Bitcoin Forum

Zenginleşmek mi istiyorsunuz.

Masrafları bırakıp; Biriktirin.

Her gün kendinize ödeme yapın. Ek işler bulun kazancınızı harcamak yerine biriktirin. Uzun vadeli borçlanın kısa vadede biriktirmeye devam edin.


10 yılın sonunda dev gibi bir bütçeniz olacak birikimlerinizin faydasını göreceksiniz zaman su gibi akıp geçerken boşa harcamadığınızı göreceksiniz. Ayrıca birikimlerinizi nakitte tutmak yerine emtia temettü veren hisseler gibi alanlarda değerlendiyseniz mini bir servete bile sahip olacaksınız.

Çoğu insana biriktirmek zor gelir. Harcamak kolaydır. Harcamak zevklidir. Ama bedel ödemeden zenginleşemezsiniz. O yüzden bir an önce zenginlere özenmeyi ya da şikayet etmeyi bırakıp ; Biriktirin.

Başlık güzel de içinde yazdıkların hocam fıkra gibi olmuş. Sanki yaşadığımız ülke normal biz anormaliz. Elimize geçen fazla geliri nerede harcayalım diye çaba harcıyoruz. Sen beni güldürdün allahta seni güldürsün.

Ek gelir yöntemlerini araştırdın mı veya denedin mi ? Kazancı bir gelire bağlarsınız, sabitlerseniz zengin olamazsınız. Hatta zengin olmayı bırakın ayın sonunu zor getirirsiniz.

sadece biriktirmeyin kafanızı çalıştırın elinizde btc gibi bir koz varken insanlar çıktığında siz girin onlar girdiğinde siz çıkın.

bu ülkede para biriktirmek para kaybetmenize sebep olur.

@anonymous3x  hocam tam da dediğin gibi ay sonunu zor getiren guruptanız. Ne yazıkki yıllar içindeki birikimler olmasa şu dönemde bir maaş ile 2 çocuk üniversite okut ev geçindir ve dışarıya borcun olmasın. Bak bunlar müthiş getiriler. Devlet elini cebimizden çeksin senin dediklerinle uğraşmaya başlayacağız. Sana söz veriyorum. 10 yıl sonrada zengin olurum. Dediğine katılıyorum. Ama şimdi sadece gülmekten katılıyorum.

Para kalsa kenarda biriktirilir :D

Kenara para kalmadığı takdirde olmayan şey nasıl birikir?
Her şey gün geçtikçe hafif hafif de olsa zam yiyor ve bunlar almak zorunda olduğumuz şeyler bunları almadan hayat dönmüyor işe gitmek için yakıt da mı almayacaksın? Yakıt almadın diyelim dolmuşa mı bineceksin bu pandemide hiç sanmıyorum.

Masrafları belirleyip azaltmak ardından ek gelir oluşturmak işin başlangıcı.

50 lira bile olsa kenara atmak ile başlayabilirsiniz o kadar zor değil. Sadece biraz cimri olmak lazım. Birazda geleceğe yatırım yapacak plan proje.

Eğer bir işte çalışıyorsanız 8 saat günün bir vaktini en azından 1 saatini kendinize ve para kazanmanıza ayırıp neler yapabilirim diye düşünseniz iş biter bence. Başarısız olsanız bile düşündüklerinizi gerçekleştirmeseniz dahi en azından denedim dersiniz.

Tecrübelerinizi çocuklarınıza aktarmakta bir kazanım ben böyle böyle yaptım siz böyle yapmayın veya farklı şeyler deneyin demek bile kazanç benim için.

Ben asgari ücretle dişinden tırnağından arttırıp giriş kat dahi olsa ev alan gördüm. Büyükşehirde oturupta bunu başarmak büyük mesele. Belki ufak tefek ek geliri de vardır ama biriktirmek istedikten sonra aylık 50 100 'de kenara atsan birikir para. Yeterki bunun için niyetli ve sabırlı olun.

