Bitcoin Forum

Avrupa Birliği’nin (AB) resmi istatistik kurumu Eurostat’ın 2020 verilerine göre; AB üyesi ülkelerin yüzde 97’si iki günde bir et, tavuk veya balık tüketiyor. Türkiye’de ise her 10 kişiden 4’ü, iki günde bir et, tavuk ve balık tüketebilecek finansal güce sahip değil. 3. kaynakta 2022 verileri var lakin 2022 verilerinde Türkiye yok. Millet et, tavuk, balık yiyemezken sözde milletin vekili Monaco'da ıstakoz yiyebiliyor.

Kaynak: https://www.paraanaliz.com/2024/ekonomi/turkiyede-10-kisiden-4u-et-balik-veya-tavuk-yiyemiyor-g-80937/

Kaynak: https://tr.euronews.com/2022/03/05/dogru-durust-yemek-turkiye-de-et-ve-tavuk-yemeye-gucu-yetmeyenler-avrupa-da-zirvede

Kaynak: https://ec.europa.eu/eurostat/web/products-eurostat-news/w/ddn-20230710-1

İyi yaşamak bizim vekillerimizinde hakkı.
Bunu da dibine kadar kullanıyorlar.
Bazıları bunu istemeden sosyal medyada yaydı. Olay oldu.
Diğerleri yurt içinde neler yapılyor bunu pek bilmiyoruz.
Ama bildiğim bişey var ise içerdeki yapılan işler bu ıstakozu aşıyordur.
Yazık adamlar sadece bir maaşla geçineni bile varken birinin çığrından çıkması çok mu. Yok yok bir ıstakoz da bizden kampanyası başlatalıp. Geberene kadar yesin.

Konu milletvekili Şebnem Bursalı ya biraz değiyor sanırım içinde Istakoz olunca  ;D Ben normal şartlarda durumu iyi olan birinin yediği içtiğine falan karışmam ama tribüne başka rol kesip, kendi dünyasında bambaşka bir hayat yaşayana da kimse kusura bakmasın hak veremem. @verbakalım hocamın da dediği gibi bir de bu işin başka boyutu var o da, bu gördüklerimiz büyük ihtimalle buz dağının görünen kısmı, içeride dışarıda daha ne herzeler yiyenler var milletin durumu ortadayken. Millete fakirliği övüp kendileri şatafat içinde yaşayanlar, çocuklarınızı imam hatipe verin deyip kendi çocuklarını torunlarını fransız amerikan okullarında okutanlar falan filan...

Günlük protein alımı hayati derece de önemli, açlık sınırının altında yaşayan insanlarımız tasarruf yapabilmek için sofralarına et, tavuk gibi gıdaları nadir koyabiliyorlar, araştırmalarda görüldüğü gibi. Basit şeker ve karbonhidrat tüketmekten iyice işlevsiz hale geliyor insanlar, sağlam kafa sağlam vücut için ne gerekiyor beslenmek iyi beslenmeyen bir toplum da rahat rahat kontrol edilebilir.

Gündemde birde Istakoz mevzusu varmış, sanki o kadının ıstakozuna gelene kadar konuşulacak bir ton mesele yokmuş gibi.

Bence bir çok aile için durum çok daha vahim görünüyor. Bir çok aile kırmızı eti kurban bayramında görebiliyor oda konu komşu lütfedip bir parça et verirse. Balık konusuna gelirsek kıyı kesimde yaşayanlar biraz daha şanslı oluyor eğer o yıl hamsi bol avlanmış ise fiyatı diğer türlere göre çok fazla düşebiliyor bu neden almak kolay olabiliyor bunun dışında et ürünlerine bir çok ailenin sağlıklı ulaşabildiğini düşünmüyorum.

Enflasyon oranına işsizlik oranının eklenmesiyle bulunan sefalet endeksi puanına göre Türkiye dünyada 5. sırada yer alıyor. Bu tablo Türkiye’nin nereden nereye geldiğini açıkça gösteriyor. Bilimsel olmayan, deneme yanılma yöntemiyle gerçekleştirilen ekonomi teorileriyle, gözlerdeki ışıltıyla yönetilen ekonomiyle anca bu kadar olabiliyor işte. Orta Direk çökeli çok olmuştu zaten. Bir taraf lüks içerisinde diğer taraf günlük geçim derdinde. Kibir abideleri her yerde maalesef. Halkın yarısı neredeyse temel besin olan eti almakta zorlanırken küçük bir zümre şatafatlı gösterilerine devam ediyor.

