|
Yardımın miktarı hakkında bilgisi olan var mı?
|
|
|
|
sorun küresel olduğuna göre çözüm de küresel olur, bu saatten sonra kuzey kore'nin örnek alınacağını sanmıyorum. Büyük Patlama ya da Big Bang, evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan meydana geldiğini savunan evrenin evrimi kuramı ve geniş şekilde kabul gören[1] kozmolojik model. önce içe kapanma olabilir ama her sıkışma patlamayla neticelenir, mesela biraz düzelsin ortalık avm'ler parklar sokaklar coşar Bu esnada AVM lerde batan şirketler olduğu gibi AVM lerde dukkan fiyatları da iyi dump yapar. Fırsatı olan olursa AVM lerde satılık dükkan kovalasın derim. Krizden bağımsız bir şekilde uzun vadede AVM'lerin yok olacağı düşünülüyor. AVM alanları fuara dönüşecek. Web dünyası büyüdükçe gerçek dünya küçülüyor. |
|
|
|
Ethereum uygulamaları geliştirmeye odaklanan Brooklyn merkezli ConsenSys şirketi, koronavirüs krizinin etkilerini azaltmak için işgücünün yüzde 14'ünden feragat etti. Krizden etkilenen çalışan sayısının 91 olduğu ifade ediliyor... Şirketin kurucusu ve CEO'su ve aynı zamanda Ethereum'un kurucu ortağı Joseph Lubin, bu sabahki toplantıda Bu fırtınayı hafifletmek için birçok çözüm düşündüm. Şirket içinde ve dışında birçok kişiyle konuştum. Devlet yardım paketlerini araştırdım. Ekosistemdeki diğer projelerle işbirliği yapmanın yollarını araştırdım dedi. Ancak toplantının sonunda işten çıkarmanın zorunlu olduğunu belirten Lubin, Zor kararları her gün erteliyoruz ve aslında bunu yaparak kapasitemizi azaltıyoruz şeklinde konuştu. ConsenSys, şirketin yazılım ve yatırım olmak üzere iki şubeye ayrılma planlarının bir parçası olarak şubat ayında benzer bir işten çıkarma planı başlattı. ConsenSys'de yaklaşık 700 kişinin çalıştığı biliniyor. https://www.kriptoarena.com/kotu-haberi-toplantida-acikladi |
|
|
|
Bu saatten sonra ulusalcılık artarsa dünya savaşı patlayacak demektir, bunun başka bir açıklaması yok  Corona virüsü ulusal değil küresel bir sorun. Bu virüs sorasında küresel ısınma vb problemlerde daha ciddiye - uluslarası düzeyde ele alınmak zorunda. Önümüzdeki 10 yılda devletlerin yetki ve kontrol alanını daraltan bazı yeni uluslararası kuruluşların oluşacağını düşünüyorum. |
|
|
|
|
Google facebook ve diğer tüm sosyal medya ve app'lerin yerine merkezi olmayan alternatifleri gelecek.
Kimin kazanacağını kestirmek zor. Merkezi sistemler daha planlı disiplinli hareket etme olanağına sahip.
Merkezi olmayan sistemler ise kar yerine ortaya çıkan değeri geliştiricilere ve kullancılara dağıtıyorlar.
