[New York kripto para madencileri için cehenneme dönüşebilir]

Amerika Birleşik Devletleri’nin en önemli şehirlerinden New York kripto para madencililerini yakından ilgilendiren bir karar verdi. Şehirde madencilik faaliyetlerinde bulunanlardan daha fazla elektrik ücreti alınacak.

New York kripto para madencileri için cehenneme dönüşebilir

Perşembe günü devletin kamu hizmeti düzenleme kuruluşu olan New York Eyaleti Kamu Hizmeti Komisyonu, mart ayından itibaren uygulanmak üzere bir dizi karar alındığını duyurdu.

Karara göre yüksek enerji kullanarak kripto para madenciliği işiyle uğraşan şirketlerin, normalden daha yüksek bir enerji tarifesiyle faturalandırılacağı açıklandı.

Dilekçenin sahibi tanıdık bir kurum: NYMPA

Büyük miktarda enerji gerektiren kripto para madenciliği, madencilerin onaylanmış işlem blokları oluşturmak için sürekli olarak yüksek miktarda güç çeken özel bilgisayar çipleri kullanarak bir Blockchain’e eklenmesi için ödüllendirildiği bir süreçtir.

Hareket, kripto madencilik şirketlerinin artan talebi nedeniyle konut ve iş müşterileri için yüksek elektrik maliyetleri ile ilgili endişelere dayanarak, eyaletteki 36 belediye güç sağlayıcısı olan New York Belediye Güç Ajansı (NYMPA) tarafından hazırlanan bir dilekçeyi izliyor.

Komisyon belediyeleri yetkilendirdi, uygulama çok yakında başlıyor

Dilekçede ayrıca, kripto para madencilerinin geleneksel olarak benzer yük büyüklüğüne sahip şirketlerle daha az iş sahibi olan ekonomik kalkınmayı getirmediği ve yerel topluluk arasında az sermaye yatırımı yaptığı ya da hiç yapmadığı ileri sürüldü.

Düzenlemede, şu ifadeler yer aldı:

Komisyon, belediye yetkili makamlarının, ekonomik kalkınma yardımı almayan ve 300 kW’ı aşan bir maksimum talebe ve yılda metrekare başına 250 kWh’yi aşan bir yük yoğunluğuna sahip olan yüksek yoğunluklu yük müşterileri üzerinde odaklanan yeni bir tarife oluşturmasına izin verecektir.

Tarifeleri artırma hareketi, NYMPA’nın kapsama alanı altında yer alan Plattsburgh kentinde gerçekleşiyor. NYMPA, son olarak kripto para madenciliğini bölgesel olarak yasaklamayı planlamasıyla gündeme gelmişti.

[Bu Kuzey Kore’nin ilk hack saldırısı değil]

8 Mart’ta McAfee tarafından yayınlanan bir raporda, Kuzey Kore’li bilgisayar korsanlarının Türk finans sektörüne siber saldırı yapıldığından şüpheleniliyor.

McAfee Advanced Threat Research ekibi, Hacking Coble grubu tarafından hükümetin desteklediği finans kurumlarına karşı 2-3 mart tarihlerinde saldırı yapıldığı belirtildi.

McAfee politikasından dolayı, ulus devletlerin sahip olduğu siber gruplarını resmi olarak tanımıyor. Raporda söz konusu kötü amaçlı yazılımın kodunun Kuzey Kore’nin daha önce kullandığı kodlara çok benzediği belirtilmiş.

Bilgisayar korsanları, Adobe Flash’ta yakın zamanda açığa çıkan bir güvenlik açığını kullanan Bankshot olarak bilinen değiştirilmiş kötü amaçlı yazılım kullandılar. Saldırganlar, kendi düzenledikleri bir word dosyası olan Agreement.docx adlı spear-phishing e-postalarıyla tuzağa düşürmeye çalıştı.

Bu Kuzey Kore’nin ilk hack saldırısı değil

Raporda dosyanın Paris’te bilinmeyen bir kişi ile bir kripto para borsası arasında, Bitcoin dağıtımı için bir anlaşma şablonu olduğu ortaya çıktı

Bankshot implantları, kripto para platformu Falcon Coin’e benzer bir websitesi ve alan adıyla millete bulaştırılmak istendi. Falcancoin.io adıyla sahte bir websitesi açan hacklerlar bu siteyi 27 aralık 2017 tarihinde açmışlardı.

