Centre’nin resmi sitesindeki bilgilere göre, USD Coin diğer fiat para destekli stablecoin’lerden sağladığı finansal ve operasyonel şeffaflık ile ayrılıyor. USD Coin, CENTRE’nin stablecoin’ler için oluşturduğu açık kaynak kodlu, şeffaf ve üyelik sistemi bulunan bir yapı üzerine kurulu. Üyelik sistemi ile başka finansal kuruluşlar da çeşitli şartları sağlamak şartıyla USDC piyasaya sürebilecek. Bu açıdan USD Coin’in arkasında gelişebilecek ve daha fazla büyüyebilecek bir ekosistem var.

USD Coin Tether’e kıyasla daha güvenilir kurumlar ile çalışıyor ve arkasındaki daha güvenilir bir ekip var (Coinbase, Circle). Tether ise USD Coin’e göre daha kapalı, operasyonel açıdan yeterince şeffaf olmayan ve geçmişi ile ilgili birçok iddia bulunan bir stablecoin. Wikipedia’daki bilgilere göre Tether’in kendisi (Tether Holdings Limited) bir offshore finans merkezi olan British Virgin Adaları’nda kurulmuş. Ayrıca şu an çalıştığı banka Deltec de Bahamalar merkezli.

Sonuç olarak, özellikle piyasa değeri en yüksek stablecoin olan Tether’e kıyasla USD Coin’in temel farkları şu şekilde sıralanabilir:

Birleşik Devletler’in ilgili yasaları ile uyumlu şekilde çalışıyor.
Köklü banka ve denetçileri kullanıyor.
ABD’nin en büyük 6. muhasebe şirketi Grant Thornton LLP tarafından USD Coin’i destekleyen dolar rezervi ile ilgili her ay rapor yayımlanıyor.

USD Coin merkezi bir stablecoin olduğu için herhangi bir adresin kara listeye alınması veya adreste bulunan USDC’nin geçici veya kalıcı olarak dondurulması mümkün. Bu durum Tether dahil diğer fiat para destekli stablecoin’ler için de geçerli. Ayrıca kullanıcı anlaşmasına göre USDC’yi kontrol eden şirket çeşitli durumlarda birçok farklı aksiyon da alabilir. Bu açıdan stablecoin USDC tamamen merkezi ve kullanıcılar için risk teşkil ediyor.

Detaylar: https://coinbalina.com/usd-coin-usdc-nedir-usd-coinin-tetherden-farki/

State of the DApps ve DappRadar verilerine göre Ethereum toplam 2.260 merkezi olmayan uygulama ile açık ara en çok kullanılan platform. EOS tabanlı 131, TRON tabanlı ise 101 dApp bulunuyor. Ancak bu büyük farka rağmen günlük aktif kullanıcı sayısı ve transfer miktarı bakımından EOS ve TRON çoğu zaman Ethereum’u bastırıyor.

Kategorilere göre dApp’ler

Üç platformda da işlem hacmi en yüksek dApp’ler şans oyunları ile alakalı. TRON, EOS ve Ethereum’un işlem hacmi en yüksek üç merkezi olmayan uygulaması şu şekilde:

TRON – TRONbet (Şans oyunu). Günlük işlem hacmi: 16.3 milyon dolar
EOS – Dice (Şans oyunu). Günlük işlem hacmi: 8.5 milyon dolar
Ethereum – FCK (Şans oyunu). Günlük işlem hacmi: 531 bin dolar

Sonuç – Ethereum mu, EOS mu yoksa TRON mu daha iyi?

Detaylar: https://coinbalina.com/tron-eos-ve-ethereum-karsilastirmasi-dapps-merkezi-olmayan-uygulamalar/

1- Holo (HOT)

Son 7 gün içinde %50’den fazla yükseliş yaşayan Holo, dağıtık uygulamaların barındırılması için merkezi olmayan, bulut bilişim tabanlı bir platform. Ayrıca platform üzerinde JavaScript veya Lisp dilinde uygulama geliştirmek de mümkün.

2- LBRY Credits (LBC)

LBRY Credits (LBC), 6.6 milyon dolar civarındaki piyasa değeri ile 296. sırada olan madenciliği yapılabilen bir coin. Son 7 günde %50 artış yakalayan LBRY Credits; Bittrex, Poloniex, UPbit ve geçtiğimiz hafta hacklendiğini duyuran Cryptopia’da işlem görüyor.

3- RChain (RHOC)

RChain, dağıtık uygulamalar için tasarlanan gelişmiş bir blockchain platformu. Minimum bilişimsel ve çevresel maliyet ile maksimum verimlilik sağlacak biçimde tasarlanan RChain, küresel koordinasyon için uygun bir araç olarak tanıtılıyor.