|
|
|
|
2013 yılından bu yana sağlam paralar hakkında yazıyorum. Sağlam para teknik bir tanım. Üretimi hemen arttırılamayan toplam arzı sınırlı olan parasal varlıkları ifade ediyor. Bu kategoride en önemli üç sağlam para altın, gümüş ve bitcoin. Sağlam para deyince yatırım yaparken hiç zarar etmezsiniz diye bir kaide yok. Sağlam para teknik olarak uzun vadede alım gücünü koruyan enflasyona yol açmayan parasal varlık demek. Altın ve gümüş zaten binlerce yıldır kullanılıyor ve biliniyor. Oysa bitcoin sadece 2008 krizinden bu yana hayatımızda ve anlaşılması zor bir teknolojiye dayanıyor. Bu nedenle bitcoin hakkında bir çok yanlış görüş ifade ediliyor. Benim de hayatım bu yanlışları düzeltmekle geçiyor. Sürekli bitcoin hakkında söylenen hatalı görüşleri düzelttiğim için beni birçeşit bitcoin maksimalisti sanan da çok. Oysa bitcoin maksimalistleri bitcoinin her türlü ekonomik soruna çare olacağını, zamanla bütün para birimlerini ortadan kaldıracağını ve dünyanın bir hiperbitcoinizasyona gideceğini vs düşünür. Ben hiç böyle düşünmüyorum. Bitcoin diğer para birimleri ile birlikte var olacak. Bütün sorunların çözmek gibi bir işlevi olamaz. Ayrıca yıllar önce ilk bitcoin hakkında yoğun yazmaya başladığımda ifade ettiğim gibi tüm sağlam paralar gibi bitcoin de şu an balon olmaktan çok uzak fakat birgün mutlaka bitcoinde de balon oluşacak. Bunların hiçbirini bitcoin savunucusu ya da maksimalisti söylemez. En fazla yanlış ifade kullanılan alanlardan bir tanesi de altın ve bitcoini birbirine düşmanmış gibi göstermek. Sağlam yani sınırlı paralar, başta dolar olmak üzere sınırsız basılan paraların ağır baskısı altında. Bu yüzden sağlam paralardan birinin sınırsız para cephesinde delik açması kesinlikle diğer sağlam paralara da yol açar ve onları destekler. Sınırlı paralar arasında bir pazar payı kavgasının başlaması ancak sınırsız paraların hakimiyetinin bitmesinden sonra belki olabilir. Altına güvenenlerin çoğu teknolojiye soğuk bakıyor ve özellikle blokchain teknolojisi hakkında çok bilgi sahibi değil. Öyle olduğu için bitcoini normal dijital kayıtlardan oluşan elektronik paralar ile karıştırıyorlar. Onlara göre bitcoin ile herhangi bir market zincirinin çıkardığı ödül puanı paraları arasında pek bir farkı yok. Özellikle Bitcoin herhangi bir devlete dayanmaması ya da bitcoin yazılımını üretenlerin kimliğinin belli olmaması gibi nedenlerle altın severleri korkutuyor. Oysa arkasında hiçbir şey olmayan, sadece devlete dayanan para kavramı sanki binlerce yıldır uygulanıyormuş gibi anlatılmasına rağmen şunun şurasında sadece 1971den beri uygulanıyor. O tarihte Başkan Nixon Amerikan dolarının altına çevrilebilirliğini ortadan kaldırmıştı. Yani 1971den önce dolar ve ona bağlı olarak tüm dünya para birimleri altın karşılığında üretiliyordu. Bankaya gidip bu kağıt paraları verdiğinizde o an karşılığı olan altını, banka size ödemek zorundaydı. Anlayacağınız aslında para altındı. Kağıt parçaları sadece altını temsil ediyordu. Öyle ise 1971den önce gerçekte devlet parası diye bir şey de yoktu. Çünkü altın evrenseldir. Herhangi bir devletin üretim tekelinde değildir. Zaten bu yüzden kıymetlidir. Devletlere karşı bağımsız ve tarafsızdır. Herhangi bir devlet istediği anda istediği kadar altın üretemez. Altını ve tabii ki Gümüşü 1000 yıllardır serbest bırakıldığında piyasaların doğal