İşte benim favori dizim: The O.A.
Geçen ay Netflix'de izlemiştim. İlk sezon durgun geçerken, ikinci sezonda hem macera hem de bilimkurgu eksik olmuyor.
Çok çok farklı bir kurgusu var dizinin. ETH ayrıntısını ben de ikinci sezonun 1. bölümünde fark etmiştim. İnşallah 3. sezon da gelir, çok kritik yerde harika bir final yapmışlardı.
İyi seyirler...

Ayrıca şunlara da bir bakın @ekiller hocam:
- If I Had Not Met You
- Touch
- Under The Dome

Girişimciler Türk, proje de Türk, konum da Tekirdağ. Başka detaylara bakmadım ama buraya kadar normal. Tüm bunlara rağmen sitede Türkçe dil seçeneğinin olmamasını anlayamadım gerçekten.
Tanıtımı yapmaya eğer ülkemizden başlayacaksanız Türkçeye de çevirmenizi öneririm.

Siteyi biraz inceledim. Kurucuların ve çalışanların tamamı Türk görünüyor.
Fakat şirket adresi "Estonya" olarak belirtilmiş. Gerçek lokasyon Estonya mı yoksa Türkiye'de olup da orada mı gösteriliyor? Tam anlayamadım bu kısmı.
İkinci sorum da: Site sıfırdan mı geliştirildi yoksa yurtdışındaki hazır yazılımlardan mı uyarlandı?

Burada ekipten birileri varsa ya da kullananlar biliyorsa belki yanıtlayabilirler.

Benim de sorum olacaktı, kaçırmışım diye düşünürken; hem sorumu hem de cevabı buldum. Şuraya iliştireyim de, Bitcoin halving öncesi-sonrası durum ne olur diye düşünen olursa okur. Yukarıda daha detaylı hali de var...


Teşekkürler. Ben de hem yükseleceğini hem de beklenti tersi hareket edebileceği konusunda kararsız kalmıştım. Fakat artık boğa gelecekse bu halving ile olmalıdır diye düşünüyorum.

Fobi, belirli durumlar ya da objelerden kaynaklanan korku ve kaygıyı tetikleyen semptomlar anlamını taşır. Fobi kelimesi, Yunan mitolojisindeki korku tanrısı Phobos'tan gelmektedir.
Aşağıda, hem bilindik hem de enteresan fobi türlerini sıralamak istedim.

Agorafobi: Açık yerlerden ya da kalabalıktan korkma.
Ailurofobi: Kedilerden korkma.
Akluofobi: Karanlıktan korkma.
Akrofobi: Yüksek yerlerden korkma.
Antropofobi: İnsanlardan korkma.
Apifobi: Arılardan korkma.
Asimetrifobi: Simetrik olmayan şeylerden korkma.
Ataksofobi: Düzensizlikten korkma.
Atelofobi: Mükemmel olamamaktan korkma.
Batofobi: Yüksek binaların yanından geçmekten korkma.
Dentofobi: Dişçiden korkma.
Entomofobi: Böceklerden korkma.
Erotofobi: Cinsellikten korkma.
Filemafobi: Öpüşmekten korkma.
Filofobi: Sevmekten, aşık olmaktan korkma.
Gametofobi: Evlenmekten korkma.
Glossofobi: Topluluk önünde konuşmaktan korkma.
Hematofobi: Kan korkusu.
Klostrofobi: Kapalı ya da basık yerlerden korkma.
Koulrofobi: Palyaçolardan korkma.
Mizofobi: Kirlilikten korkma.
Monofobi: Yalnızlıktan korkma.
Noefobi: Yenilikten ve değişimden korkma.
Patofobi: Hasta olmaktan korkma.
Simetrofobi: Simetriden korkma.
Takofobi: Yüksek hızdan korkma.
Teknofobi: Teknolojiden korkma.