Para biriktirin demesi gerçekten kolay ancak ülkemiz şartlarında ekstra zor bir olay. Kazancınız iyi değilse daha da zorlaşıyor. Ama tabi ki imkansız değil. Belki refah içerisindeki ülkelerde olduğu kadar kısa sürede bir şeyleri almanız çok zor ama uzun vadede bir şeyler elde edebilme durumuna gelme şansınız tabi var. Ek iş yapma olayı herkese gelmez çünkü herkesin o kadar vakti yok. Ama ek iş de demek illa gidip bir şirkette vs. çalışmak demek değil tabi. Örneğin ikinci bir iş gibi traderlık da yapabilirsiniz. Günlük elde edeceğiniz küçük karları aya vurduğunuzda maaşınıza güzel bir katkı olur.

Türkiye'deki insanlar yurt dışına gittiklerinde her türlü imkanın onların önüne serileceğini düşünüyor. Halbuki koşa koşa gittikleri ülkelerde asgari ücret (vergiyi dusunce) neredeyse bir ev kirası kadar. Bu ülke süper değil ama ülke süper değilse süpermişcesine yaşamayacaksiniz. Elin Avrupalisi butcesine gore cocuk yapiyor, ucu ucuna degil birikim yaparak yaşıyor. Birikimlerimizi dogru yatirimlarla degerlendirerek bigun hedeflerimizin de otesine ulasacagiz. Doğru yoldasın.

Paranın değerinin her sene neredeyse %50 eridiği, enflasyonun her sene her şeyin fiyatının iki katına çıkmasına sebep olan ekonomilerde para biriktirerek hiç bir şey satın alamazsınız. Banka hesabınızdaki para sürekli artmasına rağmen alabileceğiniz şeyler sürekli azalır.

Yapabileceğiniz en akıllıca hareket bulabileceğiniz en düşük faiz oranından mümkün olduğunca uzun vadeli kredi çekmektir. Sürekli değer kaybeden bir para birimi sayesinde siz borcunuzu ödeyene kadar borcunuz sürekli olarak küçülür. Gelecekte alacağınız ve sürekli değersizleşen maaşlarınızı değeri yüksekken peşin harcamış olursunuz. Faizsiz kredi imkanı doğduğunda ülkenin en zenginlerini kredi çekerken görmenizin altında yatan temel sebep budur.

Diğer bir seçenek ise risk/kazanç oranı açısından yüksek ihtimallerin doğabileceği yeni teknolojilere yatırım yapmaktır. Türkiye'de BTC ve diğer kripto varlıklara eğilimin çok fazla olmasının altında yatan temel neden de budur. Eğer yeterince vakit ayırıp en ince detaylarına kadar öğrenebileceğiniz bir alan var ise ona yönelin. Sadece BTC bazında konuşmuyorum eğer geleceğine güvendiğiniz bir teknoloji varsa yatırım yaparken cimri olmayın.

Trade yapmak yada çizgiler çekmek şeklinde kumar oynamaktan bahsetmiyorum, gerçekten yatırım yapmaktan bahsediyorum. Ki Türk toplumunda en sık yapılan hata budur. bilinen FOMO tarihinin en büyük kaybedenleri olabiliriz. Günlük hayatta bile izlerini görebilirsiniz. Bir sene bir çiftçi kivi ekerek para kazanmışsa sonraki sene tüm çiftçiler kivi eker ve hepsi iflas eder. Hiç biri araştırma yapıp, emek verip yeni alanlara yelken açmayı düşünmez. Sadece bunu yapanlar iyi gelir elde edebilir alanları ne olursa olsun.

Şimdi gerçekçi olalım. Ülkemiz şartlarını dikkate aldığımızda kazancınız belli bir seviyenin üzerinde değilse gerçek anlamda bir birikim yapabilmek aşırı zordur. Yüksek enflasyon ve düşük maaşların bunun karşısında erimesi nedenleriyle birikim yapabilmek oldukça zor bir hale geldi. Zaten birikim yapmaya çalışsanız bile yüksek enflasyon nedeniyle ulaşmak istediğiniz hedef sizden sürekli uzaklaşmaya devam edecek. Ek iş olayı genel olarak hikaye şu an ama belki kripto paralar sayesinde uzun vadede güzel kazançlar elde edilebilir. O da kolay bir şey değil ve garantisi yok.

