Bitcoin Forum

İngiltere Premier Ligi 2021-22 sezonu 14 Ağustos'ta başlayacak. Premier lig için tartışma alanı açıyorum bu konu altında tartışalım.

Geçen senenin şampiyonu 86 puan ile en yakın rakibine fark atarak Man.City olmuştu.

Daha transfer dönemi sona ermedi ama bu sezon da favori şimdiden Manchester City, onu en çok zorlaması beklenen takım da Manchester United gibi duruyor. Chelsea ve Liverpool yarışı sonuna kadar götüremez, Arsenal ve Tottenham da yine erken kopar. Bu sene büyük bir sürpriz çıkacağını sanmıyorum.
City Grealish ve Kane'i de alırsa sadece Premier Ligin değil Avrupa'nın en iyi kadrolarından birine sahip olacak.

İngilterenin en iyi oyuncuları hocam zaten kane ve grealish alınınca beast olurlar geleni geçeni tokatlarlar Manchester city gerçekten üst düzey bir kulüp ve Pep etkisi de var kulüpte

Premier Lig’de oynanan şeye futbol diyorlarsa, bizim ülkemizde olan dan-dun’a ne demeli acaba ? Premier Lig her zaman heyecanlı olur. 2000 yılından beri ara ara maçlarını izlediğim bir lig ve kötü bir ligi hatırlamıyorum. Her zaman en iyi futbolcular o lig’de oldu. Bu sezon da favorim Manchester City olacak.

Grealish ve Kane'i almayı mı planlıyor city?
Ben bu futbolcuların yerinde olsam Chelsea'ye gönderim. Geçen yıl şampiyonlar ligini aldı ve bu sezon iyi takviyeler ile Chelsea benim favorimdir. Sene sonu şampiyonluk adayım Chelsea. Bu postu o zaman qoute yaparım artık.

Hocam Manchester City İngiltere’de ve dünyada herkesin favorisi olan bir takım oldu tamam Chelsea da boş değil ama bir Manchester City değil Harry Kane ile Grealish giderse Chelseaye gitmezler Manchester City daha kuvvetli ihtimal

İşe başlamadan önce neredeyse her maçı izlerdim yayını olan Premier lig'in. 4-5 yıldır özetlerden fazlasını izleyemiyorum.
Gönlüm her zaman United'dan yana. Ama Arsenal ve Liverpool'u da severim. Chelsea ve City'den ise nefret ediyorum. Ruhu olmayan, paralı takımın futbol anlayışını sevmiyorum.

Liverpool her zaman hoşuma gitmiştir taraftar kitlesi yüzünden never walk alone derlerdi şimdi biraz tatsızlıklar oluyor kulüple aralarında ama yine de Liverpool candır tabi sevmemde Beşiktaş’a 8 atmasının bir etkisi yok ünitedı da seviyorum o da bize 6 attı aq biz de celladına aşık mahkum gibiyiz ne seviyoruz aq bize ne ;D

Harry Kane bu sezon Tottenham'da kalmayacak gibi görünüyor. Hatta geçen gün Tottenham ile antrenmanlara çıkmama kararı almış. Manchester City 100 milyon Euro teklif etmişti bu teklif reddedildi. Şimdi 115 milyon gibi bir rakam konuşuluyor. Oyuncunun da gitmek istemesi üzerine bu transfer büyük ihtimalle gerçekleşecek. Chelsea de ilgileniyor anca Kane'in City'yi istediği biliniyor.
Jack Grealish'in de 100 milyon £ olan serbest kalma maddesi yüzünden transferi çok olası, bu konuda Aston Villa'nın yapabileceği fazla bir şey yok. City parayı basarsa alabilir. Tabi bu transferler için City'de başta Mahrez ve Sterling olmak üzere birkaç oyuncunun satılmasını bekliyoruz.

Manchester United, Borussia Dortmund takımından İngiliz asıllı Jadon Sanchoyu transfer etti. Bu transfer için genç yıldız oyuncuya 85 milyon euro ödeyecek Manchester united. Yaşına göre çok ciddi kariyeri var, premier lige ve kırmızı şeytanlara büyük renk katacak bir oyuncu Jadon sancho.

Bu transfer biteli çok olmuştu aslında ama resmi imzalar ve tanıtım yeni yapıldı. Sancho ManU'ya gittiği için Chelsea Haaland'ı alamıyor, Dortmund iki yıldızını birden kaybetmek istemiyor. :)
Tottenham'da Heung-Min Son dört yıllık yeni sözleşme yapmış ama Harry Kane ayrılıyor. Kane-Son ikilisini özleyeceğiz. Harry Kane 160 milyon £ karşılığı Manchester City'ye gidiyor. Bakalım Spurs bu parayla kimlere yönelecek.

Manchester City 160 milyon poundluk bir teklifte bulunmuş Harry Kane için. Ayrıca haftalık 400 bin pound da ücret de teklif etmiş. Harry Kane'in bu sözleşme şartlarını sözlü olarak kabul ettiği iddia ediliyor. Aynı şekilde takımın da böyle bir bonservis bedelini geri çevirmeyeceği söyleniyor. Harry Kane'in City'e transferi harika olacak. City'nin gücüne inanılmaz büyük bir güç katacak.

Sonunda Manchester City büyük teklifi yapmış, Jack Grealish transferi bitmeye çok yakın. 100 milyon £ ile bu transfer gerçekleşirse daha önce Pogba'ya ait olan Premier Lig rekoru kırılacak. Aston Villa oyuncuyu satmak istemiyormuş, yeni kontrat önermişler ama bu saatten sonra Grealish'in orada kalması zor görünüyor. Grealish'in Manchester City ile birlikte kupalar kaldırma vakti geldi.
Gerçi Grealish transferi ile rekor kırılsa bile tarihin en kısa rekoru olabilir çünkü City'nin Harry Kane için yaptığı teklif de kabul edilmişti. Bir haftadır Kane hakkında yeni bilgi gelmiyor ama bunlar tarihin en pahalı transferleri olacağı için uzamasını doğal karşılamak lazım.

Grealish için sanki çok mu uçuk bir fiyat biçilmiş bana mı öyle geliyor. 100 milyon pound yerine bence en fazla 70-80 milyon poundluk bir teklif daha uygun gibi geliyor bana. Grealish gerçekten çok iyi bir oyuncu evet ama piyasası bu kadar yüksek mi orasını bilemedim.

Aston Villa teklifleri kabul etmiyor, sözleşmesindeki serbest kalma maddesinden dolayı 100 milyona zorunlu olarak evet diyor. 70 verip nasıl alacaksınız? :)
Arsenal Ben White için 50 milyon £ ödedi. Manchester United Sancho için 85 milyon €, Varane için 50 milyon € verdi. Liverpool Konaté adlı genç stoperi Leipzig'den 40 milyon € vererek aldı. İngiliz kulüpleri kaliteli oyunculara para harcama konusunda tereddüt yaşamıyorlar.
Tüm zamanını Haaland ile Kane'e harcayıp başarısız olan Chelsea bu transfer döneminde sessiz kaldı, bakalım onlar hangi transferleri yapacak.

Manchester City bu transfer dönemini en iyi değerlendiren takım olacak galiba. Hem Jack Grealish'i 100 milyon pound gibi ciddi bir meblağa almak üzereler. Hem de Harry Kane için girişimlerinde gitgide sona yaklaşıyorlar. Paradan bol bir şey yok adamlarda valla. İkisine toplam en az bi 250 milyon pound falan gömerler herhalde.  ;D

Jack Grealish transferi için bu kadar para harcamak bana çok mantıklı gelmiyor ama Pep nedense çok üstünde durdu bu oyuncunun.Bence Manchester City'nin üstünde durması gereken asıl transfer Harry Kane olmalı o bölgede gerçekten Manchester City büyük bir eksiklik çekiyor.

Chelsea Harry Kane için o kadar uğraştı etti ama Manchester City kaptı. Şimdi de Haaland ve Lewandowski'nin peşindeler ama iki transferin de yapılması kolay olmayacak gibi duruyor. Lewandowski takımdan ayrılmayı pek düşünmüyor. Haaland için ise çok ütopik bir para gözden çıkarılırsa anca anlaşma sağlanabilir.

Premier Lig uzun vadeli oranları belli olmuş. Manchester City yine favori. Chelsea ve Liverpool ardından geliyor. Manchester United'ın dördüncü sırada olmasına şaşırdım.

İngiltere Premier Lig - Şampiyon Kim Olur?   
Manchester City 1.49
Chelsea 4.70
Liverpool 4.70
Manchester United 6.60
Tottenham 30
Arsenal 35
Leicester City 35
Everton 80
Leeds United 90
https://www.nesine.com/iddaa/futbol/uzun-vadeli

Yeni sezonun başlamasına sadece 8 gün kaldı. Brentford - Arsenal maçı ligin açılış maçı olacak.

Arsenal geçen sezon oldukça problemli bir dönem geçirdi ve ancak 8. bitirebildi ligi. Arsenal'in genç oyunculardan takım kurma sevdası yüzünden bir türlü ligde şampiyonluğa oynayamıyorlar. Hala loser bir takım olarak yollarına devam ediyorlar. Bu sezon belki daha iyi geçer tabi orası onların gayretine kalmış.

Brentford ise ligin yeni ekiplerinden birisi. Championship'te harika bir sezon geçirdiler. Son haftalarda bocalayıp play-off oynamak zorunda kaldılar ama yine de Premier Lig'e yükselmeyi başardılar. Lige iddialı bir başlangıç yapmak isteyebilirler. Arsenal'i zor bir maçın beklediğini düşünüyorum.

Jack Grealish transferine bu kadar para verip bu kadar acele etmek yerine biraz bekleyip Messi'yi alsalardı keşke. O zaman City'nin tadından yenmezdi işte. Bu saatten sonra büyük ihtimalle alamayacaklar Messi'yi ama yine de ligde şampiyonluğu göğüsleyeceklerini düşünüyorum geçen sezon olduğu gibi.

Tabııkı manchester cıty olur bu sezon da lıg sampıyonlugunu rahatca gogusleyeceklerını dusunuyorum hemen hemen ana kadrolarını tamamladılar harry kane durumu nasıl bılmıyorum ama ne olursa olsun cıty bu senede sampıyonlugu bırakmaz

Premier lig, yine dünyanın en itibarlı ligi olmaya devam edecek, la liga sürekli kan kaybetti, Cristiano Ronaldo, Sergio Ramos, Messi bile la ligadan giden oyuncular oldular, böyle olunca yayın gelirleri ve lig itibarı olarak Premier ligin arkasında kaldılar, bu senenin de bence açık ara takımı Manchester City, şampiyon olacaklarına kesin gözüyle bakıyorum, Grealish transferini gereksiz pahalı bulsam da, kadro çok sağlam bir kadro ,

Manchester City hala Harry Kane transferini sonlandırabilmiş değil. Bunun sebebinin maddi durumlar olduğunu da pek sanmıyorum açıkçası. Bence Manchester City'nin hala çok parası vardır. Asıl problem Tottenham'ın diretmeye devam etmesi. Guardiola geçenlerde yaptığı açıklamada hala Harry Kane'in peşinde olduklarını belirtmişti. Umarım City bu transferi olumlu bir şekilde sonuçlandırır. Yoksa Harry Kane Tottenham'da çürümeye devam edecek.

Guardiola açıklama yapmıştı Messi ile ilgilenmiyoruz diye alacaklarını zaten düşünmüyorum, Jack Grealish içinse ben bu kadar para verilmesini gereksiz görüyorum, bu değerde bir oyuncu değil benim gözümde bunun yerine daha iyilerini alabilirlerdi umarım verdikleri paranın karşılığını alırlar Jack Grealish'ten.

Premier Lig bu hafta başlıyor ama öncesinde oynanan Community Shield kupasıyla İngiltere'de futbol resmi olarak başladı. Leicester City, Manchester City'yi tek golle yenerek kupayı aldı. Yeni transfer Jack Grealish sonradan oyuna girdi. City'de gol problemi sürüyor. Guardiola tüm sezonu Sterling ve Jesus ile geçirmeyi planlamıyordur umarım. Geçen sezon bu taktik tuttu ama bu sezon aynısını yapabilirler mi bilemiyorum.
Arsenal Manuel Locatelli için 34 milyon £ teklif edip Sassuolo ile anlaşmıştı ama oyuncu Juventus'a gitmek istediği için bu transfer olmayacak gibi görünüyor. Arsenal de yönünü Bernardo Silva'ya çevirdi. City'de orta saha bolluğu olduğu için Silva bu sene gönderilebilir. Kane ile takasta kullanmak istiyorlar. Yeni sezonda Bernardo Silva'yı Tottenham ya da Arsenal'de görebiliriz.

Lig öncesi FA Community Shield maçının olduğunu unutmuşum. Manchester City biraz yedek bir kadro ile çıkmış maça. Grealish de sonradan oyuna girerek ilk performansını göstermiş. Leicester as kadrosuyla çıkarak maçı Iheanacho'nun 89. dakikada penaltıdan attığı golle yenmiş. Kendilerini kutlarım. Lig başlamadan önce iyi bir moral olmuştur.

Manchester City'nin çok önemsemediği belli ki böyle bir kadro çıkarmış. Şu an direkt olarak ilk hafta maçlarına odaklanmış durumdalar. Oldukça zorlu bir deplasmana gidecekler. Tottenham deplasmanının kolay geçmeyeceğini düşünüyorum. Harry Kane çıkmazı devam ederken nasıl bir maç olacağını da merak ediyorum. Kane resmen gideceği konuşulan takıma karşı forma giyecek.  :D  Odaklanma problemi yaşarsa City'nin işine gelir ve maçı daha rahat alabilirler.

Bugün Brentford - Arsenal maçı ile Premier Lig başlıyor. Brentford Premier Lige yeni yükseldi, Arsenal ise kötü bir sezon geçirdi. Arsenal bu sezon Avrupa liglerinde oynamayacağı için tek odakları Premier Lig, hatasız başlayacaklarını düşünüyorum. İddaada Arsenal galibiyet oranı 1.74, orta riskli kombine kuponlarında kullanılabilir. 2.5 gol üstü oranı da cazip görünüyor ama ligdeki ilk maç olduğu için nasıl performans gösterecekleri konusunda emin değilim. Lacazette, Aubameyang ve Pepe iyi başlarsa Arsenal tek başına da üst yapabilir.

Bugünkü Brentford - Arsenal açılış maçında favorim Arsenal demeyi isterdim ama kadrolar açıklandıktan sonra bundan şüphe duymaya başladım. Çünkü forvet hattında çok önemli eksikleri bulunuyor. Aubameyang ve Lacazette ikisi birden sakatlıklarından dolayı oynayamayacak. Bu durumda tercih ettikleri Nketiah da bir sakatlıktan ötürü oynayamayacak. Bu durumda gol atmakta fazlasıyla zorluk yaşayabilirler belki de.

Brentford ligin yeni takımlarından birisi ve önlerinde çok büyük bir fırsat var. Ligin iyi takımlarından birisine karşı böyle bir fırsatı kullanabilirlerse bir galibiyetle başlayabilirler. Bir tane forvetleri var, Ivan Toney. Adam tam bir gol makinesi. Geçen sezon Championship'te 31 gol atmış. Bu maçta da kendisini gösterebilir.

Bugün Premier ligteki ilk karşılaşma Brentford - Arsenal arasında oynandı. Brentford 73 sene ardından sonra premier lige çıkmaya başardı ve ilk maçından Arsenal gibi dev bir takımını 2-0 yenmeyi başardı. Sergi Canos etkili şutuyla Brentford takımına ilk golünü kazandırdı. İkinci yarı dakika 73 de uzun taç atışından sonra Christian Norgaard boşta kaldı ve kafayla tamamladı çok bedava bir goldü Arsenal takımının savunmada hava toplarında ciddi problemleri var gibi. Brentford oyuncularının maça çıktıkları ilk 11'den hiç bir oyuncu daha önce premier ligte oynamamasına rağmen çok istekli ve özgüvenli bir maç çıkardılar gerçekten keyif vericiydi. Brentford'da maça yedek kulübesinde başlayan milli futbolcumuz Halil Dervişoğlu maçta oynama fırsatı bulmadı, en azından daha sonradan oyuna dahil olmasını, performansını seyretmek isterdim.

Ligin açılış maçı olan Brentford - Arsenal maçını geride bıraktık. Kadrolar açıklanmadan önce favorim Arsenal'di açıkçası. Fakat daha sonra Aubameyang ile Lacazette'in sakat olduğunu öğrenince fikrim biraz değişmeye başladı. Çünkü forvetlerinde Balogun adında genç birisi oynayacaktı. Bu da gol yollarında büyük zorluk yaşayabileceklerini kanıtlıyordu.

Brentford ise geçen sezonun Championship'e damgasını vurmuş takımlarından birisi olarak sezona olumlu bir sonuçla başlamayı hedefliyordu. Bu fırsatı çok iyi değerlendirerek maçı 2-0 kazanmayı başardılar. Ivan Toney'den en az 1 gol beklerdim ama olmadı. Alışınca atmaya başlayacaktır. Arsenal yine kayıpları oynamaya devam ediyor. Daha ilk maç olsa da sezonun geneli açısından da Arsenal'den çok bir beklentim yok açıkçası.

Arsenal aynı bildiğimiz Arsenal. Bir zamanlar premier ligde ses getiren takım eski günlerini mumla aratıyor.  Köklü bir değişiklik olmadığı sürece. ( Arap sermayesi satın almazsa) bir daha şampiyonluğu zor görür. Yine ligi ilk 5'te bitirebilir ama artık sadece premier ligde Tottenham ile rekabet eder hepsi bu  

Manchester United Raphael Varane transferini açıklamış. 4 yıllık sözleşme yapılan oyuncu için Real Madrid'e 40 milyon Euro ödenecekmiş.
Dün de Liverpool Virgil van Dijk'ın sözleşmesini 2 sene daha uzatmıştı. 2025'e kadar savunmayı sağlama aldılar.

Son şampiyon Manchester City lige mağlubiyetle başladı. Harry Kane maçtan önce kadrodan çıkarılmıştı ama Heung-Min Son yine City'ye gol atarak takımına üç puanı getirdi. Bu Son'un City'ye attığı yedinci gol, Premier Ligde ise toplamda 71. golü oldu. Tottenham evinde City'ye karşı son maçlarda hep gol yemeden kazanıyor. Artık yavaş yavaş White Hart Lane laneti oluşmaya başlıyor diyebiliriz.
West Ham United iki kez geriye düştüğü maçta Newcastle United'ı 4-2 mağlup etti. Premier Lig'de ilk hafta maçları tamamlanırken hiçbir maçın berabere bitmemesi dikkat çekti.

Manchester City, Tottenham karşısında çok iyi bir oyun ortaya koydu. Tottenham çok güzel bir gol atarak, maç boyu kontraya kaldığı oyunu kazandı. Helal olsun şampiyonluk favorisine ilk çelmeyi Tottenham taktı

Manchester United için çok iyi bir transfer hocam Raphael Varane çok beğendiğim bir oyuncuyu kadrosuna katmış Maguire da kırmızı şeytanlarda çok iyi grafik çiziyor bu sene biraz daha üst sıralarda görebiliriz ManU’yu tabi City geçebilecek bir takım göremiyorum şimdilik.

Manchester City, Tottenham'ın yıldız forveti Harry Kane için hala girişimlerini sürdürüyor. Ama Tottenham başkanı Daniel Levy pek oralı değil gibi görünüyor. Bu transfer döneminde Kane'i kimseye satmayacaklarını net bir dille belirtmişti. Açıkçası Kane'in isteği bir an önce buradan ayrılmak. Ancak takımlar transferde anlaşamazsa profesyonelliğini koruyarak bu sezon elinden gelenin en iyisini yapacağını düşünüyorum. Ancak önümüzdeki transfer döneminde bence Tottenham Kane'i hiçbir şekilde takımda tutamayacak.

Arsenal Martin Ødegaard'ı 30 milyon pound karşılığında Real Madrid'den transfer etmiş. Ødegaard geçen sezonun ikinci yarısında kiralanmıştı. Arsenal bu transfer sonrasında Premier Lig'de en çok para harcayan kulüp oldu. Bunun üstüne bir de kaleci Aaron Ramsdale için Sheffield United'a 30 milyon pound ödediler. Bu transferlerden sonra Arsenal'in lig beşinciliği garanti diyebiliriz. ;D

https://www.transfermarkt.com/arsenal-sign-odegaard-from-real-madrid-summer-spending-breaks-euro-100m-mark/view/news/391346

Hocam kaynağa göre Arsenal 35 milyon euro bonservis + 5 milyon euro da bonuslar vermiş. Ramsdale transferi de bitmiş evet. Ancak yine de biz Arsenal'den bahsediyoruz.  ;D  Sırf bu iki oyuncu sayesinde ilk 5'e girebilmeleri bence zor. Brentford karşısında defans dökülüyordu.

Bu arada bu hafta Arsenal - Chelsea maçı da var. Benim favorim net bir şekilde Chelsea. Arsenal'in hücum hattı hala kayıp. Aubameyang ve Lacazette'in ne zaman dönecekleri belli değil. Tuchel'in Chelsea'si alır bu maçı diyorum.

İkide iki yapan Liverpool, Chelsea ve Tottenham sezona iyi başladı. Brighton & Hove Albion'u saymıyorum çünkü genel olarak ligde bir iddiaları yok.
Chelsea Arsenal'i deplasmanda yendi. Lukaku golle açılış yaptı, gole kadar Arsenal üstündü ama golden sonra her şey değişti. İlk yarı bitmeden Reece James ile ikinciyi de bulunca Chelsea rahat bir maç çıkarttı. Arsenal'de Lacazette ve Aubameyang'ın eksikliği hissediliyor. Auba sadece son yarım saatte oynadı. Yeni transferler de kadroda yoktu.
Manchester United Southampton deplasmanında beraberlik alarak önemli bir puan kaybı yaşadı. Henüz ikinci hafta ama puan tablosuna bakmak biraz üzücü. :)

Odegaard için 30 milyon Euro iyi sayılabilecek bir para İspanya’da bence tutunamadı odegaard bakalım Arsenal’de bu sene neler yapacak bu arada tabii ki lig’de şampiyonluk için hala en güçlü ekip Manchester city yılın sonunda başka takım Şampiyon olursa büyük sürpriz olur

Bugünün maçı bence Arsenal - Chelsea idi.

Arsenal eski gücünde olmadığı için çok çekişmeli geçmesini beklemiyordum ama bu gibi maçlarda yine de ne olacağı belli olmuyor. Tabi adamların forveti yoktu bildiğiniz. Aubameyang 61. dakikada girebildi ama pek bir şey yapamadı. Tuchel'in sistemi ile bir başka oynayan Chelsea yenilmezliğine devam ederek rakibini 2-0 devirmeyi başardı. Lukaku'nun daha ilk maçta ilk 15 dakikada gol attığını görmek ayrı bir haz verdi. Daha ilk maçından böyle olması gelecek maçlar için iyi sinyaller veriyor. Chelsea'nin performansı çok başarılıydı ve galibiyeti sonuna kadar haketti.

Leicester bu akşam West Ham'dan 4 tane yedi, takımda bir dengesizlik var sanırım, çok takip ettiğimden değil ama can sıkıntısına izledim bugün geçen seneki Leicester yok.
Bu akşam isabetli bir şutları yoktu nerdeyse 5-6 şut çektiler yada çekmediler.

Leicester bugün West Ham karşısında adeta bir kabus yaşadı. 26. dakikada geriye düştüler ve 40. dakikada Ayoze Perez kırmızı kart gördükten sonra bütün planları suya düştü. West Ham oyunun kontrolünü tamamen ele aldı ve ikinci yarıda rakibini 3 gol daha atarak 4-1'lik bir skorla rahat geçti. Maçın adamı bence 2 gol ve 1 asist yapan M. Antonio idi. Leicester lige 1-0'lık Wolves galibiyeti ile başlamıştı ancak çok ağır bir yenilgi aldı. Ama Leicester gibi dirayetli bir takımın çabuk toparlanacağına inanıyorum.

Ayoze perezin kırmızı kartını anlayamadım ben fazla. direkt vuruyor mu kamera açısından net görülemediği için anlayamadım. 4-1 büyük bir facia oldu ama west ham gerçekten üst düzey bir oyun oynadı. çağların ikinci goldeki hatası çok basit bir hataydı.

Leicester West Ham karşısında dün gece tam olarak bir faciayı yaşadı desem yeridir. West Ham Fornals'in golüyle 1-0 öne geçse de Leicester hala eşitliği sağlamak için bir şeyler deniyordu. Fakat Perez'in yaptığı hareket ile ilgili ilginç kırmızı kart kararı çıktıktan sonra oyundan düşmeye başladılar. Açıkçası pozisyonu tam doğru açıdan göremedim fakat görebildiğim kadarıyla kırmızı kartlık değil gibiydi sanki. Ya da ben tam göremediğim için öyle sanıyorum. İkinci yarıda özellikle Antonio'nun sazı eline alması ile birlikte (2 gol, 1 asist) West Ham maçı kopararak 4-1'lik rahat bir galibiyet aldı.

hafta sonu ekranında liverpool - chelsea ve man. city - arsenal mücadeleleri var. liverpool ve chelsea lige kayıpsız başlamış, ayrıca her iki takım da henüz gol yememiş. arsenal eski şaşalı günlerinden uzak olduğu için ligde henüz puanla tanışabilmiş değil. geçen hafta norwich'i beşleyen city maçın net favorisi olabilir.

Arsenal Manchester city maçında Arsenal galip gelirse büyük bir sürpriz olur bu sene Chelsea de şampiyonluk adayları içinde özellikle lukaku transferiyle ofansif yönlerini çok güçlendirdiler hocam sanki ikisi arasında bir şampiyonluk mücadelesi izleyeceğiz

iyi bir premier lig takipçisi değilim ama benim favorim man. city olacak hocam. lukaku transferine bakıp da hayrete düşmeden duramıyorum. mourinho'nun chelsea'de başını yediği yıldızlara baksana; lukaku, salah, de bruyne. :) mourinho bence de lakabı gibi "özel biri" ama bir teknik direktörün elinden bu kadar yıldız geçmesine, daha doğrusu bu kadar yıldızın kaymasına anlam vermek mümkün değil. :) adamın elinden kaydırdıklarıyla millet az ötede şampiyon oluyor. :)

Bu maç haftasına harika bir maç ile giriş yapacağız. Bu cumartesi Manchester City sahasında Arsenal'i konuk edecek. Manchester City sezona Tottenham yenilgisiyle başlamış olsa da Norwich'i 5-0'lık bir skorla darmadağın ederek formuna yeniden kavuştu. Bu maç için Guardiola'nın takımı dikkatli bir şekilde hazırladığına dair şüphem yok. Öte yandan Arsenal ise lige kabus gibi bir başlangıç yaptı. Önce Brentford deplasmanında 2-0 yenildiler ve sonrasında da Chelsea'ye evlerinde 2-0 kaybettiler. Aubameyang ve Lacazette'in sakatlıkları takımı hücum hattında derinden etkiledi. Aubameyang Chelsea maçında her ne kadar son 20 dakikada oyuna girse de pek bir şey yapamadı.

Bu maçta benim mutlak favorim tabi ki de Manchester City. Aralarındaki son maçlarda da büyük bir psikolojik üstünlüğe de sahipler. Ben çok zorlanmadan maçı en az 2 farklı kazanacaklarını düşünüyorum.

Guardiola sözleşmesi bitince Manchester City'den ayrılacakmış, artık milli takım çalıştırmak istiyormuş. Her seferinde önüne yeni bir challenge koyuyor ve onu başarıyor. Geçen sene olmadı ama bu sene Şampiyonlar Ligi kupasını alıp ayrılırsa şaşırmam. Transferde Cristiano Ronaldo iddiaları var ama Juve bedava göndermek istemiyormuş. 28-30 milyon Euro bonservis isteniyor, City bu transferi yakında bitirebilir. City'nin uzun süre ilgilendiği Harry Kane Tottenham'da kalacağını açıklamıştı.

Guardiola'nın haberini ben de okudum. Kendisi bence gelmiş geçmiş en iyi teknik adamlardan birisi. Barcelona'daki harika sistemini Manchester City'de de sürdürüyor. Tam istediği gibi bir takım kurdu ve Premier Lig'i son zamanlarda domine etmeyi başarıyorlar. Ancak tabi bir yere kadar. Böyle bir karar almasına şaşırmadım. Guardiola yeni şeyler denemeyi seven birisi.

Ronaldo transferine gelince, bir haberde 25 milyon pound gibi bir bonservis bedeli olduğu yazıyordu. Manchester City gibi para basan bir takım için elinin kiri. Tabi bunun bonusları osu busu da var. Ayrıca Jack Grealish'e de sırf bonservisi için 100 milyon pound ödemişlerdi. Ancak yine de finansal olarak iyi durumda olduklarını ve Ronaldo'yu Premier Lig mali kuralları çerçevesinde getirebileceklerini düşünüyorum.

Ronaldo City çok güzel işler yapabilir ama gönül PSG den yana iyiydi keşke oraya gitseydi City ne biliyim olmadı sanki milletin hayalleri yıkıldı.
City ile Juve benim okuduğum kadarıyla oyuncu konusunda anlaşamıyorlarmış, Man City; Sterling'i veriyor ama Juventus; Gabriel Jesus'u istiyor

Ronaldo'nun bi aralar Manchester United'a dönebileceği konuşuluyordu ama söylentiydi sadece. Yine bir Manchester takımına doğru yol alıyor ancak bu seferki City.  ;D  PSG'nin istememesinin sebebi Lionel Messi'yi almalarıdır büyük ihtimalle. Çünkü aynı takımda hem Messi hem Ronaldo'nun olması kulağa hoş gelse de pratikte iyi olmayabilir. Beraber uyumlu ve verimli oynayamayabilirler.

Aslında Juventus çok bir para istemediği için bonserviste anlaşırlar. Ancak buna artı olarak oyuncu teklifi de verdiklerini bilmiyordum. Juventus'un Sterling'i istememesini de garipsedim. Bana göre Gabriel Jesus'tan daha iyi bir oyuncu ve aralarında sadece 2 yaş var ayrıca.

"messi'nin güçlü psg ile cl'yi kazanması ihtimali, ronaldo'ya man. city yolunu zorunlu kıldı" gibi iddialar var. bence doğru olabilecek kadar tutarlı iddialar; yıllardır üst düzey seviyede mücadele eden her iki oyuncu, adım adım yaklaştıkları kariyer sonları için unutulmaz bir nirvana planlıyorlardır. :) ronaldo ilerlemiş yaşına rağmen premier lig'e renk ve ivme katar.