Çevrenizdeki ailelerin çocuklarını, ailelerin gelir durumları ve dolayısıyla sahip oldukları hayat standardına göre değerlendirdiğinizde, bariz şekilde yurt dışındaki yaşıtlarına göre zayıf ve çelimsiz olduklarını görme ihtimaliniz oldukça yüksek. Süt ve et, burada balık eti tavuk eti ve kırmızı et olarak kaç çocuk haftalık alması gereken besin miktarına kavuşabiliyor? Birilerinin artık gerekli hesabı vermesi lazım, bu ülkenin insanı bu sefaleti hak etmiyor, hele hele çocuklar hiç haketmiyor.

Veriler eski diyecektim adamlar 2022 de veri almaya bile gerek duymamış şimdi arkadaşlar açık konuşalım ben 49 bin alan bir devlet memuruyum ortalama üstünde maaşım var neredeyse 3 asgari ücret alıyorum ben bile bunu 2 güne bir veya haftaya bir yapamazken asgari ücretli nasıl alacak ? Eti Lahmacun içi olarak hazırlıyoruz o da özel günlerde ramazanda misafir gelince falan 750 gram alıyoruz fazla kalan lahmacunları da buzluğa falan atıyoruz önceden kesinti yoktu maaşımda kira faturalar düşüp öyle bunları yapabiliyordum artık biliyorsunuz ev kredisi mevzusuna girdik aylık 26 bin lira krediye gidiyor kalıyor 23 bunun kılçıksız 3 bini fatura kaldı 20 çocuğun bezi evin mutfak masrafı borçlar kredi kartları derken ben ay sonunu zor getiriyorum ortalama insanlarımız nasıl Avrupa’daki gibi et yesin özellikle de fırsatçı insanlar varken 100 e aldığı eti 500 e satıyorlar arkadaş hadi transfer nakil masrafları ve diğer masraflar ile maliyetin 200 lira olsun 500 e 600 e satmak nedir ya

Sizin maaş iyiymiş.Asgari ücretli ilde değil de özel sektör beyaz yakalılar ile kıyasla aynı parayı alıyorsunuz neredeyse.O yüzden kendiniz ile asgari ücretliyi kıyaslarsanız abeslik olur.Siz 50k’lık yaşıyorsunuz, asgari ücretli 17k’lık.Siz ev alabilmişsiniz, asgari ücretli ise izbe evlerde, gecekondularda yaşıyor.Halinize şükredin, asgari ücretliyi iyi yaşatsınlar diye çabalıyoruz zaten !

Valla eskiden durumumuz ne kadar kötü de olsa özel günlerde hayvanın sağlam tarafından et, normal günlerde de normal et yiyebiliyorduk. Şimdi tavuk alırken bile hesap yapar olduk. Balık ucuz denirdi şimdi onun fiyatları bile arttı. Istakoz zaten bizim gördüğümüz bir şey değil ultra zenginler takılıyor öyle deniz mahsulleriyle. Milletvekilinin bunu yemesi şaşırtıcı değil ama hava atmak için bunu storyde paylaşması gülünç. Bakın beni seçtiniz şimdi ben de böyle keyif yapıyorum diye milleti çatlatmış. ;D

şu sefalet endeksini ciddiye alın ama o kadar ciddiye almayın. farklı farklı hesaplama yapanlar var ama sonuçta hiç kimse bana ülkemizin filistin'den daha kötü bir durumda olduğunu kanıtlayamaz. lan adamlara her gün binlerce bomba yağıyor ve yıllardır bu şekilde devam ediyor. aynı şekilde nijerya, türkiye'den daha iyi ahaha. ülkemiz iyi demiyorum tam tersi berbat durumdayız ama işin magazinsel tarafını bırakın dostlar.

kırmızı et pahalı, kıyma denilen et kırması bile pahalı be arkadaş. eskiden tavuk ciğerini ucuz protein kaynağı olarak yerdim ama o bile pahalı duruma geçmiş. gençler spor bile yapamaz hale gelmiş lan resmen:) çerez parası/ peynir, zeytin yeriz muhabbetleri bile artık gariban için zengin işi.

