Bitcoin Forum

https://telegra.ph/file/45330f7bbbb2897a35730.png

Enflasyonun azalmayacağının göstergesini sadece bu grafiğe bakarak anlayabilirsiniz. 2010 yılından bugüne kadar dolaşımdaki Türk Lirası miktarı 8 kat artış göstermiş (32 trilyon → 254 trilyon). Bu paranın nasıl dağıldığını hep birlikte inceleyeceğiz.

2010 yılı öğretmen maaşı: 1302 TL (991$)
2022 yılı öğretmen maaşı: 6354 TL (430$)
*En düşük kademe öğretmen için hesaplanmıştır.

Türk Lirası bazında halkın parasının yarısına yakını güç sahipleri tarafından emilmiş. Dolar bazlı baktığınızda ise kayıp %57 oranında. Doların bile enflasyon karşısında ezildiğini düşünürseniz aslında alım gücü düşüşü çok daha fazla ve artık halktan birilerinin bir şeyleri alması imkansıza yakın.

2010 asgari ücret: 760 TL (579$)
2022 asgari ücret: 4253 TL (288$)

Bu verinin üzerine artık asgari ücretle çalışan insan oranının çok daha fazla olduğunu da eklerseniz durumun ne kadar vahim olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Halkın çok büyük bir bölümü olan asgari ücretlilerin Ryzen 4800h içeren en ucuz bilgisayarı (16000 TL) alması için 113 gün başka hiç bir harcama yapmadan evet su bile içmeden para biriktirerek çalışması gerekiyor.

2010 en düşük emekli maaşı: 683 TL (520$)
2022 en düşük emekli maaşı: 2500 TL (169$)

Senelerce çalışıp her ay maaşından belli bir bölümüne emeklilik için el konulan insanlar (35 yaşında yalandan emekli olanları hariç tutuyorum) 169$ ile geçinmek zorundalar. Ve bu miktar çoğu yerdeki kira miktarından bile daha az. Bilgisayar yada telefon almaktan bahsetmiyorum sadece ekmek yeseler bile zor durumdalar. Bu durum sevgili arkadaşım @Lachrymose tarafından dile getirilen emekliliğin bu ülkedeki en büyük ponzi olduğunun kanıtıdır.

Üniversite mezunu memurların bile artık maaşları asgari ücretin neredeyse sadece %30 üzerinde olduğunu düşünürseniz halkın aslında çok daha büyük bir bölümünün yoksulluk sınırında yaşadığını görebilirsiniz.

8 kat para basılırken insanların maaşları aynı oranda artmadı. Bu aradaki farkın güç sahiplerinin cebine gittiğini hepimiz biliyoruz. Tam olarak bu sebeple insanlar kendilerini, emeklerini fiat paralar ile koruyamaz. Bir çok arkadaşım ve ben bugün kısmen de olsa bu durumun etkilerinden korunduysak bunu BTC'ye borçluyuz. Teşekkürler Satoshi, teşekkürler bitcoin!

hocam ekmeği satoshi ile mi alıyorsunuz, dünya fiat paralarla itibari paralarla dönüyor, bitcoin de bu çarkın bi dişlisi sadece...yarın BTC 10k altına sarkarsa, güvendiğimiz altcoinlere karlar yağarsa nolacak? ha ucuzken tesla hissesi almışsın ha bitcoin, benim açımdan bi fark yok.....

2017-18'de şöyle tartışmalar olurdu: aldığınız altcoini satoshi olarak mı fiat para olarak mı karla satarsınız? ben o zamanlar BTC fanıydım, satoshi olarak düştüyse fiat olarak artıdaysa bile "bu kar değil" derdim ama hayat insana acı tecrübeler yaşatıyor :)
şimdi isterse 10 satoshiden 1'e düşsün fiat olarak kardaysa kimse umursamaz bile.....

Maalesef 2016 yılı dönüm noktası oldu. O hain darbe girişiminden sonra ülkenin beli bir türlü doğrulmak bilmedi. Ne dış yatırımlar ne iç üretim istendiği gibi oluyor. Siyasi açıdan da büyük açmaz çıkardı bunun sonucu da 2018 de büyük belediyeler akpden çıkıp chp eline geçti. Bunlar yetmedi kötü bakanlar yüzünden ekonomi berbat hale geldi. Üstüne covid ve ukrayna savaşı da tuz biber oldu. Açıkçası maaşlı çalışan olarak boşa çalıştığımı hissediyorum.

