Düşünsenize aradan asırlar geçiyor ve birisi bizim bu aralar yaşadıklarımıza dair kayıt buluyor ve senaryo haline getiriyor. Millet ulan ne senaryo yazmış be der bu kadar da olmaz der inanamaz ama öyle güçlü öyle büyük bir ülkede yaşıyoruz ki(!) milletin tahayyül sınırının yetmeyeceği şeyleri her geçen gün canlı canlı yaşıyoruz...

Bu konu üzerinde akli selim insanlar olarak ortaya çok güzel teoremler koyarız ancak yetkisi olan insanların bilgisi olmaz bilgisi olan insanın yetkisi olmaz ya da hem bilgisi olup hem yetkisi olup işine gelmeyen insanlar olur ki biz böyle saçmalıklarla uğraşırız hocam. Örneğin turist yoğunluğunun olduğu şehirlerimize bakarsak ödemeler genel anlamda döviz cinsinde ilerliyor. Hatta geçtiğimiz gün eşlik ettiğim bitcoinexplorer'dan Rikki'nin yerel bir esnafın euro ile ödeme almasına dair bunun illegal olduğundan bahsetti. Hatta İzmir'de tanıştığı Yirmibir - Bitcoin Topluluğundan iki avukat arkadaşımızın gerek kripto ile gerekse de bu döviz kısmıyla ilgili yasaları ve mevzuatları incelemesine binaen kriptolarla ödeme almanın yasak olmaması ve tam tersi döviz ile ödeme almanın yasak olması gerektiğine dair verdiği bilgileri paylaştı. Evet ülkemizde işçi ve işveren statüsündeki ödemelerde döviz kullanılmaması gerektiğine dair bir mevzuat mevcut. Ama daha da beteri hanutçuluk  yani komisyonculuk bu turistik bölgelerde çok yaygın ve birçok ödemeyi cash olarak döviz birimiyle alıp yine bu hanutçu arkadaşlara döviz olarak vergi vb şeylere takılmadan verebiliyor esnaflar. Hani bitcoinin tükettiği enerji miktarıyla ilgili doğa severler tarafından veryansın bir karalama çalışmasında diyoruz ya bankalar cartlar curtlar daha çok tüketiyor hah aynı durum ülkemizde döviz-kriptolarda var. Kriptolarla ödemeleri yasaklayarak vergi kaçakçılığının, kara para aklamanın önüne geçmeye çalışılırken döviz bazında daha büyük paralar ülke içerisinde dönüyor. Yani velhasılı kelam saçmalıklarla uğraşıp duruyoruz yani. Düşünsenize paypal ve kripto paraların işleme açıldığını bu ekonomik durumda ciddi anlamda döviz girdisi olur ülkemize. Döviz getirebilecek girişimciler ne yazık ki paypal kullanabilmek için %30'lara varan komisyon ödüyor ya da neteller payoneer gibi yerlerde %15'e varan komisyonlar ödüyor. Zor azizim zor bu ülkede saçmalıklarla uğraşmak bak iki dakikada saçmalığı ortaya koyabiliyoruz ama çözmek için adam bulamıyoruz.

Bakın kimleri buldum

---

Öncelikle @fillippone sana büyük bir teşekkür borçluyum. Böylesine neşeli ve eğlenceli bir çift tanışmamı sağladığın için  Artık yeni iki arkadaşım değil 2 yeni kardeşim var

Herşey spontane olarak gelişti. Konuyu gördükten sonra kendilerine instagramdan mesaj atmıştım ve takvimimin uygunluğuna göre buluşmak onlara eşlik etmek istediğimi belirtmiştim. Onlarda dün akşam mesajıma geri dönüş yaptılar ve iki gün öncesinde takvimimin tamamen açılması sayesinde bugün için Efes antik kentinin olduğu Selçuk için hızlıca bir plan yapabildik. Kendileri rehberlik yapacağım için bir ücret ödemek istediler ancak rehber olmadığım için ve onlara eşlik etmekten para almayacağımı belirttim ancak onların bu macerasının mottosuna uygun olarak ufak bir tipi bitcoin ile alabileceğimi belirttim ve bugün buluşmak için sözleştik. 2-3 saat içerisinde güzel bir hazırlanmayla bölge hakkında ve tarihi hakkında daha çok bilgi sahibi oldum.

