Nasrettin hocanın ye kürküm ye fıkrası gibi bir zamanda yaşıyoruz. Karakter ve benzeri şeyler yerine mal mülk konum etkili bundan dolayıdır ki dedikodu çekememezlik gösteriş gibi şeyler ön planda ve her geçen gün daha da çok artıyor.

Hemen hemen her takımın başına gelebilecek birşey yani bizde onu bu seneye kadar Ali Koç ile yaşadık ama Beşiktaş biz kadar dibi görmedi yani. 2-3 seneye toplarlar tekrardan bi şampiyonluk alıp tekrardan zayıflarlar.

Bir Bermuda şeytan üçgeni bir de Mariana çukurunu merak ediyorum gerçekten oraları görmek isterdim. Bermuda biraz abartılmış olabilir ama Mariana'dan neler çıkar neler 

Direk bok varmış gibi hemen haberini yapmışlar. Şu nesillerinin tükenme tehlikesinin tam olarak ortadan kalkmasını bekleyin resmen eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmaktır bu! Yaşadıkları bölgeyi avcılardan gizli tutmaya çalışmak tamam güzelde en iyi yöntem duyurmamaktır. Aklına koyan insan önce Çatalhöyük tarihine bakar buradaki insanların göç hareketlerine bakar ve menzili geniş tutar üç aşağı beş yukarı bir yer bulur zor değil ki bu ya...

Gerçekten de çok güzel bir yapım olmuş. Sylvester Stallone'nin tüm yapımlarını izlemesem de gerçekten beğendiğim bir oyuncu. Şimdi ikinci bölümdeyim ve aklıma kısa filmimizi çekelim konusuyla bağlantılı bir nokta geldi. Kendi yazdığı Rocky senaryosuna 100.000 doların üstünde 2-3 tane teklif gelmesine rağmen, kendisinin başrolde oynamak istemesini kabul etmeyince reddetmiş en son bu isteğini kabul eden bir prodükterle 35 bin dolara anlaşmış. Bu paranın 15.000 doları ile 25 dolara sattığı köpeği gerisin geri almış. Yani bu adam iyi ki zamanında para yerine hayallerini seçmiş ve aradan 10larca yıl geçmesine rağmen böyle güzel yapımları izlemeye şansımız oluyor.

Edit: 5.bölüm 05.00'da ufak bir çekim hatası var 

2 senedir bende Türknet kullanıyorum ve ciddi bir fiyat artışı oldu bakalım yine üzülerek bildiriyoruz diye mail atmadılar artık bu durumdan zevk mi almaya başladılar ne Ben de bu ay bitmeden internetimi taşıtacağım. Arkadaşlarımdan Netspeed ve Gıbırnet tavsiyesi geldi bana. Gıbırnet'i kullanan arkadaşımla aynı mahallede oturuyoruz ve hız konusunda turknetten pek bir farkını göremedim. Fiyat olarak 110 tl olması beni cezbetti. Netspeed'de ise 160 tl civarı birşeyde. Tabi bulunduğum yer vdsl destekliyor bu arada. Ben Gıbırnet'e beni arayın kaydı bıraktım ve onla bi başlayacağım bakalım inşallah yüzümü kara çıkarmaz.