8 kat basılan bir paradan bahsediyoruz. Ülkedeki denklemlerin nasıl tersine döndüğü belli. Para basılırken insanlara enflasyonu kontrol altına alacağız vaatlerinde bulunmakta nasıl bir kafa bilmiyorum. Zaten kendi kendimize enflasyon yaratmış olmuyor muyuz ( arz-talep dengesi) böyle oldukça enflasyonun daha da artacağını tahmin edemiyor muyuz? Bugün iyi kötü bir ev 1 milyon civarına satılıyor. Paraya bakınız 1 milyon lira. Artık bunun bile kıymeti kalmadı, paramız pul oldu. Daha da öyle devam edecek sanki.

Alım gücü, sürekli $ olarak düşüş gösteriyor.Aslında kağıt üzerinde bugün asgari ücret 288$ olarak görünse de, yapılan zamlar yüzünden bu alım gücümüz daha da düşük durumda.$ bir şekilde baskılanıyor ve yukarıya çıkmasına izin verilmiyor.Bu sistem bir yerde patlayacak ve patladıktan sonra yokuş aşağı freni boşalmış kamyon gibi hızla $’ın yükselişini seyredeceğiz.İşte o zaman gerçek alım gücümüzü göreceğiz.

Güzel analizler @Bthd hocam, ağzınıza elinize sağlık.

Gücünü topluluktan alan bir para birimi ile tek merkezden keyfi olarak yönetilen fiat paraları kıyaslamak için ekmeği satoshi ile almam gerekmiyor. İstesem alabileceğimden emin olabilirsiniz fakat ben biriktirmeye devam ediyorum.

Dünya bir zamanlar pullar, deniz kabuğu yada fildişi gibi şu anki fiat paralardan gerçekte çok daha değerli paralar kullanıyordu. İnsanlar eninde sonunda yaratılmış bu saçma sisteme isyan edecekler hayatlarına devam edebilmek için.

Bitcoin bir gün başarısız olsa bile toplulukla birlikte merkezi yönetimleri ve diledikleri zaman diledikleri kadar yarattıkları değersiz para birimlerini tekmelemeyi denemek bile para kaybetmeye değer benim için.

Trade denemeleriniz, altcoin çantalarınızın değeri, geçmişte bireysel yaşadığınız kayıpların bahsettiğim şeylerle alakası yok. Yazımın içeriği trade değil, fiat paraların sınırsızlığının yanına merkezi olmasını eklediğinizde ne kadar tehlikeli olabildiğini göstermek. Trade temelli konuşmak istiyorsanız benim için piyasadaki ana amaç hala btc-eth adedimi arttırmak. Hem bunu yapıp hem de arada günlük hayattaki ihtiyaçlarınız için (ev, araba, arsa, okul, tatiller v.b.) realize olabiliyorsanız tadından yenmiyor  ;). BTC ve piyasa bugün 2017'de olduğundan yaklaşık 40 kat daha büyük, 40 kat büyüyen bir piyasada trade yaparak kayıp yaşıyorsanız bence buradan çıkarılacak tek sonuç trade yapmamalısınız yada yapma biçimlerinizi gözden geçirmelisiniz.

Yatırım ya da trade fark etmez, bitcoin de diğerleri gibi, kayıp da yaşayabilirsiniz gayet normal. 2018 başında 1450$'dan eth 19900$'dan BTC alan adam 2-3 sene ecel teri döktü, kimisi umutsuzluğa kapıldı, kimi nakite ihtiyaç duydu vs sattı zarar etti. Tesla Google hisse senedi alıp zarar eden yok mu var! Sizin kâr etmenize sevindim Allah daha çok versin. Burda önemli olan sizin de dediğiniz gibi realize olabilmek yoksa BTC eth dolar sadece araç yalnız artık eskisi gibi BTC ya da eth sayısı arttırmak için uğraşan pek yok genelde herkes itibarsız dolares peşinde  ;)

