Show Posts
|
Pages: [1]
|
Halkbank'ın ucuz dolar satmasının ardından benzer bir olay da Vakıf Katılım Bankası'nda yaşandı. Bankanın doları 4,57 liradan alınıp 4,58 liradan satıldığı görüldü. Banka yaptığı açıklamada, siber saldırı yapıldığını söyledi. Halkbank'ın ucuz dolar satmasının ardından benzer bir olayda Vakıf Katılım Bankası'nda yaşandı. Bankanın doları 4,571 liradan alınıp 4.5888 lirandan satıldığı görüldü. Yaşanan skandalı CHP'li Barış Yarkadaş Twitter hesabından duyurdu. Banka yaptığı açıklamada, siber saldırı yapıldığını söyledi. ''SİBER SALDIRI DÜZENLENDİ'' Vakıf Katılım Bankası'ndan 10 Eylül 2018 tarihindeinternet sitesinde yer alan hatalı döviz kurlarına ilişkin açıklama yapıldı. Bankanın kurumsal web sitesine siber saldırı gerçekleştiği belirtilenaçıklamada, şunlar kaydedildi: "10 Eylül 2018 tarihinde kurumsal web sitemizde bilgilendirme amaçlıyayınlanan döviz kurlarımıza yönelik, 9 Temmuz 2018 tarihindeki kurlarımızıgösterecek şekilde bir siber saldırı düzenlenmiş, saldırı çok kısa süredepüskürtülmüştür.Bankacılık sistemlerimiz (mobil ve internet şubemiz) saldırıdanolumsuz etkilenmemiş olup, bu sürede gerçekleşen herhangi bir döviz alım-satımişlemi de bulunmamaktadır. Yapılan müdahale neticesinde kurumsal web sitemizstabil hale getirilmiştir." kaynak : https://www.sondakika.com/haber/haber-vakif-katilim-bankasi-na-siber-saldiri-dolar-11218838/
|
|
|
Çorum'un Sungurlu ilçesinde Bekir Evcioğlu, 25 yıl kullandığı sigarayı geçen yıl bıraktı. Evcioğlu, sigaraya harcadığı parayla 1 yılda 7 bin 200 TL biriktirdi. BİDONU AÇINCA NEYE UĞRADIĞINI ŞAŞIRDI Sigara kullanmaya 13 yaşında başlayan Bekir Evcioğlu (38), çocuklarının isteği üzerine günde 2 paket içtiği sigarayı bırakma kararı aldı. Her gün daha önce sigara satın almak için harcadığı parayı bir bidon içerisine koymaya başladı. Birinci yılın bitiminde bidonu açan Evcioğlu 7 bin 200 TL biriktiğini gördü. "GÜNLÜK İKİ PAKET SİGARA PARASI ATTIM" Sigarayı bıraktıktan sonra maddi ve sağlık açısından kayıplarını görmek için kumbarada para biriktirmeye karar verdiğini anlatan Evcioğlu, "Günlük iki paketten fazla sigara içiyordum. Çocuğum kötü koktuğumu bu yüzden yanımda durmayacağını söyledi. O gün sigarayı bıraktım. Bıraktıktan sonra ne kadar kaybımın olduğunu merak ettim. Maddi ve sağlık açısından zararımı test etmek istedim. Bunun için kumbara yaptım. Günlük iki paket sigara parasını her akşam eve gittiğimde kumbarama atıyorum. Şehir dışına çıktığım zamanlarda, eve döndüğümde şehir dışında kaldığım süre boyunca atmadığım parayı toplu olarak kumbaraya atıyorum. Kumbaramı bir yıl boyunca açmadığım gibi ekstradan da para ilavesi yapmadım" dedi. "SİGARA İÇENLERİN BIRAKMASINI İSTİYORUM" İlk para biriktirmeye karar vermesinin üzerinden bir yıl geçmesinin ardından kumbarasını açtığını ve üzüldüğünü belirten Evcioğlu, "Kumbaramı ilk açtığımda içerisinden çıkan paraları görünce hem sevindim hem de üzüldüm. Sigara içsem bu para benim zararıma olacaktı. Ben bu parayı biriktirerek değerlendirdim. Sigara içenlerin de bırakmasını istiyorum. Biriktirdiğim bu para ile ailemle güzel ve dolu dolu bir tatil yapacağım" diye konuştu. kaynak : https://www.sondakika.com/haber/haber-sigarayi-birakti-7-bin-200-tl-biriktirdi-11219161/darısı tüm içenlerin başına
|
|
|
