Söyledikleriniz büyük bir kısmına katılsam da ana fikir olarak bir mantık hatası olduğunu düşünüyorum. Her şeyin yükseliş gösterdiği dönemde bir haber gerekiyordu deyip, sonrasında bir de Bitcoin'in farklarından bahsedip ayrı bir hareket beklediğinizi görüyorum.
Teknik olarak aynı girdilerle farklı sonuç elde etmek mümkün değil. Bu durumda söylediklerinizin olabilmesi için Bitcoin'in farklı ilerlemesi gerekirdi.

O durumda kısa çalışma ödeneği devreye girecek ve ödemeler o şekilde yapılacak. Esas sorun o duruma gelirsek biz ekonomi olarak bunu kaldırabilecek miyiz. Yani devletin bakmakla yükümlü olduğu insan sayısı bir anda kat ve kat artacak. Bunu ekonomik olarak kaldırabileceğimizden emin değilim.

Bu sorunun cevabını vermeden önce alınmak istenen riske bakmak lazım.
Her yatırım aracının farklı risk değerlemesini yapmak lazım. Bu forumun konusu olduğuna göre kriptoyu değerlendirirsek, kısa vadeli riski yüksek kazanç sağlama şansı da o kadar yüksek bir yatırım aracı.
Aslında bu yanıyla altına benziyor. Tek farkla altının kısa vadede riski yüksek değil, düşük.

Tam olarak "bir bitmediniz beeee" başlığı olmuş. Bu videoları paylaşanlar kendileri denerlerse sonuçtan haber versinler ne diyelim başka...

Eğitim almış birisiyim ama eğitim vermek konusunda elbette hiç bir fikrim yok. Yine de içinde bulunduğumuz durumda bence okulların kapalı kalması faydalı. En azından çocukların virüs taşıması sorunu biraz olsun ihtimal dışı kalıyor. Ancak şu da var ki, bugün şehir içinde arabayla epey gezmem gerekti çocuklar yavaş yavaş parklara, sokaklara oynamaya çıkmış. Bu çok makul değil. 65 yaş üstünün sokağa çıkması kadar tehlikeli bir durum bana kalırsa. Bende 18 yaş altınında çıkmaması, çıkarılmaması lazım. Ne olursa olsun hastane vb. ihtiyaçlar dışında çıkmamalılar.
Ben bu yıllarda öğrenci olsaydım eminim çok güzel olurdu şu mola. Kendini geliştirmek, okumak, dinlenmek için çok güzel bir fırsat. Biz çalışmak zorundayız o ayrı ama çalışmayan herkes evde kalmalı.

Bu virüs mevzu tabi ki hafife alınmaması gereken bir konu. En büyük ekonomileri bile tehdit eder hale geldi çoktan.
Her ülke kendi gündeminin dışına çıktı yavaş yavaş. Özellikle Avrupa'nın o güzide şehirleri teker teker ölü şehirlere dönüştü. Dünya bunun ekonomik etkisini 1 yıldan uzun süre de atamayacaktır.
Ancak her şey kötü de değil aslında. Doğanın üzerinde insan elinin azalması sonucu güzel şeyler de olmuyor değil.

Geçen gün youtube'da izledim Napoli'de limanda 2 tane yunus yüzüyordu. Deniz üzerindeki aktivite azalınca balıklar biraz rahatlamış sanırım. Aynı zamanda Çin'de son 2 ayda hava kirliliğinin %30'dan fazla gerilediği gözlemlenmiş. Doğayı tahrip eden insanoğlunun evine kapanması kısa bir süre olsa bile doğada pozitif etki bıraktı bile.

Bu kadar büyük bir olay cereyan edince de gayet normal olarak gündem kaydı. Şu an bundan önemli bir şey yok sanırım. Ama bu konu kapanır kapanmaz gözler yine Suriye'ye dönecektir eminim.