Her gün para çekmek durumunda kalıyoruz enflasyon yüzünden. Haliyle bankamatiklerin yolunu tutuyoruz. Bir de bakıyoruz ki aaaaa ne görelim yeni sevimli mi sevimli banknot paralarr. Gıcır gıcır insanın harcayası gelmiyor ama malesef bankadan çekmeyle bitmesi aynı gün :(

Türkiye'deki dolaşımdaki para miktarının 8 kat artması ile ilgili gerekli bilgiler güzel bir şekilde aktarılmış, gerçekten ellerinize sağlık.
Bu başlıkta ben çok güzel bir noktaya değinildiğini düşünüyorum. Yıllara göre bu ülkede çalışan kişilerin maaşlarının dolar olarak karşılığı nedir? 2010'da asgari ücret 579 dolarken 2022 yılında asgari ücret 288 dolara gerilemiş ama bu ülkede nedense bu maaşlara dolar bazında bakan insan sayısı çok az, herkes maaşın TL karşılığına göre maaşını beğeniyor veya beğenmiyor. Mesela bu yıl asgari ücret 4250 lira oldu ve bunu çok çok iyi bir rakammış gibi lanse etmeye çalıştılar sonuçta 4250 lira yani geçen yıl 2800'dü gördünüz mü nasıl arttırdık ne kadar zam yaptık bu para size hayli hayli yeter havasına getirdiler. Halbuki onların arttırdığı rakam sadece Türk lirası karşılığında arttı ve Türk lirasıda her geçen gün değer kaybediyor. Yani işi özetleyecek olursak bizlerin maaşı her geçen gün adeta bir buz gibi eriyor.
 2021 deki 2800 Türk lirasının dolar karşılığı 384 dolarmış şimdi ise 4250 liranın dolar karşılığı 288 dolar, arada yaklaşık 100 dolarlık bir fark var yani geçen yıla göre alım gücümüz yaklaşık %26 oranında düşmüş.
 Bizim insanlarımızın büyük bir bölümü ise olaya bu açıdan bakmak yerine başka açılardan baktığı için 5-6 bin lira seviyesindeki maaşları gayet iyi olarak görüyor, reddedilmeyecek bir miktar olduklarını düşünüyorlar bunun sebebi de hala maaşlarını dolar bazında değilde Türk lirası olarak geçmiş yıllara göre kıyaslamalarıdır.
 
Bizlerdeki bu açığıda en iyi işverenlerin kullandığını düşünüyorum. Bir işe başvuruyorsun atıyorum aylık 6k maaş teklif ediyor ve bu parayı senden çok bir paraymış gibi görmeni istiyor sanki o 6k uzun yıllardan beri hiç değerini kaybetmemişte hala çok yeterli bir ücretmiş gibi davranılıyor.

 E sonuçta bu durumda veren memnun alan memnun, bir sürü insan hala maaşını dolar bazında hesaplamayı bilmiyorsa, kendi alım gücünü önceki yıllara göre hesaplayamıyorsa aldıkları parayıda TL olarak değerlendirdiği için yeterli buluyorsa onlar için yapılacak fazla bir şey yok.

Bu kadar kafayı kullanmadan yaşamak zor biz şu an zoru başaran tayfayız bu kadar para basılırsa elbet enflasyon olur paranın değeri düşer siz karşılığı olmayan bir şeyden bir sürü üretirseniz gittikçe sıfıra yaklaşırsınız bunun farkında değiller mi bilmiyorum ama ekonominin içine etme konusunda mükemmel işleyen bir planları var ve işletmeye devam edecekler  >:(

En basit anlamıyla son 12 yılda ücretler %50 den fazla eridi yani fakirleştirildik üzerine birde yüksek enflasyonu eklerseniz aslında %100 belkide daha fazla oranda sömürüldüğümüzü görebilirsiniz ama hâlâ bunu göremeyen görmezden gelen çok kişi/ler var.

