G20'yi organizasyon olarak hiç sevmem. Ama olaya ekonomik açıdan bakarsak zaten uzun süredir G20 ülkeleri ile aramızdaki ekonomik uçurum açılmıştı. 20 yıl küsürdür o kadar yanlış bir ekonomi modeli yürütüldü ki bu sonuç çok normal.

Rap müzik dinleyenler ve rap camiasını bilenlerin yakından tanıdığı Beta nickli Berk Bayındır rap dünyasının sempatik çocuğu olarak bilinirdi. Geçtiğimiz günlerde motor kazası yapmıştı. Ama durumu iyiydi hatta taburcu olmuştu. Bugün ise haberlerde vefat ettiğini gördüm. Gencecik insandı, 31 yaşındaymış. Birçok kişi onu "Susamam" şarkısında tanımıştı. Onun kısmının sözleri:
Merhaba Türkiye
Bende var hüviyet
Yaşamaya çalışıyoruz hasbelkader gitmeden katakulliye
Ekrana süs diye çıkan şarlatan, hep fanatik biri!
Fesatlık, kötü niyet salgın gibi
Eder daha manipüle!
Bu bir temsil ya da piyes!
Bu uçaksa bu türbülans!
Komşumuzdu Suriye
Şimdi bu gemideki vatandaş mı? (Yurttaş mı?)
Huzurda değil ölü bile topraktakilerin ahı var
Sadece gazeteydi "Hürriyet"
Sen olabildiğince özgür ol!

https://twitter.com/sefadegiIsafa/status/1518549364775477250

Kaynak: https://www.posta.com.tr/magazin/beta-lakabiyla-bilinen-unlu-rapci-berk-bayindir-hayatini-kaybetti-2514658

Sözde Ermeni soykırımını kabul eden ülkelere baktım bugün ve içim karardı. Bugün "Ermeni soykırımı"nı resmen tanıyan ülkeler: Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay.

Ülkeyi yönetenler son yıllarda yaptığı dış politikadaki hatalar sonucu ülkenin zayıflayan imajı mı etkili oldu bilmiyorum ama bu ülkelerin büyük kısmı son yıllarda tanımışlar. Yani ülkeye kötülükleri sadece ekonomik değil tarihsel artık.

Demansın tam Türkçeleştirilmiş haline bunama diyebiliriz hocam. En sık görülen çeşidi Alzheimer dediğiniz gibi. Tahminen şu an Türkiye'de 600.000-700.000 arası demans hastası olduğunu düşünebiliriz. Bu kişilerin yarısı hatta yarısından bir miktar fazlasına Alzheimer diyebiliriz.

I think Galatasaray have a talented striker and defender. Marcao and Nelson in particular have been solid as a wall. Good tandem. Mostafa Mohammed is young and strong. I think Galatasaray's prooblem is lack of qualifed middfield players. So a midfielder like Gedson Fernandes is needed for next season.

Haftasonu yoğunluk sebebi ile online değildim, yazamadım. 23 Nisan bizler için çok önemli bir yeri var. Başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını saygı ile anıyorum. Ve atamızın tüm dünya çocuklarına armağan ettiği tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm çocukların ve çocuk ruhlu yetişkinlerin bayramı kutlu olsun.

Evlilik ile ilgili size önemli bir bilgi vereceğim, E-V-L-E-N-M-E-Y-İ-N. Biliyorum çok aşıksınız, karşınızdaki insan mükemmel, onsuz nefes bile alamıyorsunuz ama bunlar kötü ABD romantik/komedi film klişeleri. Ne siz beyaz atlı prenssiniz ne de o prenses. Evlendiniz, borca gireceksiniz, krediler çekilecek ve balayından sonra başlayacak geçim sıkıntısı. Bir yanda geçim sıkıntısı bir yanda düğün kredileri. Ülkemizde son yıllarda evlenen kaç çift boşandı biliyor musunuz ekonomik koşullar yüzünden. Boşandınız mı rahata da eremeyeceksiniz çünkü kol gibi nafaka ödemesi başlayacak. Şansız iseniz boşanmadan önce aşkınız meyvesi olarak dünyaya getirdiğiniz evladınıza harcayacağınız ve genç yaşında aldığınız sorumlulukta cabası.

Aklınız varsa E-V-L-E-N-M-E-Y-İ-N.