Sabah yaklaşık 2.5 saatlik bir yolculuktan sonra buluşacağımız Selçuk ilçesine varınca gelmeleri için birazcık beklemem gerekti malum araçları belki de ülkenin en yavaş minübüsüydü her durakta durmuş  Hatta dönüş için otobüsü kaçırmak istemeyiz dediklerinde bu durumun esprisini bile yaptık: "Kaçırsanız bile koşarak yetişebiliriz malum her durakta duran yavaş bir minübüs bu  ". İlk geldiklerinde biraz uzaktan yaklaşarak mizansen bir karşılama da bulundum  Daha sonrasında kendileriyle bir yerlerde kahve içip (burada bende ilk defa kumda kahveyi deneyimledim ve yanında su değilde nar suyu verdiler çok güzeldi tavsiye ederim ) yerel yemeklerden denedik ve sonrasında şehir merkezinde yer alan Aziz John Bazilikası'nı ve Ayasuluk kalesini ziyaret ettik. Daha sonrasında İsa bey camisini gezdirmek istedim özellikle neşesiyle ve cana yakınlığıyla meşhur olan imamı İbrahim beyle tanıştırmak ve tanışmak istedim ancak tadilat sebebiyle bunu başaramadık. Daha sonrasında Antik Dünyanın 7 harikasından Artemis tapınağına ve daha sonrasında da Efes antik kentine gittik. Efes Antik kentinin Odeon'unda Rikki bitcoinle ilgili çok güzel bir konuşma yaptı ki Cicero'da burada bir konuşma yapmış zamanında  Kalan kısımlarda da çok güzel eğlenerek günü sonlandırmak üzere otogara doğru gittik ve bir Türk misali yorgunluğu atmak için çay içip vedalaştık.

Tabiki burada yazdıklarımızı kendilerine ilettim @ingiltere hocam dediğin gibi orada translate hatası olmuş. Ve kendilerini foruma davet edip bir merhaba demelerini rica ettim ve yapacaklarını belirttiler. Bugün iki taraf içinde yorucu bir gündü ama gerçekten de çok eğlenceli ve keyifli bir gündü.

https://www.youtube.com/watch?v=HVqmXkAkr2s&ab_channel=Aspoedios

Bu sene başında başlamış olduğum kurumsal iş akdimin feshini dün itibariyle gerçekleştirmiş bulunmaktayım ve baba ocağına geri dönmüş bulunmaktayım. Yukarıda bıraktığım videodaki gibi gerçekten bu kadar mı farkeder çok güzel rahatlık geldi. Bu süreç hakkında birşeyler karalamak geldi içimden. Umarım sizi sıkmaz ve bu durumları yaşayanlar için bir aydınlanma sağlayabilir.

-

Bekara karı boşamak kolaydır der atalarımız ne de güzel demişler. Bu atasözü özellikle ülkemizde iş hayatındakiler için şıp diye oturuyor. Bazı yurtdışı planlarım için vize konusunda biraz gecikme yaşadığımdan mezuniyet sonrasında boş boş oturmak yerine planlarım doğrultusunda deneyim kazanabileceğim bir yerde çalışma fikri ağır bastı. Birkaç farklı iş yerinde görüşmeler gerçekleştirdim ve onlar beni değil ben onları seçtim. Evet biraz egoist birisi gibi söylemiş olabilirim ama gerçekten de durum böyle oldu. Çünkü ben onlardan yaşamımı idame ettirebilmem için verecekleri işle yardım istememiştim. Ben onlardan kendimi geliştirebileceğim ve bu nokta da kuruma birçok şey katabileceğimi CV'mde göstermiştim. Görüştüğüm her şirkette benimle işe başlamak için tarih sormuştu ancak ben kendilerinden zaman istemiş ve uygun olduğunu düşündüğüm firma ile işe başlamıştım.