10 sene öncesinde bir çok markanın tekstil ve ayakkabı ürününü rahatlıkla alabiliyorken son yıllarda kedinin ciğere bakması gibi bakıyorum yani sadece bakabiliyorum :( Teknolojik ürünlerde de durum aynı o zamanlar İpad air tablet çıktığında çok rahat alabiliyordu yeni çıkıncada yenisini alıyordum şimdi o kadar para verip almak bile istemiyorum dönüp baktımda aslında dolar karşılığının hiç değişmediğini görmek çok üzücü.

Özellikle pandemi ile birlikte tüm dünyada hızla para basıldı gelişmekte olan ülkeler çok daha fazla para bastığını düşünüyorum. Kur korumalı mevduatların geri ödemesinde kasada para olmaması durumun yine para basılarak ödenecektir. Ekonomimizin bilimden ve teknolojiden uzak yönetilmesinin sonucunda geldiğimiz nokta ortada ve ne deniyorsa tam tersi oluyor vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz diyorlar tersi  oluyor ekonomi şahlanacak şöyle büyüme olacak diyorlar yine tam tersi oluyor büyüyen tek şey vatandaşın borç yükü.

BTC ile tanıştığımdan beri özelliklede son 1,5 yıldır borcum olmasına rağmen hem borcumu ödüyorum hem de birikim yapabiliyorum, her geçen gün birikimi arttırmayı hedefliyorum.

Ekonomi bakanının açıklamalarına veya birazcık görünüşüne bakarak nasıl bir tipleme olduğunu zaten fark etmek zor değil. Sırf bu faktör bile işlerin bozulması için yeterli bir sebep. Bu ülkenin en büyük sorunu her zaman liyakatsizlik olacaktır.

Tipe göre yargılama yapmayı sevmem. düşüncelerine göre hareket etmek lazım ama düşüncelerini anlayacağımız açıklamalar yapılırken yapılan açıklamalara bakıyorum hiç biri beni tatmin etmiyor. akıllı bir açıklama göremiyorum, sürekli eksikler var, sürekli şu tarihte düzelecek, bu tarihte şu olacak gibi geleceğe dair umutlar açıklanıyor. o tarihler bi dursun da bugüne bakalım. nasıl tedbir alınıyor keşke açıklansa.

Bu iktidar geldiği günden beri hiç bir şekilde üretime destek verecek hamleler yapmadı sürekli betona yola yatırım yaptılar ama ben ve benim gibiler  şöyle diyorduk " yola betona yatırım yapman uzun vade de ülkeye ne kazandıracak üretime tarıma destek vermediler ve yol ve beton için dışardan sürekli borç para aldılar dedik destekçiler bu prestij meselesi sarayı da bunun için yaptık. "dediler, ve durmadan para basıldı ve dolara sıkıştıkça elimizdekiler satıldı. Şimdi bedel ödeme zamanı geldi yediğin hurmalar tırmalar.. sonuç olarak bu iktidarın henüz ne kadar ülkeye zararı olduğunu objektif olarak söyleyecek kurumlar yok bu kurumlar ne zaman şeffaf olabilirlerse önümüzde ne kadar sıkıntı var ve kaç yıl bedel ödenecek beraber göreceğiz. Bugünler iyi günlerimiz!

Bu para benim, senin, onun cebine girmediği takdirde pastadaki payımız azalmış demektir.

Özetle, pastayı da çalmışlar.

O karşı çıkanlara bu durumu hiç bir şekilde anlatamazsın onlara kalsa her şey çok iyi ülke büyüyor uçuyor bu kadar kör olunamaz kör kalınamaz. İşin kötü tarafı tarımsal ürünlere olan ihtiyaçlar artmasına rağmen halen tarımsal bir politikanın yapılmıyor olması. Ekonomist olduklarını iddia ediyorlar ya demekki ekonomist olmasalar acaba ne halde olurduk. Battıkça daha çok batıyoruz para basmaya devam son kağıt bitene kadar para basmaya devam edecekler...

