Gıda stoklanacak birşey olsaydı altın değil gıda stoklardim. O denli ucuz buluyorum. Ama malasef bozuluyor.

Doğalgaz bu hızda artmaya devam ederse LPG seneye ,10 lira olur ama global bir artış söz konusu ne yapılabilir ki buna.

Özellikle bu dönemde.

Herkesin mallandığı borsalara saldırdığı risk iştahının tavana vurdugu bu dönemde zor günler için birikim yapılmalı diye düşünüyorum.

Topraklar sermaye sahipleri eline geçiyor yeni nesil feodalite. Kar edemezsen sermaye yaratamazsin sermaye yaratamazsan yeni nesil makinalar veya üretim biçimlerinden faydalanamazsin.

Ülkemiz ciftcilikte hala eski usuller kullanılıyor.

 Bill Gates toprak ağası olmuş durumda, yakında 1 ekmeğin 10-15 liradan satıldığı bir dünyaya uyanirsak şaşırmam.

Tecrübelerim bana hep şunu söyler ; mal zenginin elinde kıymetlidir. Bugün çiftçi borçla bogulurken yarın para etmeyen mahsullerin ateş pahasına satıldığına şahit olabiliriz.

Bugün gıda pahalı diyenler bence yanılıyor aşırı bir gıda pahalılığı görmüyorum.

Korkulan oldu diye açılan başlığı korkulan olmadı diye bitireceğiz galiba.

Çok uzun yıllardır yaşanan gıda deflasyonu ile kaç tane çiftçi battı acaba. Avrupa'da topraklar sermaye sahiplerinin eline geçiyor feodalite yeniden hortladı. Karlılık oranlari çok düşük üretimi bırakanlar çok.

Şuan dünyadaki israf ve obezite ne boyutlarda ?
Gıda pahalı değil arkadaşlar. Çiftçiler kredi ve borç batağında destekler zayıf sadece ülkemizde değil dünya da böyle.


Şöyle bir paylaşım gordum;

My dad was a nuclear physicist. His education was paid for by his dad and brothers growing cucumbers in Dutch Greenhouses in the 1950’s.

Nowadays these farmers hardly can make a living ..


Açıkçası çiftçilik artık öldü.

Eskiden müşteri çoktu şimdi müşteriden çok peynirci var.

BÜYÜK KITLIK [1315-1317]

1315-1317 Büyük Kıtlığı, 14. yüzyılın başlarında Avrupa'nın büyük bir kısmını etkileyen büyük bir kıtlıktır.[1] Kıtlık, Avrupa'daki bir dizi büyük ölçekli krizin ilkiydi. Açlık, uzun yıllar boyunca milyonlarca ölüme neden olmuş ve 11. ve 13. yüzyıl arasında büyüme ve refah döneminin sonu olmuştur.

Büyük Kıtlık, 1315 ilkbaharında kötü hava koşullarıyla başladı. Tarım hasarları, 1317'deki yaz hasadına kadar 1316 yılına kadar sürdü ve durum 1322 yılına kadar tamamen iyileşmedi. Dönem, yüksek suç oranı, hastalık, kitlesel ölüm ve hatta yamyamlık ile kendini belli etti. Kriz, Kilise, devlet ve Avrupa toplumu için büyük sonuçlara neden oldu.

İRLANDA PATATES KITLIĞI [1852]

İrlanda’da yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne neden olan Büyük Kıtlık yada diğer ismiyle İrlanda Patates Kıtlığı, İrlanda’da 1845 yılında başlayıp 1852 yılında son bulan kitlesel açlık, hastalık ve göç dönemidir.