4- FLO (FLO)

Merkezi olmayan uygulamalar için halka açık bir arşiv işlevi gören FLO, FloData adında yeni bir özellik sunuyor. Bu meta veri katmanı, blockchain’deki işlemlere 1040 byte’a kadar veri eklenmesini ve sonsuza kadar saklanmasını sağlıyor. Bu şekilde FLO ile oluşturulacak benzersiz uygulamalar ve araçlar teşvik ediliyor.

kaynak: https://coinbalina.com/son-7-gunde-yuzde-50-den-fazla-artan-5-coin-token/

Charlie Lee geçtiğimiz yılın aralık ayında kripto paralar zirveye yakınken attığı tweet ile Litecoin’in 20 dolara düşebileceği konusunda insanları uyarmıştı. An itibariyle Litecoin 24 dolar.

https://twitter.com/satoshilite/status/940353265585160192?lang=en

Charlie Lee: Partiyi bozduğum için üzgünüm ancak şu an kontrolü biraz ele almalıyım. LTC almak aşırı riskli. Aynen Litecoin’in 48 dolardan 4 dolara düşerek %90 değer kaybettiği zaman gibi birkaç yıl sürecek bir ayı piyasası bekliyorum. Dolayısıyla eğer LTC’nin 20 dolara düşmesini kaldıramayacaksanız, satın almayın.

Charlie Lee uzun yıllardır piyasa ile iç içe olan birisi. 2011 yılında Litecoin’i yarattı ve bütün zamanını Litecoin’e ayırmak çin geçtiğimiz yıl mühendislik direktörü olarak çalıştığı Coinbase’den ayrıldı. Ayrıca Çin’in ilk Bitcoin borsası olan BTCC’yi kuran Bobby Lee, Charlie Lee’nin kardeşi.

kaynak: https://coinbalina.com/litecoin-in-yaraticisi-charlie-lee-uyarmisti/

1- ChainLink (LINK Token)

2- Basic Attention Token (BAT)

3- Polymath (POLY)

4- 0x (ZRX)

5- MobileGo (MGO)

6- Decentraland (MANA)

kaynak: https://coinbalina.com/eth-ye-karsi-iyi-performans-gosteren-6-token/

Yaklaşık bir hafta önce Fuel Games, resmi Medium hesabında Gods Unchained’in kapalı beta sürümünün başladığını duyurdu. Kapalı beta sürümü için topluluktan küçük bir gruba davetiye gönderildi. Daha önce yayımladığımız yazıda duyurduğumuz gibi Presale’e katılan kişiler beta sürümüne erken erişim kazanacaklardı.

Kapalı beta sürümü ile kullanıcıların oyun üzerinde bir tür stres testi gerçekleştirmesi ve buldukları bug’ları geliştiricilere bildirmesi bekleniyor.

Gods Unchained Presale devam ediyor
Şu anda Gods Unchained’in presale’i devam ediyor. Satışta olan kartlar sadece presale’e özel ve bundan sonra bir daha satılmayacak. Alınabilecek bir ”rare pack” 5 tane genesis kartı içeriyor ve fiyatı 0.012 ETH. Şu an bulunabilecek sadece 1 tane Mythic Titan kartı kaldı. Çok nadir olan bu Titan kartı daha önce açık artırmada 146 ETH’ye satılmıştı.

Geçtiğimiz hafta kapalı beta sürümü başlayan Gods Unchained’de şu ana kadar toplam 2 milyonun üzerinde kart yaratıldı ve 400.000’in üzerinde kart paketi satıldı. 4500’den daha fazla Ethereum cüzdanı oyunun kartlarına sahip.

Eğer sizde kapalı beta sürümünü test etme şansını yakalamak istiyorsanız apollo üzerinden kayıt olabilirsiniz. Bu şekilde Gods Unchained’in kullanıcıları seçtiği havuza dahil olacaksınız.

Oyun şu an çok detaylı bir şekilde optimize edilmiş değil. Mac bilgisayarlarda performans konusunda sıkıntı yaşanabileceği belirtiliyor.

Kapalı betanın sistem gereksinimleri:

CPU

Intel Core i5–2300 (2011)
Intel Core i3–6100 (2015)

RAM

4GB DDR3 or DDR4

Grafik kartı

NVIDIA GTX 1050 (2016)
NVIDIA GTX 960 (2015)
AMD RX 570 (2017)
AMD RX 480 (2016)

VRAM

2GB

İşletim sistemi

Windows 10
Mac (grafik kartlarından dolayı şu an tavsiye edilmiyor)

kaynak: https://coinbalina.com/gods-unchained-in-kapali-beta-surumu-basladi/

Ethereum’un Proof-of-Work’den (PoW) Proof-of-Stake (PoS) algoritmasına geçmesini sağlayacak olan Serenity güncellemesi bu yıl çok fazla konuşuldu. Peki bu güncelleme Ethereum ağında ne gibi değişikliklere yol açacak?

Geçtiğimiz ay Prag’daki Devcon4 konferansında konuşan Vitalik Buterin, Ethereum 2.0 güncellemesi ve yeni platformun temelinde yatan fikirlerle ilgili konuşmuştu. Vitalik Serenity protokolü hakkında çok az teknik detay vermekten ziyade güncellemede neler olduğu ve Ethereum ağında bulunan hangi problemlere çözüm getirdiği gibi temel konulara değindi.

Çoğu kişi yeni protokolü fiyata olacak etkisi yönünden ele alırken Bunker Capital’da blockchain araştırmacısı ve aynı zamanda POV Crypto podcast’lerin sunucusu olan David Hoffman, Twitter’da yeni geçilecek model olan Proof-of-Work’ün (PoW) getireceği ana avantajların birinden bahsetti.

