Bitcoin Forum

"Ne güzeldi lan o yıllar" demiyeceğim çünkü bok gibiydi  :D Evet sizin anılarınızı alalım


https://www.youtube.com/watch?v=010KyIQjkTk  8)

https://i.hizliresim.com/scM9MD.jpg (https://hizliresim.com/scM9MD)

şimdi geriye bakınca evet epey analog yıllarmış :)) komik görünüyor çoğu şey. ama ayrı tadı vardı tabii

Türk pop müziğinin efsane yıllarıydı...
Evde televizyon olması bir zenginlik göstergesiydi. Hele bir de renkliyse, mahallede ayrı bir havanız olurdu.
Sadece birkaç kanal vardı, onlar da devlet televizyonlarıydı.
Salonda ve oturma odasında paralel telefon olması da ultra bir özellikti.
İnternet henüz ortalarda yoktu.
Sokak oyunları, balkondan soğuk su sepeti uzatmalar, sıkı komşuluk ilişkileri vardı.

90'lar geldi ve ortam daha bir modernleşti. Teknolojinin zirve yaptığı dönemlerdi.
Amiga, Commodore 64 ve Nintendo tüm dünyayı kasıp kavuruyordu. Şimdinin Apple ve Samsung'u, o zamanlar bunlardı.
Reebok ve Kinetix en popüler spor markaları arasına katıldı. İlkokulda çocuklar bu markaları aldırmak isterlerdi.
McDonald's ile fast food çılgınlığı da bu yıllarda başladı.
İlk özel televizyon olan Star kuruldu. O zamanlar ilk adı Star1'di
İlk PC'ler 90 ortalarında evlere girdi. Turk.net ve superonline da bu yıllarda rekor satışlar yaptılar.
İnternete fax-modem kartıyla bağlanırken dit-dit-dit sesleri gelirdi ve birkaç dakika sürerdi. Sonra kopardı, dakikalarca beklenirdi.
ICQ ve MIRC, tüm sanal sohbet piyasasını ele geçirdi. Microsoft olaya el attı ve MSN de bu yıllarda doğdu.
Escort, o zamanların en iyi yerli markasıydı.
Windows'un 3.0 versiyonu çığır açmıştı, 20 disketle bilgisayarlara yüklerdik.
Gündüzleri "Susam Sokağı", akşamları da "Bizimkiler" izlenirdi.
Mobil telefonlar ortaya çıktı ve bir çağı kapattı.
SMS'ler pahalıydı; çağrı atarak haberleşmeye çalışırdık.

https://i.ibb.co/dfxvfn0/imagesgrgrgr.jpg (https://imgbb.com/)

hocam biz fakirdik gamestar'ı zor aldık, para denkleştirip :D

duvar telefonuna hastaydım ama burjuvalarda olurdu :'(

Halley marka ayakkabı ile uyuduğumu bilirim bayram sabahına...

burcuva..

ilk telefonumu biri vermişti eski bir ericsonn, kapaklı sene 2001'miydi neydi

hocam tam bi fasfakirlik belirtisi; ps1 kasasında 8 bitlik atari, kapağı yukarı kalkınca kaset takılıyordu, 4 çizgili adidas gibi.. :)) "9999 in 1" içinde, favorilerim olan goal3, tsubassa ve contra falan vardı :)) sega'dan sonrasına geçemedim ben :))

sega'da mortal kombat ve yanılmıyorsam pes'in ilk versiyonu olan ISS falan oldukça iyi oyunlardı.

faakirin düşkünü beyaz giyer gış günü
oyun alacak para da yoktu, içinden ne çıktıysa artık, uçak vardı ateş ede ede ilerliyordun, o kadar

https://i.ibb.co/hRxKyBP/PIC-0331.jpg (https://ibb.co/pv63xft)

video kaset kiralardık arada ama şans işte bizde beta vardı millet vhs kiralıyordu :'(

https://www.youtube.com/watch?v=TSffz_bl6zo

Bence çok güzel yıllardı başkan.
Bizimde vhs videomuz vardi. Kung fu filmleri çok izledik. Celik çomak, bahçede kuş avlamaya giderdik. Bizimkiler hafta sonu klasiği idi " anaaam katil geldi" A takımı ( dizi olan)
Hayat ağacı ( kyle masters ile sam witmor aşkı)
Anlat anlat bitmez. Hey gidi günler...

