@LGD2Business hocam şekil değiştirmemiş halde hala ufak çapta olsa da devam ediyor. Bknz: https://www.youtube.com/shorts/1BE_0JVkhwI Tabi trajikomik şakası bir yana birçok alanda köleleştirilmiş insanlar gerek bu durumun farkında olup çeşitli sebeplerle (can güvenliği, maddi zorluklar, tehditi şantaj v.b) katlanıyor gerekse hiç farkında olmadan bazı duyguları sömürülerek kullanılmaya devam ediyor. Konu da birçok farklı noktadan bahsedilmiş bana pek birşey kalmamış gibi aklıma gelen birşey yok bende temenni ederek mesajımı bitireyim. Bu vb durumları haketmediği sürece hiç kimse yaşamak zorunda kalmaz inşallah. |
|
|
|
Limonata deyince aklıma direk şu tang marka meyve suyu tozları gelir. Çocukken fakir günümüzde 1 liraya bi bundan bi 1 litre su birkaçta bardak alır mahalle maçından sonra gömerdik hey gibi günler hey. Bunun verdiği tadı şimdi 25-30 liralık meyve suları vermiyor  Dipnot: Birde içindeki tozu boşa gitmesin diye dıkıcık su koyar geri dökerdik ya da çaktırmadan yalardık harbiden hey gidi günler heyyyy  |
|
|
|
Seçimden 1 gün önce açıklasalar ve görsem kesin katılırdım ama alet edevatımın olmadığı bir durumda sadece uzaktan uzaktan izlicem anlaşılan  Önceki yarışmalarda da hep böyle oldu bir türlü şeytanın bacağını kıramadım değilse aklımda efsane fikirler var |
|
|
|
2.5 sene sonra tekrardan aktif olmaya başlamışsınız ve bu aktifliğinizi birde yeni rütbe ile taçlandırmışsınız hocam tebrik ediyorum. Darısı artık bir sonraki rütbeye  |
|
|
|
Vakti zamanında bir adam, bir başka binayla paylaştığı bahçesi olan bir evde yaşar. Bahçeler ortak, binalar ayrı. Adam evinde işiyle o kadar meşgul ki bir kez bile bahçeye dönüp bakmamış, bahçe çer çöpten, ölmüş bitkilerden, tenekeden geçilmiyor. Bir gün yan binaya bir kadın taşınıyor. Kadının evdeki ve kendi işleri bitince bahçe dikkatini çekiyor ve bahçesini düzeltmeye karar veriyor. Kadın kendi tarafındaki ölmüş bitkileri topluyor, yenilerini ekiyor, çimler seriyor. Birkaç haftaya kendi bahçesi mis gibi oluveriyor. Kendi bahçesi bittikten sonra, yan tarafın halini görüp burayı böyle bırakmayayım diyerek adamın tarafını da düzenlemeye başlıyor. Aynı kendi bahçesi gibi cennete çeviriyor. Mis gibi çiçekler, yemyeşil ağaçlar. Şans eseri bunu camdan gören adam bahçeyi çok beğeniyor. Adam bahçeden çok memnun yaşamaya devam ediyor. Birkaç gün sonra kadın bahçeye farklı şeyler ekmek istiyor. Kendi tarafına da adamın tarafına da farklı farklı ağaçlar dikiyor. Adamın tarafına ektiği ağaç şeftali ağacı olunca işler kopuyor. Bu adamın hayatta en nefret ettiği şey şeftaliymiş meğer. Derhal kapısına dayanıyor kadının. Bugüne kadar bir kez dahi iletişim halinde bulunmadığı bu kadına derhal o ağacı oradan sökmesini söylüyor. Kadın üzülüyor ama sessiz sedasız ağacı söküp atıyor. Madem istemiyor bir daha da ilgilenmem bahçeyle deyip asla adamın tarafına ilişmiyor. Adamın bahçesi birkaç hafta içinde yeniden çöplüğe dönüyor.
