Seneler önce yanında çalıştığım abi doldururdu her loto zamanında bende seçerdim sayıları hem ardışık seçerdim derdi ki bana olm senin seçtiğin sayılar çıkmıyor zorlama böyle diye bak abi ileri görüşlüymüşüm ilk oyuna bir bilet hazırlıycam baksana olasılıkların zorlandığı bir loto bulmuşlar  

Açıkcası bu tarz müjde haberlerinin bir doğruluğu olabileceğini düşünmüyorum. Bol keseden sallanıyormuş gibi geliyor artık. Ne yazık ki senelerdir geldiğimiz bu noktanın etkisiyle bir oy toplama vaadi gibi gelmesi bir bana olmuyordur diye düşünüyorum?

Gözün aydın hocam sonunda rank atladın benimde rank atlama yolum açıldı. Çıkmayı hala düşünmüyorsundur artık değil mi ?

Parası ve vizyonu olan adam zenginliğini kat be kat artırıyor. Facebook gibi bir projeyi kaptırsak biz ah vah deyip kendimizi yıpratırdık adamlar kaç sene önceden beridir bu sektörle ilgileniyorlar. Ve ilgilenmeye devam ettikçede bu rakamlar devede kulak olarak kalacaktır.

Bu adamlar harbiden işi biliyor amme hizmeti gibi kurumsal şirketlere reklam yaparak talebi artırarak hem kendi portföylerinin değerini artırıyor hemde prlarına katkı sağlıyorlar.

Zamanında gol başına gb hediye edilirdi taraftar sim kartlarından artık moda token yakmak olmuş anlaşılan. Birde denilmiş "Token, erişilemeyecek olan bir adrese gönderiliyor ve böylece o token dolaşımdan çıkmış oluyor." erişilemeyecek bir adres derken bu nasıl oluyor private keyi bilinmeyen bir adres falan mı?

Yapsınlar güzel hareketler bunlar ama Allah rızası için samanyolu ya da flash tv efektleriyle yapmasınlar yaaa Pazarlamada önemli etkenlerden biride tutundurmadır bana göre de bunun en büyük etmeni ise reklamdır. Reklamın iyisi kötüsü olmaz denir lakin iyisi varken kötüsüne ne hacet umarım güzel bir yapım olur.

Gerek kurumsal şirketler gerekse habire hacklenen borsalardan ürken yatırımcılar kendi cüzdanlarında barındırma isteğiyle oluşan artış. Ancak asıl sıkıntı bu balina hesapların tek bir noktada birleşmeye başlaması olacaktır. İşte o zaman bu piyasada ani artış ve düşüşlerle cebelleşeceğizdir. 

Bu tarz belkiler insanı daha çok meraklandırıyor ve hoşuna gidiyor. Şahsen arkasındaki gizem apayrı cezbediyor insanı. Düşünsene bunu sen bulmuşsun ve bir bakıyorsun iki kişi bunun hakkında tartışıyor bir gururlanırsın bi götün kalkar Örümcek adam filminde bu dediğime benzer bir sahne vardı hatta. Bu derlemelere bakınca ya diyorum bunlarda birer ipucu bıraktıysa ya follow the white rabbit olayı varsa?

Aslında her bir coine gün gelecek böyle bakacağız. Geçenlerde r10da musluklarda boş vaktim oldukça doge biriktirdim gibisinden bir konu görmüştüm. Baktığın zaman birçok farklı kaliteli projenin birim fiyatını senelere vurduğunda yine bitcoinde olduğu kadar fark olmasa vardır. Çöpçü gibi doldurmak lazım ne kadar başarı vaateden projelerden .

Hakemler gerek oyuncular gerekse taraftar tarafından çok kolay baskı altına girebiliyor buda doğru karar verme yetilerine zarar verebiliyor. Bu bir bahane mi hayır! Nedense ülkemizde gerçekleşen karşılaşmalardan daha çok hakemler konuşulabiliyor. Yeni seçilecek hakemlerde ve halihazırda olan hakemlere ciddi bir eğitim verilmeli.

Bu tarz yönetimleri görünce aklıma çocukken mahalle aralarında yaptığımız maçlar gelir hakem olmazdı ama öyle ya da böyle oynardık kavga mavga çıkmazdı. Düşünüyorumda merkeziyetsiz yani hakemsiz bir futbol maçı nasıl olurdu ki  

Allah kabul etsin inşallah niyet ettiği doğrultuda kullanılmalıdır bu para diyorum. Niye diyanete bağışladı diye sitemde bulunan arkadaşlara sitemde bulunanlara şunu demek isterim. Cami yerine ÇYDD'ye bağışlansaydı bu seferde dindar bir kesim niye böyle bir derneğe bağışladı diye veryansına başlayacaktı. Devlet tarafından ciddi bir ödenek alan kuruma bağış yerine devlet tarafından yeterli ödenek alamayan başka bir kuruma bağışlansaydı daha makbül olurdu diyebilirim ama kendi parası istediği gibi kullanır bağışlar baştada dediğim gibi niyet ettiği doğrultuda kullanılırda gözü arkada kalmaz ninemle dedemin.

