Bazıları bunun düşünce özgürlüğünün kısıtlanması olarak görüyor. Ama hakaret etmekle düşünce özgürlüğü arasındaki sınırı bilmiyor sanırım. Sadece Atatürk'e değil kime olursa olsun hakaret edemezsin. Ayrıca ülkemizin kurucusu, biz hariç bütün dünyanın saygı duyduğu bir insana hiç edemezsin
Çok büyük bir facia yaşandı. Ülkemizden yine kendini bilmezler insan dışı düşüncelerle ortaya çıktı. Türkiye'nin yardımını da geri çevirmeleri hiç hoş olmadı
Adnan Oktar zamanın da Harun Yahya idi. Yaptığı çalışmalar da şimdiki gibi saçma sapandı. Richard Dawkins bir kitabında Harun Yahya dan bahsediyor. Balık yemi olarak kullanılan plastik balığın resmini koymuştu kitabına.
Olayın iç yüzünü bilemem başlangıçta kim haklı kim haksız şimdi karışık. Belki söylenildiği gibi doktor sırası gelmeyen hasta almıştır ve haksızdır. Ama burada ülkemizin sosyolojik olarak analizini yapabileceğimiz bir sürü sonuç var. Öncelikle insanlar artık hakkını savunamıyor. Yıllardır herkesin diline dolanan bir söz var kimi kime şikayet edecen? Hem hakkını savunacak bir merci bulmak imkansız hem de kendini ifade edebilecek kadar bile eğitilmemişsin. Son yıllarda da hızla artan herkesin suçluya cezasını kendi verme çabası artık her şeyi çığırından çıkarıyor. Haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsunuz ve bu haksızlığı yapanın yanına kar kalmaması gerekiyor. Buraya kadar normal. Ama artık insanlar vahşice birbirine saldırıp hak aramaya çalışıyor. Bugün doktora yarın bir kadına diğer gün de öğretmene... Liste uzayıp gider.