klasik içi boşaltılan devlet kurumlarından. Yüksek maaş alan bürokrat atamalarıyla dolgun maaşlı yöneticilerin iş bilmemeleri gerektiğinden dolayı iş bilmiyorlar. Birileri yönetiyor onlar sadece imza atıyorlar. Halkın paralarıyla kurulmuş 150 yılı devirmiş olan bu köklü kurumlar çatır çatır zarar ettiriliyor içi boşaltılıyor. Çok çok yazık.

Kul hakkı yemenin dik alasını yapıyor adamlar. Bu nasıl hastalıklı bir yaklaşım. Aynı yurdun insanları benim adamım diye nasıl böyle bölünüyor. Eskiden yapıldığı gibi hak edenin hakkını aldığı günler gelene kadar bu adamların haram yemelerine şahit olacağız. Bu haram yemek bu kesime yoksa helal mi.

El alışkanlığı pek çok şeyi hemen onaylama eğilimi içineyiz. Açılışta geleni pat onayladık. Gerçi herkesin facebook hesabı var oradan istediklerini zaten alıyorlar. Bunu da alsınlar bakalım. Paylaşmayı düşündükleri üçüncü taraf nelerdir yakında bunlarda çok net bir şekilde ortaya çıkar.

Yapılan bu kargaşa Trump un işine yaramadı. Biden bu gün remen başkan. Trump artık gün sayıyor. Adamın parası var etrafındaki beyinsiz sürüye bak. Adamlar devleti pat diye ele geçirmeyi düşündüler herhalde. Biden oval ofise oturunca bu yapılanlar karşısında epeyce bir dava açılacaktır. Trump un yargılanması söz konusu olacakmış.

Yıllardan beri hatta diyebilirim ki chernobyl olayından beri bulabilirsem yerli çay içmiyorum. Yada çay kurun çayını içmiyorum. Chernobyl olayından sonra zamanın bakanı tv ye çıkıp demli bir çay içmişti. Daha çok sonra rahmetli oldu. Çaydan mı biilmiyorum. O zamanki çaykurun depolarında radyasyona maruz kalmış çaylar bu gariban halka içirildi. Ben de o zamanlar bu durumu protesto etmek için başka markalara yöneldim. Ben günde 30 bardak çay içerim. Yukardaki yazılanlara bakınca bu millete başka neler yapabileceklerini yada sınırının olmadığını görüyorum. Canları yetmedi mallarını da istiyorlar.

Kurt sisli havayı sever diye bir ata sözü var. BTC aldı başını gidiyor ortalık toz duman. Bedava olan şeyler artık paralı. Antalya'da bir arkadaş dağıtmıştı bedava riser. Whatsapp tan adres bildirenlere paketli göndermişti. Bana ondan 6 takım gelmişti. Arada arıza yapanlara takviye oldu. Buradan yeniden teşekkür ediyorum.

1- PROPORTIONAL (ORANTISAL) SYSTEM:
2- PAY PER SHARE (PAY BAŞI ÖDEME):
3- SLUSH’S METHOD:
4- GEOMETRİC METHOD:
5- PPLNS (PAY PER LAST N SHARES):
6- PPLNSG(PAY PER LAST N SHARES GROUPS):
7- MAXIMUM PAY PER SHARE (MPSS):
8- SHARED MPSS (SMPPS):
9- EQUALIZED SMPPS (ESMPPS):
10- PROPORTIONAL PPS:
11- RECENT SMPPS (RSMPPS):
12- CAPPED PPS with RECENT BACKPAY:
13- DOUBLE GEOMETRIC METHOD:
14- PAY ON TARGET (POT):

Mevcutta kullanılan ödeme şekilleri. Hepsini denemedim. PPS ve PPLNS metodunu kullanan havuzlarda çalıştırdım. uzun süre beklediğinizde pek farkları yok. Elinizdeki güç yüksek ise PPLNS sisteminde sonradan havuza gelip blok bulup çıkıp giden madencileri çok gördüm. Bu sistemde istemeden daha az ödeme alabiliyorsunuz. Bu daha çok küçük havuzlarda ancak sizi etkileyecek duruma geliyor.