Çok şeyimiz değişmiş, alırken fiyatına bakmadığımız tavuk ve çerezlerin fiyatına bakmadan alamaz olduk. Gençlerin spor konusundaki dertleri zaten uzun zamandır var, heves ediyorlar yurtdışında spor yapanların beslenmelerine ve amatöründen profesyoneline bu dertten yakınıyorlar. Biz de biliyoruz şöyle beslenip de hedeflediğimiz şeylere kısa sürede ulaşmayı gibi sözlerini çok kez duydum. Yaptıkları şey de kimseye zararları olmadan spor yapıp kendilerine iyi bakmak yani iyi şartlarda yapmayı hak ediyorlar gençler.

Et ve balık fiyatından örnek vermiyorum artık çünkü onlar belirli bir seviyenin üzerine çıkalı çok oldu.

Böyle durumlarda ben gerçekten ülke adına iyice umutsuzluğa kapılıyorum. Zengin insanlar siyasete girebilir ve zaten iyi olan hayat şartlarını devam ettirebilir tamam ama 'zenginleşmek için siyasete girmek' konsepti anca bizim gibi gerizekalı toplumlarda olur. Valla hala Atatürk zamanının ekmeğini yiyoruz. Ölümüz bile hala iyi durumda. Halkın çoğunluğu bu fakirliğimize laf etmiyor. Elin Bulgar'ından arabına çinlisine herkes mis gibi ucuza et yiyebiliyorken biz niye yiyemiyoruz diye düşünmüyor. Tek çözüm bizim toplumda domuz eti yenmesi ama işte onu da kültürel nedenlerden kimse yemiyor.

Hocam alışverişte kasada kasiyerin söylediği tutarın küsüratını oluşturan ürünler, şimdi seviye yükseldi, tutarın neredeyse ta kendisi haline geldi. ayrıca önceden ana kalemde yer alan ürünlerin birçoğundan ya vazgeçildi, ya da gramajı/sayısı azaldı. Ve bence insanların cebinden azalan her kuruş mutlaka birilerinin cebine kayıyor ya, olayın en sıkıntılı kısmı bu. Hani topyekün bir daralma yaşarız anlarım ama kaymak tabakanın hayat standartları azalmayıp hatta artıyorsa insanların bunu oturup bir düşünmesi lazım.

Et kırmızı et kolestrolü yükseltir.
Et beyaz et tavuk nisbeten sağlıklı eskiden hormonlu falan diyerek yemek istemeyenlerin istesede yiyemedği bir ürün.
Balık üçtarafımız denizlerle çevrili ve yakıtın pahalı olmasından dolayı denizden 0 tl ye çıksa bile soframıza nerdeyse 100tl ye gelen balık. Tezgahta bakmak kadar güzel bişey yok valla. ;D
Istakoz ise bu dünyada bize ait olmayan tatlardan. Bu tatları yiyebilecek tadabilecek kadar birilerine bir türlü yaranamadık. Olmayıonca olmuyor.

Abi senin hesaba göre bizim ülkenin yüzde 95 inin kolesterol sorunu olmaması lazım yaw ;D

Valla ben kümesimde tavuk besliyorum, gerekirse oradan sağlarım tavuk etini ama bunun süreklilik arzetmesi zor çünkü tavuğu yiyelim desek yumurta işi ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda Fransızların ünlü Bresse ırkından büyütmüştüm (tavuk etinde dünyanın en iyisi diyebilirim), ilgilenen olursa yumurta temininde yardımcı da olabilirim, 4-5 ayda doğal yöntemlerle kesilecek olgunluğa erişebilen bu hayvanlar hem inanılmaz lezzetli, hem de sağlıklı oluyor.