parası haline getiren özellik, devlet kontrolünde olmayışlarıdır. Akıllı ve güçlü devlet sağlam ekonomi için temel atan devlettir. Altyapı yapan, eğitime, bilime ve adalete önem veren devlettir. Bunlar olunca ancak sağlam üretim olur. Sağlam üretim yapan devlet ve toplum ise sağlam para talep eder. Çünkü tarihe baktığımızda güçlü devletlerin ilk zamanlarında para olarak %100 altın veya gümüş kullandığını görürsünüz. Toplum ve üretim bozuldukça işte o zaman devlet kendi iradesi ile bir şeyleri para yapmaya çalışır. Örneğin sadece altın ve gümüş değil bakır ve benzeri madenler de paradır demeye başlar. Bizim tarihimizde de böyle olmuştur. Osmanlı kuruluş ve yükseliş devrinde %100 altın ve gümüş para kullanmıştır. Özellikle de gümüş para Akçe ya da Akça. Devlet zorlanmaya başladığında paranın ayarını bozmuş yani başka madenleri de altın ve gümüş içine katarak halka para diye yutturmaya kalkmıştır. Sonuç malum. Çöküş. Eski Romada, Çinde ve başka Avrupa devletlerinde de hep bu tarihi çevrim yaşanmıştır. Yani akıllı ve güçlü devlet piyasanın kabul ettiği sınırlı paralar ile çalışır. Kendi başına sadece kendi iradesi ile para üretmeye çalışmaz. Amerika ise 1971den beri sadece kendi iradesi ile para üretiyor ve tüm dünyaya da kendini haklı göstermek için parayı devletin üretmesi gerektiği masalını anlatıyor. Hiç kuşkusuz bizim tarihimizde ve kültürümüzde para basmak egemenlik sembolüdür. Ancak o paralar hep altın ve gümüş paralardır. Yani devlet para üretmez. Sadece piyasanın kabul ettiği parayı tasdik eder. Eminim ileride akıllı devletler kendi ülkelerinde üretilen bitcoinleri de bir çeşit elektronik tasdikleme kayıt altına alma yöntemi uygulayacaktır. Şimdi bu gerçekler ortadayken medyada dolaşan birsürü yanlış ifafeyi gelin yine birlikte düzeltelim. Bitcoin altının dijital dünyaya taşınmış halidir. Tıpkı altın gibi devletlerden bağımsızdır ve devletlere göre hareket etmez. Yine tıpkı altın gibi üretimi sınırlıdır. Hemen arttırılamaz. Yine tıpkı altın gibi üretimi borç ve faize değil bir çeşit madenciliği yani emek harcanmasına dayanır. Bugün bir bitcoin üretmenin maliyeti yaklaşık 7000 dolardır. Bitcoin icad edenin kim olduğu belli değildir. Altını ilk kez ayrıştıran onu süs eşyası vb olarak kullanan insanların kimliği de belli değildir. Ama altının ne olduğu ortadadır. Aynı şekilde Bitcoin yazılımı da gizli değildir. Kodların hepsi açıktır. Bitcoin yazılımında ne olduğu bitcoin para politikasının ne olacağı hepsi bilgisayar programında açıkça ortaya konmuştur ve herkes bunu görebilir. Bitcoin yazılımını yazanların yazılımı açık yaptıkları halde kendilerini gizlemiş olmaları belki de bitcoini altını örnek alarak dizayn etmiş olmalarından kaynaklanıyor. Nasıl altın bir kişiye izafe edilemezse bitcoin de bir kişi ya da kişiler ile özdeşleştirilmesin istemiş olabilirler. Altını, gümüşü ya da bitcoini kimin ilk olarak bulduğu ya da kullandığı önemli değildir. Bu sınırlı paraların bugünkü ekonomi içersinde sınırsız paralara karşı sıradan insanları ve daha da önemlisi milli devletleri koruma fonksiyonları önemlidir. Bugün İran, Rusya, Belarus gibi ülkeler çoktan devlet gözetimi hatta koruması altında Bitcoin madenciliği yapmaya başladılar. Bunlar aynı zamanda sınırsız dolar sistemi baskısına karşı ciddi altın alımı yapan ülkeler. Altın (ve gümüş) devletlerden, kişilerden ya