47 bin dolarlık bir işlem ücretini bu kadar dalgın bir şekilde ödemeyi başarabiliyorsa baya zengin birisi demek ki. Yoksa insan çıldırma noktasına gelir böyle bir salaklık yaptığı için.  Ayrıca sistem nasıl böyle bir fee çıkarabiliyor onu da anlamış değilim. Çok garip bir problem gerçekten ilk defa duydum böyle bir şeyi.

Dünyaca ünlü rapçi falan diyince birden aklıma 50 Cent geldi. Adam zamanında Bitcoin alıp unutmuş sonra hayvan gibi değerlenmişti tabi. Kripto para yatırımı öyle bir şey ki hiç farkında bile olmadan paranı inanılmaz katlayabiliyorsun. 

Bitcoin adım adım rekora doğru gidiyor. Umarım tam rekor gelecekken düşüşe geçeceği tutmaz. 17500 dolar bandına düşüp tekrar tırmandığı için ardarda düşüşler yaşamaz diye ümit ediyorum. Bence bu gidişat en az 19500-20000 dolar aralığına kadar sürecek ve sonrasında durulma yaşayıp ardından da tekrar düşüşe geçecek. Bu seferki yaşanacak düşüşün daha fazla oranda olabileceğini düşünüyorum.

2 yıl içerisinde bu derece devasa bir yükseliş olacağına ihtimal vermiyorum. Bitcoin fiyatına adeta kanat takacak gelişmeler görmediğimiz sürece imkansız görünüyor. Hatta uzun vadede de Bitcoin fiyatında 300 bin dolar gibi bir değer göreceğimize pek inanasım gelmiyor.

Bitcoin fiyatı 17 bin 500 dolara kadar gerileme yaşayınca bu düşüşün devamı gelebilir diye düşünmüştüm ama beni şaşırttı açıkçası. Şu anda 18 bin 660 dolara kadar tırmanmış durumda. 19 bin direncini kırmayı başarabilirse yeni rekoru %100 görürüz diyorum.

Özgür Demirtaş gibi işinde gerçekten iyi olan ve sağlam tavsiyeler veren insanlara kulak verdikleri zaman iyiye doğru gidiş başlayacaktır şüphesiz. Fakat kafalarının dikine giderek kendi istedikleri üzerinde diretirlerse iyiye gidişi rüyamızda göreceğiz gibi. Son günlerde sayılar biraz gerilemeye başladı ama bakalım nereye kadar devam edecek.

Önümüzdeki hafta içi nihayet Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi maçları geri dönüyor. Başakşehir'in Manchester United'ı mağlup etmesi beni oldukça şaşırtmıştı. Fakat Başakşehir'in Avrupa Ligi'ne bile kalabileceğini düşünmüyorum açıkçası. Man Utd ve PSG deplasmanlarında yüksek ihtimal yenilgi alacaktır. Leipzig ile içerde oynayacak ama Leipzig Man Utd'a benzemez. O maç da berabere bitebilir.

Benim film önerim John Wick serisi olabilir. Daha geçen oturup 3 filmi de izledim ve aksiyona fazlasıyla doydum. Uzun zamandır bu derece sıkmayan bir aksiyon filmi izlememiş olabilirim. Yeni filmi de yolda geliyormuş bakalım umarım güzel olur.

İstatistikler gün gibi ortadayken bu durumun hükümetin umrunda bile olmaması inanılmaz bir şey. Halkına yeterince değer vermeyen ülkelerin başlarında geliyoruzdur herhalde. Bizde halk için hükümet değil de hükümet için çalışan halk mantığı var. Bir sürü insan yeterince paraları olmadığı için sıkıntılı olan evlerinde yaşamak durumunda kalıyorlar. Dünya kadar deprem vergisi toplandı fakat o paraların nereye gittiği belli değil. Güzelim ülkemizi bu derece içler acısı halde görmek çok üzücü.

Hep kendi istediklerini yaptıracakları insanları getirdikleri için değişen bir şey olmayacak. Zaten neden değişiklik yaptılar onu da anlamış değilim. En başta zihniyetin değişmesi lazım. İşlerin kötüye gittiği ortadayken doğru adımları atmaya başlamazsanız iyice tuz biber ekmiş olursunuz. Aslında keşke Özgür Demirtaş, Mahfi Eğilmez gibi işinde çok iyi olan insanları bakan olarak görebilsek. Sonuçta bakanlık görevinden bahsediyoruz doğal olarak işinde iyi insanların gelmesi gerekir normalde.

Teknoloji çağında yaşadığımızı düşündüğümüzde zaten böyle şeylerin tamamıyla dijitale geçmesi gerekli. Nasıl ki e-fatura varsa garanti belgesine de internet üzerinden erişilebilmeli ve gönderilebilmeli.

