Eğer ki videoda bahsedilen durum gerçek ise gerçekten büyük bir rezalettir bu ve bana da bu mesajlardan gelmişti ve zamanında bende sürat kargoyu kullanmak zorunda kalmıştım. Bu yüzden bu kargo firmasını pek kullanmanızı bu aralar tavsiye etmiyorum. https://www.instagram.com/p/Cuw3sn3gUa7/
|
|
|
Ayrıca devletin de bu konuda sıkıntı çekeceğini düşünüyorum çünkü yılbaşında her kuruma benzin miktarı belirleniyor diye biliyorum, bu oranın artmaması durumunda kurumlar da mağdur olacak, insanlar da mağdur olacak, yani bir karar devletin her kademesini ve hayata dair her şeyi sekteye uğratacak, Mehmet Şimşek golleri çakıyor tek tek,
Geçen sene şöyle Konya'nın toplu taşıma fiyatlarına senelerdir zam yapmadığına dair bir haber görmüştüm ve ilgili haberin ekinde belirtilen fiyat "Konya: Sivil 2,50, Öğrenci 1,55 TL." 21 Ocak 2022 tarihi itibariyle böyle. Sizin bu satırlardan sonra aklıma geldi bir kontrol edeyim bu hükümetin kalelerinden birisi olan Konya'da bu işler nasıl hala zam yapmıyorlar mı (!) diye Bu yılın ocak ayında bir zam yaparak Öğrenciyi 2,50 TL yapmışlar Sivil'i ise 4.5 TL yapmışlar. 1-2 hafta önce ise yine bir artırıma giderek Öğrenciyi 4.5 TL Sivili ise 8.5 TL yapmışlar. Zamanında ekonomi çok iyi bakın fiyatlarımız aynı diye hava atan belediyeler bugün krizin olduğunu kabul ederken dayıyorlar zammı. Bakalım o cengaver delikanlının uyarısını dikkate almayıp hala uyumaya devam edecek mi Konya göreceğiz... https://www.aksam.com.tr/guncel/konya-buyuksehir-2022de-toplu-ulasima-zam-yapmiyor/haber-1236428
|
|
|
Evet seçim gecesi sevinip sokağa koşturanları yine sokaklarda görmek istiyoruz ancak bu sefer yaya olarak çıkacaklardır diye tahmin ediyorum malum bu fiyatlarla arabayı dışarı çıkartmayı gözleri kesmez, balkona çıkıp bir sigara yakamazlar malum 40 tlyi bulmuş en dandikleri çıkıp yine yürüsünler oksijen gider beyinlerine
|
|
|
Hiç unutmuyorum ilkokulda da bizim çok idealist ve başarılı bir beden eğitimi öğretmenimiz vardı. Bizleri öğle arasında ve okul çıkışında çalıştırırdı bazende hafta sonlarından feragat ederek çalıştırırdı. İlçenin en iyi takımıydık hatta ancak okuldan destek bulamazdık. Formalarımız 10 sene öncesinin formalarıydı ancak ilçeden bir tanıdık esnafı sponsor edip yeni formalar yaptırtmıştı. Biz kendi kramponlarımızı o zaman için kendimiz çalışarak almıştık. Bir defa il geneli turnuvaya gittik onda da hem hoca kendi cebinden karşılamıştı hem de kendimiz. İl genelinde gittiğimizde ise 4. olmuştuk. 4. olduğumuz sene takımın %80'i 8.sınıftı ve hocamızın da okulda son senesiydi. Bir sonraki sene ise kızların voleybol takımına okul tam destek vermişti bu da bizim içimizde kalmıştı. Biz okulun önünde yer alan asfalt alanda kale direği olmadan taşlarla hazırladığımız kalelerde antrenman yapıp her tarafımızı yara bere içinde bırakırken kızlar için özel voleybol sahası yaptırmıştı okul. Belki çok iyi olamayacaktık başarılı olamayacaktık ancak biz imkansızlıklarla 4.olabilmişken onlar elemeleri geçememişti bu da bize çok koymuştu sanki üvey evlattık...