Hocam bu bahane değil bence. Bakin ben büyükşehirde yaşayıp tek maaş ile ev geçindiren bir insanım. Ocak da ev aldım krediyle.  2.000 tl taksit ödemem var. Ilk önce korktum nasıl öderim diye. Ama baktım ki maaşımdan 2 bin tl kesildiği halde yine geçiniyorum. Bazı gereksiz harcamaları kısınca kalan maaş da yetiyor. Sadece harcama konusunda biraz daha ozenli ve titiz oldum o kadar.

Bu bir bahane değil ama ciddi bir zorluk. Ülkemiz şartlarında biz para biriktirdikçe her şeye zam gelmeye devam ediyor. Tabi ki yine de biriktirirsiniz ama 5 senede alacağınız bir şeyi en az 10 senede alabilirsiniz örneğin. Kenara atabildiğiniz para miktarı da önemli sonuçta. Eğer örneğin bir ev alacaksınız ve evin değeri, sizin kenara attığınız paranın değeri ile mantıklı bir paralellikte artış göstermiyorsa siz kovalamaya o kaçmaya devam edecek @1kodumtek7'nin de dediği gibi. Ben alamazsınız demiyorum ama çok uzun bir zaman boyunca sabretmeniz gerek diyorum. Her ne kadar adil şartlarda yaşamasak da şimdilik bundan başka çare yok.

Para biriktirmek için düzenli gelirinizin ve asgari ihtiyaçları karşıladıktan sonra elinize para kalması lazım. Bu ülkede çoğu insan lüks tüketim yapmıyor, günü idame ettirmeye çalışıyor. Asgari ücret ve açlık/yoksulluk sınırları ortada. Para biriktirin demek işin kolayı, bu insanlar parayı nasıl bulacak da biriktirecek ve yatırım yapacak? Buna bir çözümünüz var mı?
İmkanı olan emin olun ki biriktirmeye çalışıyor. Eskiden insanlar zor zamanlar için para saklardı, şimdi her zaman zor zaman, herkes borç içinde. Zor zaman paraları biteli çok oldu.

Para harcama yada biriktirme davranışı kişilikle alakalı. Çok insan gördüm eline çok paralar geçip hala borç içerisinde yüzen. Düşük gelirlerle birikim yapmayı başaranda var.

Yani bu özellik kolay kolay değişmiyor. Dürtüsel olmak ile mantıkçı olmak arasında bir seçim gibi.
Hazzı erteleme yada hazzı anında yaşamak ile de alakalı.

(Bu yazıyı ikinci el olarak aldığım 50 liralık tüplü monitöre bakarak yazıyorum. Ayının göbeğinde 1000 liraya monitör almak yerine token aldım ve 20x çektim. Bu monitör seçimi bana 20.000 lira kazandırdı. Bakalım bu 20.000 lira neye vesile olacak.)

Ben biriktirmenin insanı zenginleştireceğini hiç sanmıyorum. Sadece ihtiyaçlarınızı ertelemiş olursunuz. Hisse senetleri vs. belki size kar bırakabilir ancak yine bu zenginleşmenize yetmez. Bence biriktirmeyi bırakın. Paranızla ticaret yapın. Birşeyler alıp satın. Mesela 10.000 liranız varsa 3 binini ihtiyaçlarınıza harcayın 3 binini döviz olarak kenara koyun. 4 binliranız ile birşeyler alıp satın. İnanın paranız batsa bile üzülmezsiniz. Para biriktirmek sadece insana güven hissi verir. Bunun için tüm paranızı biriktirmeye gerek yok. Ticaret yapın...

Başlığı açan arkadaş parayı sadece kağıt para anlamında kullanmamıştır sanırım. Para biriktirmek demek bir şekilde alım gücü biriktirmek gibi. İster altın ister usd ister lot.

Özellikle bu dönemde.

Herkesin mallandığı borsalara saldırdığı risk iştahının tavana vurdugu bu dönemde zor günler için birikim yapılmalı diye düşünüyorum.