Elon Musk artık fareli köyün kavalcısı gibi oldu arkadaş tuvalete sıçmaya gidiyorum dese anlık lağam aktivitesinde pump olabilir dünyayı bok yığını sarabilir artık korkmaya başladım Discord dediğiniz gibi çok daha kaliteli bencede bu clubhouse falan reklam hype kokan hareketler

Elon abimiz bunu da başarırsa artık twitter biosuna doge btc yazarak pump yaptırmaz direk bi sinyal çakar bu cihazlarla hoooop yeni athler gelir Şaka bi yana ürkütücü olduğu kadarda heyecan verici gelişmeler bunlar bakalım daha neler yapacak bu manyak

Bir kere yaşadım hala hatırladıkça tüylerim diken diken olur. Aslında direk hayatta yaşamadım rüyamda yaşadım. Bir odadayım ama kapkaranlık ama pencereler var komple cam kulpu yok ardında manzara var gibi zar zor seçiliyor derken pencerelerde birden görüntüler oynamaya başlıyor hayatıma dair lan diyorum kim çekmiş beni böyle falan derken ailemi görüyorum pencerenin birinden yukardan bakıyorlar ve ben çukurdaymışım gibi ailem çok gençti falan diyor ve ağlıyor. Ben öldüm mü öldüm mü diye korkmaya başlıyorum ben ölmedim diye çığlıklar atıyorum hiçbiri duymuyor ama baya bi bağırıyorum. Sonra yere çöküyorum elimle gözyaşlarımı siliyorum bakıyorum pencereler yok olmuş oda yavaş yavaş kapkaranlık olmaya başlıyor ve omuzlarımda bir ağırlık beni iyice yere çöktürüyor ve beklemeye başlıyorum derken ezan okunuyor iyice tamam dediğim anda daha ölmedim diye ani zıplama yapıyorum ve hop küt diye yere düşüyorum ve korkumdan ezan bitene kadar kıpırdayamadım bildiğim tüm duaları okudum ve ölmediğimi görünce kalktım güneş doğana kadar paso sigara kahve yaptım ama çok pis tırsmıştım.

Fiyat performans ürünü olarak kullandığım ve çevreme önerdiğim markanın böyle bir atılımı sevindirici gerçekten. Ama inşallah Wolksvagen'in yaptığı gibi son anda bir değişiklik yaparak bizi üzmez ve üretilen telefonları yukarıda bi hocamızın dediği gibi gümrük vergisi olmadan çok daha uygun fiyatlara alabiliriz.

Meyhane demedik diye birşey değişmez ne dersen de aynı sonuç. Ve bu saçma eylem şu hikayeyi hatırlattı bana.

Bir kadın, bir adama, kendisine domuz dediği için hakaret davası açmıştır. Adam suçlu bulunur ve tazminat ödemeye mahkûm edilir. Dava bitiminde adam yargıca, Yani ben artık Bayan Harding'e domuz diyemeyecek miyim? diye sorar.
Öyle. der yargıç.
Peki, bir domuza Bayan Harding diyebilir miyim?
Tabii. der yargıç. herhangi bir domuza Bayan Harding diyebilirsiniz.
Adam bunun üzerine Bayan Harding'e bakar, İyi günler dilerim, Bayan Harding. der.

O zaman gıda ve gerekli tüketim ürünlerinde komisyon almasınlar firmalarda ona göre fiyat belirlesinler hem komisyon verecekler hemde istedikleri fiyattan kendi sitelerinde satamayacaklar yok öyle bir dünya!

Hemen hemen herkesde güzel anıları olan nadide insanlardan birisidir Barış Manço. Çocukluğum onun şarklılarıyla dolu olan iki kasetle ve bayram günlerinde en az bir kanalın yayınladığı baba bizi eversene filmiyle geçti.

Ayrıca gerçek bir milliyetçinin sergilemesi gereken davranışları yurtdışı mecralarda çok güzel bir şekilde dile getiren bir kişidirde.

https://www.youtube.com/watch?v=tS7vOKb3RJY
https://www.youtube.com/watch?v=25bTiCrQUaA