Dünyanın en büyük bankacılık şirketlerinden olan Citigroup, kripto paralarla ilgili yeni bir proje üstünde çalışmaya başladı. Business Insider tarafından yapılan habere göre New York merkezli banka, insanlara kripto para satın almaya gerek kalmadan kripto para yatırımı yapma imkanı sunmanın bir yolunu buldu. Citigroupun geliştirdiği bu yöntem sayesinde Wall Streetteki pek çok varlık ve hedge fon yöneticisi artık kripto para sektörüne dolaylı yoldan giriş yapabilecek. Citi, geliştirdiği bu yeni sisteme Dijital Varlık Sertifikası, kısaca DAR, adını veriyor. Citinin bulduğu bu yöntem aslında on yıllardır kullanılan Amerikan Depo Sertifikasına (ADR) bir hayli benziyor. ADR sisteminde yabancı hisseler bir banka tarafından tutuluyor ve bu hisseler daha sonra depo sertifikalarına dönüştürülüyor. Citigroup, yeni DAR sistemi sayesinde kripto paranın bir emanet kurum tarafından tutulmasını sağlıyor. Business Insidera göre banka yeni sistem dahilinde bir sertifika üretir üretmez Depository Trust & Clearing Corp.a haber verecek. 1928 yılından beri ADR üretimi yapan Citigroup, dünyanın en büyük ADR üreticileri arasında sayılıyor. Bankanın şu anda DAR projesinin tam olarak hangi aşamasında olduğu ise bilinmiyor. Wall Streetin çeşitli nedenler yüzünden kripto para piyasasına giriş yapma konusunda tereddüt yaşadığını biliyoruz. Ancak Citigroup gibi devlerin Wall Streetteki kurumsal yatırımcılara hitap eden yeni sistemler geliştirmesi, işleri kripto paraların lehine değiştirebilir. Citi aslında şimdiye dek piyasaya karşı pek ılımlı bir tavır sergilemiyordu. Hatta Citigroup, müşterilerinin kredi kartıyla kripto para satın almasını yasaklayan bankalar arasında bulunuyor. Ancak görünüşe göre bankanın kripto paralarla ilgili belli başlı projeleri varmış. kaynak : https://koinbulteni.com/bankacilik-devi-citigroup-kripto-para-yatirimi-yapmanin-yeni-bir-yolunu-buldu-25657.html
|
|
|
Kaspersky ve Fortinet Cybersecurity uzmanları, önceden var olan fidye yazılımlarının güncellenmiş sürümlerini kullanarak geliştirilen virüsler ve yeni kripto paralı parazitli kötü amaçlı yazılımların bulduğunu bildirdiler. Coinhive virüsler arasında en tehlikelisi! Eylül 2017de piyasaya sunulan Coinhive, muhtemelen korsan yazılımların bilinen en iyi örneği. Korsanların, kripto paralarını ziyaretçilerin bilgisayarlarının işlem gücünü kullanarak kendi rızası olmadan işleyerek madencilik yaptığı bir süreç. Kasperskydeki araştırmacıları, bilgisayar korsanlarının beş yaşındaki Trojan-Ransom.Win32.Rakhni kötü amaçlı yazılım ailesini güncellediklerini keşfettiler. Kurbanın bilgisayarına yüklendikten sonra, kötü amaçlı yazılım ilk olarak bir fidye yazılımı yüklemeye karar vermeden önce bir denetim listesiyle çalışır veya bilgisayarın gücünü çekerek bir kripto üretmeye başlar. 10.000 Bitcoin adresinden şimdiye kadar Bitcoin çalındı! Egor Vasilenko ve Orkhan Mamedov bir blog yazısında şunları belirtiyor: Kriptor veya maden indirme komutu %AppData%/Bitcoin klasörünün varlığına bağlı. Eğer klasör varsa, indirici kriptor indirmeye karar verir. Makine ikiden fazla mantıksal işlemciye sahip ise madencilik üretimi başlatılır. Eğer klasör ve bir mantıksal işlemci yoksa, downloader solucan bileşenine atlıyor. Fortinet, ilk olarak 2013 yılında ortaya çıkan Jigsaw fidye yazılımına dayanan benzer kötü amaçlı yazılımları keşfetti. Bu yeni sürüm, saldırganların kurbanın cüzdanlarının adreslerini yazdığı yere kendi cüzdan adresini yazarak tranferleri kendine yönlendiriyor. Bu sayede 10.000 Bitcoin adresini şimdiye kadar değiştirerek Bitcoin çaldıkları tahmin ediliyor. kaynak : https://kriptoparahaber.com/virusler-kendini-gelistirmis.html
|
|
|