Ronaldo keşke psg gitseydi, Messi ile Ronaldo’yu aynı takımda hayal etmek bile mükemmel, city transferi ne kadar gerçekleştirebilir bilmiyorum ama Paris isterse Ronaldo’yu da alabilir bence,

Haftayı Manchester City - Arsenal gibi harika bir maç ile açıyoruz. Manchester City maçın ağır favorisi. 5-0'lık Norwich galibiyeti ile rüzgarı arkalarına aldılar. Hatta bir de Ronaldo takıma katılacağı için keyifler yerindedir bence. Manchester City bildiğimiz gibi Guardiola'nın sistemi ile harika bir iş ortaya koymaya devam ediyor. Arsenal ise hafta içinde EFL Cup'ta West Brom'un sahasında 6-0'lık harika bir galibiyet aldı. Takıma büyük bir moral verecektir şüphesiz ki. Aubameyang yaptığı hat-trick ile göz doldurdu ve Lacazette de sonradan oyuna girip 1 gol attı. City karşısında belki daha diri bir Arsenal görebiliriz ancak yine de puan koparma şanslarının çok düşük olduğunu düşünüyorum.

ve C. Ronaldo Manchester United' a transfer oldu, valla City ye olmasından daha çok sevindim, eski takımına geri döndü bakalım burada neler başaracak.
Manchester United'n, Cristiano Ronaldo için Juventus'a 28 milyon euro bonservis ücreti ödeyecek.
Ronaldo'nun ise yıllık 29 milyon euro kazanacağı 2 senelik sözleşme imza atmış, helali hoş olsun o para ona :)

bütün gün city iddiaları dolaştı ancak günün sonunda united gelişmesi yaşandı. :) messi kariyerinin son yıllarını parladığı ve efsane olduğu takımdan ayrı geçirecekken, ronaldo bir yıldıza dönüştüğü takıma geri döndü.



premier lig favorim doğal olarak el değiştirmiştir, artık united'ı destekliyorum. :)

Ronaldo City'ue gitti gidiyor derken adam yine eski yere gitti. Her ne kadar Ronaldo'nun yaşı 36 olsa da premier ligde iş yapacaktır. Ne tesadüf ki solskajer bir zamanlar takım arkadaşı iken şimdi hocası olarak aynı yerde buluştular. Premier Lig'de Ronaldo'nun ne yapacağını merak ediyorum. O tempoya nasıl ayak uyduracak acaba? 90 dakika oynayabilecek mi benim merakım o.

Vay arkadaş! Günlerce Manchester City'nin Cristiano Ronaldo'yu transfer edeceği hatta transferi bitirmeye çok yakın olduğunu söyleyen haberleri okuduk. Hatta Ronaldo tesislerden ayrılıp Manchester'a uçmaya hazırlanıyordu. Yalan haber de değillerdi hani bunlar. İşin ilginç yanı, Manchester City çok ani bir şekilde akıl değiştirdi ve teklif vermekten vazgeçti. Bunu duyan Manchester United da hiç kimsenin beklemediği bir anda araya girip Ronaldo'ya Juventus'un istediği teklifi götürdü ve anlaşma sağlandı.

Artık Ronaldo eski takımından yoluna devam edecek. Premier League'de yıllar sonra kendisini yeniden izlemek için sabırsızlanıyorum.  :D

İlginç bir transfer hikayesi oldu. Ronaldo City ile gündemdeyken son anda Manchester United'a gitmeyi tercih etti. Manchester City'de yerini tam oturtamamıştım, City'nin aradığı forvet Ronaldo değildi. İleride Torres, Jesus, Grealish oynuyor, Sterling, Mahrez var. Ronaldo'yu kimin yerine koyacaksınız? Hem United hem Ronaldo için böylesi daha iyi olabilir. Tabi Manchester City bu sene de şampiyonluğu bırakmayacak. :)
Bu takımlar için çok önemli olmasa da 28 milyon Euroluk bir bonservis verilecekmiş. Muhtemelen 36 yaşında bonservis verilmiş en pahalı oyuncu transferi oldu.

Ronaldo transferi çok ters köşe oldu. Zaten en geç bu sezon sonunda sözleşmesi bitince ayrılacağını biliyorduk. Çünkü menajeri Jorge Mendes Juventus ile 1 yıl daha sözleşme uzatma görüşmesinde bulunmuştu fakat olumlu bir sonuç alamadı. Son zamanlarda Ronaldo da mutsuzdu ve bu transfer döneminde mümkünse gitmeyi kafasına koymuştu. Manchester City onunla en ciddi ilgilenen takımdı ve neredeyse transfer bitti dediler. Sadece teklif götürmeleri gerekiyordu. Fakat bir anda kararlarını değiştirip transferden vazgeçtiler. City'nin Ronaldo'nun peşinde olduğunu gören Manchester Utd da baş rakiplerinden birisine eski oyuncusunu kaptırmak istemediği için araya girdi ve teklif götürüp anlaşmayı da sağladı. Alex Ferguson'ın bu transferdeki rolü çok büyük. Telefonla arayarak kendisini ikna etmiş.

Ronaldo artık resmen Manchester Utd'da!

Seneler sonra Mancester United'a dönen Cristiano Ronaldo ve bana dönmeyen sen esprilerine hazır olalım arkadaşlar :D Birde bayağı bayağı City transfer muhabbetini United başkanının yaydığını düşünüyorum artık :D City haberleri çıkınca millet Ronaldo formalarını yırtıp yakmıştır ve yeni formaları aldırmıştır :D

O kadar Manchester City alacak alacak dedik Manchester United bir anda araya girdi ve aynı gün içinde anlaşmayı başarıyla tamamladı.  ;D  Gerçekten büyük bir başarı demeyi isterdim ama zaten eski takımı olduğu için seçim yapması bile zor olmamıştır Ronaldo için. Tabi Manchester City'nin kadrosu bir bütün olarak hem Premier Lig'i domine edebilecek hem de Şampiyonlar Ligi'ni kazanabilecek güçteydi. Ronaldo'nun işine bu daha çok gelirdi. Ancak Manchester Utd da çok iyi bir kadroya sahip. Premier Lig'de şampiyonluğu daha iyi bir şekilde kovalayacaklarını düşünüyorum Ronaldo sayesinde. Şampiyonlar Ligi'nde de PSG ile final görsek de Messi ile karşılıklı oynasalar keşke.  ;D

Kesinlikle şaşırtıcı bir sonuç değil, Arsenal her maçını kaybediyor. Taraftarlar da bu tezahüratı* yapmış: https://twitter.com/utdmurtaza_/status/1431642702865649668
"Biz her hafta kaybediyoruz, siz özel değilsiniz." (*Bu maçta olmasa da tanıma uyuyor)
İki gol geriye düşmüşken Xhaka'nın da atılmasıyla maç o anda bitti. Üçte sıfır yaparak Premier Lig'de dibe oturan Arsenal geçen seneki gibi sonradan açılacak mı göreceğiz. Şimdilik tüm işaretler kötü görünüyor. Şampiyonluğun favorisi Manchester City ise ilk hafta yenilgisini üst üste iki maçta beşer gol atarak unutturdu. Haftaya Leicester deplasmanında da benzer performansı bekliyoruz.

Arsenal eski günlerini mumla arıyor. Mesut bugün 5-0' lık skordan sonra"doğru yolda gidiliyor sabırlı olun"tarzında paylaşım yapmış. Kulübü daha iyi bildiği için yorumu yapmış olabilir belki ama Henry kulüpten ayrıldıktan sonra Arsenal İngiltere liginin sıradan takımı oldu. Eskisi gibi şaşaalı transferleri de yok artık. Bakalım zamanla neler göreceğiz Arsenal adına.

Arsenal kötü performans sergilemeye devam hiç durmasın zaten böyle iyiler akılları başlarına gelicek gibi görünmüyor, M.City güzel oynamış zaten özetine baktım 5-0 ağır olmuş ama yemeselermiş yapacak bir şey yok.

Bu sene üç favorim var Premier Lig şampiyonluğu için;

M.City
Chelsea
M.United

bu üçünden bir tanesi olur, olmasını istediğim takım M.United

https://twitter.com/nocontextfooty/status/1431490385772171271?s=20

Siz bu konuya girince aklıma bugün gördüğüm bu gönderi geldi.  ;D  Arsenal taraftarı da alıştı artık. Videodaki genç de artık rakibimiz Brighton falan diyor. Yani o kadar umudu kesmiş ki büyük takımlara karşı bir şeyler yapabileceklerinden. Ama haklı da tabi ki. Arsenal'in transfer politikaları kulübün yerinde saymasına yol açıyor. Sürekli genç oyuncu transferine odaklanıyorlar. Ancak başarı yakalamak istiyorlarsa böyle olmayacağı kesin. Eskiden olduğu gibi büyük oyuncular için para dökseler Premier Lig'de büyük oynamaya yeniden başlayabilirler.

wenger döneminde yıldız transferi gerçekleştirmedikleri gerekçesiyle eleştiriliyorlardı ama o dönemde en azından gelecek vaat eden genç ve yetenekli futbolcularla kısmi başarılar elde edebiliyorlar ve zaman zaman şampiyonluk mücadelelerinin içinde yer alarak taraftara ümit aşılamayı başarıyorlardı.

---

chelsea -liverpool mücadelesini 70'ten sonra izleyebilme fırsatı buldum, lukaku italya'da striker gibi görevler de alabiliyordu ama epl'de işler o kadar kolay olmuyor, sadece sırtı dönük pivot olarak birkaç pozisyonun içinde yer almayı başarabildi, başka da etkili bir pozisyon içinde gözükmedi. maçın kendisi de (70'ten sonrası) kısır geçen, zevksiz sayılabilecek bir mücadeledeydi.

Vay be kral ronaldo Manchester united günlerini özlemiş olacak ki daha iyi teklifler gelmesine rağmen eski kulübüne dönmeyi tercih etmiş 38-39 yaşına gelince de sporting formasıyla da görebiliriz bu transfer biraz da onu anımsattı bana ayrıca Manchester bu sene iyi başladı bakalım devamı gelecek mi

https://www.transfermarkt.com/juventus-confirm-ronaldo-transfer-man-united-to-pay-fee-over-five-years/view/news/392037

Cristiano Ronaldo'nun Manchester United'a transferi bugün daha yeni resmi olarak tamamlanmış. Bonservis bedeli 15 milyon euro ve bonuslarla birlikte 23 milyon euroya yükseliyor. Ancak şu an kendisi Premier Lig'in yıllık en çok para kazanan oyuncusu olmayı başardı. Yıllık 26.5 milyon pound gibi bir maaşa sahip.

https://www.spotrac.com/epl/rankings/

Ronaldo'dan taraftarların beklentisi büyüktür şüphesiz. Çünkü hala harika performanslar ortaya koymayı başarıyordu. Geçen sezonki performansı muhteşemdi. 30 civarı bir gol atarak sezonu tamamlamıştı.

Transfer dönemi biterken Arsenal savunmaya takviye yaptı. Bologna'dan Takehiro Tomiyasu için 17 milyon Pound ödeyecekler. Tomiyasu stoper ve sağ bekte oynayabiliyor ve henüz 22 yaşında. Daha önceki savunma transferi Ben White da 23 yaşında. Holding ve Chambers da yaşlı değil gerçi ama Arteta'nın elinde savunma için uzun yıllar kullanabileceği birçok opsiyon mevcut duruma geldi. Milli maç arasından sonra Arsenal'den galibiyet serisi bekliyorum. Norwich City ve Burnley'i yenerek Spurs maçına kadar 6 puan toplayacaklardır.

Arsenal ilk önce Norwich ile içerde oynayacak. Norwich de kötü giden bir takım olduğu için karşılarında galibiyet için büyük şansları var. Bence Arsenal artık bu maçı her türlü kazanmalı. Sonraki maç ise Burnley deplasmanı. İşte o zorlu geçer gibi geliyor bana. Burnley gibi sağlam defans yapabilen bir takıma karşı deplasmanda oynamak kolay değil. Arsenal'in işi bir hayli zor olacak. Belki 1 puan ile dönebilirler de. Arteta'nın kredisi zaten az kaldı. Her an kovulabilir.

Arsenal iyi kadroya sahip aslında ama artetada mı bir sorun var bilmiyorum bir türlü başarılı olamıyorlar şimdiye kadar 3 maçta 3 yenilgi aldılar galiba ve 20. Sıradalar attıkları gol 0 yazıyla (sıfır) yedikleri gol 9 averaj doğal olarak -9 Arsenal tarihinde böyle bir tablo ile karşılaşmış mıdır bilmiyorum

Ronaldo en doğru kararı verdi bence, efsane olduğu kulübe karşı bir borcu olduğunu düşünecek olmalı ki, başarı yerine veya para yerine vefayı tercih etti, bu adamı bu yüzden seviyorum, kimsenin beklentisini umursamıyor, kendisi nasıl isterse öyle yaşıyor, hayatın farkında, yürü be ronaldo

Bu sene kırmızı şeytanlar eski efsane günlerine dönmek için bir şeyler yapabilirler.Cristiano Ronaldo etkisi göz ardı edilebilecek bir etki değil.36 yaşındaki efsane, dün attığı gollerle uluslararası maçlarda en fazla gol atan futbolcu oldu.Tam 111 golü karşı kale ağlarına gönderdi.İranlı yıldız Ali Daei’yi geride bıraktı ki Ali Daei bu gollerin neredeyse tamamını zayıf Asya takımlarına karşı atarken, Cristiano Ronaldo tüm dünyanın gözü önünde neredeyse tüm ülkelere atmayı başardı.

Bu alanda tek başarımız da Cristiano Ronaldo’dan gol yememek oldu herhalde daha Türkiye milli takımına karşı golü yok efsanenin.Manchester United’ı hemen instagramdan takibe aldım.Yeni Premier lig takımım onlar oldu. ;D

Bu transfer bana birazcık Nihat Kahveci'nin Beşiktaş'a dönüşünü hatırlattı amma Cristiano Ronaldo Nihat gibi vasat bir halde kalmaz be abi. Ronaldo'nun Juventus macerasında tutku eksikti Mancester ile bunu da elde edip başarılı günlere geri döndürecektir diye düşünüyorum.

Ronaldo bencede kuşkusuz çok iyi ve özel bir oyuncu düzgün bir kişiliği olan çok ünlü bir futbolcuda olsa egodan uzak karakterli olgun ve mütevazi biri.

Vefa önemlidir bu kararında belki vefa borcunu ödemek istemişte olabilir her şey para demek değil az kazanırsınız ama daha çok mutlu olabilirsiniz. Ayrıca Ronaldo'nun para ile ilgili bir problemi olacağınıda sanmıyorum :)

Nihat ile Ronaldo sadece eski takımlarına döndükleri için aynı cümlede geçebilir zaten hocam bir de ikisi İspanya liginde oynamıştı. ;D Onun dışında bir araya gelebilecek kadar yetenek yönlü kıyaslanacak oyuncular zaten değil de Ronaldo dediğiniz gibi tutku ile oynayacaksa, aşk ile oynayacaksa kimse onu tutamaz. İngiltere liginde damga vurmaya giden bir Ronaldo izleyeceğiz.

Cristiano Ronaldo'nun ilk maçına çıkacağı günü iple çekiyorum adeta. 10 yıldan fazla süreden sonra ilk defa onu Premier Lig'de izleyebileceğiz. Eski zamanlarını hatırladıkça duygulanıyor insan. Alex Ferguson'ın takımın başında olduğu çok güzel yıllardı. Ronaldo'yu çok seviyordu ve onun dünya yıldızı bir futbolcu olacağını düşünüyordu. Manchester United'da kendini kanıtladı ve yine her şeyin başladığı yere yani yuvasına geri döndü. 8-9 gün sonra kendisini yeniden izleyebileceğiz herhangi bir sakatlık durumu falan olmazsa.

Bende crıstıano ronaldoyu ızleyecegım macı heyecanla beklıyorum dun agbonlahorun acıklamalrını okumustum. Crıstıano ronaldo ıcın Harry Kane’den daha kotu gıbı bı acıklama yapmıstı gercekten neyın kafasını yasıyorlar anlamıyorum

Şu milli ara bitse de yeniden lig futboluna kavuşsak diye gün sayıyoruz. Hem Arsenal'in hem Manchester United'ın maçlarını merak ediyorum. Transfer döneminin kapanmasıyla takımların asıl kadrolarını izlemiş olacağız. Örneğin Manchester United'da Ronaldo'nun gelişinden sonra ileride kimin kesik yiyeceği büyük merak konusu. Son iki maçta da gol atarak takımına 4 puan kazandıran Greenwood şu an dokunulmaz durumda. Yeni transfer Sancho, Bruno Fernandes, Martial derken bunların hepsinin ilk on birde başlayacağı bir taktik mümkün görünmüyor. Solskjær'in işi zor ama rotasyon açısından bakarsak çok şanslı.

Onu belki de şu yüzden söylemiş olabilir. Şimdi Cristiano Ronaldo 36 yaşına geldi ve eskisinin kopyası bir oyun sergileyemiyor haliyle. Ancak Harry Kane hala 28 yaşında ve çok daha uzun süre takıma sağlam bir katkı yapabilecek bir forvet konumunda. Belki de Manchester City bunu düşünerek de son anda transferden vazgeçti ve nasıl olsa sonraki transfer döneminde alırım diye düşündü.

Benim kişisel görüşüm ikisinin de birbirinden harika forvetler olduğu ve kıyasa gerek olmadığı yönünde. Ayrıca Ronaldo'nun doğal mevkisi aslında kanattı ama sonradan özellikle Juventus'a gidince forvete evrildi. Mevkisel olarak da aynı değiller yani aslında normalde.  ;D  Ayrıca Ronaldo hala çok zinde ve güçlü bir oyuncu. Ayın azimle oynamaya ve gollerini sıralamaya da devam ediyor.

Premier lige de cristiano ronaldonun gelmesiyle ayrı bir hava gelecek bence.

Manu'nun da efsane kadrosu var bana kalırsa bu sene şampiyonluk çok kızışabilir.Merakla beklyiroum ronaldonun manuda neler yapabileceğini.

Premier Lig maçlarına geri dönüş yapmamıza sadece 3 gün kaldı. Bence haftanın maçı kesinlikle Leicester - Manchester City. Bu maçta Manchester City ağır basan taraf olsa da Leicester kolay pes eden bir takım değil. Hücum hattında Vardy, Maddison, Tielemans gibi çok etkili isimlere sahip. Leicester tahmin ediyorum ki aşırı defansif bir anlayışla çıkmayacaktır. Zaten benim bildiğim City ne yaparsanız yapın o golü eninde sonunda bulur ve rakibinin dağılmasını sağlar. Leicester bu yüzden hücuma hücum ile karşılık vererek bir fırsat arayacaktır. Eğer ilk golü atmayı başarabilirse skoru korumaya oynarlar diye düşünüyorum. Ama bence City ilk yarıdan durumu 1-0 2-0 gibi skorlara getirebilir. Maçı da 2 farklı kazanacaklarını düşünüyorum.

ronaldo yuvasına geri döndü, ben de herkes gibi manu ve newcastle arasında oynanacak olan maçı beklemeye başladım. genelde beklentiler böyle büyük olduğunda hüsranla karşılaşılıyor ama yine de ronaldo'dan bir gol ya da asist bekliyorum. iyi bir başlangıç yaparsa devamı da iyi gider. newcastle zayıf bir takım, her şey müsait, neden olmasın?

Yarın itibariyle aksiyon tam gaz kaldığı yerden devam etmeye başlayacak. Ligin en sorunlu takımlarından birisi konumunda olan Arsenal, evinde Norwich'i ağırlayacak. Mikel Arteta için 5-0'lık Manchester City yenilgisi sonrası çok kritik bir maç olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bu maçtan beraberlikle bile ayrılırlarsa ben Arteta'nın kovulabileceğine inanıyorum. Norwich de sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Arsenal için altın bir fırsat var önünde. 1 fark ile bile olsa bir galibiyet almak oyuncuların kendine güvenini yerine getirecektir. Ama bu serinin devamlılığı olur mu, bence hayır. Arsenal'in bence yeni bir teknik direktöre ihtiyacı var.

Günün ilk maçında Tottenham çok kötü bir performans göstererek Crystal Palace deplasmanında mağlup oldu. On kişi kalmasalar da bu maçı kazanamazlardı. Galatasaray iyi ki bu Tanganga'yı almamış.
Manchester United'da Ronaldo gol ile başladı. İlk yarının sonunda fırsatçılığını konuşturup ilk golünü attı, ikinci yarıda bir tane daha attı ve Manchester United Newcastle maçını beklendiği şekilde rahat geçti.
Arsenal sonunda gol ve üç puanla tanıştı. 30 şut çektikleri maçta Aubameyang'ın tek golüyle kazandılar. A Spor'dan izlediğimiz maçta Manchester City Leicester City'yi Bernardo Silva'nın attığı golle yendi. Birçok fırsat yakalamalarına rağmen ikinci golü bir türlü bulamadılar. Schmeichel iyi bir performans gösterdi. Iheanacho oyuna girdikten sonra birkaç pozisyon yakaladı ama tamamlayamadı.

Cristiano Ronaldo 2 gol birden attı Manchester United newcastle unitedi 4-1 yendi Manchester kadrosu harika bu sene varane bruno fernandes cristiano ronaldo daha diğer yıldızlar bu sene şampiyonluk için aday takımlardan birisi olabilirler

Bugün dört gözle beklenen maçlardan birisi de Manchester United - Newcastle idi. Çünkü Ronaldo direkt olarak ilk 11'den başlayacaktı. Manchester United zaten ağır favori olsa da asıl merak konusu olan Ronaldo'nun taraftarla nasıl bir performans göstererek yeniden buluşacak olmasıydı. Ve itiraf etmeliyim ki, Ronaldo sezona mükemmel bir başlangıç yaptı. 2 gole imza atarak daha şimdiden taraftarları zevkten dört köşe etti bile. İlk gol her ne kadar basit gibi gözükse de takipçiliğini konuşturdu. İkinci golde de rakip kalecinin bacakları arasından şık bir gol attı. 4-1'lik galibiyette bence en iyilerden birisiydi çünkü çok iyi birileri daha vardı.  ;D  Bruno Fernandes jeneriklik bir gol attı. Pogba da 2 asist yaparak büyük bir katkı sağladı.

Bu ronaldo bizim atiba dedemizle yarışa girmeyi kafaya koymuş net ikiside yıllar geçtikçe şarap gibi lezzetli oluyor. Bakalım güzel başlangıç yapan ronaldo mancesteri eski günlerine taşıyabilecek mi aranan kan olabilecek mi sezon sonunda göreceğiz...

Ronaldo bir gol daha atıp hattrick yapsa çok güzel olurdu ilk maçında hattrick yapması baya yankılanırdı ama 2 golle kaldı olsun çok güzel başladı lige evine döndü.
M. United bu sene favorilerimden İngiltere Premier Liginde, bakalım napacaklar.

Bugün Premier Lig çok harika maçlara sahne aldı. Ronaldo Manchester United ile ilk maçına ilk 11'den başladı ve 2 de gol atmayı başardı. İlerleyen zamanlarda bakalım bu performansın devamını da getirebilecek mi.

Öte yandan Manchester City'nin Leicester'ı iki farkla yenmesini bekliyordum ama maçı 1-0 kazandılar. Tabi skora aldanılmasın, Manchester City tek kale oynadı desem yeridir. Farka da gidebilirlerdi.

Cristiano Ronaldo ilk maçına çıktı ve efsane bir dönüş yapmış oldu iki gol ile beraber. Newcastle utd 5-4-1 dizilimine rağmen 4 gol yedi kalesinde, Manchester united geçen sezon bu tarz rakiplere karşı gol bulmakta çok fazla zorlanıyordu. Sancho ileri hat için güzel bir transfer olmuş, çok etkili koşular yapıyor, paslar çıkarıyor. City geçen sezondaki gibi ligi tek başına götüremeyecek rahat rahat bu sene öyle duruyor gibi şuan için.

Tottenham sezona çok iyi bir acılış yapmıştı City takımını mağlup ederek. Dünkü aldıkları yenilgi çok süpriz oldu ve önünde 2 tane önemli maçı var, Arsenal ve Chelsea maçları var bu maçlar öncesi bu yenilgi takımın moreli açısından hiçte iyi olmadı.

Bugün A Spor'un verdiği Liverpool ile Crystal Palace arasındaki maçı izledim, Premier Lig'in temposuna hayran kaldım. Bir bunların maçına bakıyorum bir de bizimkilere, arada dağlar kadar fark var. Liverpool golü ilk yarının sonlarına doğru buldu ancak o dakikaya kadar iki takım da gol aradı. Palace için Benteke biraz etkisiz kaldı, zaten sonrasında Edouard ile değiştirildi.
Liverpool ikinci golü geç bulsa da maçı kazanacağı belliydi. Crystal Palace devreye geride girdikten sonra konsantrasyon kaybı yaşadı. Liverpool puanını 13 yaparak zirveyi kimseye kaptırmadı.

Manchester City maçı gol atamadan tamamlamış. Bir maç 6 gol atıyorlar bir maçta hiç atamıyorlar, çok dengesiz bir takım. ;D Southampton'ın 5 maçından 4'ü berabere bitmiş, adamlar kazanamasa da kaybetmemeyi biliyor. Arsenal ikinci kez kazanmış, yavaş yavaş yukarı çıkıyorlar.

Bugün Tottenham ile Chelsea arasında harika bir maç izleyeceğimizi düşünüyorum. Maç Tottenham'ın sahası olan Tottenham Hotspur Stadyumu'nda. Bu takımların her ikisi de lige çok iyi başlangıçlar yaptılar. Chelsea 4 maçın 3'ünü kazandı ve 1'inde berabere kaldı. Tottenham da 3 galibiyet ve 1 mağlubiyet aldı. Yalnız aldıkları mağlubiyet Crystal Palace'a karşıydı ve 3-0 gibi ağır bir skorla idi. Bu maçta ellerinden geleni yapıp Chelsea karşısında sürpriz bir galibiyet almaya çalışacaklardır. Sürpriz diyorum çünkü Chelsea bu aralar çok formda. Rakiplerini birer birer devirmeye devam ediyorlar. Tuchel'in sistemi oturduğundan beri dengeleri tamamen değiştirdiler.

Tottenham Chelsea'ye karşı evindeki son 3 maçında 2 mağlubiyet ve 1 galibiyet aldı. Bence psikolojik üstünlüğü de elinde bulunduran Chelsea bu maçı kazanmayı başaracaktır.

Tempo konusunda zaten çok büyük eksikliklerimizin olduğunu Sergen Yalçın katıldığı bir televizyon programında söylemişti özellikle Premier Lig'de oynanan futbolun seviyesi çok yüksek ben artık Süperligden çok daha fazla bir şekilde Premier Ligi takip ediyorum dün oynanan Manchester United maçının özetini izlemeyen arkadaşların kesinlikle göz atması gerekiyor harika bir maç oldu.

bugün saat 14:30'da lider chelsea kendi evinde city'i ağırlayacak. geçen hafta deplasmanda tottenham'ı yenmişlerdi. sonuç hakkında tahmin oluşturmak zor ama timo werner faydasızına rağmen chelsea ağır basıyor gibi gözüküyor. kendimi tekrarlamam gerekirse; sonucu kestirmek zor olsa da mücadele açısından güzel bir maç bizi bekliyor olacak diye tahmin ediyorum. bu sebeple fırsat bulursam, ara ara da olsa bu maça göz atmaya çalışacağım.

Chelsea City'ye karşı domine bir oyun gösteremeyerek yenilgiyi tatmak durumunda kaldı.City daha fazla atabilirdi ama atamadı o ayrı konu.Deplasmanda şampiyonluk yarışında olduğu takımı yenmesi ben hala buradayım demenin bir başka yolu.

United ise kendi sahasında aston villaya boyun eğmek durumunda kalmış.90+3 'de fernandes penaltı kaçırdı.O kadar fazla şut çekmelerine rağmen gol bulamamaları bir sorun olduğunu ortaya koyuyor.28 şutta gol atamıyorsanız sorunu kendinizde aramanız lazım.

M.United'ı anlamak zor gittiler Aston Villa'ya yenildiler liderlik fırsatını ellerinden kaçırdılar şuan yenmiş olsalardı diğer rakiplerinden 3 puan önde olacaklardı, bu sene Premier Lig çok zorlu geçecek herkes şampiyonluk için aday çok.

Bugün çok ilginç maçlar izledik ve özellikle bir maçtan çok keyif aldım.

Chelsea - Manchester City maçında beklentim Chelsea'nin kaybetmeyeceği ve iyi bir performans ortaya koyacağı yönündeydi. Manchester City'nin 3 maçtır Chelsea'ye karşı şansı dönmediği için seri devam eder diye düşünmüştüm. Ancak Manchester City o kadar dominant oynadı ki izleyenleri şaşkına çevirdi. Chelsea atak yapmakta çok zorluk çekti ama defansta her şeye rağmen güçlü kaldılar. Tuchel takıma gerçekten iyi bir disiplin oturtmuş. City yine de 1-0 kazanmayı başardı. Chelsea kalecisi Mendy'i de çok beğeniyorum. İlk zamanlarında Kepa'dan halliceydi ama sonradan asıl performansını göstermeye başladı.

Manchester United Aston Villa'ya karşı inanılmaz bir baskınlık gösterdi. İki yarıda da üstün bir oyun ortaya koydular. Ancak atamayana atarlar diyen Aston Villa 88. dakikada 1-0 öne geçti. Büyük bir şok yaşayan Manchester United son dakikalarda da bocalayınca maç bu skorla sona erdi. Taraftarlar oldukça mutsuz olmalı ve Solskjaer mutlaka eleştirilecektir.

Brentford - Liverpool ise bugünün en beğendiğim maçıydı. İnanılmaz bir rekabet izledik ve maç 3-3 gibi büyük bir skorla bitti. Brentford sezonun yeni takımlarından birisi fakat performansıyla takdirleri kabul ediyor. Liverpool 3-2 öne geçince artık geri dönemezler diye düşündüm ama kalan 10 dakikalık bölümde skoru eşitlemeyi başardılar.

Manchester City artık Chelsea serisine son verir diyorduk oldu, hem de Chelsea'ye hiç hücum şansı vermeden bunu başardılar. Kadroyu görünce iyice emin olmuştum, Werner gibi çöplerle daha çok sıkıntı çekerler. Manchester United'ın yenilmesi çoğunluk için sürpriz oldu ama Aston Villa'yı takip edenler bu skora çok şaşırmamıştır. Günün takımı ise Brentford diyebiliriz, beş maçta bir gol yiyen Liverpool'a üç gol birden attılar. Bunun karşılığının sadece bir puan olması ise ayrı bir konu. :)
Liverpool hala lider ama aradaki fark kapandı. Bir puan farkla dört takım birden takip ediyor. Yarın da çok güzel bir Londra derbisi var.