TANIŞMA EVRESİ

Farklı bir şehirde işe başlayacağım için anlaştıktan 1 hafta sonra tüm yerleşme işlerimi halledip işe hadi bismillah dedim. Kurumda ilk günler tüm gözler üzerimdeydi ve samimi olmayan samimilikleri çok net bir şekilde farkedebiliyordum. İster istemez böyle bir ortamda radarları her daim açık tutmak gerekiyor. İlk haftalarda yanımda canım cicim geçinenlerin bir süre sonra arkalarından atıp tuttuklarını görünce artık bir tiksinme geliyordu. Tabiki bu ortamda ciddi arkadaşlıklar kurmadım kurmak gelmedi içimden. Çaycıyla temizlikçiyle daha çok arkadaş olmuştum. Tabiki bu durumunda en büyük dezavantajı diğer kalan herkes tarafından ister istenmez dışlanma oluyor ve sürekli bir arkadan kuyu kazma girişimleri oluyordu.


İŞLERİ ÖĞRENME AŞAMASI

Çalıştığım kurumdaki birçok kişi ilgili üniversitelerin bölümlerinden mezun olup birkaç senedir çalışan kişilerdi ve azınlık bir kesim ise çekirdekten yetişme kimselerdi. Tabiki çekirdekten yetişen kesim ister istemez daha kalifiyeli kimselerdi. Ancak ne çekirdekten yetişme ne de ilgili üniversite bölümlerinden mezun olan ben iki kesiminde tam arasında kalıyordum. İki kesim arasında farkedilen bir savaş okları mevcuttu ama bunu havada oluşan şimşeklerden anlardınız. Birbirlerine karşı saygılı sevecenlerdi ama ilk fırsatta birbirlerinin böğürlerine bıçak saplayabilirlerdi. Ben ise bu iki kesim arasından çekirdekten yetişmelerle daha çok muhabbet kuruyordum diğerlerine nazaran. Çünkü diğerleri gibi ben bunun okulunu okudum havalarına girmiyordum.

ACEMİLİK BİTER

Hiç beklemediğim bir anda terfi teklifiyle acemiliğimi atlattığımı anlamıştım tabi bu ilk olmadı. Ancak nereden bilebilirdim ki Türk sinemasında olan o çekememezlik o yosmalıklar o ayak kaydırma çabalarını bu olay vasıtasıyla görebileceğim. Benden çok önce giren birçok kimsenin artık savaş oklarını bana doğrulttuklarını net bir şekilde görmeye başladım. Ancak benim açımdan herhangi bir sorun yoktu. İşe zamanında gidiyor, zamanında çıkıyor istenilen işleri zamanında ve çoğu zaman daha erken bitiriyordum ve yapmış olduğum görüşmelerden çok iyi sonuçlar alıyordum. Ve bu noktada diğer çalışanlardan gelebilecek olan düşmani zararlar hep suya düşüyordu.


SİVRİLMEMENİN ÖNEMİ

Hiç birşey bilmeden başladığım 4-5 ayda hemen hemen her noktada istenileni yapabilen birisi haline geldiğim için aranan eleman olduğumu düşünmeye başlamıştım. Ancak ister istemez bazı müdürlerim kendilerine rakip olarak görmeye başlamış beni. Her ne kadar orada kalıcı olmadığımı sadece tecrübe kazanmak için orada olduğumu vurgulasam da her seferinde ister istemez onların gücünü zedelediğimi düşünerek bullying yani zorbalıklar başlamıştı. Bunlar sinsi zorbalıklardı bunları çoğu kişi farketmeyebilirdi ama kişisel eğitimle kafa kırmış birisine de yutturamazsın ki abi ya Alt kesim ve bazı müdürler karşılıklı ayağımın altına muz atıyorlar. Sanki bir garson geliyordu abi bu muzu sana yan masadan yolladılar bi basıp düşer misin dercesineydi yani Ama haklı olduğum her seferde direk net bir şekilde karşılığımı vermesini bildim. O benim müdürüm yok büyüğüm yok şöyle yok böyle dinlemedim. Saygısızlıkla suçlandığım bile oldu direk ancak sakinliğini koruyan taraf ben olduğum için hiç birşey olmadı. Hard mode olan ülkemizde en keskin kılıç sakinlikmiş bunu burada öğrendim.


