdığım bir şeydi RaltcoinsB.
İster İstiklal Mahkemesi olsun, ister DGM, ister diğer özel amaçlı ve özel yetkili mahkemeler, "yasa benim, kitapta yazan beni bağlamaz" diyen tüm mahkemelere, soruşturmalara, yargılamalara karşıyım. Bir insanın ya da grubun eline fazladan ve hukuksuz güç verirsen illa sınırları zorlar, haksızlık yapar, kendisine yontar.
Haydi İstiklal Mahkemeleri savaşın hemen sonrasında ve yeni kurulmuş bir devletin kendisini koruyabilmesi amacıyla kurulduğu için çok küçük fazladan bir tolerans tanınabilir ama varlığı oturmuş ve sivil yönetimli bir ülkede böyle şeylerin gerekip gerekmediği bile tartışılamaz.

Bu adamlar her türlü yargılanacak ancak sorun ne zaman yargılandığı bu kadar ülkeyi zarara sokup onlarca yıl sonra yargılandıktan sonra bu işin anlamı yok en temizi zamanında cem uzanının mal varlığına nasıl çöküldüyse bir benzeri yapılacak haksız kazanç sağlayan kim varsa elindeki mala el konulacak üçlü beşli farketmez. Bu işin sonu hayırlı değil. 1 milyar değil 2 milyar değil cumhuriyet tarihinde hangi ortak video atıp zarar ettirdiniz diyor bu kadar herşey ortadayken rezil gibi bunu hiçbirşey yokmulş gibi davranmak terbiyesizlik ahlaksızlıktır.


Diyecek çok şey var da diyemiyorum demiyorum. 818 milyar lira doğmamış çocuğu bile borca soktular.

Hocam cem uzan ve aydın doğan pasifize ettikleri adamlar, hepi topu iki kişi, ama bu çeyrek asırda bunlardan daha zengin hale gelen en az 50 kişi vardır, irili ufaklı zengin edilenlerden bahsetmiyorum bakın, büyük kelle en az 50 kişi milyarlarca dolarlık servete kondu, müteahhit de vardır içinde, başka sektörlerde de çalışan da. Olası bir iktidar değişikliği ile bu konunun tamamen aydınlanması için yürütülecek soruşturma inceleme bile en az bir yıl sürer, çünkü hem kişi çok, hem de meblağ. Hep diyorum calinanlar geri koyulsa ülke bir ayda normale döner hatta artıya bile geçer.

Ya orospu çocuğunun önde geleni kenan evren de güya yargılandı ama ceza aşamasında zaten yaşlanmış, şuuru gitmiş, saksı çiçeğine dönmüştü, ceza versen ne, vermesen ne. Boşuna çıkmamış o güzel söz: Geciken adalet, adalet değildir.
Bunlar iktidardan gittiklerinde 20 yılda çaldıkları yüzmilyarlarca, hatta belki trilyon doları çoktan bir yerlere kaçırmış olacaklar, onlar geri gelecek mi?

Belli güç odakları ellerindeki gücü kaybedince bunların tepesine çökecek çakal guruplar çok olur. Bunların ardından bizimkiler nasıl gider çalınanlar nasıl geri alınır bilmem. Ama bildiğim bişey var ise çaldıkları çalanlara yar olmayacaktır. Buna fırsat vermeyeceklerdir. Pasta çok büyük bunu korumak o kadar kolay değil.  Bilmem anlatabildimmi.

Hocam Kenan Evrenin yaptıkları maddi olarak birşey ifade etmiyordu, şimdi ise konu trilyon dolar belki de, devlet kişileri de bulur, kim ne kadar caldiysa hesabı mutlaka çıkarılır, dünyanın neresine kaçırmış olursalar olsunlar, bir şekilde geri getirilir, bunun bin tane yolu var, yaşayan kedisinin piresini bile atarsın içeri günahı olsun olmasın, ya paranı ya canını dersin, bunlar her ne kadar paraya tapsalar da pis canlarına daha çok düşkündür, afedersiniz ske ske getirir kim ne caldiysa.

Benim en çok korktuğum olayda bu yargılamaların belli zaman alması bunun yerine yapılması geerken basit kendileri nasıl her istediklerine çöküyorlar bir benzerini yapacaksın hemen yapıştıracaklar bütün şirketlere atayacaksın kayyumu sonrasına gerek yok ama bu evraktır vs çok önemli de değil sonuçta uzun süredir bunlar yönetiyor nerede zararda şirket var hemen yargılayıp kim zarara upğrattıysa o kadar mala çökeceksin.


Bakın buradaki sorunum akp chp vs değil kim zarara uğrattıysa hepsi yargılanacak.

