Source: Me

Atalarımız ne güzel demiş " Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir". Her ne kadar mevcut hükümetin yanlısı olsalarda gülünç açıklamalar yapacak kadar düşmedikleri zamanlarda oluyormuş. Birde merkez bankası 2 katına çıkartıyorsa tahmini gerçek oran allah bilir kaç olur! O yüzden birşeyi almanın en iyi fiyatı dündü ve yarın olmadan bugün gerekenleri almalı.

Arap yağı bol bulunca; Çinli'de altını bol bulunca kıçına başına sürermiş Tabi şakası bir yana birçok elektronik aletin üretiminde altının kullanılması ve Çin'in senelerdir elektronik ürünlerinin üretiminde başı çekmesiyle normal karşılanabilir diyebileceğim bir husus ama 1.120 tonun en fazla %15-20'si bu hususta kullanılıyordur diye düşünüyorum. Eğer bu orandan daha fazlaysa durumları bizdeki Konya'nın alkolün en fazla tüketildiği şehir mitiyle aynı durum gibi durur. Nitekim Konya'da birçok kolonya fabrikası olmasıyla içmek için değil üretim için tüketiliyor

Buğday üretimini etkileyen faktörler, “su yetersizliği, su kirliliği, fiyat politikaları, gübrenin pahalılığı, gübre miktarı, zirai ilaçların pahalılığı, tohum çeşidinin fazla olması, buğday ithalatı, münavebeye
uyulmaması, arazilerin parçalı olması, pazarlama sorunları, unlu gıda tüketiminin artması, çiftçinin eğitimi, verim düşüklüğü” şeklinde ele alınabilir. ( KONYALI, S.- GAYTANCIOĞLU, O. 2007:“Türkiye’de Buğdayda Uygulanan Tarım Politikaları ve Trakya Bölgesi Buğday Üreticilerinin Sorunları”, Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 4(3), s. 25)

Son senelerdeki hava koşulları sadece buğdayın değil direk bitki üretimini etkilemişti. Keza bu sene Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde kar yağışındaki artış ile bu husus bir nebze olsun düzelecek gibi duruyor. Ayrıca etkin kar yağışı ile üretimin yapıldığı topraklar daha verimli hale gelecektir nitekim eskiler der yağmur yağar gider ama kar suyu toprağa geçer. Ancak bu durum tüm sorunu çözmeyecektir. Gübre pahalılığı, ilaçların pahalılığı, çalışacak elemanların verimi, hasat için kullanılan biçerdöver gibi vasıtalar için gereken mazotun pahalılığı ve son olarak çiftçilerin senelerdir yaşadığı zorlukları göz önüne alıp birde hali hazırdaki meyve ve sebze fiyatlarındaki fiyat paritesini göz önüne aldığımda  @anonymous3x senden biraz daha karamsar olacağım ve kapıyı 5'ten açacağım ve ben kapatmayacağım çünkü gerçekten ucu açık fiyat potansiyelinin.

Aslında mantıklı güzel bir uygulama bana göre. Çünkü A kişisi gidip bankadan kredi çekiyor veya kredi kartını kullanarak borç takıyor ve aylarca ödeyemiyor. Üzerinde mal yok mülk yok adamı tutup yakasından getiremiyorlar. Bir süre sonra bankalar bu borçları özel şirketlere devrediyor. Banka alacaklarla uğraşacağına bu şirketler uğraşıyor. Eeee babasının hayrına mı uğraşıyor. %60-70lere yakın oranda daha ucuza kapatıyor bu şirketler diye biliyorum ki öyle ya da böyle fena kara geçiyorlar. Bu tarz şirketlerin kolay yoldan zenginleşmesini önlemek için güzel bir adım. Belki de başımızdaki bu 5'li çeteye bile gidiyordur bu paralar.