2000 sonrası teknolojinin hayata girmesi ile herşey tatsız tuzsuz bir hal aldi. Eskiden tvden klip izlemek ayri bir keyifti. Şimdi hicbirşeyin keyfi yok. Film izle sil doğru çöpe 90lardaki star tv sinema kuşağını hatirlamayan yoktur ancak sor en son izledigi 2 filmin adını kimse bilmez. Eskiler bu denli güzeldi.

Teknoloji herşeyi kolaylaştırsada peşinden hastaliklar getirmemezlikde yapmadı.

Mahallelerde çocuklar yok artik ellerinde birer tablet asosyal bir buyume buyuduklerinde çocukluklarina ait tek sey youtube videolari.

Ben koydeki eve gider yesilligi izlerim oyle insan özlüyorki özünü. Teknoloji ile tâşı toprağıda unuttuk.

Eskiler güzel di be.

En üretken nesillerin yıllarıdır 90lar. O yıllarda ki müzikler , filmler unutulmaz , eskimez ama şimdi dönün birde günümüze bakın.. Ne adam akıllı bir sanatçı çıkıyor ne de başka bir şey..

TEVELLÜT 1983...

Benden yaşlılarda var aramızda :) Yaşlı dediğime bakmayın yaş almak güzel birşey...

KUKALI SAKLAMBAÇ...
SALÇALI EKMEK...
TSUBASA... Aç parantez ( Özellikle yaz tatilinde sabah 9 gibi kalkılır kahvaltı yapılır 10 da TV başına 11 gibi falan mahallede MİKASA 9 KAT efsane toptu onunla okul bahçesinde veya sokakta futbolllll... Lan kolun kırılır , başın yarılır, düşersin vs vs  insanın dilinin altı yarılır mı? benim yarıldı. Efsane benim boy fazla uzun değildi çocukken ha şimdi 1.90 mı yine değil anasını satıyım 1.70 'yi geçemedik ya :) neyse okulun bahçesinde top oynuyoruz bi top geliyor ben kafaya çıkıyorum ama nasıl kafayı vurdum mu kaleci falan hak getire yine aç parantez parantez içinde parantez oldu (Gençlerbirliği Yıldız Takımdaydım) tam o kafayı vuracakken insan azmanı çocuk aynı yaştayız benden 15 cm uzun galiba dizi çeneme bi geldi ağız açık dil dışarda , o dişler bi kestimi dilimin altını... Hemen acilen poliklineğe gittik doktor güldü böylesini ilk defa gördüm diye. Amma uzattım ama konuşma dedi 10 gün ha durduk mu duramadık 3 gün sonra dikişler attı yine acile kapa parantez )

90'lar

İlk aşklar... (yok böyle birşey)
Walkman hatta SONY...
CASİO 5...
8086 Personel Computer...

90 sonrası hüzün... Milenyum denen lanet şey, Tüm TV kanalları ilk defa Milenyuma giren şehirden başladılar Canlı yayınlara... Sonrası boktan, boka sardı işte :)


Yazamadığım o kadar daha çok şey var aslında ama He-Man mesela, Bisiklet (Büyük anısı var) , İlk Öpücük (Asıl hikaye bu ama)

Şimdilerde işte o anıları yaşamak ve yaşatmak için dostlarımdan kopmuyorum, Plak ve kaset albümüm var, Haydaaa taso vardı amk, hatta gazoz kapaklarından oyun oynardık (Misket zor bulurduk). Konserve kapağından KAYPAK yapardık, Angara'da KAYPAK derdik biz, sağdan soldan eski binalar hep tek tek yıkılırken aslında bizim gençliğimiz hayatımız yıkılıyormuş farkına varmadık ama biz o inşaatlar'dan çimento çalardık ki o kaypak iyi kaysın sert olsun. O eski yapıların bahçelerine dalardık mesela... Ankara Yenimahalle'de doğdum büyüdüm ve yaşıyorum hala orada ( oooo fena ifşa olduk) orada  böyle 3-4 katlı eski evler bahçeli falan envayi çeşit mevye vardı DALARDIK oydu hikayemiz. Kaypak'dan buraya geldik ya...