Hikayeyi dinleyince ilk etapta aklınıza adamın ne kadar kaba olduğu gelebilir. Bahçede bir çit ya da benzeri bir şey yoktu. Adam teşekkür edebilirdi ama rica etmemişti ki. Sınırlar. Kimse istemedikçe birinin bahçesine girmeye ve sırf siz istediniz diye düzenleyip teşekkür bekleme hakkınız yok. İnsanların bahçelerinden çıkın. https://selinucar.com/2018/10/03/sinirlar/
Bir insan için iyi olanı isteyebiliriz, uğraş verebiliriz ama karşımızdaki insan kendisini düşünmezse hayatın sırrını dahi verseniz nasiplenmeyecektir. Nitekim ülkemiz için %52 gibi bir oranla dün önemli bir karar verildi. Her ne kadar verilen bu kararın yanlış olduğunu düşünsekte karşıdaki insanları akla mantığa davet etsekte nasiplenmeyecekler. Kendi doğrularının ağırlığı altında ezilseler sorun olmayacak ama nice gencin, kadının ve yaşlı insanların daha ağır şartlar altında bir 5 sene daha yaşaması artık su götürmez bir gerçektir. Eee ne yapmalı  Hayıflanarak veya birilerine nefret dilini kullanarak hiçbir yere varamaz yerimizde sayarız. Ne güzel demiş peygamber efendimiz "Herkes kendi kapısının önünü temizzlerse sokaklar tertemiz olur". Tüm sokakları temizleyemesekte kendi kapımızın önünü temizlemeniz lazım. Kendi bacağımızdan kendimiz asılmamız lazım. Dünden daha çok adım atmalı daha çok yorulmalıyız. Birileri zafer sarhoşluğuyla yerinde sayarken biz ilerlemeliyiz. Tekrardan forumda daha aktif olarak farklı gelir kapılarının yolunu açarak sizlerle paylaşacağım. İnşallah birilerine gerçekten dokunabilirim... |
|
|
|
Normalde bu tarz konuları açmayı pek sevmem ama güncel bir konumuz yok. Önceki konular 2022 ZAM Ana Konu... ve 2021 ZAM Ana Konu... 2021 ve 2022 için geçerli olan konulardı. Ve malum AKP bugün 21 senelik iktidarlığına bir 5 yıllık süre daha ekletmiş bulunmakta. Bu konuyu aşırı derecede aktif olacaktır görüşüyle açıyorum. Bugün almadığımız her ürünü yarın daha pahalıya alacağımız bir süreç bizi bekliyor dersem yanlış olmam herhalde. Ve ilk zam haberi A101'den geliyor:  |
|
|
|
Asıl sorulacak sorulardan birisi şu olmalı ki artık kripto paralara bakış açısı ne olacak, bu mevcut iktidarın pek sıcak bakmadığını daha önce gözlemlemiştik, şimdi inşallah bizim sektöre sert önlemler getirmezler, malum Çin ekonomik modelini çinin bir eyaletinin nüfusundan az bir nüfusla yapmaya çalışan muazzam ekonomik düşünce var, yine bu konuda çini örnek alabilirler, umarım sektöre kötü yansıması olmaz,
Sert önlemler kesinlikle gelecektir hocam. Özellikle şu seçime kadar baskılamaya çalıştıkları dövizlerin uçmaya başlamasıyla dışarıya para kaçırmamaya çalışacaklardır. Hatta dahası Türkiye'de hizmet veren borsaların eski defterlerini açmaları bile olası yani. Ki yani varlık barışıyla olabildiğince kayıt dışı parayı içeriye soktular şimdi güven vermeyen ekonomi ile dışarıya kaçırmamak için elinden gelenin fazlasını yapacaklardır. |
|
|
|
Muharrem İnceye yüklenildiği kadar Kemal Kılıçdaroğluna adaylıkta olmaması konusunda yüklenilmiş olunsaydı belki bugün bu sonucu görmeyecektik. Aday doğru değildi. Kaybedilen oy oranı yaklaşık %2. %2 daha fazla oy alacak en az 2 adayı CHP içerisinde herkes görüyordur herhalde.
Erdoğan'a seçimi kazandıran etkende tam olarak bu hocam. Adamın seçmenleri sandığa koşa koşa canı gönülden giderken biz Kılıçdaroğlu'na mecbur bırakıldık diyerekten gittik. Buradan Aziz Nesin'i saygıyla anıyorum... |
|
|
|
|
Görünen o ki bu düzen böyle devam edecek. Her bir kuruşunuzu TL dışında tutun isterseniz Papua ginee parasına çevirin ama TL de durmayın. Yurtdışında çalışma veya yaşama izni alıp tası tarağı toplayın gidin. Doğacak çocuklarınız için doğumla vatandaşlık veren ülkeler de planlama yapın ve gidin. Değilse çok pişman olacaksınız...
|
|
|
|
|
Günün sonunda baharların geleceği bir güne uyanıp oyumuzu kullandık. İnşallah gerçektende bu saçma ve yıkıcı yıldırıcı düzenin değişeceği bir sonuç bizi bekler.
