Kadroya baktığımızda 2 kişilik devasa bir ekip görüyoruz, birisi Aykut Yılmaz isimli vatandaş, linkedln bilgilerine bakarsak ODTÜ mezunu ve daha önce araç takip sistemleri konularında çalışmış, geçen yıl açılmış twitter hesabında da bitcoin, CZ, Vitalik Buterin, Alp Işık'ı falan takip ediyor, ve sanırım Oracle'ın sahibi ! Çünkü linkedln iletişim bilgileri şöyle: İletişim Bilgileri
Aykut Yilmaz Adlı Kullanıcının Profili
linkedin.com/in/aykutyilmaz
Web Sitesi
oracle.com (Şirket Web Site)https://prnt.sc/te348nDiğeri de Gökhan Çoban, Boğaziçili, daha önce aynı şirkette çalışmışlar ama bu arkadaş fakir çünkü Oracle, Google vb bir yerin sahibi değil. İletişim, şirket bilgisi olarak da İstanbul'dan başka bir şey söylemedikleri için dükkanları nerededir, işhanının çay ocağına diyafon bağlantısı teknolojisine sahipler mi vb. hiçbir şey bilemiyoruz. Ben olsam en azından şu kadarını yazardım: Butik çalışan pandik müessesesi... |
|
|
|
|
Her şeyden önce piyasanın en az %80'iyle aynı iş planına sahip olup, bunu topluluğa en iyi ve net bir şekilde aktaran bir coindir Doge. Şimdiye kadar fonksiyonel bir yaklaşım olduğunu defalarca kanıtlamış olan iş planı da şudur: Hiçbir boka yaramamak !!!
Esprili yazdım ama içerik konusunda ciddiyim, adamlar dürüst, ve hiçbir zaman Doge için vaatlerde bulunmadılar, bu anlamda bana da sempatik gelir. Kaldı ki şimdiye kadar bir çok kişiye ciddi paralar kazandırdı, devam da edecek gibi görünüyor.
|
|
|
|
Madenciliği olan koinler en saglam koinlerdir,premine,instamine değilse..
Şirket coinlerini almak uzun vadede iflasa goturur.Şirket kapandı mı koin çöp..
Buna kısmen katılıyorum, teorik olarak madenciliğinin yapılması demek üretimi ve yönetiminin topluluğa dağıtılmış olması ve belirli bir zümrenin inisiyatifinden kurtulması demek ama pratikte işler malesef öyle olmuyor. Her şeyden önce "hashım zayıf diye üzülme, gel, sen de kazan vatandaaaş" şeklinde viyaklayan poollar en büyük manipülasyon aracı haline geliyorlar, malum %51 olayı zebellah gibi tepemizde duruyor, enerji tüketimi zaten her an başa büyük bela açabilecek yumuşak karın vb vb. Daha bir çok risk var. Dolayısıyla PoW bir avantaj sağlamıyor, PoW coinlere karşı mandown kadar kıl da değilim ama bir avantajları olduğunu da düşünmüyorum. |
|
|
|
|
Dannybrown güzel noktalara değinmiş, destek anlamında bir şeyler eklemek isterim; bazı insanlar umudunu korusa da, sanırım birçoğumuz 2017 rüyasının bir daha aynı şekilde tekrarlamayacağı konusunda hemfikir. Ancak bu konuyu desteklememin de nedeni olan önemli bir husus var, 2017'de neredeyse her şey çıktığında fırlıyordu, 50X, 100X kavramlarının pek haber değeri yoktu, 1000X ve üzerinde olursa dikkat çekiyordu. Evet, bu durum geride kaldı ama yeni boğada da iki şey öyle ya da böyle ciddi değerlenecek, birincisi balina orospusu olmuş pump/dump çöpleri (ve muhtemelen bunları yakalama şansımız yok), ikincisi de hem doğru yer/zamanda doğru şeyler yapan, hem de mantıklı ilerleyen projeler. İşte bunları iyi analiz edip, bulmamız gerekiyor.
Benim anlamadığım şu, yüz milyarlarca dolarlık bir piyasada (fakeleri elesek bile yine de on milyarlar eder) burada yazışan bizler bariz ki rakip değil, ekibiz, bir zımbırtıdan hepimizin haberi olsa yine hepimiz kazanırız. Niye gerçek bir fikir alışverişi, beyin fırtınası yapmıyoruz, ve niye bir noktada fikir ayrılıkları atışmaya, hatta çatışmaya dönüşüyor?