Bugünün maçı bence Brentford - Liverpool idi. Herkes Chelsea - Manchester City maçının keyifli geçmesini bekliyordu fakat ben çok fazla bu keyfi alamadım. Çünkü Manchester City maçı domine etti ve tek taraflı bir maçtı. Brentford - Liverpool maçı ise bunun tam tersiydi. Brentford, Liverpool'a ayak uydurmayı başardı ve bizlere harika bir maç izlettirdi. Maç sırasında öne bile geçtiler. Liverpool iki kere öne geçse de ikisinde de Brentford cevap vermeyi başararak bu puanı çok hak ettiğini gösterdi. Eminim ki Liverpool taraftarları da çabalarından dolayı rakibini tebrik etmişlerdir. Yoksa Liverpool'un performansında çok bir sorun göremedim ben. Tabi defansta daha iyi olabilirlerdi ama hücum yönünden bekleneni verdiler. 3-3 gibi bir skoru olan maç her zaman denk gelmez bu ligde.

Hocam penaltıda çektiği şut bile garipti United'ın  ;D Gerçekten özetten bile belli oluyor, bu kadar şut çekmeleri, pozisyon bulmalarına rağmen gol bulamamaları ilginç bir sorun olduğunu gösteriyor. Ronaldo biraz sihrini konuşturup bazı maçları çevirmeli geçen haftalarda yaptığı gibi. Ancak çok da beklenemez tabi ki adam 85'li.

Dünün kaybeden takımlarından biri özellikle Chelsea idi. Chelsea Manchester City'e karşı çok zor bir maç oynadı. Manchester City maçın kontrolünü her iki yarıda da elinde bulundurdu ve ikinci yarıda Gabriel Jesus ile golü de bularak öne geçtiler. Kalan dakikalarda Chelsea yine disiplinden kopmamaya gayret gösterdi ama yine de son dakikaya kadar Manchester City skoru korumaktan ziyade baskılı oyununa devam etti. Grealish, Mendy ile karşı karşıya net bir fırsat yakaladı ama kaleci başarılıydı. Lukaku ilk yarıda net bir fırsatta topu ıskalamıştı. Eğer onu gol yapabilseydi belki de şu an farklı bir skoru konuşuyor olurduk ama maçın kazananı 1-0 ile Manchester City oldu.

Manchester United kendi evinde aston villaya 1-0 yenilmiş Chelsea de kendi sahasında Manchester City e 1-0 yenilmiş iki Manchester ekibinden biri kazanırken diğeri kaybetmiş Ronaldo bu maçta gol atamadı oynadı mı takip edemedim maçı kadroya baktım oynamış Manchester United 28 şut çekmiş inanılmaz bir sayı ve gol atamamışlar

Wolverhampton maçından sonra 433 sayfasının paylaşımlarına baktım. Sanırım Türk bir kriptopara borsası bitçi.com kol kısmına formada reklam vermiş. İlginç geldi bana. Arsenal Tottenham maçını da merak ediyorum.

Londra'nın kralı geri döndü! Arsenal etkileyici bir oyunla işi ilk yarıdan bitirerek üst üste üçüncü galibiyetini aldı. Tottenham Son, Kane ve Mouralı kadrosuyla ideal on biriyle sahaya çıktığı halde hezimete uğramaktan kurtulamadı. Verilmeyen penaltı ile skor 4-0 da olabilirdi. İkinci yarıda Arsenal daha fazla yüklenmedi. Arteta'dan Henry'ye herkes stattan mutlu ayrıldı. Sene başında aldığı skorlarla dalga geçilen Arsenal şimdi puan durumunda Tottenham'ın üstünde yer alıyor. :)
Üçüncü maçların sonunda fikstüre bakıp moral bozmaya gerek olmadığını yazmıştım, tam düşündüğüm gibi bir seri yakaladık. Takımın özgüveni geri geldi. Fikstür hala güzel, şimdi 20 Kasıma kadar bu formu korumak gerekiyor. Önümüzdeki beş maçta iyi puan toplayabilme ihtimali var.

Premier Lig'de görmeyi en çok istediğim olay gerçekleşti. Arsenal nihayet ciddi bir toparlanma evresine girmiş bulunuyor. Bugün Tottenham'a karşı verdikleri mücadele için şunu söylemeliyim ki, benim favorim maç başlamadan önce Tottenham idi. Tottenham da son zamanların formsuz takımlarından birisi ancak kadro kalitesini kıyasladığınızda arada ciddi bir fark görebilirsiniz. Özellikle hücum hattında Tottenham Son, Kane, Moura gibi çok etkili ve dünya yıldızı oyunculara sahip. Arsenal'de Aubameyang ve Lacazette olsa da eskisi kadar iyi değiller genel olarak.

Ancak bu maçta bambaşka performanslar gözlemledik. Arsenal'i hiç olmadığı kadar istekli oynarken gördüm ve büyük saygı duydum. Mikel Arteta kovulmanın eşiğinden takımı uçuşa geçirdi. Tabi bu ne kadar sürecek göreceğiz ama yine de 3 maçlık galibiyet serisi o sonuçların üzerine büyük başarı. Daha ilk yarıdan 3-0 ile Tottenham'ın fişini çektiler. Son ile umutlanır gibi olsa da Tottenham maç sonunda 3-1 kaybederek üst üste 3. ağır yenilgisini aldı. Nuno Espirito Santo için işler iyi gitmiyor. Takımda ciddi bir problem var ve belli ki Mourinho problemin kaynağı değildi.

Londra derbisinde Arsenal Tottenham'ı devirdi. Dün de city deplasmanda Chelsea'yi yendi.
Bugün manu evinde yenildi. Kesinlikle dünyanın en kaliteli ligi burası. Her şeye gebe bir lig.
Dikkatimi çeken statlar ful çakılı seyirci var bizde hala Corona konuşuluyor ve seyirci çok az. Bugün Hatay seyircisi epey stadi doldurmuş hepsi bu

Tottenham'da bu sene bir şeyler var Lig'de kötüler, Konferans liginde kötüler takım bozulmuş durumda. Bu akşam 3-1 yenildiler Arsenal'e.
Premier lig cidden çok farklı bir lig, futbolun kalitesi bu ligde valla.

Arsenal’e nasıl yenildiler anlamadım maç öncesi herkes Tottenham ı favori gösteriyordu çok iyi olduklarından değil Arsenal’in çok kötü olduğundan öyleydi yarım saatte 3 gol yediler yenilmek için çabaladılar resmen ya

Maç öncesi İddaa oranları Arsenal galibiyeti 1.90, beraberlik ve Tottenham galibiyeti 2.95. Maçtan önceki form durumu Arsenal üst üste iki galibiyet, ayrıca Lig Kupasında galibiyet; Tottenham üst üste iki mağlubiyet, ayrıca Avrupa Konferans Ligi ve Lig Kupası maçlarında iki beraberlik. Ev sahibi avantajı Arsenal'de. Kasım 2010'dan beri Tottenham Premier Lig'de Arsenal'i deplasmanda yenememiş, son 28 karşılaşmada sadece o maçta kazanmış.
Riskleri hesaplayarak en düzgün oranları veren bahis şirketleri favori göstermemiş, form durumları favori göstermemiş, istatistiksel veriler favori göstermemiş, tarihsel veriler favori göstermemiş, tam olarak hangi "herkes" Tottenham'ı favori gösteriyordu? Merak ettim hangi kaynaklardan futbol dünyasını takip ettiğinizi.

Arsenal - Tottenham maçından inanılmaz bir keyif aldığımı belirterek başlamak istiyorum düşüncelerime. Arsenal daha maç başlamadan önce bile tarihinde Tottenham'a karşı Premier Lig'de çok büyük bir üstünlüğü mevcut olduğu için maçın da favorisi olarak gösteriliyordu. Tabi Arsenal'in galibiyet oranı yine de yüksekti çünkü lige muhteşem bir başlangıç yapamadılar. İlk haftalarda aldıkları korkunç sonuçları hatırlarsınız. Tottenham Arsenal'i bu sahada en son 19 Aralık 2018'de EFL Cup maçında 2-0 yenebilmiş. Premier Lig'de ise 20 Kasım 2010'da elde ettiği 3-2'lik bir galibiyet var. O gün bugündür Emirates'te Arsenal'in Tottenham'a karşı Premier Lig'de kurduğu üstünlük gerçekten takdire şayan.

Bu maçta da Arsenal harika bir başlangıç yaparak daha ilk yarıdan 3-0 üstünlüğü yakaladı. Tottenham ilk yarıda çok kötü bir performans ortaya koydu. İkinci yarıda Arsenal skorun verdiği rahatlıkla topu biraz daha Tottenham'a vermeye başlayınca Tottenham biraz çabalamaya başladı. Ancak sadece 79. dakikada Son ile gol bulabildiler ve sahadan 3-1 yenik ayrıldılar. Arsenal harika bir toparlanma sürecinde iken Tottenham'da ise 3 maçtır çöküş sürüyor. Harry Kane'in yerinde olsam daha Ocak transfer döneminde takımdan ayrılmaya bakardım.

chelsea - man. city maçının ikinci yarısını ara ara izleme fırsatı buldum, tempolu güzel bir mücadele oldu. 53'de jesus ceza sahası içinde bulduğu fırsatı sonuna kadar zorlayarak şans golü sayılabilecek bir gol attı (chelsea kalecisi mendy kontrpiyede kaldı). n'golo kante 60'da çıktıktan sonra maç bir ara pinpon topu gibi bir o sahada bir bu sahada gelip gitmeye başladı. :) lukaku bildiğimiz gibi atılan her topu, sırtı kaleye dönük olarak indirebilmeyi başardı. italya'da striker, epl'de pivot. :) bence mücadele açısından zevkli bir maç oldu. ben atana tutana bakmam, alacağım zevke bakarım. :)

Arsenal iyi bir galibiyet aldı, Tottenham formsuz grafiğini sürdürüyor, Manchester United çok önemli bir 3 puanı kendi evinde aston villaya hediye etti, bu haftanın en önemli maçı Chelsea Manchester City maçıydı ve ManCity kazanmayı başardı, güzel bir hafta oldu,

Arsenal için harika bir hafta sonuydu ve oyuncular gösterdiği performanstan aşırı memnun olmalı. Tottenham gibi bir takımı çok iyi başlayamasalar bile bu maçta 3-1 devirmeyi başardılar. Tottenham son zamanların problemli takımlarından birisi. Arsenal'e karşı Emirates'te şansı pek de dönmüyordu zaten. Yine kazanamadılar ve Arsenal üstünlüğünü korudu.

Bu cumartesi, Premier Lig'in açılış maçı Manchester United - Everton olacak. Manchester United 4, Everton da 5. sırada yer alıyor ve aynı puana sahipler. Manchester United, Aston Villa karşısında sürpriz bir yenilgi alırken, Everton Norwich'i sahasında 2-0 ile geçti. Ancak Everton'ın bu maçta fazlasıyla zorluk çekebileceğini düşünüyorum. Ayrıca ilginç bir istatistik daha var ki, Everton Old Trafford'da Kasım 2013'ten beri kazanamıyor. Bence bu maçı Manchester United 1 farkla bile olsa kazanacak ve taraftarlara Aston Villa yenilgisini affettirecek.

Hocam sakin ol sinirlenme ya 4-5 arkadaş ile muhabbet oldu çoğu Tottenham kazanır deyince öyle yazdım tamam sen daha iyi biliyorsun futbolu takip ediyorsun biliyorum özür dilerim bir daha herkes yazmam ;D

Bu haftanın maçına sadece 3 gün kaldı. Kastettiğim maç tabiki de Liverpool - Manchester City. Her iki takım da şu ana kadar harika bir forma sahip. Liverpool'un özellikle hücum tarafında isteği ve arzusu gözümden kaçmadı. Şu an ligi lider olarak götürüyorlar. Manchester City son lig maçında Chelsea'ye karşı maça hükmederek 1-0 kazanmayı başardı. Chelsea defansı ve kalecisi sağlam olduğu için 1 golden fazlasını yemediler. Ancak Manchester City Şampiyonlar Ligi'nde PSG'den 2-0'lık bir darbe aldı. Bu sonuç Liverpool'a karşı olan maçlarına odaklanmalarında sıkıntı yaşatır mı bilmiyorum. Liverpool da Porto'yu deplasmanda 5-1 ile geçti. Liverpool saha avantajını iyi kullanırsa bence bu maçı vermeyecektir.

Yarın için Arsenal'in oranı çok çekici geliyor, ayrıca Wolverhampton'ın evinde kazanacağını düşünüyorum. Manchester United'a çok güvenemiyorum, Everton sıralamada yukarılarda ve Avrupa maçları olmadığı için kondisyonları daha iyi durumda. Önce ligde Manchester City ardından Şampiyonlar Ligi'nde Juventus'a kaybeden Chelsea beş maçtır kazanamayan Southampton'ı yenip moral depolamak isteyebilir. Lukaku oynarsa golü var, Werner oynarsa geçmiş olsun.

Bugün çok güzel bir maçla güne başlıyoruz. Manchester United evinde Everton'ı ağırlayacak. Everton'da Richarlison ve Calvert-Lewin eksikliği derinden hissedilecektir. Bu durumda Doucoure'ye büyük iş düşecek. Manchester United son zamanlarda formu düşen takımlardan birisi. Son 5 resmi maçlarının 3'ünü kaybettiler. Kazandıkları maçı da 1 farkla anca kazanabildiler. Takımda işler çok yolunda gitmiyor ve bu maç belki bir toparlanma şansı verebilir. Manchester United'ın kazanmasını bekliyorum.

günlük programda everton maçı gerçekten dikkat çekiyor, ben de bu mücadeleyi izlemeye çalışacağım. united tarafındaki en önemli eksiklik maguire olabilir. milli maçlar öncesi manchester united'ın bir galibiyet alarak moral depolamasını bekliyorum. ronaldo takıma ivme kazandırmaya başlamalı. :)

haftanın en önemli mücadelesi de liverpool ve man. city arasında oynanacak maç olabilir. liverpool'da thiago ve arnold dışında eksik bulunmuyor. city'de ise ilkay sakat durumda bulunuyor. beraberlik ağır basıyormuş gibi gözükse de chelsea karşısında iyi bir performans ortaya koyamayan city'nin (bence yeterince iyi ya da üstün değildi) liverpool'u kolay geçemeyeceğini düşünüyorum.

Manchester United - Everton maçını izliyorum ve hiç fena bir maç olmuyor. İlk yarıda dengeli bir oyun izledik. Aslında Manchester United savunması Everton'a önemli boşluklar verdi ancak yine de gol yememeyi başardılar. De Gea da kalesinde başarılıydı. İlk yarının son anlarına doğru, Manchester United'da Martial yakaladığı fırsatı çok iyi değerlendirdi ve harika bir gol attı. Bruno Fernandes de güzel bir asist yaptı. İkinci yarı sürüyor ve bakalım Manchester United kazanabilecek mi. Bu arada Ronaldo ve Pogba şu an yedekler. Ronaldo yerine ileride Cavani oynuyor ve ilk yarıda önemli bir gol şansı yakalamıştı.

Sancho, Pogba ve Ronaldo'nun yedek beklediği maçta ManU ilk yarının sonlarında bulduğu golle Everton karşısında devreyi önde tamamladı. Greenwood'un kilit pası sonrası Martial temiz bir vuruşla golünü attı. Solda oynayınca Martial'ın performansı artıyor.
Ronaldo ve Sancho 57. dakikada oyuna girdi. ManU ikinci golü atıp maçı kopartmalı yoksa bu skor her zaman risk taşır. Calvert-Lewin'in olmaması Everton için büyük dezavantaj oluşturdu.

Manu tam takım olamamış bence. Kendi evinde Everton'a takıldılar bugün. Bu sene de  şampiyonluk zor gibi duruyor. Premier lig zor bir lig her an her şey olabilir ama sanki Manu bu yılı boş geçecek gibi duruyor.

Old Trafford'da oynanan Manchester united- Everton maçı 1-1 sonuçlandı Everton deplasmanda 1 puanda olsa almayı başardı Manudan. Pogba dakika 70. dakikada oyuna dahil oldu ilk 11'de maça cıksa galibiyet için bir gol bulabilirdi Pogba dakika 70'de girmesine rağmen gole iki defa yaklaştı ama sonuç alamadı. Dakika 85. dakikada Manu atağa çıkarken çok büyük hata yaptı, dakika 72 de oyuna giren T.davies kaleci ile karşıya kalmasına rağmen göz göre göre ofsayttaki oyuncuya pas attı gol sayılmadı, kendi şansını denese çok rahatlıkla gol atabilirdi.

Manchester United sahasında Everton'ı ağırladı ve maçın favorisiydi. Everton Richarlison ve Calvert-Lewin gibi iki önemli hücumcusundan yoksun olarak bu maça çıktı. Manchester United teknik direktörü Ole Solskjaer; Ronaldo, Pogba ve Sancho'yu ilk 11'e almadı ve dinlendirmeyi tercih etti. İlk yarıda yakın bir oyun izledik diyebilirim. Ev sahibi takım bu yarıda rakibine boşluklar verdi. Ama yine de Manchester United ilk öne geçen taraf oldu. İkinci yarıda başta bahsettiğim üçlüyü oyunda gördük fakat bir türlü 2. golü bulamadılar. Everton bu şansı iyi değerlendirip defansta bulduğu bir boşlukta golü buldu ve eşitliği sağladı. Maç da 1-1 bitti ve Manchester United üzücü bir sonuçla sahadan ayrıldı.

Arsenal, brighton ile golsüz beraber kalmış. chelsea ise 3-1 kazanmış. manchester united berabere kalmış. bu hafta ligin puan tablosunda değişiklikler göreceğimiz bir hafta olacağı şimdiden belli oldu.

Manchester United beklentimin aksine 1-1 gibi bir sonuçla Everton ile sahasında berabere kaldı. Ole Solskjaer tüm hızıyla eleştirilmeye devam ediliyor. Oyun planında sıkıntılar var ki her maçta galibiyet almaya çalışırken bu denli zorlanıyorlar. Böyle bir kadro ile normalde Manchester United'ın çok daha iyi bir iş yapması beklenir. Ayrıca önlerinde birkaç hafta boyunca çok zorlu bir fikstür var. Ole'nin kovulma olasılığı yüksek gibi geliyor bana.

manu ve everton arasındaki maça göz atma fırsatı bulabildim, gerçekten keyifli bir mücadele olduğunu söyleyebilirim. karşılaşmanın ilk yarısı tamamlanmak üzereyken bruno fernandes'in asistinde anthony martial takımını öne geçiren golü attı. everton geçiş oyunlarıyla etkili olmaya çalışıp orta alanı kapatmaya çalıştı ama ilk yarıda ortaya yeterli performans koyamadı. ikinci yarı yine kısmen manu üstünlüğüyle devam ederken bruno fernandes'in kötü korner vuruşu everton için muhteşem bir kontra atak fırsatı oluşturdu ve townsend'in bulduğu golle skoru beraberliğe taşıdılar. soslkjaer; jadon sancho, ronaldo ve pogba gibi isimleri rotasyona sokarak hata yapmış olabilir. gerçeği bu isimleri oyuna erken aldı ama hamlesi yeterli olmadı. bugün 18:30'da başlayacak olan liverpool ve city arasındaki mücadeleyi de fırsat bulursam izlemeye çalışacağım.

Liverpool'da Mohammed Salah çok güzel bir gol atmıştı ama maçın sonunda iki takım da beraberliğe razı oldu. Manchester City maçı kazanmayı daha çok isteyen taraf gibi görünse de maçta iki kez geriye düştüler. Belki öne geçseler maç daha farklı sonuçlanabilirdi. Sonuçta iki hocanın da beraberliğe üzüldüğünü sanmıyorum. İşin ilginç yanı iki takım da çok az oyuncu değişikliği yaptı, bunu anlayamadım. Bizde teknik direktörler beş hakkı da kullanmaya çalışıyor, burada başladıkları 11'in üstünde çok oynamadılar. Liverpool namağlup kaldı ama yeni lider Chelsea oldu.

Salah'ın golü: https://www.youtube.com/watch?v=Rcahxx5G7R8
De Bruyne'ün golü: https://www.youtube.com/watch?v=4667MKEuw0w

Günün maçında Liverpool ile Manchester City 2-2 berabere kaldı. Maçı izledim ve izlediğime o kadar mutluyum ki. İlk yarıda sıkıcı bir futbol hakimdi. Aslında pozisyonlar vardı fakat gol sesi çıkmadı. İkinci yarıda bambaşka bir oyun izledik. Liverpool bu yarıya çok etkili bir şekilde başladı ve Manchester City'i kendi silahıyla vurdu. Bu emeklerinin karşılığını da alıp golü de buldular. Manchester City buna kısa sürede cevap verse de kısa bir süre daha sonra Salah mükemmel bir gole imza atarak takımını 2-1 öne geçirdi. Golü kesinlikle görmelisiniz çünkü Messi vari bir goldü. Manchester City yine de pes etmedi ve çok kısa sürede yeniden duruma denge getirdi. Kalan dakikalarda gol çıkmayınca maç da 2-2 sona erdi. Ama izleyenler için tam bir futbol şöleniydi.

Cıty lıverpool macının ozetlerını ızledım de ne guzel bı mac olmus ya vallaha ara paslar kosular salahın attıgı gol falan mukemmel ya ıste para verılen ve karsılıgında hızmet alınan bır futbol lıgı mukemmel bı mac olmus berabere bıtmıs 2-2

premier ligi ve özellikle böylesi karşılaşmaları izlerken zevk almamak gerçekten mümkün değil hocam. :) zaten dünyanın en pahalı liginden oluşan, her yıl yeni transferlere deli paralar akıtan bir ligden böylesi performanslar görmek de son derece normal sayılır. :)

---

city ilk yarıda baskılı bir oyun kurdu ve birçok pozisyona girdi ama bitirici bir golcü oyuncuya sahip olmadıkları için sonuca gitmekte zorlandılar. mohamed salah ise hem asistte hem de golde mükemmel bir performans ortaya koyarak adeta slalom yapmış.

Gercekten futbol Premıer lıgde oynanıyo hocam ya bızım lıgde oynana dan dun futbol baska bı sey deıl maalesef tabı lıgın destegı maddı durumu falan da var premıer lıgde lıgı kazanan takıma turkıyenın dıs borcu kadar odul verılıyo o kadroyu kurması cok normal ;D

City maçı gerçekten keyifliydi. Bayadır böyle güzel maç izlemeyince bunları görmek ayrı bir güzel geliyor. İlk yarıda sıkılıp maçı kapatanlar ikinci yarıyı izlemediğine oturup ağlasa yeridir, öyle bir şey kaçtı :D
Hem sayıca hem nitelik olarak güzel goller izledik. Keşke bizim ligimizde de böyle yüksek kaliteli oyuncular olsa diye içimiz gitmiyor değil :)

Hocam ben yine de inanmaya karar verdim ve ikinci yarıyı da izledim.  :D  Tabi her türlü izlerdim ben zaten büyük bir maç olduğu için de. Asıl aksiyon ikinci yarı gerçekleşti zaten. Tamı tamına 4 tane gol izledik. Salah'ın golü beni benden aldı diyebilirim. Premier Lig'in Messi'si gibi bir şey adam. Topla rakip ekarte etme konusunda çok yetenekli ve son vuruşlarda da ne kadar teknik olduğunu çok iyi biliyoruz. Dar açıdan öyle bir gol atabilmek herkesin harcı değildir. Liverpool maça renk katmaya başlamasa belki de sıkıcı bir maç izleyecektik. Klopp'un bu yönünü çok seviyorum. Ne zaman doğru hamleler yapacağını çok iyi biliyor.

Arapların satın almasıyla Newcastle United'da büyük değişiklikler olacak. Öncelikle hocasını değiştirecek kulüpte Gerrard, Lampard, Fonseca ve Conte isimleri konuşuluyor. Araplar Conte'yi istese de Conte böyle bir teklif gelirse reddedecek gibi görünüyor.
Oyunculardan Icardi, Lingard, Tarkowski, Ramsey ve Coutinho transfer için ismi geçenler, hatta bir dönem Newcastle'da oynayan Demba Ba'nın bile emeklilikten dönüp oynamasını istiyorlarmış. Kış transfer dönemi Newcastle için oldukça hareketli geçecek.

Antonio Conte'nin olası bir teklifi reddedeceğini duymuştum ben de. Gerrard ve Lampard kuvvetli adaylar olarak gözüküyor şu an. Lampard hatırlarsınız ki, Chelsea'de bir dönem teknik direktörlük yaptı ve pek de başarılı olamadı. Fakat belki de Newcastle ile daha iyi bir sezon geçirebilir tabi. Ben bu iki efsaneden herhangi birini Newcastle'da görmeye hayır demem. Bu adaylar dışında Lucian Favre'nin de adının geçtiğini eklemek isterim.

Sadece kış döneminde yapacakları bu transferler ile bile büyük ses getireceklerdir. Asıl şovlarını yapmaya yaz transfer döneminde başlayacaklar. Kylian Mbappe gibi oyuncuların dedikoduları var ama sanmıyorum ki hayalindeki takım olan Real Madrid yerine Newcastle'a gelsin. Ama yine de büyük oyuncuları getirip çok sağlam bir kadro kuracaklarına dair şüphem yok.

Steven Gerrard'ın 2024'e kadar glascow rangersla sözleşmesi var. Hoca olarak takımın başında Gerrardı görmek isterdim, premier ligin efsanevi oyuncusu Newcastle unitedı ateşleyecek bir teknik adam olurdu. Oyuncu transferleri için söylediğiniz isimler çok ciddi oyuncular. Newcastle unitedta şuanda büyük sempati duyduğum forvet oyuncusu Saint-Maximin kendi potensiyelini bu kalitede oyuncularla daha iyi verecektir. Kış transfer dönenimde kesinlikle 1-2 yıldız isimi kulübe katacaklardır.

Haftanın maçı olarak Leicester - Manchester United maçını görüyorum. Manchester United her ne kadar son zamanlarda rahat maç kazanmakta zorlansa da, Leicester'dan daha iyi bir forma sahip. Leicester son 4 maçtır ligde kazanamıyor. Bu sezon iyi bir başlangıç yaptıklarını söyleyemeyeceğim. Hala güçlü bir kadroya sahip oldukları da bir gerçek. Manchester United, Leicester'a karşı ligde oynadığı son deplasman maçında geçen sezon 2-2 berabere kalmıştı. Ole Solskjaer bakalım kendisine doğrultulan eleştiri oklarını burada bir galibiyet alarak biraz olsun savuşturabilecek mi. Bence Manchester United 1 farkla da olsa kazanabilir.

Arsenal Pepe'nin şutunda dönen topu tamamlayan Aubameyang ile öne geçmişti ama iklnci yarıdaki basit hata sonrası Benteke'nin golü ve üstüne Edouard'ın güzel vuruşuyla geriye düştü. Palace öne geçince geriye çok yaslandı, otobüsü çektiler ama uzatmaların son anlarında Lacazette beraberliği getiren golü attı. Golden sonra Patrick Vieira yıkıldı, geçen haftalarda da aynı şey başlarına gelmişti. Bana göre beraberlik adil bir sonuç oldu. Arteta muhtemelen yine kalıyor.
Bakalım önce hangisi kovulacak, Arteta mı Solskjær mi yoksa Bruce mu? :)

Bence de beraberlik bu maçta adil bir sonuçtu. Çünkü Arsenal gerçekten kazanmayı hak etmedi. Son dakikada Lacazette sayesinde 1 puanı kurtarabildiler. Crystal Palace şanslarını gerçekten verimli bir şekilde değerlendirdi. Arteta henüz kovulmadı ve onun sebeplerinden birisi de ligde arka arkaya 3 galibiyet almalarıydı. Ama son zamanlarda yine formsuz olmaya başladılar. Son iki maçlarında beraberlik aldılar ve Brighton maçında rezalet oynamışlardı.

Arteta bence yine de bu üçlü arasında ilk kovulan olmayacak. Solskjaer ve Bruce daha olası duruyor. Solskjaer son zamanlarda ligde aldığı sonuçlar nedeniyle fazlasıyla eleştiriliyor. Leicester maçında alınan şok edici 4-2'lik mağlubiyet sonrası oklar iyice kendisine döndü. Dün de neredeyse Atalanta'ya karşı kötü bir yenilgi alabilirlerdi fakat takım harika bir geri dönüş ile kazanmayı başardı. Yine de bu kadar inişli-çıkışlı bir performans bu takıma yakışmıyor. Bu böyle giderse en kötü ihtimalle sezon sonu yeni bir teknik direktör ile anlaşılır.

Bruce konusuna gelince de, Newcastle malum artık en zengin takım haline geldi bir anda. Kış transfer dönemi itibariyle büyük bir yenilenmeye gidilecek. Bu yenilenme sadece oyuncular ile sınırlı kalmayıp teknik direktörlerini de etkileyecek. Klopp, Tuchel gibi isimler konuşuluyor ama bilemiyorum. Ancak en kötü ihtimalle sezon sonunda Bruce gönderilecektir orası kesin.

Steve Bruce dün kovuldu zaten. Kulübün yeni sahipleri 9.5 milyon Euro tazminatı vermişler. Haftasonu Crystal Palace maçında takımın başında yardımcı antrenör olacakmış. Sezonun ortasında yüksek profilli bir isimle anlaşmak kolay değil. Üç adayın üstünde duruluyormuş, Roberto Martinez, Steven Gerrard ve Unai Emery. Martinez olabilir çünkü Belçika milli takımı mükemmel jenerasyonuyla hiçbir şey kazanamadan yeniden yapılanmaya girmek zorunda kalıyor. Gerrard'ın Rangers'ı bırakacağını sanmıyorum ama son konuşmasında açık kapı bıraktı. Emery ise en güçlü aday olarak gösteriliyor. Villarreal bu sezona iyi bir başlangıç yapamadı ama kulübe Avrupa Ligi'ni kazandıran hocayı bırakmak istemeyeceklerdir.

Bu konuyla ilgili haberleri az bir süre takip etmedim o arada da Steve Bruce kovulmuş.  ;D  Ama zaten kovulacağı kesindi ve asıl önemli olan yerine kimin getirileceği. Bence de sezon ortasında, bahsettiğim gibi büyük teknik direktörlerle anlaşmaları imkansıza yakın. Hele ki Klopp, Tuchel gibi teknik direktörler güzel bir kadro görmedikleri yere kolay kolay gitmezler. Hele ki çalıştırdıkları takımda bu kadar sağlam giderken hiç akıllarından bile geçirmezler. Steven Gerrard ya da Unai Emery'nin getirilmesi hiç fena olmaz bence. Hangisi daha iyi olur kestirmek zor ama Gerrard bir Premier Lig efsanesi olduğu için burayı daha iyi biliyor ve tanıyor. Gerrard'ın Rangers'tan ayrılması belki kolay olmaz ama Newcastle'ın geleceğini göz önünde bulundurarak bence kesinlikle buraya gelmeli.

