Rüyalar bilinçaltını yansıttığı gibi saçma sapan rüyalarda olabiliyor keza tabirlerine dair sitelerde pek güven vermiyor açıkcası. Birçoğu hit almak için saçma sapan uyduruklar içeren tabirlerle dolu. Birinde rüyamda uçtuğumu görmüştüm bunu aratırken ayaklarınız yerden kesilecek tabiri caizse mutluluktan havalara uçacaksınız şeklinde bir tabir görünce öhhh demiştim Tabi ayaklarımın yere değmeden havada uçtuğum kısa bir süre olmuştu o zamanlarda sonra bisikletin gidonu üzerine yapışmıştım 

İlk fragman yayınlanmış ve gayet efsane duruyor o zaman bize de Back to the Matrix demek düşer   Barneyi görmekte gülümsetti birazcık 

https://twitter.com/onediocomvideo/status/1435959066367381506?s=20 .

Son takım arkadaşını dövdüğünde, önemli maçlarda kırmızı kartı yediğinde ve takımı şampiyonluktan ettiğinde Süper Lig takımı Galatasaray Marcao'nun takım için iyi bir tercih olmadığını anlayacak Kızılderililer söyleyince oluyorsa ben söylediğimde de olur galiba

Bugün denk geldiğim ve çok hoşuma giden bir videoyu sizlerle paylaşmak istedim. Videonun diğer başkahramanını hiç görmemiş olsakta kurgu olduğuna inanmıyorum inanmak istemiyorum çok güzel bir hikaye.


Giorgio Lo Porto isimli Tiktoker dostumuzun hayatında büyük bir değişikliğe yol açan yeni komşusu Emil ile olan hikayesi karşınızda:

Bu senenin başında bende baya çekimser hatta karşıydım aşıya çünkü çok hızlı bir süreçte geliştirilmiş ve yan etkilerine dair kuşkularım vardı yapılan açıklamalar yeterli gelmiyor ve birçok hurafeyle iyice kararsız kalmıştım. Ancak zaman içerisinde aşıya karşı güvenim oluştu ve iki doz biontech aşımı oldum. Dar bakış açısından kurtulamayıp sizin tabirinizle hastalığa direnenler, bu illete kafa tutanlar hala var ve bu kişiler ilk olmayacak ve sonda olmayacak. Hatta Yıldız Tilbe'de bunlardan birisi olacak aşı olmadım olmayacağım diyerekten inatlaşıyor. Bizi bu virüs değil bu dar bakış açısı süründürecek...

Bana bir balta verseler ve bir ağacı kesmem için 1 saat verseler ben 45 dk o baltayı bileylerdim der birisi kim dediğini hatırlayamadım ancak bu sözde dediği gibi takımlarımız iyi oyuncu transferleri ve transfer bütçesiyle olmadığını yavaş yavaş anlamaya başladı ve daha akıllı hamlelerde bulunmaya başladılar. Şuana kadar da gelen transferler ümit veriyor ülke genelinde ve dediğiniz gibi güzel sezonlar bizleri bekliyor.

Oğlan dayıya çektiğinden genelimizde bir kellik olabilitesi yüksek hocam ondandır biz erkeklerin başının kel olarak görülmesi Futbol branşı dışındaki tüm branşlardaki temsilcilerimizi alınlarından öpüyorum çünkü Aamir Khan'ın Dangal filminde işlediği gibi doğru düzgün bir destek görmüyorlar tamamen kendi çabalarına bakıyor yenseler de yenilselerde onlar bizlerin gurur ve övünç kaynakları

Şeytani bir düzenin olduğu apaçık doğru geçen sene Sergen Hocaya yardıranlar bugün milli takımın başına geçsin diye tt oluyor. Yere göğe sığdıramadılar zamanında Şenol hocayı ancak Şenol hocada istenilen verimi veremeyince sesler yükseldi ki gayet haklılarda birçok yetenekli oyuncumuz mevcuttu kadromuzda keza alınmayanda birçok yetenekli oyuncu mevcuttu. Şenol Güneş'in kariyerinin kötü birşekilde bitmemesi için istifa edip biraz dinlendikten sonra başka bir takımla kendini geliştirmiş birşekilde yeni şampiyonluklarla bitirmesi gerekiyor onun dışında yazık olacak.