BÜKEMEDİĞİN BİLEĞİ ÖPECEKSİN

Artık çıkmamın yaklaştığı vakitler gelmişti ve çalışanlardan çoğunluğu artık benim benliğimi kabullenmişlerdi. Yıldıramayacakları bir karakter ve yardımsever bir meser#'dim. Ne yaparlarsa yapsın boşa çıkıyordu ( miting konuşması gibi oldu ama harbiden böyleydi ) ve kin tutmuyordum ( en azından orası için öyleydi değmez bunlara diyordum ). Ayağımı kaydırmak isteyen 2 müdür şutlanmıştı ve bende ayrılmak istediğimi belirttiğimde bana bunlardan 1 pozisyon önerilmişti elde tutmak için. Ancak kararımın net olduğunu belirtince kabullenmekten başka çareleri olmadı. Ancak 1 pozisyonu kurum içinden doldurmak istediklerinden gitmeden o kişiyi seçme görevini bana verdiler ve hakkaniyetli bir şekilde önerimi söyledim ve kabul gördü. Bu arkadaşım gerçektende bu mevkiyi hakediyordu ve giderken çok sıcakkanlı bir şekilde vedalaştık giderken şöyle birşey dedi: Sen benden birşeyler öğrenmek isterken ben senden çok şey öğrendim ve terfi aldım dedi işin komik tarafı onu benim önerdiğimi bilmiyordu  .

---

Buraya kadar olan kısım benim yaşadıklarımla ilgiliydi ve benim açımdan zorlayıcı değildi. Çünkü bir zorunluluğum yoktu başta dediğim gibi bekardım Ama diğer taraftan her ne kadar kuyumu kazmış olsalarda diğerleri için inanılmaz derecede zor ve saçmaydı. Müdürlerin işle alakalı alakasız işlerini yapmak durumunda kalabiliyorlardı. Bir sorun olduğunda birkaç kişi kuyusunu rahatlıkla kazabiliyordu. En kötüsü de haklı olsalar bile geçindirmek zorunda oldukları bir ev var ise zorla katlanmak durumunda kalıyorlardı.

Ne yazık ki artık her geçen gün kötüye giden ekonomi ile çocuklarımıza bu ülkede eğitim yatırımı yapmak yerine maddi bir yatırım yoluna gidilse çocuklarımız daha çok rahat edecektir. Çünkü yukarıda yazıp yaşadıklarımı ve daha kötülerini yaşayan bir çok yaşıtım ve hatta daha genç kardeşlerim var. Ve zaman geçtikçe daha da kötülerini bizlerin çocukları yaşayacak. O yüzden okulda öğrenemeyeceği şeyleri bizler öğretmeli gerçek hayata hazır etmeliyiz.  Değilse çok ama çok zor günler onları bekleyecek.

Peki sizlerinde böyle hikayeleri var mı? Ya da kendi işletmesi olup yaşadıkları sorunları yazabilecek var mı? Ve daha kamuda olanlarda ekleme yaparsa çok sevinirim. Üç kulvarda da ortak olan birşey varsa o da ülkemiz gerçektende hiç kolay değil.