Halbuki doğruya yaklaşmanın yöntemi farklı yollardan gidebilmektir, benimle aynı şeyleri düşünene ben ne katabilirim, o bana ne katabilir? Önemli olan benim farketmediğim veya tarzıma uymadığı vb. için atladığım farklı bakış açılarının çizdiği resmi de görebilmek.
|
|
|
|
@Blacknavy biri beni ifşa mı etti hocam.
zamanında yapmak zorunda kaldığım eylem hoş toparlandım maddi olarak düzeldim çok az problemim kaldı ancak bir arkadaşıma ev satmış ve ev karşığında parayı alıp işimi görmüştüm evide kaybetmedim hala ödüyorum bitmek üzere
başın sıkışınca hertürlü şeytanlığı yaparsın.
Millet kimleri mağdur edip, ne rezilce puştlukları hiç utanmadan yaparken şeytan şunun için sana form bile doldurtmaz, "de sektir git" der ve kovar. |
|
|
|
|
Temmuzun ses getireceğini düşünüyorum, o kadar söyleyeyim.
Önemli not: Tamamen şahsi ve içgüdüsel düşüncemdir, hiçbir veri veya bilimsel yaklaşıma dayanmamaktadır, kesinlikle ve kesinlikle yatırım kararı verirken dikkate alınmamalıdır.
|
|
|
|
|
Elbette öyle, sonuna kadar haklısın, kaldı ki bu konuda olduğu gibi birbirinden farklı fikirler ve bakış açıları insanın kendi karar verme sürecine son derece olumlu katkıda bulunuyor. Herhangi bir şeyi hep beraber yüceltmenin veya eleştirmenin kimseye faydası yok, ama farklı düşünen birisinin görüşlerini okurken gözden kaçırmış oduğun şeyler yakalayabiliyorsun.
|
|
|
|
Kripto esasında get-rich-quick-scheme e döneli çok oldu yani takım üyeleri ve ekip bakımından. Eskiden ICO lara katılanlar da malı götürürdü ama şimdi genelde ekip götürüyor çoğu projede. Valla EGS nin evet bir adı ve ağırlığı var piyasada ve bunu monetize etmek istemesi yani parasallaştırmak istemesi de bence doğal çünkü dünkü yetme çocuklar gelip abuk sabuk projelerle milyoner olurken onun üç kuruşluk akademisyen maaşıyla devam etmesi bence de saçmaydı. Velhasılı bu açıdan çok negatif değilim ben. Ether'de ilk çıktığında çöp diyen bir dünya bitcoin fan-boi vardı neticede olan onlara oldu. Fan-boi luktan çok bizde paramızın peşinde olmalıyız yoksa banane btc sinden eth ından ama özetle şunu söyleyeyim AVAX güzel proje ve illaki kazandıracaktır bana göre ama tabii ki herkesin tercihi kendini bağlar.
Bu yazdığın bana göre çok ilginç bir yaklaşım, cımbızlayarak yakaladığımız bir olguyu genellemek yararlı bir bakış açısı olmaz. Ben de öne sürdüğüne karşı şunu söylemek isterim; burada saymanın mümkün olmadığı kadar çok, binlerce coin/token da ilk çıktığında çöp diyen bir dünya kripto fanı vardı ve yanılmadılar, gerçekten çöp çıktı. Hangisine göre pozisyon almak daha mantıklı? |
|
|
|
|
Israrla söylüyorum, bu sahteleri, üçkağıtçıları falan geçtim, gerçek defi uygulamalarının bile yavaş yavaş suyu ısınıyor, klasik finans sektörünü yöneten esas sermaye buraya para akışınıa bir noktadan sonra izin vermeyecek, kontrolün elinden çıkmasına göz yummayacak. Devlet yönetimlerine baskı kurup, katı regülasyonların dayatılmasını sağlayacaklar.
