Sonunda açılmış valla. Uzun zaman olmuştu :) Sanırım öncelikle telefon operatörlerinin internetlerinde açıldı. Geçen hafta denemek için vodafone ile girebilmiştim.
Ben zaten vpn üzerinden giriyordum da; telekom sunucuları üzerinden de girilebilmesi elbette avantaj. Sonuçta milyonlarca kişi vpn kullanmayı bilmiyor.
|
|
|
Dünkü yeşillenmenin ardından bugün piyasa yine kırmızya boyanmış. Başka bir başlık altında bunun zaten olacağını yazmıştım: Boğanın fitiliAma erkenden boğa çığlıkları atanlar var; özellikle Telegram'daki borsa kanallarında denk geliyorum bu tiplere Panik alış-satış yaptırmaya çalışıyorlar. Trenin kalkmasına daha var zaman. Halvinge kadar böyle iniş-çıkışları sık göreceğiz. Asıl beklentimiz zaten istikrarlı bir yükseliş. Ona da var daha zaman...
|
|
|
Son yazdığım 2 mesajımı, değerlendirilmesi için buraya eklemek istedim... 1. Bütün coinlerin sonu mu geliyor / Kuantum BilgisayarlarAçıklama: Bu başlıkta, Bitcoin ve altcoinlerin sonunun gelip gelemeyeceği üzerine bir soru sorulmuştu. Sorunun temeli, kuantum bilgisayarların artışına bağlanmış... Başlık altında yazdığım mesajda, teknolojinin gelişmesi ile paralel olarak güvenlik önlemlerinin de geliştiğini; ilk bilgisayar olan ENIAC'tan günümüze örnekler vererek anlatmaya çalıştım. 2. ETH Fiyatı Ne Olur?Açıklama: Bu başlıkta, ETH fiyatı ve uzun vadeli yatırım hakkında bilgi almak istenmişti. Yazdığım mesajda, konuyu hem ETH özelinde hem de genel olark kripto piyasasının koşulları üzerinden anlatmaya çalıştım. 4-5 yıl gibi uzun vadeli bekleyişlerde, kaçan fırsatların büyük olabileği ve sonucunda da onlarca X yapmış olsa da başladığı noktaya geri gelebileceğini anlatmaya çalıştım.
|
|
|
Bir soru: Deminden beri düşünüyorum arkadaşlar. Bu dizinin konusu hangi filme benziyor?
Merit için değil ama You benzeri filmler şurada listelenmiş bir bak istersen ama muhtemelen gone girl senin bahsettiğin Güzel bir listeymiş hocam. Fakat enteresandır ki, benim bahsettiğim film bunların içinde de yok. Oysaki çok ilgisi olmayanları bile listeye koymuşlar Bu benim dediğim filmdeki karakter, teknolojiyle biraz ilgiliydi. Kızın evine kamera sistemi falan kurmuştu gizlice. Gone Girl de sağlam filmdi. Oradaki kadın, You dizisindeki Joe'nun daha psikopat hali
|
|
|
Geçen gün, kardeşimin ısrarı üzerine "You" dizisine başladım. Uzun zamandır erteliyordum; artık izleyecek bir şey bulamayınca başladım izlemeye. Bence gayet güzel bir dizi; sürükleyici ve heyecanlı bir şekilde ilerliyor. Bazı şeyleri bir noktadan sonra tahmin etmeye başladım. O yüzden "ters köşe" yapıp şaşırtabilme kabiliyetini biraz zayıf buldum. Henüz birinci sezonu bitiremedim, 1 haftaya tamamlarım diye düşünüyorum. Bir soru: Deminden beri düşünüyorum arkadaşlar. Bu dizinin konusu hangi filme benziyor? Bir türlü bulamadım. Hani takıntılı bir sapık vardı. Sevdiği kadının evini gözetliyor, onunla tanışma/karşılaşma bahaneleri buluyor, kadının erkek arkadaşına bir şeyler yapıyordu... Cevaplayana merit yollayacağım valla, ben de takıntı yaptım şimdi
|
|
|
Merit alması gerektiğini düşündüğümüz postlarımızı nereye yazacağız şimdi arkadaşlar? EFS konuyu kilitlemiş... Belirlenen tek bir ortak konu var mı? Yoksa eskisi gibi @Vispilio ve @Blacknavy'nin merit konularına mı ekleyeceğiz?
