Nefes darlığımsı bir durum yaşıyorum. Bunu içtiğim sigaranın yan etkisi gibi görüyorum covidi geçirmeden önce de vardı ama bu kadar belli etmiyordu bu illete yakalanmamla iyice coştuğunu düşünüyorum onun dışında bir etki görmüyorum.

Bu kamu spotunu Neşet babayla yıkalım mı hocam o zaman 😁 Garibanın bi cuğarası var elleşmeyin ona bari yağ buz tuz derken bi dünya oldu hepsinin fiyatı

https://youtu.be/MPN01Pw7t3A

Müziğin bu yönünü seviyorum. Bazen cümlelerin anlatmaya yetmediği şeyi bir melodi size verebiliyor. Bir youtube videosunda şöyle bir yorum görmüştüm " o kemanın yayı götüme girseydi bu kadar acıtmazdı içimi". Gerçektende öyle müziğin bizim üzerimizde öyle bir etkisi var ki onu anlatmaya kelimeler yetmiyor. Bazen bu eskilerden bir parça oluyor, bazen hiç bilmediğimiz anlamadığımız bir dilde parça oluyor (Misal; https://www.youtube.com/watch?v=cvN56H7_nQg ), bazen defalarca dinlediğimiz ancak hiç sözlerini dinlemediğimiz bir parça oluyor, bazen gaza getirici bir müzik oluyor. Misal bin kere dinlediğiniz bir şarkıyı açmak içinizden gelmiyor ama radyoda çıkınca sanki ilk defa dinliyormuş gibi dinleyebiliyorsunuz. Müzik ruhun gıdasıdır diye her kim dediyse çok iyi demiş. Her türlü ruh haline uygun bir müzik bulabiliyorsun ve hayatının o demli zamanına çok iyi geliyor.

Canım sıkkın olduğunda yukarıda misal dediğim şarkıyı dinlerim. Yabancı damat dizisinde özgür çevik seslendirmişti bunu

Böyle adrenalin veya kısa zamanda çok iş gerektiren bir işse Celtic songs diye aratırım.

Yeni birşeyler bulmak istiyorsam açar youtube 2022 march popular songs derim

Eskilere gitmek istersemde açar cd çantasını ortaya karışık takarım

 

Dünya öyle ince bir çizgide denge de duruyor ki kıçı kırık bir ülkenin bile küresel ekonomideki rolünde sallantılar domino etkisini ortaya çıkartabilir. Hele söz konusu Rusya ise varın siz hesabını yapın derim yani. Ekonomisi güçlü olan devletler her ne kadar daha az etkiyle yaşasa da bizim gibi ekonomisi sallantıda olan devletler çok fazla hissedecektir. Şunun şurasında yaz sezonuna ne kaldı ki? Özellikle Rus turistlerin bu dönemde gelmeyecek olması döviz girdisini öyle bir etkileyecek ki vay babayun kemüğüne diyeceğiz...

Ben hep 50 liralık alıyorum zaten pardon yanlış oldu  Bu zamlardan sonra kaçağa yöneldim zaten 14 liraya normal içtiğim sigaranın muadili diyebileceğim sigara içiyorum ve 1 kartonda 5 paket cebimde kalıyor. Hiç kusura bakma devlet senin yanlış politikaların benim cüzdanımı bitirirse bende böyle yaparım yani.

Fakir doğmak bizim elimizde değil ama fakir ölmemek bizim elimizde  Durum ne olursa olsun mentalle alakalı bir durum bence. Özellikle memur zihniyeti dediğimiz bir zihniyet hakim ülkemizde "Devlete sırtını daya" "önce bir evin olsun" "sen yapamazsın" "herkes aptal bir akıllı sensin" gibi idealar çocukluktan beridir bizlere empoze edildi. Bunun sonucu olarak ise çekinik bir yatırımcı haline büründük. Şuan Türkiye localde hodl yapan abiler ve ablaların hodl süresini merak ediyorum açıkcası. Fiyat düşme trendine girdiğinde ne kadar satmamak için tuttular. Veya yükseliş trendine girdiğinde artık çok yükseldi düşecek deyip kaç kere sattılar ve vay anasını daha ne kadar yükselecek diye ekrana bakıp sinirlendiler.