Dipnot: yarın güzel bir paylaşımda bulunabilirim

@Mandown hocamız uzun lafın en güzel özetini geçmiş hocam. Öncelikle ülkemizdeki elektrik fiyatı gerçektende pahalı ayrıca mining için kullanacağınız kartta ne yazık ki ucuz birşey değil. Tabiki de deneme yapıp şansınıza güzel miktarlar çıkartabilirsiniz ancak en iyi ihtimalle siz yaktığınız elektrik ve yorduğunuz ekran kartının maliyetini çıkartır üstüne bir bardak soğuk su içebilecek kar bırakabilirsiniz diyebilirim. En kötü ihtimalle de şişik bir elektrik faturası ve işi bitmiş bir ekran kartı olur elinizde.

Savaş için üzüldüm ama açıkcası hakettiği bir dayak olmuş. Ayrıyetten Kaan'ın olay sonrasındaki hareketleri her ne kadar itici olsa da yapmakta haklı. Tam tersi bir durum olsaydı aynı hareketleri Savaş yapardı. Şimdi birileri çıkıp diyebilir ki efendi gibi kabullendi dayağını yediğini. Ama şöyle birşey var önceki söylemlerine bakıldığında gerçekten çok fena kışkırtmalarda bulunmuş. Boşu boşuna dayak yedi yani ötesi yok. İsterse karşındaki 50 kilo olsun diğer tarafta sumocu olsun hareket kabiliyetini engelledikten sonra her türlü o dayak yenir yani.

Freelance konusu gerçektende çok güzel bir konudur ancak bunu ülkemizde tam oturtamamış bir durumdayız. Özellikle genç nesil için inanılmaz bir gelir kaynağı oluşturabilir ancak -yaaa ben hiç anlamam diyerek uzak dururlar. Ama sonra ne yazık ki Lc gibi A101 gibi yerlerde köle gibi çalışırlar. Tamam direk binlerce lira kazanılmıyor özellikle ülkemizin içerisinde alabileceğimiz freelance işlerde ama yurtdışında öyle imkanlar var ki inanılmaz kazanç imkanları veriyor.

Hatta @eightdots hocamızın hazırladığı şöyle bir Fiverr Giriş Rehberi konu var. Kendisi adım adım nasıl ilanınızı ekleyebileceğinizi çok güzel bir şekilde açıklamış burada. Ya ben burada ne yapabilirim ki demeyin gerçekten DEMEYİN.



Misal birisi demiş ki 5 €'ya aşk büyüsü yaparım yerse yem sanayi yemezse yan sanayi Bu konuya apayrı bir paragraf açılır psikolojik olarakta bu bile satılıyor yaaa Sağdaki adam sırf birisiyle konuşmanız için sizden para alıyor ki bir tanede satmış gerçi onu da yıldızlı reviewi olsun diye kendisi yapmadıysa bende birşey bilmiyorum ama atın fava bir süre sonra bu sayı artacaktır. Şahsen benim bile böyle bir ilan açasım geldi yani

-Hatta şöyle birşey söyleyeyim whatsapp'ın bilgisayar versiyonu olmadan önce yani 2013'tü yanlış hatırlamıyorsam yerli bir freelance sitesinde bluestack ile wp kurulumu ilanı verip 10 liradan 3 hizmet vermiştim yaklaşık 25 lira geçmişti elime hizmet bedelini düştüğümde. Birçok kişi tam olarak teknolojiyi kullanamıyor ve bu noktada örneğin ülkemizde sigorta yatırmak yerine böyle eleman bulabiliyor. Zamanında birisinin hakkında girilen tüm haberleri kendi sitesine ekliyordum ve bu haberler için 5tl alıyordum. Geçtiğimiz sene bir firmanın mail işlerini yapabilecek bir iş vardı meşguliyetimden bir arkadaşımın kardeşine işi öğretmiştim ve günlük 2-3 saatini harcayarak ayda 2000 lira civarında kazanmıştı.

