Evergrande borçlarını ödeyemiyorsa o zaman bu duruma Çin hükümetinin bir çözüm getirmesi beklenir. Yoksa ortalıkta fazlasıyla kriz, diğer ekonomilere zarar gibi söylentiler dolaşıyor. Global bir ekonomik krizi tetikleyebilecek kadar büyük etkilerinin olmayacağına inanıyorum ben. Sadece bir şirketin sıkıntı çekmesi dünyayı derinden etkileyecekse vay bizim halimize o zaman. 

Galatasaray Lazio'ya karşı zor bir maç oynamıştı ve Lazio daha iyi oynayan taraftı. Ama yine de Galatasaray bir şekilde kazanmayı başarmıştı. Dediğiniz gibi burada ortam daha farklı evet. Ancak hem deplasman hem de güzel bir forma sahip Marsilya'ya karşı maçın oynanacak olması nedeniyle Galatasaray'ın işi oldukça zor duruyor. Temsilcimiz burada 1 puan bile alsa sevindirici olacaktır tabi orası kesin. Çünkü grubun en zor deplasmanlarından birine gidiyoruz.

Burak Yılmaz'ın attığı frikik golünü ben de beğendim. Belki kaleci elinden sektiriyor ama yine de zor uzanmış. Maçı 2-1 kaybetseler de Lille teknik direktörü Burak'ın performansından memnun kalmıştır.

Manchester United da oldukça zorluk çekerek kazanmış. Premier Lig'de en son Aston Villa'ya kaybetmişlerdi ve bu maçta Villarreal'e karşı galibiyet almak istiyorlardı. İki yarıda da dengeli bir oyun vardı denilebilir. Villarreal ilk golü atınca çevirmesi daha zor oldu tabi ama Telles'in muhteşem golü ve 90+5'te Ronaldo'nun golüyle maçı 2-1 kazanmayı başardılar. Yine de alarm veren oyunlarını geliştirmeleri gerekiyor.

Bu haftanın maçına sadece 3 gün kaldı. Kastettiğim maç tabiki de Liverpool - Manchester City. Her iki takım da şu ana kadar harika bir forma sahip. Liverpool'un özellikle hücum tarafında isteği ve arzusu gözümden kaçmadı. Şu an ligi lider olarak götürüyorlar. Manchester City son lig maçında Chelsea'ye karşı maça hükmederek 1-0 kazanmayı başardı. Chelsea defansı ve kalecisi sağlam olduğu için 1 golden fazlasını yemediler. Ancak Manchester City Şampiyonlar Ligi'nde PSG'den 2-0'lık bir darbe aldı. Bu sonuç Liverpool'a karşı olan maçlarına odaklanmalarında sıkıntı yaşatır mı bilmiyorum. Liverpool da Porto'yu deplasmanda 5-1 ile geçti. Liverpool saha avantajını iyi kullanırsa bence bu maçı vermeyecektir.

Bugün Benfica Barcelona'ya karşı 3-0'lık çok rahat bir galibiyet aldı. Barcelona Bayern Münih'e yenildiği aynı skorla Benfica'ya da boyun eğdi. Takım hala oturma aşamasında olduğu için tutarsız performanslar görmeye devam ediyoruz. En son La Liga'da Levante'yi 3-0 geçmişlerdi ve çok iyi bir performans ortaya koydular. Ama burada bekleneni veremediler. Barcelona bir yeniden yapılanma geçiriyor ve bu sezondan çok ümitli olmadığından da eminim.

Valla yarı final gibi seviyelere Sheriff gibi bir takımın çıkması aşırı zor bence.    Eskiden olsaydı bu gibi takımların şansı daha yüksekti. Mesela Şampiyonlar Ligi'ni Nottingham Forest takımının bile aldığını duymuştum eskiden. Ancak artık parası olan konuşuyor gibi bir durum var. Parayı bastırıp sağlam oyunculardan takım kuranlar açık ara farkla önde oluyor ve kupaları domine ediyorlar.