Balık işine gelirsek, evime 5 dakika mesafede göl ve ırmak var, 10 dakika gibi bir sürede de deniz kıyısında, belki ege akdeniz kadar bol çeşit yok ama şükür balık konusunda da kendi balığını tutabilen biri olarak sorun yaşamıyorum.

Istakoza gelirsek, hiç yemedim ama yemeye karar versem de bana sıra gelmez ki ;D

Istakozun bir de hikayesi var. Köleler yiyormuş zamanında ıstakozu. Istakoz o kadar çokmuş ki köleler bıkmış ve isyan etmişler. Haftanın belirli günlerinde istakoz yememek için haklar istemişler falan. Bugün ise ıstakoz bir zenginlik göstergesi. Türkiye’de sanırım ıstakozu hiç tatmayan %90’lık nüfus vardır.

Arkadaş niye abarttılar bu kadar olayı anlamadım devlet memuru adam gemiler alıyor kimse umursamıyor vatandaş 1 tane ıstakoz yiyor ortalık yıkılıyor. Afiyet bal şeker olsun yiyene. sayıştay raporlarında bir dünya yolsuzluk çıktı kimse umursamadı bu ıstakoz konuşulduğu kadar.

Tekrar afiyet olsun siz hiç fakir millet vekili gördünüz mü? nice paralar harcanıyor bu ultra emeklilik modeli sağlayan işler için çocuklara garanti iş zenginlik ülkenin bütün yağına ekmek banabileceğin bir iş modeli ıstakoz yemesi az bile.

Çünkü kamuoyunun kafasını meşgul etmek, hedef saptırmak için kabul edilebilir bedeli olan mükemmel fırsatlar bunlar. Başka bir deyişle, tek bir ağacın dalına odaklanılmasını istiyorlar ki, arkadaki orman karambole gitsin.
Kimse uluslararası sularda yüzen birkaç yüz milyar doları konuşmuyor böylece.

Hocam hergün yoksul halk bir ekmek için savaş veriyor ondan dolayı yenilen ve içilen şeyler daha fazla etkili oluyor. Bu ıstakoz yanında bir de ejder meyveli kokteyl olaydı bak konu o zaman daha ne kadar alevlenirdi.
Eğer halk içinden düşük seviyeli olan gemiciklerden alan satan çok olsa o zaman senin dediğin sayıştay raporları daha ön plana çıkradı.

Geçenlerde Sayıştaya bile herşeye maydanoz olmayın minvalinde birşeyler söylenmiş sanırım. Bakın bu ülkenin en büyük problemi daha önce bin kere yazdım, özellikle akceli islerdeki şeffaflık eksiği. Denetlenemeyen veya denetlenmesi engellenen her mekanizma birgün mutlaka sıkıntı çıkarır, sonra sıradan adamların aldığı gemicikler, çeşitli ülkelerdeki gayrimenkuller falan hiiiic takip edilemez olur.

Zamanında millet evet hayırı neye dediğini bilmeden seçime gidildi sayıştayı bırak çoğu yerin bir önemi yok bu kadar millet vekili neden var bunu bile anlamadım reisleri ne derse o olmak zorunda olmadımı yapışyırıyor bir tane khk zaten geçiyor torba yasa diye bir saçmalık getirdiler bir defa adında iş yok :D

yolsuzluğu bitirmek çok basit ama isteyen yok.

1 adam vekil oluyor gemiler alınıyor bu paranın kaynağını merak eden bir allahın kulu görevli yokmu?
2. belediyeler borç içinde her belediye yıllık panoya halka belediyenin borcunu gösterecek bu zorunlu olacak 5 yıl boyunca arttımı azaldımı bileceğiz sonuçta para bizim paramız abi belediyenin 2 milyar borcu var bırak 2 yi 11 milyar borcu olan belediye var. ortalama 3milyondan hesapla 3666 tane bu parayla ev yapılır üretim maliyeti falan değil


denizli belediyesinin 11 milyar borcu var seçime giden kişi sayısı 800.000 kişi nasıl oluyor abi bunu soran bir kişi yok mu? 11 milyarlık ne yapıldı bu belediyeye?