Gerçekten de ilginç bir durummuş hocam yaşadığınız ve bahsettiğiniz isimi ve o isimle birlikte coinbase ile arattım. Coinbaseli aramada pek birşey çıkmadı ama Tremayne A. Palmer isimli 43 yaşındaki adam Amarigada cinayete kurban gitmiş. Tarafınıza gelen maillerin ss ini paylaşırsanız güzel olur bilgilendirme ve farklı noktaları görebiliriz.

Yav hacı yaptın bir hayır tut ayır bacağından demişlerde sen komple bacakları kopartmışsın ceza nedir Bunun yerine teşvik vermen daha mantıklı olurdu ki insanlara katmak istediğin felsefenin daha fazla albenisi olurdu.

Haa birde Satoshi Nakamoto'yu merak ediyorum yaşıyor ve tek kişiyse bu haberin karşısında viskisini yudumlayıp suck it centralized systems diyor mudur?

"Kriptoparalar daha çok güven vermiş. " Bu güveni 10 senenin sonuna bakarak yorumlamak birazcık yanlış bir hareket olmaz mı? Bu 10 sene içerisinde kriptoparalara yatırım yapanlar kaç kere ayı sezonuna denk gelmiştir? Kriptoparalar bu 10 sene içerisinde sürekli volatil olduğundan dosta korku düşmana güven vermesi daha çok olmuştur Yavaş yavaş güven kazandı seneler içerisinde ki bu sene içerisinde kaç kere bu güveni kırdı geri topladı. Buradaki listeye bakarak yapılabilecek en iyi çıkarım " en çok güveni teknolojik gelişmeler ve bu noktada çaba harcayan projeler ve işletmeler vermiş ".

Şimdiki Rusya yerine Sovyetler olaydı rubleyi sanallaştırırlar dolara karşı yıkıcı hamle olsun diye koşuştururlardı Daha matrak ve coşkulu bir piyasaya sahip olurdukta kısmet değilmiş. El Salvador, Panama ve Küba gibi devletlerin ise bu noktada gösterdikleri çabalar kısa vadede onlar için sorun yaratacak mıdır evet ancak uzun vadede lehlerine dönecektir diye düşünüyorum.

Aşının çok büyük bir öneme sahip olduğunu gösteren bir araştırma olmuş ve diğer taraftan herşeyin aşı olmadığını da göstermiş. Özellikle iki doz ve üç doz sinovac aşısını yaptırmışların arasındaki uçurum gibi fark gösteriyor ki 2 doz aşı yeter demekle olmuyormuş ki ülkemizde sinovac aşısı en erken yapılan aşıydı. Aşılamanın önemi kadar hijyen ve sosyal mesafede baya önemli aşılıyım ben ya deyip damdan düşer gibi her ortama düşmemek gerektiğini çevremize iyi aksettirmemiz lazım. İnşallah aşılama süreci önümüzdeki 1 ay boyunca daha da hız kazanır ve üniversitelerin eğitim öğretime geri döndüğünde risk oranı daha aşağılarda olur.

Bir ben kaldım galiba şu diziyi izlemeyen Bir türlü içimden gelipte izleyemedim o kadar veryansın muhabbetini yaptılar ki belki de bundan ötürü abartılmış gibi bir hisse kapıldım da izlemek gelmedi içimden.

Tv programlarının, filmlerin, dizilerin ve sosyal medyanın evet toplum ahlakı üzerinde ciddi bir etkisi söz konusu. Ancak bunlardan çok önceden bozulmalar başlamıştı ve bu durumu ciddi anlamda hızlandıran bir etken oldu bu programlar ve türevleri. Lisede bir yazar gelmişti konuşma yapmaya ve şöyle demişti biz evimizden tv'yi çıkartalı çok oldu. Akşamları hep beraber ailecek kitap okuyoruz ve sohbet ederken birbirimize anlatıyoruz. O kadar çok hoşuma gitmişti ki anlattıkları o adamın o zamandan sonra evimdeki tv'nin yüzüne önemli maçlar dışında bakmaz olmuştum.

Tabi bu özenti furyasının ilk başlangıcı ben pikaçhu'yum diyerek camdan atlayan bir çocukla olmuştu. Akabinde hint dizilerinin furyası başlamıştı bir tane büyüğümüz bu dizilerden bir tanesinin başrol oyuncularının fotoğrafını bastırtıp çerçeveletmişti. Bknz: .
Source

Daha sonra genç kız kardeşlerimizde tüyü bitmemiş korelilerin aşkı baş göstermeye başladı K-pop vb gruplara aşık oldular aşk drama dizilerine abayı yaktılar ki Konya'da yer alan bir üniversitede yüksek lisans tezi konusu bile oldu "İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN GÜNEY KORE DİZİLERİ İZLEME DURUMLARI VE DİZİLERİN ETKİLERİ".

