Bugün Barcelona - Bayern Münih maçı harici dikkatimi çeken bir diğer maç ise Young Boys - Manchester United. Ronaldo beklenildiği gibi takıma katılır katılmaz ilk 11'e girdi ve Premier Lig'de Newcastle karşı aldıkları 4-1'lik galibiyette 2 gole imzasını attı. Tabi bir Ronaldo sever olsam da itiraf etmeliyim ki, 2 gol de aman aman değildi çünkü kaleci çok basit hatalar yaptı.    Yine de böyle bir başlangıç eminim ki hem taraftarlarını çok mutlu etmiştir hem de Ronaldo'nun özgüvenini artırmıştır. Young Boys'a karşı da 2 tane sallarsa şaşırmam. Bana göre, Manchester United çok kolay bir maça çıkıyor. Çünkü Young Boys son eleme aşamasında Ferencvaros'u zorlana zorlana geçti. Manchester United bence en az 4 tane atıp evine döner.

Dünyadaki tüm programcıların Dünya Programcılar Günü'nü kutluyorum. Görünüşe göre günü olmayan meslek sayısı oldukça az.    Programcıların teknolojik cihazlardaki katkısı o kadar büyük ki. Yazılım mühendisleri projelerin fikir babası olsa bile programcılar olmasa işler çok daha sıkıntılı yürüyebilir. Bir projenin hem temelini oluşturup hem de üzerine büyük katkılar yapıyorlar. Zaman zaman yeri geliyor, programcılar projenin kritik bir noktasını oluşturmak için uzun saatler boyunca da çalışabiliyorlar. Zihni oldukça yoran bir meslek ama ortaya güzel bir ürün çıktığında da tatmin edici olduğu kesin.

Bunun sebebi de aslında kimseyi ayrıştırmadan hizmet veriyor oluşu olabilir. Yoksa her görüşten insan böyle sözler sarf etmezdi. Bazı belediyeler oluyor mesela, hangi partiden olursa olsun, sadece kendi partisini desteklediğini düşündükleri ya da bildikleri kişilere iyi hizmet sağlıyorlar ama insanların geri kalanı umurlarında bile olmuyor. Bu son derece yanlış bir tutum oluyor haliyle. Siz bir belediye başkanıysanız, sorumlu olduğunuz il ya da ilçenin tüm insanlarına aynı hizmeti vermek zorundasınız. Eğer niyetiniz yoksa istifa etmek de bir erdemdir.

Mansur Yavaş sevildiğine göre demek ki işini düzgün yapıyor ve umarım da öyle devam eder.

Size katılıyorum bu konuda. Ayrıca bu veriler sadece kendisinin işsiz olduğunu bildiren insanlara ait. Yani işsiz olup bunu İŞKUR'a vs. bildirmeyen kim bilir ne kadar fazla insan vardır. Özellikle gençlerin arasında daha da yaygın görülen bir durum bu. Hem eğitimde hem de işte olmayan ama kendisini işsiz olarak bildirmeyen çok fazla genç var. O kadar dinamik nüfusu olan bir ülkeyiz ama gençlerin hali içler acısı.

https://www.hurriyet.com.tr/amp/gundem/asi-karsitlari-korona-olma-pahasina-toplandi-oluruz-de-robot-olmayiz-41892938

Aşı karşıtları İstanbul Maltepe'de kendi aralarında toplanmışlar. Yalnız katılanlar arasında alakasız pankartlar açanları da gördüm. Sanki aşı karşıtlığı için değil de başka şeylere tepki göstermek için gelmişler.    Aşı karşıtları yurtdışında da birçok ülkede böyle mitingler düzenlediler. Bizde de örneğini görmedik demeyiz artık. Bu insanlara neden aşı olmak istemiyorsunuz detaylı bir şekilde açıklayın deseniz, büyük çoğunluğunun verecek düzgün bir cevabı olmayacağına da eminim. 

Bitcoin şu an için bir spekülatif araç ve gelecekte de böyle olmaya devam edecek. Bağımsız bir varlık sınıfı kısmına gelince de, Bitcoin hala kendisi ile alakalı dış faktörlerden etkilenebiliyor. Yani örneğin FUDlardan bahsediyorum. Birileri hala piyasa üzerinde değişikliklere yol açabiliyor. Ne zaman ki Bitcoin bunlara karşı tamamen güçlü kalmaya başlar, işte o zaman bağımsız varlık sınıfına dahil edilebilir diye düşünüyorum.

Beşiktaş Yeni Malatyaspor'a karşı başından sonuna hakim olduğu bir maç oynadı. Son zamanlardaki en iyi oyunlarından birisiydi bence. Ayrıca Batshuayi ve Pjanic lige çabuk alıştı gibi gözüküyor. Batshuayi 2 gol, Pjanic de 1 asist ile oynadı. 3-0'lık net bir sonuçla kazandılar hatta daha da çok fark olabilirdi de. Bakalım Beşiktaş yine sağlam bir sezon geçirip arka arkaya şampiyon olabilecek mi.