Milton Friedman'ın tüketim analizi ve istikrar politikasının karmaşıklığı üzerine yaptığı araştırmaları okumanızı tavsiye ederim. Çok basit bir kuralla ekonomi ve refahta artış yakalayabilirdik fakat işin içine bilgisiz siyasetçiler girince ve cahil kesimi rakamsal artışlarla kandırınca bu duruma geldik. Enflasyon maalesef ülkemiz için uzun yıllar kalıcı olacağa benziyor.

o karşı çıkanlara zaten yıllar önce bıraktım doğruları anlatmayı çükü bu adamların profili aç olsalar da gene bizim durumumuz bu iktidarla çok iyi aslında kriz yok dış güçler var vs aynı masallar ama adamlar markete bugünlerde gidince gerçekleri farketmeye başladılar sanırım birazdaha enflasyon artarsa benden önce sokağa da çıkabilirler benden daha Atatürkçü  daha çok solcu olabilirler:)

Olur mu hocam, bakan açıklama yaptı ya Aralık ayından itibaren düşüş olup yakında tek haneli rakamlar olacak diye, muhtemelen 2023’de bizi seçin enflasyonu düşürelim diyecekler sanki yükselten kişi amcamın oğlu :) bu yüzden enflasyon hala büyük bir sorun olmaya devam edecek, ülke bunu sonuna kadar yaşayacak,

Kağıt paranın madeni para basmaktan daha ucuz olduğu bir dönemde kağıt para basıp enflasyonu arttırmanın garipsenecek bir durumu yok çünkü baksanıza 8 kat artan para döngüsü ile Türk lirasının birim değerinin düşmesi kaçınılmaz son olurdu güzel analiz hocam

Bu grafiği nerden buldugunuz güncel bakabileceğimiz yer var mı ?

Merkez bankası bu her şeyi yapar. Para basma politikası kadar enflasyon dostu başka çok az şey vardır herhalde. Kaba tabirle hem ayranım dökülmesin, hem ardıma bir şey olmasın derseniz bu olmaz. Sen bu kadar para basarsan tabii ki senin paran Avrupa’da veya dünyada değersiz konumda olacak. Para bastıkça değerlenmesini bekleyecek kadar ekonomi özürlü olan varsa onu bilmiyorum.

Para basmanın maliyeti ne kadar çok para basarsanız o kadar artıyor. Kağıt para basma işi yabancı kayanklı kaliteli kağıt istiyor. Hani demir para basma işi bu metali satam işini bile karşılamayan ürün üretmek var ya aynı o durumda. Piyasada artık atm lerden 200 liracık alır olduk. Hani yurdumun en değerli kağıdını veriyorlar artık. Bi<e verdikleri değer arttı her halde.

200 lira hemen tükendiği için daha aşağı değerde bir kağıt para zaten fazla işinize yaramazdı hocam :D bir kilo Türk kahvesi almaya kalksanız 170-180 lira, 5 litre yağ 170-180 lira. onun dışında geçen gün lahmacun yaptırayım dedim işini hazırladık, fırın adet başı 2.5 liradan pişirdi. değeri kalmadı ki paranın atm 200 vermesi artık normal eskinin 20 tlsi bugünün 200 tlsi

Dolar artsın nolacak, merkez bankası para basar maaşlar artar ayı şey olur diyen andavallar bu yazıyı okumuştur umarım. Ülke ekonomi ve bir çok alandan resmen planlanmışcasına çöküyor. Bu gidişata nasıl dur diyeceğiz bilmiyorum.

Hocam kısacası bizim sağda gezinen virgül  bulunduğu yerden sıkıldı demek ki biraz gezineyim deyince bir sol komşuya kaydı, olan 200 tl ye oldu düştü mü 20 tl ye. Bizim cebimizdeki değerlerin de benzi beti kaydı. Piyasa bunu yaşarken maaşlarımızdaki virgül yerine mıhlanmış gibi duruyor. Oda sağa doğru bir kaysa ya.

Çocukken evimizin önünde dik bir yokuş vardı. Tahtaların altına panjurların kayan kısımlarından çakardık. Bir tane de önüne ip bağlayarak yokuşun en tepesinden başlardık kaymaya, elimizde bir ip vardı doğru ama bu ipin durdurmak ya da yavaşlatmak gibi bir etkisi yoktu. O an kayarken artık sonunu çok da düşünmeden gidiyorduk. Yani durmak için demirlere de çarpabiliriz, yoldan dışarı da savrulabiliriz her şey olabilir. İşte ülke ekonomisi için de ben aynı şeyleri hissediyorum. Biz yokuşun başındayız ve son sürat aşağıya doğru kayıyoruz, artık ne olacağını çarpınca anlayacağız.