İrlanda’da büyük kıtlığa ve halkın temel gıda maddesi olan patateslere bulaşan phytophthora infestans mantarı sebep olmuştur. 1845’te ekilen patatesin %40’ını, sonraki yıl tamamını yok eden mantar yalnızca tarladaki değil ambarlardaki patatesleri de etkilemiştir. Yetersiz beslenme ve bakımsızlık kısa zamanda hastalıkları beraberinde getirdi. Tifo ve kolera gibi bulaşıcı hastalıklar çok sayıda ölüme yol açtı, çaresiz durumda kalanların sığındığı yardım merkezleri yoğunluktan çalışamaz duruma geldi. Çoğu İngiliz olan toprak sahiplerine borçlarını ödeyemedikleri için evlerinden çıkmak durumunda kalan İrlandalılar, çareyi göç etmekle buldu. Bugün kimi kaynaklarda “İngiltere’nin Büyük Kıtlık sırasında İrlanda’ya yeteri kadar destekte bulunmadığı, bu yüzden dönemin, İrlanda’nın bağımsızlık mücadelesinin de asıl başlangıcı olduğu” savunulur. Bu kıtlık sonucunda halk yedi yıl boyunca açlık çekmiştir. Yedi yıllık kıtlık sona erdiğinde nüfus %20-25 oranında azalmıştır.



BENGAL KITLIĞI [1770]

Bu açlık, 1769-1773 yılları arasında Hindistan'ın Bengal kentinde yaşandı 10 milyon insan yaşamını yitirdi. 1769'da başarısız bir musonun ardından kuraklığı ve zayıf pirinç hasadı tetikledikten sonra başladı. Ayrıca artan vergiler nedeniyle halk pirinç ekiminden afyon ekimine yönlendirilmişti. Bu da sonu hazırlayan gelişme oldu. Felaket şu andaki Batı Bengal ve Bihar eyaletlerini, Jharkhand, Odisha'yı Hindistan'da ve Bangladeş'in bazı bölgelerini etkiledi. Hiçbir rahatlama sağlanmadı ve açlığın sonunda, Bengal'in nüfusu üçte bir oranında azalmıştı.

RUSYA KITLIĞI 1921

Povolzhye kıtlığı olarak da bilinen 1921-1922 Rus kıtlığı, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nde 1921 baharının başlarında başlayan ve 1922'ye kadar süren şiddetli bir kıtlıktır. Rus Devrimi ve Rus İç Savaşı bu kıtlığa neden olan sebeplerin başında gelir, ayrıca yiyecekleri verimli bir şekilde dağıtamayan raylı sistemler(tren) tarafından şiddetlenmiştir.

Bu kıtlık, başta Volga ve Ural Nehri bölgelerini olmak üzere, tahminen 5 milyon insanı öldürdü  ve köylüler yamyamlığa başvurdu.



BÜYÜK ÇİN KITLIĞI [1956]

Kıtlığı getiren : Yanlış Tarım Uygulamaları ve Serçe ölümleri Hızla sanayileşme çabası

Kolektif çiftliklerin kurulmasının yanı sıra, Çin Komünist Partisi, Sovyet tarım uzmanı Trofim Lysenko’nun radikal tarım fikirlerini de uygulamaya karar verdi.
Bu radikal fikirlerinden ilki, tohumların birbirine çok yakın ekilmesinin faydalı olacağıydı. Lysenko’nun aynı türden bitkilerin birbiriyle rekabet etmeyeceği varsayımından hareketle, Çin kolektif çiftliklerinde tohum ekilme sıklığı önce üç katına, daha sonra altı katına çıkarılmış; sonuç olarak bitkiler gayet de birbirleriyle rekabet etmiş ve büyümeleri de sınırlı olmuştu.

Lysenko’nun diğer dâhiyane fikri ise, tarlaların çok derin sürülmesinin daha faydalı olduğuydu. İnsanoğlunun buğdayı evcilleştirip, tarım devrimini başlattığı yıllardan bu güne kadar tarlalar 15-20 cm derinlikte sürülürken, Lysenko, toprağın en verimli yerinin 1-2 metre derinlikte olduğuna ve tarlaları derin sürmenin çok güçlü kök büyümesine neden olacağına inanıyordu. Neden bilinmez, Çinliler sorgusuz sualsiz bu fikri de uyguladılar ve tüm kolektif çiftliklerde tarlalar 1-2 metre derinlikte sürülmeye başlandı. Sonuç olarak 1-2 metre derinlikten yüzeye çıkan verimsiz toprak, kum ve kayalar gene bitkilerin büyümesini engelledi ve bu çığır açan fikirlerin uygulanması sonucunda kolektif çiftliklerden alınan verim oldukça düştü.