Bugün Premier Lig çok harika maçlara sahne aldı. Ronaldo Manchester United ile ilk maçına ilk 11'den başladı ve 2 de gol atmayı başardı. İlerleyen zamanlarda bakalım bu performansın devamını da getirebilecek mi.

Öte yandan Manchester City'nin Leicester'ı iki farkla yenmesini bekliyordum ama maçı 1-0 kazandılar. Tabi skora aldanılmasın, Manchester City tek kale oynadı desem yeridir. Farka da gidebilirlerdi.

Amerika'daki jüri sistemi bence oldukça başarılı. Davalı hakkında daha sağlam bir karar alınması yönünde önemli bir rol oynuyor. Hatta birtakım Amerikan filmlerinde de jüriyi görebiliyoruz ama tabi orada işi biraz abartıyorlar. Mesela sırf kadınlardan oluşan bir jüri oluyor ve davalının yakışıklı bir erkek olduğunu görünce jürinin kararı yumuşuyor gibi.    Gerçekte işler böyle yürüse zaten adamların yapacak çok işi var.

Ülkemizde de böyle bir sistemin oturtulması denenebilir ancak jürinin çok doğru bir şekilde seçilmesi büyük önem taşır. Yoksa normalde hakim doğru bir karar verecekken jürinin etkisiyle bambaşka bir karar çıkabilir dava sonucunda.

Benim cevabım: dolandırıcılar. Son zamanlarda kripto para borsası dolandırıcılarının sayısı inanılmaz bir hızla artmıştı. Bu durum ülkemize de sıçradı. Thodex galiba aralarında en büyük vurgunu yapandı ve onun dışında başka birtakım borsalarla ilgili de büyük sıkıntılar çıkmıştı. Yurtdışında da aynı şekilde dolandırıcılar cirit atıyordu. Bence bu listedekilerin hepsinden daha çok para kazanmıştır bu gibi dolandırıcılar. Çünkü o kadar fazla insan böyle borsalara yatırım yaptı ki çok uçuk meblağlar konuşuluyordu.

Türkiye'de böyle çarpık bir düzen oluştu hocam zaman içerisinde. Sen okumuşsun, mühendis olmuşsun. Ama senden daha aşağıda eğitimi olan bir insan parası olduğu zaman işyeri açıp kendisinden daha iyi eğitimli insanları altında çalıştırıyor. Tabi ki şimdi insanlar Mark Zuckerberg gibi uçuk örnekler de verebilirler işte Harvard'ı bırakmış Facebook'u kurmuş şimdi eğitimi daha yüksek insanlar onun şirketinde çalışıyor diye. Ama benim kastettiğim bu değil, çok uç bir örnek bu. Bu ülkede paran varsa o işten en ufak anlamasan bile bahsettiğim eylemi gerçekleştirebiliyorsunuz. Üniversite eğitimini tamamlamış ve eğitim hayatını da verimli geçirmiş insanların bu durumda en sağlam işleri bulabilmesi lazım ama bizim ülkede işler ters işliyor.

Ben de ilk defa böyle bir şey duydum hayatımda. Tüh bee keşke aşı olmadan önce koronavirüse yakalansaymışım o zaman (!). Virüs artık bir kere vücuda girdikten sonra aşı olduğumuzda vücut herhalde bu virüsü daha iyi tanımaya başladığından oluyor bu. Çünkü normal şartlarda o virüs türü ile vücut henüz hiçbir şekilde karşılaşmamış oluyor. Bu da tepki vermesini geciktiren bir faktör olabiliyor bence. İşin özünde koronavirüs geçirmiş olanlar için bile böyle bir korumanın mümkün olması gerçekten şaşırtıcı. Tabi umarım bu kaynakta anlatılanların hepsi doğrudur da milleti ikna etmek için bir taktik değildir. 

Zamanında benim bir arkadaşım forumdaki bountylerden birisine katılmıştı ve KYC de istendiği için kimlik bilgilerinden istenilenleri de eklemişti. Şimdi bountynin adını vermeyeyim ama bir süre sonra scam olduğu anlaşıldı ve arkadaşım hem uğraştığıyla hem de kimlik bilgilerini paylaştığı ile kaldı. Böyle durumlar gerçekten tehlikeli olabiliyor. Tabi şöyle bir şey de var ki, günümüzde kim bilir kaç kişinin kimlik bilgileri hangi şirketlerin elinde geziyordur ya da birtakım hackerların eline düşmüştür. Teknoloji çağında aşırı dikkatli olsak bile böyle şeyler yaşayabiliyoruz. Buna alışarak yaşamamız gerekiyor o yüzden ve yine dikkatli olmaya devam etmemiz.

Verdiğiniz linkteki videoyu izlemiştim ve gerçekten böyle insanlar nasıl bu kafayla bu yaşa kadar hayatta kalmayı başarmışlar, insan hayret ediyor. Kendi işine gelen birisi ne yaparsa yapsın helali hoş olsun modunda gezerler ama aynı şeyi desteklemedikleri partiden birisi yapmış olsun onu ne biçim topa tutarlar. Bipolarlık diye de bir kavram vardır bilir misiniz? Bu insanlar bipolar, yani çift kişilikli. Bir dedikleri diğerini tutmuyor. Hala çoğu insan durumu nasıl değerlendirmesi gerektiğini öğrenemedi. Körü körüne bir şeyi savunmaya başladılar mı, artık geri dönüş yok onlar için.