Saldırılarda çalınan paraya dair herhangi bir rapor olmamasına rağmen araştırma ekibi, hedefin hükümet kontrolündeki finansal kuruluşlarının iç sistemlerine uzaktan erişim sağlamayı amaçladığını bildirdi. Raporda etkilenen kurumların ayrıntıları verilmiyor.

McAfee ekibi, aynı bilgisayar korsanlığı olayının bir parçası gibi görünen, ancak farklı hedefler için tasarlanan Korece yazılmış iki belgeyi de keşfetti.

ABD hükümeti Aralık 2017’de, Kuzey Kore’ye bağlı bir hacker grubu olan Hidden Cobra’nın Bankshot aldı kötü amaçlı bir yazılım kullandığına dair uyarı yayınlamıştı. Kuzey Kore, ülkeye karşı uluslararası yaptırımlar geçtiğimiz yıl boyunca sıkılaştırıldığı için, defalarca Güney Koreli kripto para borsalarını hacklemekle suçlanmıştı.

[Dünya genelinde Cardtronics raporunu destekleyen örnekler]

Dünyanın en büyük ATM operatörü olan Cardtronics, yıllık raporunda belirtildiği üzere, kripto Para birimlerini işlerinin en büyük riskleri olarak görüyor.

Şirketin ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) verdiği raporda tüketici davranış tüketicilerin tercih ettiği ödeme yöntemlerinde önemli bir değişime işaret ediyor. İlgili rapora göre, tüketicilerin büyük bir çoğunluğu, ödeme yöntemlerinde fiziksel banknot yerine elektronik ödeme yöntemlerini tercih ediyorlar.

Şirketin bu konudaki görüşü ise şu şekilde:

Cep telefonu ödemeleri veya temassız ödemeler gibi elektronik ödeme yöntemlerinde devam eden büyüme mevcut. Bu büyüme, pazardaki nakit ihtiyacının azalmasına ve nihai olarak ATM’lerin kullanımında bir düşüşe neden olabilir.

Cardtronics, yukarıdaki ödeme yöntemlerine ek olarak, halkın nakit talebine daha az ihtiyaç duyma nedenleri arasında Bitcoin gibi kripto Para birimleri olduğunu da vurguladı. Şirkete göre, bu faktörlerin birleşimi, işlem hacmini olumsuz bir şekilde etkileyecektir.

Dünya genelinde Cardtronics raporunu destekleyen örnekler

Yeni temassız ödeme yöntemlerinin hızla gelişmesi ve günlük yaşamda dijital ödeme yöntemleri kullanımının artmasıyla nakit kullanımını oldukça düşürecek gibi gözüküyor.

Bu gelişmeye ek olarak, isveç’in takındığı tutumu da örnek olarak gösterebiliriz. Ekim 2017’de İsveç, nakitsiz bir toplum olma isteğini dile getirmişti. Zaten İsveç’in 1.600 banka şubesinden 900’ü artık nakit tutmuyor. Hatta nakit mevduat dahi kabul etmiyorlar.

İsveç’ten önce ise benzer bir gelişme Danimarka’da yaşandı. Danimarka Ticaret Odası, İsveç’ten önce müşterilerin nakit ödemelerini yasal olarak reddetmesine izin verdi. Ideals haber sitesine göre, Danimarkalıların yaklaşık üçte biri, parasal işlemleri gerçekleştirmek için cep telefonu uygulaması mobilepay’ı tercih ediyor.

Konuyla ilgili Asya kıtasında da önemli gelişmelere şahit oluyoruz. Merkezi Tayvan’da bulunan ATM’lerin önde gelen üreticilerinden biri olan Hyosung, Bitcoin’i uluslararası ATM modellerine entegre etti. Bu entegrasyon sayesinde milyonlarca kullanıcı, Bitcoin almak veya satmak için ATM’leri kullanabiliyor.