Ancak yavaş yavaş Z kuşağı ve hükümetin politikasıyla sağlamcı değil girişimci bir gelecek geliyor olarak görüyorum. Bundan 10-15 sene sonra bu forumda gezip bu konuyu görenler vay be zamanında ne diyorlarmış diyecekler diye düşünüyorum...

Birkaç gün önce yayına giren adam project filmi gayet olmuş. Ryan Reynolds yine efsane esprileriyle sırıttırıyor tabiri caizse İzlemenizi tavsiye ederim.

İfade özgürlüğü kapsamında doğru bir hareket ancak aynı özveriyi her alanda bekleriz. Gerekirse ABD gerekirse de Mark'ın kendisine karşıda yapılabilmeli ama yok sadece bu duruma özgü olursa o zaman bu düpedüz ırkçılığa yol açmaktır...

Yaşamını uzatmanın formülünü bulmuşsun hocam Dünya nüfusunun %10'unun solak kalanının ise sağlak olduğuna dair veriler var. Bu aradaki büyük farktan ötürü üretimi yapılan tüm araç ve gereçlerin ergonomik yapısı sağlaklara göre yapılıyor. Yani solak bir insan bunları kullanırken tam anlamıyla rahat edemiyor. Rahat edememe dikkatsizliğe sebep oluyor ve acı kazalara yol açabiliyor gibi gibi. Sizde sağa kendinizi alıştırarak bu duruma adapte olmuşsunuz hocam 

Bal gibi de kavrıyorlar hocam öyle deme 2 yaş bilincini kazanmaya başladığı zamanda öyle bir kavrıyorlar ki az çakal değil bunlar diyorsunuz Şöyle örnek vereyim herhangi bir uzvunu bir tarafa vurup ağlamaya başladığında oyyy kuzum oyyy paşam diye üstüne düştüğünüzde bunu ağlamaya başladığında onunla ilgilendiğiniz şeklinde kodluyor. Zira aynı rotada istediği bir şeyi elde edemeyince ağlamaya başlıyor ve siz bu konuda istediğini verdiğinizde iyice kodlanır ağlama=mükafat oluyor. Anne ve babanın uyumu çocuğun karakter gelişiminde ciddi önem sarfediyor. Eğer ebeveynlerden birisi güvenli liman ise disiplinden bihaber olarak yetişiyor ve hayatı boyunca sorumluluklarının ardında durmuyor. Patronluk taslama olayını siz kendi gözlemlerinizle başlatın tavsiyesi vereyim. Benim yeğenim 2019 aralık doğumlu ve olayları kavramaya başladığını net gözlemledim. Nitekim yakın bir zamanda babam sabah evden dışarı çıkar çıkmaz vestiyerde duran anahtarı alıp kapının kilidine taktığını gördüm ki bu eşyaların kullanımına dair bir bilinç kazanımıdır. Çevresinde olan olayları, insanları, duyguları ve eşyaları kavrayacak bir bilinçtir bu.  Bunu erken yaşlarda kazanması gerçekten sevindirici birşeydi. Nitekim el akıl göz koordinasyonunu ve çevresiyle olan sosyal ilişki becerilerinde yaşıtlarına nazaran daha hızlı bir gelişim göstereceğinin de ışığını yakmış vaziyette.

Nasıl 0-6 ay anne sütü önemliyse çocuklarda bilincin kazanılması ve okula başlangıç süresinde de gelişimine katkı çok önemli. Bu husustaki ivediliğiniz takdire şayan gerçektende. Dediğim gibi gözllemlerinizle çocuğunuzun daha iyi bir geleceğe sahip olması için bu yaşlar erken değil. Televizyon ve telefon gibi cihazlar yerine el akıl göz koordinasyonlarını geliştirecek tarzda oyuncaklarla desteklemenizi tavsiye ederim. Keza bunların en başında puzzle gelmekte. Her sene daha yüksek zorlukta puzzlellara yönlendirin ve ciddi anlamda bir farkı kendiniz görün derim 

