Bitcoin Forum

https://thumbs2.imgbox.com/9c/ff/c5Gkvj39_t.jpeg

10 Şehir verginin yüzde 87.8'ini ödüyor. Geri kalan 71 şehir ise verginin yüzde 12.2'sini ödüyor. İstanbul'un yanı sıra Kocaeli ve Ankara'nın da aralarında olduğu Türkiye'de en çok vergiyi ödeyen 10 şehir 3 trilyon 951 milyar lira ile toplam vergi gelirlerinin yüzde 87.8'ini karşıladı. İstanbul ve Kocaeli toplam vergi gelirlerinin yüzde 59'unu ödeyen şehirler oldu. Olası büyük Marmara depreminin ülke ekonomisi için ne kadar büyük ve ağır sonuçlarının olacağının en büyük kanıtı. Deprem demişken, tabloda dikkatimi çeken bir nokta ise, geçen yıl ki acı depreme rağmen, Hatay'ın 40,6 milyar lira ile en fazla vergi ödeyen 10'uncu il olması.

Kaynak: https://www.haberturk.com/istanbul-hem-vergi-miktari-hem-tahsilatta-turkiye-yi-sirtliyor-3655541-ekonomi

Tabloyu gördüğümde sizin de belirttiğiniz gibi olası İstanbul depreminin ortaya çıkaracağı etkinin büyüklüğünü görüyoruz. Yıllardır bahsedilen deprem için bu alanlardaki ekonomiyi ayakta tutan fabrikaların ve önemli yerlerin ülke geneline yayılması ve kötü senaryoda etkinin en aza indirilmesi gerekiyor.

Bahsettiğimiz şehirlerin vergi tahsil oranları ve ekonomiye olan etkileri çok büyük. Habere göre, geçen yıl Türkiye'de 5.3 trilyon lira vergi tahakkuk eden vatandaş ve şirketler 4.5 trilyon lira vergi ödemiş ve bu verginin yüzde 2.1 trilyon lirasını İstanbullular ödemiş. Türkiye genelinde yüzde 83.7 olan tahsilat oranının yüksek olmasında da İstanbul'un etkisi çok büyük.

Sadece İstanbul tek başına neredeyse %50 çünkü hem nüfus hemde başlı başına bir fabrika diyebiliriz İstanbul için. Diğer şehirlerde sırasıyla sanayide ön plana çıkan şehirler, bakıldığında bir çok şehir yine İstanbul çevresinde çünkü sanayi yakın çevrelere dağılıyor. Bu şehirlerdeki üretim fazla olması dolayısıyla bu şehirleri vergi ilk sıralara taşıyor.

İstanbul tek başına bir ülke diye boşa demiyoruz, ülke ekonomisinin yarısı burada dönüyor, hatta çok daha fazlası.
Tabloda dikkatimi çeken şey büyükşehir diye bildiğimiz şehirlerin bir kısmı burada değil. Sanki Gaziantep, Konya gibi şehirler çok daha fazla üretim olan ve çok daha fazla sanayileşmiş şehirler gibi. Demek ki burada yer alan kuruluşlar vergilerini ödeme konusunda hassas davranmıyor. Tekirdağ ve Hatay'ın olduğu yerde bu şehirleri görememek garip geldi :)

Hocam diğer arkadaşların da dikkat çektiği şekilde, bu tablodan bizim öncelikle anlamamız gereken, olası İstanbul depreminin ekonomik yıkıcı etkilerinin hangi düzeye çıkabileceği. Sadece bu tabloya bakınca bile gerekli önlemleri almak için 99 depremini baz alarak çok çok geç kaldığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Oluşacak muhtemel yıkımı en aza indirebilecek hamlelerin şu ana kadar en az yüzde 50 si atılmış olmalıydı. Nüfus olarak sürekli artışta olan bir şehir, öyle semtler mahalleler var ki herhangi bir yıkımda oralara girip enkaz kaldırma çalışması yapmak imkansız olacak neredeyse.

Boşuna demiyoruz tüm ülkeye istanbul bakıyor diye ve bu istanbul için herhangi bir deprem hazırlığı yok işin kötüsü diğer şehirlerde benzer durumda ankara bile kaçıncı sırada kayseri gibi üretim merkezlerinin bu listede olmaması aşırı şaşırtıcı demekki ciddi bir kayıp vergi mevcut hele doğu tarafını düşünemiyorum bile hala kaçak elektriğin önüne geçilmesi gibi bir durum yok.

İlk başta dikkatimi çekmemişti sahi listede Kayseri olmaması şaşırtıcı bildiğim kadarıyla Kayseride bir çok fabrika bulunuyor. Mesela İstikbal mobilya, Bellona kayseride daha bir çok firma bulunuyor. Listede olmamasının sebebi fabrika üretim yapıyor ama satışlar diğer il bayiliklerine dağıldığı için vergi diğer illerde toplanmış oluyor yani bu sebeple olabilir diye düşünüyorum.