Virtual Reality (VR) teknolojisinin bir üst seviyesi de Augmented Reality (AR) diyebiliriz aslında. Şimdiye kadar çokça VR ile haşır neşir olduk, oynayanları izledik. VR'da tabi AR kadar üst düzey bir gerçekçilik olmuyor. AR teknolojisi ise bambaşka bir teknoloji. Gerçeğe en yakın teknoloji olarak görülüyor şu an ve geleceğinin de parlak olduğunu düşünüyorum. Şu an örneğin Mercedes markasının bir aracında da AR teknolojisinin kullanıldığını biliyorum. Sanki bir oyunun içerisindeymiş gibi yolda giderken navigasyonu açtığınızda camda tam karşınıza yön okları ve yolun bir çizimi çıkıyor ve sizi dönüşlerde vs. yönlendiriyor.

Aynı şekilde AR ile yapılan bu oyunu ilk defa duyduğumu söylemeliyim. Halbuki şampiyonluğumuz bile varmış da haberim yok. Sporu biraz inceledim ve hoş duruyor. Bence yakan topun bu halini de bir tecrübe etmek lazım. Artık eski dönemlerde yaşamadığımız için oyunların bu şekline de alışmak gerektiğini düşünüyorum.

Şu an çok ikilemde bırakan bir durumun ortasındayız. Bir yandan Çin'in aldığı büyük kararın da etkisiyle ayı piyasasına yeniden merhaba deme riski var. Öte yandan da son zamanlarda çok adından söz ettiren Golden Cross'un gerçekleşme ihtimali var. Tabi ki isteğim bunun gerçekleşmesi olur. Çünkü Golden Cross demek yeni bir boğa dönemine ya da sağlam bir piyasa rallisine hoşgeldin demek. Neler olup biteceğini bekleyerek göreceğiz başka çare yok. Temennim tabi piyasanın yukarı yönlü harekete geçmesi.

Skecin sadece bir kısmını izleyebilmiştim ama kalanını da izleyeceğim sağolun. Bu tarz skeçler sayesinde durumun ciddiyeti insanlar tarafından esprili bir yolla da olsa illa ki anlaşılıyordur diye umuyorum. Bu sefer artık gerçekten ülkeden umutlu olmaya başladığımı söyleyebilirim. Bence artık ülkenin çoğunluğu cumhurbaşkanının gerçekleri umursamaz tavrına bir dur diyecek.

Tabi ülkemizin tek sorunu keşke yönetim felsefesi olsa. İnsanında da büyük sıkıntılar var. Bizim insanımızın önemli bir kısmı hakkını savunmayı bilmiyor. Kıt kanaat geçinmeyi, bir şeyleri rahatça alamamayı büyük bir sorun olarak görmüyor. Ayrıca bir de çok yanlış bir düşünce de hakim: Şimdiki gitse yerine kim gelecek? Bu nasıl bir mantıktır yani o zaman hiçbir zaman hükümeti ve iktidar partisini değiştirmeyelim ve daha da fazla ezilmeyi garantileyelim bu mudur? Ayrıca cep telefonuyla insanların ve ülkenin ekonomik durumunu ölçen yaşlılar da ayrı bir dünya. İnsanlara toplu bir reset atılmasının zamanı gelmiş. Bu seçim de bunun için en büyük şans. Artık bir şeylerin değişmesi durumunda da geleceğimizden ve insanlarımızın gelecek profillerinden iyice umutlu olacağım.

Çin yine yaptı yapacağını malesef. Kripto paralara karşı uzun yıllar boyunca kinleri vardı diyebilirim. Volatil varlıklar olması ve vatandaşlarının bu varlıklara yatırım yapmasını istememeleri nedeniyle en sonunda temelli yasaklama kararı aldılar. Kripto para borsaları ile ilgili çoktan aksiyonlar alınmaya başlandı bile. Bazı kripto para borsaları haberi alır almaz kendileri işlemleri durdurdular. Bu bakalım nereye kadar böyle gidecek. İlerde vazgeçecekler mi yoksa sonsuza dek böyle mi kalacak göreceğiz.

