Show Posts
|
Pages: [1] 2 »
|
Kripto para hizmet sağlayıcıları düzenli olarak hack girişimlerine katlanıyor. Hindistanın önde gelen şirketlerinden Coinsecure, nisan ayı başlarında 438 Bitcoin çalınması ile karşı karşıya kaldı. Bundan beş ay sonra, Yeni Delhi polis yetkilileri nihayet suçlamalara hazırlar. Bu gelişme sonunda devam eden soruşturma her şeyi ortaya çıkarabilir. Coinsecure hack soruşturması Kripto para borsaları, suçlular için öne çıkan bir hedeftir. Başarılı bir bilgisayar korsanlığı ile birkaç bin ile birkaç milyon dolar arasında bir kripto para ele geçirilebilir ve bu eylem yerde yapılabilir. Coinsecure söz konusu olduğunda şirket 2018 nisan ayındaki bir olay nedeniyle 438 BTCyi kaybetti. Kısa bir süre sonra bir soruşturma başlatıldı. Ancak herhangi bir acil sonuç ortaya çıkmadığı görüldü. Suçluları bulmak, o zamandan beri devam eden bir meydan okuma oldu. Yeni Delhi polis teşkilatı siber suçlar birimi artık suçlamalar için hazır. Coinsecureın çalışanlarından biri bu açıdan büyük ilgi görüyor. Firmanın baş güvenlik sorumlusu (CSO), bu hırsızlık ile ilgili bir şüpheli olma şüphesiyle tutuklandı. Coinsecure firmasının hacklenmesinin içeriden yapılan bir iş olduğuna inanılıyor. Karşılıklı adli yardım antlaşmaları yoluyla bir suçlama formu sunuldu. Interpolün tespit ettiğine göre çalınan Bitcoinlerin bazılarını başka borsalara aktardığı için beş kripto para borsası soruşturmaya dahil edildi. Kanıtlar, Coinsecurenin güvenlik müdürünü suçlayabilir. Yeni Delhi polis memurları, devam etmekte olan bu davaya hangi platformların aktif olarak katılması gerektiğini araştırıyor. Coinsecure hack soruşturması yakında bir çözüme yaklaşıyor olabilir. Soruşturmanın Hindistanın gelecek düzenlemeleri üzerinde etkisi olacak mı? Coinsecure, nisan ayında hackten bu yana operasyonunu durdurdu. Firma, kendi cebinden para ödeyerek kullanıcıların zararını karşıladı. Şimdi ilgili soruşturma sona erebilir. Durum böyle görünüyor. Bu yeni gelişme, Hindistanın kripto para birimiyle ilgili devam eden düzenlemeleri etkileyebilir. Yüksek mahkeme, RBInın kripto para bankacılık yasağını onaylayacak veya reddedecektir. Coinsecure, hack soruşturmasının yetkili makamlar tarafından dinlenmesini sağladı. Bu sebepten kripto para endüstrisi için ufukta olumlu bir gelişme ortaya çıkıyor. Bununla birlikte, hükümet hala kurallar hazırlıyor. Hükümetin tam niyeti belirsizliğini koruyor. Suçlular, yıllar boyunca hackler veya fidye yazılımları aracılığıyla çok miktarda Bitcoin çalarken çok sayıda suçlu başarılı bir şekilde yakalandı. Çoğu durumda bu, söz konusu Bitcoin işlemlerine ilişkin Blockchain analizi yapılarak elde edilir. Bu durum, işbirliği yapan ticaret platformları sayesinde kısmen benzer bir yola doğru ilerliyor gibi görünüyor. Bitcoin ile ilgili suçlardan kurtulmak bu zamanlarda çok daha zorlaşıyor. kaynak : https://kriptoparahaber.com/coinsecure-hack-sorusturmasi-yeni-kanitlari-gun-yuzune-cikariyor.html
|
|
|
Rusyanın en önemli havacılık şirketlerinden biri olan S7 Airlinesın 24 Ağustos Cuma günü yaptığı basın açıklamasında devlete ait petrol devi Gazprom Neft ile uçak yakıtı kullanımında temeli blockchain teknolojisine bağlı anlaşmalar için ortaklık kurulduğu bildirildi. Geçtiğimiz 2 yıl içerisinde bir kaç kez Blockchain kullanımını geliştirmek için çeşitli projeleri harekete geçiren S7, bu ortaklığa varmalarındaki en önemli noktaların yakıt teslimatı ve havalimanlarındaki yakıt ikmali sürecinin verimliliğini artırmak olduğunu belirtti. Ortaklık, Gazprom Neftin özel havacılık yakıt ikmali kuruluşu olan Gazpromneft-Aeroyu da içeriyor. Gazpromneft-Aero CEOsu Vladimir Egorov yaptığı açıklamada, Havacılık şirketleri ve akaryakıt işletmecileri arasındaki mutabakatlarda Blockchain teknolojilerini kullanmak, tüm havacılık endüstrisinin gelişimine yeni bir ivme kazandırıyor. ifadelerini kullandı. Gazprom, Blockchain teknolojisinin kullanımının işlem süresini ve işçilik maliyetlerini azaltmayı da beraberinde getireceğine inanıyor. S7 Groupun CIOsu Pavel Voronin, Normal prosedürler gereği, yakıt ikmali tamamlandıktan sonra uzlaşma gerçekleşir ve anlaşma yapılır. Teknoloji karşılıklı olarak şeffaflık anlamına geliyor. Bazı manuel operasyonlardan kurutulup süreci hızlandırabiliriz. açıklamaları ile Blockchainin şirkete getireceği faydanın altını çizdi. kaynak : https://uzmancoin.com/gazprom-s7-blockchain/
|