Bugün premier ligidinde gol yağmuru vardı adeta. Chealsea 7-0'lık bir skorla Norwich'i yendi Chelsea adeta tek kale oynadı belki daha fazla bile gol atabililerdi maçta sürekli  ceza sahası dışından şut cekiyorlardı Chealsea'li futbollcular. Mount maça çok temiz bir başlangıc yaptı ve ardından iki gol daha atarak hat trick yaptı. Chelsea taraftarı bu maçta fazlasıyla eğlendiler. Everton-Watford maçında da yedi gol atıldı Evertonın ev sahipliği yaptığı maçta Everton-Watford'a karşı 5-2 yenildi. Everton aslında maça iyi başlamıştı erkende gol attılar. Everton dakika 63de ikinci golünü buldu ve önce geçti öne geçmesine rağmen bütün dengesi bozulmuş gibi ard arda gol yemeye başladılar ve 2-1 öndeyken ard arda üç gol yiyerek maçı kaybettiler. King müthiş bir oyun sergiledi bu maçta takımının kazanmasındaki en büyük rolü o oynadı diyebilirim.

Bugün bizi harika bir maç bekliyor. Manchester United, Old Trafford'da Liverpool'u ağırlıyor. Bu maç her iki taraf için de şüphesiz zorlu geçecektir. Son zamanlardaki performanslara bakılırsa, Liverpool bir adım önde gibi görünüyor. Lider olmamasına rağmen Liverpool'un ligde hala mağlubiyet almamış olması etkileyici. Fakat Manchester United gibi bir takım onlara ilk mağlubiyetini tattırabilir. Belki Manchester United'ın iyi bir formu yok ama derbi niteliğindeki maçlarda ne olacağı hiç belli olmaz. Bence Manchester United bu maçın kazananı olacak.

Gerçekten harika bir maç oldu ama Manchester taraftarları için değil. Evlerinde çok büyük bir hezimete uğradılar. İlk yarıdan 4 gol yediler ve maçı gol bile atamadan 5 gol yiyerek bitirdiler. Salah hat-trick yaptı, Pogba kırmızı kart gördü, Ronaldo'nun golü ofsayta takıldı. Maçta ne ararsanız vardı. Sizin tahmin de feci karavana olmuş.
Bu maçtan sonra Liverpool yoluna namağlup devam ediyor ama lider hala Chelsea. Günün diğer büyük maçında West Ham Tottenham'ı yendi ve dördüncü sıraya yükseldi. Bu sezon üç takım arasında geçecek gibi görünüyor. Chelsea, Liverpool ve Manchester City dışındakiler şimdiden geride kaldı.

Manchester United - Liverpool maçı hakkında söylenebilecek o kadar çok şey var ki ama yine de özetlemek istiyorum. Maç öncesinde böyle bir skoru görebileceğimiz aklımın ucundan bile geçmedi. Bence ne Manchester United ne de Liverpool taraftarlarının aklından geçmiştir. Liverpool favori olan taraftı tabi, kabul. Ve Manchester United da ine çıka yoluna devam ediyordu son zamanlarda. Aslında sezon başında çok umut vadettiler ama çöktüler bir anda. Ancak her şeye rağmen, bu maçın özel bir maç olduğunu ve Manchester United'ın elinden gelenin en iyisini yapacağını düşündüm. Ama ilk yarıyı izledikten sonra anladım ki, Solskjaer'in takımından bir cacık olmaz.  ;D

Mancester United - Liverpool maçı yıla damgasını vuran bir maç oldu Manu için işler zaten kötü gidiyordu üç haftadır bu yenilgiyle beraber ole solskjaer için çok zor günler başladı. Maçta ilk yarı 4-0 olduğunda Old traffordun yarısı boşaldı seyircide haklı olarak böyle bir sonuca katlamadılar ve sahayı terk ettiler. Maçın sonucunu hiç böyle tahmin etmemiştim üç haftadır ne kadar kötü sonuçlarda alsa Manu iyi bir maç çıkaracağını düşünüyordum fena  bir şekilde yanılmışım. Muhammed Salah üç gol attı maçta bu adam ne kadar eşsiz bir futbolcu olduğu bu maçta gene kanıtlamış oldu.

Valla aynen öyle oldu hocam. Karavana demek az kalır.  ;D  Ama herkes itiraf etsin ki böyle bir skor beklemiyorlardı.  :D  Manchester United çok iyi bir forma sahip değildi zaten tamam ama böyle bir maçta daha iyi bir performans sergiler diye umut etmiştim. İyi ki onların lehine bahis falan oynamamışım. Fena patlamıştım yoksa. Ben patlamadım ama herhalde Solskjaer fena patlayacak bu maçtan sonra. Ben olsam sonraki maçı ona göstermeden yollar yerine iyi bir menajer ile anlaşırdım.

Yalan yok ben bu kadar gol beklemiyordum :D Maç öncesi herhangi bir skor tahmini yapmadım ama yapsaydım Liverpool 2-0 falan alır derdim, 5 gol gerçekten beklenmeyen bir şey oldu.
Manchester United son dönemde çok düşük bir performans gösteriyor, bu durum beni biraz üzüyor. Premier Lig'de en sevdiğim takımlardan biriydi, Solskjaer'i küçüklüğümden beri severim. Bu maçtan sonra takımda işler değişecek gibi görünüyor. Kabul edilebilir bir fark yoktu sahada :)

Açıkçası Liverpool bu maçta benim favorimdi. Ancak 5-0 gibi bir skor gerçekten fazla oldu. Manchester United özellikle defansta o kadar acizdi ki sürekli boşluklar verdi. Liverpool gibi ligde hücum yönü belki de en güçlü olan bir takım da bu boşlukları fazlasıyla iyi değerlendirdi. Salah yine harika bir maç çıkararak hat-trick yaptı. Liverpool son 9 resmi deplasman maçında üst üste bir maçta en az 3 gol atmayı başardı. Bu gerçekten çok etkileyici bir istatistik. Adeta en iyi dönemlerinden birini yaşıyorlar.

Premier ligte bugünün maçlarında çok ilginç sonuçlar vardı bu maçlar sonucunda en karlı çıkan takım Chelsea oldu Newcastle Unt. karşısında rahat bir üç puan çıkardılar bu üç puanla grup liderliğine devam ediyorlar.  Manchester United zorlu Tothennem deplasmanından üç puan almayı başardılar Ole Solskjaer bu maçta büyük bir oh çekmiştir yatsın kalksın Ronaldo'ya teşekkür etsin, bir gol bir assist yaparak dakika 70'de yerini Rasford'a bıraktı Rashordta dakika 86'da bir gol bulmayı başardı. Manu Premir ligte 5. sıraya yükselerek yarıştan kopmadım demiş oldu bugün.

Liverpool-Brighton maçına gelecek olursak Liverpool 2-0'lık skoru koruyamadı. 2. yarıda çok fazla baskı yapan bir Brighton vardı her hücumda sağlam geldiler oynadıkları tempoyla üçüncü golü bile bulabilirdi. Brighton'ı izlerken teknik oyunlarına hayranlık duydum.

Manchester United Tottenham karşısında rahat oynamış ki 3-0 gibi net bir skorla yenmişler maçı canlı izleme şansım olmasa da özetlerden takip ettiğim kadar Ronaldo efsane maç çıkarmış 1 gol atmış ve Ronaldo’nun golünün hemen öncesinde panolarda Getir reklamı vardı bir Türk şirketinin Premier ligde böyle reklamlara girişmesi ne kadar iyi yerlere geldiğini de konu dışı olarak ekleyeyim rashford da bitiriciliğini konuşturdu rahat geçilen bir maç oldu

Bu haftasonu Chelsea için mükemmel geçti desem doğrudur. Newcastle'ı 3-0 gibi rahat bir skorla geçtiler. Aynı gün içerisinde ve aynı zamanlarda oynanan Liverpool - Brighton ve Manchester City - Crystal Palace maçları tam istedikleri tarzda sonuçlarla sona erdi. Liverpool 2-0 önde götürdüğü maçta 3-0 yapacakken gol VAR'dan döndü. Brighton sonrasında harika bir performans sergileyerek 2-2'lik bir sonuç ile 1 puanı kopardı. Manchester City ise büyük bir şok yaşayarak 10 kişi kaldığı maçta sahasında Crystal Palace'a 2-0 yenildi.

Bu sonuçlar sonucunda şekillenen ilk 3 ise şöyle:

1. Chelsea - 25 puan
2. Liverpool - 22 puan
3. Manchester City - 20 puan

Nuno Espirito Santo'yu gönderen Tottenham Hotspur gözde hoca Antonio Conte ile anlaştı. Conte'nin adı birçok takım için geçiyordu ama yeni adresi Premier Lig oldu. Conte İtalya dışında daha önce de iki sezon Chelsea'yi çalıştırmıştı yani Premier Lig deneyimi hatta şampiyonluğu var. Tottenham sene başında Conte'yi istiyordu ama Conte antrenörlüğe hemen dönmek istemediği için anlaşamamışlardı. Tottenham'ın oyununda nasıl bir değişiklik olacağını merakla bekliyoruz. Aralık ortasına kadar kolay denebilecek bir fikstürleri var.

Bence bu hamle çok yerinde olmuş. Zaten son zamanların en problemli iki takımı Tottenham ve Manchester United idi. Aslında Antonio Conte'nin adı Manchester United ile anılıyordu fakat Solskjaer kendisine verilen şansı iyi kullanınca biraz daha kalma şansı yakaladı. Ancak ben olsam Solskjaer'e güvenmezdim pek. Umarım beni ve benim gibi düşünen herkesi yanıltır. Arsenal'in Arteta ile yükselişini gördük ama aynısı Manchester United'dan gelir mi, orası şüpheli.

Antonio Conte oldukça iyi bir teknik direktör. Tottenham için çok iyi bir karar olmuş, takımın yönünü çok iyi belirleyebilecek bir spor adamını takıma dahil etmişler. İlk birkaç maçta takımın dinamiklerini çözebilirse ve bir sistem oturtabilirse Tottenham daha üst sıraları zorlayacaktır.
Bu arada Conte’nin maaşına baktım, yıllık 12 milyon euro olduğu söyleniyor. Hatta en çok kazanan 6. teknik direktör olarak listelere yerleşmiş :D

Antonio Conte'yi Manchester United'ın başında görmeyi çok isterdim açıkcası kırmızı şeytanların şampıyon olabilecek kadar kaliteli bir kadroya sahip olduklarını düşünüyorum.Burada suçu sadece teknik direktöre atmak doğru değil ama bir kan değişikliği bence iyi gelebilirdi.

Sene başında küme düşme esprileri yapılan Arsenal Ronaldo'yu aldıktan sonra şampiyon ilan edilen Manchester United'ın üstünde. Tuchelli Chelsea lider, derbide ManU'yu tokatlayan Guardiolalı Manchester City ikinci. West Ham United bugün Liverpool'a da çaktı ve üçüncü sıraya yükseldi çok acayip bir sezon oluyor. Arapların satın aldığı Newcastle United hala galibiyetle tanışamadı. Hoca değiştiren Tottenham da kazanamadı.

Bu sene ki Premier lig puan tablosu geçen sene süper lig puan tablosu gibi başa baş geçebilir hocam Manchester derbisinde Manchester city kazandı Manchester United’da büyük ihtimalle ole gunnarın görevinin sonuna geliyor olabilir aslında kadrosu hiç fena değil ancak şimdiye kadar çıkardığı maçlarda aldıkları sonuçlar daha iyi olabilirdi tabii city gerçeği var onu ayrı tutmak lazım

Newcastle a bakarsak da Araplar aldı ama aldığına pişman mı oldu yoksa böyle bir takımı şaha kaldırmak için daha çok mu direnecekler bilmiyorum devre arasında sağlam transferler yapmazlarsa aldıkları takım güme gidip championshipe düşebilir bu sene gerçekten çok ilginç bir sene oluyor

Arsenal'in yükselişi beni mest etti valla. O kadar rezalet bir başlangıç yapmışlardı ki dedim herhalde Arsenal orta sıraların da altında ligi bitirecek böyle giderse. Hatta Arteta'nın kovulup kovulmaması çok tartışıldı. Ama aynı Arsenal Arteta'dan vazgeçmeyip bir anda inanılmaz bir yükselişe geçti. 5. sıraya kadar tırmanan Arsenal, 4. sıradaki Liverpool'un sadece 2 puan arkasında şu an. Adamlar bir anda geçen sezondan kat kat iyi performans sergilemeye başladılar.  ;D

Bugün iki maçta da favoriler kazandı. Tottenham ilk yarının sonlarında geriye düşmüştü ama ikinci yarı bambaşka bir oyun oynayarak maçı kazanmasını bildi. Böylece Conte ile ligde ilk galibiyetini almış oldu. Manchester City ise bildiğimiz gibi yoluna dolu dizgin devam ediyor. Evlerinde oynadıkları maçta Everton'a hiç acımadılar. Sterling, Rodri ve Silva ile üç gol birden attılar. Dün kazanan Chelsea'yi yakın takibi sürdürüyorlar.

Manchester United için bir kabus sona erdi diye umuyorum artık. Watford karşısında Solskjaer son şansını iyi kullanmak zorundaydı. Fakat Watford korkmadan var gücüyle saldırarak hem maçı domine etmeyi başardı hem de 4-1 gibi inanılmaz güzel bir skorla maçı kazandı. 2-0'ı yakalamalarına rağmen Manchester United ikinci yarının başlarında farkı 1'e indirip umutlandı. Fakat Harry Maguire öyle gereksiz bir çift dalma ile kırmızı karttan atıldı ki adeta takımın geri dönme umutlarını söndürdü. Tabi 10 kişi kalmasalardı bile geri dönebilecekleri şüpheliydi. Watford'un onları darmadağın etmesinin ardından, Manchester United yönetimi acil bir toplantı istedi ve 24 saatten az bir sürede Ole Solskjaer'in takımdan gönderilmesine karar verdi. Nihayet doğru bir karar verdiler.

Teknik direktörlük görevi için şu anki en büyük aday Zinedine Zidane. Ancak şu an 5 aday söz konusu:

https://i.ibb.co/Jsyrjbf/manu-adaylar.png (https://ibb.co/z47PVLy)

Kaynak: https://www.ntvspor.net/futbol/manchester-united-da-teknik-direktorluge-5-aday-619a62c011a58f07007d5b82

Premier Lig'de Arsenal kazanmaya devam ediyor. Liverpool'a yenildikten sonra serileri bozulsa da hız kesmeden yeniden galibiyetlere başladılar. Ligin son sırasına demirleyen Newcastle United ise Arap sermayesinin etkisini henüz göremedi. Liverpool Southampton'ı dört golle rahat bir şekilde geçti. Manchester City ise ligin flaş ekibi West Ham United'ı yendi. Günün maçında lider Chelsea ile Manchester United berabere kaldı. Son dönemde çok eleştirilen Jadon Sancho haftaiçi Şampiyonlar Ligi'nde gol attıktan sonra bu maçta da gol atmayı başardı.

Bu hafta Newcastle United'ın kazanmasıyla ligde galibiyet alamayan takım kalmadı. Üst tarafta West Ham United'a mağlup olan Chelsea liderliği kaptırdı, üçüncü sıraya düştü. Manchester City ve Liverpool hata yapmadı. Tottenham ve Manchester United da maçlarını kazandı, haftanın kaybedeni Chelsea oldu. Arsenal bugün Everton ile oynuyor, zor maç olacak. Everton bu sezon çok kötü gidiyor, düşme hattına yakınlar. Everton Arsenal karşısında son iki maçı kazanmıştı, bu sefer Arsenal'in maçı alacağını düşünüyorum.

Everton dün gece evinde Arsenal'i konuk etti. Oldukça ilginç bir maç olduğunu söyleyebilirim. Richarlison'un iptal edilen golünün hemen sonrasında ilk yarının son dakikalarında Arsenal öne geçti. İkinci yarı bir süre boyunca durgundu fakat bir noktadan sonra heyecan artmaya başladı. Richarlison, attığı iki golün iptal edilmesine rağmen sonunda skora eşitlik getirdi. Ve duraklama dakikalarında, Arsenal'i yıkan golü atarak Everton maçı 2-1 kazanmayı başardı.

Zirvenin üçlüsü haftayı kayıpsız geçti. Manchester City ve Liverpool tek golle kazandı. Chelsea ise üç penaltının atıldığı maçta son dakika penaltısıyla üç puan aldı. Jorginho iki penaltıda da hata yapmadı.
Arsenal evinde Southampton karşısında kazanarak kötü gidişe son verdi. Son dört maçın üçünü kaybetmişlerdi. Şimdi rahat bir nefes aldılar. Southampton ise üst üste beşinci maçını kazanamadı. Yavaş yavaş potaya yaklaşıyorlar.
Tottenham maçı yine ertelendi koronavirüs vaka sayılarındaki yükseklik nedeniyle. Haftaiçi de Avrupa maçı ertelenmişti hatta o maçın iptal edilerek hükmen mağlubiyet olması söz konusu. Bakalım lig maçları ne zaman oynanacak.

Chelsea penaltılarla kazandı bugün.Jorginho, 58 ve 90+4’te 2 penaltıyı da gole çevirince zorlandıkları Leeds United mücadelesinde 3-2 kazanan takım oldular.Norwich-Manchester United maçına bu sıralarda devam ediyor.Favorim tabii ki kırmızı şeytanlar.

Chelsea - Leeds maçı en çok zevk aldığım maç olabilir kesinlikle. Ben bu kadar çekişmeli bir maç beklemiyordum açıkçası. Leeds de maça harika bir şekilde ortak olmayı başardı. Hatta ilk öne geçen taraf da onlardı. Fakat Tuchelli Chelsea'nin pes etmeye hiç niyeti yoktu bu maçta. Önce maçı çevirip 2-1 öne geçtiler ama sonrasında Leeds son 10 dakika içerisinde 2-2 eşitliği sağlamayı başardı. Son anlarda acaba Chelsea berabere mi kalıyor derken Jorginho'nun penaltı golü adeta hayat kurtardı ve 3-2 kazandılar. Ayrıca bu maçta 2 penaltı golü bulan Jorginho, galibiyette büyük rol oynadı.

Bugün çok fazla heyecan veren maç yok. Leicester City ile Newcastle United'ın arasındaki maç muhtemelen en heyecanlısı olur. Son zamanlarda bu takımların maçları gollü bitiyor. Newcastle ilk galibiyetini geçen hafta aldı. Leicester City ise düşüş döneminde, son üç maçta galibiyet alamadılar. Leicester City evinde son maçlarda hep gol yemiş, bu maçta da geriye düşerlerse işleri zor. Oranlara bakınca Leicester'ın net favori olmadığını görüyoruz. Biraz risk almak isteyenler 1.75 orandan 02 çifte şans veya açık bahis deneyebilir.

Bugünkü maçların sonuçlarına şöyle bi baktım da, Leicester Newcastle'ı 4-0 gibi ezici bir skorla yenmiş. Ligin en kötü performans gösteren takımlarından birisiydi zaten Newcastle. Burada böyle bir mağlubiyet almaları zerre şaşırtmadı. Yeni sahipleri sayesinde dünyanın en zengin kulübü gibi bir şey olmuş olsalar da transfer dönemi gelene kadar berbat performansları sürecek gibi gözüküyor.

Leicester maçının keyifli geçeceğini tahmin etmiştim, 4 gol gerçekten güzel bir seyir zevki sağladı. Newcastle bu sene gerçekten berbat gidiyor, toparlanabileceklerini düşünmüyorum. Bu sene ligi son sıralarda tamamlayacaklar gibi görünüyor.
Ligin geneline baktığımızda hem City hem Liverpool inanılmaz ilerliyor. Bu sezon güzel bir lig sonu görebiliriz. Chelsea de bu ikiliye dahil tabi :)

Bu hafta içi yeni maç haftasıyla devam ediyoruz. Günün dikkat çeken maçları Brentford - Manchester United ve Manchester City - Leeds olacak. Benim bu maçlar hakkındaki düşüncelerim ise şöyle: Manchester United'ı mutlak favori olarak göremiyorum çünkü son zamanlardaki performansları aşırı iç açıcı değil hala. 3 maçlık galibiyet serileri var ama daha iyi oynamazlarsa burada puan kaybı yaşayabilirler. Manchester City'i ise Leeds önünde favori olarak görüyorum tabi. Leeds, Chelsea'ye karşı gösterdiği performansı gösterirse yine yakın bir skorla biten bir maç izleriz belki de.

İngiltere Premier Lig'de bugün oynanması planlanan Brentford-Manchester United maçı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ertelendi. Normalde bu karşılaşmanın bugun 22.30'da oynanması bekleniyordu. Manchester United, Koronavirüs vakaları sonrasında dün antrenmanlarını yaptığı Carrington tesislerini 24 saat kapatma kararı almıştı. Bugunde maçı ileri bir tarihe erteleme kararı alınmış.

https://www.hurriyet.com.tr/sporarena/son-dakika-brentford-manchester-united-maci-koronavirus-nedeniyle-ertelendi-41960601

Premier Lig'de maçlar ertelenmeye devam ediyor. İngiltere'yi yeni mutant çok fena vurdu. Leeds United ve Watford'da çok fazla vaka olması nedeniyle bu iki takımın maçları ertelendi. Boxing Day olarak adlandırılan Noel sonrası oynanan lig maçlarından ikisi bu sefer olmayacak.
Haftaiçi lig kupasında oynanan maçlarda ise sürpriz olmadı. Tottenham ile Chelsea kazanarak yoluna devam ederken Liverpool geriden geldiği maçta penaltılarla Leicester'ı eledi. Önceki gün de Arsenal Sunderland karşısında rahat bir galibiyet almıştı.

Premier Lig'de 3 gün sonra yeni hafta başlayacak ve aynı zamanda oynanacak bu maçlar yılın son maçları olacak. Liverpool - Leeds ve Wolves - Watford maçları çoktan covid-19 sebebiyle ertelendi bile. Haftanın en güzel maçlarından birisi ise Manchester City - Leicester olabilir. Manchester City maçın mutlak favorisi konumunda. Leicester'ı çok zorlu bir maç bekliyor ve ben City'nin seneyi galibiyetle kapatacağına inanıyorum.

Leicester City dün Liverpool'a çelmeyi taktı ve lider Manchester City puan farkını açma şansı yakaladı. Leicester City genel olarak iyi bir savunma performansı gösterdi, Schmeichel penaltı kurtardı. Sonradan oyuna giren Lookman'ın golüyle kazanmayı başardılar. Bugün hem Chelsea hem de Manchester City maçlarını önde götürüyor. Liverpool üçüncü sıraya düşecek gibi görünüyor. Chelsea'yi Brighton & Hove Albion karşısında oranlarda belirtildiği kadar ağır favori görmüyordum, maç da gösteriyor ki bu konuda yanılmamışım. Lukaku'nun golüyle Chelsea öne geçse de Brighton sürekli atak yaparak maçı çevirmeye çalışıyor. Manchester City ise biraz daha rahat bir maç çıkarıyor. Topa tamamen hakimler, klasik Guardiola oyununu oynuyorlar. Sürpriz çıkacağını sanmıyorum.

Diğer ligler araya girmişken Premier Lig keyfine devam ediyoruz. Manchester City dün son dakika golüyle Arsenal'i yendi ve zirvede yalnız kaldı. Ligin ikincisiyle üçüncüsü ise şimdi karşılaşıyor. Chelsea'de Tuchel hoca ile tartışan Lukaku Liverpool maçı kadrosuna alınmadı. Maçta Liverpool 2-0 öne geçti ama ilk yarı bitmeden Chelsea iki gol birden atıp beraberliği yakaladı. İkinci yarıda maç başa baş gidiyor ama Chelsea biraz daha ofansif oynuyor. Vakti olanların izlemesini öneririm.

Liverpool - Chelsea maçı ilk 60 dk gerçekten çok iyi bir maç olmuş. Chelsea'nin ilk yarının son 10 dakikasındaki oyunu süper. Hatta güzel geri dönüşlerinin üstüne 45+2'de öne bile geçeceklerdi neredeyse.

Mateo Kovačić'in golü de şahsen benim en sevdiğim gol stilinde olmuş. Görmeyenlerin izlemesini öneririm: https://www.youtube.com/watch?v=rBFW-j4BCzQ

İkinci yarıda Chelsea neredeyse tek kale oynadı ama golü bulamadılar. Liverpool iyi savunma yaptı. Oyunun temposu ise mükemmeldi. Premier Lig'in neden en iyi lig olduğunu gösterdi tüm oyuncular. Bizim çöp lig ile aralarında galaksiler kadar fark var.
Bugün tek maç oynanacak, Manchester United - Wolverhampton. Zirveden kopmak istemeyen Manchester United'ın bu maçı alması lazım. İnişli çıkışlı performans gösteren Wolverhampton son iki maçını covid vakalarındaki artış nedeniyle oynayamamıştı.

Kovacic’in attığı gol bana geçmişten hatıralar getirdi. Stephen Appiah’ta böyle inanılmaz bir vuruşla gol atmıştı. yanlış hatırlamıyorsam schalkeye karşı atmıştı o golü ve o golü canlı izleyenler mükemmel bir ana tanıklık etmişti. dün chelsea taraftarı yerinde olup o golü o stadyumda izlemek için neleri vermezdim. pulusicin golü de güzeldi ancak ilk yarının başında kaleciyi çalımlamak yerine kaleye vurmayı tercih etseydi belki de chelsea maçı kazanacaktı. 2-0 geriden gelip beraberliği yakalamaları bile çok iyi. premier ligi bu yüzden seviyorum. maçları aşırı güzel geçiyor.

Manchester City tam da istediği tabloyu yakalayabildi şu an. 2. sıradaki Chelsea ile 10 puan ve 3. sıradaki Liverpool ile de 11 puan fark açmış durumda. Liverpool'un belki bir maç eksiği var ama en iyi ihtimalle 8'e iner fark. Bu saatten sonra ben Manchester City'nin şampiyonluk şansını kaybetmesine en ufak bir ihtimal bile vermiyorum. Çünkü bu daha önce de örneğini gördüğümüz bir olay. Manchester City geriden gelip liderlikte yerini sağlamlaştırır ve rahat bir şekilde şampiyonluğunu ilan eder.

City yine önde fakat futbolda herşey olabilir top yuvarlak diye boşuna demiyorlar. Bir anda işler ters gitmeye başladığında durduramıyorsunuz ya da durdurmaya başladığınızda çoktan iş işten geçmiş oluyor. Bu aralar covid vakaları futbol takımlarına vurmaya başladı umarım sıkıntısız atlatılır.

Bundan bir hafta sonra da bizi harika bir maç bekliyor. Manchester City evinde Chelsea ile oynayacak. Daha önce de belirttiğim gibi Manchester City en yakın rakipleriyle bile sağlam bir fark yakalamış durumda. Ama Guardiola disiplinini çok iyi biliyoruz ve oyuncularından ligin son anına kadar odaklarını kaybetmemelerini isteyecektir. Bu maçı da domine eden bir oyunla geçireceklerine şüphem yok. Ancak Chelsea gerçekten tahmin etmesi zor bir takım ve belki de onlara bir sürpriz mağlubiyet tattırabilir. Fakat benim seçimim olası bir beraberlikten yana.

Arapların satın aldığı Newcastle United, Burnley'den Yeni Zelandalı santrafor Chris Wood'u 30 milyon Euro bedelle transfer etmiş. Kieran Trippier transferi iyiydi ama Wood için bu paraları vermek bana hiç mantıklı gelmedi. Bu sezon 21 maçta sadece 3 gol atabilmiş. Burnley çok gol atan bir takım değil ama istatistikleri gerçekten kötü. İngiltere'de transfer piyasası normalde hep yüksek olmuştur ama bu İngiliz oyuncular genelinde daha çok hissedilir. Verilen parayı düşününce eğer transfer vizyonları bu olacaksa multimilyonerlerin kulübü satın alması pek bir işe yaramayacak demektir.

Aynen öyle düşünüyorum ben de. Önümüzdeki yaz da bu mentalite ile transfer yapacaklarsa ayıptır söylemesi bir cacık olmaz gibi duruyor. Ama bakalım Suudilerde para yerden fışkırıyor, astronomik olaylara girecekler mi diye merak ediyor insan. Dediğiniz gibi Kieran Trippier iyi transfer. Orada doğru bir adım attılar ama Wood 30 milyona fiyasko. Tüm suudi kraliyet ailesinin mal varlığı 1 trilyon dolardan çokmuş. Şimdi bir araştırdım da Premier Lig'deki diğer 19 takım da bu satın almaya karşı olduklarına dair açıklama yapmışlar (https://www.theguardian.com/football/2021/oct/08/angry-premier-league-clubs-demand-emergency-meeting-on-newcastle-deal). Suudi prens Mohammad bin Salman da direkt Boris Johnson'dan olaya müdahale etmesini istemiş falan of ya şu adamların el atıp mahvetmediği olay yok :D

Adamlarda para var vizyon yok. 21 maçta sadece 3 gol atmış bir santrafora neden 30 milyon verilir, Newcastle united takımı zaten gol atma konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor birde wood gibi bir forvet almak hiç olmadı.

Cumartesi günü 15.30'da Premier ligde büyük derbi maçı var. Manchester city kendi evinde Etihad Stadyumda, Chelsea'yi karşılayacak şimdiden bu maç için heyecanlıyım. İki takımda şampiyonluk için mücadele ediyorlar, City farkı açsa da aradaki puan farkı çok fazla değil. Guardiola'nın ekibi son beş maçtır yenilgi almadılar, çok istikrarlı bir şekilde giden City var, bu maçta Chealsea'ye karşı üstünlük sağlıyacaklarını düşünsemde. Chelsea beni her zaman şaşırtan bir takım olmuştur.

Newcastle'ın sahipleri büyük bir enayi mi çıktı yoksa para çok diye mi böyle gereksiz oyunculara dünyanın parasını veriyorlar merak ediyorum.  ;D  Chris Wood 30 yaşına gelmiş bir forvet ve hiçbir numarası yok. Kariyerini inceledim ve hiçbir döneminde inanılmaz bir performans da göstermemiş. Sıradan bir forvetten çok bir farkı yok kısacası. Ancak senin gidip böyle boş beleş bir forvete 30 milyon euro vermen gerçekten ilginç. Bu adamı alacaklarına gidip potansiyelli genç bir forvet alsalar daha çok karda olurlardı her yönden.