da gruplardan bağımsızdır. Madenciler, spekülatörler, bankalar ve elbette devletler altını etkilemeye çalışır. Ama son sözü her zaman piyasalar söyler. İstediğiniz kadar bastırmaya çalışın altın fiyatı bir gün patlar ve kendini gösterir. İşte tüm bu özellikler Bitcoin için de geçerlidir. Devletlerden, gruplardan ya da kişilerden bağımsız olması bitcoini güvenilmez yapmaz. Aksine tıpkı altın gibi bitcoini kıymetli kılan serbest piyasada talep görmesine neden olan devletlerden, gruplardan ya da kişilerden bağımsız ve tarafsız olmasıdır. https://www.kriptoarena.com/yazarlar/503/bitcoin-ve-altin |
|
|
|
Bitcoin'i herhangi bir süre zarfında takip ettiyseniz, kripto para birimlerinin dijital bir altın olduğunu biliyorsunuz. Bu fikre göre, varlık değerli metale benzer temel özelliklere sahip olması sebebiyle, Bitcoin, hem boyut hem de fiyat eylemi ile zamanla altın benzeri bir varlık olacak. Ancak bununla birlikte, Federal Reserveün Kansas City şubesine göre, bu anlatıdan bahsetmek için henüz çok erken görünüyor. Aslında Merkez Bankası Şubesi, son zamanlarda yayınlanmış raporda, kripto topluluğu tarafından büyük ölçüde farkedilmeyen bu düşünceyi tersine çıkardı. ''Bitcoin Henüz Güvenli Bir Sığınak Değil'' Geçen hafta yayınlanan bir rapora göre, Kansas Federal Rezerv Bankası, Bitcoin'in kararlı bir şekilde güvenli bir sığınak olmadığını iddia ederek, varlığın dijital altından daha çok risk varlığına benzediğini belirtti. Merkez Bankası Şubesi, stres dönemlerinde Bitcoin'in, S-P 500 endeksi ile yüzde 5 düzeyinde önemli bir seviyede pozitif bir korelasyonla çalıştığını gösteren Bloomberg verilerini gösterdi. Öte yandan, stres dönemlerinde, 10 yıllık Hazine Bonosu ve altın fiyatı, S&P 500 ile hafif negatif bir korelasyonla çalışarak Bitcoin'in güvenli sığınak statüsüne ulaşmadığını gösterdi. Bitcoin'in Geleceği Birçoğu, Bitcoin'in dijital altın olmadığı konusunda Federal Rezerv ile hemfikir olsa da, henüz dijital altın değil. Bu, kripto para birimi zaten dijital altın ya da güvenli liman statüsüne ulaşmamışsa, o yöne doğru gittiği anlamına gelir. Nisan sayısında Bloomberg Intelligenceın Crypto Outlook un önemli bir teması, Bitcoin'in yavaş yavaş dijital altın haline geldiğinin bir işaretiydi. Emtia masası, özellikle CME'nin Bitcoin vadeli işlemlerinin benimsenmesine, makro ölçekte azalan volatiliteye , altın ve kripto para birimi arasındaki artan korelasyona ve Bitcoin'in yavaşça dijital altın haline geldiği iddiasını desteklemeye yönelik artan kullanıcı sayısına işaret etti. Belirtmek gerekirse, tahminlerin 30 günden daha az zamanda varmasını önerdiği blok ödül yarılamasının gelmesiyle birlikte, bitcoinin enflasyon oranı neredeyse altının seviyesine gelecektir ve bu da şu anda devam eden süreci hızlandıracaktır. Çünkü, BTC, enflasyon oranının, gelişmiş dünyanın en fiat para birimlerinin iki katından yüksek olması dolayısıyla, muhtemelen dijital kıt varlık olma çabalarını engelliyor. Analistler Bitcoin Satın Aldıklarını Söylüyor Bitcoin henüz dijital altın olmasa da, analistler hala makroekonomik eğilimler nedeniyle değerli metale paralel olarak kripto para birimini satın aldıklarını söyledi. Örneğin, Bitmex CEO'su Arthur Hayes, bir blog yazısında, yatırımcıların devam eden parasal rejim değişimi için BTC ve altın alması gerektiğini düşündüğünü, oysa paranın Merkez Bankası politikalarını kolaylaştırmak nedeniyle elde edilmesinin giderek daha kolay hale geldiğini belirtti. https://www.kriptoarena.com/analistler-tartissa-da-bitcoin-satin-aldiklarini-soyluyor |