|
|
|
|
|
Yarın tüm gün görüşmelerim olacak şimdi 7 saatlik yola gidiyorum akşam 8 de yaklaşık 11 saatlik otobüs yolculuğu ve sabah 8 de oy kullanıp 9.30 da otogarda olup 11 saat yol çekip pazartesi yine aynı yerde görüşmeler yapacağım. Ki bu durum için rahat 2000 TL'yi gözden çıkarttım bu artacaktır ama azalmayacak. Ne için yapıyorum??? Benim gençliğim sikildi ama benden sonra gelen kardeşlerimin daha iyi bir geleceği olsun diye; kadınlar daha özgür olsun can korkuları olmasın diye, yaşça büyüklerim ailesini geçindirmek için bir çift ayakkabı ile seneleri devirmesin torunlarıyla oynaşacağı yaşlarda hala çalışıyor olmasın diye yapıyorum. Bende bilirdim adam kazandı ya deyip siklemeyip 2k yı bir günde çatır çatır yemesini. Ama buna rağmen gider de bu adamı seçtirtirlerse var ya muhabbeti keserim 1 liralık ürünü 10 liraya satarım acımaam bu babam bile olsa gözünün yaşına bakmam. Ha bir de kaybedersek Meral ve Ümit haricinde birini görürsem ağzıma geleni yapıştırım.
|
|
|
|
|
Şahsen Altınordu'ya bir sempatim vardı bunu duyduğum için üzüldüm yani. Adamların yabancı oyuncu oynatmama misyonu gerçekten takdire şayan bir hareketti hatta bunun sayesinde seninde yazında bahsettiğin gibi 2 tane taş gibi oyuncu çıkarttı bu takım. İnşallah tekrardan hızlıca geri yükselir.
|
|
|
|
Bulgarlarla komşu olmasak Bulgarlar bizden önce gelirdi demek Adamlar akın akın Edirne'ye gelip Türkiye'nin fırsatlarını sonuna kadar kullanıyorlar ve buna rağmen yaşamdan doyum alamıyorlarsa ben onların kafasını neyse... |
|
|
|
|
Bu ölçü bana Sokrates'in fayda testini anımsattı. Kulağınıza gelen bilgileri kaale alıp almamanızda radikal karar vermenizde fayda sağlayacak bir filtrede diyebiliriz buna. Yanlış hatırlamıyorsam şöyleydi.
"Bir gün filozofumuza bir tanıdığı gelir ve onun sevdiği kişiye dair bir bilgi vermek istediğini iletir. Filozofumuz adama döner ve 3 soru soracağını ve bunların cevabını verdikten sonra vermek istediği bilgiyi verebileceğini söyler."
1) Söyleyeceğin şey tamamen doğru mu? Bundan tamamen emin misin?
Adam: Aslında hayır bunu bende başka birisinden duydum
Filozof: Yani söylemek istediğin şeyden tamamen emin değil
2) Peki söyleyeceğin şey tanıdığım hakkında iyi birşey mi?
Adam: Hayır tam tersi onun hakkında çok kötü birşey
Filozof: Yani söylemek istediğin şey hakkında tamamen emin değilsin ama bu onun hakkında kötü birşey yani
3) Peki tanıdığım hakkında söyleyeceğin şey benim için bir yarar sağlar mı işime yarar mı?
Adam: Pek işe yaracağını düşünmüyorum
Filozof: Tanıdığım hakkında söyleyeceğin şey onun hakkında kötü birşey dahası bundan tam emin olamıyorsun ve söyleyeceklerin bana bir fayda sağlamayacak. Benim de bunu dinlemek için bir nedenim yok o zaman boşuna vaktimi harcama!
|
|
|
|
Bunlara Vatan-daş demek doğru mu bilmiyorum çünkü bunlarla aynı vatanı paylaşmıyoruz. Zaten sonunda
-daş eki varsa aynı şeyi paylaşma anlamı katıyor. Adaş, karındaş gibi. Vatandaşlar ise aynı vatandan çıkmış, aynı vatandan doğmuş büyümüşler demek. Bunların vatandaş olmak için hiç bir şartı sağlamadıkları ortada olduğu gibi, sığınmacı sayısındaki düşüşü de bu devşirme vatandaşlar yüzünden olduğunu düşünüyorum. Ne de olsa tc kimliği alınca mülteci statüsü sona eriyor.