Kısa bir süre önce, Cardano Vakfı Twitterda bir canlı yayın yaptı. Vakfın Pazarlama ve Topluluk ekibinin bir üyesi olan Jon Moss, Runtime Verificationın başkanı ve CEOsu Grigore Roșu ile konuştu. Röportaj, Cardano topluluğunun Runtime Verificationnın denetlediği Cardano Protokolü ile ilgili araştırması ve geliştirme sorularını yanıtlamaya odaklandı. IOHK, Runtime Verification ile birlikte, Cardano için yeni bir sanal makine içeren resmi semantik üzerine inşa edilmiş yeni bir teknoloji geliştirmeye hazırlanıyor. Ortaklık sayesinde IOHK ve Cardano, iki testnet piyasaya sürdü. Bunlardan biri KEVM diğeri ise IELE . K-EVM sayesinde geliştiriciler Ethereum Virtual Machine [EVM] üzerinde çalışan herhangi bir akıllı sözleşmeyi test edebiliyorlar. IELE Testnet ise Cardanonun IELE Virtual Machine [VM] performansı için özel geliştirildi. Bu sayede geliştiriciler, mevcut yığın tabanlı VMlere kıyasla çok sayıda analiz ve optimizasyondan yararlanabilecekler. Cardano Protokolü ile ilgili topluluk sorularına Rosu cevap verdi Topluluktan bir üyenin aklını kurcalayan dilin yapısal biçimiyle ilgili kaygılarına şu cevabı verdi: Asıl soru, kütüphanelerle nasıl başa çıkılacağı. İki seçenek var. İlki IELE Testnetine tüm dilleri entegre etmek ve yerleşik bir kütüphane yerleştirmek. İkinci seçenek ise çeşitli kütüphanelere ya da bu kütüphanelerden yapılan çevirileri içinde barındırması. Rosuya göre plan, K Frameworkünde biçimsel semantik bölgeler için herhangi bir programlama dilini almak ve bu dilden IELE testnetine bir derleyici oluşturmak. Sonrasında bu Cardanonada sorunsuzca çalıştırılabilecek. Rosuya göre sonuçta ortaya çıkacak olan yukarıda bahsedilen iki senaryodan oluşan bir karışım. Şu an yaptıkları denemeler onlar için kilit nokta ve kullanıcıların geri dönüşleri de projeye büyük bir katkı sağlıyor. Şu anda aklımda olan şey, IELEde temel bir fonksiyon setine sahip olmak. Bu farklı hesapların bakiyelerinin nasıl kontrol edileceği ya da A hesabından B hesabına nasıl aktarılacağı gibi temel şeylere çözüm getirecek. IELE dahili bir APIye sahip ve bu yüzden temel düzeyde çalışıyor. Bu sayede bütün kütüphane bir hesaba entegre edilebiliyor. Geliştiricinin yapması gereken, hesaba ve temel işlevlerine bir call action (harekete geçirme eylemi) yapmaktır. IELE bu argümanlara sahip olduğu için, geliştiriciler bunları daha yüksek seviyeli dillerde kullanabilirler. IELEde bazı temel işlemler için zaten kullanılmakta olan bazı yerleşik işlevler yer alıyor. K Frameworkünde tanımlanan dil semantiğinin, bu kütüphane fonksiyonuna belirli bir dilde işlem sembollerini bağlayabildiği bir yol olacak. Rosu böylelikle bir geliştiricinin belirli bir dilin semantiklerini tanımlamak istediğinde, o dilde komutları veya ifadeleri hooklayabileceği bir yolu olacağını belirtmiştir. IELEde, daha yüksek seviyeli dillerden veya IELEde doğrudan elle üretilen bir kütüphaneye sahip olacaklar. kaynak : https://kriptoparahaber.com/cardano-protokolu-ile-ilgili-akla-takilan-sorular-twitterda-cevaplandi.html
|
|
|
Keşfedilmeyi bekleyen ve gerçek potansiyeline ulaşamamış bir Blockchain sektörü mü arıyorsunuz? Bu size düşündüğünüzden daha yakın olabilir. Startupların büyümesine yardımcı olmak, bilindik adıyla toplu fonlama büyük bir küresel piyasa. Toplu fonlamalarda girişimciler geliştirecekleri ürünü önceden satarak fon toplar. Şayet fikir insanlar tarafından beğenilirse fikrin sahibi ürünü piyasaya sürmek için gereken fonu rahatlıkla toplar. Ancak haksız kazanılan fonların olduğu bu piyasa çeşitli kısıtlamalara maruz kalıyor.