Serçe Soykırımı

Çin, hem ülke genelinde bulaşıcı hastalıkların önüne geçmek hem de tarım ürünlerine verilen zararı azaltmak için, haşere olarak değerlendirdiği, dört hayvana karşı savaş açtı. Tarihe “Four Pests Campaign” (Dört Haşere ile Mücadele) olarak geçen bu savaşta Çinliler, sıtmadan sorumlu tuttukları sivrisinekleri, vebadan sorumlu tuttukları fareleri, muhtemelen sinir bozucu oldukları için karasinekleri ve tohumları yiyerek tarım üretimine zarar verdiği düşünülen serçeleri yok etmeye karar verdi.600 milyon Çinliden birinin bile aklına “yahu serçeleri yok edersek, bu hayvanın beslendiği hayvanların sayısı artmaz mı?” sorusu gelmediği için, serçelerin soyu tükenme noktasına gelir gelmez Çin kolektif çiftliklerini çekirge ve haşereler basarak tarım ürünlerine zarar vermeye başlamıştı.

1960 yılında Çin Hükümeti hatasını -kısmen- anlamış olacak ki, serçe soykırımının bitirilip, yerine tahtakurularının yok edilmesinin emrini verdi. Kabaca 2 yıl süren bu çılgınlık döneminde, yaklaşık bir milyar serçenin öldürüldüğü tahmin ediliyor. Serçelerin yok edilmesinin yarattığı ekolojik zararın tamiri, yok edilme süresinden çok daha uzun sürdü.

Link: https://www.youtube.com/watch?v=LjRZIW_hRlM&feature=emb_title


''Büyük Çin Kıtlığı hakkında yazılmış en önemli eserlerden birisi olan “Mezar Taşı / Tombstone” kitabının yazarı Yang Jisheng, felaketi birebir yaşayanlardan. Jisheng 18 yaşında bir öğrenciyken, yakın bir arkadaşından, babasının açlıktan ölmek üzere olduğunu duyarak hemen köyüne geri döner. Jisheng köyüne döndüğünde içinde ne kedi, ne köpek ne de kuş olan hayalet bir kasabayla karşılaşır. Açlığın boyutu o kadar kötüdür ki, köyde bulunan bazı ağaçların kabukları bile soyulmuş ve yenilmiştir. Jisheng, babasına, yanında getirdiği yiyeceklerden verir ama babası artık çiğneyemeyecek kadar yorgun düştüğü için kısa süre sonra vefat eder.İnsanoğlu açlıktan ölmek üzereyken, korkunç yollara başvurabilir. Dönemin Çin devlet arşivlerinde, insanların yamyamlık yaptığı, başka insanları kaçırıp yedikleri veya ölmüş insanların bedenlerini kaçırıp yediklerine dair binlerce kayıt bulunuyor. Çocuklarını öldürüp yiyen ebeveynler, ebeveynlerini öldürüp yiyen çocuklar gibi düşünmesi bile insanın kalbine bıçak gibi saplanan vakalar yaşanıyordu.''

Hayır şunu diyorum önümüzdeki 2-3 yıl içinde ciddi bir risk faktörü olsa mesela hayal edelim bir zombi salgını veya uzaylı istilası yahut bir savaş riski siz gidip Tesla hissesi mi alırsınız ?


Yani dünyanın en varlıklı insanları parasını Borsalara sokmasa bu dev yükseliş nasıl gerçekleşebilirdi ki?

Demek ki felaket tellaligina lüzum yok. Çünkü dünya iyi günleri fiyatlıyor hala. Bu hep iyi gidecek demek değil ama şuan herhangi bir risk görünmüyor benim açımdan.