Kayseri gibi bir diğer fabrikaların çok olduğu ve ayrıca sürekli devlet teşviki alan Konya'da ilk 10'da yer almamış şehirlerden. Demek ki vergi kaybının çok yüksek olduğu anlaşılıyor bu şehirlerde. Ya da bizim kafamızın ermediği başka bir şeyler var.

@Gencecikmen sadece şeker değil kayseri bir sanayi şehri kayseriye girdiğin an hemen dikkatini çekiyor birçok arkadaşım kayseride fabrikalarda çalışıyor lisede olmamasına o kadar şaşırdımki anlatamam çoğu oturma grubunu üreten firma kayseridedir her ne kadar kayseride ürün üretilip diğer bölgelerde satılsada bu fabrikalar vergi ödüyor olmalı sonuçta insansız çalışmıyorlar hesinde insan gücü gerekiyor. Sadece koltuk değil bildiğim kadarıyla yataklar vs de orada üretiliyor.  İnanılmaz büyüklükte vergi kaçakçılığı var demekki.

Hocam bunda şaşılacak birşey yok ki, hepimizin bildiği bir laf vardır, Kayseriliye sormuşlar 2 kere 2 kaç eder diye  (2 artı 2 diye de söyleyen var), adamların cevabı alırken mi, satarken mi olmuş ;D Şehre hakim bu kafa yapısının godamanlarda yumuşama ihtimali var mıdır? Bence yoktur. Ben Gebze' de yani Kocaeli' de çalışırken bizim şirket İstanbul' daki bir vergi dairesine bağlıydı, benzer şekilde bunlar da İstanbul' daki vergi dairelerine bağlıysa ancak olayın mantık çerçevesinde izahı olur.

Dramatik bir manzara cidden. Ülke ekonomisinin yarısı İstanbul un elinde. Bu Türkiye adına bir kazanım değil aslında Türkiye'nin zayıflığıdır bana sorarsanız. Çünkü yarın deprem olsa allah korusun, ülkenin yarısı gitti demek - ülkenin içinden çıkmakta çok aşırı zorlanacağı bir kriz potansiyelimiz var demektir. İstanbul nüfusunun acilen bence bazı küçük şehirlere belirli teşvikler yoluyla dağıtılması gerekiyor. İstanbul taşıma kapasitesinin fazlasıyla iş yapıyor.

İnşallah İstanbul'da bir sarsıntı olmaz. Yer kaymaz veya sorun olmaz. Her şey İstanbul üzerinden yürüyor. Türkiye'nin kalbi denebilir.
Başarılı bir grafik. Bunu çok net gösteriyor.

Öncelikle güzel bir konu hocam, teşekkürler. Ben en çok Mersin'e şaşırdım. Neden bu kadar çok vergi veriliyormuş orada? Limanı mı büyüktü neydi onunla bir alakası mı var? Benzer bölgedeki Antalya'dan çok vergi vermesine şaşırdım. Turizmden çok vergi almıyor mu devlet acaba? Tekirdağ'da çok fabrika var diye biliyorum, ondan vergisinin yüksek olması mantıklı. İstanbul'un durumu ise inanılmaz gerçekten. Ve ben de Hatay'a çok şaşırdım, orada ne var da bu kadar vergi toplanıyor?

Bu tabloda aslında en çarpıcı olan şehirciliği bilmediğimiz gibi geçmiş yıllarda fabrika kurma işini de bilmediğimiz ortaya çıkıyor. Neden herşeyi istanbul çevresine konuşlandırdınız. Güzelim şehir sadece burayı turistik amaca yönelik olarak geliştirseydiniz. Devletin 3 tarafı su ile çevrili ama ne balık nede düzgün kıyı şeridinde olan illerin kültür ve turzim düzenlemesi var. Koca ülke buradaki fabrikaları yaybildiğiniz kadar yurda yayın. Birinin başına birşey gelirse diğerleri bunların açığını ikame eder. Şimdi deprem oldu gelir 0 gider maksimum. Ülke çok ama çok büyük bir krize daha girer.

istanbul ve kocaeli'nin ilk sırada olması gayet normal çünkü sanayinin olduğu yerler burası. zaten işin yanlış tarafı da tam olarak bu oluyor. tüm ülkenin sanayisini ve nüfusunu bir bölgeye toplarsan oradan düzgün bir şey çıkmaz. bir de bu bölgenin deprem konusunda sahip olduğu özelliği düşününce ülkenin pek de mantıklı bir zemin üzerinde yürümediği açık. sanayi biraz daha anadolu'ya yayılmış olsa bu %12'lik kısmın pastadaki payı artmış olur böylece nüfus dağılımı da düzgün olurdu ama nerede. bugüne kadar kimsenin umursamadığını şimdi kim umursayacak?