Bu dönem nedense bana ergenlik dönemini hatırlattı  Daha çoluk çocuğa karışmadım ancak bir yazı okumuştum bebeklerde bilinç kazanılmaya başladığı andan itibaren karakterinin gelişmeye başladığına dair. Biraz zor olacak ancak bu dönemden itibaren yavaşça disiplini ona kazandırmaya çalışın derim. Yani en kısacası ona patronun kim olduğunu hatırlatın hocam 

Benimde şuan 2.5 yaşlarında bir yeğenim var misal istemediği birşey olduğunda hemen ağlamaya sızlamaya kendi kendine vurmaya başlar. Kardeşim, eşi, annem ve babam direk böyle sakinleştirmeye çalışır en kötü istediği şeyi verir. Ben ise ağlamasını sızlanmasının geçmesini beklerim. Keza bu dörtlü bebek rahat durmadığında hemen bir çizgi film açalım telaşına düşer. Bununda çok büyük zararı oluyor ne yazık ki bu durumda merakını cezbedecek tarzda oyunlara başvurmak çok güzel bir yöntem oluyor. Örneğin kalem kağıdı alıp birşeyler çizmek tabiki bu yaşlarda ismine alıştığı için onun ismiyle bazı cümleler kurarak ona meydan okurcasına davranmak gibi olur ve bi bakmşsınız elinizden kalemi almıştır. Uyumak istememe durumuna ise vazgeçilmez minderden ev yapma durumunu kullanmak her daim cazip geliyor. Bizim sıpa hemen atlıyor içine ev benim deyip içine girdirmiyor ve bi bakmışız içeride uyumuş kalmış oluyor. Ha bu bahsettiklerimde çok zor ancak bir süre sonra bu şımarıkvari durumları sizlere karşı yapamıyor. Yani patronun kim olduğunu biliyor.

Bu konu birazda birkaç ay önce globalde bir konuya yazdığım cevabı hatırlattı. O konuda da arkadaş yeğenlerinin olması lazım arabada yolculuk esnasında kemerlerini takmadığından dem vuruyordu orada da tavsiyem kemer takılmadıkça yola çıkılmamasını keza yoldaykende çıkartılıyorsa arabanın durdurulup kemer geri takılana kadar hareket edilmemesi yönündeydi. Ebeveyn olmadım ancak bu duruma bakış açım bu şekilde her ne kadar patron olmasanızda ebeveyn olarak ne yazık ki doğru karakter gelişimi için belirli bir ölçü de patron gibi davranmak gerekiyor.

Valla aynı muhabbet telefonlar gibi birçok elektronik cihaz içinde var diye biliyorum. Ancak bunu ülkemizde değerlendirebilir miyiz ondan emin değilim. Gidip eksozcuya böyle desem seni gandırmışlar yeğenim yok böyle birşey amariganın oyunu bunlar der şüpheleniyorum En iyi ihtimalle iç etmeye en kötü ihtimalle dünyanın dahi düz olduğuna inanacak eksozcular çıkar diye düşünüyorum

Gelen gideni aratır derler öyle olmasın sayın reisi cumhurumuz 

Açıkcası bu konuda doktorları bir çoğumuz gibi haklı buluyorum. Tamamen ücretsiz eğitim diyorsunuz iyi güzel hoşta ne bekliyorsunuz bunun karşılığında? Saçma sapan çalışma şartlarına boyun eğmesini mi? Yoksa can güvenliği diye birşey olmadan çalışmasını mı? Veya uykusuz, dişini tırnağına geçirerek, harcadığı 18 senenin sonunda beklediği güzel maaşlı hayatın yerine hükümetin yanlış politikalarıyla enflasyonun karşısında ezilmesini mi? Dil bilmeyen veya öğrenemeyeceğini düşünenler özel sektöre geçiyor yani aynı bokun daha az lacivertine. Dil bilen veya yapabilirim ben bunu diyebilen ise direk yurtdışına gidiyor.

Kadınların saç tellerinin kalınlığı, erkeklerinkinin yarısı kadardır.

Bunu defalarca saç uzatmaya çalışıp saçlarımın kabarıklığına dayanamayıp kestirdiğim seferlerde çok iyi anlamıştım. Ulan diyodum bu kızlar kısa kestirip nasıl kolayca uzatıyor 😁

İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğunun yaklaşık 96,500 km olduğu tahmin ediliyor.