|
|
|
Teknoloji geliştikçe, güvenlik açıkları her zaman çıkacaktır. Bu açıklara saldırabilen sistemler de geliştikçe, güvenlik duvarları buna elverişli olacak şekilde yapılanacaktır. Yani en basit haliyle etki-tepki meselesi. Şu anda kuantum bilgisayarlar, bazı gelişmiş ülkelerde bulunuyor. Bunu açıklayanlar da var, gizli tutanlar da var... Örneğin Google, kuantum bilgisayarı üretmeyi başardıklarını geçen sene basına duyurmuştu: https://www.cnnturk.com/dunya/google-kuantum-bilgisayari-urettik?page=1Elbette ki Google gibi küresel bir şirket, bu bilgisayarı Bitcoin avcılığı için kullanamaz; daha doğrusu kullanmaya gerek duymaz. Böyle bir şey yaparsa, işin ucu bir gün mutlaka kendisine dokunur ve yasalarla başı derde girer, iflasın eşiğine gelir. Güvenilir uygulamalar ve sistemler geliştirmekle öne çıkan bir şirketin Bitcoinlere saldırması, kendi ayağına kurşun sıkmaktan farksızdır. Benzer şeyi devletler için de düşünebiliriz. Şimdilik büyük şirketler ya da devletler çok sınırlı sayıda bu bilgisayarlara sahipken, gelecek yıllarda sayıları hızla artacak ve gün gelecek evlere girip kişisel olarak da kullanılmaya başlanacak. İlk bilgisayar olan ENIAC, 1945 yılında üretilebilmişti ve büyük bir salonu kaplıyordu. O zamanlar da "bu bilgisayarın her devlette 1 adet olması yeterlidir" şeklinde açıklamalar yapılmış. Şimdiyse, ENIAC'tan milyonlarca kat güçlü olan bilgisayarları cebimizde taşıyabiliyoruz. Saldırılar yine oluyor fakat bunlara uygun önlemleri alanların başı ağrımıyor. Kuantum bilgisayarları da gelecekte cebimizde taşıyabileceğiz ve Bitcoinlerin güvenliği de çağın gerektirdiği ölçüde yine sağlanabilecek.
|
|
|
rütbe atlamaya en yakın isimler lossnet, jopen, kartepe sanırım.
Ben geçen ay atlamıştım rütbemi hocam :) Eğer hero olmak için diyorsan, ona var daha yolum; 174 merit lazımmış... Bu ay hazırlıksız yakalandım, fazla konu açamadım. Artık bir dahaki aya hazırlanırım :) Bu arada Hhampuz da bir güzellik yaptı, Bitvest tablosunda rütbemi yükseltti. Post başına 2750 sat ile takılıyorum şimdi.
|
|
|
1 doların kırılma noktası, geçtiğimiz kasım ayının ortası gibi görünüyor. Ondan sonra toparlayamamış ve düşmeye devam etmiş 70 cente kadar. Şu anda 90 centin biraz üzerinde seyrediyor. Boğa dönemine girdiğimizde bir ihtimal yukarı doğru ivme yakalayabilir. Eğer orda da bir aksiyon olmazsa daha da olmaz zaten! Durumu kritik tokenler arasında. Yatırım yapmadan iyi düşünmek lazım.
|
|
|
Küfür ederek izlediğim nadir videolardan biriydi! Bu çekicilerin derdi trafik güvenliği falan değil; araçları kontrol etmeden hemen hızlıca çekip paralarını alma derdini düşmüşler. Yazık günah o yaşlı kadına. Bir sürü ameliyata girecekmiş şimdi. Hakkını sonuna kadar aramalı. Umarım bu olay bir ders olur da daha sıkı önlemler alınır çekicilerle ilgili.
|
|
|
@trendcoin rütbe atlayarak bugün Senior olmuş arkadaşlar. Tebrik edelim Faydalı yazılarınla foruma emeği geçenlerden birisin. Başarılar ve bol kazançlar diliyorum üstad. Hero rütbesinde görüşmek üzere diyeyim artık
|
|
|
Vay vay vay! Neler olmuş böyle ya, yeni görüyorum Tebrik ederim @forumalacali. Local forumumuza can geldi yine. Zaten bugün merit kaynaklarına sMeritleri dağıtılmıştı, artı olarak LoyceV'den de meritler gelmiş. Bana yabancı taraftan gelen yok ama önemli olan yerel foruma girmiş olması zaten o meritlerin. Verimli bir hafta geçiririz umarım. Herkese hayırlı, uğurlu olsun.