Ne kadar biriktirirseniz biriktirin, Türkiye'de yaşadığınız sürece orta halden gelip zengin olmanız çok zor. Tabii bu değdiğim düzenli bir işte çalışarak belirli bir sabit geliri olanlar için geçerli. Ticaret yapıp iyi paralar kazananlar illa ki olacaktır. Ya da sabit geliri olup da birikimini kripto paralara yapıp iyi kar elde edenler zengin olabilir. Yoksa yurt dışıyla bağlantılı bir iş yapıp da dolar dolar veya euro üzerinden gelir elde edenler harcasa da yine zengindir :D

Hocam zengin olmayı hedef haline getirmemek gerek aslında. Para biriktiripte zengin de olunmaz bu dönemde. Tabi 30 40 bin tl maaş yoksa tabi. Ama geleni aynı hızda gönderirsek 30 40 bin lira dahi gelir olsa boş bencede. Önemli olan zor zamanlar icin  kenara para atmak güç ne kadar yetiyorsa yada yettiği ölçüde. Her zaman çok gelir çok birikim anlamı taşımıyor. Harcama alışkanlıkları değişmeli mutlaka...

Hocam hiperenflasyon yaşayan bir Dünyada hemde bu dünyada Türkiyede yaşayan bireyler gelir seviyesi altında altı bir ülkede yaşıyoruz nasıl birikim yapsınlar, bunun bir formülü varsa bizede verin birikim yapalım. Eskidendi o yastık altındaki altınlar,dolarlar biriktirme devri şimdi en temel ihtiyaclarımızı karşılamıyoruz. İnsanlar barınacak daha ev bulamıyor kendilerine. Keşke birikim yapabilsek temel ihtiyaçlarımızı kolayca karşıladıktan sonra. Dünyanın her yerinde olağan üstü olaylar oluyor zaten İngiltere tedarik zinciri krizi , emlak krizi. Krizin tam olarak neresindeyiz kestiremiyorum artık.

Doğru söylüyorsun ama vatandaşın cebine bir şey kalmıyor ki birikim yapabilsin daha maaşı çekmeden gideceği yerler bellidir. Kredi kartı kullanan zaten maaşı çekmeden bitirmiş oluyor.

Az çok demeden birikim yapmak gerekiyor hayatın neler getireceği belli olmuyor yarın daha zor şartlar ile karşılaşılabilir.

"fakirliği paylaşmak" istemediğim için "biriktirme" yoluna gidiyorum. fırsat buldukça biriktirip sermayeme ekliyorum ve büyüyen sermayem ile daha fazla kazanmak için fırsat kovalıyorum. bence tutumlu davranmaktan çok, doğru hamleler yaparak sermaye arttırmak için çabalamak gerekiyor.

Şuan ki enflasyonist Dünyada doğru stratejilerden biri para biriktirmek doğru bir yandanda çok zor oluyor. Temel ihtiyaçları karşıladıktan sonra elde para kalırsa biriktirmek doğru bir adım, bir şekilde farklı gelir kapılarını aralamak lazım o birikimdeki paralarıda düzgünce değerlendirmek lazım. Şu dönemde ekstra calışmak ekstra gelir etmekten başka çare yok, eğer küresel krizin başlarındaysak şimdiden tedbir almak şart birikimleride olduğu kadarıyla dağıtmak lazım farklı yatırımlara cüzdanlara.

Nakit varlıklar daha güvenli duruyor şuan değerli madenler ile birlikte.


Kişisel yorumum 2022 yılında neden nakit daha güvenli görünüyor:

1- Fed daha fazla parasal genişleme yapamaz. Artık önümüzdeki 7-8 sene kısmı varlık alımları veya kafasına göre takılma yılları. Covid'teki gibi parasal genişlemeler en son 2008 krizinde yaşanmıştı.

2-Borsalar ultra şişti balinalar hala hisse taşıyor ama satmadıktan sonra kar etmiş sayılmazsınız dimi elbet satacaklar

3- Herkes mallanma yarışı içinde. Geçtiğimiz yıl ise herkes mal satıp nakitin peşindeydi (ne ilginç dünya)

4- Pazarlama yıllarındayız 2020 mart ayında bedavaya toplanan tüm mallar pazara sunuldu. Hepside tepe fiyatlardan tüketiciye sunuluyor. Bilinçli tüketicileri izlemek gerek.

5- Parasal genişleme hikayesi devam etsede bence artık para basımı yavaşlıyor hatta ufaktan yakma olayları başlayabilir (kısa vadede) uzun vadede (10-20 yıl) çok daha fazlası basılacak ama kısa vadede hiç sanmıyorum. Bence artık para yakılırken bir yandanda bedavaya kapatılan varlıkları tepe fiyatlardan elden çıkarma yıllarındayız.