Ve son olarak birşeyleri yapabiliyor olmanıza gerek bile yok. Bakın bunda da gerçekten YOK  Nasıl mı? A ve B kişisini bir araya getirecek C kişisi olun. Örneğin tanıdığınız grafiker var ise konuyu ilanınızı açın örnek veriyorum 20€'dan siz 10-15€ euroya arkadaşınıza yaptırın. Bu en çok kazandıran ticaret yöntemidir sağlam bir iş modelini kurabilirseniz. Eskiden hanutçuluk derlermiş bu modele. Örneğin turistik yerlerde otogar, liman gibi yerlere gittiğinizde oteliniz var mı diye soranlar ya da otogarlarda neresi abi neresi abi diyenler ya da bir seyahat acentesi ile tura gittiniz sizi bir yere götürüp buradan rahatlıkla alışveriş yapabilirsiniz en uygunu burasıdır derler işte bu noktada bu arkadaşlar komisyon alır. Bunun gibi düşünün

Sadece oturup bir kere izledim onda da Aamir Khan katılmıştı onun dışında hiç oturupta izlemek gelmedi içimden. Keza ciddi anlamda para kaldırıyorlar ve verdikleri ödül cidden komik 5 milyon bile hala çok komik yani. Ha bu yarışmayı seviyorsanız da slumdog millionaire filmini de izleyebilirsiniz güzeldir.

Merhabalar hocam,

3,5 sene oldu diyebilirim bu alanla tanışalı ciddi olarak. Tabi daha öncesinde haberlerde falan görüyordum sıkça ancak ciddi anlamda keşfetmeye başlamam bu forumla tanıştığımda oldu ki 3 yılı dün doldurmuşum şimdi farkettim  Bu zaman diliminde birçok projeyi ne yazık ki es geçmiş oldum tabi birçoğunun muhabbeti bu forumda dönmüştü ancak olmuşla ölmüş olana takılmamakta fayda var. Ki bu süreçte güzel kazançlar elde ettiğim projelerde oldu. Ama en büyük keşkem daha önce girmek dışında daha kaliteli vakit ayıramamaktı. Bu 3 senenin 2 senesinde çoğunlukla okul dönemi vaktimi, kalan 1 senede ise yeni iş serüvenim zamanımı egale etti. Son 10 gün ve ondan sonrasında bu keşkemi de ortadan kaldıracak şekilde güzel kaliteli vakit ayıracağım inşallah.

Gelsin anasını satayım hatta VKV (Vergileri Kalkındırma Vergisi) gelsin tüm vergilerimize yansıtılsın. Evet vergiler bir devletin kalkınmasındaki en önemli etkendir ancak ne yazık ki ülkemizde vergiler devletin dışında kalan kitlelerin kalkınması için daha çok kullanılıyor desek yanlışım olmaz herhalde. Karbon salınımını önemsemek vergi koymakla olmaz bak Bhutan gibi yapıcı anayasal düzenlemeler yap bu şekilde arttır onun dışında bu vergiler hikaye...

Birçok kredi kartının peşin fiyatına taksit seçeneği sunmasıyla halkın en çok kullanım sağladığı yöntem bu oluyor. Diğer taraftan da esnaflar gerek bankaya verdikleri komisyon gerek artan vergi yükünden kurtulmak için kaçtığı yöntem olarak göze çarpıyor ki iban ile ödeme almaya yönelen çok esnaf var ve bunun haberini yapmışlardı yakın zamanda. Kredi kartı istemsizce bu enflasyonik dönemde Türk halkının en büyük kurtarıcısı oldu ne yazık ki.

Ancak dikkat çekmek istediğim bir diğer hususta son 1 kaç ayda çevremdeki bir çok insanın kredisi abartılı bir şekilde arttırıldı örneğin sigortası yatmayan bir ablamızın kredi kartı limiti 60K'ya çıkarttılar. Diğer yandan ise 7-8 aylık kesintisiz asgari ücretin üstünde bir ssk ödemesi olan öğrenci bir arkadaşımın ise kredi kartı başvurusu reddedildi Gerçektende garip bir durum aldı bu kredi kartı mevzusu...