Polislerin az bir kesiminde kalsa da maalesef bu tarz insanlar var. Genelde daha genç yaştaki polisler bu tarz davranışlarda bulunuyorlar ama bu da istisna demek ki.
Gerçi bunu "Polis" adı altında genelleştirmemek lazım. Her memur da bunu yapacak diye bir şey yok. Çok iyi niyetli olanlarda var.

Bir de şunu söylemekte fayda görüyorum. Videoyu izledim. tartışmanın başını değil bir bölümünü gösteriyor gibi. Elbette ne olursa olsun polisin yaptığı yanlış ama öncesinde de amcanın ne yaptığını bilmiyoruz. Bazen bu tarz durumlarda bir kişi öyle şeyler yapıyor ki, sonrasında olanlar masumane kalıyor.

Bugün bir tweet'de gördüğüm BSV'de madencilik krizi ile ilgiliydi ve beni şaşırttı.
Okuduğum kadarıyla son günlerde BSV'deki hash power son günlerde 3 katını aşmış durumdaymış ve bugün bir Twitter kullancısını attığı tweet'e göre ağda şüpheli işlemler olmuş.

https://twitter.com/CourierBonded/status/1241944745208762368
Tweet'i atan adama göre, bu bilinmeyen madencilik havuzu hiç bir şey yapmadan BSV havuzundaki ödülleri topluyormuş.
Madencilik işinden anlayanlar bir el atsın konuya da bilgilendirsin bizi.
Bu arada BSV fiyatında bir hareket yok ne aşağıya, ne yukarıya...

Bu muhabbeti siyasi bir öğe haline getirdiler ne yazık ki! Olay aslında tamamıyla insani bir şey. Bunda abartılacak bir şey de yok.
Ayrıca sağda solda Çin bize 1 milyon kit gönderdi olayı da hikaye. 50.000 Kit ücretsiz yollanmış ve geri kalanı da tanesi 4$'dan tarafımıza satılacakmış. İlk anlaşma koşulları olarak 300K - 1 milyon arası satın alım garantisi verilmiş Çin'e. Bilgiler doğruysa biz kendimizde üreteceğiz zaten bugün yarın ama bir yerde işi şansa bırakmamak olmuş durum.

Atatürk zamanında büyük devlet adamlığı yapıp, elindeki imkanı paylaşmış. Biz de bu tarz yardımlar her zaman, her dönem var olmuştur zaten. Daha düne kadar Afrika'da bir çok ülkeye, bazı arap ülkelerine yardım ediyorduk biz. Belki halen devam edenlerde vardır.

Ama bu işin özü şudur; sağ elin verdiğini, sol el bilmemeli...

Konu biraz çeperinin dışına çıkmış sanki. Başlığı açan arkadaş daha iyi karar verecektir elbette.
Ülkeler arası bir takım farklılıklar zaten normal bunlara çok takılmanın anlamı yok. Dünyayı güzel yapan şeylerden birisi burada. Bu nedenle farklılıklarımıza birlikte yaşamayı, birlikte adım atmayı öğrenmemiz lazım. Bence bugünlerde yaşanılan bu virüs olayı da bunu bize anlatıyor aslında. Çin'den sonra dışarıda ilk görüldüğü gün dünya liderleri ortak bir karar alabilseydi ve destekler karşılıklı olarak verilseydi bence bugün çok daha iyi durumda olurdu. Ve evet tekrar başa dönersek eninde sonunda dünya nüfusunu azaltmanın yolunu bulmak lazım. Sağlıklı ve insani azalmadan bahsediyorum.
Kontrollü çoğalma, bu dünyadaki yaşam süremizi uzatabilir. Onun dışında çok canımız yanacak, bizim yanmasa çocuklarımızın çok yanacak.