David Hoffman
@TrustlessState
 32 ETH for running a staking node in Ethereum 2.0 now costs under $5,000

Ethereum 2.0’de staking node çalıştırmak için gerekli olan 32 ETH’nin şu an 5000 doların altında olduğuna değinen Tweet birçok kişinin ilgisini çekti.

Dakota Graham
@dakkygraham
 · Nov 21, 2018
Replying to @TrustlessState
Newbie here. Please tell me benefit of this?

David Hoffman
@TrustlessState
32 is the required # of ETH to stake, when Ethereum changes from PoW to Proof I’d Stake. Staking will replace Mining, and Stakers will receive block rewards and transaction fees. So passive income. Passively earn 4-5% yearly of Eth.

Şu anda Ethereum, Proof-of-Work modeli ile çalıştığı için pek çok kişi staking node çalıştırmanın 5000 dolardan daha az maliyette olmasının önemini ilk okuyuşta idrak edemedi. David Hoffman’ın bir kullanıcıya verdiği cevaba göre bu şu anlama geliyor: Madenciliğin yerini yeni güncelleme ile staking alacağı için blok ödüllerini ve transfer ücretlerini güncellemeden sonra staker olanlar alacak. Bu da şu an 5000 doların altında bir bedelle 32 ETH’ye sahip olarak ileride staking node çalıştırma ve yıllık %4-5 gelir elde etme imkanı anlamına geliyor.

KAYNAK: https://coinbalina.com/ethereum-un-serenity-guncellemesinin-getirecegi-faydalar/

Bitcoin’in emtia mı, para mı yoksa menkul kıymet mi olduğu uzun süredir tartışılıyor, bu konuda Bitcointalk’da açılan bir konuda konuyu açan kişi her bir Bitcoin’i Bitcoin ağının hisse senedi olarak düşündüğünü söylüyor. Bu konuda Satoshi şu şekilde cevap veriyor:

Bitcoin temettü dağıtmıyor veya gelecekte potansiyel bir temettü söz konusu değil dolayısıyla hisse senedinden ziyade Bitcoin daha çok ”collectible” yani toplanabilir bir varlık veya emtia olarak görülebilir. Orijinal post

Satoshi ayrıca p2p foundation adlı sitenin forumuna üye olarak 2009 yılında Bitcoin’i tanıtan bir yazı paylaşmış, yazıda Bitcoin’i genel olarak tanıtmanın yanı sıra bankaların genel giderleri yüzünden mikro ödemeler için uygun olmadığını belirtmiş. Ayrıca o forumda Satoshi Nakamoto’nun profil bilgilerini 43 yaşında, erkek ve ülke olarak  Japonya şeklinde doldurduğunu belirtelim. Profilini halen buradan ulaşabilirsiniz.

Başka bir konuda laszlo isimli üye ileride zorluk seviyesi çok fazla arttığında Bitcoin kazabilecek güce sahip cihazların Bitcoin üretmek yerine özel anahtarı kayıp olan cüzdanları veya her türlü cüzdandaki Bitcoin’i çalmak için çalışmasının daha mantıklı olup olmayacağını sormuş.

Satoshi bu soruya böyle bir sorunun ortaya çıkması için bilgisayarların önce 2 üzeri 200 katında daha hızlı çalışabilecek düzeye erişmesi gerektiğini ve bu tarz bir güce sahip birinin Bitcoin çalmaya uğraşmak yerine Bitcoin üreterek daha çok para kazanabileceğini belirterek cevap vermiş. Ayrıca konudaki kaybedilen Bitcoin’ler için olan soru için kayıp coin’lerin sirkülasyonda olanlarının değerini bir miktar arttırdığını bunun herkese yapılan bir bağış gibi düşünülebileceğini belirtmiş. Orijinal post

Madencilik ile ilgili bir konuda Satoshi, mevcut arz miktarına oranla kazılabilecek çok az miktarda Bitcoin kaldığında Bitcoin’in market fiyatının üretim maliyetini en çok etkileyen unsur olacağını söylemiş. Orijinal post

Blok ödülü ile ilgili Bitcointalk forum admin’i theymos tarafından açılan bir konuda Satoshi, birkaç on yıl içinde ödül miktarı çok düştüğünde işlem ücretlerinin node’lerin ana kazancı olacağını söylemiş ayrıca Satoshi, 20 yıl içinde ya çok büyük işlem hacmi ya da hiç işlem hacmi olmayacağını düşünüyormuş. Orijinal post

Bitcoin’in ne kadar anonimlik sağladığı ile ilgili bir konuda Satoshi, daha fazla gizlilik için Bitcoin adreslerini sadece bir defa kullanmanın daha iyi olduğunu söylemiş. Orijinal post

Başka bir konuda Satoshi gelecekteki node miktarı ile ilgili bir tahminde bulunarak asla 100.000’den fazla node olmayacağını ve daha fazla node’nin sisteme katılmasının karlı olmayacağı bir denge durumuna ulaşılacağını söylemiş. Orijinal post. Şu an toplam 10.041 adet node olduğunu belirtelim.