|
|
Ethereum 14 Ağustos fiyat görünümü için önemli olabilecek seviyeler şu şekilde belirlenmiştir: Ether dün akşam gelen satış dalgası ile 300 doların altına gerileyerek 250 dolar seviyelerine kadar geriledi. Günlük gelen satış dalgaları ETHnin her geçen gün dolar karşısında değer kaybetmesini sağlıyor. Hafta sonu gelen son fon girişi ise dün akşam ki hareketler ile erimiş oldu. Ether fiyatı, son 24 saatlik zaman dilimin dolar karşısında yüzde 16,64 gibi oldukça yüksek bir oranda kayıp verirken, Bitcoin karşısında ise yüzde 11.55 oranında değer kaybetti. Ethereum 14 Ağustos fiyat görünümü Ethereum hafta sonu yaşadığı son ufak çaplı yükseliş sonrası yatay bir fiyat hareketine girmiş ve dün akşam saatlerinde kadar 310 doların üstünde tutunma çabası gösteriyordu. Fakat kripto para piyasalarından başlayan fon çıkışı Etherin de ağır bir şekilde ve hızlıca 300 doların altına gerilemesine neden oldu. Mevcut düşüş hareketinin ise dün grafik ile belirlediğimiz ana düşüş trend çizgisinin kırılamaması sonrası geldiği de dikkat çekici başka bir nokta olarak duruyor. Son gelen satış baskısı ile ETH fiyatı dolar karşında 250 dolar seviyesine kadar geriledi. Sonrasında gelen ufak çaplı düzeltme ile ETH/USD kuru yazımızın yayına hazırlandığı saatlerde 262 dolar seviyesinde bulunuyordu. Ethereum için bu düşüşler oldukça ağır kayıplar vermesine neden olurken, toparlanma için ise elde tutulan bir veri bulunmuyor. Durumun böyle olması Ethereum için bu fiyat seviyelerinin kalıcı olmasına neden oluyor. Kısaca Ethereum için artık yeni fiyat dinamikleri üzerine konuşulacaktır. Öyle ki mevcut gerileme ile birlikte fiyat büyük yükseliş öncesinin de altına gerilemiş olup, 200 dolar bandına doğru ilerliyor. kaynak : https://kriptoparahaber.com/ethereum-14-agustos-fiyat-gorunumu.html
|
|
|
Piyasa araştırma firmalarından olan Juniper Researchin yaptığı yeni bir araştırmaya göre, finansal kurumlar blockchain teknolojisini benimsedikleri taktirde, sınır ötesi ödemeler ve işlemler konusunda 2030 yılından önce 27 milyar dolar civarında tasarruf sağlayabilirler. On-chain işlemleri kıstas olarak alındığında ise, %11 ile %12 seviyesinde tasarruf sağlanabiliyor. Firmanın yaptığı The Future of Blockchain: Key Vertical Opportunities & Deployment Strategies 2018-2030 isimli araştırma göre, bankaların blockchain teknolojisi ile tasarruf sağlayabileceği diğer alanlar arasında vezne ve maliye işlemleri ile yasal uyumluluk konusu da yer alıyor. Yine de bazı bankacılık departmanları, diğerlerine kıyasla daha fazla tasarruf sağlayabilecek. Örnek olarak uyumluluk konusunda, kara para aklama kontrollerinin otomatikleştirilmesi ile, blockchain kullanımının sağladığı tasarruf bir kaç yıl içerisinde %50 gibi şaşırtıcı bir seviyeye ulaşabilecek. Aşamalı Olarak Gerçekleşmesi Bekleniyor Araştırma firması bu iyimser tabloya rağmen, eski sistemlerin ilk başlarda blockchain temelli hizmetler ile paralel olarak çalışacağından dolayı, tasarruf seviyesinin anında kendini göstermek yerine, kademeli olarak etki edeceğini vurguladı. Dolandırıcılık ile ilgili masrafların önümüzdeki 12 yıl içerisinde %50 civarında azalması da beklenmekte. Söz konusu araştırma aynı zamanda geçtiğimiz günlerde IHS Markit isimli firmanın yaptığı ve Blockchainin değerinin 2017 yılında sahip olduğu 2.5 milyar dolardan, 2030 yılında 2 trilyon dolara çıkacağı araştırma ile benzer yönlere sahip. kaynak : https://koinbulteni.com/arastirma-blockchain-kullanimi-bankalara-yillik-27-milyar-dolar-tasarruf-saglayacak-24002.html
|
|
|
IW Capital, İngilterede kripto paralarla ilgili bir araştırma yaptı ve İngiliz vatandaşlarının yüzde 38inin kripto paraları tam olarak anlamadığı sonucuna vardı. IW Capital tarafından yapılan ankete katılan kripto para yatırımcıların yalnızca yüzde 5i bu yatırımlardan kar etti. Bilgi Yetersizliği IW Capital tarafından yürütülen çalışmaya göre İngiliz vatandaşlar kripto paraları tam olarak anlamıyorlar ve vatandaşların bu alanda ciddi bir bilgi eksikliği var. İngiliz yatırımcıların katıldığı ankete göre vatandaşlar kripto paraya yatırım yapmaktansa daha geleneksel varlıklara yatırım yapmayı tercih ediyorlar. 