İlaç Çin'de değil aslında. Japon bir firmanın ilaciymiş. Favipiravir gibi bir şey adı. Hastalığı direk olarak yok etmese de ilerleme hızını yavaşlatıp, bağışıklık sistemine savaşma şansı veriyormuş.
Dün bir televizyon programında Çin'in İstanbul'daki başkonsolosu açıkladı. Ayrıca oradan gelen haberler de bu yönde. İşallah çare olur.

Maalesef günü kurtarmak isteyenler bunu sıklıkla yapıyorlar. Bende bir toptancı markette benzer şeyi yaşadım. Olayın ilk patlak verdiği günlerde işyeri için alışverişe gittik. Dedim hadi bir tane de kendime kolonya alayım. Baktım yerde 2 koli var. İçinden 1 tane yani 400ml'lik 1 adet kolonya alayım diye uzanacaktım ki biri geldi 2 koliyi de aldı. Dedim ki 1 tane içinden alabilirmiyim. Hayır dedi adam bana ancak yeter.

Neyse 3-5TL fazlasına dışarıdan 1 tane kolonya aldım sonradan o dert değil.

Ama insanların anlamadığı bir şeyler var. İstediğiniz kadar stok yapın bu iş büyür de sorun oluşacak hale gelirse size en fazla 1-2 hafta kazandırır. Bunun için değer mi başkasının rızkına el atmaya. Herkes nasibini yer diye söz var bizim toplumumuzda. Bunu anlamayanlar var maalesef. Stok iş çözmez. Gıda maddesi bozulur, yiyemediğiniz şeylere para verip başkasının gıda almasını engellemeyin, durduk yere fiyatları uçurmayın.

Girişim güzel ama bir karşılık bulduğunu sanmıyorum.
Türkçe bölümü daha canlı hale getirene kadar bunlar hayal arkadaşlar maalesef.

O an maalesef ekran başında değildim ama sonlarına doğru girdiğimde Huobi'de bir sorun yaşamadım. Bir iki emir girdim yavaşlamıştı ama sorun yoktu.
Binance'da ise bu tarz durumlarda emir girmek çok tehlikeli. Düşersen satayım alttan alım yaparım diye emir girmeye çalışıyorsunuz, emir görünmüyor. Ama aslında emir tamamlanmış oluyor. Sonra fiyat düşüp çıkıyor ama Binance'da emirler halen sağlıklı işlemiyor. Bu nedenle ben çok fazla Binance'da hareket etmiyorum bu tarz durumlarda. Çok acil durumlarda belki...

Hocam şu aşamada ne olacağı belli olmaz ama FED'in ardı ardına piyasaya daha fazla para sürme kararı aldığını görebiliyoruz. Bu durumda uzun vadede USD fiyatında bir gerileme görmenin mümkün olduğunu düşünüyorum ben şahsen. (Koşullar normale dönene kadar böyle devam edebilir, salgın sonrası dönemden bahsediyorum.)

Kimse kendini kandırmasın bu ortamda para kazanamayan kimse yanında çalışana uzun süre destek çıkamaz.
Şu aşamada kilit nokta ne zaman normale döneceğimiz. Şimdi gün aşırı evde kalınması için telkinlerde bulunuluyor. İşletmeler kapattırılıyor falan. Dün sabah haberlerinde bir bilim kurulu danışman doktoru konuşuyordu. Diyor ki karantina gelecekse de çok doğru zamanda gelmeli ne geç, ne erken.
Buna tamamen katılıyorum. Ancak bugün insanları çalıştırıp, yayılma arttıktan sonra karantina kararı alınırsa bugüne kadar kapalı işyerleri tekrar karantina boyunca otomatik olarak kapanmış olacak. Bu kilitli kalan süre arttıkça mağdur sayısı artacak, üretim azalmış olacak... Talep artacak, üretim yok haliyle fiyatlar artacak.
İş uzarsa işsizlik artacak. Büyüme yerini daralmaya bırakacak. Yani ekonomi tam anlamıyla bir sarmala girecek. Her şey aşağı yönelecek.