Kaynaklar (Sources):
https://www.gidahatti.com/fobi-nedir-fobiler-nelerdir-144139/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Fobos

Piyasada FOMO etkisi o kadar fazla ki, insanlar hangi kademeden alırlarsa alsınlar pişmanlık duyuyorlar. Mesela geçen ay 4,000 dolar civarlarındaydı, bu ayın ortalaması ise 5,100 dolar.
Satsak, "geri çekilme olmazsa yerine koyamayız" endişesi hakim. Şu seviyelerden bile insan girip-çıkmaya korkabiliyor. Bir de boğa gelse nasıl bir FOMO olacak tahmin bile edemiyorum.

Merit sisteminden sonra baya değerlenmiş hesaplar. Ben meritten önce üye olmuştum, 2 seneden fazla süre geçmiş. Satmak istemezdim. Ama değerini de buradan görmüş oldum.

Çok kişiden duydum bunu. Hatta 3-4 yılı bulduğunu söyleyenler bile oluyor. Fakat şöyle de bir şey var ki; o kadar süre bekledikten sonra insanın şevki kaçıyor.
Hani bir söz vardır ya: "yemek bittikten sonra sofraya gelen tuzun kıymeti kalmaz".
Bu yüzden ücretli hesap satışları, kolay kavuşmak isteyenler için bir alternatif.

BİST'i en fazla etkileyenler banka hisseleridir. Dominasyonu neredeyse %30'u bulur. Özellikle de Garanti, YK, Akbank, İş Bankası... Bunlar hem banka endeksinin hem de BİST'in lokomotifidir.
Sıcak paranın azalması, işsizlik ve dövizdeki artış, enflasyonun ve tefe-tüfe oranlarının yükselmesi doğrudan bankaları etkiler. Bankaları etkileyen her konu da borsaya yansır. Yani hepsi birbirini tetikliyor. İşte bu nedenle BİST endeksi halen kırılgan seviyelerde. Arada yeşillenip yükselse de geri çekilmeler görülüyor.

Suç maalesef her zaman vardı ve her zaman da olacak. Elbette ki ki azaltılması için türlü yöntemler geliştirilebilir. Fakat kripto paraların varlığı ile suçun artışını aynı kefeye koyamayız. Çünkü kripto paralar olmasa da suçlular bir şekilde kendilerine farklı bir yol bulacaktır.

Aramızda matematik öğretmeni varmış. Saygılar @hasyurt hocam ;)
Yazdıklarına katılıyorum. Hem zaten Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi: "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur".
Elbette ki vücudun sağlam olması için de hem gıda hem de sevgi şart.

Çok doğru bir başvuru yapılmış. Ben de hep merak etmişimdir neden engellendiğini. Gelen cevaba baktığımda, "biz yapmadık ilgimiz yok" denmiş ve başka yere paslamışlar. e-devlet üzerinden ben de kontrol ettim. Gelen mesaj şöyle: "An itibari ile mahkeme kararıyla konulmuş bir erişim engeli bulunmamaktadır."
Ee ne var peki? Belli değil! Bir şey var ki girilemiyor ve yabancı DNS kullanmak zorunda kalıyoruz.

Evet hatırlıyorum o diziyi, ben de çok severek izlerdim :) Hatta az önce aklıma takıldı, youtube'dan videolarını buldum. Görüntü kalitesi biraz düşük gerçi ama yine de izlenebilir.


Gerçekten de McDonald's, yemek kategorisi için zenginlikti. İlkokuldayken bir kere ailem götürmüştü; ufacık hamburgeri çabuk bitmesin diye 1 saatte yediğimi hatırlıyorum.
Bu konu altında güzel nostalji yapacağız galiba.

"Büyük bir heyecanla girilen Yobit imza kampanyası, 'local board' postlarının sayılmayacak olması nedeniyle hayal kırıklığı yarattı". Haberci olsam aynen böyle başlık atardım valla!
Umarım buna girebilmek için imzasından zararına çıkanlar olmamıştır.
Adamlar local board uyarısını ve İngilizce zorunluluğunu eklememişler kurallara. Nedir şimdi bu yani? Ben katılmadım ama haksızlık ve eksik bilgilendirme olduğunu düşünüyorum.