Benim aklıma tek bir şey  geliyor, o da silsile şeklinde rant. Yani aşağıdan yukarıya doğru her kademede mutlaka yetkililerin ağzına bir parmak bal (deyim böyle realitede en aşağıdaki parmak bal yerken en tepedeki komple kovanı yiyordur) çalınıyordur ki buna denetim mekanizması da dahil. Kardeşim belediyeyi diyelim 2 milyar borçla aldın, 5 sene sonra hem hizmette aksaklık yaşamamış hem de borcu bitirmiş veya makul seviyelere çekebilmişsen heykelin dikilmeli (normalde olması gereken zaten bu ama o kadar bozuk bir sistemdeyiz ki aklıma başka birşey gelmiyor) diyelim borcunu arttırmadın ama hizmeti de aksatmadın, yapılması gerekenleri yaptın sen de tebriği hakettin ama lan borça üç katına çıkıp bir de hiçbir bok yapmadıysan o zaman bunun hesabını paşa paşa vermelisin diyebilmeli sistem sorumlulara.

hocam yolsuzluk bir ahlak meselesi. bizde bir söz var: "bal tutan parmağını yalar." bak bu söze göre insanlar yolsuzluğu da basitleştiriyor. ayrıca yolsuzluk, liyakatsizlik bunlar son 10-20 senede bu topraklarda ortaya çıkmış olgular değil. kökenler taa osmanlı'ya kadar dayanıyor. belki kazısak selçuklu'da bile buluruz. (kesin vardır.) bu yüzden binaya borcu astım, gerisine bastım işiyle bunu bitiremeyiz. daha 3 yaşındaki çocuğa iyi bilgiler vermeye başlarsak o zaman düzeliriz. bugün olmasa da ileride mutlaka olacak, bu ülke ve insanları için hala umudum var.

Ah ve hocam keşke bir tane laf olsa, bal tutan parmağını yalar, devletin malı deniz yemeyen keriz, hatta çalıyorlar ama çalışıyorlar bile bu kapsamda degerlendirilebilir. Ama dediğiniz gibi bu bence de eski bir huy bizde. Ahlaki olarak yeterli duzeyi olmayaar, İslam'a da inansa hiyara da tapsa eninde sonunda bu bok çukuruna düşer. Ama bir de bunu belli bir süre sonunda kendilerinde hak olarak görmeye başlayanlar var ki, benim inancıma göre mezarda munker nekir bunlarla tek kale maç yapacak büyük ihtimalle.

Et, Tavuk, Balık zengin protein ve omega 3 sayesinde insanların sağlığı için önemli birer gıda pozisyonundalar. Bunları takip etmek ve yemeyen insanlara ulaştırmak aslında sosyal devletin bence bir gereği. Ancak o kadar pahalı ki 1 kg et ile 1 haftalık yemek çıkarmanın hesabını yapıyo insanlar. Tek proteini yumurtadan almaya çalışıyorlar. Günümüzde et yemek çok zor.

MEvcut maaş politikaları ile ne çalışanlar ne de emekliler istedikleri gibi beslenemiyorlar. Etin kilosu bazı mağazalarda 1000 tl oldu nerdeyse. Özellikle bir dönem nebatinin kokusundan dolayı tercih edilmiyor denen milletin o zamanda alamadığı koyun kuzu. Yakında bunlar ve diğer et kaynakları milletin sofrasından iyice uzaklaşacak. Önmüğz kurban bayramı bakalım kurban alabilecek insan sayısı ne kadar olacak bu sene.

Hocam şu coğrafyada et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünlerine ulaşımın zorluğunu yaşıyoruz ya, valla dönüp dolaşıp aynı cinnetin sınırına geliyorum. Lan nasıl olur kardeşim böylesine cennet bir ülkede, bosna hersekten veya sırbistandan kat kat pahalı olabilir et. Birkaç konuda da yazdım, etin yaklaşık 100 liraya ithal edilip, millete 500 liraya (ki 500 de kalmadı sanırım artık) kaktırılmasında çok çok büyük bir rant var, bakın bu konunun mutlaka irdelenmesi lazım, halka anlatılması lazım, sizin masanıza etin gelememe sebebi buradaki (bence) çeteleşme ve rant düzeni diye söylemek lazım. Ben kendim için zerre üzülmüyorum, hamdolsun yeterince temin edebiliyoruz ama bu ülkenin çocukları yeterli beslenemiyor, emeklileri kuyruklarda perişan oluyor, buna artık tahammül edemiyorum.