|
|
|
Yine yeşillenmiş fındık dalları BTC yarılanması öncesinde böyle yükselişlerden birkaç tane daha görmeyi bekliyorum. Büyük yükselişin halving öncesinde başlayacağı pek ihtimal dahilinde değil. O yüzden geri çekilmelere hazır olmalıyız. Bu arada BCD ne yapmış öyle ya! Demek ki Bitcoin biraz daha kafasını kaldırsa, BCD de beraberinde coşacak... 2020 ilginç bir yıl olacağa benziyor. Zaten son 1 yıldır monoton takılıyorduk, atraksiyon iyidir
|
|
|
Piyasadaki yükselişlere çoğumuz sevinemiyoruz bile. Çünkü "öğrenilmiş çaresizlik" psikolojisiyle ağzımıza kadar doluyoz. Son 2 yılda başımıza gelenler; yükselişlere sevinmememiz gerektiğini, çünkü ardından büyük düşüşler gelebileceğini yaşayarak öğretti bize. Yaşadığımız bu olumsuz deneyimleri, piyasaya yeni giren ve geçmişten habersiz olan kişilere de aşılayarak devam ediyoruz yolumuza. Aslında bunu iyi niyetimizden yapıyoruz; "ben yaş tahtaya bastım, ama sen de basma dikkat et"... Belki de onlara kötülük ediyoruzdur ama farkında değiliz! Bu sefer durum tam tersi olur mu bilemeyiz ama hepimizde bir tedirginlik olduğu gerçeği var! Ancak 2 aydan daha uzun süren bir yükseliş dalgası başlarsa, geçmişteki öğrendiklerimizden ayrışacağı için, bir kırılım yaratarak umut pompalamaya başlatabilir bize. Şimdi gelelim "öğrenilmiş çaresizlik" nedir kısmına. Aşağıdaki yazıyı alıntılayarak eklemek istedim: Martin Seligman, bir köpek balığını ve küçük balıkları kocaman bir fanusa koyuyor. Aralarına da kalın bir cam koyuyor ki köpek balığı küçük balıkları yemesin. Uzun bir süre köpek balığı aç bırakılıyor. Bilindiği gibi büyük balık küçük balığı yer. Seligman da köpek balığının küçük balıklara saldırmasını bekliyor. Beklediği gibi de oluyor. Köpek balığı cama belki 30 belki 40 kere vuruyor ama bu sürede cam ne kırılıyor ne de aradan alınıyor. Bir süre sonra, köpek balığı kendi etrafında dönmeye başlıyor. Başka hiçbir yere gitmiyor. İlerleyen zamanlarda camı aradan alıyorlar. Ama köpek balığı ne küçük balıklara yaklaşıyor ne de başka yere gidiyor. İşte buna da öğrenilmiş çaresizlik diyorlar.