[Blockchain’in benzersizliği Ubisoft’un ilgisini çekti]

Fransız oyun geliştiricisi olarak tüm dünyada tanınan ve Amerikalı Electronics Arts ile de ortaklığı bulunan Ubisoft, Amerikalı oyun devi ile ortak çalışmaları yanında bağımsız faaliyetlerde de bulunuyor. Ubisoft oyun sektörünün oldukça gelişmesi ve gelecekte oldukça farklı bir tanımlamaya gireceğini düşünmesiyle, araştırmalarını Blockchain teknolojisi üzerine genişletme kararı aldı.

Anlayış ve eğilimler direktörlüğü görevinde bulunan Lidwine Sauer, konuyla ilgili DICE 2018 konuşmasından önce IGN’ye bir röportaj verdi. Röportajda, genel olarak yaptıkları çalışmalardan bahsederek, labarotuvarın, dünyanın yeni teknolojilere karşı nasıl tepki verdiğini analiz ettiğini ve bu ilgi gören yeni teknolojilerin Ubisoft’a nasıl uygulanabileceği konusunda yoğun bir çaba sarf ettiklerini dile getirdi.

Blockchain’in benzersizliği Ubisoft’un ilgisini çekti

Sauer, verdiği röportajda Blockchain hakkında konuşurken, şu açıklamaları yaptı:


Blockchain, kopyalanamayan gerçek dijital koleksiyona sahip olma şansını sunuyor. Geliştirilen bu teknoloji, bir dijital Picasso’ya eşdeğer bir avantaj sağlıyor. Bunun yanında görebileceğimiz bir avantaj ise teknolojinin, Picasso’ya kıyasla bir şeyleri Blockchain’de çalmanın çok daha zor olmasına olanak tanımış olmasıdır. Blockchain, dijital bir ürünün çoğaltılamamış sayısının aksine, dijital öğelerin tek tip olmasını sağlıyor. Oyun için en acil fikir, tek bir olası uygulama olan eşsiz, tek kullanımlık DLC parçalarıdır.

Sauer, oyun geliştirici firmanın keşfetmek istediği daha ilginç geliştirmeleri Blockchain yolu ile bulabileceğine inanıyor.

Ubisoft, Blockchain araştırmalarını genişletiyor

Laboratuvarın araştırması yapay zeka değişiklikleri ve Blockchain’den, fiziksel ve dijital harmanlamanın yanı sıra kripto paraya kadar uzanıyor.

Örnek olarak, Ubisoft Toronto’nun “Starlink: Battle for Atlas” oyunu, oyuncuların gerçek hayatta bir yıldız gemisi oluşturmalarına ve gemi değişikliklerini gerçek zamanlı olarak oyunda görebilmelerine olanak tanıdı. Sauer verdiği röportajda, Ubisoft ‘un bir trendin, yeni oyun ve servislerin geliştirilmesi ve inovasyon için bir fırsat yaratıp yaratmadığını devamlı sorguladığını da söyledi.

Sauer son olarak verdiği demeçte, Ubisoft Club uygulamasıyla beta olarak tanıtılan Ubisoft’un kişisel oyun ara yüzü olan Sam’i örnek gösterdi. Ve geçen sene  piyasaya sürülen “Star Trek: Bridge Crew”de yapay zeka sesli komut yeteneklerinden bahsetti.

[BTC/USD]

Bu yılın başlarında büyük bir gerileme yaşayan kripto para birimleri bugünlerde eski seviyelerine yaklaşmaya çalışıyor. En büyük yükseliş gösteren kripto paralar arasında olan Litecoin, 18 Şubatta yaşayacağı fork ile dikkatleri çekmişti.

Aynı zamanda, en eski para transfer şirketlerinden biri olan Western Union, Ripple’s Blockchain tabanlı ödeme sistemini test ettiğini doğruladı.

Bu, büyük işletmelerin Blockchain teknolojisini yavaşça farkedip yatırım yaptıklarını gösterir.

BTC/USD

BTC / USD paritesi, grafikte gösterildiği gibi direnç hattında satış baskısı ile karşı karşıya.

Bitcoin 9.500 seviyelerinin üstüne tutunursa ve direnç çizgisini kırarsa, artan kanalın içinde işlem yapmaya devam etmesi ile, yatırımcıların 50 günlük SMA’da %50 kar etmesi ile sonuçlanır. Yükseliş kanalından sapılmazsa ilk hedef 12,500 dolar.