Kendine ”user” nick’ini seçen bir üye, birisi bütün Bitcoin’leri satın almaya kalkarsa ne olur sorusunu sormuş. Satoshi bunun finansal piyasalarda ”cornering the market” olarak bilindiğini ve böyle bir durumda Bitcoin’in fiyatının artık satın alınamayacak dereceye kadar artacağını ve bazı kişilerin de hala daha yüksek fiyatta satmak için Bitcoin’i elinde tutacağını söylüyor. Orijinal post Finansal piyasalarda bu tarz girişimler geçmişte genellikle başarısızlık ile sonuçlanmış. Şu an zaten piyasa değerini dikkate alırsak Bitcoin için böyle bir şey mümkün değil.

Son olarak tasarımla ilgili bir konudan yani Bitcoin’in logosundan bahsedelim. Bu post‘da Satoshi sadece B harfi olan 2. logo üzerinde yaptığı renk değişikliklerinden bahsediyor. Bitcoin’in ilk logosunda ”BC” yazıyordu.

Post'ların linki vs. için kaynağa bakabilirsiniz:

https://coinbalina.com/satoshi-nin-bitcoin-ile-ilgili-bazi-sorulara-verdigi-cevaplar/

Bitcoin’in yaratıcısı olarak bilinen Satoshi Nakamoto kimdir? Satoshi Nakamoto tek bir kişi mi yoksa Bitcoin’in arkasındaki bir grubu mu temsil ediyor?

Aslında günümüzde çoğu kişi Satoshi Nakamoto’yu tamamen bir hayal ürünü veya sadece isimden ibaret olan bir kişi olarak düşünüyor. Ancak aksine Satoshi Nakamoto, Bitcoin’in ilk yıllarında internet üzerinde birçok insan gibi çok aktif şekilde yer aldı ama gerçek kimliğini hiçbir zaman paylaşmadı. Satoshi Nakamoto’nun gayet resmi bir şekilde Bitcoin’i bilimsel bir makale halinde duyurması ve daha sonra yazılımı açık kaynak kodlu olarak piyasaya sürmesine rağmen en başından beri kendine anonim bir isim seçti. Ayrıca birçok kişi ile hem forum hem de email üzerinden iletişim halinde olmasına rağmen gerçek kimliğini asla ele vermemesi bunun Satoshi’nin önceden tasarladığı ve önem verdiği bir şey olduğunu gösteriyor.

Peki Satoshi Nakamoto ile ilgili elimizde ne var?
1- Satoshi Nakamoto Bitcointalk forumun kurucusudur.

2- Çeşitli kişiler ile satoshi@gmx.com ve satoshi@vistomail.com mail adresleri ile iletişim kurdu.

3- Bitcoin’in ilk yıllarında foruma 575 post ile aktif olarak katkıda bulundu.

4- Satoshi’nin Bitcointalk hesabının linkine bakarsanız ”https://bitcointalk.org/index.php?action=profile;u=3” ”u=3” yani Satoshi kendi hesabından önce iki hesap açmış (u=1 ve u=2), ikinci hesap silinmiş ancak ”admin” nickli birinci hesaba buradan ulaşabilirsiniz.

Satoshi Nakamoto nasıl biri? İletişim kurduğu kişiler onun için ne diyor?
Bitcoin ile pizza satın alarak ilk defa gerçek hayatta Bitcoin’i ticari bir işlemde kullanan Laszlo Hanyecz, ayrıca Bitcoin’in ilk zamanlarında geliştirici olarak Bitcoin üzerinde çalışmış birisi. Satoshi ile 2010 yıllarında yüzlerce email ile iletişim içinde bulunan Hanyecz, Satoshi’yi garip, paranoyak ve patronluk taslayan biri olarak tanımlıyor. Hanyecz her ne kadar Bitcoin’e tam zamanlı işinin yanında hobi olarak katkıda bulunmak istese de Satoshi’den sürekli şu bug’u düzeltebilir misin, şunu yapabilir misin gibi direktifler aldığını söylüyor. Gerçek kimliği ile ilgili sorduğu birkaç soruyu da Satoshi’nin her defasında geçiştirdiğini dile getiriyor. Satoshi genellikle email’lere hafta sonu toplu bir şekilde cevap veriyormuş. Bundan dolayı Hanyecz, Satoshi’nin o zamanlar başka bir şey üzerinde çalıştığını düşünüyor. Ayrıca buna ilişkin Satoshi’nin tamamen ortadan kaybolmadan önce son email’lerinin birinde başka bir şey üzerinde çalışmaya başladığını ve projenin Gavin Andresen ve diğer kişiler sayesinde iyi ellerde olduğunu söylediğini de ekleyelim.

Bunların yanında, Satoshi’nin Bitcointalk forumda attığı post’ların saat aralıklarının incelenmesiyle Kuzey Amerika veya Orta Amerika’da bir yerde yaşadığı düşünülüyor. İngilizce’yi kullanma biçimi de Asya kökenli biri olma ihtimalinden ziyade ABD’li biri olma ihtimalini arttırıyor. 2008 yılında yayınlanan Bitcoin makalesi de Satoshi’nin bilimsel makale yazmayı bildiğini gösteriyor. Bu da en azından onun üniversite veya daha üst düzeyde eğitim almış bir bilgisayar bilimci olma ihtimalini akla getiriyor.