|
|
|
Wi-Fi alanlarındaki saldırganlar network trafiğini kendi üzerlerinden geçecek şekilde yönlendirirler. Böylece o ağdaki kişilerin trafiği saldırgan üzerinden akmaya başlar. Bu trafiği ele geçiren saldırgan buradan birçok kişisel veri şifre vs. elde edebilir. Ya da saldırganların hazırlamış oldukları sahte Wifi ağına bağlanarak direk işlerini de kolaylaştırabilirsiniz Örneğin sürekli gittiğiniz bir mekan olabilir, otel olabilir, okulunuz ya da her zaman kullandığınız bir otobüs firması olabilir. Saldırgan buranın Wifi ağını kopyalar, sizde sürekli bağlandığım ağ diyerek direk kucağına düşebilirsiniz. Sadece Aes korumasız wifi ağlarında olur bu dediğin diğer aes şifre korumalılarda olmaz da demeyin. Bakın şöyle bir yöntemi de var: https://aattk.medium.com/wifi-%C5%9Fifresi-ele-ge%C3%A7irme-evil-twin-attack-bc95c60a516bZaman kötü golla götü yani
|
|
|
@gospodin hocam dediklerine katılıyorum ve hatta gülümsetti. Bu olayla ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. geçenlerde sosyal medya üzerinden istek atarak tanıştığım bir hanımefendi oldu. Hanımefendiyi hiç tanımıyorum fakat profil resmine bakarak beğendiğimi söyleyebilirim. 3-4 gün sonra hiç sohbet bile etmeden beni yakın arkadaşlar kategorisine alarak (adım atmamı bekledi belki de bilemeyeceğim) fotoğraf paylaşmaya başladı. Ben de böyle düşünerekten adım atmaya karar verdim. Neyse 3-4 hafta konuştuk baya samimi olurcasına. Konu konuyu açtı ve sözde date yapalım diye karar verdik. Sözde adı verilen datede benim açımdan güzel geçti,baya güldük eğlendik,gezdik tozduk. Asıl mevzu buradan sonra başlıyor. 2 gün sonra işte konuşuyoruz vakit ayıramıyorum bu aralar kusura bakma diyor fakat ben normal karşılıyorum belki bilmediğim bir olaylar dönüyordur diye fakat 1 gün sonra görüyorum ki arkadaşlarıyla güle oynaya kafede oturuyor. Bu garip hikayede yanan ben oldum fakat bazen insanların sanırsam beklentisini karşılayamıyoruz. Ben hep iyi niyetli,düşünceli davransam da karşıdan bunu göremeyince insan üzülüyor. Bu kadar mı kötü olduk diyesi geliyor insanın? Bu kadar mı düşüncesiz,duygusuz,hissiz veya mutsuzluk abidesi olduk diye sormak istiyorum. Sosyal medyada görüyorum herkes mutsuz olmaktan yakınıyor,birbirini aldatan,sevmeyen vs. İnsanlarla doluyken neden mutlu olmak varken sürekli mutsuzluğa,yalan konuşmaya,açık olmamaya gidiyoruz anlam verebilmiş değilim. Ben gayet iyi bir izlenim bıraktığımı düşünüyorum çünkü o 2 gün boyunca aynı şekil konuşmaya devam ettik. Ne olduysa 3.günün sonunda olmaya başladı. Belki arkadaşları doldurdu belki de farklı bir olay orasını sorma gereği bile duymadan sosyal medyadan kendisini çıkardım. Belki de dediğiniz gibi o 19u bekleme listesine alıp ben ile datee çıkmak istedi. İstediğini bulamayınca da iletişimi azaltmak durumunda kaldı. Burada genelde günlük yaşamımda yaşadığım olaylardan bahsetmeyi sevmem ama bu konuda içimi dökmek istedim.