Bitcoin, Kanaldan dibe doğru bir kırılış yaşarsa, daha dibe gitmesi muhtemeldir. Dolayısıyla, riskimizi azaltmak istiyoruz. Düşüş yaşarsak yatırımlarınız için stop-loss tavsiyemiz, %50 için 8,600 dolar, diğer %50 için 7,800 dolar.

ETH/USD

Ethereum, 14 şubat tarihinde alım seviyelerindeydi. Fakat yükseliş beklendiği gibi olmadı. Şubat 15 ve 16 tarihinde dar bir kanala girmişti.

ETH / USD paritesi, yukarı çıkışını sürdürdü. 50 günlük SMA’da ilk hedef 1,000 dolar, ikinci hedef ise 1,050 dolar. Stop-Loss olarak şuan gözüken en mantıklı destek noktası ise 775 dolar seviyesi.

XRP/USD

Ripple 14 Şubat’daki yükselişi ile daha önce önerdiğimiz satın alma seviyesinin üstüne çıkış yaptı. Fakat 15 şubat itibari ile yine dar bir kanala giriş yapmıştı.

XRP / USD paritesi 20 günlük EMA’nın üzerinde işlem yapmaya devam ederken, momentum kazanmasını ve yatırımcıların yüzde 50’lik pozisyonlarda kâr ettirebileceği 1,5 dolar seviyelerine hızla yükselmesini bekliyoruz.1,7 dolar bir sonraki hedef olabilir. Stop-Loss noktası ile 0,86 dolar.

LTC/USD

15 şubat itibari ile Litecoin yükselişini sürdürdü. 242 dolar’a ralli yapacağını öngörmüştük ve dün bu hedefimize yaklaşarak 240 dolar seviyesine yaklaştı.

LTC / USD paritesi, 214,483 dolar seviyesinin üzerinde kaldığı sürece, 242 dolar’a ulaşmayı hedefliyor. Buraya ulaştığı an hedefleri 270 dolar ve sonrasında 307 dolar. Tavsiyemiz 240 dolar seviyesinde yatırımlarınızın %50’sini satıp kalan %50 ile devam etmenizdir.

Pazar günü fork’tan sonra oluşabilecek satış dalgasından dolayı herhangi bir stop-loss noktası tahmininde bulunamak doğru olmaz.

[Cüzdan savaşları başlıyor]

Popüler Ethereum cüzdan arabirimi MyEtherWallet (MEW) beklenmedik bir alternatif ürünü olan MyCrypto.com’u piyasaya sundu. MEW geliştiricilerinden biri bu haberi Şubat 9’da bir blog yazısında açıkladı.

Cüzdan savaşları başlıyor

MEW son bir yıl içinde en popüler Ethereum ve ERC20 belirteç depolama yönetimi araçlarından biri haline geldi ve neredeyse aynı arayüze sahip yeni bir proje ile birlikte var olmaya devam edecek. Blog yazısında, MEW’nin  geliştiricilerinden Taylor Monahan, projenin kısa bir geçmişini ve yeni cüzdanı yaratma hikayesini anlattı. Kendisi ve KvhNuke olarak bilinen MEW’nin ortak geliştiricisi arasındaki ilişkiler konusunda ise sessizliğini korudu. Yazdığı blog yazısında şunları söyledi:

“MyEtherWallet LLC, büyümenin ilk aşamalarında yeterli bir cüzdandı. MyCrypto ise başından itibaren bir sonraki düzey ölçeklendirme ile tasarlanmıştır.”

Tüm operasyonları denetlemek için dokuz ay boyunca bir ekip kurduğunu söyleyen Monahan ayrıca şunlarıda ekledi:

“Kvhnuke, MEW github deposunu, MEW alanını, AWS örneklerini ve MyEtherWallet sosyal medya hesaplarını kontrol etmeye devam edecek. “


MEW yapısı kripto para piyasasında oldukça değer kazandı ve doğru bir cüzdan olarak yeni kullanıcıların yaygın şekilde düştüğü tuzaklarla mücadele için yatırımcılara yardımcı oldu.