Ne kadar para basıldığı yada piyasadan silindiğiyle ilgili bilgiyi doğrudan merkez bankasının kendi sitesinden ister tablo ister grafik olarak elde edebiliyorsunuz. Tabloları incelediğinizde Kur korumalı mevduat hesabı uygulamasının tamamen para basılarak yani halkın emeği çalınarak döviz sahiplerine doğrudan devlet eliyle aktarıldığını görebilirsiniz. Şu an resmi adı öyle olmasa da stake hesabı gibi çalışıyor bankalardaki bu mevduat hesapları. İlgili bağlantıyı aşağıya ekliyorum.

Tedavüldeki Banknotların Kupür Dağılımı (https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Banknotlar/Banknotlarla+ilgili+Genel+Bilgiler/Kupur)


Dik bir bayırdan kaymak yerine düşen bir uçağın içerisinde zıplayarak hayatta kalmayı umduğumuz hissine daha çok kapılıyorum.

200 lira bile şu an 50 lira falandır o kadar değeri düştü, alımgücü eridi. Bunun karşılığında batan esnaf çok oldu. Özellikle küçük esnafı mahvettiler. Bir bardak çayı 10 liradan satmak zorunda kalıyoruz çünkü hiç bir şey eskisi gibi değil. Eskiden tost yiyen öğrenci arkadaşlarımız artık çay içerek oyunlarını oynuyorlar. Bizim de gelirimiz düşüyor. Bu da her kaleme yansıyor. Alım gücünü yükseltecek, TL değerlendirilecek adımlar atılmalı.

Peki para basmasalardı neler olurdu kimse bunları konuşmuyor. Para basmazlarsa ekonomik krizler çok daha uzun sürerdi borcluluk surdulemez düzeye gelirdi toplu iflaslar başlardı. Merkez bankaları para basarak kontrollü enflasyon yaratıyor böylece borcluluk artsada paranın değeri düştüğü için ödemeler dengesi aksamıyor bir şekilde ekonomik büyüme devam ediyor. Para basmak surdulebilir ekonomi büyüme için olmazsa olmazdır ancak para basmanın da bir sınırı olmalı yoksa hiperenflasyon olur. Şuana kadar Fed dahil diğer merkez bankaları da bir şekilde enflasyonu kontrol ederek bu süreci devam ettirebiliyor önemli olanda bu zaten. Para basmak yeni bir şey değil 100 yılı aşkın süredir olan birşey. Buna şaşırmamak lazım.

Dünyanın en güçlü ekonomileri bile para basıyor çin basıyor abd basıyor çok aşırıya kacmadikca bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Zaten aşırı enflasyon olursa faizler artıyor vs bir şekilde kontrol altına alınıyor merkez bankalarini bu kadar yargılamak bana mantıklı gelmiyor. Eğer para basilmasaydi o zaman ne olurdu bu konu hakkında da kafa yormak gerekiyor bence para basilmasaydi buhran olurdu ve ekonomik krizler öyle bir iki yılda değil 40-50 yılda zor atlatilirdi. Malların fiyatı düşerdi ödemeler yapılamazdi iflaslar artardı sermaye tekellesirdi bence bu taraftan da bakmak lazım bu da benim fikrim olsun

Temel sorun para basılması değil, basılan paranın doğru orantılı dağıtılmamasıdır. Merkez bankası 10 senede piyasada dolaşımdaki para miktarını 8 kat arttırırken işçi ve diğer çalışanların maaşları sadece 4 kat artıyorsa bunun tek bir anlamı vardır merkezi yönetimler tarafından işçilerin emeklerinin çalınması. Bu sırada artan vergileri de bu hesaba katmadığım halde işçinin durumu vahim.

Çok basit mantıkla size izah edeceğim. Siz ve bana ait bir arsa var, 10 hisseli. 5 hisse size ait 5 hisse bana ait, tam ortağız. Hisse adedini 80'e çıkarmaya karar veriyorum ve size de diyorum ki sizin hisse sayınızı 4'e katlıyorum yani 20 hisseniz oluyor. Buna sevinmeli misiniz ? Yoksa sizden hisselerinizin yarısını çaldığım için karşı mı koymalısınız ?