  Emtialara gelecek olursak: Şuan değerli metaller kısmında çok iyi fiyatlarda olan metallerde var ancak dediğim gibi herkes bir mal kapma yarışında faizler ise 0.

 Sıfır faizli dünyada hisseciliğin son 8 yılı. Sonrası ya hiperenflasyon ya da deflasyon. Deflasyon ağır geliyor çünkü Altın fiyatlarını bir türlü düşüremiyorlar o zaman hiperenflasyon mu göreceğiz.

Diyelim ki deflasyon oldu 2020 mart ayına dönelim:
Petrol 0 dolara gitti bitcoin çöktü altın yine taş gibi 1700 dolarlardaydı. eğer deflasyon olacaksa nelerin ezeliceği ve suyunun sıkılacağı bariz ortada.

Diyelim ki yüksek enflasyon oldu :
O zaman hızlı koşan at peşinde herkes sağa sola dağılır. Paranın nereye gideceği kestirilemez. Peki hızlı koşan atların sonu ne olur: boku seyrek düşer. yani işin özü ve bu atasözünün anlamı şu:

Hızlı koşan atın boku seyrek düşer:

"bir halt yiyorsanız bunu cabuk yapin ki anlaşılması zor olsun" boklar ortada duruyor kokmasın.


Yatırım Tavsiyesi Değildir

Para biriktirme konusuna gelince malesef herkes eşit şartlarda olmuyor. Zaten böyle bir şey mümkün de değil sonuçta komünizm ile yönetilmiyoruz dünyada.  :D  Ancak adaletlilik açısından bakarsak, gittikçe fakirleşen bir ülkede fakir olanın yapabildiği birikim miktarı sürekli daralıyor. Çünkü alım gücü düştüğü için sadece temel ihtiyaçlarına para ayırsa bile çabucak parası tükeniyor ve daha da az para kenara atabilmeye başlıyor. Yapabilen ek iş yapmaya çalışıyor fakat herkesin böyle bir fırsatı da yok. Hadi trader olsunlar bir yandan desek, orası da sıkıntılı. Traderlık herkesin harcı değil. Batmak ve eldekinden olmak da var sağlam kar yapmak da.

Elbette masrafları minimum düzeye indirme ve parayı olabildiğince elimizde tutup artan her kuruşu yatırım yapmamız gerekiyor ama maalesef şu anda maaştan para arttırmak ya da kenara bir şeyler koyabilmek neredeyse imkansız hale geldi. Çoğu kişi ayın sonunu zor görüyor, sağdan soldan aldığı borçlarla hayatına devam ediyor. Bir kredi kartından diğerine para aktarıp bir ay daha hayatta kalabilirim şeklinde bir yol izliyor.
Ülkenin durumu her geçen gün daha da kötüleşiyor ve normal bir vatandaş 300-500 lira arttırabilse bile bununla zaten hiçbir şey alamam düşüncesine kapılıyor. Bir ay önceki fiyatlar bir ay sonra yerinde kalmamış oluyor, bu yüzden herkes her konuda çekingen davranmak zorunda kalıyor.
Para biriktirebilir misiniz bilmiyorum ama harcamalarımızı minimum düzeye düşürmemiz gerekiyor, bu bir gerçek :)

en basit para yapma yöntemleri

1. evlenmeyin
2. evlendiyseniz cocuk yapmayin
3. kiraci olmayın (aile evi)

şurada yazdığım her satır aylık min 3k, ucunu toplayınca 9k gider eder. 9k geliriniz yoksa ve para biriktirmek istiyosaniz sirasiyla kariyi bosayin, cocugun velayetini annesine verin ve annenizin evine dönün çünkü başka bi oluru yok bu işin =).

aile baslatirsaniz finansal ozgurluk muhabbeti biter, bekar arkadaslar varsa ekonomi yapmadan manit işine bulaşmasinlar. yatirim tavsiyesidir.

Benden de yatırım tavsiyesidir.  :D  Evlenirken bile düğün müğün yaparsanız bir ton masraf çıkar hele ki günümüz ekonomisinde hayal edemiyorum bile. Çocuk başına ciddi masraf çıkacaktır. Ülkemizde bebek bezinde bile ÖTV vardı en son ve bebek ile ilgili her türlü ihtiyaç inanılmaz pahalı durumda. Tabi bebekle de bitmiyor iş, ilkokulu, ortaokulu, lisesi, üniversitesi derken bu dönemde kim bilir ne kadar büyük bir yük binecek üstünüze. Kiracı olma konusunda da mevcut kiraları göz önünde bulundurarak katılıyorum ama bu devirde ev almak da zor.