Yukarı da anlattığım örneğe benzer bir durum olmuş hocam sizin yaşadığınız. Hatta benim de buna benzer bir olayım vardı bende paylaşayım. Aynı muhitte yer aldığım bir kız bana instagramdan takip atmış ama hiç tanımıyordum tabi o zaman başım bağlı olduğu için umursamadım mesaj bile atmadan reddettim. Tabi çok sonradan gerçek hayatta kızı görünce yav ben bu simayı bir yerden hatırlıyorum diyerek biraz afalladım. Sonra jeton düştü ama başım bağlı olduğu için hiçbir şekilde yüz vermeden devam ettim hayatıma. Daha sonrasında ise yukarı da yine bahsettiğim gibi ayrıldıktan bir süre sonra arkadaşlarım beni sosyalleştirmeye çalıştıkları bir sırada bu kızla aynı ortama girdik ama bana bakışları böyle kaale almıyorum bakışıydı ancak o zaman ki uğraşına nazaran böyle bir bakış attığını düşünerek dedim bir adım atayım en azından neden isteğini reddettiğimi güzel bir dille açıklayayım kalp kırıklığıyla bırakmamış olayım. Sohbet başlattım falan filan ve net bir şekilde neden reddettiğimi açıkladım ve ilk başta çok soğuktu ama sonradan birazcık normalleşmeye ve sohbet etmeye başladık ki gayet güzel sohbetlerdi ama o ilk denk gelmemizden sonra daha da aynı ortama girememiştik. Sürekli buluşup birşeyler yapmayı teklif ediyordum ancak hep bahanelerle sallıyordu en sonunda saldım peşini. Daha sonrasında da uzun süredir konuşup tanıdığım birisine açıldım o tipik uzun ilişkimden yeni ayrıldım bahanesine saklandı bu sefer ise kestirip attım hiç çaba göstermedim. Bu sefer kendisi çaba göstermeye başladı sohbet etmeye aramaya çalıştı ama nafile. 2 olaydan ilkinde gram umrunda olmadım çünkü koşup çabaladım kendince ya intikam aldı ya da götü kalktı. İkinci de ise ben seçilmem seçerim restimden sonra çaba göstermeye başladı tamam desem bir süre sonra o da 1.gibi yapacaktı. Yani gerçekten bu dönemde çok ama çok zor...
|
|
|
Domino taşı etkisi diyerek dolunay denizlere denizlerin gelgitli havası yakın çevredeki canlılara o canlılardan bir kuş gelipte sabah sabah gafana sıçar ve etkilenmeden güne devam edebilirsen hocam evet dolunay insanları etkilemez Şakası bir yana dolaylı olarak etkisi olur olmaz değil ama astrologların salladığı gibi olmaz yani. Bundan 4-5 sene ön el yazısından worde aktarma işi almıştım baya bi sayfaydı ve bu metinler yok bu zamanda ay şu evreye merkür bu evreye giriyor sana şu çıkıyor yazıları vardı yani o yüzden astrologlara hasssiktrolog olup git diyebilirsiniz
|
|
|
Son ilişkim güzel ve uzun sürüyordu ancak tatsız olaylar sebebiyle ayrılmıştım kendisinden. Ondan sonraki süreci yenilenme süreci olarak değerlendirdikten sonra dediğiniz gibi bende çok yabancı kaldım bu sürece. Şuanda insanlar flört aşamasında karşısındaki insanı tanımak yerine taleplerini arzularını karşılayabilecek mi karşılayamayacak mı ona bakarak ilişkilerine yön veriyorlar. Hatta bunu tek kişi ile yapmıyorlar. Gözlemlerime göre sosyal medyadan takip ile başlayan bu süreç birkaç gece mesajlaşmanın ardından date'ye geçiyor ve bunun sonucunda karşısındaki kişiden çok etkilenirse ön eleme gruplarına alıyorlar Böyle komik anlattığıma bakmayın bu süreç date için erkeğin nereyi seçtiğiyle, kombiniyle, siparişleriyle, mekan sonrası hangi araçla gideceği yere bırakmasıyla değerlendiriliyor Yani velhasılı kelam bu gönül işleri birazcık çarpıklaşmış durumda ne yazık ki...