Hocam sanki işin içinde iş var gibi. Adamlar New castel'ı satın aldı ama hala küme düşme hattında takım ve doğru düzgün transferleri yok.
Hani eski düzen olsa kara para mı aklanıyor ama o da bu zaman da mümkün değil.
Chris soyadı gibi odun gibi forvet ve o parayı verip transfer ediliyor. İnanılır gibi değil. Merak ediyorum acaba bu Newcastle ligde kalabilecek mi?

Bugün büyük maçta lider Manchester City evinde ikinci Chelsea'yi tek golle geçti. Kevin de Bruyne 70. dakikada galibiyeti getiren golü attı. Maçın genelinde Chelsea pek fazla varlık gösteremedi. Zirvede puan farkı 13'e çıktı. Manchester United ise puan kayıplarına devam ediyor. Aston Villa deplasmanında iki gol farkla öne geçmelerine rağmen maçı beraberlikle tamamladılar. Ronaldo sene başında bu sezonki sonuçlardan memnun olmadığını söylemişti. United'a gelerek hata yaptığını düşünüyor olabilir. Güzel bir kariyer kötü bir takımda bitiyor.

Newcastle'dan Ocak ayı transfer döneminde beklentiler az buz değildi. Fakat beklentilerin çok altında kaldılar. Birkaç sağlam oyuncu girişimleri oldu şimdi olmadı değil ama sonuç alamadılar. Çünkü genellikle o tarz oyuncular da para yerine durumu daha iyi ve daha güçlü bir takımda oynamayı tercih ediyorlar. Eğer transfer dönemi bitene kadar güzel takviyeler yapmamaya devam ederlerse, ligden düşme ihtimalleri oldukça yükselecektir. O durumda da yazın büyük oyuncuları takıma getirmeleri imkansız hale gelir.

Liverpool rahat bir galibiyet aldı hücum oyuncularından yoksun sahaya çıksalar da liverpool’un kadrosu onların eksikliklerini tamamlamaya yetti. rakipleri de zayıf kalınca gol olup yağabileceği bir maçtan az bir fark sayılan 3-0 galibiyet ile ayrıldı.

West ham ise beni çok şaşırttı son sıralarda olan leedse yenildiler 3-2. bu puan leedse çok güzel geldi ilaç gibi geldi. son sıralarda olan takımlar için bu galibiyetler çok önemli.

Dün Aston Villa yeni transferi Coutinho ile ManU'yu yıktı bugün de Bielsa'nın Leeds United'ı sürpriz yaptı. West Ham United evinde iki kez geriye düştüğü maçta beraberliği yakalasa da yenilmekten kurtulamadı. Bu sonuçla üst üste ikinci galibiyetini alan Leeds düşme hattından uzaklaşarak rahat bir nefes aldı.
Liverpool ise evinde rahat bir galibiyet alarak ikinci sıraya yükseldi. Eksik maçlarını da kazanırlarsa liderle aralarındaki puan farkı 8 oluyor. Manchester City'nin erkenden kopup gitmesi heyecanı öldürür. Geriden gelen takımların biraz daha asılmaları lazım.

Aston Villa - Manchester United maçı gerçekten ilginçti. Manchester United çoğunlukla maçın hakimi konumundaydı ve Ronaldo'nun yokluğunda dümeni Bruno Fernandes devralmıştı. Üzerine düşeni layığıyla yerine getiren Fernandes, 2 gole imza attı ve takımına 2-0 üstünlük sağladı. Bu performansı, bana Manchester United'ın bundan kat kat güçlü olduğu ve Manchester City ile bir süre şampiyonluk yarışına girdiği sezonu hatırlattı. Fernandes takımını çok iyi taşıyordu o sezon. Fakat bu sezon çok sıkıntılı geçmeye devam ediyor. Çünkü Manchester United bu maçta da üstünlüğünü koruyamayarak sadece 5 dakika içerisinde 2 gol yedi ve maç da 2-2 sona erdi. Hala çıkış yolu arayan takım bakalım ne zaman istediği performansı yakalayabilecek.

Yarın Chelsea zor bir deplasmana çıkacak. 2 gün önceki Manchester City mağlubiyetinin ardından Liverpool'un da kazanmasıyla üçüncü sıraya düştüler. Artık puan kaybetme lüksleri yok ama bu maçı alabilecekler mi emin değilim. Brighton & Hove Albion son beş maçını kaybetmedi. Forvetleri Maupay oldukça formda. İddaa Chelsea'ye 1.56 oran vermiş, riskli görünüyor. En iyisi bu maçtan uzak durmak olacak.
Ligin alt sıralarını ilgilendiren maçta da Burnley ile Watford karşı karşıya geliyor. 2.5 alt ideal bir seçenek gibi görünse de iki takıma da güven olmaz.

Chelsea gerçekten zor bir deplasmana çıkacak. Brighton ligin zorlu ekiplerinden birisi. Bu sene de çok iyi bir iş yapmaya devam ediyorlar. Şu an 9. sıradalar ve üst sıralarla aralarında çok büyük bir puan farkı da bulunmuyor. Fakat aynı zamanda Chelsea'nin de en iyi ikinci deplasman takımı olduğunu görüyorum. Çıktıkları 11 deplasman maçında sadece 2 kere yenilip 7'sinde galip geldiler. Bu maçta da sağlam bir defans yaparak 1 ya da 2 farkla maçı alabileceklerine inanıyorum.

Beklediğiniz gibi zor bir maç oldu Chelsea açısından ve 2 puan daha kaybettiler.Chelsea için hatta Man.City hariç diğer tüm Premier Lig takımları için bundan sonra asıl amaç ligi ilk 4 içerisinde bitirerek Şampıyonlar Ligi vizesi almak olacaktır.

Maupay sadece son yarım saatte oynayabildi ama stoper Adam Webster galibiyet golünü attı. Chelsea öne geçtiği maçta puan kaybetmiş oldu. Brighton & Hove Albion'ın ciddiye alınması gereken bir rakip olduğunu söylemiştim.
Şimdi Chelsea 44 puanla 3. sırada bulunuyor ama 23 maç yaptılar. Örneğin Arsenal 20 maçta 35, Tottenham 18 maçta 33 puan topladı. Potansiyel galibiyetlerle bu takımlar Chelsea'nin üstüne çıkabilir. Chelsea'nin şu anda bulunduğu konum oldukça yanıltıcı duruyor.

Bugün çok güzel maçlar var ve bu maçlar aynı zamanda bu takımların eksik maçları. Leicester evinde Tottenham'ı konuk ediyor. Leicester bu sezonun sıkıntı yaşayan takımlarından birisi ve toparlanmaya ihtiyacı var. Tottenham ise Antonio Conte geldiğinden beri ligde 1 maç bile kaybetmedi. Ancak hala performanslarını tatmin edici bulmuyorum. Bu maçta karşılıklı goller izleriz ve Tottenham belki bir galibiyet elde edebilir. Diğer maçta ise Brentford evinde Manchester United'ı konuk ediyor. Manchester United son hafta maçlarında Aston Villa'yı elinden kaçırdı. Zor bir dönem yaşayan Brentford'a karşı hala kendine tam olarak gelememiş bir Manchester United bence bir galibiyet alır.

Antonio Conte geldiğinden beri Totthenem çok daha iyi bir durumda aldıkları sonuçlar ortada. Antonio Conte geldikten sonra Harry Kane daha iyi performans vermeye başladı, bugün ki maçta da gol atmasını bekliyorum. Manchester united için bu maçı yener diyemiyorum takımdaki oyuncular arasında ciddi anlaşamama sorunları var, hiç bir oyuncu diğerine ayak uydurmuyor bu yüzden hala manchester united ekibine güvenemiyorum, bugünde puan alamazlarsa büyük sorun olacaktır.

Herkes maçtan önce Tottenham-Leicester maçını konuşmuş ama maçtan sonra bu fantastik geri dönüş hakkında kimse herhangi bir yorum yapmamış buna çok şaşırdım. :) Uzatmaların son 10 saniyesine Tottenham 2-1 geride girmesine rağmen mucizevi bir şekilde maçı 3-2 kazanmayı başardı ve ilk 4 yolunda çok kritik bir galibiyeti imza atmış oldular.

Leicester City - Tottenham maçında son yılların en heyecanlı uzatma dakikalarını yaşadık. Beş dakika uzatma verilen maçta uzatmalar tam biterken Steven Bergwijn beraberlik golünü attı ve herkes sevinç yaşarken başlama vuruşuyla topu kapan Tottenham bir gol daha buldu, böylece yaklaşık otuz saniye içinde iki gol birden atan Steven Bergwijn takımına galibiyeti getirirken tarih yazmış oldu. Özellikle ikinci gol oldukça zor bir vuruştu. Uzun bir süre böyle bir maç sonu izleyeceğimizi sanmıyorum. Maçın genelinde Tottenham oyuna hakimdi ancak goller gelmiyordu. Bu sonuç en adili oldu.

Totthenem - Leicester City maçı bu sezon premier ligde en keyif aldığım, heyecanı en dorukta yaşadığım maçlardan biri oldu, tadı hala damağımda kaldı maçın. Totthenem genel olarak bu sezon gol bulmakta zorlanan bir takım oldu, H.Kane düşük performans vermesi burada en büyük etkendi tabi. Dünkü maçta son dakikalarda yaşananlar çok fazla ekstraydı, Leicester'ın adeta kilidini açtılar, arka arkaya gol buldular ve maçı kazanan taraf oldu Totthenem böylelikle.

Leicester - Tottenham maçı kesinlikle mükemmeldi. Tottenham maçın daha iyi oynayan tarafı olmasına rağmen Leicester her defasında öne geçen takım oldu. Son dakikalarda belki Tottenham beraberliği yakalar ve maç 2-2 sona erer diye düşünürken, duraklama dakikalarında 2 dakika içerisinde 2 gol bularak mükemmel bir geri dönüş gerçekleştirdiler ve maçı da 3-2 kazandılar. 90+5 ve 90+7'de gollerin gelmesi gerçekten inanılmazdı. Conteli Tottenham bir başka oynuyor diyebilirim rahatlıkla.

Dün gece küme düşme hattını yakından ilgilendiren maçta Watford sahasında Norwich'i konuk etti.Maçı konuk takım Norwich 3-0 kazanarak kendini küme düşme hattından kurtardı ancak rakibini ateşe attı.Maçı televizyondan canlı izledim bana göre Watford daha iyi olan taraftı ancak bitiricilik konusunda sorun yaşadılar ve kalelerinde gördükleri gol sonrasında dağıldılar.(Norwich'in ilk golü çok şıktı bizim ligde o gole kesin hakem faul çalardı.)Son olarak Watford forması giyen milli oyuncumuz Ozan Tufan maçta hiç süre alamadı.

Bugün ligde en çok dikkatimi çeken maç haliyle Manchester United - West Ham. Bu maçın her iki takım için de oldukça zorlu geçeceğini düşünüyorum. Manchester United son zamanlarda da hala sıkıntı çekiyor. Aston Villa'yı elinden kaçırmıştı ama neyse ki Brentford'u güzel bir skorla geçti. West Ham çok daha büyük bir engel onlar için. West Ham bu sezonun flaş takımlarından birisi ve büyük takımlara karşı da sürpriz yapma potansiyeli var. Ancak Manchester United deplasmanda onları 2-1 ile geçti bu sezon. Bence Old Trafford'da da bir galibiyet gelir.

Manchester United sezonu ilk 4 içinde tamamlamak için artık son şanslarını kullanıyor bu saatten sonra yapacakları hataların telafisi çok zor olur.West Ham karşısında düşük skorlu bir galibiyet ile sahadan ayrılmalarını bekliyorum ancak takım içinde Ronaldo ile bazı genç oyuncular arasında sorunlar olduğu konuşuluyor.

Manchester unitedin şampiyonlar ligine gidebilmek için bugün aldığı 3 puan tamı tamına 6 puan değerindeydi. Beraber 4.lük için yarıştığı takımı kendi sahasında zor da olsa son dakikalarda gelen golle mağlup etmeyi başardı. Üstelik bir maç eksiği var rakibinden ki bu büyük bir avantaj. Avantajı korurlarsa ilk 4 bitirmeleri muhtemel.

Diğer tarafta küme düşmeye bakacak olursak burnleyin rakiplerine göre 3-4 maç eksiği olmasına rağmen puan farkı çok yok.

Manchester United'ın oyununu hala hiç beğenmiyorum dördüncü sırayı hakedecek bir oyun oynamıyorlar, bugünde 90+3'de şansları yaver gitti de gol attılar. Şuan dördüncü sırada olsalarda arkadasından gelen takımlar daha tehlikeli Manu ya göre oyun anlayışları da daha başarılı diyebilirim hem de çok rahat. Dördüncü sıra bu şekilde devam ederse Manu'nun değil Totthenem yada Arsenal'in hakkı olur.

Maç tam olarak beklediğim gibi oldu Kırmızı Şeytanlar sahadan Rashford'un 90+3 de attığı golle 1-0 galip ayrıldılar.İki takımın da maçın ilk yarısında kaleyi bulan şutu olmaması da çok ilginç bir istatistik olarak karşımıza çıkıyor.Ben hala beklentilerin aksine ve bu kötü oyununa rağmen Manchester United'ın bir şekilde ligi ilk 4 içerisinde bitirerek gelecek sezon şampıyonlar liginde yer alacağını düşünüyorum.

Ben de Manchester United'ın muhtemelen bir gollük bir farkla kazanacağını düşünüyordum ve bu gerçekleşti. Gol 90+3 gibi bir dakikada gelmiş olsa da maçın genelinin hakimi kesinlikle Manchester United idi. West Ham gibi diri bir takımdan daha iyi oynamasını beklerdim açıkçası. Bu sezon harika işler yapıyorlar ve üst sıralarda boy gösteriyorlar. Ancak Manchester United'a karşı ligde ikidir şansları da tutmuyor. Kendi evlerinde 2-1 yenilmişlerdi şimdi de Old Trafford'dan 1-0 yenik ayrıldılar.

Bugün Premier Lig'de Londra derbisinde Chelsea ile Tottenham karşı karşıya geldi ve mücadeleden Chelsea Ziyech ve T.Silva'nın golüyle 2-0 galip ayrıldı.Yanılmıyorsam Tottenham Conte yönetiminde ilk kez mağlup oldu.

Hakim Ziyech'in maçta attığı muhteşem golü izlemek isteyenler için :

https://twitter.com/ssporttr/status/1485307026985074689

Bugün güzel maçlar vardı.
2 formsuz takım olan arsenal ve burnley yenişemedi. Küme düşme potasında olup arsenal gibi bir takımdan deplasmanda puan alması kendileri adına sevindirici.
Liverpool puan farkını daha fazla açtırmamaya çalışıyor 1 maç eksikleri olmasına rağmen puan farkı 9. Bu fark kapanmayacak bir fark değil. Her puan kaybı liverpoolun işini daha da kolaylaştıracak city tarafından bakacak olursak.
Chelsea de totthenhamı yenerek ben de hala varım demiş oldu. Güzel çekişmeli haftalar bizi bekliyor.

Ben Arsenal'in ligde formsuz olduğunu düşünmüyorum Fa Cup ve Lig kupası birbirinden farklı kulvarlar olduğu için takımların burada aldığı sonuçları lig için çok fazla dikkate almamak gerekiyor.Arsenal'in ligde bundan önce son oynadığı maç Man.City'e 2-1 mağlup olduğu maçtı.Maçı izleyenler maçın Arsenal'in hakkı olduğu konusunda eminim benimle aynı görüşü paylaşacaktır.

Küme düşme potasının baş adayını kendi sahanda yenemiyorsan bana göre formsuzsundur.
Bu beraberlik arsenala değil diğer formsuz burnleye artı yazar.
Büyük maçlarda iyi oynuyor olabilir ama bu form tuttuğu anlamına da gelmez.Görüşüne saygı duyuyorum fakat katılmıyorum

Arsenal'da ligde genel bir formsuzluk bence de yok açıkçası. Bu maç öncesi Manchester City'e evlerinde yenildiler ki bu çok doğal. Manchester City zaten nerdeyse önüne gelen herkesi deviriyor son zamanlarda.  ;D  Onun dışında bir süredir mağlubiyet almıyordu Arsenal. Bu maçta Burnley'i yenebilir miydi? Evet, yenebilirdi onda hak veririm. Hatta çok baskın bir oyuna da sahiptiler ama bir türlü galibiyet golü gelmedi. Hem biraz şanssızdılar hem de Burnley zaman zaman cins bir takım olabiliyor. Çok iyi direnip puan koparmayı başarabiliyorlar. Arsenal'in, evinde 2 sezondur onlara karşı şansları tutmuyor. Geçen sezon da 1-0 kaybetmişlerdi.

Ben de Arsenal'in formsuz olduğu görüşündeyim lig ile kupalar farklı kulvarlarda olsa Arsenal kupaları önemseyerek as kadrosuyla çıktı ancak istediği sonuçları alamadı.Mane Salah gibi yıldızları Afrika Uluslar Kupası'nda olan bir Liverpool'a elendiler.Ayrıca iç sahada bırakın da Burnley karşısında baskılı olsunlar.

Manchester City ile Liverpool arasında şu an 9 puanlık bir fark bulunuyor. Liverpool'un bir maç eksiği de var şu an ve eğer yenerse fark 6'ya inecek. Liverpool'un şampiyonluk için bir şansı olması için kayıpsız bir şekilde devam etmesi gerekiyor. Çünkü önlerinde inanılmaz istikrarlı bir takım bulunuyor ligde. Manchester City kolay kolay yenilmeyen hatta puan kaybetmeyen bir takım. Liverpool ancak kazanmaya devam ederek iddiasını sürdürebilir. Manchester City deplasmanına da gidecekler ve o maç da büyük önem taşıyacak. Bakalım mucizevi bir şekilde liderliği alıp şampiyon olabilecekler mi. Mucizevi diyorum çünkü şu saatten sonra Manchester City kolay kolay yerini kaybetmez.

Az önce haberlerde gördüm son dakika haberlerine düşmüş. Manchester United’ın oyuncusu Mason Grenwood tutuklanmış. Sevgilisine zorla birlikte olduğu haberleriyle gündeme düşmüş. Sevgilisi kendisine tecavüz ettiğini belirtmiş. Ayrıca bir kaç yerinde morluklar var kadının. Grenwood ise son düşen kayıtlardan sonra tutuklanmış. 20 yaşında kararan bir futbolcu. Şöhret ve sorumluluğu çok zor.

Ben de yeni haberlerde gördüm. Bu kadar da olmaz arkadaş. Çok şanssız gerçekten de Manchester United bu konuda. Mason Greenwood aslında çok yetenekli bir futbolcu bana göre. İlk 11'de kendisine yer bulmaya başladığından beri takımına zor maçlar da dahil güzel katkı veriyordu. Bu skandaldan sonra maçlara çıkamaz herhalde daha. Benzeri bir şey Manchester City'nin de başına geldi diye biliyorum. Mendy 7-8 tane tecavüz iddiasıyla şikayet edilmişti. Sonrasında da futbol hayatı falan kalmadı adamın demek ki doğruymuş.

Geçtiğimiz yaz oynanan Avrupa Şampıyonasında saha içerisinde yığılan ve hayati tehlike atlatan Christian Eriksen en sonunda yeşil sahalara geri dönüyor.Premier Lig takımlarından Brentford Christian Eriksen ile 6 aylık sözleşme imzaladı umarım eskisi kadar iyi bir şekilde sahalara dönebilir.

Christian eriksenin yeşil sahalara dönmesine sevindim umarım kendisi için yeni bir başlangıç olur.

Mason greenwood olayı manchester united adına üzücü bir durum.
Oyuncular tek tek takipten çıkıyor diye sosyal medyada bir haber görmüştüm nedenini öğrenmek için haber linkine tıkladığımda tecavüz olayı yüzünden olduğunu öğrendim. Ne denir ki? Manchester united gibi ingilterenin önde gelen takımın forvetisin değerin 50 milyon euro ve sevgiline tecavüz ediyosun.

Açıkcası Mason Greenwood'un suçsuz olabileceğini düşünüyordum çünkü bu tarz ünlü kişilere iftira atmak karşı taraf açısından çok daha cazip geliyor ancak kız arkadaşı olaya ilişkin ses kayıtlarını sosyal medya hesabında paylaşmış daha sonra kaldırmış.Manchester United'ın oyuncuyu kadro dışı bırakma kararını da doğru buluyorum 20 yaşında çok yetenekli bir futbolcunun bu hale düşmesi de çok üzücü.

Christian Eriksen, Avrupa Şampiyonası'nda yaşadığı korkutucu kalp krizi sonrasında sağlık kontrollerinden geçmeye başlayıp futbola uzun süreli bir ara vermişti. Bunun kalıcı bir problem yaratabileceği yönünde sinyaller verildikten sonra da herhalde Eriksen daha futbol oynamaz diye düşünüyordum. Inter de Eriksen'i serbest bırakmıştı bir süre sonra. Ancak bir anda futbola geri dönüşü beni çok şaşırttı açıkçası. 30 Haziran 2022 tarihine kadar 6 aylık bir sözleşme imzalamış da olsa yine de az bir dönem oynayacak denemez. Umarım rahatsızlığı nüksetmeden rahatça sözleşmesinin sonuna kadar oynayabilir.

Arteta yönetiminde sezona kabus gibi başladıktan sonra yakaladığı muazzam seri ile bir anda kendini ilk 4 yarışının içinde bulunan Arsenal'de Aubameyang ile yollar ayrıldı.Karşılıklı anlaşılarak sözleşmesi feshedilen Gabonlu yıldızın durağı ise Katalan devi Barcelona oldu.

Arsenal bence Aubameyang'ı göndermekle doğru olanı yaptı. Zaten takım içi birtakım problemlerin olduğu barizdi ve iki taraf da yollarını ayırmak için gün sayıyordu. Barcelona'nın bir forvet ihtiyacının olduğu gün gibi ortadaydı ve bu boşluğu Aubameyang ile doldurmuş oldular. Ancak şöyle bir durum da var ki, bu anlaşmanın kiralık mı yoksa kalıcı transfer mi olduğu net bilinmiyor. Bazı kaynaklar 6 aylık bir anlaşma yapıldığını ve 1 yıl daha uzatma opsiyonunun da bulunduğunu iddia ediyor. Bazıları ise kalıcı olduğunu iddia ediyor. Arsenal ve oyuncu için en ideali, bu anlaşmanın kalıcı olması olur.

Arsenal ve Aubameyang sözleşmeyi karşılıklı olarak feshetti diye okumuştum eğer okuduğum gibiyse Arsenal'in böyle bir oyuncudan bonservis kazanamaması büyük başarısızlık.Bundan önce de Mesut Özil'e Real Madrid'den rekor ücret ödemişlerdi ancak bedelsiz elden çıkardılar.

Transfer döneminin sonuna geliyoruz artık ve gözler bir yandan da Newcastle'ın üzerindeydi. Sonuçta 1 milyar euro gibi bir bütçe vardı ellerinde ve beklenti de büyüktü haliyle. Ancak ligdeki durumları berbat olduğu için büyük oyuncular pek de ılımlı yaklaşmıyordu Newcastle'ın kendilerine olan ilgisine. Bu sezonki şu ana kadar yaptıkları transferleri şöyle bir inceledim de, elle tutulur pek kimseyi göremedim. O kadar boş oyunculara o kadar saçma paralar döktüler ki. Bu biraz da çaresizlikten oldu tabi. Eğer ligde kalamazlarsa büyük transfer hayalleri de suya düşer.

Alacaklarına karşılık serbest kalmış Auba, Arsenal için büyük kayıp oldu ama Arteta ile aralarında geçenler yüzünden birinin gitmesi gerekiyordu. Yerini doldurabilecek bir oyuncu da almadılar sanırım. Barcelona ise büyük bir yıldızı bedavaya kaptı. Maaşı da oldukça uygun tutulmuş. Prime dönemini geçmiş gibi gözükse de daha en az üç yıl üst düzey oynayabileceğini düşünüyorum. Barca da üç yıllık sözleşme imzalatmış.

Gözler şu an Liverpool'a da çevrilmiş durumda. Şu an bir maç eksikleri var ve Manchester City'nin 9 puan gerisinde bulunuyorlar. Varsayalım fark bu maçın kazanılması ile birlikte 6'ya indi, işte o zaman şampiyonluk mücadelesi yeniden alevlenebilir bu ikili arasında. Ama Liverpool çok sıkışık bir fikstür ile karşı karşıya. 6 Şubat'taki FA Cup maçından sonra 10 Şubat'taki Leicester lig maçı ile birlikte 3 gün arayla 3-4 maç arka arkaya oynayacaklar. Bu, oyuncuların kondisyonunu fazlasıyla yıpratabilir. Neyse ki ligdeki rakipler aşırı zor değil ve Liverpool hepsini kazanabilecek güçte. Ancak bundan sonraki fikstür çok zorlu rakiplere karşı olacak. Arka arkaya Arsenal, Chelsea, West Ham, Brighton ve Manchester United ile oynayacaklar. Manchester City şampiyon olmakta pek de zorlanmayacak gibi sanki bu yüzden.

Pierre-Emerick Aubameyang transferi gerçekten La-Liga'nın dengesini değiştirebilecek bir transfer Barcelona seneye bunun üstüne Halland ya da Mbappe ikilisinden birini de kapmayı başarırsa tekrardan eski günlerine dönebilir diye düşünüyorum.Arteta ile yıldız oyuncuların arasında sorunlar sık sık yaşanıyor bakalım bu son olacak mı ???

Aubameyang transferini gerçekten takdir ettim. Barcelona'nın gol yollarında önemli bir sıkıntısı mevcuttu ve bu sorunu transfer döneminin son anlarında çözdüler diye umuyorum. Çünkü Aubameyang Arsenal'dayken uzun zamandır kötü bir performans sergiliyordu. Barcelona'da umarım yeniden parlamaya başlar. Ayrıca 32 yaşında olması da bence buna bir engel değil. Benzema ve Suarez örnekleri var elimizde. İkisi de 35li yaşlarda neler neler yapıyorlar hala. Belki Aubameyang da onlara katılır.

Aubameyang gerçekten Barcelona için faydalı olabilir. Ama Arsenal'den ayrılış biçimi gerçekten çok garip. Barcelona ile Arsenal transfer görüşmelerini yaparken eşyalarını toplayıp İspanya'ya kendi başına gidiyor. Arsenal'de antrenmanlara sarhoş gelme, teknik direktör ile yaşadığı tartışmalar ile de gündeme gelmişti. O yüzden sorun Abu'da mıydı yoksa Arsenal'de mi göreceğiz. 

Barcelona'nın seneye ekonomik sıkıntıları bitiyor mu? bitiyor ise bu oyuncuları alabilir, bitmiyor ise 1 sene daha beklerler transfer için çünkü takımda para yok sıkıntıdalar.
Halland veya Mhappe'yi alacaklarını pek sanmam 1 oyuncuya o kadar para bağlamak yerine 2-3 oyuncu alabilirler.

Önümüzdeki haftada en çok dikkatimi çeken maç Liverpool - Leicester olarak görünüyor. Liverpool bu maçın tabi ki mutlak favorisi. Leicester bu sezon onlara karşı iki maçta oynadı. EFL Cup'taki maçta Liverpool onları 4-3 gibi şaşırtıcı bir skorla zar zor elemişti. Ligde ise Leicester 1-0 evinde kazanarak adeta intikamını aldı Liverpool'dan. Bu maçta ise bence Liverpool maçın hakimiyetini baştan sona elinde bulundurmayı başararak rahat bir galibiyet alacak. Salah ile Mane'nin kadroda olup olmayacağı da önemli bir nokta tabi. Çünkü AFCON'da 2 gün sonra Senegal - Mısır finali oynanacak. Ve Premier Lig maçı, bu maçtan sadece 4 gün sonra. Eğer Klopp onları dinlendirmeyi tercih edip sonradan oyuna alırsa Liverpool belki biraz daha zorlanabilir. Ama her türlü kazanır diyorum.

Bugün düşme hattındaki iki takım Burnley ile Watford'un erteleme maçı oynandı, maçta gol olmadı. Bu gidişle iki takım da seneye Championship'e düşer. Burnley'in maçlarının yarısından fazlası berabere bitti, fazla yenilmeseler de bu sezon tek bir maç kazanabildiler. Gol yollarında sorun yaşıyorlar. Weghorst transferi de işe yaramazsa yapacak pek bir şey kalmıyor.
Bu haftasonu FA Cup maçları var ama lig heyecanı haftaiçi devam edecek. Kupa maçlarında ise dördüncü turda bir sürpriz olmadı.

Burnley - Watford maçını belki Watford kazanabilir diye düşünüyordum. Hücum yönü aslında güçlü bir takım Watford. Ancak dengeli bir maç izledik ve 0-0 sona erdi. Bu maçın hakkı belki de gollü bir beraberlikti diyebilirim. İki takım da önemli şanslar buldu ama cömertçe harcadı. Watford'un düşmesini istemem açıkçası. Bence seneye kadar takım iyice oturmaya başlardı. Ama Burnley düşsün diyorum çünkü Premier Lig kalitesinde bir takım değiller kesinlikle şu an.

Premier Lig'de uzun zamandır maç oynanmadı bundan dolayı sanki futbola ara verilmiş gibi hissettim.Dünya Kupası ve Şampıyonlar Ligi hariç hiçbir organizasyon Premier lig ile kıyaslanabilecek seviyede değil diye düşünüyorum.Manchester United'ın ligin ikinci yarısında bir ivme yakalamasını bekliyorum.

Bu gece Premier Lig'de üç maç oynanacak:  Newcastle-Everton, West Ham-Watford, Burnley,Manu.İlk maç hakkında yorum yapamayacağım her şey olabilir West Ham'ın düşük skorlu bir galibiyet almasını bekliyorum.Manhester United hafta içinde kupadan elendi bir reaksiyon göstereceklerdir farklı galip gelebilirler.

Tottenham iki kez öne geçtiği maçta evinde Southampton'a yenildi. Maç boyu Southampton daha etkiliydi ama galibiyeti getiren goller son dakikalara doğru geldi. İkisi de James Ward-Prowse'nin asistinde şık kafa vuruşuydu. Tottenham üst sıralardan uzaklaşıyor, bu puan kaybı eminim Conte'nin hesaplarında yoktu. Lider Manchester City ise net bir galibiyet aldı ve yoluna devam ediyor. Asıl heyecanlı maç Aston Villa ile Leeds United arasında oynanmış ama sadece özetine bakabildim. Gerrard ile Bielsa yenişememiş.