Tabi demiyorum ki hiç kimse evlenmesin etmesin. Ama sizin verdiğiniz örneklere masraf açısından baktığımız için yerinde buluyorum.

Tabi bazı şeylerden kısıp yine de birazcık biriktirme şansınız var ama ne zamana kadar bu kısma devam eder orası muallak.
Birikim illaki olacak zor zamanında sana dost gibi karşına çıkar iyiki yapmışım dersin yapmasaydım ne olurdu başımın çaresine nasıl bakardım diye düşünürsün.

Az çok arttırmaya çalışarak yapılan birikimi küçümsememek lazım.

Bakın arkadaşlar. Evrende çekim yasası diye bir şey vardır. Kötü hissettiğinizde başınıza kötü şeyler gelir, iyi hissettiğinizde başınıza iyi şeyler gelir. Ben bunu kendi hayatımda fark ettiğimden beri sadece pozitif şeylere odaklanır, proaktif düşünür ve mutlu olmadığım günde bile mutlu taklidi yaparak o duyguyu içimde yaratırım. Bu bizim evrene ne verdiysek onu geri aldığımız bi düzendir, etki-tepki olayı, psikolojik de denebilir ama psikoloji denen nane "düşünce, duygu, davranış" üçgeninde düz ve tersine şekillendirilebilir. Bazen hayatımdan kesitler paylaşıyorum bilen bilir postlarımda da vardır bi ara emlak piyasasını kovalıyodum, tam istediğim sokak, tam istediğim köşe, ulan bi de köşe binanın köşe dubleksi harbiden içime sinmiş ama inşaat yeni bitmiş ve evin sahibi var, evi çoktan cukkalamışlar yani =). Müteahhite soruyorum, sattım diyor. Yaklaşık ~10 kere sorup, satılığa çıkarsa mutlaka haber verin diye tembih etmişimdir.. 1 ay falan o evi hayal ettim, gece yatarken bile düşünüyodum, ev benim değil ama evim gibi hissediyodum, hatta inşaat bitince ev sahiplerine "kart" bırakıp bana satar mısınız =)) demeyi planlıyordum. Sonra bi gün malum sarı siteyi check ederken bi baktım benim hayal orada listelenmiş, işte en başta dediğim olay, çekim yasası, arzuladığım şeyle bi şekilde buluştuk ve ben bunu yaparken çekim yasası aklımda bile değildi. Yani sadece evi istedim, arzuladım, hayal ettim, evi kendi evim gibi hissettim. Bi şekilde o ev bana geldi işte, hem de bu emlak balonuna rağmen piyasasından ~%20 daha düşüğe.

Bu tarz olaylara isteyen inansın, isteyen inanmasın sikimde olmaz ama hayatınıza giren her şey, siz onu çektiğiniz için gelmiştir. Bu finansal özgürlük denen olay da aynı şekilde, inanmazsanız olacak bir şey değil. Burası Bitcoin forumu ama makaleler ve istatistik bilimi bize gösteriyor ki Bitcoin olmasa dahi hepimiz en kötü ihtimalle günlük 1 sigara paketi parasına Türk lirası milyoneri olabilirdik, sokakta gördüğünüz günde 1 paket sigara içen fakir adamların hepsi aslında milyonerler ama adamlar farkında bile değil. Ayrıca, evrende zaman ve boyut kavramı yoktur. Hedeflediğiniz şey 1:1 gelecek diye bi kural da yoktur, ~1-2 tık eksiği ya da fazlası gelebilir, önemli olan varolana şükredip daha fazlası için istekli olmaya devam etmektir. Şu anki siz, aslında "şu anki" siz değilsinizdir, "geçmişte yaptıklarınızın" bi yansımasıdır o. Eğer şu an "zengin gibi" düşünmeye başlarsanız bu şekilde düşünmeye başladığınız andan itibaren zengin olursunuz, zaten zenginin daha zengin olması, fakirin daha fakir olması da buradan gelir çünkü zengin adam nasıl daha çok para yaparım diye düşünür, parayı düşünür, parayı çeker; fakir adam ise borcu nasıl kapatırım diye düşünür, bu parayı çekmez sadece daha çok borç getirir. Ayrıca, kripto paralar bi katalizordür, yani hedefinize giden yolda size hız kazandırır ama para kazanmanın tek yolu değildir. Buradan kazandığınız parayı sadece bu alana sınırlandırmayın, işçiyseniz işi öğrenip gidip kendi işinizi kurun eğer siz bir şeyler için çabalamazsanız tanrı size hiçbir şey vermeyecek, burada kendinize sormanız gereken soru ne kadar fedakarlık edebileceğinizdir? çünkü kimse size bunun kolay olacağını söylemedi.