The answer to this question will different from person to person. For example, in professions where personal relationships are at the forefront, working in the office will definitely dominate. However, in jobs that do not require face-to-face meetings, working from home will dominate. 5-6 years ago, I used to envy those who worked from home. However, when I look at what the relationships I have established now have contributed to me in business life, I can say best option working from the office for myself.

Onlarla denk gelip beraber keyifli vakit geçirmek isterdim.

Biraz göz attıktan sonra gerçektende yaptıkları işin kaliteli olduğunu söyleyebilirim ve takipçi sayısı bu kaliteyle ters orantılı. İlerleyen zamanlarda daha da ilerleyeceklerdir diye düşünüyorum.

Rugs, Carpets and kilims...

It might be seen as a overrated cultural items but its amazing part of our culture. If I wasn't wrong our people are using double knot technique different than others like indians and persians and also it gives extra durabilty against vacuum cleaner. And Turkish rugs and carpets can be easily cleans unless if you're not too dirty

@SUPERSAIAN It will be better publishing catalogue. They can see what kind of masterpieces you have 

O zaman bu bahis şirketlerine dava açmakla ünlü bir avukat bularak maddi kazançtan pay önerisiyle güzel bir avukat bulabileceğinizi düşünüyorum. Dediğiniz üzere çifte vatandaş olmanız ve yurtdışında olmanız sizi öne geçiriyor. Burada önemli olan nokta bağımlılığınızın kendinizi uzak tutmanızı gerektirecek ölçüde olduğunu kanıtlayabilmekte hukuk sistemi önünde. Yanlış anlamayın bizdeki 46'lık muhabbetinde  cezai ehliyetin olmadığı hususu gibi sizinde bağımlılık noktasında dur diyemeyecek bir halde olduğunuzu göstermek. Tabi iş hukuka kalır ise ki kalacağını sanıyorum bu şekilde para iadesi yapacak olurlarsa her player bu yola başvururdu. O yüzden buradan bir sonuç almak yerine bir avukat bulmaya bakın.

Anladığım kadarıyla cevap vermek istiyorum hocam yanlış anlama ama kendin kaşınmışsın 

Anladığım kadarı da şu uzun zamandır kumar bağımlılığına sahip olan birisi olarak öncelikle casino oyunlarından kısa süreli uzaklaşmayı istemişsin ve bu sürenin sonunda ise sana mail atarak bu durumu ne kadar daha sürdürmek istediğini sormuşlar ve sen kalıcı olarak olduğunu söylemişsin. Daha sonrasında spor bahislerinde oynarken bir anda şeytana uyarak blackjack denemişsin ama onlar elindekileri dakikalar içinde jekip almışlar. İş tamda bu noktada başlıyor hukuki olarak gerçekten de çetrefilli bir süreç olacağı kesin iki tarafında mantıklı savları doğrultusunda. Ama öncesinde benim sormak istediğim şey sen direk Türk vatandaşı mısın yoksa başka vatandaşlığında var mı? Eğer yoksa zaten direk 5-0 geride olacaksındır keza bu oyunları Türkiye sınırları içerisinde oynadıysan bu 10-0'la devam edecektir. Ha farklı bir ülke vatandaşlığın varsa o zaman işler birazcık değişecektir.

Kullanabileceğin sav bana kalırsa:

Bu bağımlılığının farkında olarak uzaklaşmak istediğini belirtmen ancak sistemin bu talebinizi tam olarak karşılamaması nedeniyle bağımlılığına dur diyememen yüzünden yatırımlarının yani BJ'de hiç ettiğin miktarları geri almak üzerine olacaktır.  Ancak dediğim gibi bu dava süreci çok çetrefilli olacağından uzun sürecektir keza tutacağın avukat ücreti alacağını bile geçebilir sonuçta milyonlarca dolarlık bir site ve bu durumu kendi lehlerine rahatlıkla çevirebileceklerdir diye düşünüyorum.