Not: DeFi karşıtı değilim, tam tersi, sonuna kadar destekliyorum ama realiteyi görmezden gelemeyiz.
|
|
|
|
Borsa denilince Binance, bilgilendirme platformu denilince Coinmarketcap, mobil cüzdan denilince Trust. Gerçekten bu işin sonu kötü gidiyor, bu kadar dominantlık, böylesine tekelleşme kesinlikle aşırı derecede tehlikeli ve pozisyonlarını giderek daha da sağlamlaştırıyorlar.
p2p diye başladık bildiğin bankacılık hizmeti veriyorlar.Yaptıkları bi bok yok aslında.Yenilik namına. Milletin al satından fee alarak anasını bellediler sistemin. Kesinlikle katılıyorum ve bunun da dışında, kendi komplo teorimi yazayım buraya, nasıl ki Google şirket olarak tek başına küresel çapta vazgeçilemez hale gelemezdi, aynı şey Binance için de geçerli (onun daha çok fırın ekmek yemesi lazım gerçi). Bunları ticari başarı veya şans vb ile açıklamak mümkün değil, çok büyük devlet destekleri olmadan (sadece parasal destekten bahsetmiyorum, hatta parasal kısmı önemsiz bence) yapılabilir şeyler değil. Benim hiçbir veri ya da gözleme dayanmayan görüşüm bu yönde. |
|
|
|
|
Borsa denilince Binance, bilgilendirme platformu denilince Coinmarketcap, mobil cüzdan denilince Trust. Gerçekten bu işin sonu kötü gidiyor, bu kadar dominantlık, böylesine tekelleşme kesinlikle aşırı derecede tehlikeli ve pozisyonlarını giderek daha da sağlamlaştırıyorlar.
|
|
|
|
Yok abi benim yaş 38 ama bu reklam 70 lerin reklamı imiş. Hadi en fazla 80 lerin sonunu hatırlayabilirim. Geçenlerde vefat eden bir tiyatro sanatçısı vardi, Ayşegül Atik. O bayanı görünce aklıma bir alışveriş bir fiş reklamı geldi hemen Ayşegül atik gerçekten çok iyi bir sanatçıydı nûrlar içinde yatsın mekanı cennet olsun tiyatroda usta isimdi kendisi pek haberlerde yada magazinlerde göremezdiniz işin alayından gelme çekirdekten tiyatrocuydu . Hoş artık ne tiyatronun ne oyunculuğun zerre kıymeti kalmadı kaslı kaslı tiplerin mini etek giyen kişilerin öpüşüp yiyiştiği rahat rahat soyunup cinsel sahneler çekebildiği kişiler oyuncu oldu . Dış görünüş değil işini iyi yapan iyi kişiler yitip gitti bu dünyadan mesela adile naşit mesela Süleyman turan mesela Yılmaz Güney mesela Kemal Sunal mesela yadigar ejder. Bu isimlerden kaçı Bugün tekrar oyuncu olabilirdi ? Şunu hiç unutma, gösteri/TV dünyasında arz talebe göre oluşur, ne isteniyorsa o sunulur, kaliteyi de yine tüketicinin kalitesi belirler. Çocuğunun doğum tarihini hatırlamayıp filanca takımın onbirini ezbere sayan, Yılmaz Güney'i reklam oyuncusu zannedip 1.5-2 saatlik aptal dizilere ömrünü adayan (vb vb, çok örnek yazılabilir) insanlar ne istiyorsa sektör de onu veriyor ve kadrolar da buna uygun oluşuyor. Yani sanat dünyasının resmettiğin boktanlığı neden değil, sonuç malesef. |
|
|
|
|
Adına baktığımız zaman zaten gerisini çok araştırmamıza gerek kalmıyor, özNusr-Et ne kadar ileriye gidebilirse bu da o kadar gidebilir. Tabii ki kripto piyasasında her coin/token dönemsel olarak kazanç sunar, bu da para kazandırmıştır ve kazandırmaya devam edecektir muhtemelen. Yani bana göre fırsat bulduğunda al/sat için kullanılır ama yatırım konusunda adı bile geçmez.
|
|
|
|
|
Gazetede ablası patlayan fabrikada çalıştığı için hemen oraya koşan biriyle röportaj var ve bir yerinde diyor ki: Zaten binalar birbirine çok yakın...
Nasıl ya, tonlarca patlayıcı depolu o fabrikada, tekstil atölyesi kurar gibi yapamazsın, bu işin gereklilikleri var.
|
|
|
|
İçeriğini, pedagojik yönünü bilemem ama net olarak söyleyeyim 2013 yılında yapılacak bir animasyon/çizgi film değil bu. Genel olarak beğenilen bir çalışma ancak ben aynı görüşte değilim malesef, çünkü bence bu yapım çizgi film tekniği açısından son derece acemice, akışları o kadar az kare birleştirerek oluşturmuşlar ki, bizim çocukken defter kenarlarına çizip hızlıca fırt fırt oynattığımız şekillere benziyor, mimik hiç yok, yüzde çok sınırlı hareket vererek güya canlandırmışlar, genel planda da hareketlilik yok, çok gereken sahnelerde sağa sola basit hareketler serpiştirmişler.