Şu makaleyi de okuyabilirsiniz. Faydasının olacağını düşünüyorum.

https://www.coinkolik.com/madencilik-havuzlari-odeme-odullendirme-sistemleri/

Bu tür haberleri çok görecek gibiyiz.


Mahkeme, sokağa çıkma kısıtlamasına uymayan vatandaşa kesilen para cezasını iptal etti

Ankara’da koronavirüs nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal eden vatandaşa polis tarafından kesilen 3 bin 150 liralık ceza, Ankara 3. Sulh
Ceza Hakimliğince iptal edildi. Mahkeme kararında, Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin emsal nitelikteki maske kararına atıf yapılarak, idari para cezasının vali tarafından tesis edilebileceği belirtildi.
Koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında 1 Mayıs 2020’de sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmıştı. Polis, Ankara’da kısıtlamaya uymayan bir vatandaşa 3 bin 150 lira idari para cezası kesti. Vatandaş, cezanın iptali için Ankara Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulundu. Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, cezayı uygulayan kurumdan idari yaptırım evraklarının onaylı suretini istedi.

Evrakları inceleyen mahkeme, idari para cezasının iptaline karar verdi. Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi:

"1593 sayılı yasanın 72. maddesinde uygulanabilecek tedbirlerin sınırlı olarak sayıldığı, söz konusu tedbirler arasında sokağa çıkma yasağı tedbirinin yer almadığı görülmektedir. Benzer bir tedbire (maske takma tedbiri) muhalefet edilmesi halinde Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2020/4354 esas, 2020/14250 karar ve KYB-2020/75964 tebliğname numaralı 09.11.2020 tarihli kararında özetle; ’1593 sayılı kanunun 282. maddesinde; bu kanunda yazılı yasaklara aykırı hareket edenlere veya zorunluluklara uymayanlara idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla salgın veya bulaşıcı hastalıklarla mücadele kapsamında alınacak, ‘maske takma tedbiri/yükümlülüğü’ 1593 sayılı kanunda açıkça düzenlenen bir zorunluluk olmadığı gibi bu tedbirlere aykırı hareket edilmesi de bu kanunda sayılan bir yasak veya zorunluluk olmadığından; ‘maske takma tedbirine aykırılık’ eylemi nedeniyle 1593 sayılı kanunun 282’nci maddesinin uygulanmasının mümkün görünmediği il umumi hıfzıssıhha meclisince 1593 sayılı kanunun 27’inci maddesi çerçevesinde tedbir alınması, alınan tedbire uyulmaması halinde uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu’nun 32’nci maddesi uyarınca emre aykırılıktan cezalandırılacağına ilişkin il genelinde usulüne uygun bir şekilde ilan edilmesi durumunda, idari para cezasının vali tarafından tesis edilebileceği’ belirtilmektedir. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ile benzer bir tedbire ilişkin emsal nitelikteki Yargıtay kararı da dikkate alınarak itirazın kabulü ile idari yaptırım kararının kaldırılmasına karar verilmiştir."

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/mahkeme-sokaga-cikma-kisitlamasina-uymayan-vatandasa-kesilen-para-cezasini-iptal-etti-1804076

Yok hocam ne kabullenmesi. Ben değil millete dayatılan şey bu. Yeni fiyatı bu şekilde kullanman için sistem seni zorluyor. Bunu eskiden devlet açıklardı hatırlarsanız. Telefon, elektrik, su zamları diye. Şimdi Telefon la ilgili bir tane zam haberi yok. En azından ben görmüyorum. Hep yeni güncellenmiş paketler var.