Bunlara vatandaşdan ziyade vatanını 3 5 kuruşa satan SATANDAŞ demek daha doğru geliyor bana |
|
|
|
|
Gerçekten de söylenecek laf bırakmıyor siyasetçilerimiz. Sikerler böyle işi oy atmaya gitmiyorum biletleri açığa çevireceğim ha gidersem de Erdoğan'a basacağım oyu bu milletin anladığı dilden konuşmak lazım yeter be yeter gençliğimizi elimizden aldınız yetmedi yok şöyle yok böyle atıp tuttunuz sonra hemen oraya sıvışırsınız. Kemal dedem gel vazgeç bu sevdadan bu kadar insan senin kendini yırtmana değmeeez halının altına süpürdükleri kirleri sen başa geçip gün yüzüne çıkartsan bile bunlar gider o kesimin bilimum yerlerine yalakalık yapar boşver sende desteğim erdoğana de çekil iyice görsünler ebelerini.
|
|
|
|
Bu konu daha uyumlu olacağı için burada yazayım. Geçtiğimiz günlerde elime bir 1 lira geçmiş geçende kumbaraya atarken sesi dikkatimi çekti açtım baktım. Sonucu sizinle paylaşacağım. Videoda 2009-2016 ve 2023 model 1 TL ler kullanılmıştır. Hadi dersen sahte bu para diye öyleyse o dolandırıcının beyninden öperim bulursam 😁😁 Ses farkı ciddi anlamda mevcut olduğu kadar ağırlık olarakta neredeyse eski 25 Krlarla aynı ağırlıkta https://disk.yandex.com.tr/i/e1IcL4kr_eY7WQHocam normal olarak ağırlığı düşürüp, hacmi aynı kaldığı için sesin farklı olmasını doğal karşılıyorum ben, olacağı buydu tabiri varya işte olacağı buydu, biz ağırlığını sabit tutamaz, düşürürsek sesi de değişir, işlevi de değişir, bir çok otomat yeni 1 liralık madeni paralar ile çalışamıyor, en sonunda jeton usulüne tekrar dönüş olursa ilginç olmaz, iki farklı ağırlıkta aynı madeni değere sahip para piyasayken bir düzen zor oluşur, Sesinin değişmesinden ziyade hocam benim orada vurguladığım şey teneke gibi olması artık. Sahte olmasına bile ihtimal verwmiyorum çünkü sahte üretimde bile maliyeti en iyi ihtimalle kafa kafayadır. Böyle elinde şey gibi hissettiriyor çay markası gibi ağırlığı yok değersiz gibi. Önceden maanen hissediiyorduk şimdi ise harbi harbi değersizleştiğini hissedebiliyorum. Diğer bir konuda kilo ile alım satımında insanların nasıl zarara uğrayacağından bahsetmiştim onu bırak adam eliyle sayarken bile hafif bu ya deyip 50 Kr yerine bile sayabilir. |
|
|
|
Bu konu daha uyumlu olacağı için burada yazayım. Geçtiğimiz günlerde elime bir 1 lira geçmiş geçende kumbaraya atarken sesi dikkatimi çekti açtım baktım. Sonucu sizinle paylaşacağım. Videoda 2009-2016 ve 2023 model 1 TL ler kullanılmıştır. Hadi dersen sahte bu para diye öyleyse o dolandırıcının beyninden öperim bulursam 😁😁 Ses farkı ciddi anlamda mevcut olduğu kadar ağırlık olarakta neredeyse eski 25 Krlarla aynı ağırlıkta https://disk.yandex.com.tr/i/e1IcL4kr_eY7WQ |
|
|
|
Liyakat gerçekten de önemli bir olgu ancak hakkı verilirse. Rekabetçi bir ortamda en dezavantajlı kuruma ver liyakatli insanları en başa geçebilir. Ya da en başta ki kuruma liyakatten bihaber insanları doldur bak nasıl zarar üstüne zarar eder (Bunu ülkemizde sıkça görüyoruz). Hatta geçen sene bir konuda anime önerisinde bulunmuştum: Bir yeteneğin varsa, onu kullanacağız.İzleyecek birşeyiniz kalmadıysa veya canınız sıkılıyorsa bir iki bölüm şans verin ve izleyin. Liyakat sahibi insanların en bozuk durumları bile nasıl düzeltebileceğini izleyin. |
|
|
|
|
Daha da ilgincini söyleyeyim mi? Bu yurtdışında yaşayıp ülkemizin geleceğine karar vermek için oy kullanan o vatan millet aşığı vatandaşlarımız var ya(!) bu ülkeye tatile geldiklerinde vergi ödeyip aldıkları şeylerin vergisini ülkelerine dönerken tax free diyerek gerisin geri alabiliyorlar. Yani başka ülkede paşa paşa verdikleri vergileri bu ülkede vermiyorlar ama sonra ölürüm Türkiye'm diye asıp kesiyorlar. Gram faydası olmayıp fazlasıyla zararı olan insanlardır bunlar. O yüzden bunlara hiç ama hiç saygı duymuyorum.
|
|
|
|
|
Show Posts