Dün ligde çok güzel maçlar oynandı. Manchester City her zamanki gibiydi ve domine eden oyunuyla Brentford'ı 2-0 yendi. Tottenham ise şok edici bir sonuç ile karşı karşıya kaldı. Southampton'a sahasında 3-2 kaybetti ve gerçekten bu nasıl gerçekleşti anlam veremiyorum. Tottenham nedense çok kötü bir performans sergiledi genel olarak. Southampton çok daha fazla gol şansı yakaladı ve bence kesinlikle bu galibiyeti hak etti. Conte'nin Tottenham'ı henüz tam oturmamış gibi gözükse de yine de şu ana kadar çok kötü gitmediler.

Southampton'un kazanması çok büyük süpriz değil ama maçı izleyenler de bana hak verecektir kesinlikle maçta çok daha iyi olan taraf Southampton oldu.Tottenham Conte yönetiminde ilk 4 yarışında çok ağır yara aldı ama daha önlerinde uzun bir maraton olduğu için bu mağlubiyeti telafi etmek için bolca fırsatları olacak.

Dünkü maçlar bol gollü bugünkü maçlar kısır geçti.

Dün aston villa-leeds united seyir zevki olarak yüksek maçlardan biriydi. Güzel bir karşılaşma oldu. Steven gerrad başına geçtiği takımlarda birşeyleri değiştirebiliyor.

City bildiğimiz gibi formda olmayan brentforu mağlup etmeui başardı ve puan farkını korudu.

Günün diğer güzel maçı ise tabiki totthenham-southampton. Southampton totthenhamdan daha iyi bir oyun sergiledi. Bizim açımızdan sonuç beklediğimiz gibi olmasada deplasmanda kazanmalarını bildiler. İstatistiklere de bakacak olursak ağırlığını koymuş bir takım görüyoruz.

Liverpoolda güzel bir oyunla yenerek farkı açtırmadı.

Bugün Liverpool - Leicester ve Wolves - Arsenal maçları oynandı. Liverpool mutlak favoriydi ve üstüne düşeni layığıyla yerine getirdi. Çok sağlam bir performans göstererek maçı 2-0 kazanmayı başardı. Bugün Diogo Jota'nın günüydü çünkü 2 golün de sahibi oydu. Salah sonradan oyuna girdi fakat herhangi bir gol ya da asist yapmadı. Arsenal da beklemediğim şekilde bir galibiyet almayı başardı. 1-0 kazandılar fakat ikinci yarı oldukça zor geçti onlar için. Wolves her şeyi denese de bir türlü beraberlik golünü bulamadı. Önemli üç puanlardan biriydi bu Arsenal için.

Bugünkü Wolverhampton - Arsenal maçı açık kanalda olunca çoğu insan izleyebilmiştir. Özellikle Türkiye Kupası maçından sonra olunca aradaki kalite farkı iyice ortaya çıktı. Dakika başı faul verilen maçtan sonra akıp giden bir maç izledik. Arsenal Gabriel'in tek golüyle maçı kazandı, son yirmi beş dakikayı bir kişi eksik oynamalarına rağmen savunmada hata yapmadılar. Geçen haftaki Burnley beraberliği daha üzücü bir hal aldı, Arsenal ilk dört mücadelesini sürdürüyor. Diğer oynanan maçta tek kale oynayan Liverpool evinde rahat bir galibiyet aldı ve City'yi takibini sürdürdü.

Dün çok güzel maçlar vardı. Liverpool sahasında Leicester'ı konuk etti. Liverpool'un maçı baştan sona domine ederek rahat kazanmasını bekliyordum ve öyle de oldu. 2. gol yine de biraz geç geldi ve bu yüzden yenilebilecek bir gol her şeyi değiştirebilirdi de. Leicester pek şans bulamadı bu maçta ama gayet normal. Liverpool, lider hariç kime karşı sahasında oynasa domine eden bir oyun sergileyebiliyor rahatlıkla. Salah çok sonradan oyuna girdi ve Mane de kadroda yoktu. Diğer maçta da Arsenal zorlu Wolves deplasmanındaydı. Bu zor maçı akıllıca oynayarak 1-0 kazanmayı başardı. İkinci yarıda Wolves baskısını artırsa da skoru değiştiremediler.

Wolves Arsenal maçına göz atma şansı buldum bence güzel bir maç oldu pek gol göremedik ama sıkıcı bir maç değildi :D Arsenal için çok önemli bir galibiyet olmalı üst sıralar ile aradaki puan farkının azalmasını sağladı böylece takım daha iyi bir noktaya gelebilecek. Wolves düşündüğümden de iyi oynuyormuş bir türlü gol atamadılar atsa Arsenal zor puan alırdı bu maçtan

Dünkü maçlar beklediğimden daha az skorlu geçti diyebilirim. Aslında Wolves - Arsenal maçında düşük skor bekliyordum ve öyle de bitti. Wolves rakibini yıpratmaya oynayan bir takım olduğu için genelde maçları düşük skorlu bitiyor. Böyle bitse de kazanan taraf Arsenal oldu. 1-0 riskli bir skordu ve ikinci yarıda özellikle zor anlar yaşadılar. Yüksek skor beklediğim maç Liverpool maçıydı. Çünkü daha önce EFL Cup'ta karşılaştılar bu sahada ve 4-3 bitmişti. Bu sefer Liverpool 2-0 kazandı. Manchester City'nin kazandığı haftada Liverpool'un da kazanması önemliydi.

Bu sene inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Manchester United yine öne geçtiği maçta puan kaybetti. Jadon Sancho uzun zaman sonra ligde golle buluştu ancak ikinci yarıda işler değişti. Southampton'da Che Adams çok temiz bir vuruşla beraberliği getiren golü attı. Manchester United üst sıralardan iyice kopuyor. Lider Manchester temsilcisi City ise şova devam ediyor. Norwich City deplasmanında dört gollük müthiş bir galibiyet alırlarken Raheem Sterling hat-trick yaptı ve istatistiklerini bir nebze düzeltti. :)

Bugün Liverpool ve Tottenham'ın maçlarını yakından takip etmiştim. Liverpool, Burnley'i 1-0 ile deplasmanda yenmeyi başardı. İlk yarıda golü bulduktan sonra ikinci yarıda Liverpool'dan yetersiz bir performans izledik. Ama yine de bir şekilde skoru korumayı başardı. Tottenham ise beni çok şaşırttı. Wolves ile evinde oynadı ve hayal kırıklığı yaratan bir sonuç aldı. Wolves ilk 18 dakikada 2 gol bularak psikolojik avantajı lehine çevirdi. Tottenham toparlanmaya çalışsa da bir gol bile atmayı beceremeyince maç da 2-0 bitti. Tottenham'ın mağlubiyet serisi 3 maça çıktı ve yine problemli bir döneme girmiş gibiler klasik olarak.

Jadon Sancho'nun performansı benim için büyük bir hayalkırıklığı oldu.Dortmund'da kendisini izlerken dünyanın en iyi oyuncularından biri olacak bu çocuk diyordum ama Manchester United'da bir türlü varlık gösteremedi.Daha önce hiç bulunmadığı bir ortama gitse anlardım ama kendi ülkesinde böyle oynaması büyük sürpriz.

Manchester United'daki form düşüşü hala devam ediyor. Burnley fiyaskosundan sonra Southampton ile de bu sefer içerde berabere kaldılar yine aynı skorla (1-1). Bu durum takım için de taraftarlar için de sinir bozucu hale geldi. Kendilerine çeki düzen vermeleri lazım bir an önce. Manchester United yarın gece Brighton'a karşı Old Trafford'da ertelenen maçını oynayacak. Bu maç kesinlikle kazanılması gereken bir maç olmalı onlar için. Burada da alınacak bir beraberlik bile moralleri iyice yerlere düşürür.

Manchester United kesinlikle sezon başı hedeflediği yerin çok uzağında özellikle C.Ronaldo transferinden sonra herkes Manu'yu şampıyonluk adayı olarak görmeye başlamıştı şimdi ilk 4 için bile favori konumda değiller.Southampton ise Tottenham galibietinden sonra Manu deplasmanından da puan çıkararak yükselişini sürdürdü.

Manchester United'a her ne olduysa bir an önce kendisine gelmesi de şart oldu. İki maç üst üste berabere kaldılar ve performanslarında gözle görülür bir düşüş sürüyor. Hem Burnley hem Southampton karşısında yeterli bir performans gösteremediler. Defanstaki açıklarını hücumdaki güçleriyle bile kapatmakta zorluk çekiyorlar. Bugün ise Brighton'a karşı evlerinde eksik maçlarını oynayacaklar. Bu maçı ben ne olursa olsun kazanacaklarına inanıyorum ama iddaa yapacak kadar da güvenmiyorum açıkçası.  ;D

Manchester United bu gece sahasında Brighton'u konuk edecek Brighton'un ligin iyi ekiplerinden biri olduğunu unutmamak gerekiyor.Bu maça taraf bahsi almak yerine karşılıklı gol var tercihine yönelmek çok daha mantıklı olacaktır.

Manchester City ile Tottenham Hotspur arasındaki mücadele çok alışık olmadığımız bir skorla ve dramatik bir sonla bitti. Maçın başında City'nin önde presini iki pasla kıran Spurs Kuluševski ile öne geçti. İlkay Gündoğan eşitlik golünü attı ama ilk gole benzer şekilde kontradan ikiyi yediler. Maç boyu Spurs kaçtı City kovaladı. Kane'in karşı karşıya kaçırdığı bir pozisyon ve öncesindeki ofsayt nedeniyle iptal edilen golü vardı. Kane ve Son maç boyu çok etkiliydi. Uzatmalarda Mahrez penaltıdan golü attı ama son sözü Kane söyledi.
Zirvedeki diğer önemli maçta ise Liverpool geriye düştüğü halde maçı çevirdi ve lidere biraz daha yaklaştı.

Manchester City - Tottenham maçı gerçekten muazzamdı ve şimdiden unutulmaz maçlar arasında girdiğini düşünüyorum. Çünkü Tottenham için normalde inanılmaz zor bir maçtı. Zaten üç haftadır kaybediyorlardı ve bu hafta da aynı şekilde devam edileceği düşünülüyordu çoğunluk tarafından. Ancak Tottenham herkesi şaşırtan bir performansla rakibini deplasmanda 3-2 devirmeyi başardı. Gerçekten inanılmazdı. Her defasında öne geçen taraftılar ve bu galibiyeti hak ettiler bence. Harry Kane de çok iyi maç çıkardı iki golle.

Yüksek tempolu güzel bir maç izledik Leeds'de. İlk yarı ManU iki kafa golüyle öne geçmişti ama ikinci yarının başında iki dakikada iki gol birden yiyerek işi zora soktu. Hava yağmurluydu, top zeminde ilerleyemiyordu. Son bölümde ManU vites artırarak Fred ile öne geçti, altyapıdan çıkan Elanga son sözü söyledi. ManU ilk dört ısrarını sürdürüyor.
Diğer maçtaysa Wolverhampton Leicester City karşısında önemli bir galibiyet alarak son altı maçında beşinci kez kazandı. İlk sekiz ile alt bölüm ayrışmaya başladı.

Bugün bir başka enfes maç izledik. Leeds evinde Manchester United'ı konuk etti. Manchester United çok iyi bir şekilde oynayıp skoru 2-0'a getirdikten sonra maçı kesin alır gözüyle bakmaya başlamıştım. Ama Leeds ikinci yarının başlarında adeta harikalar yarattı. 53 ve 54. dakikalarda ardarda buldukları gollerle skora eşitlik getirdiler. Ama neyse ki Manchester United bu sefer saçmalamayıp yine de maçı 4-2 kazandı. Bruno Fernandes bu maçın etkileyici oyuncularından birisiydi.

Liverpool 3-4 gol atar rahatça maç kazanır gibi düşünmüştüm 6 gol atmasını beklemiyordum rakibine nefes aldırmadılar resmen Leeds sadece 3 şut çekebildi Liverpool ise 23 :D top Leeds oyuncularının ayağına bile gelmedi Liverpool farkını gösterdi ve liderlik koltuğuna oturmak için göz kırptı Man City ile arasındaki puan farkı 3'e kadar düştü artık bundan sonra daha çekişmeli maçlar gelecektir :)

Dün premier lige kupon yapayım dedim. Burnley'e elim gitti ama City'yi yenmiş Tottenham bunu da yener diye oynamadım ama Burnley maçı 1-0 aldı. 3.5 oran gitti.  Liverpool Leeds'e gol oldu yağdı resmen. Liverpool ile City arasında puan farkı 3'e inmiş oldu. Bakalım kim şampiyon olacak.

Dün gece Tottenham ve Liverpool eksik maçlarını oynadılar. Tottenham'ın hala 2 tane daha eksik maçı var tabi. Tottenham Burnley deplasmanında kesin kazanır diye düşünüyordum. Sonuçta deplasmanda Manchester City'i 3-2 yenerek derinden yaralamışlardı. Ama malesef bu sefer Burnley engeline takıldılar. Hala nasıl bu maçı 1-0 kaybettiklerine anlam veremiyorum açıkçası. Manchester City'i yenmişsin gelip en kötü takımlardan birine kaybediyorsun. Liverpool ise Leeds'i darmadağın etti. 6-0'lık bir skorla kazanıp Manchester City ile farkı da 3 puana indirerek şampiyonluk yarışını yeniden alevlendirdiler. Salah'ın daha ilk yarıdan 2 gol 1 asistle oynaması etkileyiciydi.

Tottenham'da Kane ile Son ikilisi tarih yazmaya devam ediyor. Premier Lig'deki en iyi ikili performansını gösteriyorlar. Bugünkü maçta da birer gol attılar, Kane ayrıca Son'un golünün asistini yaptı. Bielsa'nın Leeds'inde işler hiç iyi gitmiyor. Son beş maçta tam yirmi gol yediler. Bu gidişle küme düşme hattına girmeleri çok olası.
Zirvedeyse Manchester City yoluna emin adımlarla devam ediyor. Phil Foden savunmanın hatasını çok iyi değerlendirerek son dakikalarda galibiyeti getiren golü attı. City bu maçta puan kaybı yaşasa üstündeki baskı artacaktı. Liverpool ile puan farkının daha da azalmasına müsaade edemezler.

Tottenham inanılmaz seviyede istikrarsız bir takım olsa da yine de istediği zaman sağlam galibiyetler alabiliyor. Manchester City galibiyetinden sonra bugünkü Leeds galibiyeti de muazzamdı. 4-0 gibi bir skorla o kadar rahat kazandılar ki taraftarlar bile şaşırmıştır belki de bu skora.  ;D  Leeds sıkıntılı günler geçiren bir takımdı belki ama Tottenham da dengesiz olunca kestirmesi zor bir maçtı açıkçası. Umarım Tottenham için bu tarz bir galibiyet bir moral kaynağı olur ve kendilerine bir çekidüzen vermeye başlarlar.

Bu aralar en çok Premier Ligi takip ediyorum her maç ayrı heyecanla geçiyor her maçta şaşırılacak bir şeyler yaşanabiliyor. Bizim ligin şampiyonu belli ama burada ne şampiyon belli ne küme düşecek takım belli her iki tarafta da büyük bir heyecan var hatta alt sıraların heyecanı daha fazla :D maç eksikleri falan olduğu için puan durumu her şeyin değişebileceğini gösteriyor son haftalara kadar rekabet sürecek gibi. Son 2 takım belli gibi ama 3. giden takım kim olacak çok değişebilir :D

Manchester City dün Everton'a karşı günün son maçını oynadı. Bu maçın mutlak favorisi durumundaydı tabi ki ama maç onlar için hiç de kolay geçmedi. Klasik olarak maçın kontrolünü elinde tutan bir Manchester City izlesek de galibiyet golünü bulmakta aşırı zorlandılar. Everton son 10 dakikalık periyota kadar çok iyi savunmayı başardı fakat çok talihsiz bir gol yediler. Kanattan verilen bir pasta Everton'dan iki defans oyuncusu topu sektirince top bir anda Foden'ın önünde kaldı ve çok rahat bir gol attı. 1-0 kazanan Manchester City'nin yine de aşırı memnun olduğunu düşünmüyorum skordan. Ama şu noktada galibiyet galibiyettir tabi. Liverpool'dan tekrar kaçma uğraşındalar çünkü.

Bu senenin şampiyonu açık ara Manchester city olur diyordum da Liverpool yakaladı. Bir de beraber oynayacakları maç var. O maçı Liverpool kazanırsa işte o zaman ligde öyle bir yarış başlayacak ki Premier lig zaten üst seviye daha da yükselecek heyecan.

Manchester United hayal kırıklığı yaratan bir sonuç alarak evinde Watford ile 0-0 berabere kaldı. Aslında sağlam oynadıkları bir maçtı ama bitiricilik konusunda çok beceriksizlerdi. Bu da maçın kilitlenmesine sebep oldu. Bruno Fernandes'in bencilliği yüzünden kaçan çok net bir gol de vardı aslında. Ronaldo ile uyum konusunda yer yer sıkıntılar yaşıyor. Umarım ileride daha iyi bir noktaya gelirler. Ama eğer Manchester United Şampiyonlar Ligi'ne katılamazsa Ronaldo takımdan ayrılabilir de.

Ronaldo artık 37 yaşında ve futbolu bırakmadan Sporting lizbon forması giymek istediğini daha önce söylemişti belki Manchester kariyerini burada sonlandırıp Sporting formasıyla görebiliriz seneye onu Portekiz liginde.

Belki siz haklı çıkabilirsiniz bu konuda çünkü Sporting'e dönebilme ihtimali çok fazla konuşuldu bir ara. Ama bir yandan da Ronaldo gibi bir futbolcunun büyük bir takımda oynamaya devam etme isteğinin daha fazla olacağını da düşünüyorum. Hatta son zamanlarda, PSG'ye gitme durumu oluşabilir şeklinde söylentiler de var. PSG'de Messi ve Ronaldo'yu bir arada izlediğimiz bir 11'i düşünemiyorum bile. Bu ikili, hücum hattında ne kadar iyi anlaşır tahmin etmesi zor çünkü hep birbirlerine karşı oynadılar şu ana kadar. Ve ikisi her zaman karşılaştırıldılar da.

Yine müthiş bir Premier Lig maçı izliyoruz. Yüksek tempo, bol pozisyon ve goller. Watford ilk dakikada öne geçti ama gol sayılmadı, ardından beşinci dakikada Arsenal Ødegaard ile golü attı. Arsenal'in üstünlüğü sadece beş dakika sürdü ve Cucho Hernandez müthiş volesiyle sahneye çıktı. Bu gol haftanın en güzel golü seçilebilir. Otuzuncu dakikada ise ilk golün asistini yapan Bukayo Saka kaptığı topta pozisyonu kendi yarattı ve Lacazette'in asistiyle golünü attı. Maçtan önceki yorumumda Arsenal'in ilk yarıda gol bulacağını yazmıştım, öyle de oldu. Maç ilk yarıdan üste gitti. İkinci yarıda da goller bekliyorum. Watford beraberliği yakalamak için açıklar verebilir. Arsenal özellikle Saka ile çok hızlı çıkıyor. Bugün Emile Smith Rowe covid pozitif olduğu için yok, Martinelli orada biraz aksadı. İkinci yarıda oyundan alınabilir.

Manchester derbisi inanılmaz keyifliydi bana göre. Etihad'da mutlak bir Manchester City galibiyeti bekliyordum ama çekişmeli bir maç olmasını da umdum. İlk yarı gerçekten de böyle geçti. Manchester United oyundan düşmeyerek zorlu rakibine karşı çok iyi mücadele verdi ama yedikleri gollerde yine saçma defans problemleri vardı. Manchester United en çok defansından çekiyor bu sezon zaten. İlk yarı Manchester City'nin 2-1'lik üstünlüğüyle sona erince ikinci yarıda da benzer bir mücadele görebiliriz diye düşündüm. Ama Manchester City rakibine kalesinin yüzünü bile göstermeyerek farkı 3'e kadar çıkardı ve 4-1 kazandı.

Bence Manu City'ye karşı tutunamadı. Goller ultra komplike ve hazırlanışı harika değildi ama iyi premier lig takımı golü böyle olabiliyor. Adamlar ilk yarıda bitirdi neredeyse. Ben şahsen City'yi çok sevmiyorum, daha çok United tarafındayım ama United'ın kötü gidişatıyla bu maçı kazanması zaten zordu ve acı şekilde kaybettiler. Kalite farkı ikinci yarı kendini direkt gösterdi. KDB sahanın en zekisi benim dercesine göstere göstere oynadı. Foden United savunmasını çok zorladı. Mahrez zorlası zorladı golü buldu sonunda. Çok güzel Manchester derbisi oldu.

Manchester City bu derbi maçının ilk yarısında Manchester United'a karşı kolay bir oyun oynamadı diyebiliriz. Bence onların bu kadar iyi başlayacaklarını beklemiyorlardı. Sonuçta son haftalardaki performanslarına bakıldığında pek de parlak değillerdi. Ama bu sefer Tottenham maçından ders aldıkları için hazırlıklıydı Manchester City. İlk yarıyı 2-1 önde kapadılar. İkinci yarıda bambaşka bir Manchester City izledik ve rakibine nefes aldırmadı resmen. Bu performansı da 2 gol daha atarak taçlandırıp 4-1 gibi çok rahat bir skorla galip geldiler.

Avrupa mücadelesi için önemli bir maç olacak. Manchester United Tottenham Hotspur'ü konuk ediyor. Ligin ilk yarısında deplasmanda üç golle kazanmışlardı, ancak şu an form durumu olarak fazlasıyla gerideler. Ligde Watford ile berabere kalıp City'ye mağlup oldular. Üç gün sonra Atletico ile Şampiyonlar Ligi rövanş maçı da olacağı için bir rotasyon görebiliriz. Kane ile Son oynuyorsa Spurs'ün puan çıkaracağını düşünüyorum. 02 çifte şans veya açık denenebilir.

Manchester United - Tottenham maçı harika bir şekilde sürüyor. Maçın ilk yarısı Manchester United'ın 2-1 üstünlüğü ile sona ermişti. Ronaldo 2 gol atarak takımına büyük bir katkı sağladı şu ana kadar. Özellikle ilk attığı gol gerçekten muazzamdı. Eski zamanlarda Ronaldo bu tür golleri çok sık atardı. Maçın ikinci yarısı aynı skorla sürüyor şu an. Tottenham 2 haftadır aşırı formda olduğu için kolay pes etmeyecektir. Manchester United'ı zor dakikalar bekliyor ve kazanmak istiyorlarsa skoru 3-1'e getirip kendilerini garantiye almaları lazım.

Londra'da baya heyecanlı, tempolu, güzel bir maç izledik. West Ham United son dakikalarda zorlansa da maçı iki golle kazanmayı başardı ve ligi ilk beşte bitirme hedefinde umudunu sonraki haftalara taşıdı. İlk golde Yarmolenko müthiş bir ilk dokunuş ve tek vuruş yaptı. Hızı, karar alma ve uygulaması kusursuzdu. İkinci golde de savunmadaki boşluğu iyi kullanan West Ham'ın hızlı çıktığı hücumda Fornals son dokunuşu yaptı. Aston Villa son dakikalarda Ramsey ile gol bulsa da bu yeterli olmadı. Londra'da baloncuklar uçuşuyor.

Chelsea maç boyu oyunu domine etmesine rağmen bir türlü gol atamamıştı tam maç berabere bitecek derken son dakikada Havertz çok güzel bir dokunuş ile topu ağlara yollayabildi ve maçı kazandılar. İlk ikiyi puan olarak yakalaması şu an zor görünüyor ama ne olacağı belli olmaz böyle basit bir maç ile puan kaybetmiş olsalar ilerleyen haftalarda sorun yaşayabilirlerdi :)

Dün Manchester United - Tottenham maçından cidden büyük bir keyif aldığımı söylemeliyim. Ronaldo'nun hat-trick yaparak yıldızlaştığı maçta Manchester United da 3-2 kazanabildi. Tottenham büyük bir mücadele verse de son gole karşılık vermeyi başaramadı. Ronaldo'nun 3. golü de çok güzel bir kafa golüydü. Bu maçta özetle Real Madrid'deki Ronaldo'yu bol bol izlediğimizi söyleyebilirim. Belki bu sezon tutarlı bir performans sergilemiyor ama bence yine de takımının en iyisi şu an. Ama eğer sezon sonunda Şampiyonlar Ligi potasına giremezlerse, Ronaldo'nun takımdan ayrılması da kuvvetle muhtemel.

Manchester United - Totthenham maçı gerçekten keyifli bir maç oldu. Sezon başından beri Ronalda en iyi performasını ortaya koydu. Bu performasını üç golle beraber sonuçlandırdı ve takımını tek başına taşımış oldu.

Antonio Conte: "Dürüst olmak gerekirse Cristiano Ronaldo olmasaydı, Manchester United için iyi bir gece olmazdı."

Kesinlikle çok keyifli bir maçtı. Manchester United iç saha avantajını elinde bulundursa da böyle bir maçta ne olacağı hiç belli olmazdı. Bir de üzerine Tottenham'ın Manchester City deplasmanındaki akıl almaz galibiyeti aklıma geldikçe Manchester United'ın çok zorlanabileceğini düşünüyordum. Aslında öyle de oldu. Tottenham skoru eşitleme konusunda çok iyiydi bir noktaya kadar. Zaten genel istatistikleri kıyasladığınızda da çok benzer olduğunu görüyorsunuz. Ama Ronaldo bambaşka bir gün geçirdi. Adeta eski günlerden Ronaldo vardı karşımızda ve performansını muhteşem bir hat-trickle taçlandırdı.

Bu Çağlar Söyüncü'yü ailesi yanlış yönlendirmiş topla sürekli elle oynuyor niye futbolcu olmuş ki. Basketbolcu ya da voleybolcu olsa takımına daha faydalı olurmuş. Saçma sapan bir penaltı yaptırmış maçta. İlk goldeki kornerde savunma evlere şenlik. Leicester mağlubiyeti sonuna kadar hak etmiş. Lacazette penaltıyı fena vuruyor. Partey henüz 50 milyonluk performans göstermese de işe yaramaya başladı.

Galiba bu haftanın en zevkli maçı Manchester United - Totthenham maçıydı. Ronaldo hat-trick yaparak profesyonel tarihin en fazla gol atan oyuncusu oldu 807 gol ile. Maç Ronaldo'nun hat-trick'i ile 3-2 kazandı United. İşin ilginç tarafı ise Ronaldo'nun hat trick yaptığı ve rekor kırdığı hafta Messi, PSG taraftarları tarafından maç boyunca ıslıklandı.

Arsenal - Leicester maçı da cidden çok iyiydi. Arsenal'in bu maçı alacağını düşünüyordum ama herhalde biraz zorlanırlar demiştim. Ama tam tersine maçı kontrolleri altında tutarak 2-0'lık skorla sağlam bir galibiyet aldılar. Leicester sadece 4 şut çekti ve 2'si kaleyi buldu. Özellikle bunlardan birinde Ramsdale'in mükemmel bir kurtarışı da vardı. Arsenal sağlam bir forveti olmamasına rağmen rakiplerini birer birer alt etmeye devam ediyor. 3 maç eksikleri bulunmasına rağmen 4. sırayı ele geçirmiş durumdalar. Bu gerçekten şapka çıkarılacak bir performans.

Ben bundan sonraki süreçte Chelsea'nın performansını merak ediyorum. Şampiyonlar liginde çeyrek finale çıktılar ve şu ana kadar kulüp içi belirsizlikler futbolculara çok yansımamış gibi görünüyor umarım aynı karakteri göstermeye devam ederler en azından bu sezonun sonuna kadar

Dünkü maçta Liverpool Arsenal'i 2-0lık skorla yenmiş böylece uzun süredir puan kaybetmeyen Arsenal uzun zaman sonra ilk yenilgisini almış :) maçta takımlar neredeyse dengeli bir futbol oynamış ama galip gelen taraf Liverpool. Martinelli ve Saka iyi oynamış ama şans olmayınca olmuyor takım gol atamayınca galip gelme şansı da kalmıyor aslında bu maçtan puan çıkartabilirlermiş

Liverpool dün Arsenal'e karşı deplasmanda oldukça önemli bir maça çıktı. Maç aslında belli bir noktaya kadar oldukça heyecanlı geçti. Arsenal maçın içinde kalmayı başararak Liverpool'a zaman zaman zor anlar yaşattı. Özellikle Odegaard'ın kaçırdığı net pozisyon maçın kırılma anı olabilir. Liverpool ikinci yarının başlarında 8 dakika içerisinde 2 gol bularak farkı 2-0'a getirince Arsenal'in umutları da suya düştü ve maç bu skorla bitti. Liverpool bu galibiyet sonrası Manchester City'nin tam 1 puan gerisine yerleşmeyi başardı.

Az önce günün tek maçı olan Wolverhampton ile Leeds United karşılaşması başladı. Wolves maçta favori ama kolay bir maç olmayacak. Hee-Chan Hwang neden yedek bekliyor anlamadım. Bu sezon pek gol katkısı veremeyen Dendoncker ile Podence kanatlarda başladı. Raul Jimenez ise ileride gol arıyor. Leeds maça önde basarak başladı ama arkada açıklar veriyorlar. Maç tempolu geçse de çok gol çıkmayabilir.

Şampiyonluk yarışı öyle bir alevlendi ki şu an. Zaten en kaliteli ve en çok takip edilen lig Premier Lig'di ama şimdi heyecan kat kat arttığı için daha çok kişi yakından takip edecektir. Manchester City, Liverpool'un sadece 1 puan önünde liderliğini koruyor. Ancak böyle hata yapmaya devam ederlerse Liverpool'a pozisyonlarını hediye etme ihtimalleri aşırı yüksek. Liverpool gerçekten şampiyonluğa inanmış gibi oynuyor. Çok formda bir Arsenal'i de deplasmanda 2-0 devirdiler. Manchester City - Liverpool maçını iple çekiyorum desem yalan olmaz.

Dün efsanevi bir maç izlemiştik, Wolves karşısında iki gol geriden gelip uzatmada attıkları golle üst üste ikinci maçını kazandı Leeds United ve ligde kalmak için büyük bir adım attılar. Bugün de seyir zevki yüksek bir maç vardı. Arsenal tek golle kazandı. Aston Villa hücumda pek etkinlik sağlayamadı. Arsenal sağlam savunmasıyla yine bir maçı gol yemeden tamamladı. İlk yarıda Bukayo Saka'nın attığı golle üç puanı aldılar. Arsenal şimdi dördüncü sırada daha sağlam duruyor ve gözünü üçüncülüğe dikmiş durumda. Uzun bir aradan sonra yeniden Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya çok yakınlar.