Satoshi [Suspicious link removed] domain’ini nasıl kimliğine dair hiçbir iz bırakmadan kaydettiği. Whois bilgilerini yanlış kaydetmek mümkün ancak ödemeyi nasıl yaptı? Bitcoin.org domain’i Satoshi Nakamoto tarafından ”Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System” isimli makale yayınlanmadan yaklaşık 3 ay önce kaydedilmiş. Satoshi’nin domain’i nasıl kaydetttiği sorusu daha önce de sorulmuş ve Bitcointalk forum admin’i theymos, Bitcoin.org domain’inin Satoshi tarafından anonim domain, hosting ve email hizmeti veren bir site aracılığı ile kaydedildiğini söylemiş. Şu anda [Suspicious link removed] domain’leri Satoshi’den sonra ikinci Bitcoin geliştiricisi olan Sirius nick’li Martti Malmi tarafından yönetiliyor.

Satoshi Nakamoto’nun kim olduğunu bulmak mümkün mü?
Her ne kadar gerçek kimliğini saklasa da Satoshi Nakamoto ile ilgili belki daha fazla bilgiye ulaşılabilir. Email’lerdeki veya forum post’larındaki küçük bilgi kırıntıları onun hakkında farklı bilgiler elde etmemizi sağlayabilir. Küçük detaylar her ne kadar bize büyük parçalara ulaşma imkanı verse de Satoshi’nin gerçek kimliğine yönelik küçük araştırmayı bir Sherlock Holmes edasıyla yürütmeyeceğiz. Bunun yerine teknolojinin olanaklarından faydalanarak Satoshi’nin geride bıraktığı bizi gerçek kimliğine götürebilecek en değerli şeyleri yani yazılarını ele alacağız.

Bunun için Stylometry ya da Türkçe’de Stilometri olarak bilinen anonim dökümanların yazarını tespit etmek için kullanılan tekniği kullanacağız. Stylometry tekniği dökümanlarda yazı tarzı, noktalama işaretlerinin kullanımı, kullanılan kelimelerin sıklığı gibi çeşitli kriterleri dikkate alarak yazarı tespit etmeye çalışıyor. Bu yöntemin ayrıca Satosi’nin kimliğini tespit etmek için NSA tarafından kullanıldığı söyleniyor. Bunun için internet üzerinde ücretsiz olarak sunulan bir stylometry yazılımını kullanacağız. Buradaki amacımız Satoshi’nin kimliğine ulaşmaktan ziyade Satoshi Nakamoto hakkında bilgi verirken ayrıca küçük bir ilgi çekici deneme yapmak. Ancak NSA’nın sahip olduğu imkanları ve erişebildiği data’nın büyüklüğünü göz önüne alırsanız Satosi’nin gerçek kimliğini bulmaları çok zaman almamıştır.

Bu araştırmaya Dorian Nakamoto, Craig Steven Wright ve hatta Elon Musk gibi medya tarafından Satoshi olduğu iddiasıyla öne çıkarılan kişileri dahil etmeyeceğiz, siz tabii ki yazılımı kullanarak Satoshi’nin yazılarını istediğiniz kişiyle de karşılaştırabilirsiniz. Birçok aday olmasına rağmen bize göre en yakın adaylardan biri olan Bitcoin’in öncüsü olan Bit gold’u ve akıllı sözleşme konseptini geliştiren Nick Szabo ile Satoshi’nin yazılarını karşılaştıracağız.

Yazılım: http://www.aicbt.com/authorship-attribution/online-software/                                                                      
Nick Szabo’nun yazılarını aldığımız blog’u: http://unenumerated.blogspot.com/                                        
Satoshi’nin email, forum post’ları vs. tüm yazıları: https://satoshi.nakamotoinstitute.org/

Yazılımı çalıştırmak için bilinmeyen yazarın dışında iki kişinin daha içeriklerini girmek gerekiyor. Nick Szabo dışında 2. yazar kısmına Bitcoin Core geliştiricisi olan Gavin Andresen’in yazılarını ekledik.

Sonuç

Noktalama işareti kullanımına bakan 3. analiz hariç, bağlaç gibi içerikle alakasız kelime kullanımı, kelime, cümle uzunluğu, farklı kelime kullanımına bakan ilk iki analiz, Satoshi’nin yazım tarzını Nick Szabo’ya yakın buluyor. Ancak dediğimiz gibi yazılım belli bir seviyede olduğu için ve kullandığımız içerik miktarı çok az olduğu için bu sonuç hiçbir şey ifade etmiyor. Amacımız sadece kişinin parmak izi niteliğinde olan yazı biçiminin incelenerek Satoshi Nakamoto’nun gerçek kimliğine ulaşmanın mümkün olduğunu göstermekti. NSA gibi kurumlar internet üzerindeki email’ler dahil çok büyük miktarda data’yı ve kendilerine ait gelişmiş yazılımları kullanarak bu yöntem ile Satoshi Nakamoto’nun kim olduğunu çoktan tespit etmiş olabilir. Bize göre önemli olan şey Satoshi’nin kim olduğundan  ziyade onun geride bıraktığı Bitcoin, kendi de daha Bitcoin’in ilk yıllarından itibaren geri planda kalarak ve daha sonra ortadan kaybolarak bu mesajı veriyor.