Bu arada bizdeki merkez bankası maalesef sizin izah ettiğiniz gibi çalışmıyor. Bir yandan para basıp bunu adil dağıtmazken diğer yandan da faizleri düşürerek bir şey denediğini söylüyor. Şimdi ise kur korumalı mevduat hesabı adı altında halkın parasını güç sahiplerine dağıtmayı vaat ediyor.

Hocam galiba farkında değilsiniz ama merkez bankasının bu para basma politikası bizi zaten bu duruma getirdi, ana etken basılan paranın düzgün dağıtılmaması, dolar bile hala kur korumalı hesap sayesinde bu seviyelerde tutuluyor, bir zaman gelecek doların Euro’nun önünü almayacağız ha haberiniz olsun, para basılmasaydı arz talep dengesinde 1 lira fiyat olan ürün 2 lira olacaktı 10 lira olmayacaktı, senin maaşın eridi ve ne oldu ki bassınlar diyemezsin, siz de bunun farkına varın lütfen,

Evet ülkemizde bu durum aşırıya kaçtı ama şuan diyelim para basilmasin ekonomi durur mesela dolar 18 lira olunca oradan 10 liraya düşünce ekonomi sudden stop yaşıyordu neredeyse. Yani varliklar anı şekilde değerini kaybetti ve insanlar para harcayamaz duruma geldi. Hiç bir ülke bunu istemez. Ülkelerde yaşanan krizler sonucu para basılması bu yüzden. Merkez bankaları sudden stop yerine bir miktar para basıp ekonominin carklarinin yine dönmesini sağlıyor evet bu noktada fakirlesenler bu bilinç ile yasamayip mal sahibi olmayanlar oluyor ama birsekilde o buhrandan cikildiktan sonra yaralar iyilestiriliyor öbür türlü kriz uzun sürse çok daha feci travmalar oluşabilir. O yüzden merkez bankaları para basmaya devam edecektir gerekli gördüğünde bastığı parayı geri çeker faiz arttırır veya daha fazla basar. Çünkü sistem şuan bu sistemi değiştirmek kolay değil ve bu sistem oturmuş bir sistem oldu. Eğer sınırlı paraya geçilse altın standarti olsa ekonomik büyüme çok zorlaşır kriz olursa o krizden 30-40 sene çıkamayız çünkü malların değeri altına göre hiç bir zaman artamaz ama borçlar altın olarak ödenmek zorunda. Bitcoin ile 2015 yılında kredi çekip konut aldığımızı düşünelim. 100 bitcoin çekip 10 yıl vadeli konut aldık ama bitcoin artık 50 bin dolar ve bizim 30 bitcoin borcumuz kaldı nasıl bu borcu ödeyeceğiz ?

Karşılıksız para basmak enflasyonu doğurur, enflasyon dengeyi bozar. Bir sistemin devam etmesinin en önemli öncülü denge konumunun korunmasıdır. Bir ev fiyatı bugün 1 milyon Türk Lirası ise ve bundan 20 sene sonra da 1 milyon Türk Lirası olacak olsaydı insanlar borçlanmak yerine biriktirerek sahip olmayı deneyebilirdi. Birikimleri para basılarak sürekli olarak yok edildiği için borçlanmak zorundalar ve bunu sistem olarak mı adlandırıyorsunuz ? Para basmanın sonunun nereye gittiğini gözlemleyebileceğiniz en iyi ülkelerden birisi Venezuela'dır. Basılan para o kadar çoktur ki artık paranın üretildiği kağıt kadar bile değeri kalmamıştır.

https://telegra.ph/file/2fa52e92134630528969b.png
*bbc (https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45245726)

Görseldeki eşitlikle ilgili haber 2018 yılına ait, para basmanın gittiği yeri anlamak için iyi bir örnek.