Burak Yılmaz'ın şu ana kadar 4 maçta 2 golü vardı ve şu an devam eden Lorient - Lille maçında bir gol daha kaydederek istatistiğini iyileştirdi. 36 yaşında olmasına rağmen Avrupa'da hala harika bir iş çıkartıyor. Eğer performansını sezon sonuna kadar koruyabilirse kim bilir belki de gol kralı bile olur. Bu arada ilk golü Lorient bulmuştu ve şu an daha iyi oynayan taraf da onlar. Lille bu sezona kabus gibi başladı ve bu maçı da alamayacak gibi bir görüntü veriyor. Geçen sezon şampiyon olduktan sonra zirvede bırakalım dediler herhalde. 

Şenol Güneş'in takımdan hemen gönderilmesi isabetli bir karar diye düşünüyorum. Hiçbir takımda bir teknik direktör sürekli olarak başarı yakalayamaz. Son zamanlarda Şenol Güneş için olan şey de buydu ve bir değişiklik gerekiyordu. Bakalım şimdi yerine kim getirilecek. Aklıma ilk olarak Sergen Yalçın gelmişti tabi ama adaylar arasında şu an ismi geçmiyor. Bir aralar da Fatih Terim'in getirilmesi konuşuluyordu ama onun da adaylar arasında ismi yok. Sonraki maçımız için antrenmanlar öncesi netleştirilmesi iyi olur. Norveç ile oynayacağız ve kritik maçlardan birisi bizim için. Eğer toparlanamazsak Haaland bizi darmadağın edebilir.

Bundan önce gördüğüm son resmi verilerde de bu civarda bir açıklama yapılmıştı. Hiçbir şey değişmemiş ve aynı vahim durum sürüyor görünüşe bakılırsa. Şu an Türkiye'deki çalışmaya elverişli nüfus bildiğim kadarıyla 63 milyon. Yüzde 12'si çalışmıyorsa bu 7.5 milyon civarı insana denk geliyor. Yani ülkede 7.5 milyon insan iş bulamıyor, bu gerçekten çok korkunç bir durum. Zaten ekonomi yerlerde sürünüyor, iş bulamayan bu milyonlar ne yiyecek ne içecek? Hala işsizliğin çözümüne yönelik adımların da atılmaması gözlerden kaçmıyor.

Haberde ilginç bir şekilde El Salvador'un önümüzdeki ay Bitcoin'i yasal para birimi olarak kabul edeceğine değinilmiş ama aslında daha birkaç gün önce bu gerçekleşti.    Hatta McDonald's Bitcoin ile ödeme alarak açılışı da yaptı.

Küba konusuna gelince de, hepimizin bildiği gibi Bitcoin'i yasal zemine oturtma konusuna en sıcak bakan ülkelerin önemli bir kısmı Latin Amerika ülkeleriydi. Arjantin, Paraguay gibi ülkelerden de geçenlerde Bitcoin hakkında olumlu açıklamalar duymuştum, belki de sıradaki ülkeler onlardır. Küba hepsinden hızlı çıkarak işi resmiyete dökmek istedi. Tabi direkt olarak yasal para birimi yapmadan önce ilk olarak ödeme yöntemi şeklinde kabul edecekler. Eğer olumlu geri dönüş alırlarsa bence onlar da resmi para birimi haline getirebilirler. Böyle ülkeler ekonomilerini iyileştirmek için Bitcoin'i bir çıkış yolu olarak da görebiliyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs aşısında kritik noktayı aştığımızı ve yerli aşı ile de birlikte çok daha güçlü bir şekilde bu virüse karşı koyabileceğimizi belirtmiş. Aşılanmanın 100 milyon gibi bir sayıyı geçtiğine değinerek tüm vatandaşlar için aşı olma çağrısında bulunmuş. Ülkeyi yöneten kişinin böyle bir çağrıda bulunması belki aşı olmamakta inat eden belli bir kesimin fikrini değiştirir diye düşünsem de bu dediğime çok güvenemiyorum. Böyle insanlar virüsü en ağır şekilde geçirmeden akılları başlarına gelmiyor çünkü.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-koronavirus-asisinda-kritik-nokta-asildi-41891142

Benim için efsane filmlerden birisi kesinlikle Inception'dır. Leonardo DiCaprio'nun başrolünde oynadığı harika bir başyapıttı bence. Rüya içinde rüya kavramı sanırım bu film ile birlikte popülerleşmeye başladı ve hatta bir süre sonra bunu gerçek hayatta da gerçekleştirdiler bildiğim kadarıyla. Senaryosunun zekice hazırlandığı ve Christopher Nolan'ın harika bir şekilde yönettiği bir filmdi. Hala izlemeyen varsa kesinlikle öneririm, bence pişman olmayacaksınız.