2012de yola çıkan kitle fonlama platformu Boomstarter.Network Blockchain teknolojisiyle, kripto paralarla ve madencilik araçlarıyla piyasada ezberleri bozmayı amaçlıyor. Daha önceden Telegram ve Dropboxı satın almış bir koruma fonu şimdiden Boomstartera yatırım yaptı. Finansal teknoloji ekibi yeni gelişen bu teknolojiyle coğrafi sınırları ve aracıları rafa kaldırmak istiyor.
İşte platformun başarılı olması ve startuplar ve yatırımcılar için değerli hale gelmesi için yapılmış 6 önemli tespit.
1. Kitle fonlama piyasası oldukça büyük Ön satışla fikrini kabul ettirmek ve hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyen milyonlarca potansiyel yatırımcı bulunuyor. Eğer ürün iyiyse ön satış ürünü geliştirmek için gereken fonu toplar. Kitle fonlama piyasasının mevcut değeri 6,5 milyar doların üzerinde.
2. Küresel kitle fonlama yeniliğe açık Kitle fonlama hızla büyüyor: 2017de tüm dünyada %49 arttı. Ancak ilerleyen yıllar için yapılan tahminler durgunluğa işaret ediyor. Bunun sebebi de bazı kısıtlayıcı faktörler. Startuplardan gelen talep, ismi coğrafi sınırlar ve yavaş işlemlerle birlikte anılan geleneksel platformlarla karşılanamaz.
3. Coğrafi sınırların kalkmasıyla piyasa roket hızıyla büyüyecek Mevcut kitle fonlama startuplarının dünyadaki startupların yalnızca üçte birine hizmet ettiği tahmin ediliyor. En çok rağbet gören platformlardan Kickstarterda yalnızca 22 endüstrileşmiş ülkeden girişimciler bulunuyor. Kripto paralar sayesinde kitle fonlama etkili, hızlı ve sınırsız olacak. Bu da tüm dünyadan startupların isteğini ve faaliyetlerini artıracak.
4. Aracıların ortadan kalkması startupları şahlandıracak Kitle fonlama dünyasının en büyük sorunlarından biri de startupların destekçilerinden para alması için beklemeleri gereken uzun süre. Startuplar haftalarca beklemesine rağmen planları doğrultusunda ürün geliştirmeye başlamak için gereken vakitte fon alamıyor. Bu durum tekrar tekrar yaşanmaya devam ediyor çünkü mevcut sistem bankalar ve ödeme sistemleri gibi üçüncü kişilere aşırı bağımlı.
Startupların ve destekçilerinin etkileşime geçmesinde Blockchaini, akıllı sözleşmeleri ve kriptoyu araç olarak kullanmak işlem süresini dakikalara düşürecek ve aracıların olmadığı bir ödeme süreci meydana getirecek.
5. Yenilikçi kripto madenciliği Tamamen kriptoya dayalı bir platform vadeden Boomstarter.Network diğer taraftan dijital paralara henüz ilgi duymayan kişiler için özel bir plan geliştirdi. Finansal teknoloji şirketi, ilgili sponsorların projelere kripto para katkısında bulunması için bazı araçlar sunuyor. Buradaki ana fikir, bir startupın destekçilerini tek bir bulut madencilik havuzunda toplamak. Böylece bu kişilerin ürettiği kripto miktarı toplamda önemli bir boyuta ulaşacak. Bu, aktif ve motive bir topluluk oluşturmak isteyen startuplar için ilginç bir araç işlevi görecek.
6. Ezber bozan Blockchainle rekabetin artması Bu büyüyen piyasanın sorunlarını ele alan başka ekipler de bulunuyor. Ancak bunların hiçbiri, kripto paraları henüz benimsememiş geniş kitleler için entegre bir çözüm geliştirmedi. Bunu hesaba katan Boomstarter.Network, küresel pazar payının büyük bir dilimini almak için gerekli niteliklere fazlasıyla sahip. Platform üzerinde ödeme yöntemi olarak kullanılacak token, gerçek ihtiyaçlar için geliştirilen gerçek iş kollarının faaliyetlerinde de kullanılacak.