|
|
|
Kimlikleri bilinmeyen bilgisayar korsanları, merkeziyetsiz finans (DeFi) protokolü dForcetaki iki ayrı havuzdan toplamda 25 milyon dolar değerinde Ether ve Bitcoine çapalı birçok token çaldı
Kullanıcı fonlarının bir blog yayınında çalındığını doğrulayan dForce Vakfı'nın CEO'su ve kurucusu Mindao Yang, bilgisayar korsanlarının onlarla görüşmek istediğini bildirdi. Yang, "Hackerlar bizimle iletişime geçmeye çalıştı ve onlarla tanışmayı amaçlıyoruz" şeklinde konuştu. Bazı kripto para birimlerini geri verdiler Öte yandan bilgisayar korsanları, çaldıkları kripto paraların bir kısmını dForcea iade etti. İade edilen miktar, 320 HBTC ile 381,000 HUSD ve bunların toplamı yaklaşık 2.7 milyon dolar değerinde. Çalınan paranın yüzde 10'u şimdiye kadar devredilmiş olsa da bilgisayar korsanlarının daha fazlasını geri ödemek gibi bir niyetleri olup olmadığı belirsiz. Çalınan kripto para birimlerinin aktarıldığı adresler borsalarda kara listeye alındı. Bu da satışları veya aklamaları büyük ölçüde zorlaştırıyor. Çalınan kripto varlıklarının bir listesi yayınlandı Slow Mist'ten Blockchain güvenlik araştırmacıları, bilgisayar korsanlarının birkaç stable kripto para da dahil olmak üzere çok sayıda kripto para çaldığını açıkladı. Çalınan paranın bir listesi yayımlandı: WETH: 55159.02134 WBTC: 9.01152 CHAI: 77930.93433 HBTC: 320.27714 HUSD: 432162.90569 BUSD: 480787.88767 PAX: 587014.60367 TUSD: 459794.38763 USDC: 698916.40348 USDT: 7180525.08156 USDx: 510868.16067 imBTC: 291.3471 Ayrıca Slow Mist, saldırganların bu kripto paraları merkeziyetsiz borsalarda ETH ve diğer tokenlara dönüştürdüğünü söyledi. https://www.kriptoarena.com/bilgisayar-korsanlarindan-sasirtan-25-milyon-dolarlik-hareketi |
|
|
|
Elektrikli araç üreticisi Teslanın hisse değerleri yeniden 140 milyar doların üzerine çıktı. TSLA, yaşanan inanılmaz ve beklenmeyen sert düşüş sonrasında bazı uzmanlara göre dibi bile görebilecek seviyelere kadar gerilemişti. Ancak yaşanan gelişmelerden sonra TSLAnın kısa sürede toparlandığı ve lider kripto para birimi Bitcoini de (BTC) geçtiği görüldü. Bitcoin bu yazının kaleme alındığı an itibariyle 126 milyar dolarlık toplam piyasa değerine sahip. TSLA ise artmaya devam ediyor. Yılın en düşük seviyesine kadar gerileyen TSLA hisselerinin fiyatı 350 dolara kadar gerilemişti. Ancak bu olaydan sonra sadece 1 ay gibi bir süre içerisinde %120 artış yakalamayı başardı. Teslayı Büyük Bir Tehlike Bekliyor Önde gelen Bitcoin yatırımcılarından Tuur Demester de konu hakkında yaptığı açıklamada TSLAnın bu artışa rağmen çok büyük bir risk ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Demestere göre Koronavirüs nedeniyle azalan araç talebi, tedarik zincirinin durma noktasına gelmesi ve düşük petrol fiyatı TSLA hisselerinin geri çakılmasına yol açabilir. Gerçekten de petrol fiyatları 20 Nisan tarihinde tarihin en düşük seviyesine gerileyerek negatif görünüme geçti. ABD petrolünün varil fiyatı -37 dolara kadar gerileyerek bütün dünyayı şoke etti. https://coin-turk.com/teslanin-degeri-bitcoinin-toplam-piyasa-degerini-gecti |
|
|
|
|
Abi artık petrolü depoloyacak yer kalmadığı için,fiyatlar çakıldı.