KAYNAK: https://coinbalina.com/satoshi-nakamoto-kimdir-satoshi-nin-gercek-kimligi/

Birincil kripto para brokerı SFOX’den gelen yeni bilgiler Ethereum ağındaki merkezi olmayan uygulamala (dApp) çalışmaları hakkında net bir tablo ortaya koymayı zorlaştırıyor.

30 milyonun üzerinde Ethereum işlemi üzerinde yapılan bir analiz sonucunda hacim olarak ağdaki ilk 10 akıllı sözleşmenin (smart contracts) yoğunlukla ICO (Initial Coin Offering) ve borsada gerçekleştirilen işlemlerden oluştuğu ve bunlara CryptoKitties’in öncülük ettiği ortaya konuluyor.

Maliyet ve ölçeklenebilirlik ile ilgili yüzleşmekte olduğu ciddi sorunlar nedeniyle Ethereum, akıllı sözleşmeleri uygulamaya sokmak adına dApp geliştiricileri için basit ve güçlü bir araç olma vaadini gerçekleştirmekten şimdilik uzak görünüyor.

Peki Ethereum’un vaat ettikleriyle gerçekler örtüşüyor mu?
Hatırlanacağı üzere Ethereum’un birkaç ay önce 1374 dolarlık tavanı görmesinde spekülatif baskıların önemli bir etkisi vardı ancak Ethereum’u bu tavana ulaştıran önemli faktörlerden biri de akıllı sözleşmeler ve dApps için küresel bir platform olma vaadiydi. Yatırımcıları için Ethereum’un asıl değeri akıllı sözleşmeler adına sunduğu olanaklardan kaynaklanıyor. Bu olanaklar ticaretleri ve işlemleri gerçekleştirmek için yeni çözümler ortaya koymanın yanı sıra dApp geliştiricileri için de mevcut merkezi işletme modellerine rakip olma şansı doğuruyordu.

SFOX bir Jupyter Notebook’u aracılığı ile incelemeye aldığı Google’ın BigQuery’sindeki veri seti,  Ethereum’un amaçladıklarının gerçeklikte nasıl bir yer bulduğunu daha iyi ortaya koyuyor. Bu incelemeye göre Ethereum tarafından sağlanan ve hacim olarak ilk 10’da yer alan akıllı sözleşmenin sadece bir tanesi bir dApp’e ait.

Geriye kalan 9 sözleşmeyi ise merkezi ve merkezi olmayan borsa işlemleri ile ERC20 ICO token satışları oluşturuyor. Daha önce belirttiğimiz gibi listede kendine yer bulabilen tek dApp akıllı kontratı Ethereum’un ERC-721 protokolünün sağladığı non-fungible token’ler ile oynanan CryptoKitties. Sonuçlar açık bir şekilde gösteriyor ki Ethereum platformu üzerindeki akıllı sözleşmeler dApp’den daha çok ETH ve ETH tabanlı tokenlerin ticaretini sağlamaya yönelik tasarlanmış durumda.

Ağustosta CNN tarafından hazırlanan raporda Ethereum ve EOS’un 300 ve üzeri aktif kullanıcıya sahip dApp sayısının yalnızca 8 olduğu belirtiliyor. İşlem ağında yaşanan tıkanıklıklar Ethereum adına yüksek gaz maliyeti anlamına geliyor ve bu da dApp uygulamalarındaki düşük aktivitenin Ethereum ağında yaşanan ölçeklenebilirlik ve yüksek maliyetlerden kaynaklı bir problem olduğuna işaret ediyor.

KAYNAK: https://coinbalina.com/30-milyon-ethereum-isleminin-dapps-hakkinda-ortaya-koyduklari/

ERC-721, Ethereum blok zinciri üzerinde eşsiz tokenlerin nasıl yaratılacağını açıklayan bir standarttır. Eşsiz tokenlerin yönetilmesi, takas edilmesi gibi işlevlere izin vermek için bir akıllı sözleşmenin gerçekleştirmesi gereken minimum arabirimini tanımlarken token metadata’sı için herhangi bir standardı zorunlu kılmaz veya ek fonksiyonlar eklenmesini kısıtlamaz.

ERC-721 standardı ile oluşturulan non-fungible tokenler ise fungible coin ve tokenlerin aksine eşsizdir ve diğer aynı türden tokenler ile değiştirilemez. Bitcoin, ethereum gibi bir çok coin ve USD, TL gibi fiat paralar fungible’dir yani benzersiz değildir, her birimi aynı değere sahiptir ve birbiri ile takas edilebilir. Bunun yanında, fungible coin ve tokenler örneğin bitcoin 0.5 bitcoin, 0.0002 bitcoin gibi küçük birimlere bölünebilirken bir non-fungible token tek birimdir ve küçük birimlere bölünemez.

ERC-721 standardı ile oluşturulan non-fungible tokenler ile oluşturulan projelerin en bilineni, benzersiz kedilerin yetiştirildiği ve alınıp satıldığı bir oyun olan CryptoKitties iken şuan non-fungible tokenler Decentraland ve EnjinCoin gibi birçok projede kullanılmaktadır. Non-fungible tokenlerin kullanım alanları tabi ki sadece oyun endüstrisi ile sınırlı değil, gayrimenkul benzeri reel varlıkların takibi gibi çok farklı kullanım alanları sunmaktadır.