Diyeceksiniz ki bu kadar takılacak ne var, bu da böyle bir çizgi film...
İşte orada devreye Yeni Türkiye gerçeği giriyor malesef, şöyle ki; filmin yapımcısı Resimli Film Animasyon Stüdyosu, sahibi de Mustafa Yavuz Gül. Ve TRT bu çizgi film için şirkete bölüm başına 450.000TL ödedi, yani bu uyduruk çizimler için devletin (senin, benim) cebinden tam 450.000X66= 29.700.000 Türk Lirası çıktı.
İlginç bir bakis açisi (zorlama muhalefet bile denilebilir) ancak geçmişte birçok anime izlemiş biri olarak bu cizgifilmin framerate acisindan hicbir sorun yasamadigini soyleyebilirim. sahneler oldukça akici ve cizgifilmin ozelligi zaten huzur veren sakin yapisi. Basligi bu yuzden actim, cok guzel bir yapim. TRT çocuk ve TRT belgesel, son dört beş senedir çok iyi işler yapiyor. Bir iki bölüm izleseniz bunun çok daha farkli bir cizgifilm oldugunu, seslendirenlerin bile alaninda en profesyonel isimler oldugunu farkedeceksiniz. 450,000tl özgün bir yapim için para bile değil. Yine de fikrine saygi duyuyorum. devlet ödemeli yapılan işlere yorumda bulunmak zor eğer öyle bir para verildi ise o para karşılığı çöp verilmiş. tamam çizgi film olarak güzel olabilir ama o paranın karşılığımıdır? tabiki değildir. şu devletin boş ödediği paralarda boğaz köprüsünden acaba kaç tane yapılırdı.
İlginc bir yorum daha, muhalif bakis acisi insanlari cogu zaman on yargili olmaya tesvik ediyor. Çöp denilen şey aslinda cook cok iyi bir yapim.. gercekten 450.000tl bu is icin para bile degil. heleki gunumuz turkiyesinde gelisim cagindaki cocuklar icin yapilmis bu harika cizgifilme 450.000tlnin cok gorulmesi gercekten ulke icin buyuk hayal kirikligi. turkiyenin yaptigi en iyi 29 milyon liralik yatirim bu olabilir. bir iki bolum izleyin, sevmezseniz eyvallah. Tek tek nedenleriyle aktardığım görüşümü "zorlama muhalefet" olarak yaftalayıp, karşı fikir gelmesine bu kadar tepkisel (seviyeli bir üslupla) olmak da bana göre çok daha ilginç bir bakış açısı. Şunu da ekleyeyim 2 boyutlu basit/normal arası karakterler içeren ve yine 2 boyutlu basit mekan tasarımlı, az kareli ve kuklamsı hareket akışına sahip bir çizgi filmin maliyeti diğerlerine nazaran oldukça düşüktür. Burada insanların karşıt fikir sunması çok doğal ama bu karşıt fikirlerin siyasi çıkarımlar üzerine olması bende bir ön yargı oluştuğu izlenimini yaratıyor. Beğenmemiş olabilirsin (doğaldır), fikrini belirtmekte de özgürsün (bu da doğal) ancak günlük muhabbetlerde bile işin ucu alınan maaş/torpil arayışına ulaşması kişisel bazda değil, ülkemiz için üzücü bir durum. Bunu sana özel söylemiyorum, ülkenin geldiği durum bu. Örneğin; basit bir tablo olarak değerlendirilebilecek FSM tablosuna 6,5 milyon Türk lirası para verildi. Bu tablo tarihimiz için önemliydi ve bence verilen parayi sonuna kadar hakediyordu, karşı taraf bu tabloya 6,5 milyon vermişler, etmez vb. gibi söylemlerde bulunsaydı üzülürdüm doğrusu. İşleri bu şekilde değerlendirmemek gerekiyor, zorlama muhalefeti ise 450,000 Türk lirasinin bahsi üzerine söyledim (Arka sokaklar bile o dönem bölüm başı 650,000TLydi, Diriliş 1.1 milyon (saçma işler bile milyonlar ediyor; çocuklarin gelişimi için harcanan 450,000 Türk lirasi onca şeyin yaninda para bile değil.)). Ayrıca, sana attiğim yorumda mandownun da işi çöp olarak değerlendirmesinin büyük bir payı var. Bir şeyi TRT Çocuk yaptı diye o işi hükümet ve torpille bağdaştırmak bence doğru