|
|
|
|
Kripto para piyasaları, hala 12 Martta yaşanan çok sık yaşanmayacak sert düşüşün yaralarını sarmaya çalışıyor. Piyasa duyarlılığını ölçmek için kullanılan Kripto Korku ve Açgözlülük Endeksi, 9 Mart'tan bu yana aşırı korku aralığında yer alıyor. Başka bir deyişle, piyasaya duyulan güven 5 hafta boyunca en düşük seviyelerde ve bu da endeksin yaratıldığı Şubat 2018'den bu yana en uzun süre kaydedildi. En uzun "aşırı korku" dönemi, Kasım ve Aralık 2018'de gerçekleşti. O zamandaki kripto para piyasası, 4.5 hafta boyunca "aşırı korku" seviyelerinden çıkmadı. Endeksin geliştiricisi Alternative.me, endeksin "aşırı korku" durumunda olduğunu, bunun ise bir satın alma fırsatının işareti olabileceğini belirtiyor. Aksine, açgözlülük duygusu, yakında bir düzeltmenin meydana gelebileceği anlamına gelir. Endeks hesaplanırken aşağıdaki faktörler dikkate alıyor: Oynaklık (% 25 ağırlık) Piyasa Momentumu / Hacim (% 25 ağırlık) Sosyal Medya (% 15 ağırlık) Araştırma (% 15 ağırlık) Hakimiyet (% 10 ağırlık ) Trendler (% 10 ağırlık) https://www.kriptoarena.com/piyasa-korkuyor-guvenemiyor |
|
|
|
Türk doğumlu Kanadalı yatırımcı Salim Row, yanıltıcı bilgiler ve kripto para birimlerinin haksız tutulması nedeniyle Bitstamp ve GateHub'a dava açtı. Law360ta yer alan bilgilere göre Row, bu kaybın 2017 yılının Ağustos ayında 872 Bitcoin Cashin haksız yere alıkonulmasına ek olarak Gatehubın internet sitesinde Bitcoin/Ripple takas fonksiyonunun çalışma şekliyle ilgili bilgilerin eksik ve yanıltıcı olmasından kaynaklandığını iddia ediyor. Row, platformda XRP karşılığında Bitcoin satın aldığını düşünürken oysa Bitstamp tarafından tutulacak olan Bitcoin IUOları almıştı. Row, Bitcoin'in Aralık 2017 ve Ocak 2018 arasında 872 BTC'yi hesabından Bitstamp'a aktarmak istediğini, ancak bunun engellendiğini iddia ediyor. Row, bunun Gatehub platformunun müşterilerden gizlediği teknik hatadan kaynaklandığını belirtiyor. Bu gecikme nedeniyle, her Bitcoin'in yaklaşık 3 bin dolarlık kayıptan 2,5 milyon dolar kaybettiğini belirtiyor. Hak ettiği Bitcoin Cash'i alamadı Gatehubın 2017 yılının Ağustos ayında hak ettiği 872 Bitcoin Cashi kendisine vermediğini, borsanın bu kripto paraları kendi yararına alıkoyduğunu söylüyor. Bilindiği gibi, Ağustos 2017'de Bitcoin blok zinciri bölünmüş ve Bitcoin Cash ortaya çıkmıştı. Bu şekilde, her Bitcoin sahibi, Bitcoin'leriyle aynı miktarda Bitcoin Cash alma hakkına sahip oldu. İddiasına göre, Rowun buradan da 2.4 milyon dolar zararı oldu. Böylece toplam rakam 4.9 milyon dolara ulaştı. https://www.kriptoarena.com/turk-yatirimcidan-borsalara-5-milyon-dolarlik-dava |
|
|
|
Bilindiği gibi son zamanlarda koronavirüs salgınının kripto para madenciliği faaliyetlerine ciddi oranda zarar verdiği biliniyor. Anca bu ritüeli bozan bir firma var. Kanada merkezli madencilik şirketi Hut8 Mining'in hisseleri, şaşırtıcı bir şekilde sıçrama gösterdi. Toronto Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören şirketin hisseleri Cuma günü 0.60 Kanada dolarından 1 Kanada dolarına kadar yükseldi. Her ne kadar fiyat daha sonra 0.90 dolara kadar gerilese de yükseliş hala çarpıcı görünüyor. O gün 1,5 milyondan fazla hisse alınıp satılırken, bu günlük ortalamanın yaklaşık 8 katı. Artışın kesin nedeni bilinmiyor, ancak Hut8'in diğer ülkelerdeki madencilik şirketlerine göre bir avantajı var. Koronavirüs pandemisi nedeniyle kapandığı sektörler arasında kripto para madenciliği esas alınmadığından dahil edilmedi. 2016 yılında halka açılan madencilik şirketi, 2017 yılının Mart ayında 8 dolar ile rekor bir seviyeye ulaştı. https://www.kriptoarena.com/bitcoin-madencilik-sirketinden-sasirtan-performans |