Non-fungible (benzersiz) tokenlerin alım satımı veya oyunlara göz gezdirmek için, blok zinciri üzerindeki dijital itemler için en büyük pazar yeri olan OpenSea‘ye göz atabilirsiniz. OpenSea’de CryptoKitties, Player Tokens, Decentraland, HyperDragons ve EtherTulips gibi bir çok oyun ve platformun dijital itemlerini alıp satmak mümkün.

KAYNAK: https://coinbalina.com/erc-721-standardi-nedir-non-fungible-benzersiz-tokenler/

Ethereum ve benzeri dijital paraların çığ gibi büyüdüğü ve yaygınlaştığı günümüzde, haliyle para gönderim şekilleri de değişti.
Ethereum ve benzeri kripto paralar dışında bir yerden bir yere para aktarımı yapmak, eski tip sistemlerde, özellikle de para miktarı yüksekse, büyük komisyon oranlarına mal oluyordu, ki hala öyle. Blockchain teknolojisini hayatımıza getiren dijital paralar, para aktarım komisyonlarını da çok aşağı çekmiş durumda.

Normalde göndericiye 5,3 milyon dolarlık bir komisyon ödemesine neden olacak bir multi milyon dolarlık para aktarımı, Ethereum blockchain üzerinde yalnızca 0,06 dolara, yani 6 cent’e hem de anında aktarıldı. Bahsi geçen paranın toplam miktarı ise 183.000.000$.

6556384 numaralı Ethereum bloğu, 5080 adet onaydan geçerek yaklaşık 20 saatlik bir sürede 183 milyon dolar aktarım yapmayı başardı. Bu durum, günlük olarak blockchain üzerinden para aktarımı yapan bir kişiyseniz, size oldukça normal gelebilir. Eğer bu konularda yeniyseniz size cazip gelmesi işten bile değil, zira PayPal, Western Union gibi uluslararası para aktarımı yapan şirketlerde böyle bir senaryo görmek kesinlikle mümkün değil.

PayPal ve Western Union’da para aktarım komisyonları
Böylesine yüklü bir miktarı ünlü para aktarım şirketlerini kullanarak yaptığınızı düşünün. PayPal’da başka bir hesaba 183 milyon dolar aktarabilmek için tam 5,3 milyon dolar komisyon ücreti ödemek zorundasınız. Evet, yanlış okumadınız, tam 5,3 milyon dolar, ve sadece aktarım yapılabilmesi için.

Western Union firmasını da ele alalım. Bu firma da gönderilecek her 3000$’dan 120$ komisyon ücreti alıyor. Bu da bahsettiğimiz miktar için 7,32 milyon dolar aktarım ücreti demek.

Blockchain üzerinden para transferi neden yaygınlaşmıyor?
Bu sorunun cevabı aslında çok basit. Para aktarım hizmetlerinde blok zinciri teknolojisinin fazla tercih edilmemesinin sebebi, üzerinde işlem yapılan blokların geçici olması. Yani bu parayı aktaran kişinin, 183 milyondan bahsedecek olursak, 13 milyon doları havaya karışabilir. Karşıya aktarılabilecek meblâ 170 milyon dolara kadar düşebilir. Ancak şöyle bir farklı yönü de var; aktarım yapılan miktarın üzerine birkaç milyon dolar da eklenebilir, tabii eğer market o zaman diliminde yükseliş gösteriyorsa.

Bu gibi nedenlerden ötürü blockchain üzerinde para aktarımı yapmak, istikrarlı bir havale yapmak isteyen kullanıcıların gözünü korkutuyor ve sonucunda daha yüklü bir meblağ kaybetmektense yüksek komisyon oranları ödemeyi tercih ediyorlar.

Bir diğer sorun ise likidite. Kripto paranın gönderildiği kişi, bu değeri yerel para birimine çevirmek isteyebilir. Bu durumda da bankalar ve yasal düzenlemeler işin içine giriyor ve genellikle büyük işlemlerde istenen miktarda likidite bulunamıyor.

Daha yolun yarısı
Blockchain teknolojisi, iki aşamalı bir sorunun ilk aşamasını çözdü. Çözülen aşamalardan bahsedecek olursak, değişmezlik, ölçeklenebilirlik ve bir merkezden bağımsız olmayı söyleyebiliriz. Henüz çözülemeyen kısımlar ise yasal düzenlemeler, ekonomik kapsam alanı ve blockchain teknolojisinin gelişmesi için yeterli bir alan.

KAYNAK: https://coinbalina.com/183-milyon-dolarlik-ethereum-sadece-6-cente-aktarildi/

Yatırım bankacılığı devi Goldman Sachs ve Wall Street eski bankeri Mike Novogratz tarafından kurulan kripto varlık ticaret bankası Galaxy Digital, BitGo‘nun ikinci tur (seri B) yatırım turuna katılanlar arasında yer alıyor.

BitGo, 2014 yılı ortalarında kurulmuş Kaliforniya merkezli bir blok zinciri güvenlik şirketidir. Ayrıca, çoklu imzalı kripto para cüzdanlarını ticarileştiren ilk şirket olarak bilinmektedir.