2,000 kişinin katıldığı ankette katılımcıların yüzde 38i kripto parayı anlamadığını söyledi. Ayrıca katılımcıların yaklaşık üçte biri Bitcoin balonunun yakın zaman içerisinde patlayacağına inanıyor. Ankete katılan yatırımcıların yalnızca yüzde 7si geleneksel varlıklara yatırım yapmaktansa kripto paraya yatırım yapmanın daha iyi olduğunu düşünüyor. Anket sonuçlarını baz alarak genelleme yapacak olursak İngiliz yatırımcıların kripto para piyasasındaki şanslarının pek yaver gitmediğini söyleyebiliriz. IW Capitalın yaptığı araştırmaya göre kripto paraya yatırım yapmış olan vatandaşların yalnızca yüzde 5i bu yatırımdan kar elde etti. Danışmanlık Yok Yukarıda verdiğimiz anket sonuçlarının pek olumlu yönde olmadıkları bariz bir şekilde ortada. Böylesine olumsuz sonuçlar da aslında yatırımcılarda ciddi bir bilgi eksikliği olduğunu gösteriyor. IW Capital tarafından konuyla ilgili yapılmış açıklamanın bir kısmı şöyle: Veriler gösteriyor ki İngiliz vatandaşlarının kripto para konusunda yeteri kadar bilgileri yok. Hatta çoğu kişi bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyor. Kripto para yatırım yapmış olan vatandaşların bu konu hakkında danışmanlık almadıkları da görülebiliyor. IW Capitala göre yatırımcıların ciddi bir kısmı bu alanda finansal danışmanlık almadılar: Bu türdeki varlıklarda ciddi bir bilgi kıtlığı yaşanıyor olsa da her 20 vatandaştan 1i -yaklaşık 3 milyon- kripto paralara anlamadan yatırım yapıyorlar. İngilizlerin yalnızca yüzde 5i kripto para yatırım yaparken finansal danışmanlık alıyor. Kripto paraya yatırım yapmış olanların yalnızca yüzde 5i finansal kar elde etti. 11.5 milyon yatırımcı kripto para yatırımdan finansal kar elde edemedi. Endişelendirici IW Capitalın CEOsu olan Luke Davis, şirketin yaptığı anketin sonuçları hakkında Expresse konuştu ve bazı açıklamalarda bulundu. Davise göre bu ankette elde edilen sonuçlar oldukça endişelendirici: Kripto para konusunda bu kadar karışıklık yaşandığını görmek şok edici olsa da pek şaşırtıcı değil. Doğru düzgün finansal yatırım almadan, yetersiz eğitimle kripto paraya yatırım yapılıyor olması epey endişelendirici. kaynak : https://koinbulteni.com/anket-ingiliz-yatirimcilarin-kripto-para-konusundaki-egitimleri-yetersiz-23605.html
|
|
|
yakıt her ay geliyor elektrik her yıl en az 3 kere su artık 2 katını geçti geçen yıla göre yumurta %90 ı geçti zam
ee gelir yıllardır minik oranlarla artıyor bu millet neden hala isyan etmiyor?
|
|
|
Günümüzde Blockchain teknolojisinden faydalanan şehirlerin ve ülkelerin sayısı gittikçe artıyor. Bunların en büyük örnekleri olarak İsviçredeki Zug şehrini ve genel olarak Maltayı gösterebiliriz. ICOBox bu alanda bir çalışma yürüttü ve bu gibi Blockchain şehirlerindeki en dikkat çeken projelerin analizini yaptı. Kripto Para Vadisi İsviçrenin küçük şehirlerinden olan Zug, 2013 yılından beri Blockchain alanında çeşitli gelişmelere ev sahipliği yaptı ve adeta bir Blockchain merkezi haline geldi. Bu şehrin Kripto Para Vadisi gibi bir lakabı dahi var. Hatta 2017 yılında bu isimle bir dernek de kurulmuştu. Kar amacı gütmeyen bu kuruluş Thomson Reuters, PwC, Luxoft, Bitcoin Suisse, Bussman Advisory gibi kuruluşları bir araya getiriyor. Kripto Para Vadisinde şu anda ICO ve kripto paralarla ilgili 500den fazla startup, servis sağlayıcı vb. var. ICOBoxın kurucu ortaklarından Daria Generalovaya göre Zugın kripto para şirketleri tarafından bu kadar ilgi görmesinin sebebi İsviçrenin kripto paralara olan yaklaşımı. Generalova: İsviçre uzun yıllardır dünyanın en önemli finans başkentlerinden biri durumunda. Günümüzdeki küresel rekabete baktığımızda İsviçrenin Blockchain şirketlerini kendisine çektiğini görebiliriz. Ülkedeki bölgeler daha fazla girişimci kazanmak için kendileriyle rekabete girmiş durumdalar. İsviçrede bir kripto para projesi oluşturacaksanız önceden gidip finans ve vergi otoritelerine danışabiliyor, projenizin yasal durumu hakkında bilgi alabiliyorsunuz. Blockchain Adası Blockchain teknolojisinin merkezi haline gelen yerlerden biri de Malta. Ülke bundan kısa bir süre önce Blockchain teknolojini kapsayan üç yeni yasayı onaylamıştı. Yani Maltada faaliyet gösteren şirketler yasal bir atmosferde iş yapabilecekler. Maltalı yetkililer ülkeyi bir Blockchain adası haline getirmek istediklerini açıkça söylüyorlar ve bunu çoktan başardıklarını söyleyebiliriz. Gelir Vergisi Yok, Kripto Para Var Dünya genelinde kripto para sektörüne yönelik olumlu adımlar atmaya çalışan ülkeler var. Ancak bunların haricinde Nick Evdokimov gibi isimler de bulunuyor. Cryptonomics Capitalın kurucusu olan Evdokimov, Blockchaine dayalı bir devlet