Seçimlerden sonra durumun ne olacağına dair bir söylenti var mı acaba. Şu an için kar vermedikleri kesin. Kar vermedikleri gibi seçim sonrası ne tarafa yön alacakları da belli değil. En güzeli izlemek şu an. Yoksa zar atmış gibi oluyorsunuz. Hatta seçimden hemen sonra bir etkiye göre hareket etmektense piyasanın biraz oturmasını beklemek daha mantıklı gibi. Kazandıran da oldu yerinde sayan da oldu o yüzde daha fazla denememek görüşündeyim. Beklemekten kimseye zarar gelmez.

8 sene önceki araba fiyatları ile bugün araba fiyatları arasındaki farkı da incelemek lazım, yurtdışında dövizle satılan bir araba, Türkiye’de döviz bazında daha yüksek fiyatlara satılıyor, hemen komşumuz ve küçük gördüğümüz Gürcistan ve Irak gibi ülkelerde en lüks otomobilleri uygun fiyata halk biniyor, az çok Arap plakalı lüks araçlara herkes şahit olmuştur herhalde, Karadeniz’de de Gürcü plaka lüks araçlar var, bazen insan neden biz bunlara sahip değiliz diye soruyor,

Bankaların normal piyasa şartlarında bu şekilde karar alması normal olur muydu acaba. Şu anki piyasada durumlar zaten hiç normal olmadığı için ne desek yerinde olmuyor. Bu kararların alınmasında izin almaları gereken ya da onları durdurabilecek bir mekanizmaya sahip miyiz. Devlet bankalarına gereken yetkiyi devlet verebiliyor ama özel bankalar için normal şartlarda böyle kararlar alsalar sonuçları ne olurdu. BDDK’da buna ilişkin bir karar var mı bildiğiniz.

orta gelirlilere yönelik konut projeleri konu başlığında da yazdığım gibi, bizlere resmi merciler ne anlatırsa anlatsın, ne veri ile gelirse gelsin, en nihayetinde tüm bu karmaşanın içinde birebir yaşadıklarımız üzerine biraz düşününce, ekonomik olarak nasıl bir uçurumun içinde olduğumuzu rahatlıkla hatta rahatsız edici bir şekilde görebiliyoruz. 5 yıl önce 65 bine bitebilecek bir evin, şu anda muadili sayılabileceklerin fiyatı 1,5 milyonlar ile telaffuz ediliyor ki bu rakam büyük metropollerde yerine semtine göre çok çok fazla. ki asıl kaçırdığımız nokta, be şekilde devam ederse, an itibariyle 8 yıl öncesiyle günümüzü mukayese ettiğimiz gibi, bir önceki ay ile günümüzü mukayese eder duruma geleceğiz ne yazık ki...

Özel sektörde yıllarca çalışmış biri olarak, eğer kalbur üstü bir kurumda çalışmıyorsanız veya vasıfsız bir işçi iseniz, emin olun kimse gözünüzün yaşına bakmıyor, ben şükür ki gerçekten iyi insanlar ile birlikte çalışma şansına sahip olmuştum, patronumuz her çalışanım aldığı maaş kadar benim ortağım derdi, başlarda maaşa göre bakınca pek de anlamlı bir cümle gibi görünmese de, zaman geçtikçe çalışanlarına yaklaşımından ne dediğini daha iyi anlamıştım. ara sıra gecikmeler oluyordu her yerde olabilecek şekilde ama kimseyi uzun süre mağdur etmedi, Büyük otomobil firmalarının parçalarının çinko nikel kaplaması ile, pvc kapı pencere sistemlerinin kaplamasını yapıyorduk,  mesai yapmak gerektiğinde abartısız tüm personel seve seve mesaiye kalıyordu çünkü herkes biliyordu ki alın terinin karşılığını eksiksiz alacak. Buna ilaveten temizlikçisinden mühendisine herkese tatlı dil güler yüz uygulandığında işler daha da kolay oluyor.

Velhasıl, basit bir işte cehennem ortamında çalışmaktansa, çok zor bir iş ortamını cennete çeviren insanlarla çalışmayı tercih ederim, çünkü ilk seçenekte 1 saat 10 gün gibi gelir mesai bitmez, diğerinde ise 10 gün 1 saat gibi geçer.

Şu an haberin kaynağını hatırlamıyorum ama geçen gün okuduğum bir haberde Merkez Bankasının elindeki altın rezervinin bir kısmını bu seçim dönemindeki giderleri karşılamak için harcadığını yazıyordu. Eğer doğru ise gerçekten vahim. Verilen vaatler sonucunda oluşan bütçeyi altın satıp gelen parası ile karşılandı deniyordu.

Hocam az önce sosyal medyada gezinirken, Ankara'da bankadan USD çekmek isteyen bir müşteriye, çekmek istediği miktarı vermeyeceklerini, sıraya alacaklarını söylediklerini belirttiği bir ifadeye denk geldim. Acaba fake bir tweet mi yoksa bir trol hareketi mi olduğunu başta anlamadım ama sonrasında tweet sahibinin şube ismine kadar vermesi ve alttaki yorumlarda da benzer durumları yaşayanların varlığı gerçekten ürküttü epeyce. Zaten karamsardim ülke ekonomisi için ama şayet mevzu bu hale geldiyse vah vah vah...

Bu aralar bir kampanya daha çıkmıştı. "Yarısı Bizden" adlı bir kampanya ile TOKİ'nin bizzat kendisi kentsel dönüşüm yoluyla evinizi yapıyor diye biliyorum. Galiba TOKİ'ye yaptırmak istemezseniz başka türlü de halledebiliyordunuz ama ondan tam emin değilim. Başvurular başlamıştı da tabi her başvuranın işi görülür mü bu kampanyada orasını bilemiyorum artık.

Mevcut iktidarın bir projesi diye okumuştum o yüzden iktidar değişirse bu projenin sürdürülebilirliği ne kadar olur bekleyip görürüz. Maliyetlerin artması nedeniyle insanların kendi evlerini yeniden yaptırmakta bile güçlük çekmeye başladığı şu dönemde kolaylıkların sağlanması şart haline geldi.

Bu kararı ilk duyduğumda aklıma zar zor geçinip kredi kartını nakit avansla ödeyip ayı atlatanlar geldi. Bir de kendini kontrol edemeyip alışveriş yapıp nakit avans batağına girenler. Birisi için üzülüp birisi için sevindim ama asıl sorun böyle kararların pat diye alınıp tekrar iptal edilmesi.