Kıymetli madenler  ve gıda emtiaları genelde riskin yoğun olarak görüldüğü anlarda zirveler yaparlar. 2008 deki 2011 deki zirveleri Altın harici geçebilen emtialar var mı bilmiyorum. Bir tek mısır çok yükseldi o da son aylarda düşüşe geçti.

Global piyasalarda risk iştahı ve iyiyi fiyatlayan bir görünüm mevcut. Mesela 1929 borsa çöküşünden 13 yıl sonra dünya savaşı çıktı. Aynı şekilde 70 lerde yoğun riskler büyük borsa duzeltmelerine sebep oldu.

Borsalar en sasafatli günlerini 1990-2000 arasında yaşadı bu aralıkta Sovyetler dağılmış ABD tek süper güç olmuştu olabilecek en iyi ortamdı.

Bugünde olabilecek en iyi ortamda gibi bir fiyatlama var. 2020-2030 aralığının böyle geçmesi beni sasirtmaz açıkçası. Ama olası bir kriz veya başka bir senaryo varsa bizim bilmediğimiz o zaman her gün Ath yerine her gün kırmızı açardık.

Borsalar 2-3 yılı önden fiyatlıyor önümüzde bir savaş veya uzaylı istilası olsa sizce bu yükselişleri yaşarmıydık.

Önümüz baya baya açık olduğunu düşünüyorum bu yüzden.

Masrafları belirleyip azaltmak ardından ek gelir oluşturmak işin başlangıcı.

50 lira bile olsa kenara atmak ile başlayabilirsiniz o kadar zor değil. Sadece biraz cimri olmak lazım. Birazda geleceğe yatırım yapacak plan proje.

Eğer bir işte çalışıyorsanız 8 saat günün bir vaktini en azından 1 saatini kendinize ve para kazanmanıza ayırıp neler yapabilirim diye düşünseniz iş biter bence. Başarısız olsanız bile düşündüklerinizi gerçekleştirmeseniz dahi en azından denedim dersiniz.

Tecrübelerinizi çocuklarınıza aktarmakta bir kazanım ben böyle böyle yaptım siz böyle yapmayın veya farklı şeyler deneyin demek bile kazanç benim için.

en güzel hayallerden biri bence umarım gerçekleştirirsiniz.

Ek gelir yöntemlerini araştırdın mı veya denedin mi ? Kazancı bir gelire bağlarsınız, sabitlerseniz zengin olamazsınız. Hatta zengin olmayı bırakın ayın sonunu zor getirirsiniz.

Zenginleşmek mi istiyorsunuz.

Masrafları bırakıp; Biriktirin.

Her gün kendinize ödeme yapın. Ek işler bulun kazancınızı harcamak yerine biriktirin. Uzun vadeli borçlanın kısa vadede biriktirmeye devam edin.


10 yılın sonunda dev gibi bir bütçeniz olacak birikimlerinizin faydasını göreceksiniz zaman su gibi akıp geçerken boşa harcamadığınızı göreceksiniz. Ayrıca birikimlerinizi nakitte tutmak yerine emtia temettü veren hisseler gibi alanlarda değerlendiyseniz mini bir servete bile sahip olacaksınız.

Çoğu insana biriktirmek zor gelir. Harcamak kolaydır. Harcamak zevklidir. Ama bedel ödemeden zenginleşemezsiniz. O yüzden bir an önce zenginlere özenmeyi ya da şikayet etmeyi bırakıp ; Biriktirin.

Ekim-Kasım-Aralık genelde Bitcoinin sevdiği aylardır. Genelde diyorum çünkü 2018 ekim-aralık arası pek hayırlı geçmedi.

Eylül ayı ise silkelemelerle geçer. 2017 eylül ilk haftası jp morganın spekülasyonunu eskiler bilir. İlla her yükselişe veya düşüşe haber aramaya gerek yok bence nihayetinde piyasada silkeleme yapıldıysa fiyatlar yükseliyor o silkeleme yapılmadıysa silkelemek için olabilecek en kötü haberleri de konuşur oluruz zaten ta ki içerdekiler dökülüp silkelenesiye kadar.


