Kripto para adaptasyonuna katkıda bulunan böyle haberler eskiden olsa adı geçen coinlerin fiyatına pozitif bir etki bile bırakabilirdi. Fakat şimdi görüyorum ki, hiçbir etki yaratamıyor. Tabi bunu kötü bir gelişme olarak söylemiyorum yanlış anlaşılmasın. Demek istediğim şey şu ki, piyasa artık eskisinden daha güçlü. Bu gibi haberlerden dolayı çok kolay eğilip bükülmüyor.

Bitcoin ve Ethereum için sevindiğim bir gelişme. Kullanım alanları olabildiği kadar genişlesin ki, ödeme yöntemi olarak kullanmak isteyen insanlar için daha çok alternatif olsun. Bu yolla daha fazla insan bile çekilebilir kripto para dünyasına.

Şu galericilerin fırsatçılık yapmasından her zaman nefret etmişimdir. Ne zaman bir indirim fırsatı bir şey doğsa hemen piyasanın altını üstüne getirmeye çalışıyorlar. Belki her galerici bunu yapmasa da şüphem yok ki çoğunluğu yapıyor.

Ayrıca bayiler neyin kafasında gerçekten merak ediyorum. Resmi karar çıkmasına rağmen neden hala indirim yapmıyorlar, kendilerini bu kararlardan daha üstün mü görüyorlar? Zaten yapılan doğru düzgün bir indirim yok genel olarak. Bari siz saçma sapan dolaplar çevirmeyin de araba almaya gücü olanlar azıcık daha az para vererek alabilsin.

118 işçi alımının duyurusunu yapmak yerine direkt olarak mülteciler arasından bu boşlukları doldursalar daha iyi olurdu. Çünkü bu duyuru vatandaşlara hakaret gibi bir şey bana göre. Bu kadar az alım yapmak yerine doğru düzgün bir istihdam açılırsa anca o zaman takdir edebilirim. Bu durum sadece bu meslek için geçerli değil tabi. Devletin birçok alanında kadro sıkıntısı var. Alımlar çok fazla aralıklarla ve azar azar yapılıyor. Eğitim sisteminin bozuk olduğu bir gerçeklikte çok fazla insan mezun veriliyor ve istihdam yetersiz kalıyor. Aradaki dengeyi sağlamak lazım ama bu yönde bir çaba yok.

El Salvador'un kredi notu düşürülürse çok da şaşırdığım bir olay olmaz açıkçası. Zaten IMF Bitcoin'i para birimi yapmak isteyen ülkelere iyi bir gözle bakmıyor. Aşırı volatil ve sınırlı arzı olan yapısı nedeniyle para birimi olduğu ülkeye güç getirmeyeceğini ve tam tersine bataklığa sürükleyebileceğini düşünüyor. Burada son sözü El Salvador söyleyecek tabi ki. Eminim ki IMF böyle bir tutum izlese bile El Salvador'da ilerleyen zamanlarda neler olup biteceğini yakından izliyordur. Fikri değişirse ülkenin kredi notu da tekrar yükselir bence. Hatta IMF istedikleri bir krediyi de verebilir.

Kesinlikle size katılıyorum. Ben de ne istersem sahip olduktan sonra en son olarak da ölümsüz olmayı isterdim. Çünkü istediğim her şeye kavuşmuşken neden hala fani bir insan olarak yaşamımı sürdürmeyi isteyeyim ki?    Sonsuza kadar gönlümce yaşamak işime gelirdi açıkçası. Belki bazıları o zaman da sıkılırdım falan diyebilir ama işin diğer ucunda da bir daha geri gelmemek üzere ölmek var sonuçta. Onun yerine yaşamaya devam edip gelecekte neler olup biteceğini kendi gözlerimle görmek isterdim.

Donald Trump kendinden çok emin konuşmuş ama bana böyle bir açıklama biraz komik geldi. ABD'nin 3 sene içerisinde böyle bir halin içine girmesi için çok büyük olayların gelişmesi gerekli. Evet belki son zamanlarda birtakım gelişmelerin kontrolünü sağlamada çuvallamış olabilirler. Ama hala hem genel anlamda hem de ekonomik olarak en güçlü ülkelerden birisi konumunda. Bence Trump'ın derdi flaş sözlerle sadece ön planda kalmaya çalışmak.