Startupların gelişimi için elverişli araçlar sunan platform, kitlesel olarak kabul görme potansiyeline sahip. Dolayısıyla çok sayıda girişimcinin, destekçinin ve yatırımcının platforma rağbet göstermesiyle token fiyatı pozitif bir ivme kazanabilir.
kaynak :https://coin-turk.com/yeni-nesil-kitle-fonlama-platformu-bomba-gibi-geliyor
|
|
|
Kripto para piyasasının gündemini şu sıralar SECe yapılan Bitcoin ETF başvuruları meşgul ediyor. SEC başvurulardan birkaçını reddettiğini geçtiğimiz günlerde açıklamıştı. Ancak komisyon üyelerinden Hester Pierce kararın yeniden gözden geçirileceğini duyurmuştu. Red kararına tepkisiz kalan piyasalar bu açıklamaların ardından makul bir oranda yükseldi. Piyasanın öncüsü Bitcoin 24 Ağustos Cuma günü belirgin bir büyüme kaydetti. Haberin hazırlandığı anda alınan verilere göre BTC fiyatı 6.700 dolar seviyesini aşmayı başardı. Güne 6.400 dolar civarlarında başlayan Bitcoin son yirmi dört saatte %3e yakın oranda değer kazandı. Bitcoin şu sıralar 6.702 dolardan alınıp satılıyor. Lider kripto para Bitcoinin fiyatı 22 Ağustos Çarşamba günü ani bir değer kaybı yaşayarak 6.700 dolardan 6.400 seviyelerine kadar gerilemişti. Çinden gelen son kripto para karşıtı hamlelerin ya da bazı kullanıcılar tarafından uygulandığı iddia edilen piyasa manipülasyonunun bu düşüşe neden olabileceği belirtiliyor. Dünyanın en büyük kripto para işlem platformlarından BitMEX daha önceden planladığı üzere birkaç saatliğine çevrimdışı olunca, bazı kullanıcıların bu durumdan faydalanmak istemiş olması ihtimali üzerinde durulmuştu. Lider altcoin Ethereum da piyasadaki son yükselişe katkıda bulunuyor. Son yirmi dört saatte yaklaşık %2 oranında artış gösteren ETH haberin hazırlandığı anda 282 dolardan işlem görüyor. Kripto para piyasasında son aylarda görülen düşüş eğilimlerinin ardından Ethereum büyük ölçüde değer kaybetmişti. Yine de piyasadaki en değerli ikinci kripto para pozisyonunu kimseye kaptırmayan ETH son bir ayda yaklaşık %41 oranında gerilemişti. Yükselişin ardından neredeyse tüm grafikler yeşile büründü ve piyasanın toplam değeri de artarak 210 milyar doların üzerine çıktı. Haberin yazıldığı anda 216 milyar dolar değere ulaştığı görülen piyasa 22 Ağustosta 203 milyar dolara kadar düşmüştü. Piyasanın geneline hakim olan artış trendinin SECten gelen son ETF raporuyla tetiklendiği iddia ediliyor. Muhalif tavırlarıyla tanınan komisyon üyesi Hester Pierce kararın yeniden inceleneceğini ilan etmişti. SEC sekreterliği tarafından başvurunun sahibi şirkete yazılan mektubu paylaşan Pierce durumu kullanıcılar için açık bir şekilde ifade etmişti. Çoğu uzmana göre piyasadaki son artışı bu gelişmeler tetiklemiş olabilir. kaynak : https://coin-turk.com/son-sec-aciklamasinin-ardindan-piyasada-neler-yasandi
|
|
|
İlk Ethereum balinalarından bir tanesi ETH tokenlarının bir kısmını Bitfinexe aktardı. Ayı sezonuna rağmen ETHlerini satmış olabilir. Anonim yatırımcı Ethereumun ilk bloğunda yaratılan ETH tokenlarından 314 binine sahip ve muhtemelen ICO döneminde Ethereuma ilk yatırım yapanlardan biri. Bu kimliği belirsiz balina yaklaşık 5,5 milyon dolar değerindeki 20 bin ETH tokenını Bifinexe aktardı. Hareket ilk olarak Californialı avukat Zoe Dolan tarafından fark edildi. Dolan aktarılan ETHlerin kullanıcıya Ethereumun genesis bloğundan geldiğini ifade etti. 20 bin ETH balinanın servetinin küçük bir kısmı olsa da balina daha önce de gönderimler yaptı. Mayıs ayında o günlerde 65 milyon dolar değerinde olan 116 bin ETH tokenını yine Bitfinexe aktarmıştı. Aktarılan ETHler borsada işlem gördü ve tekrar balinanın cüzdanına geri dönmedi. Dahası, incelendiğinde aktarılan 20 bin ETHnin 93 binlik bir aktarımın parçası olduğu tespit edildi ve bu tokenların çoğunun satıldığı tahmin