Bloomberg raporuna göre BitGo, iki şirketin birlikte 15 milyon ABD doları yatırım yaptığı turda toplam 58,5 milyon dolar ile turu kapadı. Rapor ayrıca, Goldman Sachs gibi yüksek profilli firmalardan gelecek yatırımların, kripto güvenlik şirketinin varlıklı kişileri ve başka finansal kurumları müşteri olarak çekmelerine yardımcı olabileceğini belirtti.

Mike Novogratz’a göre, bu hamle kurumların kriptoyu tam olarak benimsemeleri için gerekli yapıyı geliştirme yolunda bir adımı daha yansıtıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki portföy yöneticileri, mal varlıklarını güvenlikle ilgili nedenlerden dolayı üçüncü parti kuruluşları devretmek zorunda kalıyor, aynı şey dijital varlıklar formunda büyük miktarlarda para yöneten kurumlar için de geçerli. Bu durum, Wall Street’in daha güvenilir saklama kuruluşlarını neden bu pazara çekmek istediğini de açıklıyor.

BitGo’nun kurucu ortağı ve CEO’su Mike Belshe, saklama hizmetinin özellikle büyük kripto yatırımcıları için neden bu kadar önemli bir mesele olduğunu vurgulamak için şöyle diyor: ”Başka bir varlık sınıfına yatırım yapıyor olsaydınız, muhtemelen yatırımınızın bir anda ortadan kaybolacağından endişelenmezdiniz, insanlar hala bu korkuya kaplıyor ve bizim yapmamız gereken işte bu algıyı değiştirmek.”

Mike Novogratz ve Galaxy Digital, BitGo’ya yatırım yapmaları dışında başka şirketlerle de birlikte kripto varlık saklama hizmetleri konusunda çalışıyor. Cryptonews.com‘un bu hafta başındaki haberine göre, Galaxy Digital, Fidelity’nin kurulacağını daha yeni duyurduğu finansal kurumlar için tam donanımlı bir dijital varlık platformu olan Fidelity Digital Assets için “alfa kripto varlık saklama müşterisi” olacak.

1946’dan beri finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteren Fidelity, yönetiminde olan 7.2 trilyon dolar ile dünyanın dördüncü büyük varlık yöneticisi konumunda.

kaynak: https://coinbalina.com/goldman-sachs-kriptoya-buyuk-ilgi-gosteriyor/

Coinbase şuan Türkiye'ye açık değil

https://www.coinbase.com/global?locale=en

0x (ZRX)’in Coinbase Pro’da listelenmesinin ardından bugün Coinbase, 0x (ZRX)’i Coinbase.com ve Android/iOS uygulamalarında da listelediğini duyurdu. Duyurunun ardından çok kısa bir süre içinde yaklaşık 15 dakika sonra ZRX alım satım işlemleri Coinbase’de aktif hale getirildi.

Şu anda 0x (ZRX) alım satım işlemleri Birleşik Krallık ve New York sakinleri dışında diğer çoğu ülkeden müşterilere açık durumda.

Coinbase’de her ne kadar kullanıcılar diğer çoğu borsada olduğu gibi çok coin ve token görmeye alışkın olmasa da geçen ay Coinbase tarafından yeni coin ve tokenlerin eklenmesini hızlandırmak için başlatılan süreç ile kullanıcılar birçok farklı dijital varlığı Coinbase, Coinbase Pro ve uygulamalar üzerinde alıp satma ve depolama imkanına kavuşacak gibi görünüyor.

0x (ZRX)’in Coinbase’e eklendiğinin Coinbase’in resmi twitter hesabından duyurulmasının ardından çok kısa bir sürede token %16 değer kazandı. 0x (ZRX) şuan 467,39 milyon dolar piyasa değeri ile 23. sırada bulunuyor.

kaynak: https://coinbalina.com/0x-zrx-coinbase-pro-nun-ardindan-coinbase-e-eklendi/

Merkezi olmayan borsalarda alım satım yapan birçok kullanıcı ETH yerine WETH isimli, ETH yerine geçen bir token ile işlem yapıldığını fark etmiştir. Bu basit bir akıllı sözleşme ile çalışan Etherdelta gibi borsalardan ziyade 0x gibi ERC-20 için geliştirilen protokoller üzerine kurulu olan borsalarda görülebilecek bir durum, peki neden ETH yerine WETH kullanılıyor?

Ethereum ERC-20 standardı var olmadan önce geliştirilmiş olduğundan dolayı Ethereum ERC-20 standardı ile uyumlu değil dolayısıyla Paradex, Radar Relay, DDEX, The Ocean vb. borsalarda işlem yapmak için ETH’nin önce akıllı sözleşme aracılığı ile ERC-20 olan WETH ile takas edilmesi gerekiyor.

Merkezi olmayan borsalarda işlem yapmadan önce sahip olduğunuz Ethereum aşağıdaki akıllı sözleşme aracılığı ile WETH (wrapped ETH) isimli, ERC-20 standardı ile oluşturulan token’e dönüştürülüyor. Bu sayede Ethereum’un diğer ERC-20 tokenler ile cüzdandan cüzdana takas edilebilmesi mümkün hale geliyor.

ETH-WETH akıllı sözleşmesi: https://etherscan.io/address/0xc02aaa39b223fe8d0a0e5c4f27ead9083c756cc2

Kaynak: https://coinbalina.com/weth-wrapped-ether-nedir/