Fenerbahçe'yi Olympiacos karşısında favori olarak görüyorum. İlk maçlarda Fenerbahçe zor bir deplasmanda Frankfurt'a karşı mücadele verdi ve 1-1'lik beraberlikle ayrılmıştı. Olympiacos da sahasında Antwerp'i 2-1 yenmişti. Fenerbahçe yaptığı transfer sonrası çok daha iyi bir performans gösteriyor ve bu maçın da net bir şekilde favorisi. Bence en az 1 farkla maçı almayı başaracaktır.

Galatasaray'ın işi çok daha zor. Fransa Ligi'nin bu sezon iyi performans gösteren takımlarından biri olan Marsilya'ya karşı oynayacaklar. Deplasmanda olması ekstra bir zorluk katıyor ve bence Galatasaray bu maçtan puan alamayabilir. Marsilya 1 ya da 2 farkla kazanabilir diye düşünüyorum.

Dün gece maç özetlerini izledim ve en çok garibime giden maç Real Madrid - Sheriff Tiraspol oldu. Real Madrid maçı tam anlamıyla domine etmiş ancak Sheriff kalecisi Athanasiadis tam anlamıyla kalesinde yıldızlaşmış. Sheriff'in Özbek golcüsü Jakhshibaev, çok güzel bir kafa golü atmış. İlk olarak onlar öne geçtiler ancak Real Madrid'de Vinicius Jr.'a yapılan penaltı sonrası Benzema penaltıyı gole çevirip eşitliği sağlamış. Kaleci doğru köşeyi seçmiş ve neredeyse onu da çıkarıyormuş. Real Madrid baskılarını iyice artırıp son dakikalarda da yüklenmiş ama nafile. 90. dakikada Sheriff oyuncusu Thill topa öyle harika bir şekilde yön vermiş ki, çok sert bir şekilde tam köşeye golünü atmış ve Sheriff Bernabeu'da 2-1 kazanmayı başarmış.

Sheriff şu ana kadar Şampiyonlar Ligi'nin flaş takımlarından birisi. Önce Shakhtar'ı yendiler şimdi de Real Madrid'i deplasmanda devirdiler. Adeta hayallerini yaşıyorlar diyebilirim.

Bu arada bir yandan gecenin maçı olan PSG - Manchester City maçı da sürüyor. İlk yarısını PSG Gueye'nin tam doksana attığı harika bir golle 1-0 önde kapattı. Ancak Manchester City oyun olarak biraz daha önde gibi geldi bana. İkinci yarıda skoru korumaya odaklanan bir PSG görebiliriz ama ofansif yanı bu kadar kuvvetli bir takımın tamamen defansa çekileceğini tabi ki düşünmüyorum. Topla oynamada City'nin ezici bir çoğunluğu olacaktır fakat maç sonucu nasıl olacak işte orası büyük merak konusu. Bence Manchester City de 1 gol bulmayı başarır.

Anadolu Efes hala çok iyi bir kadroya sahip ve bence bu sezonun da şampiyonluk için favorisi. Fenerbahçe'yi de her ne kadar beğensem de final serisinde Anadolu Efes onları darmadağın ederek 3-0 ile şampiyon olmuştu (111-71, 95-73, 93-66). Bu sezon da bakalım benzer bir sonuç görebilecek miyiz. Anadolu Efes'i kesin olarak final serisinde görüyorum bile ancak rakibi belki de bu sefer başka bir takım olur. Daha sezonun başındayız bekleyip göreceğiz.