|
|
|
İlk onu MFÖ'den tanıdım sonra Cennet Mahallesindeki rolüyle sonra Cem Yılmaz filmleri derken hayran oldukça olduğum güzel nadide insanlardan birisiydi. Mekanı cennet olsun onu hep bizlere keyif veren performansları ile hatırlayacağız...
|
|
|
Gerçekten de artık iyice abarttılar bu 5 sene içerisinde o %52'lik dilim yine halinden memnun kalabilecek mi? Her geçen gün o %52'lik dilim yüzünden söve söve cehennemi garantileme yolunda emin adımlarla yürüyorum yani. Şuan 20.000 tl İmei kayıt ücreti vereceğime o 20.000tl ye yurt dışından 3 tane telefon alıp her 4 ayda bir tanesini kullanırım net yani(Kayıt dışı olan cihazlar yeni seneye girildiğinde 120 günlük ekstra kullanım hakkına sahip oluyorlar). Diğerlerine diyecek birşey yok yani 10 temmuzdan itibaren geçerli olacak diye okumuştum şuanda bu ürünleri almak isterseniz büyük ihtimalle de elimizde kalmadı diyecek esnaf yani. Gerçektende bu kadar şeye senelerdir dediklerimizin üstüne eklenebilecek birşey kaldı mı ya???
|
|
|
Yiyorsa şu önermeyi hayata geçirsinler o zaman sammiyetlerine inanalım. "Bir aracın üreticisinin kazandığından fazla vergi almasınlar" işte o zaman bu vatandaşı düşündüklerini anlarız.
|
|
|
Bu araştırmadaki 2023 milyonerlerinin kaçının 2018'de 18 yaşına girmiş olduğunu merak ediyorum. 5 sene önce 5-6 yaşında aldığı arabanın şimdi milyon etmesiyle satıp milyoner olanları sayarak ülkenin ekonomik durumunu iyiye yoranları dinlemek istemem açıkcası.
|
|
|
İnstagram, tiktok, youtube'daki insanımız videolarını gördükçe aslında bu ortalamaya bile şükrediyorum desem inanır mısınız?
|
|
|
Bizim ülkemizde de görmek istediğimiz hareketlerden bir tanesi ancak bu işleyişte çok zor bir durum. Hemen hemen her ilde yerel bir gazete bulunmakta ve bunların ayakta kalması kamu kurum ve kuruluşlarının basın ilan kurumu vasıtasıyla vermiş olduğu ilanlara dayalı. Yani maliyeti ne kadar çok olursa olsun bu gazeteler hala basım yapmaya devam edecektir. Hele ki bir çok gazete firması bu kurumun kriterlerini karşılamak adına kendi cebinden para ödeyerek kendi bastığı gazeteleri satın almakta.
Gelelim bir diğer hususa en son ne zaman gazete aldım ya da TV'den haber açıp okudum hatırlamıyorum ancak bizim ülkemizde medyanın gücü diğer ülkelerdekilere nazaran daha çok yani maliyetlerin kat kat fazlasını elde edebildikleri bir mecra medya. O yüzden bizim ülkemizde bazı şeyler değişmediği sürece bu düzen devam eder.