BTC ile borçlanmak veya henüz yeni filizlenen başka bir teknoloji ile borçlanmak her zaman için saçmalıktır. BTC bir denge fiyatına ulaştığında bir ton alüminyum 0.1 BTC ise 10 sene sonra da 0.1 BTC olması amaçlanan durumdur. Çünkü ikisi de sınırlı miktardadır. Fiat paralardan söz ettiğimizde ise 10 sene sonra 8 katına çıkmış bir para biriminden bahsediyorsak alüminyum fiyatı da 8 katına çıkar. Birileri basılan bu 8 kat paranın büyük bir bölümünü kendi cebine alıyorsa ki alıyor geriye kalanlar artık alüminyum alamaz hale gelirler. Bu yüzden bu çarkın içerisinde mal edinebilmek isteyen herkes borç almak zorunda kalır. Sürekli değer kaybeden bir birim türünden borçlanmak kazanç demektir.

Para basıldıktan sonra herkese eşit miktarda sahip olduğu miktar ile orantılı olarak dağıtılıyor olsaydı insanları paralarının "enflasyon canavarı" gibi uydurulmuş kavramlar tarafından çalındığına ikna etmek zorunda kalmazlardı.

Merkez bankalarını çok küçümsüyorsunuz. Para bastıkları doğru ama merkez bankalarını saf zannetmeyin. Kripto para piyasası 3 trilyon dolar ama devre kesiciler yok regülasyon yok kaldıraclar devam ediyor siz merkez bankalarını fedi ab merkez bankasını ve diğerlerini saf mı zannediyorsunuz. Onların sınırları dahilinde izin verdiği oyunu oynadığınızın farkında bile değilsiniz. FED'in veya diğer merkez bankalarını isteyecek bu piyasayı 3 ayda düzene sokarlar. İşlerine gelmeyecek bankalara tek talimatla fişini çekerler. Akıllı oynayın. Duygusal değil. Burası dünya hangi gizlilik hangi merkezsizlik elinizde telefon taşıyıp gizlilige merkezsizlige inaniyor olduğunu düşünüyorsunuz. Gizli olan tek beyninizin içindeki düşünceler yakında ona da bir cip atarlar onlarda gizli kalmaz.

Şu yazıyı 3-4 yıl önce okumuş olsam he derdim ama artık iş öyle değil şuan varlığım çoğu soğuk cüzdanımda hadi merkez bankası müdehale etsin bakayım. O dediğiniz eskide kaldı

Merkez bankalarını ve etkilerini küçümsemiyorum. Türkiye'de merkez bankasının bağımsız yönetilmediğini ve siyasetten ciddi derecede etkilenerek uzun dönem planlar yerine seçim ekonomisi gibi saçma ve küçük şeylerle ilgilendiğini söylüyorum. Bunun sonuçlarını ülkedeki tüm insanlar birlikte yaşıyor.

Merkez bankaları enayi de değildir evet. Ancak yöneten güç halkın iş gücünü ve emeğini kolay yoldan çalmak istiyorsa ve merkez bankası üzerinde etkisi varsa asıl hedeflerinden uzaklaşarak topluluğun zararına hareket edebiliyor. Günün sonunda birileri yoktan yere zengin olurken birileri hayatta kalmaya çalışır.

Ayrıca kasası boşalmış ve sürekli olarak para basarak süreci devam ettirmeye çalışan bir ekonominin sonu bellidir. Ve ekonomiyi böyle yöneten bir merkez bankasının etkisi doğal olarak küçümsenebilir. Hiç kimsenin sınırları dahilinde izin verdiği oyunu oynamıyorum. Cüzdanımdaki BTC'lere müdahale edebilecek merkezi bir kurum yok. Aksine yasaklamaya kalktıklarında işler çok farklı yönlere gidebilir. Merkez bankalarının gücünden bahsederken merkez bankalarının sadece insanların parasına insanlar adına hükmetme yetkisine sahip olduğunu es geçiyorsunuz. Tarih nice sistemlerin, nice düzenlerin, nice kralların yıkılmasına şahitlik etti. Orta çağda yaşayan ve katolik kilisesinin gücünü kaybetmeyeceğine inanan bir çok insan vardı, kralların gücüne inanan bir çok insan vardı. Yetkilerini önce paylaşmak sonra tamamen kaybetmek durumunda kaldılar. Siz halkın gücünü küçümsemeyin asıl.