Bu yıl sene sonu için herkesde yükseliş beklentisi var hatta PlanB'ye göre 100.000 olacak. Ancak bu yükseliş öncesi bir çin emlak haberi servis edildi ve piyasaya yine klasik korkular pompalandı. İzliyoruz bakalım neler olacak sene sonu.

Kademelerin tamamen boşaldığını düşünüyorum, fiyatların her gün %10 aşağı veya %20 yukarı gitmesinin nedeni bence bu.

ytd.

Her devrim liderini kurban eder.

Gelişmiş bilgisayarların ağı çökertecek noktaya gelmesi, madenciliğin giderek tekelleşmesi ve bir kaç farklı nedenler dolayısıyla bitcoin ağının çökmesi kaçınılmaz gibi duruyor.

Geleceğe dair fiyat benklentilerim;

18.000$     (2021-2024)
440.000$   (2023-2029)
 0             (2029-2033)

Emtialar 2024 ve sonrasına hazırlanıyor bence. Daha fazla yatay gidiş kısmi düşüşler olsa da emtialarda duranların önümüzdeki yıllarda borsaları veya bitcoini çok çok ucuzdan alacakları kanısındayım. Ancak şuan rüzgar hala borsalardan yana.


Şuan hikayenin sonu geldi basılan paraya bir hikaye lazım ki spekülatif varlıklara kaysın ancak onunda yaratılamadığı kanısındayım. Rüzgarın biraz daha devam etmesi kaçınılmaz gibi dursada özellikle 2008 veya 2020 covid krizi gibi krizlerde bedava fiyatlardan toplanan shitcoin ve işe yaramaz hisselerin bir şekilde pazarlanıp elden çıkarılması gerekiyor.


Kısa vadeli düşüncem (1 Yıl); Altın Platin gibi madenleri Bitcoinden daha risksiz buluyorum. Önümüzdeki 2022 yılında özellikle platin artık maliyetine gidiyor eğer borsalarda bir düzeltme olacaksa  nakit, altın platin gibi varlıklar daha sağlam görünüyor ancak ben riski sıfır tutarım diyenler için nakit düzeltmelerde daha çok tercih ediliyor herkesin kendi tercihi.

Ben kişisel tercihime gelince hem nakit hem altınım var ayrıca düzeltme beklediğim için nakitlerimi hazırda bekletiyorum olası sert düzeltmelerde istediğim seviyeler geldiğinde alım yapacağım. Ancak 2024 sonrası için ciddi bir emtia sepeti ile geldiğimi de söylemeliyim.

-


Toparlayacak olursam:

Kripto paralar ve borsaların artık ciddi manada son dalga için bir düzeltmeye gireceği ve bu son dalganın nerede biteceğinin muamma olduğu, ancak son dalga tamamlandığında 20 ila 30 yıla yakın bir Ayı piyasasın geleceğini düşünüyorum. Bu 20-30 yıllık süreçte muhtemelen yeni zirveler Ath'ler görünemeyecek.

Ama önce bir mini bir düzeltme ardından sivrilebildiği kadar sivrilecek fiyatlar yani artık borsalarda ve kripto paralarda son vitese takıyoruz ve gazı köklüyoruz.

ytd

o yüzden ben yokum. piyasanın %90'ı scam zaten birde tepeden kitlenirseniz geçmiş olsun.

Neden para büyüdükçe hayaller büyüyor anlamış değilim.

Küçükken bir bisiklet için Tanrıya dua ederdim sonra bilgisayar için etmeye başladım hepsini bir şekilde elde ettim. Daha sonra çalışıp bir araba alırım dedim bir şekilde ona da sahibim.

Yaşımız büyüdükçe paramız büyüyor, paramız büyüdükçe hayallerimiz büyüyor.

Bu paradoksla yaşlanıyoruz ve ölüyoruz.