|
|
|
rusça forumunda da sadece ruslar yok dostlar. sscb milletleri de orada yazdığı için aslında en fazla post bizim tarafta. Dünyada o kadar çok Arap varken türkçe forumuna gelmişlerdir belki. ne de olsa bizi çok seviyorlar. Aynı mantık Arap sevicilerde bizde fazla ya özentilikten bizdekilerde oraya gitmiş olabilir mi başkan
|
|
|
Alma kardeşim bunlar hep dıjjj güçlerin oyunu dark web parası bu sonra sana musallat olurlar ha aldıysan da ben sana bir adres vereyim oraya gönder daha güvenli olur sana musallat olmazlar bana musallat olurlar Şakası bir yana 10 sene öncesinin şartlarına bakarak bugün için bir kıyaslama yapmak doğru olmayacaktır. Evet Bitcoin hala potansiyelini tam olarak gösteremedi ancak hadi bir babayiğit çıksın bugün şuanda 821K(anlık btcturk kuru) olan Bitcoin'i alsın 10 sene ellemesin. Türkiye şartlarında bunu 100.000'de 10-15 kişi yapabilir. En azından yapma potansiyelinde olan çok azdır. Çünkü her tepeyi gördükten sonra illa ki dış etmenler sayesinde çok sağlam düşüşler gösterdi günümüze kadar. Bu düşüşleri siklemeyecek insan sayısı çok ama çok az anlık bitcoin yatırımcıları arasında. Özellikle bizim gibi enflasyon ile cebelleşen ülkelerde insanlar kaybetmeden kazanmak istiyor ama bu şekilde kaybetmesi kaçınılmaz oluyor. Normalde bu piyasayı takip etmeye ilk başladığım zamanlarda konu açıldığında bir an önce kapansın isterdim konuyu saçma ya diyerek değiştirmeye çalışırdım ama şimdi ben açsam çevremdekiler sinirle değiştiriyor. Hele bir tanesi "bitcoin global para olacak diye yatırım yaptım param buhar oldu" diyerek hayıflandı tamam bitcoine yatırım yapan herkesin hayali bu da nereden kapıldın bu fikre dedim. Herkes aynısını diyordu diyerek saçma bir cevap verdi. Dengesiz artışları tetikleyen böyle insanlar oldukça önümüzdeki 10 sene boyunca keriz silkmeler çok ama çok olacak. Ne zaman ki coinlere değil projelere yatırım yapmaya başlarız o zaman 10 sene sonrasın 1000xler yazarız hanemize. Bakın burada bitcoini kötülemiyorum dipnot geçeyim ben burada akılsız yatırımcıları kötülüyorum. Bunlardan hala tonla oldukça tam anlamıyla hodl etmem yeri gelir başka coinlere tokenlara basarım parayı yeri gelir fiatlara geçerim. Bunun faydasını gördüm görmedim değil sırf 1.5 aylık kademeli alımlarla satımlarla btc bazında %40 civarı portföyümü arttırdım ki fiat bazındaki artıştan bahsetmeme gerek yok yani. 10 sene sonra birisi çıkıp benim bu mesajımı alıntılayıp diyebilir bak 812K'dayken elinde tuttuğun bitcoinleri tuttun mu bak şimdi 7-8M oldu. Belki 2 sene sonra tüm birikimlerimi 2-3M'ye satıp çok güzel bir arsa alırım 10 sene sonra 50-60M edecek ve alamayacağım. Ya da zırtcoin'e geçeceğim 10-20X yerine 100X yapacak. Bilemeyiz ancak önemli olan şey çıkış yaptığında elinde olanı nasıl değerlendirdiğin. Olsaydı kaçsaydı tutsaydı bunlara takılmamak lazım. Bunlara en çok kumarbazlar takılır o da eldeki avuçtakilerini kaybettikten sonra; Fener bi gol daha atsaydı, o zar 5 5 gelseydi, ulan o son kart maça kızı gelecekti vs.vs.vs
|
|
|
Bunlar ekosistem için güzel haberler ancak bu girişimler bir noktada firmalar için iki ucu keskin bıçak haline gelebilecek bir girişimdir. Firmalar bu NFT sahiplerine cazip ayrıcalıklar sağlamalı ki talep olsun. Bu ayrıcalıklar tüketici kitlesince cazip oldukça talep ve bununla doğru orantılı bir şekilde fiyatı artacaktır. Bir noktada bu ayrıcalıklar firmalara maliyeti arttırırsa büyük ihtimalle ayrıcalıkların seviyesini azaltmaya gidecektir bu sefer tüketiciler memnun olmayacaktır ve bu da zararına satış diyebileceğimiz durumu getirecektir. Eğer yok azaltmaya gitmezlerse de direk zarar hanesine yazılacaktır. Yani akıllı firmalar NFT'lerini büyük ihtimalle çok cazip kılmayacaktır sadece reklam amacı görsün diye orta halli yapacaktır. Diğer taraftan cazip teklifler sunanlar ise kibrit alevi gibi sağlam parlayıp bir süre sonra fıssss diye sönecektir. Anlatmak istediğimi şu hikaye ile özetleyeyim: Promosyonu var diye 12 bin adet puding satın alır mıydınız? Adınız David Philips nam-ı diğer puding adam ise evet.