Bu başlığı açan derdini seveyim :) @wolwoo kulakların çınlasın daha yazacağım da yeter da dedim valla :)

Bu 1.postum olsun Hikayeme yarın devam edeceğim....

Ne dolmuşsun bee :D başlığı açmasak patlıycakmışsın ;)
uzun eşşek, yağlı kayış, tornet (kaykay kimde var) amma bende süpper bi kontra bisiklet vardı 8)

He tamam hikayemin eksik parçalarını tamamlamış oluyorsun :) Eyvallah...

Bisiklet demişken benim hatırladığım Bisan vardı , Max dı galiba o vardı, Yok öyle aga benim çocukluğumda vitesli şeyler. İşçi babanın oğluyduk... Ama o İşçi baba iki oğlunu da okuttu...

Hatta bana dediği tek laf şuydu, Benim babam memurdu ve 4 çocuk okuttu büyüttü, Ben babamın bana verdiğinin daha fazlasını kendi çocuklarıma vermem lazım ki o zaman Baba olayım sende benim sana verdiklerimin 2 katını kendi evlatlarına ver demişti...

Yine Nerden nereye geldik :)

maşallah
bi de direkten direğe vardı, neyse daha fazla spoiler vermeyelim, anonimlik neyim galmadı :D

Durduramıyorum kendimi...

Gazete kuponlarından televizyon , ansiklopedi (Hala hepsi duruyor evde) , bardak, porselen tabak , hadi bunlar neyse de. Lan Taso verecek diye kupon biriktirdim. Bir zamanlar acayip bir sektör'dü kuponcular vardı bildiğin karaborsacı işte. Bir gazete de belki 10 tane kupon olurdu , bu adamlarda her türlü kupon vardı ama öyle fahiş fiyat yoktu gazete 10 liramı kupon 10 liraydı adamda haklıydı belki o gazeteden 10 kupon çıkacak ama 1 tane satacak en azından gazete parasını kurtaracaktı. Bir de sabahın ayazında gidersin sıra beklersin YAYSAT dı galiba ana bayi :)

aynen hürriyet okuyana Temel Britanicca, sabah okuyana Meydan Larousse verdilerdi, zamanın google'ı :) akşam gastesi tv verdiydi galiba, türkiye gastesi araba (kia)

walkman muhabbeti geçince dayanamadım :))

11-12 yaşlarında iken ilk walkman'imi bit pazarından, kasedini de pazarda silme yerlere dökülen korsan kasetçilerden almıştım. evde, walkman'i çalıştırmayı gücünün yetmeyeceğini kestiremediğim iki adet pil ile denemiştim. piller zayıf olduğu için kasedin bandı ağır döndü ve şarkı hafif slow motion efekti gibi ya da sanki bas/kalın ses tonuna sahip başka biri söylüyormuş gibi yavaş aktı.

walkman'i pazarda deneyerek ve çalıştığını görerek aldığım için, korsan kasetleri şarkıcıların seslerini taklit eden başka insanların doldurduğunu zannetmiştim. :)))

Biri fakirlik mi dedi :) öyle segalar ps1 ler filan bunlar mahallenin zengin cocuklarında olurdu:)

https://i.hizliresim.com/aTSykt.jpg (https://hizliresim.com/aTSykt)

bu arada değinmeden edemeyeceğim. Aynı neslin en büyük hackerlik girişimi Cine 5'in şifresini kırmaya çalışmaktı. Ne genç beyinler hüsrana uğradı o yıllarda :)

Bizim kaykaylar kamyonlardan çıkan bilyeler den olurdu. Tamamen orijinal el yapımı.