İstanbul’un önemini anlatan muhteşem bir tablo olmuş. İstanbul, Türkiye’nin kalbidir. Ülkeden toplanan gelirlerin yarısı oradan toplanmış. Şimdi düşünün ki İstanbul’da deprem olsa neler olur? Allah korusun diyoruz ama kullar düzgün yapmazsa Allah’a neden işimizi bırakıyoruz? Bunu yapanlar iyi yapmalılar. Bakın ülke batar derken şaka yapmıyoruz.

Bunu her yerde dile getiriyoruz aslında ama sallayan yok şu an İstanbul’a memur bulamıyorsun kimse orada yaşamak istemiyor derdi çok ama paranın döndüğü ana merkez yine de diğer hizmetler için gerekli takviye ekonomik güçten yoksun oraya giden memur Allah korusun İstanbul çıkarsa gitmem memlekette asgari ücrete çalışırım diyenleri bile tanıdım kira yardımları gelmeden ayrı bir bakış açısıyla memurları orada tutmak yakında imkansız hale gelecek hele ki İstanbul’da deprem falan olsa Allah korusun da maraşı gördüm İstanbul’a da muhtemelen bizi gönderirler o görüntüyü görmek istemem çünkü İstanbul öyle 1 senede temizlenmez

İstanbul ve Kocaeli'nin neredeyse %60 olması inanılmaz, ilk 10 şehrin ödediği verginin ülkenin %90'ı olması ayrı bir inanılmaz olay. Şehirler arasında bu kadar uçurum olması normal değil. Ülkedeki verginin %90'ı 10 şehir tarafından ödeniyor ama hizmetler 81 şehre dağılıyor. Bu 10 şehre bir şey olsa ülke ortada kalmayacak dandik küçük şehirler açlıktan ölecek ama yönetime gelince herkes aynı söz sahibi oluyor böyle bir adaletsizlik olamaz. Bu 10 şehrin çoğunun yönetiminin iktidar partisinde olmaması ve devlet imkanlarından minimum derecede yararlanması da ayrı bir adaletsizlik. Maalesef bu ülkede adalet sadece partinin adında var, başka hiçbir yerde yok.

Geçmiş eski hükümetlerde ve mevcut yönetim içinde de aynı şeyler denendi ama yapılamadı. Neydi bu yapılmaya çalışılan İstanbul ve çevresindeki fabrika ve benzeri yapıların farklı illerde oluşturulan vergi muafiyeti olan ve bedava arsa verilerek kurulması teşvik edilen sanayi bölgeleri oluşturulmak istendi yapılamadı. Verilen teşvikler hep adamı olanlar verildi. Adamı olanlarda aldıkları parayı fabrika yapmak yerine dolar altına bağladığı ve gününü gün ettiğini gördük. Deprem sonrası oluşacak olan sanayi açmazı inşallah ülkeyii batıracak boyutta olmaz.

Bu tarz vergi dağılımı söz konusuysa gerçekten üzücü.İstanbul bunun çoğunluğunu kapsayabilir fakat bu kadar da olmamalı bana kalırsa.İstatistiksel olarak bu listedeki çoğu şehir büyükşehir ve doğu illerinden sadece adana'nın isminin olduğunu görüyoruz.Vergi verilmek zorunda fakat diğer büyükşehirlerin bu listede yüzde 1'de olsa listeye girmemesi bazı şeylerin doğru yapılmadığını gösterir.İstanbul'un bir mega şehir olduğunu düşündüğümüzde ve herkesin dediği gibi olası bir marmara depreminde vergi yüzdesinin de istanbul'un sırtlaması herşeyi tam tersine döndürebilir.

İstanbul'un ülkenin neredeyse %50'lik vergi dilimini oluşturması sizce de çok korkunç değil mi? Son zamanlarda beklenen Marmara depreminden bahsediyoruz örneğin. Olası büyük bir depremde İstanbul'un en fazla etkilenen şehir olması bekleniyor. Neredeyse bütün ülke resmen İstanbul odaklı inşa edildiği için bu durumda neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. İşte bu yüzden hep diyoruz ki ne kadar fabrika vs. varsa getirip İstanbul'a yapmışlar diye. Mesela bu konuda Almanya örnek alınabilirdi. Adamlar örneğin otomobil fabrikalarını daha küçük şehirlere yapmışlardı.

Hocam ülkedeki vergi sisteminin ne kadar iyi denetlenip denetlenmediği ile alakalı bir durum bence bu. Kayseri'de ki fabrika sahiplerinin siyasi olarak kime yakınlığı maalesef ülkede vergi denetimin şeklini ve biçimini değiştiriyor. Biliyorsun milyarlarca vergi borcu silinen iş adamları var. Vergi vermede kıstas ne kadar üretip ne kadar kazandıkları değil ne kadar yakın oldukları olduğu için.