Öğrenilmiş Çaresizlik sözlük anlamıyla, canlının gösterdiği çabaların sonuca ulaşmaması durumunda, sonucu değiştiremeyeceğine karşı oluşan inanç ve bizde oluşturduğu çaresizliktir. Köpek balığının hissettiği ve yaptığı da tam olarak buydu. Eğer köpek balığı çabalamaya devam etseydi ya da en azından kendi etrafında dönmek yerine daha geniş tutsaydı gezdiği alanı belki aç kalmayacaktı. Ama pes etti ve istediği balıkları kaybetti. Köpek balığı deneyine benzeyen birçok deney var aslında. Hepsinin anlatmaya çalıştığı şey ise öğrenilmiş çaresizlik. Pes etmeyi öğrenmek yapacağımız en son şey olmalı. İlk deneyişimizde olmadı belki, hatta onuncu seferde bile olmamış olabilir. Ama bu demek değil ki on ikincide olmayacak, on beşincide yine aynı sonucu doğuracak. Ne kadar çabalarsak başarıya o kadar yaklaşırız. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak isteyenler şu kaynağa göz atabilirler: https://sirazduvari.com/ogrenilmis-caresizlik-seligman-deneyi-ve-girisimcilik/ Ayrıca "Cam Tavan Sendromu" adı verilen deney de öğrenilmiş çaresizliğe benzer bir durum ortaya koyuyor. Bu deneyde de bir kavanozun içerisine konan pireler var. Kavanozun üzerini ise bir cam parçası kapatıyor. Pireler, kaçmak için her sıçramalarında cam tavana çarparak yere düşüyorlar. Bir süre sonra kavanozu kapatan cam kaldırılıyor, fakat pireler artık sıçrayarak kaçıp-kurtulmaktan vazgeçmiş oluyorlar. Bu konuyla ilgili detaylı bilgileri ise şu kaynaktan okuyabilirsiniz: https://www.neoldu.com/cam-tavan-sendromu-hakkinda-bilinmesi-gerekenler-16429h.htm Bu deneylerin, maymunlarla yapılan daha kapsamlı ve ilginç bölümleri de vardı. İşin içine sürü psikolojisinin de girdiği "negatif öğrenme" hakkında enteresan bir çalışma olmuş. Hayatın her alanında karşılaşabileceğimiz bir deney. Bununla ilgili detaylı açıklama vermek yerine bir video eklemeyi tercih ediyorum. Türkçesi de vardır belki ama ben İngilizcesini bulabildim: https://www.youtube.com/watch?v=y-PvBo75PDo&feature=emb_logo
|
|
|
Bugünkü yükselişin ardından sanırım yarın ya da ertesi gün bir geri çekilme izleyebiliriz. Eğer bu olmazsa ve 9k doları geçip devam ederse, önümüzde farklı bir formasyon oluşuyor demektir. Altlardaki negatif ve pozitif ayrışmaları da izlemek lazım. BTC yarılanmasına doğru giderken ani yükseliş ve düşüşler görebileceğimizi düşünüyorum.
|
|
|
O gereksiz gibi görünen eşyalar aslında başka biri için çok gerekli olabiliyor Özellikle de uzun yıllar evli kalan çiftlerde bu eşyalar bir hayli fazla. Eğer manevi olarak bir değerleri yoksa Letgo ya da benzeri siteler üzerinden satın onları. Hem yer açılır hem de para geçer elinize. Fitness ağırlıkları, koşu bantları ve bisikletler sanırım ilk sıradalar
|
|
|
Oldukça fazla takipçisi olan bir programdı. Ben fazla takip etmesem de arada denk geliyordum. Birkaç tip var orada; özenle seçildikleri çok belli. Bir kısmı insanları gerenler (sinirlerini zıplatanlar), bir kısmı da insanları eğlendirenler... Sonuçta yemek programı formatında olsa da aslında bir show programıydı. Seyirci neyi görmek istiyorsa onlar gösteriliyor bir şekilde.
|
|
|
Microsoft One Drive da var ama Google Drive platformuyla benzer özellikte sonuçta. Zaten forum genelinde Google dokümanları sık kullanılıyor ve herkes de buna aşina. Sadelik iyidir; şık olsun/farklı olsun diye başka yerlere yönelmeye gerek yok bence. Doküman üzerinde renklendirme, farklı font kulanımı ya da grafik araçlarından faydalanılarak da görsel kalite artırılabilir.
|
|
|
Henüz bir boğadan bahsedemeyiz. Bunun için daha uzun süreli -istikrarlı- yükselişler ve toplam market hacminde belli bir seviyenin görülmesi lazım. Erken sevinmeyelim, sonra hüsran olur diye yazıyorum. Yazın da mesela BTC 14,000 USD'yi görmüştü; sonrasında da yılın çakılmasını izledik. Şu anda toplam market 238 milyar dolarda. 500 milyar dolara ulaştığımızda konuşmak lazım boğa meselelerini...
|
|
|
BCD (Bitcoin Diamond) hakkında kimse bir şey yazmamış! Bugün o da uçuşa geçti; %15 civarında değer kazandı. Şimdi biraz geriye çekilmiş görünüyor. İleride, o ilk çıktığı zamanki fiyatlara mı gelecek yoksa tamamen bitip silinecek mi göreceğiz bakalım... Not: Forkları dururken, aslı olan BTC neden silinsin ki? Başlıktan BTC çıkartılmalı bence. Onun yerine BCD eklenebilir ;)
|
|
|
|