İşte asıl milyonların akıtılması gereken alanlar burası. İşte yokluklar içinde varlıklar koyan ruh bu insanlarımızda. 17-18 yaşında milyonluk sözleşmelere imza atıp altına son model arabalar çekip kral olduğunu sananlara bu insanlara alkış çekmek lazım. Helal olsun size helaaaal.

Bu müzakerelerden başarıyla çıkabilmek için tam kurt insanlara ihtiyacımız var. Nabzı iyi okumalı ve ona göre şerbet verebilen birisi olmalı. Çünkü tabiri caizse karşı taraf tam olarak bizi istemiyorlar ama bu masa da olmamamızı da istemiyorlar. Eşikte duralım ve bu bölgede kurulması gereken dengede önemli bir ağırlık olalım. Misal 10 seneyi aşkın süredir onların mülteci sorununu sırtlanan bir ülkeyiz. Rusya Ukrayna arasındaki krizde arabulucu olma kısmını da bize bırakarak tedarik koridoru olduk. Ama asıl istememe sebeplerini birazcıkta yüzyıllarca süren kuyruk acısına bağlıyorum. Ağzımızla kuş tutsakta onu başından değil kıçından tutacaktın diye onay vermez bunlar. Ama bu noktada yapılması gereken nacizane fikrim onları bize muhtaç bırakmakta. Sal mültecileri sınıra hadi yavrum gidin onlara demekte. Ayrıyetten o 5 yıldızlı herşey dahil konseptini bi bitir o turistler bi çarşıya pazara insin harcasın o dolarlarını eurolarını. Gelsin 1000 2000 birime krallar gibi tatil yapsın sadece gitsin olmaz öyle. Tatil destinasyonunda rakip ülkelerde daha fazla para saçıyor bunlar ve bizimkinden daha az hizmetle. Daha çok yazılır da bu konu hakkında neyse kısa kesmek lazım. Uzun lafın kısası oraya girmek istenilirse masaya yumruk vurup ya bizi alırsınız ya da başınızın çaresine bakarsınız demek gerek aksi halde böyle çocuk oyuncağına döner bu işler.

Eğitimin kalitesi gerçekten de yerlerde hocam bu durum ilkokullara kadar inmiş vaziyette. Daha doğrusu çocuklarının eğitimine yeterli bütçe ayıramayanlar için yerlerde. Geçtiğimiz günlerde bir abim 3.sınıfa giden çocuğun bakın ilkokul lise değil ikinci yabancı dil eğitimi aldığını söyledi okulunda. Devlet okullarında eğitim alan çocuklar bırak 2.yi 1 yabancı dili bile öğrenemiyorlar. Onu geç gerek deprem ve gerekse de pandemi zamanında uzaktan eğitim sayesinde bazıları mezuniyet için tüm şartları rahatlıkla çalışmadan tamamladı bazıları da %50'sini bu sayede tamamladı ve şuanda diplomaları var. Bunların dışında kalan öğrencilerin %99'u bu dersleri nasıl olsa verdim diyerek özenli bir şekilde çalışmadı ve sonuç ortada olacak. Üniversite mezunu sayısı artıyor ama düzgün eğitim almış birey sayısı azalıyor. Bu da geleceğimizden çalınıyor demektir. Yanisi velhasılı kelam şöyle bir sözle bitirmek istiyorum konu dışı gibi gelebilir ama bana göre çok konu içi:

"İşleri var dinimiz gibi; dinleri var işimiz gibi"

Hiç birini dinlemiyor olduğum zevksiz olduğumu göstermiyordur diye düşünüyorum  İsteyerek dinlemiyor olsamda radyoda orda burada kulağıma geliyor ama gerek söz olarak gerekse de saçma ritim ve melodileri gibi nedenlerle uzun zamandır yeni yapılan yerli şarkıları dinlemiyorum. Bozuk plak gibi eskilere takılıyım ya