Bugün yalnızca bir maç oynandı ligde. Aston Villa evinde Arsenal'i ağırladı. Bu maçta sağlam bir rekabet görmeyi umuyordum ama Arsenal maçı domine ederek harika bir işe imza attı. Maçı da 1-0 kazanabildiler. Aslında daha farklı da kazanabilirlerdi ama fazlasıyla fırsat harcadılar. Düzgün bir forvetlerinin olmayışının da bunda payı büyük oluyor. Ama Arsenal yine de çok büyük işler başarıyor ve ilk 4 için harika bir savaş veriyor. Benim 4. sıra için favorim onlar zaten şu an. Manchester United hiç de güvenilir bir görüntü vermiyor.

Bugün Tottenham ve Westham United maçı var iki takım da beşinciliğe yerleşmeye çalışıyor ve sağlam bir maç olacaktır favori takım Tottenham gibi görünse de bu tür maçlarda top yuvarlaktır deyimi geçerli olabiliyor ve kazanan taraf belli olmayabiliyor (: Tottenham önceki maçlarda daha bir yükselişte gibi Westham ise puan kaybetmeye meyilli bu yüzden ben de Tottenham'ın kazanan taraf olacağını düşünüyorum :)

Tottenham - West Ham maçı aslında o kadar da bol pozisyonlu bir maç değil malesef. Ama yine de şu ana kadar 3 gol izlememiz büyük bir şans bizim için. Tottenham hala 2-1 üstünlüğünü sürdürüyor. Manchester United yenilgisi sonrası bu maçı kazanmaya oldukça odaklanmış gibi duruyorlar. Son harika bir maç geçiriyor. 1 gol ve 1 asisti bulunuyor şu an. Tottenham eğer skoru 3-1'e getimeyi başarırsa bence West Ham'ın umutları iyice sönecektir. Tottenham'ın kazanmasını isterim bu maçı açıkçası.

Şu gereksiz milli maç arası bitse de bir an önce lig heyecanına dönsek çok güzel olacak. Arsenal'i yeniden ilk dörtte görmek çok güzel. Son yedi maçta altı kez kazanıp sadece Liverpool'a kaybettiler, onda da oyun olarak iyilerdi. Şimdi önlerinden rahat sayılabilecek üç maç var. Buradan dokuz puan çıkarsa muhtemelen Chelsea ile üçüncülük maçına çıkacaklar. Yıllar sonra Arsenal'in bu kadar yüksek sırada olması heyecan verici. Üstelik sezona üç mağlubiyet ile başlayıp Arteta konusunda şüpheler duyulurken böyle bir geri dönüş yaptılar.

Ben de liglerin kaldığı yerden devam etmesini iple çekiyorum valla. Hele ki Premier Lig için iyice sabırsızlanıyorum çünkü şampiyonluk yarışı son gaz devam ediyor şu an. Manchester City, Liverpool'un sadece 1 puan önünde liderliğini devam ettiriyor ama son zamanlarda Liverpool biraz daha iyi bir görüntü veriyor. Zaten Manchester City'nin açıklarını iyi değerlendirerek bu kadar küçük bir fark yakaladı. Bu saatten sonra da ligin sonuna kadar ikisinden birisinin farkı çok açarak şampiyon olacağına ihtimal bile vermem.

Manchester United başarılı orta saha oyuncusu Bruno Fernandes ile sözleşme yeniledi. Fernandes 2020 Ocak ayında Sporting'den 63 milyon Euro karşılığı transfer edilmişti. Gitgide artan performansıyla tüm elit takımların gözdesiydi ancak ManU yeni sözleşme ile olası transfer kapılarını kapattı. Fernandes bu sezon ligde dokuz gol altı asist ile oynuyor. Portekiz milli takımında gösterdiği performansla da ülkesinin Dünya Kupası'na gitmesinde çok büyük katkısı olmuştu.

Manchester United'ın Bruno Fernandes ile sözleşme uzatmasına sevindim. Çünkü kendisi son yıllarda takıma en büyük emeği geçmiş futbolculardan birisi. Geçen sezon kesinlikle takımın en iyisiydi çünkü adeta bir gol makinesiydi. Bu sezon Ronaldo'nun gelmesiyle birlikte performansına gölge düştü biraz ve yeterince iyi oynayamadı. Son günlerde performans artışı görüyoruz ve bu güzel tabi. Ronaldo'nun takımdaki geleceğinin çok uzun olduğunu düşünmüyorum o yüzden Bruno Fernandes'in takımda tutulması uzun vadede iyi olur.

Haftanın sürprizi Chelsea maçında yaşandı. Evinde oynayan Chelsea öne geçtiği maçta Brentford'dan ikinci yarıda dört gol birden yedi ve şok bir mağlubiyet aldı. Eriksen futbola döndükten sonra dördüncü maçında ilk golünü atmış oldu. İki gol atan Alman Janelt maçın yıldızıydı. Bu sonuçla Chelsea üçüncülük mücadelesinde büyük darbe almış oldu.
Lider Manchester City erken bulduğu gollerle Burnley karşısında rahat bir galibiyet aldı. Maçta 25. dakikadan sonra gol olmaması üst oynayanları üzmüştür. Son bölümde direkten dönen bir şut vardı. Burnley maçta hiç varlık gösteremedi. Üst oynamak yerine handikaplı City galibiyetine oynamak daha mantıklıydı.

Chelsea - Brentford maçında gerçekten ne oldu öyle ya? Chelsea bir an rotasyona gitti sandım ama kadro da tamdı yani. Merak edip maçın geniş özetine baktım da Chelsea açısından çok garip bir maç olmuş. Brentford rüyasında anca alabileceği skoru almayı başardı bir şekilde. Deplasmanda böyle bir Chelsea'yi 4-1 yenebilmek ligdeki çoğu takım için hayal şu an normalde. Acaba akıllar Şampiyonlar Ligi'ne çok mu kaydı da koptular bu maçtan anlamadım. Ligde güzel bir galibiyet serisine sahiplerdi ama kötü bir şekilde sonlandı.

Kane ile Son ikilisi önderliğinde Spurs yine makine gibi işliyor. Geriye düştükleri halde çok hızlı cevap verip ilk yarıyı berabere kapattılar, ikinci yarı ise şova başladılar. Kane'in asistinde Doherty'nin golüyle öne geçtikten sonra birçok pozisyon yakaladılar ve bir anda farkı üçe çıkardılar. Newcastle daha fazla risk alıp arkada açıklar bırakıyor, Tottenham da bunları çok iyi değerlendiriyor. Açık alan oyununda ne kadar etkili olduklarını attıkları kontratak golleriyle gösterdiler. Spurs ilk dört ısrarını sürdürüyor.

Tottenham - Newcastle maçının ilk yarısı 1-1 sonuçlanmıştı ama Tottenham yine de maçı domine ediyordu. İkinci yarıya iyice vites artırarak başladılar ve 4-1 gibi bir skorla maçı önde götürüyorlar şu an. Sadece on beş dakika içerisinde üç gol birden bulmayı başararak takdiri sonuna kadar hak ettiler diye düşünüyorum. Son ve Kane bugün yine harika iş yapmaya devam ediyorlar. Ama Doherty'nin de çok iyi oynadığına değinmeliyim. 1 gol 1 asist ile çok iyi götürüyor maçı. Tottenham eğer en az iki farkla kazanmayı başarırsa Arsenal'den dördüncülüğü alacak.

Bu konuda pek sıkıntı olduğunu sanmıyorum. Arsenal yarın Crystal Palace'ı geçtiği takdirde puan farkı yine üç oluyor ve Arsenal'in hala Spurs'e göre bir maçı eksik kalıyor. Asıl rakip Chelsea ve asıl hedef ligi üçüncü sırada bitirmek. Önümüzdeki fikstüre bakılırsa Chelsea karşılaşmasına kadar Arsenal orta sıra takımlarla oynayıp seri galibiyetler alarak hanesine dokuz puan ekleyebilir. Bu durumda Stamford Bridge'e çok avantajlı şekilde çıkarlar. Tabi önce yarınki maçı kazanmalılar. Crystal Palace geçen hafta City'ye çelme takmıştı.

Aynı fikirdeyim. Tottenham gerçekten harika bir galibiyet aldı rakibini 5-1 gibi büyük bir skorla devirerek. Ama onlar da Arsenal tehlikesinin farkındalar şu an. Crystal Palace Arsenal için zor bir rakip değil. Manchester City'e karşı direnip 1 puan almışlardı evet ama çok şansaydı yani. Arsenal aynı şansı vermez bence onlara. Ben Arsenal'in net bir skorla galip gelmesini ve sırasını geri almasını bekliyorum. Bu arada bugün Tottenham'ın performansını aşırı beğendiğimi de ekleyeyim. Conte'nin Tottenham'ını izlemek büyük keyif.

Önce Manchester United Everton'a yenildi, ardından Arsenal Brighton'a. Sanki takımların hiçbiri dördüncü olmak istemiyormuş gibi birbirlerine ikram ediyorlar. Tottenham bu ikramı geri çevirmeyecek gibi, şimdilik iyi gidiyorlar. Aston Villa karşısında golü erken buldular, ikinci yarının başında ikiyi de atıp rahatladılar. Maç böyle biterse Tottenham dördüncü sıraya geçiyor. Günün sürpriz sonucu ise Chelsea'den geldi. İlk yarıdan Southampton'a dört gol attılar ve maçı 6-0 kazandılar. Southampton tam toparlayıp üst sıralara doğru çıkmışken üst üste yenilgiler almaya başladılar. Yine de düşme hattından uzak, rahat bir konumdalar.

Bugün gerçekten ilginç şeyler oluyor ligde. İlk olarak Everton deplasmanında Manchester United hiç de fena olmayan bir performans ortaya koymasına rağmen maçı 1-0 kaybetti. Açıkçası bu hafta Manchester United'ın kazanmasını beklerdim çünkü hem kötü gidişata bir son verirlerdi hem de Everton kötü durumdaydı yani. Arsenal da hiç beklenmeyen bir sonuç aldı bugün. Tottenham ile dördüncülük savaşı verirken Brighton gibi amaçsız bir takıma evinde 2-1 yenildi. Tottenham da bu ikramı geri çevirmeyip Aston Villa'yı deplasmanda 4-0 skor ile darmadağın etti. Son hat-trick yaparken Kane de 2 asiste sahipti. Bu ikili bu aralar mükemmel oynuyor gerçekten.

Premier Lig'de haftanın maçı başladı. Şampiyonluk için çekişen iki takımdan lider Manchester City evinde maça çok hızlı başladı. İlk dakikalarda Sterling karşı karşıya pozisyonu harcadı ama ardından Kevin de Bruyne golü attı ve City erkenden öne geçti. Maçı City kazanırsa puan farkı dörde çıkacak. Liverpool beş maç üst üste gol yemeden tamamlamıştı ama bu sefer çok erken gol yiyerek geriye düştüler. Bakalım Klopp maçı çevirecek hamleleri yapabilecek mi?
İlk on dakikada City dominasyonu vardı ama yavaş yavaş Liverpool gelmeye başlıyor. 12. dakikada Jota beraberlik golünü kaydetti.

Güzel maç oldu City Liverpool maçı.
Son dakika da Mahrez topun dibine fazla girmese eğer maçı alacaktı City.
Adamların büyük maçları zevkli geçiyor. Bizim dünya derbisi ( kavga dövüş geçer)

Süper bir maçtı. İki takım da maçı kazanacak pozisyonları yakaladı ama çok fazla net pozisyon kaçırdılar. Manchester City bir puan önde olduğu için beraberlik onlara yetiyordu ama maçı kazanma şansları vardı. Sterling attı ofsayt oldu, Mahrez son dakikada kaçırdı, daha iyi bir tercih yapabilirdi. Dünyanın en iyi liginde dünyanın en iyi iki hocasının çalıştırdığı takımlarla futbolun zirvesini izledik. Şampiyonluk mücadelesi son haftaya kadar sürecek gibi görünüyor.

Bayıla bayıla izlediğim bir maç oldu benim de Manchester City - Liverpool maçı. İki yarıda da güzel performanslar izledik ve temponun aşırı düşmemesi güzel oldu. Tabi son dakikalara doğru Liverpool oyunu sahasında kabul etmeye başlayınca Manchester City o klasik oyununa döndü ama yine de 2-2 sona erdi. Manchester City aslında üçüncü golü de buluyordu ama Sterling çok az bir farkla ofsaytta kalınca gol sayılmadı. Aslında gerçekten iki takımın da birbirini yenebileceği bir maç oldu.

Önce Tottenham ardından Arsenal dördüncü sırayı ikram ederken West Ham'ın da bugünkü beraberliğiyle haftanın kazananı Manchester United oldu. Premier Lig'de zirve yarışı kadar dördüncülük yarışı da tüm hızıyla sürüyor. Artık West Ham için dördüncülük hayal diyebiliriz. Kalan üç takımın da zor fikstürleri var ve birbirleriyle oynayacakları maçlar belirleyici olacak gibi görünüyor. Tottenham az bir farkla avantajlı gibi duruyor.
Zirvede ise FA Cup arası vardı, lig maçları haftaiçi devam edecek. Hem City hem Liverpool için hataya yer yok. Liverpool için hem Manchester United hem Tottenham maçı çok zor geçecek. City'nin fikstürü daha kolay görünüyor.

Newcastle son haftalarda iyi sonuçlar almaya başladı takım maçlarda iyi performans gösteriyor. Küme düşme tehlikesi vardı bir aralar artık o tehlike kalktı. Bugün Leicester City'i James Parkta kendi evlerinde 2-1 yenmeyi başardılar. Leicesterin ilk golünü bu arada çok beğendim calışılmış iyi organize bir goldü köşe vuruşundan böyle bir organize uzun zamandır görmemiştik, zamanlama mükemmeldi. West Ham'da küme düşme barajında olan Burnleyle berabere kaldılar. Böylelikle dördüncülük hedefinden uzaklaşmış oldular. Totthenem puan olarak avantajlı ayrıyetten de Arsenal ve Manu göre daha istikrarlı bir futboll oynuyorlar.

Bu hafta resmen Manchester United için biçilmiş bir kaftan gibiydi. Çünkü önce Tottenham evinde Brighton'a 1-0 kaybetti. Sonra da Arsenal Southampton'a deplasmanda aynı skorla yenildi. Dördüncülük savaşı veren bu takımların puan kaybetmesi Manchester United için büyük önem taşıyordu. Manchester United da evinde Norwich'e karşı oynadı ve mutlak galibiyet almasını beklediğim bir maçtı. Bir ara maç sıkıntıya girse de 3-2 kazanmayı başardılar. Bugün de West Ham'ın Burnley karşısında evinde puan kaybetmesi işlerine gelecekti. O da oldu çünkü maç 1-1 sona erdi. Ama dürüst olmak gerekirse ben hala Manchester United'ın ilk 4'e girebileceğine çok inanmıyorum.

Bugün oynanan maçta ( daha doğrusu dün oldu artık)
Liverpool taraftarının 7. Dakikasında ki you will never walk Aline şarkısını Ronaldo için söylemesi oldu. Adamlar da ki saygıya bak abi.
Yalan olmasın 2 sene önce Telekom stadında Fenerbahçe taraftarı kalp krizi ile hayatını kaybetti ve Bir taraf tempo tuttu. "Seni sevmeyen ölsün" diye.
Ha bu Kadıköy'de olsa fark eder miydi? Bence etmezdi. Şimdi bu adamlar gavur ve biz müslümanız. Kendimizi iyice bir sorgulamamız lazım.

Liverpool - Manchester United maçından çok keyif aldım açıkçası. Liverpool maçın çok ağır bir şekilde favorisiydi zaten. Manchester United ile önceki hesaplaşmalarını hatırlayacak olursak, Liverpool rakibini Old Trafford'da 5-0 yenerek adeta rezil etmişti. Anfield'da da benzer bir sonuç bekliyordum ve şaşırtmadılar beni. Manchester United'da Ronaldo üzücü bir sebep nedeniyle oynayamadı ve takım için de büyük bir kayıp oldu hücum hattında. Koskoca maçta 2 şut çekebildiler sadece ve defansta da her zamanki gibi berbattılar. Liverpool 4-0 yenerek liderliği de ele geçirdi.

Manchester United hezimete uğradı. Onların kazanması gereken bir maçtı ancak rakipleri hiç kolay değildi. Bir de deplasmanda oynadıklarını düşünürsek bu son kaçınılmazdı. Salah yine güzel oynadığı bir günündeydi. Manchester United’ın bu yenilgi ile dördüncülük hayalleri neredeyse suya düştü diyebiliriz çünkü Arsenal deplasmanda Chelsea’yi yendi. 4-2 yendiler ve 6 puan kazandılar. Tottenham ile aynı puandalar. Chelsea ise sadece 5 puan uzaklarında. Belki üçüncü bile olabilirler.

Manchester United Liverpool karşısında Cristiano Ronaldo'nun eksikliğini çok hissetti. Rashford, Elanga ve Fernandes uyumsuz görüntü oluşturdu. Hücum hattında etkisiz kaldılar bu sebeple. Cristiano Ronaldo yeni doğan ikiz bebeklerinden birini kaybettiği için oynayamadı maçta. Erkek ve kız iki bebeği olmuş. Erkek olan vefat etmiş. R.I.P. Sahada olsaydı Manchester United için her şeyi değiştirebilirdi.

Chelsea maçındaki sürpriz galibiyetle birlikte Arsenal'in bu kadar kötü bir sezonda bile şampiyonlar ligi umutları yeşerdi. Arsenal çok bariz bir şekilde maç seçiyor bu durumu düzeltebilirse hala önünde vakit ve puanlar var. Gelecek sezon şampiyonlar liginde olmak Arsenal'in kimliğini bulması için çok önemli ve bunun için savaşacaklardır.

Dün Chelsea - Arsenal maçından büyük keyif aldım iyi ki de izlemişim diyorum şu an. Arsenal beni en çok etkileyen takımdı tabi ki. Chelsea karşısında her şeye rağmen hep öne geçmeyi başardı. Sonunda bir penaltı golü ile 4-2 skor avantajını ele geçirince de maç artık bitmişti zaten. Yüksek tempolu bir maç olması hiç sıkmadan izlettirdi kendini. Her an iki takımın da bir gol bulabileceği bir ortam vardı. Premier Lig'de de zaten böyle maçların hayranı oldum her zaman.

Manchester City yine en iyi yaptığı işi yaparak erken golü buldu ve maçta öne geçtikten sonra çok rahat bir maç çıkarmaya başladı. Gabriel Jesus ikinci golü atınca iş bitti. Watford'un cılız atakları vardı. Bir pozisyonda karşı karşıya kalacakken yavaş kaldılar, daha sonra bir gol atıp umutlansalar da Rodri attığı mükemmel golle o kapıyı kapattı. İkinci yarının başında ise penaltı oldu ve şimdi Jesus hat-tricki tamamlıyor. Maçta City hız kesmeden devam ederse altı ve üstü gol attıklarını görebiliriz.

Arsenal harika bir iş yaparak Manchester United'ı da 3-1 devirmeyi başardı. Ardarda Chelsea ve Manchester United maçları oynamalarına rağmen ikisinden de galibiyet çıkarmaları gerçekten takdire şayan. Dördüncülük için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ve bunu forvetsiz bir şekilde yapıyorlar işin ilginç yanı da. Tottenham'ın Brentford maçı yeni bitti ve skor 0-0. Arsenal şu an dördüncü sırada ve onların iki puan önüne geçmiş durumda. Bakalım son haftalarda korumayı başarabilecekler mi burayı.

Zor fikstüre sahip olduklarını düşünüyordum ki öyleydi gerçekten de. Ben mutlaka puan kaybedeceklerini düşünüyordum ancak hem Chelsea’yi hem de Manchester United’ı yenerek zor 2 maçta 6 puan kazanmaları gerçekten takdir edilmesi gereken bir başarı. Şu an Chelsea ile aralarında 2 puan görünse de Chelsea’nin daha oynayacağı 2 maç var. Chelsea’yi geçmeleri zor olsa da bulundukları pozisyonu korurlar ve ligi 4. bitirirler.

Arsenal şu an bence belki de dördüncü sırayı en çok hak eden takım demek istiyorum. Çünkü son iki maçları çok zor olsa da ikisini de iki farklı yenerek kazandılar. Tottenham ise bu sefer Brentford'a karşı puan kaybedince Arsenal iki puan önlerine geçerek Şampiyonlar Ligi potasına attı kendini. Bu arada bugün Liverpool - Everton maçı vardı ve Liverpool hatasız bir şekilde 2-0 kazandı. Everton bir noktaya kadar iyi dirense de Liverpool aşırı dominantlığının karşılığını aldı. Everton şu an düşme hattına geriledi ama bakalım kurtulabilecekler mi son haftalarda.

Everton için oynayacakları maçlar çok zor hocam. 6 maç oynayacaklar biri Chelsea, biri Arsenal, biri Leicester City bu üç takıma karşı puan kazanacaklarını düşünmüyorum. Kaldı geriye diğer 3 maç o maçlarda puanlar alabilirlerse belki düşme hattından üst seviyelere çıkabilirler. Liverpool’a karşı 2-0 yenildiler ve diğer maçlara konstantre olmalılar.

Liverpool - Everton maçının temposu çok yüksekti. Everton ilk yarıda kalenin önüne otobüs çekti. Kontra ataklarla gol aradı. Birkaç pozisyon da buldu. Ama değerlendiremedi. Bir gol atsaydı Liverpool adına her şey daha zor olurdu. Şampiyonluk yarışında ağır bir darbe alırdı Liverpool. Kalan maçlarda City puan kaybetmeyecek sanırım bu sene. Liverpool'un şampiyonluğu çok zor. City'i daha iyi bir takım olarak görüyorum.

Üst sıraları ilgilendiren büyük maçta Manchester United ile Chelsea birer puana razı oldu. Çok tempolu, güzel bir maç izledik. Chelsea Marcos Alonso ile öne geçmesine rağmen skoru hiç tutamadı ve iki dakika sonra Ronaldo'dan cevap geldi. Bunun dışında özellikle Chelsea birçok golü kaçırdı. Maçı tek golle tamamlamaları Tuchel dahil herkes için sürpriz oldu. N'Golo Kante'nin asistlerini cömertçe harcadılar.
Bu sonuçla Chelsea üçüncü sıradaki yerini korurken United'ın ilk beş umutları iyice azaldı. Altıncılık ise tehlikeye girdi. Arkadan gelen maç eksiği olan takımlar var.

Manchester United ve Chelsea'nin Old Trafford'da kozlarını paylaştığı maç hiç de fena değildi bence. Bundan daha çok gol olması beklentim fazla yoktu açıkçası belki üç gol olurdu en fazla toplam diye düşünüyordum. Manchester United üretkenlik konusunda sıkıntı çeken bir kulüp şu sıralarda zaten. Ama defansları berbat olduğu için Chelsea kolay gol bulabilir diye varsaydım. Chelsea ciddi şekilde baskın bir futbol sergiledi öncelikle ve nihayet aradığı golü de bulmayı başardı ikinci yarıda. Ama Ronaldo sadece 2 dakika sonra eşitliği sağladı ve takımına da 1 puanı getiren golü atmış oldu. Manchester United bu maçtan 1 puan bile alabildiğine şükretsin.

Burnley, watfordu deplasmanda 2-1 yendi. watford 83. dakikaya kadar 1-0 öndeydi ancak son 7 dakikada burnley 2-1 öne geçmeyi başardı. bu üç puan iki takım için de çok kritikti ve bu puanı alabilmeyi başaran burnley oldu. şu an 34 puana ulaştılar ve ligde kalmayı garantilediler diyebiliriz. şu sıralarda Manchester city leeds karşısında 1-0 önde.

Liverpool bugün Newcastle deplasmanına çıktı ve sağlam bir performans gösterdi. Maçı baştan sona domine ederek 1-0 da kazandılar. Newcastle son zamanların formda takımlarından birisiydi ama Liverpool yine de buna aldırmadan rahat oynadı. Biraz rotasyona da gitmişlerdi aslında mesela Salah ilk 11'de yoktu. Şu anda da Leeds - Manchester City maçı devam ediyor. İlk yarısı Manchester City'nin 1-0 üstünlüğü ile sona erdi. Bence bu maçta hata yapmazlar ve liderliklerini Liverpool'a kaptırmazlar. Leeds onlar için çok da zor bir rakip değil normal şartlarda.

Ligden düşmek üzere olan bir takım olarak Leeds United fazla direniyorlar. Şansa bir gol bulabilirlerse bir de Manchester City’i liderlikten edebilirler. Real Madrid maçını hatırlıyorum da Leeds United’in bu maçtan puan kazanması mucize sayılır. Ligin sonuna kadar her maçını kazanırlar ikisi de.

Naby Keita'nın golünde gördük ki yerde bir oyuncu varsa oyunun durması gerekmiyor. Aynı pozisyon Türkiye liginde olsa ya hakem oyunu durdururdu ya da oyuncular rakibin oyunu bırakması için baskı yapardı.
Liverpool önemli bir deplasmanı kayıpsız geçti ve gözler Manchester City maçına döndü. Foden'ın asistinde Rodri kafayla golü attı ama ilk yarının son on beş dakikası maç Leeds'in kontrolündeydi. Uzatmalarda yaşanan sakatlık üzücü, Stuart Dallas'ın dizi dönmüş olabilir. İkinci yarı yeni başladı. Manchester City ikinci golü atıp olası bir kazaya kurban gitmemek için iki farklı skoru almalı.

Manchester City skoru 2-0'a getirdikten sonra maçı kapamıştım sıkıcılaşır diye. Manchester City yine yapmış yapacağını ve 4-0 gibi sağlam bir sonuçla galip gelmiş. Leeds bir şekilde ilk öne geçen takım olsaydı acaba en kötü bir beraberlik koparır mıydı merak da etmedim değil. Ama Manchester City karşısında direnmeleri gerçekten çok zordu. Zaten bundan önceki maçları da 7-0 sona ermişti.  ;D  İnanılmaz güzel bir rekabet var hala şampiyonluk için. Haftalardır aynı sonuçları almaya devam ediyorlar bakalım son gülen kim olacak.

Liverpool deplasmanda Newcastle United'i 1-0 Keita'nın golüyle üç puanı almayı başardılar. Keita golden önce aynı pozisyonu acele ederek harcamıştı içeri pas bıraksa net gol fırsatı olacaktı, ikinci golde çok daha soğukkanlıydı güzel bir duvar pası daha sonrasında kaleciyle karşı karşıya kaldı onu da güzelce yatırdı ve golü bıraktı. Manchester City'de 4-0 bitirmiş maçı her iki takımda liderlik adına son haftalarda hata yapmadan devam ediyor acaba kırılımı hangi takım yaşayacak bende merak ediyorum.

Liverpool için skor olarak çok rahat olmasa da oyun olarak rahat bir galibiyet oldu. Newcastle zaten 4 şut anca çekebildi. Golü erken yemeleri de dirençlerini iyice kıran bir durum oldu. Yoksa belki de daha uzun bir süre boyunca skoru koruyabilirlerdi. Ama tabi Newcastle'dan böyle bir maçta büyük bir performans sergilemesini de beklememek lazım. Evet son zamanlarda çok iyiydi ama burada sert kayaya çarptılar. Manchester City de kazandığı için hala bir puan geriden liderlik yarışını sürdürüyorlar.

İkinci yarıda beklediğimiz oyun oldu ve Manchester City farkı açarak rahat bir galibiyet aldı. Muhtemelen iki takım da ligin sonuna kadar tüm maçlarını kazanacak ve sezon 95-94 puanla bitecek. Öyle bir oyun oynuyorlar ki yenilmelerine imkan yok gibi görünüyor. Fikstürlere bakınca da rahat denebilecek maçlar kaldı.
Manchester City son üç maçta on iki gol atarak ne kadar gerekirse o kadar atarız imajını verdi. Averajlar birbirine yaklaştı, arada sadece bir gol fark var.

Lig sonlarında kümede kalma maçları daha fazla sarıyor. Burnley Watford'u 2-1'le geçti ve çok rahatladı. Liverpool maçını kaçırdım buna yetiştim çok da iyi oldu. Ligde liverpool'a bakmıyorum artık tek fokus şampiyonlar ligi. Gerçi zirvede de puan farkı 1 ama ha city olmuş ha liverpool. Bu ikisinin asıl yarışı şampiyonlar liginde.

Manchester City ve Liverpool arasındaki çekişme inanılmaz ilerliyor böyle yüksek puanlar alınan ve bu kadar çok gol atılan bir lig her zaman olmaz adamlar resmen şov yapıyor ve kimin şampiyon olacağını görene kadar ligin bitmesini bekleyeceğiz (: küme düşme mücadeleleri de gerçekten bir o kadar keyifli oluyor Everton'un hala 2 maç eksiği var ve oradan kurtulma şansına sahip eğer ikisini de kazanırsa Burnley düşme hattından uzaklaşmış olmayacak Leeds ile beraber üçünün de düşme potansiyeli kalacak :)

Liverpool ile Manchester City ligin son haftalarında dolu dizgin bir şekilde oynamaya devam ediyor. Dün Newcastle deplasmanından Liverpool 1-0 galibiyeti koparmayı başardı. Tabi bunu zorlandılar gibi de belirtmek istemem çünkü maçın kontrolünü hep ellerinde tuttular. Newcastle tek tük ataklarla etkili olmaya çalışsa da başarılı olamadı. Manchester City ise çok daha rahat kazandı Leeds karşısında. 4-0 kazandılar ama başlarda Leeds de birtakım fırsatlar bulup değerlendirememişti. Acaba Liverpool bir şekilde liderliği ele geçirebilecek mi merakla bekliyorum.

Goller stoperlerden gelse de Arsenal özellikle ikinci yarıda ortaya koyduğu üstün oyunla maçı kazanmayı hak etmişti. Nketiah bulduğu pozisyonları gole çevirebilse daha rahat bir galibiyet olacaktı. Maçın ilk yarım saatlik bölümü hariç kontrol hep Arsenal'deydi. Chelsea'nin kaybetmesiyle Arsenal dördüncülüğün yanında üçüncülük hesapları da yapmaya başladı. Fikstürdeki hiçbir maç kolay değil, dengeler her hafta değişebilir.
West Ham ilk dördü kovalarken son dört haftadaki kayıplarla bir anda ilk altının bile dışında kaldı. Kalan üç maçlarından birinin Manchester City ile olduğunu düşünürsek ilk altı şansları kalmadı diyebiliriz.

Manchester City 4-0 gibi ağır bir skorla kazandı sonuç olarak. Zaten önceki karşılaşmalarında da Manchester City, Leeds'i darmadağın etmişti hatırlıyorum da. O yüzden bu sonuç son derece normaldi yani. Manchester City'nin geriye çok fazla zor maçı kalmadı. Hatta bana göre tek bir tane var o da West Ham deplasmanı. Liverpool ise Tottenham ile falan oynayacak daha. Ama zor kolay maç diye bir şey kalmadı artık ikisi için de. Tek bir amaç var tüm maçlar için o da hepsini yenmek. Dediğiniz gibi ikisinin de hepsini kazanma ihtimali yüksek normal şartlarda.