Gelelim son raddeye aile içi şiddetler, ensest ilişkiler, katliam haberleri vb kan donduran o kadar olay oluyor ki olmaz böyle şey diyorsun ama oluyor 3 gün 5 gün kınanıyor 10 gün sonra unutulup gidiyor. Hatta bir palu ailesi vardı hem ülkemizde hem de bu forumda muhabbeti de dönmüştü baya harbi ne oldu hatırlayan var mı? Sadece artık bu tarz olaylar bir kulağımızdan giriyor diğerinden çıkıyor.

Aklıma şöyle bir hikaye geldi arattım buldum:

https://www.facebook.com/SoranAdamm/photos/bir-afrika-kabilesinde-birisi-yanl%C4%B1%C5%9F-bir-%C5%9Fey-yapt%C4%B1%C4%9F%C4%B1-zaman-kabile-%C3%BCyeleri-bir-%C3%A7e/456821927815678/

Bir hata yapıldığında üstüne kapatma yoluna gidiliyor ebeveynler tarafından gençtir hata yapar, şeytana uymuş bir kere, elalem ne der gibi düşüncelerle hata yapanı yaptığıyla yanına bırakılıyor Oysaki hatayı yapanın cezasını çekmesi lazım ama işte olmuyor böyle! Hatta yakın zamanda birisi çocuklarının babasının kendi babası olduğunu öğreniyor ve hikayenin içerisinde adamın annesi falan konuyu kapattırmak için neler söylüyor.

Source
Der 3000 yıl önce yazılmış bir Likya şiirinde. Evet insanoğlu olarak asırlara meydan okuduk; okudukça da hep kendimizden bir iz bıraktık gelecek nesillere ve bunların bazısı zamana meydan okuyarak dimdik ayakta kaldığı gibi bazıları ise zamanın yıpratıcı etkisi karşısında ayakta duramadı ve toprağın 7 kat altında gün yüzüne çıkmayı bekliyor…

Ülkemiz Türkiye’nin topraklarında asırlar boyunca birçok medeniyet hüküm sürmüştür. “Hititler, Frigler, Lidyalılar, Urartular, Persler, İskenderin İmparatorluğu, Roma, Bizans ve 1071’den sonra bizler. Binlerce yıllık Anadolu medeniyetleri bizlere öylesine güzel eserler izler bırakmıştır ki biz bunların değerini çok güzel anlamışız ki(!) diğer ülkelerin ödünÇALMALARINA izin vermişiz. Şu linkten bizden kaçırılan tarihi eserlerden bir kaçını görüp hayran kalabilirsiniz: https://www.ensonhaber.com/galeri/turkiyeden-yurt-disina-kacirilan-10-tarihi-eser
Keza ülke dışına kaçırılamayan birçok tarihi eserin parçalarını yanlış şekillerde kullanmışızda. Örneğin Antik Dünya’nın 7 harikasından biri olarak bilinen ve Efes’te yer alan Artemis tapınağının kayaları yakın çevrede bir cami ve kilise için kullanılmış. Hatta meşhur fotoğrafçılarımızdan olan Ara Güler şans eseri Aprodisias Antik Kentini keşfeder ve Dünya Miras Listesine hediye eder. Şu linktende tarihin nasıl parçalandığına ve daha sonra nasıl keşfedildiğine dair hikayeyi okuyabilirsiniz: https://www.haberturk.com/ara-guler-in-kesfettigi-kent-aphrodisias-2182669/

Buraya kadar olan kısım giriş minvalinde bir kısımdı. Yakın zamana kadar bende tarihe fazla merakı olmayan bir insandım tamam merakım vardı ancak  yakın zamanda sınırlarımı zorlama kararı almamla sevgilim ufak bir Hierapolis kaçamağı yapmış orada tanıştığımız arkadaşın güzel anlatımı ve bilinçlendirmesiyle çok daha farklı bir şekilde tarihe yaklaşma kararı aldım. Geçmişini bilmeyen geleceğe güvenle bakamaz der Mustafa Kemal Atatürk ve gerçektende çok haklıymış. Hatta yakın zamanda şöyle bir içerik görünce daha iyi anladım: https://ahmeteminyilmaz.com/2021/08/600-yil-once-osmanlinin-ergeneye-yaptigi-1300-metrelik-koprunun-sirri-selde-ortaya-cikti/.