Çok güzel söyledin .Taksici dolmuş esnafı çok elit olmalı. Ancak yurdumun cello bello ne kadar işe yaramaz adamı varsa taksiye dolmuşa sarıyor. Aldıkları belgeleri nasıl aldıklarına bakmak lazım. Araç kullanmak için 4 ayrı belge almaları lazım.Bunu hakkıyla almaya kalsa neredeyse hepsi pisiko teknikten kalmalı. Ama paran varsa her şeyin var. Benim kapı komşumun dolmuşu var. Dede, baba, oğul şimdide torunu dolmuşçuluk yapıyor hepsi de patates baskı aynı sorunlu ruh halleri. Adamlara 25 yıldır kapı önüne ayakkabı koymamayı öğretemedik.

12 Eylül sonrası kurulan Yök rektör atamalarının  bu duruma gelmesinin önünü açtı. Eskiden Kendi bünyesinde bulunan proflardan seçilirdi. Üviversiteler özerk bilim yuvası olmalı. Kendi içlerindeki senatolar işletilmeli. Siyasete bulaşmış olanlar buralada yönetime getirilmemeli. Siyaset sadece mecliste yapılmalı.

Meslek lisesi okuyan bir stajyer öğrencim vardı. Filmin o haftaki durumuna göre 3 günümüzü neşelendiriyodu. Polat ne yapmış yansıması bizde. Bu stajyer ögrencim teknisyen nasıl olunur diye son sınıfta bana sormuştu. Ne diyeceğimi bilemedim. Sen meslek lisesine 3 yılını vermişsin 3 ay sonra mezun ve teknisyen olacaksın diyemedim. Adam polatı seyretmekten ne okuduğunu kaçırmış. Şimdi ne yapıyor bilmiyorum. Belki de polat olmuştur.

Bu soruna bir anda çare bulunmasının imkanı yok. Önce yok edilen ormanların geri üretilmesi gerekiyor. Olup olmadık zaman milyonlar harcanıp dikilen ve dikildikten sonra kuruyan ağaçlar değil, olamsı gereken yerlere ağaçlandırma yapılmalı. Yapılaşmaya açmak için yakılan orman alanları yeniden ağaçlandırılmalı. Buraları kesinlikle yapı izni verilmemeli. Yapılan yapılar da yıkılmalı. Yer altı sularının beslenmesi için baraj yapımına kesinlikle bir dur denmeli. Geçmişte yer altı suları için konya bölgesinde açılan artezyen kuyularını suçlayıp bunların zarar verdiği yönünde yapılan araştırmalar vardı. Sadece biz yanan orman alanlarını yeniden ağaçlandıralım. Dağa taşa o yörenin endemik tohumlarından atalım. Doğadaki yaşamı güçlendirelim yağmur kendiliğinden gelir.

Başka arkadaşlar ne der bilmiyorum ancak bu ilk kartın yani rig 0 nolu kartının 8Gb kart ile değiştirilmesinin vram olarak vindows yada linux ta 4Gb kartların on board olan kartlardaki ekran çıkışının kapladığı vram alanın Dag size den korumak için. 0 nol kart vram olunca bu vram kadar erken olarak dag dosyasının oluşumunu etkiliyor diye biliyorum. Sizin dediğinizi ben de araştırayım ancak bu tür biy uygulama yazılım grupları destekler ise olabilcek bir durum. Belki yaparlar. ETC Dag size blok yarılama yaparak çözüldü. ETH için neden yapılmasın ki.

Ülkelerin vergi politikaları buna yol açıyor. Vergi daireleri denetimi tam yapıp bu durumdaki paravan şirketleri ortaya çok kolay çıkarır. Bu istenmiyor sanırım.  Ticari sırlardan dolayı hangi şirketin kime olduğunu devlet biliyordur. Bunları ortaya çıkarma görevi onda. Denetleyip denetimden kaçan vergileri almak yerine vergi affı çıkarınca bu durumda olan şirketler çoğalıyor. Batır gitsin.