Aynen başkan bisan vardı. Hatta biz kendi aramizda bisana kac kisi binebilir diye takılırdık. 😀
Birde bmx vardı. Mobilet me binen yok galiba peugeot ve hydro51 mobilet vardi. Peugeot pek sürmedim ama mobiket vardi bizde. Hatta 3 kişi uaris bile yaptık.
@gospodin gelsin o da bizle yaş onda da dolu ani vardır

ya başkanlar 80'lerin sonu 90'ların başında beyaz bir spor ayakkabı vardı. letoon diyeceğim ama sanırım bu türk markası. hepiniz sega, amiga cart curt yazmışsınız ama atari salonlarından bahseden yok. ulan ne pis yerlerdi oralar. annem "sigara mı içiyorsun lan?" sen diye sormuştu bana. hatta babam atari salonunun sahibini tehdit ettiği için beni içeri almıyordu. yıllar sonra fsb memurları da aynı hareketi yaptıklarında sebep belliymiş aslında ;D
leş gibi sigara içilen mekanda saatlerce dikilirdik. bir de o yıllarda türkiye'de henüz buzdolabı yoktu ahah mağarada yaşıyorduk. ;D

90'lar benim gençlik yıllarım olduğu için mi bilmiyorum ama bence çok güzel yıllardı.

İnsanların globalleşmeye başladığı, teknolojinin yaygınlaştığı, insanların biraz da olsa birbirlerine yakın olduğu yıllardı.
Güzel filmlerin, dizilerin, müziklerin yapıldığı son yıllardı 90'lar. 80'li yıllar kadar ateşli geçmese bile normalleşmenin arttığı, insanların insan olmayı henüz bırakmadığı yıllarmış.
Herhalde 90'ların en eğlenceli ama aynı zamanda sıkıntılı olma sebebi kuşak çatışmasının çok diri olmasıdır. Özellikle 80 ve öncesinin yetiştirdiği o temkinli insan topluluğuyla, dünyayla bütünleşmeye başlayan gençlerin bir arada yaşamak için çabaladığı yıllar.

Spor için aklıma gelen efsanelerin yaşadığı yıllar... Michael Schumacher, Shaquille O'Neal, Kobe Bryant, Ronaldo, Zidane, Del Piero,... Saymakla bitmez sanırım.

@jopen, pinokyo mu ne vardı hatırlar mısın? ikiye katlanan kontra mıydı yoksa pinokyo muydu?

@gumusi, hocam baban güzel demiş de her geçen senede şartlar daha da ağırlaştı. memur maaşıyla 4 çocuk okutulurken şu an 1 memur maaşıyla memur kendisini yaşatamıyor.

@Hovarda 5 kuruş vardı, o çivili tahtaya en uygun, hafif, gümüş rengi, sanki bunun için üretilmiş  ;D

Arkadaşlar bmx de Pinokyo da kontra değildi, özellikle Pinokyo çok tipsiz bi bisiklet  :D
BMX ise dönemin kralıydı BMW'den farkı yoktu, benim kontra bisiklet alman üretimi, tipi bmx'e benzer, 20 yıl sonra bile sapa sağlam halde olan bir bisikletti. Çok yolsuz kaldığımda kiralar, o yaşta para kazanırdım :D

:)) çivili futbol da oynadık hocam, https://play.google.com/store/apps/details?id=com.SimgeSimulation.Woodball&hl=tr nostaljinin kendisi android markete kadar devamlılığını sağlamış.

cine 5 için de, çarli'nin kafa üstü dikilip tek gözünü kapattığı güzel bir yöntem vardı ama videosunu bulamadım. :))


atari salonlarında Super Sidekicks 3: The Next Glory diye bir futbol oyunu vardı, okuldan kaçtığımda tek jetonla çok uzun süreler vakit geçirebiliyordum, hem ekonomik oluyordu hem de zevk alıyordum. istisnasız olarak futbol oyunlarının çoğunda gereksiz bir master derecesi elde etmişimdir, r.carlos'u forvete çeken kardeşlerime en derin saygı ve selamlarımı iletiyorum :))

Letoon cok havali idi  atari nedir oek bilmezdim babam haftada bir kere gitmemiz için izin verdi bende bağımlılık oldu sonrasında.