Mycrypto’nın duyurulması ile MyEtherWallet’ın açıklaması merakla bekleniyor

Görünür biçimde benzer bir dizaynla daha fazla kullanıcıya hizmet verecek şekilde tasarlanan MyCrypto, yakın gelecekte genel beta testine girecek. Ancak Monahan önündeki yol için korkmuş”olduğunu belirtti. Yazısını şu cümlelerle bitirdi:


“Bu değişikliğin kendim, ekip ve / veya Ethereum topluluğu üzerindeki potansiyel zarara karşı  korktum – korkuyordum. Sonuçta olduğumuz yolda devam etmek, yeni marka, yeni şirket, yeni isim ve yeni etki alanı yaratma riskinden daha fazlaydı.Bu kararı düşünürken, hareketsizliğimin başarısızlığımı garanti eden tek şey olacağını görmeye başladım. “

MyCrypto / MEW bölünmesinin ardındaki sebep halen belirsiz, ancak mevcut bilgiler kurucuların hizmetin geleceği için farklı görüşleri olduğunu göstermektedir.

@myetherwallet Twitter hesabı yeni proje açıklandıktan sonra aniden Monahan tarafından MyCrypto’ya değiştirildi.

MEW yeni marka hakkında henüz herhangi bir yorum yayınlamamış olsa da,MEW kurucularından Kosala “yasaya aykırı sosyal medya hesap değişimi” olarak attığı tweet, MyCrypto haberi ile aynı zamana denk gelmesi oldukça merak uyandırdı.
 

[Blockchain temelli uzay keşfi]

Uzay çağı olağanüstü bir momentumla hızlanıyor. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi (NASA), uzay iletişimlerini iyileştirmek için blockchain teknolojisi ve yapay zekanın (AI) potansiyelini araştırıyor. Aynı zamanda özel şirketler, blockchain teknolojisini uzaya entegre etmeye başlıyor.


Blockchain temelli uzay keşfi

Mart 2017’de ABD Kongresi, NASA’ya insanları Mars’a göndermek de dahil olmak üzere derin uzay araştırması için bir plan hazırlaması yönünde S.442 Sayılı Yasayı onayladı. S.442 yasasını işleve sokmak ve süreç boyunca başarı sağlamak için, NASA kararlılıkla bir şekilde blockchain teknolojisi ve AI plana dahil etmek istiyor.

Nitekim, NASA bu yılın başında Akron Üniversitesi’ndeki bilim adamlarına 330.000 dolar hibe verdi. Bu bağışın amacı, bilim insanlarının uzay iletişimlerini iyileştirmek için blockchain teknolojisinin potansiyelini tespit etmeleri içindi.

Ayrıca, NASA Cleveland Eyalet Üniversitesi ve California Eyalet Üniversitesi’nden Los Angeles ile ortak olan Akron Üniversitesi’ne 840.000 $ daha garanti verdi.

Hibenin amacı, yer çekiminin yokluğunda farklı malzemelerin uzayda nasıl katılaştığını incelemektir. Uzay iletişimleri, istasyonlar arasındaki engeller ve geniş mesafeler gibi çeşitli devasa zorluklar sunar. Ayrıca muazzam miktarda verinin işlenmesi gerekiyor. Sonuç olarak, iletişim sistemleri güvenli, güvenilir ve merkezsizleştirilmelidir. Bu nedenle, bu tür sistemler otomasyon, AI ve blok zincir teknolojisi tarafından desteklenmelidir.


Blockchain teknolojisi uzaya çıkıyor

Uzay iletişimleri ile ilgili olarak araştırmacılar, uzay araştırması için Esnek Bir Ağ Oluşturma ve Hesaplama Paradigması (RNCP) geliştirmeye çalışıyorlar. Akron’un web sitesinde yayınlanan bir özette şunlar yazıyor:

Uzay araştırması ve ilgili bilim için muazzam verileri işlemek için güvenli ve merkezi olmayan bir altyapı tasarlamak için blockchain tekniğini kullanacağız. Altyapımız derin öğrenme tabanlı veri analizini kolaylaştırmak için tasarlanacak.

Ayrıca, blokchain tabanlı altyapı için yüksek düzeyde ölçeklenebilirlik sağlamak için yazılım tanımlı ağ oluşturma (SDN) tekniğini kullanacağız ve uyarlanabilir bir yönetim stratejisi önermiş olacağız.