oluşturmayı hedefliyor. Evdokimovun projesinin bir ay içerisinde 120 binden fazla kullanıcıya ulaştığını da belirtelim. Evdokimovun projeyle ilgili yorumları şu şekilde: Decenturionun fiziki sınırları yok ve vatandaşlar siber ortamda bir araya geliyorlar. Decuntiron denilen şey aslında özünde devasa bir Blockchain platformu ve çeşitli startupların ICOları için bir pazar alanı. Decenturiona katılan projelerin tokenları vatandaşlar arasında ücretsiz olarak dağıtılacak. Decenturionda vatandaşlardan vergi de kesilmeyecek. Parça Parça Yayılıyor IBRC bünyesindeki uzmanlardan Dima Zaitseve göre kripto para ve Blockchain sektörlerinin pek çok ülke için bu kadar cazip olması pek şaşırtıcı değil. Zaitsevin bu sektörlerin yayılmasıyla ilgili yaptığı yorumlar şu şekilde: Şu anda Maltada ve İsviçrede gördüğümüz şey aslında kripto para sektörünün küresel çapta yayılışının ilk adımları. Bir sonraki adım yasal düzenlemeler olacak çünkü ne hükümetler ne de sektör destekçileri piyasanın bu kadar belirsiz olmasından memnunlar. Bu düzenlemelerin yakın gelecekte yapılacağını düşünüyorum çünkü insanlar bu sektörün potansiyelinin farkındalar. kaynak : https://koinbulteni.com/icobox-arastirmasi-blockchain-sehirlerinin-sayisi-gittikce-artiyor-22877.html?utm_source=bildrm&utm_medium=anlik&utm_campaign=direk
|
|
|
Litecoin'in kurucusu Charle Lee, Litecoin'in geleceğiyle ilgili konuştu. Lee, Litecoin Vakfı'nın bir Alman bankasında hisse sahibi olmasının kripto bankacılık hizmetlerinin önünü açabileceğini söyledi. Ek olarak her halükarda bir bankada hisse sahibi olmasının vakfı finansal olarak destekleyeceğini ifade etti. Litecoinin kurucusu Charlie Lee, Redditte yaptığı paylaşımla Litecoin Vakfındaki yerini açıklığa kavuşturdu ve Alman bankası WEG Bank AGnin hisselerinin alınmasının ardından vakfın geleceği hakkında bilgiler verdi. Paylaşımında Lee, bankanın kripto para hizmetleri sunma olasılığından da bahsetti. Geçtiğimiz hafta Litecoin Vakfı, TokenPay ile yaptığı stratejik ortaklık yoluyla Weg Bankin hisselerinin yüzde 9,9unu TokenPayden devralmıştı. Lee, son olaylar hakkında bazı şeyleri açıklığa kavuşturmaya çalışarak banka hisselerinin alınması ile ilgili birtakım ayrıntılar verdi. Litecoinin kurucusu vakfın bu hisseyi elde etmek için herhangi bir para ödemediğini belirtti, ayrıca bankanın yönetim kurulunda olmayı beklediğini de sözlerine ekledi. Lee, kripto para hizmetlerinin genişletilmesi konusunda şöyle dedi: En iyi ihtimalle bu banka ile banka kartları, tüccar işlemleri ve diğer yenilikçi çözümler gibi kripto para çözümleri oluşturabilir ve dağıtabiliriz. Bununla birlikte, bankadaki pay ve etkiyle bile bunun başarılı olacağının garantisi yok. İnsanlar, hala mevcut finansal sistemlerde yer alan Visa ve SWIFT gibi oyuncularla çalışmamız gerektiği ile ilgili endişeleri gündeme getiriyorlar. Ancak banka lisansları bulunan bir bankada hisseye sahip olduğumuz için artık çok daha yüksek bir başarı şansımız var. Lee, bankanın yönetim kurulunda olması halinde bankanın operasyonlarında kripto paraların benimsenmesini olumlu yönde etkileyeceğini ifade etti. Ek olarak, kripto para hizmetleri için banka ile çalışamamaları halinde bile Litecoin Vakfının finansal olarak faydalanacağını söyledi. kaynak : https://uzmancoin.com/litecoin-banka-charlie/
|
|
|
FED Başkanı Jerome Powell, ABD Kongresi üyelerine konuştu. CNBCde yer alan habere göre kripto paralarla ilgili konuşan Powell, kripto paraların yatırımcılar açısından ciddi riskler barındırdığını söyleyerek birtakım endişeleri dile getirdi. Yatırımcı ve tüketici koruma sorunları var diyen FED Başkanı, sözlerinin devamında içsel değeri bulunmadığı gerekçesi ile kripto paraların gerçek para olmadıklarını ifade etti. Powell, ayrıca kripto paraların henüz bir tehdit olmadığını kaydetti. FED Başkanı daha sonra Kripto paralar regüle edilmeli ama FED tarafından değil dedi. Powell, geçtiğimiz Kasım ayında yaptığı bir başka yorumda kripto paralardaki düşüşün bir ekonomiyi istikrarsızlaştırmayacağını söylemişti. O gün yaptığı konuşmada uzun vadede kripto paraların önemli olabileceğini, Bitcoinin altında yatan Blockchain teknolojisinin ise ekonominin toptan ödemeler kısmında ciddi kullanım alanları bulabileceğini dile getirmişti. kaynak : https://uzmancoin.com/bitcoin-fed-kripto-para/
|
|
|