|
|
|
Koronavirüs nedeniyle neredeyse tüm dünya karantina altına alındı ve şu an birçok sektör bundan oldukça sert darbeler aldı. Küresel ekonominin durma noktasına geldiği ve bankaların sınırsız para bastığı şu günlerde, kripto para piyasaları da ciddi anlamda düşüş yaşadı. Buna rağmen kripto para sektörü ile bağlantılı olan bir iş alanının karantinalara rağmen önemli bir artış elde ettiği görülüyor. Bitcoin (BTC) ve kripto para ATMlerinin sayısı gerek mağazalarda, gerek süper marketlerde gerekse de toplu taşıma istasyonlarının olduğu yerlerde inanılmaz bir hızla artmaya devam ediyor. Bitcoin ve kripto para ATMlerinin şu günlerde kritik altyapısal unsurlar arasında yer aldığı ve insanlara ihtiyaçlarını karşılama imkanı sunduğu biliniyor. DigitalMint isimli Bitcoin ATM işletmesinin kurucu ortağı Marc Grens, küresel pandemi durumunda bile Bitcoin ve Bitcoin POS cihazlarının müşterilerden ciddi talep aldığını belirtti. Bitcoin ATM Sayısı Rekora Koşuyor Grens, bunun bankacılığın gelecekte evrileceği nokta olduğunu belirterek, ATM cihazlarının %95inin hala işlevsel olduğunu ve neredeyse her gün kullanıldığını belirtti. Buna rağmen hacim konusunda hafif bir düşüş yaşandığını belirten kurucu ortak, yine de devamlı olarak yeni müşteri talebi ile karşılaştıklarını ve bunun kripto paralara yönelik ilginin arttığı anlamına geldiğini belirtti. 1 Mart tarihinden 1 Nisan tarihine kadar olan süreçte dünya çapındaki Bitcoin ATMlerinin sayısı 7.023ten, 7.417ye yükseldi. 1 Mayıs tarihine kadar sürenin 8.000i aşması bekleniyor. https://coin-turk.com/koronaviruse-ragmen-bitcoin-atmlerinin-sayisi-artiyor |
|
|
|
Stock-to-flow (S2F) modelinin yaratıcısı PlanB, lider kripto para birimi Bitcoinin altın olarak değerlemesinin son üç yılın en düşük seviyesine ulaştığını ortaya koydu. Yani Bitcoin 2017den bu yana altın karşısında en düşük seviyesinde bulunuyor. Ancak PlanBnin açıklamasına göre bu durum altın için kesin olarak iyi bir haber olmayabilir. Çünkü Bitcoin madencilik ödülü yarılanması yaklaşıyor ve beklenen ralli gerçekleşmezse işler karışabilir
Altının Canlanması Koronavirüs sebebiyle tüm varlıklarla birlikte altın da düştü ve düşüşten sonra değerli metal gözle görülür V şeklinde bir toparlanma yaşadı. 14 Nisanda, geleneksel güvenli liman varlığı yedi yılın en yüksek seviyesi olan 1.700 dolara yükseldi. Bu yükselişle beraber 2020 yılının ilk dört ayı değerlendirildiğinde altın Bitcoini geride bırakmış oldu. Bu veriler altın savunucusu Peter Schiff gibi isimlerin altının çok büyük artışlar yaşayacağı ve Bitcoinin tepetaklak olacağı yönünde açıklamalar yapmalarına sebep oldu. S2F Modelinin İlk Testi Kıtlığa dayalı stock-to-flow modeline göre, Bitcoinin yıllık enflasyon oranı altının altına düşmek üzere. Altının enflasyon oranı %2 iken Bitcoinin enflasyon oranı %1.66 olacak. Bu durumda Bitcoinin arzı altından daha az olacak. Bilindiği üzere arzı azalan varlığın talebi artar ve bu talep artışı fiyat artışını da genel itibariyle beraberinde getirir. Stock-to-flow modelinin