Hocam seni beni birileri her ne kadar CHP li falan ilan etse de, bizim derdimiz partiler falan değil, yönetimdeki insanların görev sahalarındaki yetkiler ile yaptıkları usulsüzlükler, şerefsizliğin kendisiyle ilgileniyoruz öncelikle biz, sonrasında da siyasi veya ideolojik tarafları masaya elbette geliyor. Yani problemi yaratan AKP liymiş, CHP Liymiş, DEM liymiş (terör olayını ayrı tutuyorum, orada direkt olarak bunlara ayar oluyorum) diye bakmıyoruz.

Ama şöyle de bir gerçek var ki, Cumhuriyet tarihinde hiçbir parti (Cumhuriyet Halk Fırkası bildiğim kadarıyla 1924-1950 arası 26 yıl yönetti ama ülke dinamikleri bambaşkaydı malum) neredeyse 25 sene tek bir adam eliyle ülkeyi yönetmedi, dolayısıyla yukarıda veya aşağıda olan bitenlerin sorumluları daha net.

Çözüme gelince, sizinki çok geçerli bir yöntem ama olur da malı mülkü yurt dışına kaçırır kurtulurum diyen varsa, devletin mutlaka bunla ilgili bir aksiyonu olur, olmalıdır da, her kim ki tüyü bitmemiş yetimin hakkına giriyorsa ne bu tarafta ne öbür tarafta gün yüzü görmesin inşallah.

Geçmişi konuşmaya gerek yok geçmiş geçmişte kaldı o dönem kurulan hiçbir fabrika akp iktidarına kadar satılmadı düşünkü 1 top a4 kağıdı 3-5 lira birşeydi devletin elindeki şirketler vatandaş için zarar edebilir bunda ne sorun olabilir ki? kendileri çaykur için ne olmuş millet için zarar etmiş derken sorun olmuyorda. işin kötüsü şimdi zarar eden şirketlerin ne olduğunuda bilemiyoruz varlık fonu diye bir fon ortaya koydular içinde olanı biteni bilen yok işin kötüsü adı üstünde varlık olmalıydı ama şirketlerin çoğu zararda.

Bunlar ne var ne yok satıp üstüne 818 milyar lira zarar etti bu cumhuriyet tarihi boyunca merkez bankasının yaptığı en büyük zarar rekorudur bu sadece 1 yıllık düşün kart etti,ği yıllar bunun 10'da biri bile değil kar.


Şimdi ne elimizde fabrika var ne başka birşey hepsi yabancının topraklarda satılıyor birde bunlara ödül veriliyor demekki istenen şey belli.

"Özelleştirilenlerin çoğu zarar ediyor diye özelleştirildi, şimdi bir düşünelim, özel sektöre geçip de hala zarar yazan kurum/şirket vs var mı? Çok Çok büyük ihtimalle yok. Eee sen kar edebilecek bu işletmeleri kar edebilecek duruma getirmeyi işten saymayıp, en basit ve kolay yol olan özelleştirme ile elden çıkardıysan, ve bunu da çoğunlukla değerlerinin çok çok altında rakamlara gerçekleştirdiysen, günü geldiğinde bunun hesabını da vermek zorundasın çünkü satılanların neredeyse tamamı cumhuriyet dönemi kazanımlarıydı, temelinde hiç katkınız olmayan işletmeleri gözünüzü kırpmadan peşkeş çektiniz." şeklindeki anlayış toplumda ağırlık kazanmadıkça ülkenin birçok dinamiğinin düzelmesi zor.

Zarar ediyor diye karlı olan şirketler elden çıkartıldı. Devletin gelirleri kesildi. Vergi gelirini dar gelirliden almaktan başka çare kalmadı.ç PAtrondan alamadıkları vergiyi sildiler.
Varlık fonu diye bir şey oluşturup bunun içine koydukları şirketlerin tamamı zarar ediyor. Bunu sora bilecek herhangi bir mekanizma yok. Kim yönetiyor diye soramıyorsun bile. Sadece kamu zararı var bol miktarda. Bir tanesi de kar etse ya. Yok.

kenan evren gavatı belki kendisi doğrudan çalmadı ama çevresine göz yumdu, en basitinden tahsin şahinkaya (bu götleklerin hava kv k olan) o zamanlar için inanılmaz denilebilecek büyüklükte yolsuzluklara bulaştı ama hiç bedel ödemedi.Tabii bunların yanında o bile sütten çıkmış ak kaşık kalır.

Bu şerefsizin çaldığını kimse çalmamıştır. Kocaman bir ülkenin geleceğini çaldı. Gelecekten daha kıymetli ne olabilirki. Bakın şimdi nelerle uğraşıyoruz. O zamanki atılan adımların sonuçları bunlar. O zamanki politikların verdiği zararların ve oluşturdukları siyasi ortamların sonucu bunlar. Hangi sonra gelen hükümet bunlara dokundu. Dokunmazlar çünkü o yolu izliyorlar.