Dünya uygulanan ekonomik sistemler belli. Bunlardan birini uygulayıp buna uygun politikalar üretip, piyasaları dengele tutacak özerk merkez bankası ve tüm yurtta uygulanacak tarım ve üretim politikaları. Bunları destekleyecek hükümet yönetimi. Bunlar olmadan sadece dış borç alarak yol yaparak ülke kaynaklarını yabancı şirketlerin ürettiği maden ocağına çevirerek ülke kalkınmaz faiz düşmez para değer kazanmaz. Yeni faiz artışları yenilerini getirir. Bunu düşürmenin tek yolu ülke içinde üretim kaynaklarını canlandırmak.

Sende katıl bu katara. Bir girin bir girmeyen pişman. Hayırlı olsun. şimdi alacağın kartları yakında değiştirmeye çalışa bilirsin. rx 5000 serisinden bir seçim yap derim. rx500 serisine göre gücü yüksek elektrik sarfiyatı düşüktür. 1 değil de en az 5 yıllık düşün.

Ödülleri Doge coin olarak veriyor. Bir kaç videoya baktım hepsinde Doge coin tanıtımı şeklinde. Az veren candan çok veren Btc den misali olmuş olsun. Eğlenmek isteyen boş vaktini değerlendirsin.

Tıp ve teknoloji geliştikçe bu ve benzeri hastalıklar çoğalıyor. Bir kısmı tedavi ediliyor bir kısmının tedavisi için çalışılıyor. Ana karnına düşen her canlının yaşama hakkı var. Neyi yok ettiğinizi bilemezsiniz. Ancak sakat olacağı genetik yada fiziksel olarak kesinleşince bu yaşama karar verme görevi ana babaya ait olmalı. Doktor bu durumu bu çifte bütün yalınlığı ile anlatmalı. Kişiler karşısındaki durumun ne olduğunu duygusal olarak algılayamıyorlar hata sonucu bir hayata son verme korkusu yaşıyorlar bu durumu netleştirmek doktorun görevi. Yakın çevremde sakat doğum sonucu bakıma muhtaç olan kişiler var. Bu bakım mevzusu bir kaç gün değil. Hasta tanıdıklarımdan birisi 22 diğeri 43 yaşında. Bu ikisi kesinlikle kendi işlerini kendi başlarına yapacak durumda değil. Ana babanın durumu ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Bu iki aile sadece doktor ilgisizliğinden dolayı. Doğum öncesi bilgilendirilme sorunundan dolayı bu durumdalar. Bu şekildeki bir yaşam sizce nedir. Benim babam Türkiye de sadece 200 kişide bulunan nadir bir rahatsızlıktan dolayı hakkın rahmetine kavuştu. Tedavisi var mıydı yok muydu biz bile tam anlamadan kaybettik. Nadir görülse de pahalı olsa da toplum olarak bu hastalara destek vermemiz gerekir. Ancak ana baba hastalık taşıyıcısı ise bunun evlilik öncesi olan eskiden sağlık raporu olarak adlandırılan bir uygulama vardı bunun geliştirilerek uygun olmayan çiftlere gerçekten evlilik yapamayacakları anlatılmalı. Bunların evlat hasretini evlat edinerek yapmaları önerilmeli. Bu toplumdaki bütün kız ve erkek çocukları bizim. Mutlaka sahip çıkması gerekenler bizleriz. Teşekkürler.

Ben hep 50 tl lik alanlardan değilim. Kullandığım kredi kartı evvelki sene 2000-2500 oluyor du. Geçen sene bu 4000- 6500 olmaya başladı aradaki fark bu. Bunun enflasyonu nedir nasıl hesaplanır. Yapılan işler hep aynı. Harcamalar hep aynı. Maaş artışları gerçekçi değil. Artık isteyenler ve verenlerin anlaşmaları iyiden iyiye halkı dar gelirliyi açlığa itmeye başladı. İş zaten yok. Çocukların ceplerine doğru dürüst harçlık koyamaz olduk. Gene de kendimizi bu durumda şanslı sayanlardanım. Bu sektörle uğraşmaya başladığımdan beri ciddi ek gelir oldu da bir şeyleri yetiriyorum. Birikimi geçtik.