Şimdi buradaki önemli nokta şu ki, Facebook'ta bu sansür olayı her türlü medya kanallarına uygulanıyor mu? Yani hükümet yanlısı ve muhalefet yanlısı diye ayrılıp ona göre çifte standart yapılıyor mu? Eğer böyle bir şey yapılıyorsa böyle bir sistemin hiçbir anlamı yok. Çünkü tarafsızlıktan son derece uzak bir durum oluşacak ve adaletsizliğin dibine vurulacak. Eğer herkese eşit davranılıyorsa o yönden bir sıkıntı yok. Fakat engel gelecek haberlerin de dikkatli seçilmesi önem taşıyor. Yanlış alınan kararlar büyük tepki çekecektir.

Bu Type-C harika bir teknolojik gelişmedir. Artık sizin de belirttiğiniz gibi yeni araçlarda bile bu şekilde girişler bulunmakta. Aynı şekilde bilgisayarlarda, telefonlarda ve bunun gibi birçok benzer teknolojik cihazlarda Type-C olmazsa olmazlardan hale geldi. Kendim de aktif olarak kullanıyorum ve büyük faydasını görüyorum. Hızlı şarj özelliği oldukça fazla işimi görüyor. Usb 3.0'dan sonra önemli bir ilerleme kaydedilmiş.

TRT boykot edilse ve çok az izlenmelere sahip olsa işin ciddiyetini daha iyi anlarlar. Ama tabi böyle bir şeyin gerçekleşmesi şu anki şartlarda imkansız gibi görünüyor. Abuk sabuk "tarih dizilerinin" izlenmeleri o kadar yüksek ki. İzleyenlerin zeka seviyesi de ortada zaten de oralara derin bir şekilde giresim yok şimdi. TRT'ye halkın cebinden dünyanın parası akmasaydı benim için de bir problem olmazdı. Fakat faturada bile adamlara pay ödüyoruz. Belki bireysel olarak küçük bir yüzde fakat tüm nüfusu düşündüğümüzde ciddi bir para ediyor. Bu gibi durumlardan dolayı özelleştirilse yeridir yani. En azından ülkeye düzgün bir yönetim sistemi oturtulana kadar diyebilirim.

Liverpool - Milan maçını da oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Bu ikili zamanında birbirlerine karşı Şampiyonlar Ligi'nde finalde karşılaşmışlardı ve enfes bir final izlemiştik. 2007 yılından beri ilk defa bu turnuvada yeniden karşı karşıya geldiler. Açıkçası tam bir futbol şöleni izledik. İstatistiksel açıdan Liverpool maçın açık ara iyisi olsa da Milan akıllıca oyunuyla neredeyse galibiyet bile alabilirdi. Liverpool ilk yarının başlarında öne geçti. Sonrasında da Salah bir penaltı kaçırdı. Liverpool baskısını sürdürürken Milan ilk yarının son anlarında 2 dakikada 2 gol atarak skoru 2-1'e getirdi ve rakibini şoke etti. Fakat Liverpool disiplinden kopmadı ve ikinci yarıya golle başladı. 69'da Henderson'un golüyle durumu 3-2'ye getirdiler ve maçı kazanmayı da başardılar.

https://www.milliyet.com.tr/gundem/ankarada-12-hamile-kadin-koronavirus-kurbani-6599238

2021 yılında elde edilen bir istatistiğe göre, Ankara'da 12 hamile kadın koronavirüse yakalanarak hayatını kaybetmiş. Ve hayatını kaybedenlerin hepsi de aşı yaptırmamış kişilerden oluşuyor. Hamile kadınların önemli bir kısmında aşıya karşı bir tereddüt de mevcut. Çünkü aşının bebeğe herhangi bir zarar verip vermeyeceği konusunda emin değiller. Fakat Doç. Dr. Ahmet Zülfikar Akelma, elde yeteri kadar veri olduğunun ve hamilelerin de korkmadan aşılarını yaptırabileceklerinin altını çizmiş.