Ethereum'un işlem ücretleri, tarihte ilk kez Bitcoin'deki işlem ücretlerini aştı. İşlem ücretlerinin bu denli yükselmesi saldırılarla ilişkilendiriliyor. Coin Metricsten elde edilen veriler, Ethereum ağındaki işlem ücretlerinin ilk defa Bitcoini aştığını gösteriyor. Ücretler, ilk kez 2 Temmuzda Bitcoini geçti. O tarihte Ethereumdaki işlem ücretleri Bitcoindeki işlem ücretlerinin neredeyse 10 katına çıktı. Ardından 15 Temmuzda benzer bir durum tekrar görüldü. Ortalama işlem ücretlerinin bu denli yükselmesi Ethereumun itibarını zedelemiş olacak ki Bitcoin artarken Ethereum neredeyse yerinde saydı. Şu sıralarda Ethereum son 24 saatte yüzde 5,5lik bir gerileme ile 475 dolardan işlem görüyor. Yüzde 0,13le pozitif bölgede yer alan Bitcoin ise 7335 dolarda. Öte yandan Ethereumun işlem ücretlerindeki bu tırmanış ağa yapılan bir saldırıyla ilişkili olabilir. Yakın zamanda Ethereumun lider geliştiricisi Vitalik Buterin, böyle bir saldırıdan söz etmişti. Hatta kripto para topluluğundan bazı kişiler, EOSu Ethereum ağına saldırmakla suçlamışlardı. EOSun geliştiricisi Dan Larimer, bu iddiaları kesin bir dille reddetti. kaynak : https://uzmancoin.com/ethereum-ucret-tarihte/
|
|
|
'Kriz kahini' olarak tanınan ünlü ABD'li ekonomist Nouriel Roubini, Bitcoin'deki son yükselişi Tether manipülasyonuna bağladı. Bitcoin, önceki gün, yüzde 10un üzerinde bir artış kaydederek 7523 dolara kadar çıkmıştı. Bitcoinle birlikte altcoinlerde de hareketlilikler görüldü. Bununla birlikte kriz kahini olarak tanınan Amerikalı ekonomist Nouriel Roubini, Bitcoinin bu sert hareketinin bir manipülasyon olduğu görüşünde. Roubini, Bitcoin herhangi bir habere dayanmaksızın yaklaşık 30 dakika içinde yüzde 10 büyüyor. Yani açıklama yalnızca fiyat manipülasyonu. Tether kısa bir süre önce 200 milyon dolar daha sahte para bastığından ve BTCyi manipüle ettiğinin kanıtlanmasından bu yana, manipülasyon yeniden iş başında. yorumunu yaptı. Roubininin bahsettiği, Tetherin Bitcoin fiyatlarını manipüle ettiği iddiası, geçtiğimiz ay yayınlanan bir araştırmayla ifade edilmişti. Teksas Üniversitesinden John M. Griffin ve Amin Shams tarafından yapılan araştırmada, 20 bin dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı Aralık 2017de Bitcoinin fiyat artışının yarısının bariz bir biçimde Tether ve Tetheri çıkaran Bitfinexten kaynaklandığı söyleniyor. Makalenin özet bölümünde, Blockchain verilerini analiz etmek için algoritmalar kullanarak, Tether ile yapılan satın alımların piyasadaki düşüşleri takiben zamanlandığını ve Bitcoin fiyatlarında büyük artışlarla sonuçlandığını görüyoruz. denilmiş, devamında ise yoğun Tether işlemlerinin Bitcoinin meteorik artışının yüzde 50si, diğer kripto paraların yükselişinin ise yüzde 64ü ile ilişkili olduğu ifade edilmişti. kaynak : https://uzmancoin.com/bitcoin-roubini-tether/
|
|
|
Digital Currency Grouptan Barry Silbert, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Bitcoinin uzun vadeli beklentileri konusunda son derece iyimser görünüyor. Ayrıca Silbert, çok fazla kişinin kripto para sektörüne girmeye başladığını da belirtiyor. Barry Silbert: Bitcoin, bir varlık sınıfı olarak hayatta kalacak. New Yorkta düzenlenen bir konferansta konuşan Silbert, Bitcoinin yılın en düşük seviyesine ulaştığını belirterek geçtiğimiz hafta dünyanın en büyük dijital para birimine daha fazla yatırım yaptığını da sözlerine ekledi. Silbert, konuya yönelik şu açıklamaları yaptı: Muhtemelen bu yıl için dip seviyeye ulaştık. Geçen hafta Bitcoine biraz para koydum. Bitcoin, bir varlık sınıfı olarak hayatta kalacak. Yüzde 100 eminim, merkezsiz bir para formunda kalıcı olacak. Silberte göre, Bitcoin için üç temel kullanım durumu var Kripto para sektörünün en çok takip edilen isimlerden biri olan Silbert, Bitcoin için üç temel kullanım durumu bulunduğunu söyledi: Bir banka veya merkezi otorite kullanmadan dünya çapında para taşımak için bir değer deposu olması ve Blockchain için, Bitcoinin çalıştığı merkezi olmayan defter teknolojisi. Barry Silbert, Digital Currency Groupun kurucusu ve CEOsu. Silbertin şirketi; Coinbase, Ripple, BitPay ve Circle dahil olmak üzere 30 ülkede Blockchain ve kripto paralarla ilgili 120den fazla şirkete yatırım yapıyor. Kriptonun üstündeki her çeşit varlık sınıfını yeniden inşa edeceğiz. Aynı konferansta konuşan Circleın CEOsu Jeremy Allaire, Silbertin görüşlerini savundu. Allaire, Blockchainin yeni teknoloji inovasyonlarının temeli olarak hizmet edeceğine inanıyor ve sözlerine şunları ekliyor: Bu internetin yeni bir altyapı katmanı ve geleceği. Yalnızca dijital altınla ilgili bir şey değil. Kriptonun üstündeki her çeşit varlık sınıfını yeniden inşa edeceğiz. kaynak: https://kriptoparahaber.com/barry-silbert-bitcoin-yilin-en-dusuk-seviyesini-gordu-ve-geri-donuyor.html