ediliyor. Balinanın cüzdanın halen yaklaşık 28 milyon dolar değerinde 104 bin ETH tokenı bulunuyor. Balinanın mayıs ayındaki hamlesinden bu yana ETH fiyatı yarı yarıya değer kaybetti, ETH fiyatı 586 dolardan bu yazının yazıldığı sıralarda 283 dolara düştü. Daha önce de bazı startupların uzayan ayı sezonunda panik satışlar yaptığını sizlere bildirmiştik. Ancak verilere göre uzun zamandır hodllayan yatırımcıların da ayı sezonunun devam etmesinde payları var çünkü piyasanın büyük aktarımlar sonrasında genellikle volatilitesi artıyor ya da piyasa da satış baskısı oluşuyor. Devam eden ayı sezonundan dolayı küresel işlem hacmi de giderek azalmaya başladı. Geçtiğimiz hafta 1,5 milyar dolar ETH işlemi yapıldı oysa bu yıl başında 5 milyar doların üzerinde işlem hacmi bulunuyordu. kaynak : https://coin-turk.com/ethereum-balinasi-manevra-yapti
|
|
|
Çinli düzenleyicilerin kripto paralara karşı takındıkları düşmanca tavır herkesin malumu. Son gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda bu tavrın değişmeden devam ettiği söylenebilir. Ülkede faaliyet veren mobil ödeme hizmet platformu Alipayin Bitcoin işlemi yapan hesapları kapattığı ifade ediliyor. Yerel haber kaynağı Beijing News tarafından 24 Ağustos Cuma günü yayımlanan bir habere göre Alipay, platformdan faydalanarak borsa dışı (OTC) Bitcoin işlemi yapan kullanıcıların hesaplarını durduracak. Ödeme platformu Alipay Çin merkezli dev ticaret platformu Alibaba tarafından işletiliyor. Dünyanın dört bir tarafına erişimi bulunan Alibabanın tarihteki en etkili ve değerli şirketler arasında olduğu belirtiliyor. Dev şirketin ödeme platformu Alipay OTC işlemlerine bir daha ev sahipliği yapmamak için denetimlerini sıkı bir şekilde sürdürecek. Şüpheli hesapları yakından inceleyeceğini ifade eden platform bu iş için yeni bir sistem meydana getiriyor. Alipay platformu ilk bakışta kripto para işlemleri için elverişli bir yöntem olarak görünmüyor. Ancak Çinli yetkililer ülkedeki tüm kripto para borsalarını yasaklayınca vatandaşlar bu konuda sıra dışı yöntemler geliştirdi. Alipayin bu işlemler için kullanılması da kripto severlerin yaratıcılığının bir sonucu olarak yorumlanabilir. Alipay platformunu çalıştıran şirket Ant Financial sanal para işlemlerini kullanıcıları için büyük bir risk olarak gördüklerini belirtti. Bu nedenle kripto para borsa hizmeti vermediklerini ifade eden firma sanal paralarla ilgili işlem gerçekleştiren hesapların kararlılıkla kapatılacağını duyurdu. Bunların yanısıra Ant Financial kullanıcıları için risk önleme eğitimi adı altında bir birim oluşturacak. Firma bu birim sayesinde kullanıcılarının piyasadaki yanlış propagandalardan etkilenmemesini ve onların sanal para işlemlerindeki risklerden haberdar olmasını sağlayacak. Alipay bu hafta kripto paralara karşı yasak uygulamaya başlayan tek platform değil. Teknoloji devi Tencenta ait WeChat mobil platformundaki birçok kripto para merkezli haber kaynağı da yasaklanmıştı. Tencent bu hesapların ICOlara ilişkin bilgi paylaştığı gerekçesiyle kapatıldığını duyurdu. kaynak : https://coin-turk.com/cinin-yeni-kripto-para-yasagi-ne-dev-sirket-yasakladi
|
|
|
25 Ağustosta IOTA vakfı Trinity masaüstü cüzdanını yayımladığını duyurdu. Duyuru IOTA topluluğu tarafından heyecanla karşılandı. IOTA Vakfı yönetim kurulu üyelerinden Ralf Rottmann şu açıklamayı yaptı: Bütün ekibi tebrik ederim! Trinity üzerinde uzun süredir çalışılıyordu. Ben bir süredir cüzdanı bilgisayarımda kullanıyorum ve çok beğendim. IOTAnın resmi Medium blog sayfasında tamamen ücretsiz masaüstü cüzdanının önemli özellikleri ve öne çıkan avantajlarından bahsedildi. Trinity başlangıçta mobil cihazlar için geliştiriliyordu ancak sonradan masaüstü kullanılımı için yeniden programlandı. Trinitye