Ajax maçın mutlak hakimi olsa da skorun 2-0'da kalması çok iyi oldu. Adeta rezil olabilecekken direkten döndük diyebilirim. Beşiktaş'ı elinden geldiğini yaptığı için tebrik etmek isterim de keşke sakatlıklarla boğuşuyor olmasalardı da asıl ilk 11'i sahada görseydik. Bence o haliyle Beşiktaş Ajax'ın hatalarını affetmeyebilirdi. Beşiktaş ilk 2 maçını kaybetmiş olsa da fark yemedi. Sırada ardarda Sporting maçları var. Umarım temsilcimiz Beşiktaş bu maçlardan en az 4 puan çıkarmayı başarır.

Son zamanlarda Netflix üzerinde bana bir belgesel önerin deseniz, önerim kesinlikle Michael Schumacher'in hayatı ve kariyerini ele alan "Schumacher" olurdu. Dün izlemeye vakit buldum ve gerçekten çok beğendim. Michael Schumacher'i Formula 1 ile yakından ya da uzaktan alakası olan hatta olmayan bile illa ki bilir. Harika bir kariyerin sonrasında geçirdiği bir kayak kazası sonrasında komaya girmişti. Bir Formula 1 efsanesinin belgeselini izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim.

Hocam iş bu sefer çok ciddi duruyor. Bir zamanlar yasaklayacak diyip durdular ama Çin aksiyon almamıştı. Ama uzun bir süredir Çin'in kripto paralara karşı olan sert tavrını hepimiz iyi biliyorduk. Sonunda amaçlarına ulaşmış gibi gözüküyorlar çünkü bu seferki yasak haberleri gerçek gibi duruyor. Hatta Huobi borsası bu karar alındıktan sonra Çin vatandaşı olan müşterilerinin hesaplarını kapatacağını ve genel olarak ülkedeki işlemlerini de durduracağını açıkladı diye biliyorum. Çin tarafından da daha şimdiden insanların kripto paralarla olan ilişiğini tamamen kesmek için tam gaz çalışmalar başladı.

Son günlerde vakalar 25-30 bin aralığına iyice yer yapmış durumda. Test sayıları artış göstermese daha az sanacağız bir de. Hatta belki de şu an bile bu seviyelerden yukarıda virüse yakalanan oluyor fakat test sayıları daha fazla değil diye bilmiyoruz. Aşılanmanın tüm hızıyla devam ettiği şu günlerde vakaların aşağı çekilemiyor olduğunu görmek üzücü. Ama en azından aşı olan insanların vefat etme riskinin azaldığını görmek sevindirici oluyor.

https://www.ntv.com.tr/ekonomi/tcmb-baskanindan-dolar-vurgusu-kurdaki-yukselisin-cogu-fedin-kararindan-kaynaklandi,p1S2N4sZn0SjfsRM2gPDRg

Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, kurdaki artıştaki en büyük payın sahibinin FED'in aldığı kararlar ve Powell'in açıklamaları olduğunu düşünüyor. Ayrıca çok garip bir açıklama geldi kendisinden. Türkiye'nin risk priminin bu kadar yüksek olmasının sebebini anlayamadığını belirtti. Bunu çok uzaklarda aramamak lazım herhalde öyle değil mi? Kurun halinden tutun ekonominin rezil durumda oluşu ve insanların geçim sıkıntılarına kadar birçok şey risk priminin neden bu kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

Brexit sonrası İngiltere'nin yaşadığı ilginç problemlerden birisi de bu oldu. Tır şoförlerinin vize açısından sıkıntılar yaşamasının sonuçları ağır olabilir. Yakıt fiyatları zaten sudan ucuz olsa da yakıt kıtlığı çekmezlerse iyidir. Bu durumda İngiltere'nin acil bir şekilde tır şoförü takviyesi yapması gerekecektir. Tabi öncelikleri de vizesel problem yaşamayacak insanlar olacaktır diye tahmin ediyorum. Koskoca İngiltere'nin yaşadığı garip probleme bakın gerçekten.