Kasacağın duyarı sikeyim demeyeceksen hocam bende şöyle bir duyar kasayım  "İnsanların enayilerden para kazanma lüksünü elinden alıyorlar "

Ülkemizde çok değil son 1 senede kripto para ekosistemine para yatıranlara sorsak büyük çoğunluğu bizim komşunun oğlundan veya kahvede duydum el-sikko koin tavan yapacakmış 1000 dolar olacakmış ondan aldım cevabını alırız. Ki bu insanlar evini satıp, hanımının bileziklerini bozdurup, kredi borç çekerek yatırım yapan insanlar yani. Araştırmadan, bir whitepaper okumadan, teamini araştırmadan, gelişmelerini takip etmeden sırf duyarak zengin olacağını sanan insan çok. Özellikle Elon Musk gibi Gamestop gibi olayları baktığımızda ne paralar döndüğünü gördük. 7.700 dolar bile az diyebiliriz bu ortam için. Gerçekten Rusya'yı tebrik ediyorum bu hususu gerçekleştirirse ki Çin gibi yasakçı bir tutum sergilemek yerine yapıcı bir tutum sergilemiş olurlar.

Gün gelir devran döner biride Fitch'i fitcler Sadece gelişime ayak uydurdu diye bir ülkenin değerlendirmesini böylesine değersizmiş gibi yapmak ne denli doğru? Bunu büyük devletlerden birisi yapsaydı aynı şeffaflıkta olabilirler miydi tabiki de hayır. Güçlünün şakşakçılığı devran dönene kadarmış. El Salvador bu durumu siklemiyordur bile 

Haydar Dümen'de vefat ettiğine göre cinsel sorularımız öksüz kalmıştır Tabi şakası bir yana bu adamın köşesine gelen soruları ilk okuduğum zamanlar lan diyorum bu kadar mal insan var mıymış dümendir bu diyordum ama gün geçtikçe ülkemin insanının cinselliğe dair yaklaşımı, bilinçsiz oluşu ve sapkın bir cinsel gelişim gösterdiklerini görünce doğruymuş diyorum. Tam olarak izlediği yol reyting çabası gibi bir çaba olsa da bunun gibi kişi ve kişilerin (profesyonellerin) olması gerektiğini düşünüyorum ülkemizde. Değilse tabiri caize elleri sürekli sikinde delikanlılarla, 15-16 yaşlarında cinsel ilişkiye girmenin hayallerini kurup bir şerefsiz evladının kötü emellerine alet olan kız çocuklarıyla dolup taşacak. Veya daha da beteri bu bahsettiğim yaşlardan daha küçük yaşta çocuklar cinsel tacize uğrayacaklar ve bir çoğunun bunu normal birşey olduğunu sanacak akli melekeleri yerine oturduğunda ise bunun travmasını yaşayacak. Ülkemizde gerçekten gereken eğitim alanlarından bir tanesidir bu ve Haydar Dümen'in herhangi bir köşe yazısına göz atıpta buna katılmayacak insan yoktur diye düşünüyorum.

Bonus: https://www.youtube.com/watch?v=7b0qsrUcsdk&ab_channel=TargetWBCS

Nüfus artsın ancak Türkiye'de ki Türk sayısı artsın mültecilikten vatandaşlığa geçerek artmasın. Ucu sana bana dokunmasa hepsi geçsin yan gelip yattıktan sonra bizim çektiklerimizi çeksinler Türk vatandaşı olarak diyorum ama bunlar bizim ülkemizin ekonomik dengesini, karakteristik özellikleri ve daha da önemlisi can ve mal güvenliğimizi tehlikeye atıyor.

Sadece kış sporları için değil hemen hemen aklınıza gelebilecek her spor dalının ülkemizde yapılmasının bir engeli yok. Kaynaklarımızın doğru değerlendirilmesi ile turistler için çok güzel destinasyon olabilecek bir ülkeyiz. Özellikle döviz fiyat birimlerinin bu denli değerlenmesi turistler için bulunmaz nimet ama neden çekemiyoruz? Çünkü uluslararası arenada ülkemizin imajının doğru olduğu tek bir nokta dahi yok. Araplara özeniyoruz devlet politikaları gereği ama onlarda afedersiniz ülkemizi cinsel isteklerini doyurmak amacıyla bir kaçamak noktası gibi görüyor. Ülkemizin imajının toplanması ile bu hususta yükseliş söz konusu olacaktır.