de önerdiği üzere eğer eğer bu model doğru çıkarsa Bitcoin fiyatı 2021 yılı sonuna kadar on kat artabilir. Öte yandan Mart ayındaki düşüşlerin ardından önemli bir isim olan Peter Brandt da Bitcoinin 1.000 dolara gerileme ihtimali olduğunu öne sürmüştü. Tüm bunlara bakıldığında aslında Bitcoinin öngörülen fiyat hareketlerinden bağımsız grafikler çizmeye başlaması piyasada farklı sesler yükselmesine yol açtı. Önümüzdeki günlerde Bitcoinin nasıl bir yol çizmeyi tercih edeceğini hep beraber göreceğiz
Kaynak: U.Today https://coin-turk.com/bitcoin-altin-karsisinda-uc-yilin-en-dusuk-seviyesinde |
|
|
|
Merkeziyetsiz uygulamalar özellikle son iki yıldır kripto para sektörünün en çok konuşulan yenilikçi uygulamaları arasında yer alıyorken, artık çoğunlukla yapılan saldırılar ile anılmaya başlandılar. 18 Nisan tarihinde ortaya çıkan bir gelişmeye göre, bir merkeziyetsiz finans uygulaması daha saldırıya uğradı ve 300.000 dolardan fazla değere sahip kripto para çalındı. Blockchain geliştiricisi ve DeFi uzmanı Julien Bouteloup konu hakkında yaptığı açıklamada saldırının Uniswap tabanlı bir havuzda ortaya çıktığını belirtti. Bouteloupa göre saldırgan 300.000 dolar değerinde ETH ve Ethereum (ETH) ağı tabanlı Bitcoinin tokenleştirilmiş versiyonu olan imBTC çalmayı başardı. Merkeziyetsiz Finans Uygulamaları Güvenli Değil Mi? Ünlü geliştirici aslında bu güvenlik açığının bundan altı ay önce gündeme geldiğini ve kimsenin o tarihte bunu kapatmak için uğraşmadığını ifade etti. ERC777 koduna gerçekleştirilen bu basit saldırı ile beraber 300.000 dolardan fazla kripto para çalınması ise merkeziyetsiz finans uygulamalarına duyulan güvenin bir kere daha sorgulanmasına yol açtı. Geçtiğimiz aylarda da bZx isimli merkeziyetsiz uygulama flaş kredi yöntemi ile saldırıya uğramış ve kullanıcı önce 300.000 dolar, daha sonra 650.000 dolar çalmayı başarmıştı. Bu aslında merkeziyetsiz finans uygulamalarının güvenliğine gölge düşüren ilk saldırı olmuştu. https://coin-turk.com/defi-uygulamasi-hacklendi-yuz-binlerce-dolarlik-bitcoin-ve-ethereum-gitti |
|
|
|
Investors Podcast Network kurucusu Preston Pysh, Bitcoinin (BTC) beklenen Halving ile beraber uzun süredir istenen bir seviyeye gelebileceğini belirtti. Özellikle 12 Mart tarihinden sonra BTC üzerinde ciddi bir satış baskısının oluştuğu ve madencilerin giderlerini karşılamak için Bitcoin sattığı biliniyor. Bitcoin Halving ile beraber fiyatın sabit kalacağı tahmin edilirken madencilerin elde eddecekleri BTC miktarı da yarı yarıya yani 12,5ten 6,25e kadar düşecek. Birçok kişi ve uzman bu durum karşısında endişelendiğini belirtirken Pysh, aslında endişeye mahal olmadığını ve tam tersi bir etki oluşabileceğini belirtti. Bitcoin Halving Tam Tersi Bir Etki Yaratabilir Ünlü uzmana ve kurucuya göre Halving sonrasında talep artacak ancak madenciler yine de ellerindekini satmaktan vazgeçecek. Bitcoinin daha da sınırlı bir arza sahip olacağını belirten ünlü isim bunun doğal olarak talebi inanılmaz şekilde arttıracağını düşünüyor. Yeterli gelire ve kaynaklara sahip olmayan küçük çaplı madencilerin iflas edeceğini de belirten Preston, buna rağmen büyük çaplı ve sektörün asıl yükünü omuzlanan madencilerin devam edeceğini ve BTC satmayacaklarını belirtti. https://coin-turk.com/analist-bitcoin-halving-sonrasi-satis-baskisi-azalabilir |
|
|
|
|
Show Posts