yeni özellikler eklense de mobil sürümüyle benzer bir yapıya sahip. Ayrıca cüzdan güvenlik konusunda sağlam olması açısından tekrar gözden geçirildi. Trinity açık kodlu olarak geliştirildi ve GitHub üzerinden geliştiricileri incelemesine sunuldu. IOTA Vakfı topluluk tarafından cüzdan geliştirmeleri yapılırsa dikkate alınacağını belirtti. IOTA Vakfının blog yazısı Trinityin nasıl kurulacağını anlatıyor. Trinityde saklanan IOTA tokenları iki farklı şifre ile korunabiliyor. Tirinity cüzdanı kurulurken kullanıcılardan seed oluşturması isteniyor. Seed rastgele oluşturulmuş harfler arasından, kullanıcının yine rastgele kelimeler seçmesiyle belirleniyor. Kullanıcılar kendilerine sağlanan seedi kaybetmediği sürece cüzdanlarını güvenle saklamış oluyor. IOTA ekibi seed kelimelerinin fiziksel olarak saklanmasını öneriyor. Seed ayarlamaları yapıldıktan sonra kullanıcılar bir şifre daha oluşturuyor. Şifre aşaması da geçildikten sonra kullanıcılar cüzdanın bütün özelliklerini kullanabiliyor. Trinity cüzdanıyla IOTA gönderimi ve alımı kolayca yapılabiliyor. Ek olarak farklı borsalardaki IOTA fiyatı Trinity üzerinden takip edilebiliyor. IOTA ekibinin yol haritasına göre sırada IOTA için Ledger Nano S desteği sağlamak bulunuyor. IOTA Vakfı geçtiğimiz hafta IOTAnın kendine has Blockchaini Tangle hakkında bir açıklama yapmıştı. Açıklamada Tangleın altyapısını oluşturan elementler incelendi ve Tangleın sürdürülebilir bir Blockchain olduğu vurgulandı. kaynak : https://coin-turk.com/iota-masaustu-cuzdani-kullanima-hazir
|
|
|
ABD merkezli uluslararası elektrikli otomobil üreticisi ve enerji depolama şirketi Teslanın New York Borsasından çekilmesi gündemde. Teslanın kurucu ortağı ve CEOsu Elon Musk, Twitter hesabından şirketi hisse başına 420 dolar ödeyerek borsadan çekmeyi değerlendirdiğini, bunun için finansmanın da garantilendiğini açıklamıştı. Musk, ayrıca borsadan çekilmeleri durumunda şu anki bütün yatırımcıların Teslada kalmalarını dilediğini, hissedarların 420 dolara hisselerini satabileceğini veya hisselerini elinde tutmaya devam edebileceklerini ifade etti. Muskın bu açıklamalarının ardından Fortunea konuşan yatırımcı Haydar Haba, ilginç bir teklifle geldi: kripto para. Haba, halihazırda kendi fonu Andra Capital aracılığıyla teknoloji şirketlerine yatırım yapıyor. Fonun Silicon Valley Coin adında bir de kripto parası bulunuyor. Yatırım yapmak isteyenler bu kripto para aracılığıyla fondan pay alıyorlar. Token satışında 1 milyar dolara ulaşma sürecinde olan Haba, Teslanın da benzer bir yolu izleyerek hisseleri üzerinden token satışı gerçekleştirebileceğini söyledi. Haba, Teslayı, Elon Muskı seviyorum ve bence kesinlikle Blockchaini ve varlıkların tokenizasyonunu göz önünde bulundurmalı. Buna Tesla Coin deriz. şeklinde konuşuyor. Eğer Musk, Hebanın tavsiyesine uyarsa geleneksel hisse yöntemleri yerine dijital tokenları kullanarak hisse senedi piyasasına yatırım yapmanın yeni bir yolunu gösteren bir öncü haline gelebilir. Bunu halihazırda birçok yatırım şirketi araştırıyor. 20 yıl sonra geleneksel yöntemlerin tarih olacağını ve hisselerin tokenlar yoluyla dağıtılacağını söyleyen Haba, sözlerinin devamında kripto paraların yatırımcılara geleneksel hisselerde olmayan pek çok avantaj sunduğunu ifade etti. Haba, özel bir şirkette hisselerin bir başkasına devrinin 90 gün sürdüğünü ve 30,000 dolara mal olduğunu, bunun şimdi küresel olarak Blockchainde birkaç saniye içinde yapılabileceğini belirterek Bu her şeyden çok daha iyi dedi. Bu arada Elon Muskın kripto paralar üzerine araştırma yaptığı biliniyor. Musk, geçtiğimiz aylarda elinde kripto parayla ilgili bir kitapla görüntülenmişti. Başarılı ismin daha önce Tesla ve SpaceXte dijital token kullanmanın yollarına baktığı öne sürülmüştü. Şüphe yok ki Musk online ödeme sistemleri konusunda usta bir isim. 2000 yılında PayPal tarafından satın alınan e-posta ödemeleri ve online finans hizmetleri şirketi X.comun kurucu ortağıydı. Aynı zamanda yine kurucu ortağı olduğu PayPalda bir süre de CEOluk yaptı. PayPal, 2002de eBaye satıldığında Musk, yüzde 11.7 ile en büyük PayPal hissedarıydı ve bu satıştan yaklaşık olarak 165 milyon dolar kazandı. kaynak : https://uzmancoin.com/tesla-kripto-para-musk/