|
|
|
San Francisco merkezli bankalardan Wells Fargo veri koruma alanında kullanılacak olan yeni bir tokenlaştırma sisteminin patentini aldı. Wells Fargonun patentini aldığı yeni sistemde belge, grafik, veritabanı değeri gibi çeşitli verilere tokenlaştırma aracılığıyla erişilebiliyor. Bu tarzdaki veriler yine tokenlaştırma aracılığıyla belli bir yere yerleştirilip korunabiliyor. Patent başvurusunda yazılana göre tokenlaştırma sürecinde çeşitli şifreleme metotlarından faydalanılıyor. Normalde gizli olmayan bir veri şifreleme metotları sayesinde gizli hale getiriliyor ve bu gizli tokenın içindeki veriye yalnızca belli bir kullanıcı erişebiliyor. Sistemin erişim ve güvenlik alanlarında fayda sağlayacağı düşünülüyor. Ancak bunların yanında verinin nereden geldiği, verinin sağlamlık durumu gibi şeyleri de öğrenmek mümkün. Wells Fargoya göre tokenlaştırma süreci sayesinde veriler bulut gibi herkese açık ortamlarda depolanıyor olsalar bile korunabiliyor olacaklar: Mevcut sistemlerde kısıtlı, anonim imzalar destekleniyor ancak bu tokenlaştırma metodu sayesinde tek imzalar, çoklu imzalar, ortak imzalar desteklenebilir. kaynak : https://koinbulteni.com/abd-bankasi-wells-fargo-yeni-bir-tokenlastirma-patenti-aldi-23013.html?utm_source=bildrm&utm_medium=anlik&utm_campaign=direk
|
|
|
Citadel hedge fonu kurucusu ve CEOsu olan Ken Griffin, CNBCye Bitcoin ile ilgili açıklamalarda bulundu. Griffin, Bitcoin konusundaki olumsuz fikrini devam ettirirken, genç nesillerin Bitcoine yatırım yapmaktan ziyade, daha iyi işlerle ilgilenmesi gerektiğini ifade etti. Hiçbir müşterisinin ya da birlikte çalıştığı hiç kimsenin Bitcoin ile ilgili yatırım yapma hevesinde olmadığını belirten Griffin, hiçbir portföy yöneticisinden asla böyle bir talep almadığını üzerine basa basa ifade etti. Griffin şirket olarak çok da fazla inanmadıkları bir ürüne likidite sağlayıp sağlamama konusunda da kararsız kaldıklarını belirtirken, kripto paralara hiçbir şekilde ihtiyaç olmadığını da sözlerine ekledi. Griffin, buna benzer ifadeleri 2017 yılının sonlarına doğru da kullanmış ve birçok kripto para negatifçisi gibi Bitcoini 17. yüzyıl Hollanda lale çılgınlığına benzetmişti ve bu yönde yatırımcıları uyarmıştı. Griffin tarafından 1990 yılında kurulan Citadel Hedge Fonunun portföyünde 30 milyar doları aşkın bir ürün değeri yer alıyor. Dünyadaki en eski hedge fonlarından birisi olma özelliğini de taşıyan bu fon, yaklaşık 30 yıldır hizmet veriyor. kaynak : https://koinbulteni.com/hedge-fonu-menajeri-gencler-bitcoinden-uzak-dursun-22997.html?utm_source=bildrm&utm_medium=anlik&utm_campaign=direk
|
|
|
MalwareBytesın 17 Temmuz tarihli araştırmasına göre, kripto para birimlerine yönelik siber hırsızlık olayları, kripto para piyasasının değerinden dolayı yavaş yavaş azalmaya başladı. CryptoJacking olarak bilinen bu eylem, başka birisinin bilgisayarını, kişinin rızası veya bilgisi olmadan, kripto para madenciliği yapmak için kullanmak olarak biliniyor. MalwareBytes tarafından Siber suç Taktikleri ve Teknikleri: Q2 2018 isimli araştırmasında sunduğu veri ve analizler, cryptojacking olaylarının hala popüler olmaya devam ederken, eskisi kadar çok fark edilmediği ve bu sebeple biraz biraz durulmaya başladığını ortaya koyuyor. Önümüzdeki çeyrekten en çok fark edilen siber suç tehdidinin hangisi olacağından emin değiliz ama bunu kripto madencileri olmama ihtimali yüksek. Raporda bu siber uç alanının artık çok fazla maddi getiri sağlayamadığından dolayı düşüşe geçmiş olabileceği vurgulanırken, cryptojacking olaylarının kripto para dünyasındaki piyasa trendleri ile dengede kalacağı belirtiliyor. Yani piyasa yükselişe geçerse, cryptojacking olayları da geçer, piyasa düşüşe geçerse, cryptojacking olayları da geçer. Bu güncel düşüş genellikle tüketici hedefleri arasında yaşanırken, Windows odaklı kötü niyetli kripto madencilik yazılımları, mevcut çeyrek boyunca en çok tespit edilen kötü niyetli yazılım olsa da, küçük bir düşüş yaşamakta. Raporda belirtilenlere göre 2018 yılının birinci çeyreğinin sonunda yaşanılan devasa artıştan sonra, zararlı