Haftalar sonra Manchester United bir maç kazanmayı başardı. ;D Liverpool ve Arsenal'e yenilip Chelsea ile berabere kaldıkları ligde Brentford'ı yenip üç puanla yeniden tanıştılar. Fernandes, Ronaldo ve Varane golleri attı. Ronaldo'nun bir golü ofsayta takıldı. Brentford ikinci golü yiyene kadar iyi oynuyordu ama fark ikiye çıkınca dağıldılar. Bir mucize olmazsa Manchester United ligi 6. sırada tamamlayacak.

Manchester united'i ilk defa bu kadar maça taktiksel anlamda hakim olduğu bir maç izledim sezon boyunca hep bir kopukluk vardı oyunlarında bu maçta Fernandes'le golü erken buldular ayrıca Elengan'ın asisstini es geçmemek gerek içeriye çok iyi çevirdi topu , Fernandesde iyi tamamladı. Brentford'da fena değildi aslında kaleye bulan dört tane isabetli şutları olsa da ikinci golden sonra maçtan iyice koptular sonuç olarak manu 3-0'lık bir galibiyet kazanmış oldu.

Liverpool ısrarla takip ediyor Manchester City'i. Kloop İngiltere'de bir tane daha şampiyonluk kazanmayı çok istiyor. Newcastle United'ı baskılı oyunla yendiler geçen hafta. Son maçlarda daha istekli oynamaya da başladılar. City daha iyi bir takım diyordum. Ama ruhsuz bir takım. Bir yerde hata yapacaklar bence. Her maçı makina gibi oynayamazsınız çünkü. Oyunda tepki verecek futbolculara da ihtiyacınız var. Liverpool'un baş kaldıran oyuncuları var. Puan olarak geride olmalarına rağmen şampiyonluk favorim Liverpool'a doğru kayıyor.

Manchester United dün harika bir galibiyet aldı gerçekten. Brentford aslında baya da gol şansı buldu bu maçta ama yeterli olmadı. De Gea'ya da çok şey borçlu Manchester United. Sadece bu maç değil yani tüm sezon için borçlular. Berbat Manchester United defansına rağmen De Gea dünyaları çıkarmıştır şu ana kadar. Bu maçta Ronaldo da gol attı yine bu arada. Yaşın önemi olmadığını gözler önüne seren mükemmel bir oyuncu ya Ronaldo. Ligdeki bu sezon 18. golü oldu aynı zamanda. Umarım bir sezon daha kalır burada.

Ligin sonlarına gelirken takımların hata yapma lüksü kalmadı. Şampiyonluk mücadelesi veren Liverpool zor bir virajı dönmeye çalışacak. Tottenham ilk dört umutlarını korumak için sahaya çıkıyor. Liverpool'un kalan fikstüründeki en zor maç bu olacak. 1.30'luk orana bakınca Liverpool ağır favori gibi görünüyor ama Spurs'te Kane ve Son'un yabana atılamayacak bir performansı var.
Villarreal karşısında zor bir geri dönüş yapıp Şampiyonlar Ligi finaline kalan Liverpool bu maçı kazanarak çifte kupa hedefini sürdürmek istiyor. Ben bu tarz maçlardan ilgi çeken bir oran olmadıkça uzak dururum. Her sonuca açık bir maç, izleyip keyfini çıkarmak lazım.

Evet, görüyorum ki bu haftanın maçı Liverpool - Tottenham kesin olarak. Hem ligin sağlam takımları arasında oynanacak bir maç hem de ligdeki hedeflerinden dolayı önemli bir maç da. Liverpool saha avantajını çok iyi kullanabilen bir takım. O yüzden ben maçın başından kontrolü ellerinde tutacaklarını düşünüyorum. Tottenham da zaten bunu bekleyecektir o yüzden kontradan gol bulma üzerine çok çalışmışlardır tahminimce. Bunu çok iyi beceren bir takımlar yani orası kesin. Ben her şeye rağmen Liverpool maçı alır diyorum.

Liverpool'un puan kaybedeceğini düşünmüyorum şu anda lig inanılmaz bir çekişme içerisinde ve sıradaki maçlarda puan kaybeden şampiyonluğa veda edecek Tottenham pek de güçlü bir takım değil en azından Liverpool'un herhangi bir engel olarak önüne almaması gereken bir takım bu yüzden bugün rahat bir galibiyet alacaklardır kendi sahalarında :)

Liverpool sahasında Tottenham'ı konuk ediyor bu gece ve Liverpool maçın net favorisi konumunda. Tottenham son zamanlarda hücum anlamında ciddi bir performans gösterdiği için yine de tehlikeli olabilirler Liverpool için. Kontra ataklarla çok etkili olabilen bir takım Tottenham. Kane - Son ikilisi yine beraber iyi çalışırsa gol ya da goller bulabilirler. Ama ben eninde sonunda kazananın Liverpool olacağını düşünüyorum.

Liverpool ilk yarıda gol atamadığında ikinci yarı vitesi hayli yükselmeyi seviyor. Dakika 53 ve hala gol yok. Şampiyonluk için bu maçı almaları da şartken kalan dakikaları kaçıranlar çok şey kaybeder. Yüksek tempo maçların aşığıyız ve ligin sonlarında iki takımında hedefleri büyükken bu maç beklentileri fazlasıyla karşılıyor şu dakikaya kadar. Bakalım maç nasıl bitecek.

İnanılmaz gerçekten. Daha az önce Tottenham bir anda gelip golü bulmayı başardı ve Liverpool karşısında 1-0 öndeler şu an. Golün gelişimi harikaydı bu arada yani tam bir Tottenham golüydü diyebilirim. Hızlı bir atakla çok güzel paslarla içeri girdiler ve Son'a da topa dokunmak kaldı sadece. Tottenham bunu daha önce Manchester City'e de yaptı deplasmanda ve 3-2 yenmişti hatırlatırım. O yüzden son 20-25 dakika Liverpool için çok sıkıntılı geçecek. Bu maçı bir şekilde almalılar yoksa şampiyonluğa elveda deme ihtimalleri yüksek.

Liverpool 74.dakikada beraberlik golünü buldu ve deyim yerindeyse Anfield alev aldı.Bu taraftar baskısı ve atmosferin etkisiyle Liverpool'un 2.golü bulacağını düşünüyorum.Manchester City gibi sermaye oyuncağı bir takım şampıyon olacağına umarım Liverpool şampıyon olur ancak bu maçı çevirseler bile işleri hala çok zor.

Edit:Beklediğim gibi olmadı ve Manchester City şampi diyebiliriz.

Kesinlikle mükemmel bir maç oluyor. Formula 1 sıralama turları ve bu maçı aynı anda takip etmeye çalışıyorum.  ;D  Liverpool çok kritik maçlarından birisini oynuyor şu an ve kazanmak durumunda. Aksi halde Manchester City inanılmaz büyük bir avantaj elde edebilir. 1-1 olmasıyla birlikte ben de Liverpool'un kazanabileceğine inanmaya başladım. Ama süre onların aleyhine işliyor. Normal sürenin son 5 dakikasındayız şu an. Liverpool'un kazanmasını çok isterim bu maçı ama bekleyip göreceğiz.

Liverpool bir puanı zor kurtardı ve iki taraf da net pozisyonları kaçırdı. Berabere biten maç en çok Manchester City ve Arsenal'e yaradı. Chelsea de puan kaybetmişti. Yarın kazanırlarsa Manchester City şampiyonluğun, Arsenal Şampiyonlar Ligi'nin kapısını aralayacak. Maçları çok da zor değil. Manchester City bir iddiası ve düşme tehlikesi olmayan Newcastle United ile, Arsenal de düşme hattının hemen üstünde bulunan Leeds United ile oynayacak. Arsenal'in işi biraz daha zor ama iki takım da evinde oynuyor ve maçlarda favoriler.

O kadar pozisyon yakala bir sürü şut kullan ama maç boyu gol atama hepsini tek tek harca olacak iş değil bu seviyedeki takımların bitiricilikleri çok daha iyi olmalı ama 1 puan için uğraştılar şu saatten sonra Manchester City bu ligin şampiyonu desek yanılmış olmayız sanırım yolun sonuna geldik ve bir ligi daha bitirdik dün geceki Liverpool beraberliğiyle :)

Liverpool dün gece beklenileni yapamadı aklıma direkt acaba baskı altında kendi gibi oynayamayacağı şüphesi geldi. Şampiyonlar ligi finali ayrı ligdeki final gibi yarışları ayrı. Mental olarak altıdnan kalkacak ekibe sahipler ama işte her şey o 90 dakikada belli oluyor. İşleri dün geceden sonra iyice zorlaştı.

Liverpool gerçekten büyük bir hüsrana uğradı dün. O maçı öyle ya da böyle kazanacağına inancım çok fazlaydı ama 1-1 berabere bitti. Tottenham'ın öne geçen taraf olması zaten başlı başına bir problem oldu Liverpool için. Hem de o kadar kolay buldu ki Tottenham golü yani en iyi yaptıkları şeyi yaparak hızlı hücumdan attılar. Liverpool Luis Diaz'ın şansının da yaver giderek attığı golle umutlansa da daha fazlasını yapamadılar. Tottenham için de önemli maçtı çünkü Arsenal ile Şampiyonlar Ligi için çekişiyorlar. Ama Liverpool için şampiyonluk şansı söz konusuydu ve işleri aşırı zor artık. Manchester City böyle bir fırsatı Newcastle'ı yenerek değerlendirir.

Bugün mutlaka kazanması gereken iki takım vardı. Bunlardan ilki olan Arsenal hata yapmadı ve Nketiah ile maçı erkenden kopardı. Leeds on kişi kaldıktan sonra hiç varlık gösteremedi ama Llorente ile buldukları golden sonra skor tehlikeli bir hale gelmesine rağmen Arsenal üç puanı almayı başardı. Bu sonuçla Arsenal dördüncü sıradaki yerini sağlamlaştırırken üçüncülüğe de göz kırptı.
Diğer kesin kazanması gereken takım Manchester City ise maçı üç golle önde götürüyor ve şampiyonluk için çok büyük avantaj sağlamaya çok yakın. Newcastle United'ın hedefinin olmaması, City'nin evinde maçları domine etmesi ve erken goller bulmasıyla kaçınılmaz son yaşanıyor. Lider Manchester City ikinci ile puan farkını üçe çıkaracak.

Manchester City mükemmel bir performans göstererek Newcastle'ı darmadağın etti. 5-0 gibi bir sağlam galibiyet sonrası şu an Liverpool'un üç puan önünde liderliklerini sürdürüyorlar. Liverpool çok şanssız bir beraberlik aldı Tottenham karşısında ve belki de şampiyonluğu hediye etti Manchester City'e şu an. Tabi futbol bu her an her şey olabilir ama dürüst olmak gerekirse çok zor o iş artık.

Liverpool Tottenhama puan kaybederse olacağı bu kardeşim son haftaya kadar her maçını kazanmak zorundasın şampiyonlar liginde finale çıktın eyvallah da ligi neden bırakırsın son 2 hafta mı kaldı az bir süre kaldı artık Manchester city kesin şampiyon gözüyle bakabiliriz bence artık Liverpool şanslıysa şampiyonlar ligi finalini kazanıp prestijini oradan kurtarırsa kurtarır

Arsenal'in bugünkü yapacağı iş çok önemliydi ve Leeds'i 2-1 yenmesini bildiler. Kazanmaları onları Tottenham'ın dört puan ilerisine taşıyacaktı ve bunu başarmış oldular. Nketiah bu maçın en çok öne çıkan oyuncusuydu şüphesiz çünkü daha ilk on dakikada iki gol birden buldu ve Leeds'i şoka uğrattı. Leeds kırmızı kart da gördü bunun üzerine ve pek de yapacak bir şeyleri kalmadı Arsenal'e karşı. Bir gol bulsalar da fazlası gelmedi. Everton için de güzel haber bu çünkü Leeds ile çekişiyordu ligde kalabilmek için.

Liverpool Tottenham maçı çok yüksek tempoda oynandı. Futbolcuların bacakları kopmuştur maçtan sonra. :D İzlerken ben yoruldum. Liverpool galibiyet parolasıyla maça çıktığı için defansında çok açık veriyordu. Erken gol bulamadığı için Tottenham defanstaki açıkları değerlendirdi. Golü buldu nitekim. Liverpool ardından bir şans golü buldu. Ama berabere kalarak maçı kaybettiler. Kazanmaktan başka çareleri yoktu bu maçta çünkü.

Manchester City farklı kazanarak puan farkını artırdı. Premier Ligde şampiyonluk belirginleşti artık bu hafta. Manchester City puan farkının yanında averaj farkı da yaptı. Puanlar eşitlenirse bile Manchester City averajla şampiyonluk kazanabilir.

Tottenham beraberliğiyle şampiyonluk şansı iyice azalan Liverpool geriye düştüğü maçı çevirmeyi başardı ve umutlarını korudu. Manchester City'nin maç kaybetmesini beklemekten başka şansları yok. Aston Villa güvenli bölgede bulunuyordu. Douglas Luiz ile öne geçtiler ama Liverpool Matip ile çok çabuk cevap verdi. İkinci yarıda Mane galibiyet golünü getirdi ve ligde on beş gole ulaştı. Salah son dakikalarda oyuna girdi. Şimdi gözler Wolverhampton maçında olacak.

Oynanacak maç çok kritik olacak, Wolverhampton Liverpool’un kaderini belirleyen bir maça çıkacak, eğer kazanırlarsa belki Liverpool umut dolu son hafta maçlarına girecek, Manchester City’nin şampiyonluk şansı ise en yüksek takım olarak görülüyor, Tottenham beraberliği Liverpool’un ayaklarına bağ oldu,

Son iki haftada çok büyük bir sürpriz olmazsa artık şampiyon diyebileceğimiz Manchester City bugün işi yirmi dakikada bitirdi. Kevin de Bruyne sol ayağıyla 17 dakikada hat-trick yaptı. İlk golü yedikten sonra Wolverhampton birkaç atak yaptı ve Dendoncker ile güzel hazırlanmış bir gol attı ama ardından gelen gollerle tamamen dağıldılar. Manchester City seviyeyi biraz daha yukarı çekiyor. Gelecek sezon Haaland da gelince nasıl bir performans ortaya koyacaklarını çok merak ediyorum. Artık bir Şampiyonlar Ligi kupasını hak ediyorlar.

Kevin de Bruyne sen ne büyük oyuncusun ya.   ;D  Adam hayatının maçını oynadı resmen ve 4 gol atarak maçın yıldızı oldu. Bazen şu şekilde sorumluluk alıp adeta bir gol makinesine dönüştüğünü izlemek çok keyifli oluyor. Manchester City'nin şu ana kadarki en iyi transferlerinden birisi kesinlikle. Wolves'u deplasmanda 5-1 ile geçtiler ve Liverpool'un önünde 3 puanlık farkı korudular. Son iki haftada da takılmazlarsa şampiyonlukları hayırlı olsun.

Bugün İngiltere'de FA Cup finali var, lig maçları bir maç dışında Pazar günü aynı saatte oynanacak. Ligde son iki haftaya girerken mecburen maç seçeceğiz, benim tercihim Manchester City maçı olacak. West Ham United karşısında kazandıkları takdirde şampiyonluk turu atacaklar o yüzden bu maç kaçmaz. Premier Lig'de harika bir sezon geçirdiler.
Yılın oyuncusu ödülü adayları açıklandı. Manchester City'den De Bruyne ve Cancelo var. Arsenal'den Bukayo Saka, Liverpool'dan Salah ve Tottenham'dan Son da adaylar arasında.

Evet FA Cup finaline de bir değinmek lazım. Çünkü prestijli bir kupa ve hatta Avrupa'daki bazı liglerden bile daha keyifli bence.  ;D  Chelsea ile Liverpool Wembley'de karşı karşıya geliyor. Chelsea bence bu maçta bir sürpriz yapma potansiyeline sahip. Tabi ki ikisi de güçlü takımlar ama Liverpool normal şartlarda favorisi bu maçın. Ama bence Chelsea uzatmalar sonucunda maçı alıp kupaya uzanabilir. Başa baş bir maç olacak bence.

Fa cupun sahibi Liverpool oldu. Baştan sonra çekişmeli geçen maçta penaltılarla kazanmasını bildi.

Lige gelecek olursak büyük ihtimalla city şampiyon. Eğer west ham maçında yenilmezse son hafta zaten puan illaki kazanacaktır. Kritik nokta deplasmandaki west ham maçı beraberlik aldığı takdirde şampiyon diyebiliriz ki evinde son maç kesin kazanır gözüyle bakıyorum.

FA Cup finalinde güzel bir maç izlediğimizi düşünüyorum. Tabi ki bundan daha iyi olabilirdi yani bol gollü de geçebilirdi maçın normal süresi. Ama genel olarak yine güzel bir rekabet vardı Chelsea ve Liverpool arasında. Chelsea'nin daha pasif kaldığı bir maçtı rakibine göre ama bunu kendileri de seçmişlerdir. Çünkü Liverpool gibi aşırı ofansif bir takıma karşı Tuchel temkinli oynamak istemiştir. Aslında kupayı bile alabilirlerdi nerdeyse ama penaltılarla Liverpool 6-5 kazandı.

Ne maç oldu öyle. :) Şampiyonluk son haftaya kaldı. Tabi Liverpool'un Southampton'ı yeneceğini varsayıyoruz, yoksa hala son haftaya kalmadan yarışın bitme ihtimali var.
Manchester City iki gol geriye düşmesine rağmen toparladı ve iki gol buldu, birçok pozisyon üretti, şut çekti, üstüne penaltı kazandı ama bir türlü galibiyet golünü atamadı. Mahrez penaltıyı kaçırdı. Uzatmanın son saniyesine kadar City gol aradı ama olmadı. Maçtan bir puanla ayrıldılar ve şimdi puan farkı dört oldu. Liverpool kazanırsa şampiyonluk son hafta oynanacak maçlarda belli olacak.

West Ham - Manchester City maçını çok beğendiğimi söyleyerek başlamak isterim sözlerime. Beklentimin çok tersinde başladı maç öncelikle. West Ham rakibine karşı çok iyi iş yaparak 2-0 öne geçmeyi başardı. İkinci yarıda skoru korumaya çalıştılar haliyle ama bunu başaramadılar. Çünkü bu yarıda bambaşka bir Manchester City vardı. Çok iyi bir geri dönüş gerçekleştirdiler ve 2-2'ye kadar geldi skor. Hatta 3-2 öne de geçebilirlerdi ama Mahrez penaltı kaçırdı ve maç 2-2 bitti. Ama ben her şeye rağmen her türlü şampiyon olurlar artık diyorum.

Yine çok heyecanlı bir maç oldu, bugün televizyonda şanslıydık. Everton önce öne geçti, ardından Branthwaite erken kırmızı gördü, Brentford yakaladı, tam ilk yarı bitiyor derken Everton penaltı ile devreyi bir kişi eksik ama önde kapadı. İkinci yarı da Everton için işler iyi gidiyordu, ta ki maçın son yarım saatlik bölümüne kadar. İki dakikada üst üste iki kafa golü yediler ve geri düştüler. O saatten sonra yapacak fazla bir şey kalmadı. Lampard'ın hamleleri tutmadı. Gol bulma umuduyla oyuna alınan Rondon'un girmesiyle çıkması bir oldu. Everton dokuz kişi kalınca seyirciler de stadı erkenden terk etmeye başladı. Everton bu sonuçla tehlikeli bölgede kaldı ve Burnley Aston Villa'yı yenerse çok daha stresli olacaklar. Şampiyonluk mücadelesi gibi son düşen takımın belirlenmesi de son haftaya kaldı.

West Ham ile Manchester City karşı karşıya geldi ve şampiyonluk açısından Manchester City için kritik maçlardan birisiydi bu. West Ham harika bir ilk yarı geçirdi yalan yok. Maçın final skoru da bence işlerine geldi onların ama Manchester City için aynısını söyleyemeyeceğim. Liverpool Southampton'ı yenerse puan farkı 1 olacak sadece. Yani Manchester City'nin beraberlik lüksü bile olmayacak. Ama Etihad'da Aston Villa'yı yenerler gibi geliyor bana.

Tottenham Burnley karşısında çok zorlandı. Burnley savunmaya otobüs çekerek oynadı çünkü. :D Tam 5 kişilik bir savunma taktiği uyguladılar Tottenham Hotspur'a karşı. Maç düşük tempoda gidiyordu. Burnley istediğini alacaktı. Ama Ashley Barnes inanılmaz bir hata yaptı. Ve penaltıya sebep oldu. Tottenham Hary Kane'in mükemmel penaltısıyla öne geçti. Maçı da 1-0 skorla kazandılar. Şampiyonlar ligine gidecekler böyle giderse. Manchester City ise deplasmanda West Ham ile 2-2 berabere kalarak Liverpool'a umut verdi. İngiltere'de heyecan devam etti bu hafta.

Biz ne izliyoruz öyle ya konferans yayın yüzünden hiçbir şey anlamadım 20 saniyede bir maç değişiyor. Aynı anda 10 maç birden tek kanalda göstermeye kalkınca böyle oluyor.
Liverpool başta geri düştü ama sonra beraberlik golünü attı. Manchester City geri düştü beraberlik golünü atamadı. Şu an puanlar eşit böyle biterse yine Manchester City şampiyon oluyor. Liverpool'un mutlaka kazanması lazım. Manchester City geriden gelip kazanırsa diğer maçların ne olduğu onları ilgilendirmiyor. Premier Lig'de şampiyonun belli olmasına son 45 dakika kaldı.

Harbiden bu lig dünyanın en iyi ligi. Son dakikaya  kadar heyecan bitmedi. City yine yıllar önce aldığı şampiyonluk gibi son dakikalarda şampiyonluğu aldı.
Bize de tebrik etmek düşer artık

Manchester City’yi tebrik etmek lazım 2-0 dan çok kısa bir sürede skoru 3-2 ye getirip şampiyonluklarını ilan etmiş oldular. İlkay’ında galibiyetteki payı büyük hatta son golüyle şampiyonluk gelmiş oldu. Manchester City Şampiyonlar Liginde kısa sürede 2 gol yemişlerdi şimdi ise kendileri benzer bir come back yaptılar 5 dakikaya 3 gol sığdırdılar tebrik etmemek elde değil.

Manchester City efsanevi bir şekilde maçı 2-0'dan döndürmeyi başararak 3-2 kazandı ve şampiyonluğunu da ilan etti. Aslında Manchester City sanki kazanamayacak gibiydi ama bütün gücünü resmen son 15 dakikaya sakladı. 76 ile 81. dakikalar arasında 3 gol birden buldu ve kazandı. İlkay Gündoğan bu üç golün ikisine imzasını atarak şampiyonlukta büyük bir rol oynadı. Liverpool da Wolves'u 3-1 yenmiş olsa da ne yazık ki yeterli olmadı. Keyifli maçlar izledik yine de. Manchester City'i büyük başarısından dolayı tebrik ederim.

Manchester City 69. dakikadan sonra gerçek futbolunu oynadı. Aslında böyle maçlarda geriye düşüp galip gelmeleri seyir açısından o kadar iyi oluyor ki. Pep'in kupayı almasını istiyordum talihsiz bir şampiyonlar ligi elenmesinden sonra. Hak ettiler sezon boyunca ligi domine ederek buraya geldiler. Son hafta kupayı verselerdi olmazdı. Tebrikler City. İlkay'ın golleri için ayrı bir tebrik gerekir.

Bugün çok güzel bir şampiyonluk mücadelesi izletti bizlere Manchester City ve Liverpool. Manchester City'nin Aston Villa karşısında böyle bir problem yaşayacağını çok hesaba katmamıştım ben açıkçası. Aston Villa'nın 1-0 öne geçmesine bile şaşırmışken 2-0'ı da görünce ne diyeceğimi bilemedim. Ama rakip Manchester City olduğu için böyle bir kritik anda her şeyin olabileceği ihtimalini de hiç kenara atmadım. Manchester City gerçekten de inanılmaz bir şey başararak beş dakikada üç gol buldu ve 3-2 ile şampiyonluğu da Liverpool'a kaptırmadı.

İlkaya bak sen Manchester city kadrosuna bakıp bu maçın kahramanı kim olur deselerdi ilkayı düşünmezdim bile ama adam 2 golle yıldızlaştı bir de Türk milli takımını seçmeyen gurbetçilere de biraz soğuk olduğum için ilkayı pek beğenmiyordum dediğim gibi cityi şampiyon yaptı herif helal olsun güzel döndürdüler maçı

Ne final oldu ya. son 15 dakikaya kadar 2-0 geride olan manchester city, ilkay gündoğanın oyuna girmesiyle birlikte oyunda daha iyi baskılı dakikalara girdi ve ilkayın attığı 2 golle 3-2 kazanmayı başardılar. liverpool ile giriştikleri bu yarıştan şampiyon olarak ayrıldıkları için çok mutlu olduklarını pep’in maç sonundaki sevincinde gördüm.

Öncelikle Premier Lig'de bir Chelsea aşığı olduğumu söylemek isterim.  ;D  Ancak bu şampiyonluk mücadelesinde tuttuğum bir taraf vardı tabi ki ve o da Liverpool'du. O yüzden Manchester City'nin 2-0 geriye düşmesinden çok keyif almıştım ama inanılmaz bir geri dönüş gerçekleştirmeyi de başardılar. İlkay Gündoğan oyuna girdikten sonra adeta biri kafa biri ayak ile olmak üzere iki sihirli dokunuş gerçekleştirerek maçın kaderini değiştirdi. Liverpool'un Wolves önünde 3-1'i yakalamasına sevinemedim bile. Her ne kadar istemediğim bir takım şampiyon olmuş olsa da yine de büyük çaba gösterdiği için Manchester City'i tebrik ediyorum.

İngiltere liginde şampiyonluk yarışı nefesleri kesti. Manchester City takılacak gibi hissetmiştim haftalar öncesinde. Takım makine gibi oynuyordu ama ruhları yoktu çünkü. Son hafta takılacaklardı. Ama son 20 dakikada maçı 2-0 geriden 3-2'ye taşıdılar. Az kalsın bütün avantajlarını kıl payıyla kaybedeceklerdi. Liverpool Wolverhampton karısında öne geçmiş Manchester City'nin puan kaybetmesini bekliyordu pusuda.

Tottenham'a da parantez açmak gerekiyor. Son hafta kazandılar ve Şampiyonlar ligi'ne gitmeye hak kazandılar. İngiltere'den Manchester City, Liverpool, Chelsea ve Tottenham şampiyonlar ligine gidecek.

Premier Lig'de rekabete doydum bu sezon ben valla. Manchester City ile Liverpool ligin son haftasına ve son anına kadar çok sağlam bir şekilde yarıştılar. Manchester City bu rekabetin kazananı oldu ve şampiyonluğu aldı. Fakat bunu gerçekleştirmek gerçekten zor oldu onlar için. Aston Villa'nın 2-0 öne geçtiği şampiyonluk maçında mükemmel bir geri dönüş sergileyerek maçı 3-2 kazandı. Ayrıca Liverpool Tottenham'a karşı kaybettiği 2 puanı çok aradı son haftada. Belki de şu an onlar şampiyon olabilirlerdi. Yine de Manchester City'i kutlamış olayım ben de.

city bence tartışmasız olarak dünyanın en iyi takımı... guardiola, futbolu bambaşka bir seviyeye taşıdı, city de doğal olarak bambaşka bir seviyede futbol oynuyor. bence son maçta gel-git yaşamadan bu işi daha rahat bir şekilde koparmaları gerekiyordu ama son maçlarda basit hatalar yaparak işlerini zora soktular ve kolay bir şampiyonluk kazanmak yerine mucizevi bir şampiyonluk kazandılar; yatıp kalkıp ilkay'a dua etsinler... :) haaland'ın transferinden sonra zorunlu sistem değişikliğine gidecekler gibi gözüküyor. oyun sistemindeki denge bozulmazsa, haaland'ın transferiyle şüphesiz daha güçlü bir ekip haline gelecekler ama haaland ile birlikte oluşturacakları yeni dizilişlerini ve oyun kurgularını gerçekten merak ediyorum. bakalım guardiola 8 bilinmeyenli haaland denklemini nasıl çözecek...

Manchester City'nin içinde çok sağlam bir potansiyel bulunuyor aslında evet. Ligde zaten üstlerine düşeni layığıyla yerine getiren bir takım oldular artık. Guardiola'nın sistemi saat gibi işlediği için ve diğer takımlar henüz buna sağlam bir çözüm bulamadığı için ligi domine edebiliyorlar. Liverpool kafa kafaya gitti bu sefer evet ama anca öyle işte. Geri kalan takımlar kopmuştu uzun haftalar önce. Manchester City'nin şu an tek problemi var o da Şampiyonlar Ligi'nde kupa elde edememek. Bu kadro o kupayı kesinlikle hak ediyor. Tabi artık Haaland gibi yıldız forvetleri var o yüzden bence seneye Şampiyonlar Ligi'nde mutlak favoriler ve kazanma olasılıkları da yüksek normal şartlarda.

Nottingham Forest 23 sene sonra tekrar Premier lige çıkmış. Kasalarına 220 milyon Euro girecekmiş bu yıl. Sanırım Avrupa kupalarında rekabetin neden zorlaştığını daha iyi anlıyoruz bu haberle. Doğru transferlerle ligimizin rekabet seviyesini yukarı taşırsak biz de daha çok paralar kazanabiliriz. Premier Lig kadar olmaz. Ama temsilcilerimiz rahat nefes alır en azından. Avrupa'da, ligde başarılı sonuçlar alırız.

Premier lige çıkan takıma verilen ücret 220 milyon euro. bu rakamı güncel tl kuruyla çarparsak bazı kulüplerin tüm borcunu kapatacak kadar büyük bir paradan bahsediyoruz. türk lirasında olan güçsüz durum devam ettikçe kulüpler birkaç sene önce yaptığı euro anlaşmaları ile batışın eşiğine bile geliyor olabilir.

Nottingham Forest bir zamanların efsane takımlarından birisiydi. Yıllar sonra onları yeniden Premier Lig'de görmek sevindirici bana göre. Yanlış hatırlamıyorsam tarihlerinde Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu bile yaşamış bir takımlar. Lige yükselme maçları hiç de kolay olmadı ama 1-0 kazanmışlardı. Premier Lig'e çıkan takımlara gerçekten akıl almaz paralar veriliyor ama anlıyorum tabi. Dünyanın belki de en iyi liginden bahsediyoruz sonuçta kalite tavan yani. Böyle paraları vermek zor da olmasa gerek o yüzden.