Bugün size puding adamın sıradışı hayatından bahsedeceğiz. Tam tamına 12150 puding satın alarak 1 milyon mil bedava uçan o ilginç adamdan
Punch Drunk Love izleyenlerin hemen yakınlık kuracağı ve gözünün önünde Adam Sandlerı canlandıracağı hikayemize şöyle buyurun o zaman.
1999da sıradan bir Mayıs gününde aslen inşaat mühendisi olan David Phillips bir dükkanda alışveriş yapmaktadır. Healthy Choice markasının 50 mil uçuş hediye eden pudinglerini fark eder. Promosyonun üründen daha değerli olduğu aydınlanmasını yaşayan Bay Phillips her biri 50 mil uçuş hediye eden pudinglerden 12150 adet satın alır. Tüm bu pudinglere 3140 dolar ödeyen puding adam dikkat çekmemek için Y2K felaketi için erzak depoladığını söyler. Üstelik bu kuponlar aynı ay içinde postalanırsa 50 mil yerine 100 mil hediye edilecektir; ancak bir sorun vardır: Puding adam bu kadar işi tek başına nasıl yapacaktır?
Bunun üzerine puding adam bir yardım örgütü olan Salvation Armyden yardım almaya karar verir. Karşılığında ise pudinglerin çoğunu bu örgüte bağışlar. Puding adam sonunda amacına ulaşır ve tam tamına 1 milyon 253 bin mil ile ödüllendilir. 3140 dolar karşılığında kazandığı millerle 31 kere Avrupaya, 42 kere Hawaiiye, 21 kere Avustralyaya veya 50den fazla kere Amerika içinde uçabilecektir artık. Üstelik puding adam Aadvantage hesabına aktardığı millerle ömür boyu gold üyelik kazanır. Dahası gold üyeliği sayesinde özel rezervasyon ve check-in imkanları, bonus miller gibi haklara da kavuşur. Puding adam yardım örgütüne bağışladığı pudingler sayesinde ayrıca 815 dolar vergi indirimini de cebe indirir.
PUDING ADAM HIKAYESIVe yanlış hatırlamıyorsam bu adam aldığı uçak biletleri ile normalinden daha fazla mil kazanıyor ve sürekli bedava bilet alma hakkına sahip oluyor. Bu durumdan bayağı zararlı çıkan firma dava açarak üyeliğini iptal ettirmek ister ancak mahkeme adamımızı haklı bulur ve firmaya ekstra tazminat cezası kesmişti diye hatırlıyorum.
|
|
|
Valla hocam Amerigalılar buradaki internetin hızını görünce buna para mı veriyorsunuz diyorlar benden demesi yani 70 birime aldıklarını biz 1000'den fazla birime alıyoruz :DTrajikomik durum nedir biliyor musun hocam bu arada bizim ülkede doğru dürüst hız veremezken Avrupa'nın fethi diye reklamlar çekmek https://www.youtube.com/watch?v=JyJGQyxT4oU&ab_channel=T%C3%BCrkTelekom
|
|
|
|