Android kripto para madencilik yazılımları da ciddi bir düşüş yaşamakta. Nisan ayından Mayıs ayına kadar olan sürede Android kökenli madencilik yazılımlarında (kötü niyetli) %16 gibi bir düşüş görülmekte. Bu düşüşe rağmen 2018 yılının ikinci çeyreğinde, birinci çeyreğe kıyasla %244 daha fazla kötü madencilik yazılımına rastlandı ve rapor Android kısmının da yakında ciddi bir yükseliş yaşayabileceğini vurguluyor. Raporda bütün bunlara ek olarak günümüzdeki kurumların cryptojacking tehditlerine daha çok maruz kalabileceği ifade ediliyor. İşletmeleri hedef alan cryptojacking saldırıları, kripto çılgınlığının başladığı ilk aydan itibaren durmadan arttı ve 2018 yılının her çeyreğinde, ilk olarak Ocak ve ikinci olarak Mayıs ayında olmak üzere, cryptojacking tespit etmede bir takım artış yaşandığı belirtilmekte. Araştırmada cryptojacking stratejilerinin çok çeşitli olduğunun da altı çizilmekte. Yüksek oranda Coinhive ile ilgili etkinlik tespiti yapılırken, Cryptoloot gibi diğer tarayıcı üzerine yüklenen programlar da yavaş yavaş popüler olmaya başladı ve saldırganlar ciddi bir oranda açık kaynaklı internet madenciliği yazılımlarını kullanıp bunları kendi ihtiyaçlarına göre değiştiriyorlar. Malwarebytes Labsın cryptojacking olaylarının 2018 yılının ilk çeyreğinde tavan yaptığı düşüncesi, yakın zamanda McAfee Labs tarafından yayınlanan bir araştırmada da vurgulanmıştı. McAfee kendi araştırmasında bu tip uygulamalar ile ilgili 2018 yılının ilk çeyreğinde %626 gibi bir artış olduğunu raporlamıştı. McAfee araştırması özellikle Coinhive kodunu kullanan koin madenciliği kötü yazılımına odaklanmakta. Rus siber güvenlik firması Kaspersky Labs da bundan önce 10 Temmuz tarihinde de bir rapor yayınlamıştı. Siber güvenlik şirketi siber suçluların kripto para piyasasına olan mevcut coşkudan faydalanmaya çalıştıklarını ve hem tecrübeli hem de acemi kullanıcıları hedef aldıklarını ifade etti. Kaspersky Labs uzmanları içerisinde 21.000 ETH bulunan 1.000 Ethereum cüzdanının kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirildiğini ifade etti. Bu miktarın Etherin basın saatine göre piyasa değeri ile hesaplandığında 9 milyon doların üzerinde bir rakama tekabül etmekte. Kaspersky bundan önce de Mart ayında yayınladığı benzer bir raporda, bilgisayar korsanların, endüstriyel işletmelerin bilgisayarlarını ve sunucularını bu tarz madencilik işlemleri için hedef aldığını belirtmişti. Geçtiğimiz yıllarda da otomatik kontrol sistemlerine yapılan saldırılarda artışlar yaşandı. Kaliforniya merkezli elektrikli otomobil üreticisi Tesladan Avrupadaki bir su arıtma tesisine kadar bir çok şirket ve kurum siber güvenlik önlemlerine rağmen saldırıya uğramıştı. kaynak : https://koinbulteni.com/malwarebytesin-2018-ikinci-ceyrek-siber-suc-raporu-kripto-calma-eylemleri-piyasalardan-dolayi-durgunlasiyor-23010.html?utm_source=bildrm&utm_medium=anlik&utm_campaign=direk
|
|
|
Bitcoin'de işlem hızlarının artması ve ücretlerin düşmesini sağlayan bir çözüm olan SegWit'in kullanımı kartopu gibi büyüyor. Bitcoin ağı, geçtiğimiz yıl Bitcoine olan yoğun talepten ötürü zaman zaman tıkandı. Bu işlem sürelerinde gecikmeye ve işlem ücretlerinde artışa neden oldu. Bitcoin transfer etmenin maliyeti 30 doların üzerine çıktı. Bu durum o dönem birçok insanı Bitcoin kullanmaktan uzaklaştırdı. Hatta BitPay gibi önemli birkaç şirket, Bitcoin ödemeleri için 100 dolar gibi bir minimum sınır koyma kararı bile almıştı. SegWitin benimsenmesinin tüm bu sorunları çözüme kavuşturacağı düşünülüyordu. Neyse ki Bitcoin dünyasındaki büyük oyuncular, müşterilerden gelen talebin de etkisiyle SegWiti benimseme yönünde bir karar alarak bu teknolojinin son aylarda hızla büyümesini sağladılar. Bilindiği gibi geçtiğimiz aylarda Coinbase ve Bitfinex gibi büyük borsalar birbiri ardına SegWit desteği verme kararı almışlardı. Borsaların bu kararı öncesinde SegWitin kullanım oranı yüzde 15lerde geziniyordu. 40 barajını aştı Borsaların aldığı kararla birlikte artan SegWit kullanımı, büyümeyi sürdürüyor. Transactionfee.infodan elde edilen verilere göre SegWitin kullanım oranı, 15 Temmuz 2018 itibari ile 40 barajını aşarak yüzde 40.3e ulaştı ve tarihi bir zirve elde etti. SegWitin artan kabulu, Bitcoinle neredeyse sıfıra yakın ücretlerle anında işlem yapmayı mümkün kılacak Lightning Network teknolojisinin uygulanmasına da zemin hazırlayacak. kaynak : https://uzmancoin.com/bitcoin-segwit-kartopu/