Yakın zamanda bir arkadaşımla bu konuyu ciddi bir şekilde tartıştık ona sunduğum verileri sizlerle de paylaşmak istedim ve derledim topladım buyrun iyi okumalar.
Öncelikle arkadaşım Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmiş yıllarda yaptığı bir yoruma ve buna bağlı olan AK parti zihniyetindeki insanların çokça savunduğu bir konuda aşırı bir savunmacı davranış sergiliyordu. Osmanlıda okuma yazma oranı çok yüksekti ve latin alfabesine geçilerek halk cahil bırakıldı!
Öncelikle Osmanlı Devleti'nde ilk nüfus sayımı, 1831 yılında II. Mahmut döneminde yapılmıştır. Ve bu nüfus sayımının genel nedeni askeri ve vergi toplama amacına istinaden yapılmıştır. Ve bu nüfus sayımında kadınlar sayılmamıştır. Genel olarak yapılan nüfus sayımlarında ana noktası vatandaşların milliyetine göre bir sayım yapılmış olmasıydı. Öncelikle Osmanlı’da okur yazarlık oranı çok yüksekti veya çok azdı varsayımları teorik olmaktadır. Lakin bazı noktalardan teorik yorumlarla çok yüksek olmadığına dair kanaat getirilinebilir.

Atatürk'ün ölümünün 81’nci yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nda düzenlenen programda konuşan Erdoğan, Harf Devrimi’yle 'her şeyin sıfırlandığı' iddiasında bulunmuştu. Konuşmasında Osmanlı’ya yönelik eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, “Son günlerde yine birileri ağızlarına sakız ettiler Osmanlı’da okuma yazma oranı çok düşükmüş. Osmanlının kendi silah sanayi yokmuş. Osmanlı yönetimi altındaki halklara zulmedilmiş. Hepsi de yalandır iftiradır.” demişti. Cumhuriyetin en önemli aydınlanma devrimlerinden olan Harf İnkılabını eleştiren Erdoğan, “Harf Devrimi’yle adeta her şeyin sıfırlandığını eklediğimizde elbette ülkemiz okuma-yazma oranının çok düşük olduğu bir dönem yaşadı ama bunun suçunu Osmanlı’ya yüklemek bir bühtandır.” ifadesini kullanmıştı.
Atatürk'ün ölümünün 81’nci yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nda düzenlenen programda konuşan Erdoğan, Harf Devrimi’yle 'her şeyin sıfırlandığı' iddiasında bulunmuştu. Konuşmasında Osmanlı’ya yönelik eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, “Son günlerde yine birileri ağızlarına sakız ettiler Osmanlı’da okuma yazma oranı çok düşükmüş. Osmanlının kendi silah sanayi yokmuş. Osmanlı yönetimi altındaki halklara zulmedilmiş. Hepsi de yalandır iftiradır.” demişti. Cumhuriyetin en önemli aydınlanma devrimlerinden olan Harf İnkılabı’nı eleştiren Erdoğan, “Harf Devrimi’yle adeta her şeyin sıfırlandığını eklediğimizde elbette ülkemiz okuma-yazma oranının çok düşük olduğu bir dönem yaşadı ama bunun suçunu Osmanlı’ya yüklemek bir bühtandır.” ifadesini kullanmıştı.
Kaynak Yeniçağ: 'Harf Devrimi’yle her şey sıfırlandı' diyen Erdoğan’ı TÜİK arşivi yalanladı

Osmanlı Devleti'nin, alfabesini esas aldığı Arapçada 28 harf bulunurken Osmanlı alfabesi 31 harften oluşuyor. Ancak bu harflerin kelimenin başında, ortasında ve sonunda yazılışları ise farklılaşıyor. Böyle olunca da Osmanlıcayı okuyabilmek için 93 harf ezberlemek gerekiyor.
Osmanlıcada 18 çeşit yazı türü var. Hangisini öğreneceksiniz? Divane mi, rik'a mı, talik mi, sülüs mü, kufi mi?
Mezar taşı kufi, talik, sülüs ya da girift hatlardan biriyle yazılmış olabilir. Bunlardan birini bilmiyorsanız yine okuyamazsınız.
Osmanlıca metinlerde okuyan kişi Arapça ve Farsça bilmiyorsa sıklıkla yanlış okuma yapar.
Son olarakta "Osmanlı Türkçesi" ayrı bir dil olarak algılanmamış, üç dilden (elsine-i selase) oluşan bir karışım olarak görülmüştü ve Osmanlı yönetici sınıfının ve eğitimli seçkinlerin kullandığı bir yazışma ve edebiyat dili olan Osmanlı Türkçesi, günlük hayatta konuşulan bir dil olmamıştı.
Osmanlı’da ne okur yazarlık çok yüksekti ne de çok azdı. Tek sıkıntı benim gözüme çarpan çok azdı diyenlerin ve atalarımızın mezar taşlarını okuyamıyoruz diyenlerin bu zamana kadar Osmanlıca öğrenmemiş olmasıdır. Harf inkılabıyla Osmanlıca tamamen yasaklanmadı madem bu kadar çok istiyorsun buyur öğren!

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/12/141210_10_soruda_osmanlica
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/harf-devrimiyle-her-sey-sifirlandi-diyen-erdogani-tuik-arsivi-yalanladi-255775h.htm