Aşı olmanın kötü bir etki yaratabileceği pek fazla bir örnek yok gibi duruyor. Çok spesifik hastalıklara sahip insanlar sadece problem yaşayabilir. Fakat onun dışında kalan herkesin aşısını yaptırması en mantıklı seçenek olarak gözüküyor.

Biz gerçekten ne ara böyle bir hale geldik? Türkiye'nin adının lekelenmesi için elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. Koskoca bir firmamız çıkıp saçma bir şekilde başkasının domainine çökmeye çalışıyor. Kendilerini daha üstün gördükleri için böyle bir şeyin peşine düşüyorlar hiç şüphesiz ki. Ancak aslında ortada böyle bir durum yok. Kanunlar önünde herkes eşittir. Ülkemizde hukukun çarpık bir şekilde işlemesine o kadar çok alışılmış ki, aynısını yurtdışında bir firmaya karşı da yapabilirim diye düşünmüşler belli ki. Gerçekten bu kafayla araba üreteceklerse üretmesinler kalsın. Arabaları bile sorunlu bir şekilde üretilirse şaşırmam.

Son 2-3 gündür test sayılarında ciddi bir artış gerçekleşti ve 343 bine kadar geldi. Günlük vaka sayısı ise 28 binin üzerinde seyretmeye başladı. Aşılanma da bir yandan tüm hızıyla devam ediyor. Aşılanma oranlarını gösteren Türkiye haritasında ise sarı renk ile gösterilen 12 il var fakat sarı renkten başka daha alt seviyeleri temsil eden renkler artık yok. 18 yaş üstü 1 doz aşı olmuş insan sayısı 52 milyonu geçti. Aşılanma başarılı bir şekilde devam etse de insanların kendi önlemlerini gevşetmemeye özen göstermesi çok önemli. Yoksa virüsten kurtulmak imkansız hale gelir.

Galatasaray için en az 1 puanla ayrılırlar demiştim ve hatta 3 puanı almayı başardılar. 1-0 olsun bizim olsun mentalitesi ile maç sona erdi. Son zamanların en ilginç gollerinden birisi olsa da galibiyet golü olduğu için çok kritikti. Lazio golü yedikten sonra iyice bastırmaya başladı ve Galatasaray savunmak için elinden geleni yaptı. Skoru korumayı başararak da maçın galibi oldu. 11 şutta 1 isabet ile bu maçı kazanmak gerçekten bir mucizeydi. 

Fenerbahçe'nin Frankfurt maçının ilk yarısı 1-1 sona erdi. Mesut Özil daha 10. dakikada takımını öne geçiren golü attı. Karar VAR'a kalsa da gol verildi. Ancak 41. dakikada Lammers'in cevap vermesi hoş olmadı. İlk yarıyı önde kapamak önemli bir psikolojik avantaj olurdu. Yine de ilk yarıdaki performans çok olumluydu. Frankfurt sadece 2 şut çekebildi. Fenerbahçe ise 8 şuttan yarısında isabeti buldu. Aynı isteği, arzuyu görmeye devam edersek Fenerbahçe de maçını kazanabilir.

Sergen Yalçın maç sonrası basın toplantısında kendinden oldukça emin konuşmuş. Diğer rakiplere karşı da sağlam oynayabileceklerine dair söylemlerde bulunmuş. Bu maçtaki performanstan memnun gibi gözüküyor. Ancak sıradaki rakibin Ajax olduğunu ve Sporting'e 5 attığını da hatırlatırım. Dortmund gibi acıması olmayabilir.

Bu arada günün en keyifli maçı herhalde Manchester City - Leipzig idi. 6-3 gibi bir skorla City maçı kazandı. Leipzig sağlam bir karakter göstererek maçtan kopmamaya çalışsa da rakip City olunca bir yere kadar işliyor. Guardiola'nın City'si Şampiyonlar Ligi'nde harika bir açılış yaptı.