Hocam çok zor zamanlardan geçiyoruz. Kurban fiyatları almış başını gitmiş. 1 kg kırmızı et 1000 lira, 1 kg tavuk göğsü dandik marketlerde 250 lira olmuş. Artık insanlar ete ulaşamayacak duruma geldiler. Bir kaç sene önce 30 lira olan göğüs eti 250 lira. Bir de üstüne bazı iddialar ile hayvan kesmedikleri söyleniyor. Kasaplar özellikle kesmiyormuş kurban öncesi ki talep olsun, fiyat artsın diye.

Tavuk yemek bile lüks haline geliyor yani eskiden rahatça et alamayan vatandaşın en azından tavuğa gücü yetiyordu. Artık tavuk fiyatları da iyice arttı. Istakoz örneğini de unutmamak lazım tabi. Bir milletvekili gidip bir ton para saçarak ıstakoz yiyip sonra meclise hiçbir şey olmamış gibi gülerek geri dönebiliyor.  :)  Milletvekili diyoruz ama sanki onlar bizim vekilimiz değil de durum tam tersiymiş gibi aslında.

Et, tavuk, balık gibi ürünler temel gıdalar. Bunlara ulaşımın kolaylaştırılması için çalışmaların yapılması lazım. Tek yönlü beslenmeden, protein alamamaktan insanlar sağlıklı yaşayamıyorlar.

1980 12 eylül döneminden sonra başlayan köyden şehire göç sonunda meyvesini veriyor. Herkes şehire geldi nihayet. Köyde pek kimse kalmadı. Kalanlarda emekli maaşları yetmdiği için köye gidenler. Yani onlarıda artık köylü sayma. MEvcut hükümet te hayvancılık ve tarımı zaten yok sayıyor. Halk bunu yıllardan beri arzuladı istedi ve istediğine kavuştu. Akıllcı değil sidik yarışı yapar gibi seçime gidip bizi yönetenleri seçersek eti artık sadece camekanda görürüz.

Abi bizim millette enteresan şekilde bir apartmanda yaşama fetişi var bence. Yaşadığım yer daha önce de söylemiştim, hem kırsal ama şehire de çok yakın, kırsal kesimde evi köyü bağı bahçesi olanlarin çoğu şehir merkezinde de ev alıp oralara yerleşmişler. ha aralarında hafta sonu gelip bağını bahçesini yapanlar da var ama geneli şehir düşkünü. Bizim bu arizamizin farkında olanlar da tarım ve hayvancılığa sekte vururken daha da rahat davranabiliyor  haliyle. Ne olursa olsun bizim tekrar her bireyiyle üreten bir sisteme dönmemiz lazım.

totti67 hocam bu çarpık durumu sen ben görüyor ama bizi yönetenler görmüyor olamaz. Onlarda  bu durumu görüyorlardır. Ama garip bir şekilde birileri kendi üretimimizden şimdiki kadar kar edemiyorlardır. Durum böyle olunca kendi yetiştirmemiz olmadan başkasının emegini alıp halkı 50 katına sömürmek daha cazip geliyordur. Yapılan tam da bu sanırım yanılmıyorum.

Abi köy enstitülerinin geçmişini ve sonunu sen benden daha iyi bilirsin, bakın insanların toprakla bağını koparırken en büyük katkıyı köy enstitülerini kapatmakla sağladılar bence. Yahu bu ülke cennet gibi bir ülke, tarım alanında değil kendine yetmek, yedi düvele bakacak kapasitesi var ama insanı topraktan uzaklaştırırsan, uzaklaşmayanın da işlerini zorlaştırırsan gelinen noktada saman bile ithal eder duruma gelirsin, çatır çatır savaş olan Rusyadan buğday ayçiçek yağı gelsin diye beklersin, sırbistandan bosnadan ucuz et alırsın veya. Lan bu memleketi yönetenlerin hiç mi zorunda gitmez bu yaşananlar benim aklım hiç almıyor vallahi.