Açıkçası ıhlamuru pek de sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Tadı inanılmaz itici geliyor. Ama hasta olduğum zamanlar çok faydasının dokunduğunu da itiraf etmeliyim. Ballı ıhlamur hasta olunca favorimdir.  Ancak salepi çok severim her ne kadar sık içmesem de. Soğuk kış aylarında insanın içini ısıtması da cabası.

Böyle bir ödeme sisteminin daha yeni sağlanıyor olması oldukça komik. Böyle bir şeyin haber konusu olması da ayrı komik. Kredi kartı icat edileli kaç yıl olmuş, her yerde kullanıyoruz ve burda ne hikmetse sadece nakit kabul ediliyordu. Ayrıca bu araç bakımı değil ki arkadaş para ödüyoruz. Alt tarafı aracın trafiğe çıkması konusunda bir sıkıntısı var mı yok mu vs. gibi konular için kontrol ettiriyoruz o kadar. Ne zaman bitecek bizim milletin her şeyden para alma sevdası acaba.

İzmir'de yaşanan büyük deprem sonrası da hala akıllanmış değiliz. İstanbul için beklenen depremin sonuçları ne yazık ki bundan kat kat daha ağır olacak. Ama hala kimsenin gerçekten umrunda değil görünüşe göre. Lafla peynir gemisi yürümez sonuçta icraat gerekiyor. Kentsel dönüşüm gerçekten uygulanmadığı ve lafta kaldığı takdirde bunun bedelini halk ödemiş olacak.

Milli piyango son zamanlarda oldukça tartışmalı bir hal almış durumda. Yanlış hatırlamıyorsam geçen yılın ikramiyesinin sözde sahibi ortaya çıkmadı ve para devlete kaldı. Şimdi de özelleştirildi ve bakalım bu sene sonundaki çekiliş sonucunda neler yaşanacak.

Ne yarıştı ama. Oldukça sürprizli bir yarış haftasını geride bıraktık. Sıralama turlarında Verstappen'den pole pozisyonunu almasını beklerken Racing Pointlerin büyük başarı göstermesi ve Stroll'ün pole pozisyonunu alması oldukça şaşırtıcıydı ve izlemesi keyifliydi. Yarış ortalarına kadar acaba Stroll ya da Perez'den mi 1.lik gelecek diye bekleme halindeydim fakat pist kurumaya başlayınca Hamilton adeta uçuşa geçti ve mükemmel bir çaba ile yarışı kazanarak şampiyonluğunu da ilan etti. Perez de 2. bitirerek takımı adına çok iyi bir iş çıkardı. Leclerc'in podyum göreceğini tahmin ederken son virajdaki üzücü hatası sonra podyumun dışına düştü. Ama Vettel'i uzun aradan sonra podyumda görmek (hele ki bu pistte) harikaydı.

Sağlık bakanımız hala inatla gerçek vaka sayılarını açıklamak istemiyor. Azıcık mantığı olan insan bile biliyor zaten gerçek sayının açıklanan seviyeden kat kat yukarda olduğunu. Her ülke vatandaşı gibi bizim de gerçek sayıyı bilmek hakkımız. Koronavirüs sürecinin en kötü yönetildiği ülkelerden birine dönüştük iyice.

Son zamanlarda oldukça popüler olan ve benim de severek bitirdiğim bir mini dizi önermek istiyorum. Dizinin adı birçoğunuzun tahmin ettiği üzere The Queen's Gambit. Dizi o kadar etkileyiciydi ki uzun zamandır satranç oynamayan bende fazlasıyla tekrar satranç oynama isteği uyandırdı.

Bir türlü doğru düzgün yasak sistemi getirmeyi beceremediler ya inanılmaz. Burda asıl yapılması gereken şey gayet bariz. Vaka sayısı bu denli artmışken katı bir sokağa çıkma yasağı uygulanmalı. Yoksa bu kadar insan örneğin toplu taşımalarda, restoranlarda vs. biraradayken vaka artış hızını azaltamazsınız.

Amazon Prime'ın aylık 8 tl olması baya iyi oldu. Sadece 8 tlye Prime Video gibi bir nimetten yararlanabiliyorsun, Amazon ürünlerinde kargo bedava gibi fırsatlardan yararlanabiliyorsun ve Twitch'te prime ile ücretsiz abonelik hakkın da oluyor. Prime Video'da da önerebileceğim dizi olarak The Boys'u söyleyebilirim. Tüm bölümlerini bitirdim ve dizi çok hoşuma gitti. Klasik süper kahraman film/dizilerinden oldukça farklı.