Uzay pazarını yöneten kripto para dostu şirketler

Buna paralel olarak, özel işletmeler ticari pazar alanlarını genişletmeye devam ediyor. Örneğin Virgin Galactic, SpaceX, and Blue Origin gibi birkaç özel şirket uzay turizmi için planlar yapıyor.

Bu şirketlerin bazıları, ödeme para birimi olan Bitcoin’in yanı sıra Ethereum tabanlı blockchain teknolojisini kullanmayı planlarında düşünüyorlar. Virgin Group’un kurucusu Sir Richard Branson, “Bitcoin’in çalışıyor” olduğuna inanıyor ve uzay turizmcilerinin turlarının ücretlerini Bitcoin ile ödeyebileceğini duyurmuştu.

Daha açık bir ifadeyle, Worldcore PR Müdürü Sean Patterson şunları söylemişti:

Şimdi, Bitcoin sahipleri SpaceShip Two’nin gelecekteki yolculuklarına katılma şansı bulabilir. Gidiş-Dönüş fiyatı yaklaşık 340 BTC. SpaceShip Two, uzay turizmi için tasarlanmış ve Virgin Galactic’e ait The Spaceship Company tarafından imal edilmiştir.

Öte yandan, SpaceChain, blockchain endüstrisi için yeni nesil altyapı sağlamak için dünyanın ilk açık kaynaklı uydu ağı kuruyor. Gerçekten de kripto para meraklıları, SpaceChain’in 2 Şubat 2018’de CubeSats’ı uzaya fırlatmaya başlamasını heyecanla bekliyorlar.

Bu projelerle gösterildiği gibi, NASA ve özel şirketler uzay iletişimlerini iyileştirmek ve böylece uzayın geniş ve gizemli ulaşımlarını ele geçirmek için blockchain teknolojisine oldukça ilgi gösteriliyor.

[Sanal paralar yalnızca çok az sayıda insan tarafından kullanılıyor. Sanal paraların yanında biz, yenilikleri destekleyen Blockchain teknolojisine daha çok güveniyoruz. Bu teknolojik gelişme şuan için daha dikkate değer. Çünkü veriler hükumetlerin kontrol edebileceği tek bir noktada bulunmak yerine merkezsizleşiyor.]

FSOC 152 sayfalık raporunda, sanal para birimlerinin çok az kişi tarafından kullanıldığını belirtirken, Blockchain teknolojisinin endüstrilere yenilikçi uygulamalar sunduğunu söyledi. Belgede şu ifadelere yer verildi;

Sanal paralar yalnızca çok az sayıda insan tarafından kullanılıyor. Sanal paraların yanında biz, yenilikleri destekleyen Blockchain teknolojisine daha çok güveniyoruz. Bu teknolojik gelişme şuan için daha dikkate değer. Çünkü veriler hükumetlerin kontrol edebileceği tek bir noktada bulunmak yerine merkezsizleşiyor.

Raporda belirtilen dijital para görüşleri şaşırtıcı. Çünkü bir çok finansal kurumun fikirlerinin aksi fikirler ortaya atılıyor. Örneğin, JP. Morgan Chase CEO’su Jamie Dimon geçtiğimiz günlerde, Bitcoin’in bir dolanndırıcılık aracı olduğunu ve ciddiye alınmaması gerektiğini söylemişti. FSOC ise tam tersini söylüyor.


Dijital paralar ve Blockchain teknolojisinin yanı sıra raporda, küresel finansal sistemle yüzleşen maddi tehditler, jeopolitik riskler ve siber güvenlik tehditleri de yer alıyor.

Rapora göre dijital para piyasası 2017 boyunca kayda değer bir ilerleme gösterdi. Bununla birlikte dijital para piyasasının toplam pazar değeri hala bir trilyon doların çok altında ve küresel bir tehdit olmak için hala çok küçük. Ancak kripto paralar ile ortaya çıkabilecek büyüme potansiyelinin de çok büyük olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Sizlerin yorumlarını bekliyorum arkadaşlar gerçekten BTC Dünya ekonomisini İyi mi ya da Kötü yönde mi etkiliyor?