kurbanlıklar görücüye çıktı ama gözler gördüğü fiyatlara inanamadı. herhalde gene geçen seneki gibi bayram günü alacak kurbanı.

ülkeyi aş evine çevirdikleri için artık eline kaşık alan kendini kazanın sahibi sanıyor. bir gelir de kendi ülkelerine giderler mi diye düşünmek bile resmen hayal.

az önce baktım 5.11i geçmiş bir ara. artık durdurmaya nerdeyse imkan yok. bilmiyorum bu yanlışlardan nasıl döneceğiz ama çok zorlu bir yol bizi bekliyor orası kesin.

olay fotoshopsa komik değilse daha komik. eğitimden geriye pek bir şey kalmadığı için iki duruma da şaşırmamak lazım.

hah gene bir köşede kısık sesimizle rest çektik. tebrikler sayın cbnım. sesimizi yükseltmeye kalktığımızda da anında bir dolar müjdesi geliyor zaten. bunlara hala inanlar var mı gerçekten?

artık ne yapılacaksa yapılsın ama rica ediyorum bir ağaç daha kesilmeden yapılsın. yıldık ormanların durmadan yakılıp yıkılıp imara açılmasından. soluduğum nefesi bana binalar mı verecek?

ne zaman seçim yaklaşsa bütün güzel haberleri vermeye, kötü haberleri ise seçim sonuna saklamaya gayret ediyorlar. biz de hiç anlamıyoruz zaten dönen dümeni...

aşk tabi ki. para da diğer dünyalık şeyler gibi bir gün önemini yitirir. aşık olduğunuz kişiyle sevişmeyince seks ne kadar güzel olabilir ki?

son 1 yılda türkiye ne kadar araplaştı haberi var mı bu devlet büyüklerinin acaba. geçen bir belgeselde izledim ankaradaki suriyeli mahallelerini biri bana dese ki burası türkiye, dalga mı geçiyosun derdim.

bugüne bugün apple trump'ın çine vergi yaptırımı kararına gönderme yapar gibi çinde fabrika kurma kararı vermiş bir şirket. yani bir şeye nasıl tepki göstereceğimiz azıcık bilsek en azından apple kadar bilsek güzel olurdu bence.

benim damak tadıma cem yılmaz, tolga çevik ve ata demirer hitap ediyor. bir işin içinde zeka kırıntısı olmadığı zaman benim için komedi değil drama dönüşüyor. örnek vermek gerekirse celal ile ceren, resmen başkasının yerine utanmalık bir film.

zorunlu eğitimi ister 12 yıl yapın ister 22, bir çocuk okulda gelecek görmüyorsa, değer görmüyorsa zaten gitmiyor okula gitse de kendine birşeyler katamıyor. son yıllarda okulu bırakma oranları ne kadar arttı haberiniz var mı?

hayvanlara yapılan işkence ve katliamlar o kadar arttı ki bazen sırf bunlarla karşılaşmamak için twittera girmiyorum. geçenlerde gördüm ağlamamak için kendimi zor tuttum halk otobüsünde. bence insana verilen cezalarla aynı olmalı.

biz verdik bu cüreti onlara. şimdi elimizde avcumuzda paramız kalmadı üstüne borçlandık hem de adalet sistemimiz bizi korumaz halde. çanakkale'de vermediğimiz ülkeyi iç siyasetle veriyoruz.

bir nesli telef ettiler böyle adamların ellerine teslim ederek. batı taraflarında iyice azaldı ancak iç anadolu ve doğu kesimlerine hala çok etkili bu tarikatlar. onların ellerinden kurtarmak lazım gençliği. ama önce anne babaları bilinçlendirmeli.

dolara bir hamle beklemiştim ama sanırım gelemeyecek kadar kötü durum. zaten düşürecek hamleyi bugün yapsan yarın tekrar yükselecek o zaman ne yapacaksın ki.

biraz empati yapınca ben olsam kurtarmazdım heralde. elimi kaldırmaya tenezzül etmezdim ama linç edene de engel olmazdım yani. zor bir durum tabi atıp tutması da çok kolay.

işin gene angarya kısmını yaptık asıl teknolojiyi satın aldık bundan bahseden yok. helikopterin en katma değerli parçası motoru bizim asıl onu yapmamız lazım.

bununla ilgili bir film vardı adalet peşinde diye. insan nasıl olur da cinayet ve tecavüz gibi suçlarda anlaşmaya gider hiç anlamıyorum. o kadar insan öldü bir o kara avukata birşey olmadı filmde de.

benim de abim yapacak bedelli garibim ne kadar bekledi bedelliyi. ama şimdi kara kadar düşünüyor 21 gün işi gücü bırakıp nasıl gitcem diye.