değil (bağdaştirmadiysan peşinen özür dilerim, bende öyle bir izlenim oluştu). Neyse, fikrine saygı duyuyorum. Ben farklı bir şey anlatmaya çalışıyodum, farkli acilardan baktik gerek yok. Sevgili Blacknavy (lafın gelişi yazmadım, gerçekten forumun değerli üyelerinden birisin) burada anlatmaya çalıştığım şey şu, ilk yazdığımda da söyledim, belki çok sempatik, içeriği çok güzel bir yapımdır, bilemem ancak bir yayıncı bir yapım alırken birçok kriteri göz önüne alır (normal şartlarda) ve animasyon bir yapımda işin tekniği, arka planı önemli bir belirleyicidir, yani normal filmden farklıdır. Ve bu çizgi film çok ilkel bir şekilde hazırlanmış, dolayısıyla o zamanki kuru göz önüne aldığımızda bölüm başına yaklaşık 235.000 dolar (kabaca dakikası 19.500 dolar) verilecek bir yapım kesinlikle değil, çok daha kompleks projelerin dakika maliyetleri 6000 dolar civarına kadar çıkabiliyor ama bu çalışma yarısına hatta daha da azına malolur. Yani demek istiyorum ki, bir devlet kuruluşu 2.500-3.000 maliyetli bir şeye sonuçta benim cebimden çıkan 19.500'ü veriyor ve bunu yaklaşık 800 kere yapıyorsa tabii ki muhalefet ederim. Özel kanal ne yaparsa yapsın, beni ilgilendirmiyor ama TRT'yi ben finanse ediyorum. Bir de şunu ekleyeyim, bambaşka bir örnek olarak lossnetin açtığı nostaljik reklamlar konusunda verdiğim örneği tekrar koyuyorum buraya, bir karşılaştır ve karşılaştırırken birinin 70'lerde, diğerinin 2013-2014'de yapıldığını göz önüne al. https://www.youtube.com/watch?v=9aHp8baa4CI |
|
|
|
İçeriğini, pedagojik yönünü bilemem ama net olarak söyleyeyim 2013 yılında yapılacak bir animasyon/çizgi film değil bu. Genel olarak beğenilen bir çalışma ancak ben aynı görüşte değilim malesef, çünkü bence bu yapım çizgi film tekniği açısından son derece acemice, akışları o kadar az kare birleştirerek oluşturmuşlar ki, bizim çocukken defter kenarlarına çizip hızlıca fırt fırt oynattığımız şekillere benziyor, mimik hiç yok, yüzde çok sınırlı hareket vererek güya canlandırmışlar, genel planda da hareketlilik yok, çok gereken sahnelerde sağa sola basit hareketler serpiştirmişler.
Diyeceksiniz ki bu kadar takılacak ne var, bu da böyle bir çizgi film...
İşte orada devreye Yeni Türkiye gerçeği giriyor malesef, şöyle ki; filmin yapımcısı Resimli Film Animasyon Stüdyosu, sahibi de Mustafa Yavuz Gül. Ve TRT bu çizgi film için şirkete bölüm başına 450.000TL ödedi, yani bu uyduruk çizimler için devletin (senin, benim) cebinden tam 450.000X66= 29.700.000 Türk Lirası çıktı.
İlginç bir bakis açisi (zorlama muhalefet bile denilebilir) ancak geçmişte birçok anime izlemiş biri olarak bu cizgifilmin framerate acisindan hicbir sorun yasamadigini soyleyebilirim. sahneler oldukça akici ve cizgifilmin ozelligi zaten huzur veren sakin yapisi. Basligi bu yuzden actim, cok guzel bir yapim. TRT çocuk ve TRT belgesel, son dört beş senedir çok iyi işler yapiyor. Bir iki bölüm izleseniz bunun çok daha farkli bir cizgifilm oldugunu, seslendirenlerin bile alaninda en profesyonel isimler oldugunu farkedeceksiniz. 450,000tl özgün bir yapim için para bile değil. Yine de fikrine saygi duyuyorum. devlet ödemeli yapılan işlere yorumda bulunmak zor eğer öyle bir para verildi ise o para karşılığı çöp verilmiş. tamam çizgi film olarak güzel olabilir ama o paranın karşılığımıdır? tabiki değildir. şu devletin boş ödediği paralarda boğaz köprüsünden acaba kaç tane yapılırdı.