İnsanlar artık gerçekten bu kadar düştüler mi? Sahte PCR sonucu ile ne yapacaklar aklım almıyor gerçekten. Hadi satan çakallık peşinde, kendi karını düşünüyor. Peki bunları alana ne demeli? Sahte bir belge ile negatif olduğunu göstermek gerçekten vicdanlarını rahat ettiriyor mu yani? Böyle insanlar yüzünden yanlış anlaşılmalara yol açılacak ve virüsün yayılma ihtimali daha da artacak. Belgelerin sahteciliğini önlemek için çok sıkı çalışılması gerekiyor. Bir kişinin bile bunu yapabilmesine izin verilmemeli. Yoksa resmen insanların canı ile oyun oynanıyor bu noktada.

Daha önce buraya yorum yaptıktan sadece birkaç gün sonra Bitcoin fiyatında çok ciddi bir düşüş gerçekleşti. Bunun sonrasında insanlar korkup piyasadan kaçışmaya başladılar. Bitcoin'in birkaç gün önceye kadarki hali durgundu ve acaba yeniden böyle bir döneme mi girdik diye düşündürmeye başladı. Fakat şu an toparlanmaya başlamış gibi bir görüntü veriyor. Son 24 saat içerisinde 48 bin 400 dolara kadar yükseliş gösterdi. Yakın bir zamanda 50 bin doları görme ümidim var.

İşte bu gerçekleşirse ben hala Plan B'nin sene sonu 100 bin $ tahmininin gerçekleşeceğini düşünüyorum.

Bugün temsilcilerimiz Galatasaray ve Fenerbahçe ilk grup maçlarına çıkacaklar. Galatasaray Lazio'ya karşı oldukça zorlu bir maç oynayacak. Lazio İtalya'nın Serie A ligindeki en büyük takımlardan bir tanesi. Özellikle hücum hatları oldukça tehlikeli. Immobile tam bir gol makinesi. Galatasaray sıkıntılı defansı ile zorluk çekebilir. Ancak ofansif yanını iyi kullanmayı becerebilirse bence 1 puan alır en az buradan.
Fenerbahçe ise Frankfurt deplasmanına gidiyor. Fenerbahçe'nin işinin daha kolay olduğunu düşünüyorum. Eski Frankfurt'u göremiyorum şu an. O yüzden Fenerbahçe buradan bir galibiyetle bile çıkabilir. Zaten gerekli transferleri de yaptılar ve sezona tam olarak hazırlar.

Beşiktaş dünkü maçta beklentimin üzerinde bir performans sergiledi. Dortmund ardarda 2 gol bulduktan sonra moraller yerle bir oldu tabi. Fakat ikinci yarıda yine de çabalayan bir Beşiktaş vardı. Dortmund da başka goller için ara ara bastırsa da işi biraz gevşetmeye başlamıştı. Beşiktaş'ın golü geç bir dakikada gelmese neler olurdu diye bir düşünüyorum ama bence lehimize bir durum olmayabilirdi. Dortmund işini garantiye almak için yeniden saldırıp 1 gol daha bulabilirdi.

Bu arada grubun diğer maçı olan Sporting - Ajax maçında, Ajax rakibini 5-1 gibi bir skorla darmadağın etti. Portekiz Ligi'nin son şampiyonu Sporting'e deplasmanda bu kadar fazla gol atması bizim açımızdan da korkutucu açıkçası. Çünkü ikinci maçımızda temsilcimiz, Ajax deplasmanına gidiyor.

Dijital paralar alanında atılacak her türlü adımın önemi çok büyük. Tabi zamanında girişimlerimizi gerçekleştirebilirsek diğer ülkelerin bu alanda önünde başlamamamız için ortada bir sebep yok. Dijital paralar bizim geleceğimiz. İtibari paralar günün birinde artık değerini yitirmeye başlayacak. Zaten sürekli ihtiyacın üzerinde para basmaya devam ederek paranın değersizleşmesine de yol açmış oluyorlar. Bundan yıllar sonra yeni bir ekonomik bunalımda ortada itibari para diye bir şey kalmayabilir. Zaten hükümetler bir yandan kendi dijital paralarını hazırlıyorlar bile.