Kapanış
Act the way you'd like to be and soon you'll be the way you act.

Bu yasayı biliyorum. Şu sözü söylemek isterim:

Bir şeyi gerçekten istediğinizde Evren-sizin için yol açacaktır. Ama gerçekten istemelisiniz. Bu istek, enerjinin evrende karşılık bulması veya Tanrının bir mucizesi.

Burada bir avuç insanız ve bu yazdıklarınızı okuyorsak bile aslında hepimiz potansiyel zengin adayıyız.

Değerli buldum yazdıklarınızı. Teşekkürler.

Para biriktirin, zaman biriktirin, arkadaş biriktirin, biriktirinde biriktirin arkadaşlar :) Har vurup harman savurmaktan iyidir akıllıcadır. Ha biriktirmeye başladıysanız da daha yolun başındasınız değerlendirmeyi öğrenin gidip döviz alın, altın alın, mevduata yatırın ( sadece düz biriktirmektense hiç yoktan enflasyona karşı direnmiş olur paracıklarınız :) ), hisse alın satın, kripto para ve varlıklara basın en olmadı ilk yöntem alış yapın veriş yapın hem ülke ekonomisinde hemde mali durumunuzda sirkülasyon yapın 3 gitsin 5 gelsin 5 gitsin 3 gelsin. Belki kayıplarız olacak ama hatalarla kayıplarla inşa ediyoruz hayatlarımızı biz insanlar... 

Bu konuyla biraz alakalı olarak @Lachrymose hocamızın eski bir konuda bahsettiği Babil'li Arkad'ın şu videosunuda izleyin derim :)

https://m.youtube.com/watch?v=TPrnsjSdtfs

Cok guzel bir konu cok guzel bir icerik, ayrica ben de kopseptden kopmayarak mutavazi yasamayi haddim olmayarak oneriyorum, yaslandikca 20 liralik saat ile 2000 liralik saatin ayni islevi gordugunu anladim, sirf gosteris olsun diye o kadar fazla fuzuli masraf yapiyoruz ki donup baktigimizda 'hic gerek yokmus' diyoruz, komsunun arabasina bakip o kadar cok rabasini gereksiz yere degistirenler var ki cevremde.

Biriktirmeden kasıt kısıtlı gelirinizden, dişinizden tırnağınızdan kısıp kenara para koymak değildir.

Zamanınızı Biriktirin.
Abi akıp giden şey birikir mi? diyenleriniz olacaktır. Birikir arkadaş!
Gününüzün kaç saatini aptalca şeylerle harcıyorsunuz? (sosyal medya, tv, netflix vb..)
Sadece bu saçmalıklara ayırdığınız zamanın 2 saatini bu forumdan veya diğer kaynaklardan bu teknolojiyi öğrenmek için harcasanız çok daha doğru yatırımlar yaparsınız.
Eğer konuya hevesiniz varsa, günde 2 saat düzenli çalışarak bir kaç ay içinde web tasarım veya bir programlama dili veya başka bir şey öğrenebilirsiniz.
Bu zamanı biriktirme ve kendime yatırım yapmaktır.