Bu nedenle bence çoktan sokağa çıkma yasağı ilan edilmeliydi ki, 15 günde bizler izolasyon sonucu sokağa çıkabilir hale gelelim. Şu anda ise ne olacağı tamamen belirsiz. Bu haliyle bizim inatçı insanlarımızı içeride tutmak çok zor. Twitter'da, haberlerde bunu kolaylıkla görebilirsiniz.

Teması azaltarak üretimin devam edebileceği yolu bulmalıyız. Kahve, kafe, sinema, restoran, berber, kuaför gibi topluma aynı yerde hizmet veren yerlere yapabileceğimiz bir şey yok ama bunun dışındaki ekonomik faaliyeti mobil olarak sürdürmeliyiz.
Geç kalınmış bir şey var. Temassız ödemelerin yaygınlaşması. Bunu devlet politikası ile güçlendirmeliydik bugüne kadar. Marketler hınca hınç dolu ve aynı pinpad ile insanlar kart şifresi giriyor. Bugüne kadar sürekli kredi kartı kullanan ben temassız kullanmayan yerlerde nakit kullanmaya başladım. Mümkün olduğunca bozuk parayla geziyorum mesela ki para üstüne gerek kalmasın.
Yani milletçe teması azaltmadığımız her an bu işe dur demek çok zor olacak. Her yerde aynı konu konuşuluyor. Güney Kore kesti attı diye. Evet çünkü yaşam standartları yüksek ve insanları bilinçli davranıyor. Maske bizde olduğu gibi fahiş fiyatlara ulaşmadığı gibi devlet desteği olarak dağıtılıyor. Dükkanlara giriş için maske takmak zorunlu. Test her an, her yerde yapılabiliyor ve hastalar anında izole ediliyor.

EDIT: Özür dilerim ya. Konu birden ekonomiden salgınla mücadeleye dönmüş, tekrar okuyunca farkettim.

DEX'lerin yaygın olduğu dünya güzel bir ütopya. Ama bu söylediklerinizin DEX'lere kayma yaratacağını düşünmüyorum. Bu defalarca oldu ve sonucunda halen DEX'ler yerine bildiğimiz merkezi borsalar tercih ediliyor. Bir süre daha da böyle devam edecek gibi görünüyor.
Ben şahsen insanların böyle sorunları dert ettiğini düşünmüyorum. Edilseydi bugüne kadar çoktan tepki vermiş olurlardı çünkü.

Öyle düşünmenize ne sebep oluyor? Bu çöküşün merkezi borsalarla bir alakası yok bildiğim kadarıyla, neden böyle bir kullanıcı tercihi olsun şu aşamada?

Örneğin geçenlerde @mandown'un açtığı şu başlığa göre düşündüğünüz tersi bir durum var;

Ya hocam Türk topluluğunda bu videoları takip eden gerçekten kaç kişi var ki? Gerçi video hitleri hiç fena değil ama ciddi sayılabilecek rakamlarda yatırım yapacak kişiler siteyi incelemeden yapmazlar bunu. Websitesini inceleyen satın almaz zaten bunu merak etmeyin.

Bizdeki esas durum ayın 24-25'i gibi ortaya çıkacak. Çünkü bu rakam ilk günlerde, hastalık daha ortaya çıkmadan ve önlemler başlamadan ne hızla yayıldığını o zaman göreceğiz. Ve sonraki 14 gün sonrada önlemlerin olgunlaştığı dönemi göreceğiz.
Dün ilk defa iyi sayılabilecek bir sonuç geldi. Test sayısı artmasına rağmen, teşhis edilen sayı bir önceki günlere göre daha yavaş arttı. Sayı olarak çok maalesef ama artış hızı azaldı biraz. Şimdi bu noktadan itibaren takip önemli. Test sayısı artıp, izolasyon çoğaldıkça bu hız düşüşe geçer.