|
|
|
Kripto para hırsızlığı yeni bir şey değil. Web sitelerine, indirilen dosyalara ve hatta cloud tabanlı sistemlere bile artık sizden izinsiz madencilik yapılmasını sağlayan küçük virüsler eklenebiliyor. Bu kötü niyetli yazılımların son kurbanı, popüler video oyunu LoL (League of Legends) oldu. Kötü amaçlı yazılım Monero madenciliği yapıyor Kartal gibi gözlere sahip olduğunu söylesek abartmış olmayacağımız bir Reddit kullanıcısı, League of Legends sunucularına bağlı, kötü niyetli bir kripto madenciliği yazılımı keşfetti. Monero madenciliği yapan bu yazılım sayesinde sunucu, gizlice kripto para çıkaran bir server gibi çalışabiliyor. Çıkarılan kripto paranın Monero olarak seçilmesindeki temel sebebin, söz konusu kripto paranın sahip olduğu üst düzey gizlilik spesifikasyonları olduğu öne sürülüyor. Hırsızların yeni hedefi LoL Gizlice madencilik yapmaya yarayan bu kötü amaçlı yazılımlar, işlem yapılan aygıtın madencilik sırasında yapmak zorunda olduğu ağır işlemlerden ötürü son derece yavaşlamasına sebep oluyor. Kötü amaçlı kod, sonunda güvenlik mühendisleri tarafından bulundu ve silindi. Oyunun resmi Facebook sayfasından şöyle bir açıklama yapıldı: 9 Temmuz günü saat 14.16da (GMT+8), belirli bir JavaScript kodunun eklendiği League of Legends PH müşteri lobisinin yetkisiz bir modifikasyonu yapıldı. Bu kod, bilgisayarların CPU kaynaklarını tüketiyor ve etkilenen bilgisayarlarda Blockchain madenciliği gerçekleştiriyor. Artan Güvenlik mühendislerimizin kapsamlı analizi, etkilenen bilgisayarlar üzerinde CPU kullanımından başka bir etki olmadığını tespit etti. Gönderide, daha önce etkilenenlerin artık herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı ifadesi de yer aldı. Siber Saldırı Eğilimleri: 2018 Yıl Ortası raporuna göre, kripto madenciliği ile ilgili kötü amaçlı yazılım vakaları son altı ay içinde %42 oranında arttı. kaynak : https://kriptoparahaber.com/lol-oynarken-cihazinizda-madencilik-yapiliyor.html
|
|
|
2 Temmuz tarihinde yapılan bir duyuruya göre, İngiltere Gıda Standartları Kurumu (FSA), blockchain teknolojisi kullandığı bir pilot projeyi başarı ile tamamlamış. Bu, gıda sektöründeki uyumu sağlamak için blockchain kullanılan ilk olay özelliğini taşımakta.
Pilot proje bir sığır kesimevinde gerçekleştirilmiş olup, proje boyunca hem FSA hem de kesimevi yetkilileri gıda tedarik zincirindeki şeffaflığı arttırabilmek amacıyla veri erişimine sahipti. Temmuz ayında FSA çiftçilerin kendi çiftliklerindeki hayvanlar hakkındaki verilere ulaşabilmesini sağlayacak başka bir pilot projeyi daha denemeyi düşünmekte. Bilgi Yönetimi başkanı Sian Thomas konu hakkında şunları ifade etti:
Bizim amacımız endüstri içerisindeki teorik olayları bir gerçekliğe dönüştürecek veri standartları oluşturmaktı ve blockchain teknolojisinin özellikle bu alan için işe yaradığını görmek çok mutluluk verici oldu. Bence şu an endüstri ve hükümetin birlikte çalışıp bu yaklaşımı genişletmesi için büyük fırsatlar var.
FSA gelecekte bu programı başka tesislerde de kullanmayı planladıklarını ifade etti. Kurum, blockchainin kalıcı olarak uygulanması için bunun pilot projedeki gibi sadece inceleme sonuçlarını toplama veya bunların dağıtımını sağlama gibi değil de, direkt olarak endüstri tarafından yürütülen bir girişim olması gerektiğini vurguladı.
Blockchain sağladığı envanter yönetimi ve daha yüksek verimlilik olanakları ile, tedarik zinciri sektöründe ivme kazanmaya devam ediyor. Yakın zamanda içerisinde Walmart, Nestlé SA, Dole Food Co., Driscolls Inc., Tyson Foods Inc., ve Unilever NV gibi büyük firmaların da yer aldığı bir grup IBM ile bir araya gelip gıda tedariğini takip etmek amaçlı bir program başlatmışlardı.
Geçen ay Microsoft, tedarik zinciri takip hizmetleri sunan Ardents ile beraber içerisinde yapay zeka ve blockchain kullanımı olan yeni bir ürün takip platformu geliştirme kararı almıştı. Söylenenlere göre bu platform, ürünün ilk tedarik edildiği yerden bütün tedarik zinciri boyunca nerelere gittiğini takip edecek ve bir uçtan diğer uca takip edilebilirlik sağlayacak. Bu özellik de kullanıcıların tek bir ürünü bile bütün süreç boyunca takip edebilmesini mümkün kılacak.
kaynak :https://koinbulteni.com/ingiltere-gida-standardi-kurumu-gida-tedarik-zinciri-icin-blockchain-pilot-projesini-tamamladi-21868.html?utm_source=bildrm&utm_medium=anlik&utm_campaign=direk
|
|
|
|