İlk başta başlığı açan arkadaşa ve paylaşım yapan arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bazı paylaşılan Youtube kanallarını biliyor ve takip ediyordum ama bilmediğim güzel Youtube kanalları da buldum. O yüzden faydalı bir paylaşım olmuş. Ben daha çok sinema ve dizi kanalları takip ediyorum.

Sinema/dizi haberleri ve yorumları için Kafeinsiz kanalını öneririm. Linki : https://www.youtube.com/channel/UC3jKkmwbXRxOFIy-PYmf54g

Şimdi bir eleştiri ile başlamak istiyorum. Bence başlık yanlış. Ben ülkemizin herhangi bir mülteci politikası olduğunu görmüyorum. Ne olduğunu kim olduğunu bilmediğin herkesi sınırdan geçirip ülkene alıp dolduruluyorsa demek ki ülkede bir mülteci politikası yok. Ülkemizde bir mülteci politikası olsa genel bir bakış yapalım. Gerçekten bu mülteci olayının suyu çıktı. Gerçekten Norveç'e İsveç'e laf ediliyor 100 kişi alıyor filan diye ama doğrusu da o. Böyle önüne geleni doldurmazsın ülkene be.

Eğitim sistemimiz uzun yıllardır kötüydü ama son 20 yılda eğitimi o kadar kalitesizleştirdiler ki, zır cahil bir kesim yarattılar. Cahil olan kesimi öyle pohpohladılar öyle cesaretlendirdiler ve cahilliği övdüler ki ülke 3 tarafı denizle 4 bir yanı cahille doldu. Cahilliğin üstüne  din ve milliyetçilik atıp ahlak kavramını da yok edince maalesef cahil ve ahlaksız kişiler ülkeyi ele geçirdi.

Demem o ki onlarda biliyor her zammın fakirleştirdiğini, onlarda biliyor alım gücünün azaldığını ama içlerindeki ahlaksızlık zam ile mutlu oluyor.

Demans hastaları ile yapılan çalışmalarda çocukluğunu hatırlatan kokulara yaşlıların tepki verdiğini ölçen bir makale okumuştum. Koku insanı geçmişe götürme, geçmişteki duyguları yeniden yaşatma anlamında diğer duygularımıza göre daha etkili imiş. Ve demans bile olsanız, diğer duyulara göre koku ile hatırlama çağrışımı daha geç zarar görüyor.

"En iyi biz biliriz" ile dahil oluyorum ben de. Ne çok biliyorlarmış, en çok o ve onlar biliyormuş. Her şeyi en iyi onlar biliyormuş. Şakası bir yana hak, adalet, eşitlik, etik, liyakat ve güzel olan tüm değerler gibi birçok kavramın içini boşaltıp ülkenin içine dinamit koydular resmen.

There was an Altay-Galatasaray match last night. It was a very boring match. Kerem Aktürkoğlu scored a spectaculer goal.And Kerem Aktürkoğlu's performance is one of the rare good things for Galatasaray this year. I don't understand Torrent's chosing, he prefer Gomis, Babel and Arda Turan. He must prefer Morutan, Barış Alper Yılmaz, Hamza Akman.

Anlattığınız durum aslında sadece üniversite öğrencilerinin değil nerede ise tüm toplumumuzun yaşadığı bir durum. Hiç kimse geleceği ile ilgili hayal kuramıyor. Şu anını yaşayamıyor. Sadece günlerini dolduruyor. Fırsatını bulan yurt dışına gidiyor, gidemeyenler de simülasyonda yaşamak denirse yaşamaya çalışıyor.

Başlığı açan arkadaştan ricam, bu ileri görüşlülük ile bir iki iddia tahmini filan söyleyebilir mi, şakası bir yana tebrik ediyorum. Tabi diğer yandan ülke adına gerçekten kötü bir durum. Enflasyonun yarattığı ve hissettirdiği durum ortada. Ama ekonomi böyle yönetilirse 5 lira nasıl bozuk para olduysa 10 lirada olur 20 lirada bozuk para olur.

12 yıldır saçlarım uzun. Hatta benim saçlarım fazla gür ve sık olduğu için aslında uzun kullanıma uygun olmamasına rağmen uzun saçı sevdiğim için öyle tercih ediyorum. Kesinlikle ilk uzama evresi saç şekle girmediği için sıkıntılı bir dönem ama sonrası rahat. Eğer saç bakımı ve şekillendirme zor geliyor ise en basit yöntemi saçınızı toplamaktır.