Yukarıdaki mesajımda yazmayı unutmuşum. BMX ve Bianchi marka bisikletler acayip havalıydı. Benim hiç Bianchim olmadı ama BMX bisikletimi uzun yıllar kullanmıştım.
Atari salonlarında da en favori oyunum 80 sonlarında uçak oyunu (adını hatırlayamadım), 90'larda da Street Fighter'dı. Şimdi düşünüyorum da gerçekten serseri yatağı yerlermiş benim gittiklerim.
Wolwoo'nun yukarıda fotoğrafını eklediği Sony video da bende halen duruyor. VHS formatını hiç kullanmamıştım. Beta kaset kiralardım.

Yil 1994 civarlari atari salonunda snow bross adli oyun ile tanistim arada hala oynarim. Birde kaptan magra adami vardi gidip ankarada disket ile satin alirdik :) nereden nerelere.

80 lere dair pek hatırladığım bir şey yok ama konuyu okuyunca çok duygulandım . Biz çocukluk yaşamışız dedim be. Şimdiki çocuklar çok şanssız. Bilgisayar tablet PlayStation gibi etkenlerle sanal bir alemde yaşıyorlar...

 Nerede o bakkalda satılan kağıt uçaklı tadelle, nerede o leblebi tozu , nerede o tasolar, hani şu pokemon tasolarından değil kalın olan üzerinde looney tunes karakterlerinden olan . Nerede gazoz kapağı oynayan gençlik , misket oynayan tayfa, nerede o sporcu kağıtları ile birbirini üten tayfa . Asıl çocuk bizlermişiz.

 Ben biraz daha şanslıydım Çünkü emmiler alamanyadaydı bana pileysiteyşın göndermişlerdi tabi hatırlarsınız karbon CD ler vardı . Hatta bilenler bilir Worms diye bir oyun vardı . Onun CD si kırılmıştı ama makine yine okuyordu . Hatta CD takası vardı CD cilerde karbon CD götürüp 3 tane CD almıştım vay enayı demiştim halbuki enayi olan bizmişiz ufacık çizikte CD çöpe atıyorduk. Karbon CD’ler dünya pahasıydı  ;D arkadaşlar bizde toplanır Fransa 98 oynardık. Tabi o zaman futbol oyunlarının en kalitelisi oydu . Taki fifa 2000 çıkana kadar .

 Erik ağaçları , yeni dünya ağaçları , incir ağaçları sömürülürdü resmen . Ağaca çıkmayan oradan düşmeyen bir çocuk ben çocukluk yaşadım demesin . Önlükler de hakeza giyerdik maviş maviş giderdik okula hatta sınıflararası turnuvada bir kalecilik yapmıştı kardeşiniz okulun dilindeydim kısa bir süre ünlülük keyfi de yaşamıştım hani   ;D

 En sevmediğim şey taşınmaydı. Tam adapte oluyordum arkadaşlara pat başka mahalle . Ama oraya da hemen alışıyorduk çocukluk işte .

 Velhasıl iyiydi 80 ler, 90 lar ...

Hocam kontradan kastınız kontra pedal olan bisiklet mi? Hani giderken pedali arkaya basinca fren olan bisiklet türü mü yoksa o adla bir marka mi vardı?
Benim bisiklet büyük bisikletlerden idi markası da eastman idi. Kardeş olunca arkada oturağı da olmasi lazımdı.

aynen kontra pedal yani...el frenine hiç ısınamadım, manuel-otomatik araba gibi... ;)