İlginc bir yorum daha, muhalif bakis acisi insanlari cogu zaman on yargili olmaya tesvik ediyor. Çöp denilen şey aslinda cook cok iyi bir yapim.. gercekten 450.000tl bu is icin para bile degil. heleki gunumuz turkiyesinde gelisim cagindaki cocuklar icin yapilmis bu harika cizgifilme 450.000tlnin cok gorulmesi gercekten ulke icin buyuk hayal kirikligi. turkiyenin yaptigi en iyi 29 milyon liralik yatirim bu olabilir. bir iki bolum izleyin, sevmezseniz eyvallah. Tek tek nedenleriyle aktardığım görüşümü "zorlama muhalefet" olarak yaftalayıp, karşı fikir gelmesine bu kadar tepkisel (seviyeli bir üslupla) olmak da bana göre çok daha ilginç bir bakış açısı. Şunu da ekleyeyim 2 boyutlu basit/normal arası karakterler içeren ve yine 2 boyutlu basit mekan tasarımlı, az kareli ve kuklamsı hareket akışına sahip bir çizgi filmin maliyeti diğerlerine nazaran oldukça düşüktür. |
|
|
|
|
Öncelikle geçmiş olsun, bunlar gerçekten sinir bozan durumlar. Burada en çok can sıkan şey (genel olarak da beni en çok rahatsız eden davranış şekillerindendir) hatanın kabul edilmemesi bir yana, üzerine bir de suçu başkasına yıkmaya çalışmaları ve bunu da pişkinlikle yapmaları. Halbuki karşındakini salak veya acemi yerine koyarak bir de akıl vermeye çalışacağına "evet bir sorun oluşmuş, üzgünüz ve bunu telafi edeceğiz, nedenleri şunlardır, gidermek ve tekrarlamamasını sağlamak için de şöyle şöyle yapıyoruz" şeklinde bir yaklaşım olsa güven arttırıcı bir etki bile yaratabilir. Ama tipik uyanık esnaf kafasıyla sıyrılmaya çalışmışlar, çöpteki kalıcı istirahatgahlarına taşınmaları çok uzun sürmeyecektir.
|
|
|
|
|
İçeriğini, pedagojik yönünü bilemem ama net olarak söyleyeyim 2013 yılında yapılacak bir animasyon/çizgi film değil bu. Genel olarak beğenilen bir çalışma ancak ben aynı görüşte değilim malesef, çünkü bence bu yapım çizgi film tekniği açısından son derece acemice, akışları o kadar az kare birleştirerek oluşturmuşlar ki, bizim çocukken defter kenarlarına çizip hızlıca fırt fırt oynattığımız şekillere benziyor, mimik hiç yok, yüzde çok sınırlı hareket vererek güya canlandırmışlar, genel planda da hareketlilik yok, çok gereken sahnelerde sağa sola basit hareketler serpiştirmişler.
Diyeceksiniz ki bu kadar takılacak ne var, bu da böyle bir çizgi film...
İşte orada devreye Yeni Türkiye gerçeği giriyor malesef, şöyle ki; filmin yapımcısı Resimli Film Animasyon Stüdyosu, sahibi de Mustafa Yavuz Gül. Ve TRT bu çizgi film için şirkete bölüm başına 450.000TL ödedi, yani bu uyduruk çizimler için devletin (senin, benim) cebinden tam 450.000X66= 29.700.000 Türk Lirası çıktı.
|
|
|
|
Bence de özellikle FIAT paraların itibarsızlaşmasına katkıda bulunan sabit coin'ler için yakında tehlike çanları çalabilir. USD yerine USDT, USDC, DAI tercih edilir oluyor bu şartlarda.
Tablo için bir de not eklemek istiyorum oranların tamamı yıllıktır. 90 günlük vadede verilen yıllık üzerinden hesaplanı 90 güne düşen kısmı size verilir, aldatıcı olmasın.
İster paraya dayalı klasik finans şirketleri olsun, ister kripto temelli defi uygulamaları olsun gerçekten farketmiyor. postunda vurguladığın çakallığı illa yapıyorlar, üstelik bilerek ve isteyerek kandırıcı yöntemler kullananlar da bol bol çıkıyor, yıllardır böyle. 3 Aylık vadeli mevduatınıza %55 faiz* veriyoruz, fırsatı kaçırmayın...*Faiz oranı yıllıktır |
|
|
|
|
Show Posts