Bir diğer belirttiğiniz husus ise bu olimpiyatlara 7 kişinin katılması demişsiniz. Aamir Khan'ın Dangal filminde "hangi destekle?" diye bir soru yöneltmişti. Hangi destekle sporcularımız kendilerini geliştirip ulusal arenalarda boy gösterebilsin? Futbol dışında bir spora spor gözüyle bakılmıyor ki keza futbolda da nice yetenekler uçup gidiyor. Altınordu'nun vizyonuyla bu noktada sözü edilebilen oyuncuları ulusal arenaya çıkartabildik onun dışında milyarlarca tl borca sahip 4 büyükler ise 40 yılda bir yıldız futbolcu(!) diyebileceğimiz oyuncular çıkartabiliyor. Şuanda Süper Ligden 30-35 M üstünde oyuncu satabilsek vallaha helal olsun diyeceğim. Velhasılı kelam katılan 7 sporcumuz başarıyla dönmese bile o noktaya kadar çaba verdikleri için alınlarından öpülmeli.

Ülkemizde yatırım amaçlı yapılacak şeylerin başında üretici olmak gerekiyor. Tabi bunu yaparken herşeyi kuralına göre oynamak gerekiyor. Her geçen gün üretim kaynaklarını karlı bir şekilde çoğaltarak üretimi artırmak birim başına maliyeti düşürmek gerekiyor. Aracı olmak bir yere kadar kazandırıyor. Üretici olmakta bir noktayı geçemezsen zararlı olmaya başlıyor. Tüketimin yükselen kalemlerine yapılacak doğru analiz ile karlı bir yatırım yapılabilir ülkemizde. Eğer ki elimde yeterli yatırım olsaydı burada bahsedilen noktalardan bazılarına yatırım yapmayı düşünürdüm çünkü ülkemizdeki insanların en az %40-50sini kapsayan alanlarda tavsiyeler olmuş. Bazılarından da uzak durabilirdim. Çünkü bazılarında attığın taşın kuşları ürkütmeyeceğini düşünüyorum.

Pazardan pay sahibi olmak ve üretimi buraya getirmenin faydalarını sonuna kadar kullanmak için akıllı hamleler bunlar. Bir nevi taşı sıkıp posasıyla da reçel yapmak gibi bir durum bu. Bizim tahminlerle ve gördüğümüz hususların dışında birçok avantajı vardır ki uzun vadeli yatırımlarda bulunuyorlar.

Yok olmak kimine mükafat kimine ise cezalandırma olabilir. Örneğin hayta, insan hakkına giren, gününü gün eden birisi için öteki bir dünyanın olmayışıyla bu dünyada yediği nanelerin yanına kar kalmasıyla sonuçlanır. Diğer taraftan inandığı dinin gerekliliğini yerine getirmekten bir adım dahi geri durmayan ve tamamiyle bu dünyadan soyutlanıp tamamiyle kendini öteki dünya için hazırlayan birisine de cezalandırma olarak sonuçlanır.

Yoktan var olmuşken varken yok olmak olmaz mı? Olabilir ama şuda bir gerçek ki bu durumu deneyimleyipte tecrübelerini bizimle paylaşabilmiş kimseler olmadığı için rus ruleti oynamak düşüyor bize. Ve geniş bir pencereden bakınca koskoca evrende bir tek canlı düşünebilen canlılar bizler olarak duruyoruz ve bu kadar geniş bir evrenin varoluşunun bizler için bir tatil köyü olarak kullanmamızın tamamen bir saçmalık olduğu kanaatiyle ölümden sonra yok olmayacağımızı düşünüyorum.