81 il 81000 Rota

Hangi İl’de hangi ilçede yaşarsak yaşayalım birçok tarihi eser, tarihi mekan bizlere kucağını açmış bekliyor ama biz sadece önünden geçerken şöyle bir bakıp adamlar zamanında ne yapmışlar be abi diyoruz başka da birşey demiyoruz Devletimizin bizlerin böyle mekanları gezebilmemiz için birçok yeri ücretsiz yaptığı gibi bazı yerleri Müze kartlar ile gayet makul fiyatlarla gezmemize imkan tanıyor.

MÜZE KART
http://dosim.kulturturizm.gov.tr/muze-ve-orenyerleri-giris-yonergesi

Bunların dışında düz Müze kart ücreti 60 TL. Öğrenciler ise yarı fiyatı olan 30 TL gibi makul bir ücretle müze kartı temin edebiliyor ve aldıklarından itibaren 1 sene geçerli oluyor.

Müze kart aldınız peki nerelerde kullanılabiliyor?
MüzeKart ile T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Milli Saraylar'a bağlı 300’den fazla müze ve örenyerini bir yıl boyunca sınırsız ziyaret edebilir, tarihte keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Tabi bazı yerlerde Müze kart geçmiyor bu noktada ayrı bilet alarak giriş yapmanız gerekebiliyor. Bu noktada http://dosim.kulturturizm.gov.tr/giris-ucretleri şu linkten geçerli olduğu yerleri inceleyebilirsiniz.

Haydi parmak izlerimiz birbirine değsin...

Çeşme suları büyük yerleşim yerlerinde çok ama çok nadir içilebilecek düzeyde hocam buna yeterli ve kaliteli altyapı olmayışı neden oluyor. Ufak kırsal yerleşim yerlerinde kana kana hala içerim o çeşme ve hayrat sularını hiçbir arıtma cihazı ya da damacana suyu öyle rahatlama ve tad veremiyor. Özellikle bazı hayratları yaptıranlar öyle bir yaptırıyor ki çok sağlam kaynaktan uzakta dahi olsa geliyor ve özellikle bahar aylarının başındaki içtiğiniz suyu başka mevsimlerde bulamıyorsunuz hem çok keskin bir soğukluğu oluyor hemde daha doygun oluyor içtikçe içesiniz geliyor buna kar suyununda eklemesinden mütevellit olduğunu düşünüyorum.

Düşüncelerimi çok güzel yansıtmışsınız özellikle kahve olayı hakkında Konya Hollanda'dan büyük esprisine Rotterdam'ın ekonomisi tüm Türkiye'nin ekonomisinden büyük şeklinde bir kapak yememize sebebiyet veren kişi ve zihniyet yüzünden geldiğimiz nokta gerçektende içler acısı bir durum. Üreticilerimizin çiftcilerimizin tam anlamına yararına hamleler gelmedikçe 3 kuruşluk indirimde işe yaramaz 5 kuruşlukta...

Bu aralar sık sık eski filmlerde nostaljik yeni çekimler yapıyorlar örneğin Spider man de diğer Spider Manlerin de geri dönüp rol alacağına dair senaryolar baya üretildi ki fragmanı 24 saatte endgame in sayısını geçti. Spider mande hayal kırıklığına uğrayacağımızı düşünmüyorum ama matrix'te doctor who'daki gibi Neo'un yerine birini geçireceklermiş gibi bir hissim var ancak böyle birşey olurlarsa batırırlar gibime geliyor. Açıkcası Matrix için beklentilerimi düşük tutacağım...

Şu zamanda doktordan satılık araba olmamasına dikkat ederim malum birincisi ortalık karışık ikincisi bin tane doktor varsa iki bin tane doktordan satılık ilanı var Onun dışında yakıt durumu en büyük etkenlerden birisi olacaktır malum her gecenin sabahı olduğu gibi her gecenin birde yakıt zammı oluyor ülkemizde. Bir diğer seçenek ise kesinlikle yedek parça durumu olacaktır. Kolayca  bulunabilir ve uygun olmalı. Son olarakta bagaj hacmi benim için önemli dağ bayır gezme tozma hastalığı olduğu için bagaj her daim dolu olacaktır.