"Dünyayı atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık" çok sevdiğim bir Kızılderili sözüdür. Olay Erzincan'ın İliç şehrinde gerçekleşiyor. Erzincan İliç'te Amerikalı maden şirketi ve Türkiye ortakları (beşli crew?), altın çıkarmak için, altı yüz futbol sahası büyüklükte yani 4.284.000 metrekarelik bir siyanür ve sülfürik asitli atık havuzu inşa ediyor ve apartman kadar büyük buharize makineleri getirerek asidi buharlaştırıp havaya salıyorlar. Bilim adamları konu ile ilgili raporlarında "dünya tarihinin gelmiş geçmiş en korunmasız, en vahşi ve en büyük çevre felaketi. Çernobil felaketinden de beter" değerlendirmesini yapıyorlar. Yine bilim adamları, Erzincan bölgesi depremde konusunda Japonya'yla yarışıyor ve sülfürik asit gölü, Fırat nehrine (karasu) üç-yüz metre mesafede. olası bir sızma durumunda, milyonlarca yıl sürecek bir kirlilikten bahsediyorlar. Konu ile ilgili Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal insanlığa karşı suç işlendiğinden bahsedip, tiroit kanserinin 10 kat arttığını belirtti.

Kaynak: https://etelgraf.com/erzincan-ilicte-siyanur-ve-sulfurik-asitli-atik-havuzuna-tepki-insanliga-karsi-suc-isliyorlar/

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/darbeli-matkapla-turkiyenin-tasfiyesi-530254h.htm

Kaynak: https://polenekoloji.org/firatin-kaynagina-siyanur-havuzu/

Kaynak: https://yesilgazete.org/erzincan-halkinin-siyanur-soludugu-ilicte-bilirkisi-kesfi/

Kaynak: https://www.yenidemokrasi22.net/ilicte-altin-madeninin-kapasitesi-3-kat-arttirilmak-isteniyor-halk-maden-istemiyor.html

@W Jr. hocam Member'dan Full Member'a geçmeden önce böyle bir postta bana da yer vermiştiniz sizler ve merit kaynaklarımız @efs @ratimov ve @vispillo ve değerli forum üyelerinin katkıları ile Full Member olmuştum. O gün Senior Member için bir postta yer almak benim için çok uzun ve imkansız geliyordu, böyle bir postta bana yer verdiğiniz ve destek olan arkadaşlara tekrar tekrar teşekkür ediyorum. İnsan paylaştığı fikirlerin, postların değer gördüğünü görünce duygulanıyor ve mutlu oluyormuş. O yüzden çok teşekkür ederim.

Kahve içmeyi de kahveyi sevmem. Hatta çayı da sevmem. O yüzden Starbucks ile aram hiç olmadı, mecburen arkadaşların yanında gitti isem bir iki kez gitmişliğim vardır. Gittiğim zamanda hiçbir zaman Starbucks hayranlığını anlayamamışımdır. Tabi ki kimsenin ne içtiği ne yaptığı hangi mekanı sevdiği veya tercihi ettiği bana düşmez. Ama anlayamadığım şey bir içecek bir dilim pastaya şu ekonomik koşullarda 89 istendiği ve insanların da bunu tercih ettiği. Acaba benim anlayamadığım bir şekilde bazı insanların parayı ağaçtan filan mı topluyor eğer öyle ise bize de haber versinler bizde toplayalım.

Hocam öncelikle çok önemli ve faydalı bir paylaşım olmuş. Microsoft Office ve birçok Microsoft uygulamalarını edu mailimle kullanıyorum ve çok avantaj sağlıyor.
Bir bilgi de benden olsun eğer edu'lu mailiniz varsa özellikle yurt dışında birçok sokakta eduroom ağı var. Telefonunuzu kendi üniversitenizin eduroom ağına kaydetti iseniz, Avrupa'da birçok sokakta bedava şekilde ağa bağlanıp kullanabiliyorsunuz. Ülke içinde başka üniversiteye gitseniz de o üniversitenin eduroom ağına bağlanabiliyorsunuz. Maalesef üniversiteler dışında, sokaklarımız da eduroom ağı görmedim ben.