Be careful with your words. You don't care who am i ha? You accused me of being someone else's altaccount. And yes you have right to judge candidates so write your worthy list then. You started argument over my list. You tried to manipulate me not me. And lastly i will ignore your profile after this message. I hope you'll change your behaviour

Yes you can judge the candidates with your decision. Not anybody else's decision. I wrote my worthy candidates list and you tried to manipulate my decision with your latest comments. This is the pure manipulation mate 

I respect your thoughts but as I said before you don't have any authority to judge my choices. If you have problem with him you can write him on the Antihero section not under my comment And last of all, I kindly warn you, don't judge me or anybody as someone's alt-account when you have no conclusive evidence. It's really rude behaviour.

Başkasının ipiyle kuyuya inilmeyeceğinin en güzel örneğini ortaya koymuş Murat Boz. Kendi aklıselim düşüncelerinin önüne başkalarının doğrularını, çıkarlarını savunursan böyle olur. Sonrada ben yandım demenin manası yok!

Dediğinizde çok haklısınız. Bir aile dostumuzun erkek çocukları vardı onun gelişiminde çok dikkatli olmuşlardı. Tv'de çizgi film izlemesinin bir zaman sınırı vardı. Zeka geliştirici oyuncaklarla doluydu odası daha 7-8 yaşlarında 250 parçalık puzzleları çözebiliyordu keza rübik küpleri falan çocuk oyuncağı gibi geliyordu ona. 14-15 yaşlarında matematik yarışmasımı diyeyim olimpiyatı mı diyeyim tam bilemedim ona katılmıştı. Abur cubur gibi şeylerden olabildiğince uzak tutuyorlardı. Çok güzel resimde çizebiliyordu bu çocuk. Liseyi İstanbul'da bir fen lisesinde okuyor ki bu sene de üniversite sınavlarına hazırlanıyor ve gayet iyi netlere sahip. Çocukluğunda cep telefonu ve bilgisayar gibi unsurlarla etkileşimi gereğince olmuştu. Ve bu çocuk bilinçli bir yönlendirmenin sonucunda şuanki başarısında ve bundan 5-10 sene sonra ise çok daha iyi yerlerde olacaktır alacak nefesi varsa.

Şimdi ise daha ağzından yeni yeni kelimeler dökülen çocukları ağlamasın diye susturmak için eline telefon hop bir çizgi film. Keza youtuber olmak isteyen 7-8 yaşındaki çocukların çektikleri videolar ortada. Aslında bu noktada kızların daha başarılı olmalarının nedeni aileden gelen baskı gibi duruyor ki önümüzdeki senelerde yukarıda bahsettiğim hususların etkisiyle kız çocuklarının seviyesi de erkek çocukların seviyesine doğru gerileyecek. Çünkü bilinçli ebeveynlik diye birşey yok ailelerde. Karnını doyurup üstünü giydirip cebine harçlık koymakla ne annelik oluyor ne babalık...

Daha önceden açtığınız dopamin konusuyla bağlantılı olarak görüyorum bu hususu. Birde erkek ve kız çocukların yetiştirilmesindeki farkta etken bu hususta. Nitekim aman paşam aman oğlum diye sevilerek şımartılan erkek çocukları her  istediğini rahatlıkla elde edebilirken kız çocuklarına misafir geldi çay yap, şurayı süpür şunları yıka gibi iş bağlanıyor. Kızlar genellikle bu durumun üstesinden lisede ya da üniversitede şehir dışı hayalleri kurarak derslerine sıkı sıkıya bağlı oluyor. Erkek çocuklarında böyle bir durum yok bıraksalar 30-40 yaşlarına kadar aile evlerinde odasında sabahtan akşama kadar oyun oynayıp film izleyip afedersiniz çavuşu tokatlayarak geçirebilirler çünkü çocukluktan bu yana tatmin olma duygularını bu kadar basite indirgediklerinden gerçek dünyaya açılmaya gerek bile duymayabiliyorlar.

I only see a jealous person right here. You are not jury either in the competition then nor today's competition today. But still you are judging my choices and Kalemder's masterpiece. If you have a problem with the Kalemder's work, this is not the place to judge him.  And this judging is based on your nonsense ideas.  And I don't have any connection with him this is another bullshit . Finally thanks to your grudge behaviors I can fill the antihero section with you.