Yaptıklarından dolayı övsem mi yersem mi diye düşünmeye başladım artık. Sanırım zaman gösterecek bunu.
Bazı yenilikleri tam kıvamında olurken bazıları da aşırıya kaçıyor gibime geliyor... Tekelleşmenin ayak seslerini duyuyorum sanki. Tekel, güçlüler ve zayıflar için ilk anda doğru görünürken, zamanla yanlışlığı ortaya çıkabiliyor. Yanlışlar da genellikle her şeyin bir merkeze bağlı olmasından kaynaklı olarak, bir yerden başlayan olumsuzluğun tüm kaleyi çevrelemesi gibi düşünülebilir. Buna kısaca domino taşlarının devrilmesi de denebilir. Umarım böyle şeyler olmaz elbette...

Birkaç sene önce izlemiştim. Klasik bir Hint filmidir sandım ama ilk yarım saatten sonra acayip sarmıştı. Gerilim-macera türünde farklı bir kurgu yaratmışlar.
Pek sevmem aslında Hint filmlerini, genelde şarkılı danslı oluyorlar. Ama bu başka bir şeydi! Ben çok beğendim. Tavsiye ederim.

Birkaç periyot halinde yapanlar yine kötünün iyisi. Ocak-mart yaptı mesela, sonra birkaç hafta ara verip yeni periyot başlatanlar var, öyle demek istedim. En azından çıkma şansı olabiliyor bunlarda. Ama tek periyot yapıp da sürekli uzatanlardan çıkmak mümkün değil. Çıkıldığında "kural ihlali" sayıp direkt bakiye sıfırlıyorlar; emekler heba oluyor.

Konuyu açarken yazdıklarım benim sahip olduklarım değildi, yanlış anlaşılmasın 80'ler kuşağının favori zenginlik göstergeleriydi onlar.
Sadece Nintendo konsol ve çok sonra gameboy'um olmuştu.
Yukarıdaki arkadaşların yorumlarından gördüğüm kadarıyla; Sony Walkman ve LCW de 80'li ve 90'lı yılların favorileriydi, atlamışım.

Kurda her zaman yeni dalgaların başlaması muhtemeldir. USD'nin 3 TL olduğu zamanları hatırlarsak, o günlerde 5 TL olmasına "uzak ihtimal" olarak bakılıyordu. Birkaç sene içerisinde 4-5-6-7... şeklide devam etti. 7,3 TL'den döndü ve bugün 5,80 civarlarında.

Şu bir gerçek ki; dolar, tarihinde her zaman zirve fiyatını tazelemiştir ülkemizde. Buradan bakarsak, 2019 yılı içerisinde yeni bir rekor mutlaka gelecektir. 2020 yılında ise bana göre 9 TL'ye yaklaşabilir... Tüm bunları, güçlü ve uygulanabilir bir ekonomi stratejisi göremediğim için düşünüyorum. Ha eğer olur da bir gün ihracat hacmimiz ithalat hacmimizin birkaç katına çıkar, o zaman dolar da keskin bir U dönüşü yapar ve yerine sabitlenir.

Eğer yazı işleriyle ilgilenenler varsa İçerik Bulutu'nu tavsiye ederim. Bir dönem freelance yazarlık yapmıştım.
Her makale için ortalama 500 kelime isteniyor. 250 kelimelik de talep olabiliyor, 1000 kelimelik de...
Dil ve imla bilginiz iyiyse, yaklaşık 20 farklı kategoride içerik üretebiliyorsunuz. Kabul edilmek için deneme yazısı ve CV istiyorlar.
Ücretler piyasa ortalasmında. Asgari 250 TL kazanıldığında banka hesabına çekilebiliyor.