Bunu okuyunca aklıma doctor who daki tardisin mantığı geldi içi dışından büyük 😁

Hapşırık hızı 160 km/saat’i geçebilir.

Abi benim hapşırıklar bunun 2-3 katıdır net öyle ki giden bir otobüsün en arkasında olup şoföre lastik mi patlattık dedirtecek kadar güçlü ki bu hapşırık 160dan fazla yapar bfjfndmkd

Kalp krizi geçirme riskinin en yüksek olduğu gün Pazartesidir.

Çok normal hafta sonu yatıp eğlenip günü gün ediyorsun bi bakmışsın pazartesi öğrenciysen ödevler sınavlar, çalışansan işler raporlar hepsi üstüne yığılmış gelde ay bana bişeyler oluyor deme 😁

Sağlak insanlar solaklardan ortalama olarak 9 yıl daha fazla yaşamaktadır

Sağ elimi bir keresinde kırmıştım 3 ay alçı da kalmıştı ve bu sürede sol elimi kullanmaya baya alışmıştım ve evet gerçekten tüm ürünler sağlaklara göre ayarlanmış resmen insanı kanser ediyor öyle kullanmak.

Türkiye'nin başına en kötüsü geldiği için her geçen gün bir sonrakinin yanında cennet cennet olacak. Bünyemizde alıştı artık nasıl bir sabır varsa bizde de...

Yeter ki 500.000 liram olsun 10 kilo tutsun taşırım şerefsizim  Ancak böyle giderse 1000lik 5000lik banknotlar gerekecek gibi duruyor ne yazık ki   

O olay Kamer Genç'in çapkınlık yaparken yakalanması üzerine olmamış mıydı? Hatta apartmanın çıkışında magazinciler efendim burada ne yapıyordunuz sorusuna " Efenim çiçekleri sulamaya gelmiştim" diye cevap vermişti diye hatırlıyorum  

Bu konudaki veryansınına canıgönülden katılıyorum be abi. Bırak bayanları ula doğum günümü birgün olsun benim onların kutladığım gibi kutlayan arkadaşım olmadı. Para toplarlardı
lisede pasta masta için ulan bir günde gelip bana toplamadılar. 😅 Ama olsun can çıkmadan ümit bitmezmiş 😁

Hani derler ya çok param olsa herkese yardım ederdim. Dünya barışına katkıda bulunurdum. Adama bir gece trilyonlar ver bak nasıl çarçur eder sikmişim yardımı sikmişim dünya barışını der. Aynı hesap bu durum içinde geçerli. Kendisinin böyle yapamayışının hıncını çıkartması daha olası yani. Onun elinin altında bu imkan olsa o da aynısını yapardı. Nasıl ki araplar dinden imandan bahseder ama sonra buralara ya da ukrayna'ya gidince dinden imandan çıkarcasına alkol zina batağında duş alır bunlarda öyle. En nefret ettiğim insan tipleridir yobaz insanlar.

Bu uzaya mesaj göndermeye dair birçok hikaye var bildiğim onları paylaşmak istedim  

---

http://farklibirdusunce.blogspot.com/2017/01/yasl-kzlderilinin-aya-gonderdigi-mesaj.html

---

https://www.youtube.com/watch?v=TSbY-asoUD8

Nasa 1977 yılında uzaya Voyager adında bir uydu gönderir ve bunun içinde de yukarıdaki ses kaydı eklenir. Galiba bu mesajı Mustafa Topaloğlu'na göndermişler demekten kendimi alamadım

---

Bu sonuncusu bir hikaye değilde Adam Sandler'in başrolünde olduğu bir film. Pixels ismiyle geçen bu filmde bir turnuva sonucunda uzaya dünya dışı varlıklarla iletişime geçebilme umuduyla bir kayıt gönderilir. Ancak evdeki hesap çarşıya uymaz ve uzaylı arkadaşlarımız olayı çok yanlış anlar Nostalji sevenler için gayet güzel bir yapım tabi spoiler vermek istemiyorum ama afiş herşeyi anlatıyor


Source