Tanışlarınızı Biriktirin.
Çevre insan hayatında en önemli olanaklardan biridir. Tanıdıklarınız olsun, insanları tanımaya çalışın, yaptıkları işi, referanslarını, ilgili alanlarını bilin.
Bu konu tahmininizden çok daha önemlidir. 100 tane mühendis tanımak önemli değildir ama 100 farklı meslek dalından birer tanıdığınızın olması değerlidir.
Rahmetli babam uyandırdı beni bu konuda, ihtiyaç olan hemen herkesi tanıdırdı bilirdi.
Baba ofisi taşıyacağız. Dur evvel sene ablanın evi taşıyan firma var bende kartı olacaktı.
Dişim ağrıyor. Al benim dişçinin numarası
Musluk bozuldu. Tanerin numarası yok mu sende arasana.
Arabaya lastik alacağım. xx amcan şuradan aldı aha numarası.
bu gider böyle...
Network sahibi olmak önemlidir.
Şimdiki nesil arsız köpek gibi, google a girip tesisatçı - çilingir - nakliye diye yazıyor. Hiç tanımadığı birilerini arayıp hizmet almaya çalışıyor.
Oysa tanıdığın bildiğin esnafla çalışmak başkadır. belki piyasadan pahalı bile yapar ama aldığın hizmetin kalitesini bilirsin.

Elektronik ömür / Zamanında satma / yeniden görevlendirme / bilinçi hurdaya çıkarma kavramlarını bilmekte biriktirmektir.

İş yaptığınız yani para kazandığınız bilgisayar donanımlarına harcadığınız paraya acımayın.
Bu işine yatırımdır, size katıyla geri döner.

Elektronik cihazların bir ömrü vardır.
Bilgisayarınızı demode olmadan ederinde satmaya çalışın. Satınca üzerine para ekleyin, daha kapasitelisini yenisini alın.
Bilgisayarı zamanında satmayı başaramadınız, bu durumda yeniden görevlendirin. Başka bir personele verin değerlendirin veya başka ihtiyaçlar için kullanın.
Bilgisayar yaşam ömrünü bitirdiğinde çöpe atmayın, yedek parça olarak değerlendirin.

ihtiyaç anında elinizi çekmeceye attığınızda bir power kablosu, usb kablo, çevirici vb şeyler çıkmıyorsa siz bilinçli hurdaya çıkarma kavramını bilmiyorsunuz demektir.
Konuyu bilgisayar üzerinden verdim ama hemen her elektronik ürün için bu yöntem geçerlidir.

En çok para savurduğumuz konu: Gıda - Giyim - Aksesuar
Damak zevkiniz yoksa bim ve A101 den şaşmayın. Benim gibi 25 TL lik peynir ile 125 TL lik peyniri ayırt edebiliyorsanız (gerçekten ayırt edebiliyorsanız ama!) Allah yardımcınız olsun.

Marka hiç bir şeydir. Sezon sonu indirmi ise her şey.
Ben şişman olduğum için çok harcıyorum bu konuda. Biraz kuyruk acım var ama mecburiyetten benimki.
Sizler bilinçli alışverişi ihmal etmeyin arkadaşlar.

Aksesuar bana göre teferruattır. Kadın forum üyeleri,  an itibariyle bana sövüyorlar büyük ihtimalle ama öyle.

Borçlanmak enflasyon ortamında en mantıklı yatırım olabiliyor.
Uygun fiyatlı bir evi denk getirip olabildiğince uygun vede erken ödeme ile faizden kurtulma imkanı olan kredi ile ev almaktan korkmayın.
Zaman içerisinde o evin taksitleri enflasyon ile eriyecektir. Ev bir ihtiyaçtır ama 30.000 TL lik bir telefon ihtiyaç değildir. Bunun için kredi kullanmak ahmaklıktır.
İkinci el bir araba alıp ayağını yerden kesmek ihtiyaçtır ancak 3 yaşında muadili 150.000 TL ye satılan bir arabayı sıfır ve kredi ile 450.000 TL ye almak enayiliktir.

Çalıştığınız kuruma çok güvenmeyin. Bir B planı oluşturmaya çalışın.
İşsizlik özellikle kredi ödemeleri olan bir insan için korkunç bir dönemdir. Kişisel işsizlik fonunuzu oluşturun.
Türkçesi, 6 ay işsiz kaldığınızda evi geçindirecek kredi taksitlerini ödeyecek kenarda paranız olsun. Hatta bu fonu daha evi alırken oluşturup kenarda unutun.

devamı gelecek.

birikimlerinizi yatırıma çevirin biriktirerek zengin olunmaz ki doğru yatırım zengin eder