16 kişilik bir grupla 1.5 senedir bizde bu işi amatör olarak yapmaya çalışıyoruz. Aklınıza hemen tiktok gelmesin tabi. Üniversitede 6-7 kişilik bir arkadaş grubunun yine böyle bir muhabbet ortamında yapar mıyız yapamaz mıyız şeklinde atıp tutmasıyla bir öğrenci kulübü kurduk ancak hayal edilen desteği bulamadık desek yeridir. Kulüp için bir akademik danışman atandı bize ancak değerli akademisyenimize ancak proje etkinlik izin yazıları ve benzeri durumlar için ulaşabiliyoruz. Çekim araç ve gereçleri için ödeneği bırakın etkinlik için ulaşım desteği bile alamıyoruz. İlk denemelerimizi izlettirdiklerimiz tabi olm bune böyle hesap makinesi ile mi çektiniz, ses kaydını taş plağa mı aldınız gibi geri dönüşler yapıyordu. Ancak yılmadık devamını getirmeye çabaladık ordan buradan yavaş yavaş kişiler katıldı tabi hepsinin gelişimleri farklı noktadaydı kimisinin teknolojiyle arası iyiydi, kiminin el işi becerisi iyiydi, kimisi enteldi çekimlerde dalıp şöyle vurgula böyle vurgula diyerekten dahil oldukça herkes birşeyleri kurcalamaya daha iyisini yapmaya çalıştıkça daha iyi şeyler ortaya koymaya başlamıştık. En büyük başarımız bundan bir iki ay öncesinde üniversitede yapılan bir etkinlikte çekmiş olduğumuz bir kısa film oynatıldı (Ismarlama bir kısa filmdi etkinliğin vermek istediği mesaja yönelik). Hepimiz bu etkinlik için kulanıldığımızı biliyorduk ancak gerek dekanlık gerekse akademik personeller tarafından bize getirisi olacağını bildiğimizden bu işi yaptık. Bu sefer geri dönüşler çok daha iyiydi. Çünkü sonuna kamera arkasını da eklemiştik ne kadar çaba harcadığımızı görsünler ki boş eleştiri yapmasınlar diye. Tabi bu süreçten sonra üyelik başvuruları gelmeye başladı. Normalde diğer kulüpler üye alımı için stand açarken biz böyle daha iyiyiz diyerek yapmamıştık ancak artık yavaştan büyümenin zamanı geldi dedik. Herşey tutkuya ve yanınızda olan insanlara bakıyor. Gerçektende yola çıktığınız insanlar sağlamsa hatalardan ders çıkartıyor daha iyisini bulmaya çalışıyor ve buluyorsunuz. Önemli olan şey tutku, tutku olduktan sonra aslında maddiyatın bir önemi kalmıyor. Bunun en büyük örneği ise Testere filmini diyebiliriz;

Bu gayet ilgi çekici malzeme, düşük bütçeli bir korku filmi olan Testere'nin (Saw) çıkış noktası. Senaryo, Avustralya'da birlikte sinema eğitimi görmüş, aynı zamanda filmin yönetmeni olan James Wan ile iki başrol oyuncusundan Leigh Whannell tarafından yazılmış. Filmin bir sahnesini kendi olanaklarıyla ve dijital kamerayla çektikten sonra, montajlı halinin bir DVD kopyasıyla birlikte Amerika'da yapımcı arayan ikili, sonunda ufak boyutuna rağmen iddialı bir ilk filmle sinema dünyasına adım atmışlar. (https://www.beyazperde.com/filmler/film-57410/elestiriler-beyazperde/)

Fazla uzatmak istemiyorum ilaç gibi gelen bir kampanya. (ÖĞRENCİYE)

CHP'nin başlattığı bu güzel olay sayesinde almış başını uzaklara giden otobüs bileti fiyatlarından dolayı okuldan memleketine Bayram ziyareti yapamayacak öğrencilere mükemmel bir kupon sistemiyle indirim sağlıyor.

Tek yapmanız gereken askidagencbilet.com sayfasına öğrenci mail adresiniz ile giriş yapıyorsunuz. Gideceğiniz yere biletinizi alıp, oluşturulan kupon kodunu kullanarak bileti ucuza alıyorsunuz. Ben aldım keyifli keyifli evime gidiyorum. Dönüş biletini de aldım mı tadından yenmez valla 😉

Kampanya süreci 27 Nisan - 15 Mayıs arası kaçırmayın arkadaşlarım, kardeşlerim ve abilerim.
Kampanya linki -> https://askidagencbilet.com/

Keşke okul açılışında, kapanışında, tatillerde veya öğrenciye sürekli indirim sağlansa otobüs firmalarında. Yetkililer görün beni pls 😂

Öğrendiğimiz yabancı dili konuşmaktan neden korkuyoruz ? Korkusuz milletimizin neden böyle bir korkusu var. Çoğunluk olarak yabancılarla konuşmaktan, hata yapmaktan çekiniyoruz. Bu durumu yıllar önce oyunlarda konuşarak ve yazları biraz özgüven tatmini ile aşmıştım . Peki aşamayan arkadaşlar için bir tavsiyeniz var mı acaba ?

''vazgeçilmesi mümkün olmayan bir şeyden vazgeçebilmek bir kişinin sahip olabileceği en büyük güçtür.''  Franz KAFKA'nın Milena'ya Mektuplar Kitabında beni etkileyen ve gerçekliğini hissettiren bir cümle...

Gerçekten de artık iyice bunalmıştık maskelerden son zamanlardaki seyrekleştirme ve bu hareketle artık normalleşiyoruz be. Umarım tekrar takmak zorunda kalmayız.