|
|
|
Tayland Merkez Bankası, finans şirketleri için kripto etkinliklerine girme sinyali veriyor. Yeni bir ortaklık oluşturma politikasına uymaları koşuluyla
Tayland merkez bankası (BOT), kripto para birimi faaliyetleriyle ilgili politikalarını özetleyen bir genelge yayınladı. Genelge, yeni çıkarılan politikalara uymaları koşuluyla, bankaların ve finans kurumlarının bu tür kripto faaliyetlerde bulunmalarını yasaklayan önceki kurallarını etkili bir şekilde geçersiz kılıyor. Tayland Merkez Bankası hangi düzenlemeleri getiriyor? Blognonea göre BOT, bankaların artık yatırımcılara yatırım yapabilecekleri ve tokeni çıkarabilecekleri, ICOları başlatabilecekleri, kripto aracılık hizmetlerini sunabilecekleri ve kriptoyla ilgili işleri yürütebilecekleri işlemlere izin veriyor. BOT, herhangi bir yan kuruluşu onaylayabilecek yönetim otoritesine sahip olacak ancak finansal kurumların, özellikle güvenlik, tüketici koruması, kara para aklama (AML) ve terörizmin finansmanı ile mücadele (CFK) gibi operasyonların yanı sıra riskleri denetlemeye de başlamasını bekliyor. Bu iştiraklerin faaliyet gösterme özgürlüğü varken, bunların arkasında yatan mali kurumları gözlemlemek için daha sıkı politikalar da var. İşletmelerden herhangi birine doğrudan dahil olunamıyor, bu da bankaların müşteriler için kripto ile ilgili faaliyetler sunamamaları anlamına geliyor. Bu iştirakler ayrıca Tayland Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonuna (SEC) kayıtlı olmalıdır. Yapılan çalışma, kurumun müşterilere finansal hizmetlerin kalitesini arttırmak veya geliştirmek için çözümleri test etmesine izin verileceği yönünde. Fintech Sandbox, BOT tarafından 2016 yılında merkez bankalarının gözetimi altında kripto alanında faaliyet gösteren şirketlere ve şirketlerin kurulmasına yardımcı oldu. BOT kararları Geçtiğimiz yıl Kasım ayı itibariyle beş finansal kuruluş bunu BOTnin Sandboxından çıkardı ve kamuya QR kod ödeme hizmetlerini kullanma izni verildi. Bu bankalar şu şekilde: Kasikorn Bankası, Siam Ticaret Bankası, Krungthai Bankası, Bangkok Bankası ve Hükümet Tasarruf Bankası. Ülke, daha aktif olan komşularının gerisinde kalmasına rağmen, Blockchain yarışında yavaş yavaş yükseliyor. Haziran ayında BOT, kendi merkez bankası tarafından yayınlanan dijital para birimini (CBDC) çıkarmayı düşündüklerini ve bunu geliştirmek için diğer Tayland bankalarıyla iş birliği yapmayı düşündüklerini açıklamıştı. kaynak : https://kriptoparahaber.com/tayland-kriptoya-girme-sinyali-veriyor.html
|
|
|
SEC, Winklevoss ikizlerinin Bitcoin ETF başvursunu reddetmesine rağmen çoğu kişi CBOE'nin başvurusu için oldukça iyimser. Peki CBOE'nin başvurusu ile Winklevoss ikizlerinin başvurusu arasında ne fark var? Geçtiğimiz hafta ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu (SEC), Winklevoss ikizlerinin Bitcoin ETF başvurusunu ikinci kez reddetmişti. Bunun ardından SEC bu kararın nedenlerini açıklayan 92 sayfalık bir rapor yayınlamıştı. SECin raporu genel olarak 3 nedenden oluşuyor: Gevşek bir şekilde hazırlanmış teklif, likidite eksikliği endişesi ve fiyat manipülasyonu korkusu. Kararın duyurulmasından kısa bir süre sonra, bir SEC komisyoneri sosyal medyada yaptığı açıklamada kararı doğru bulmadığını ve bunun inovasyona engel olacağını düşündüğünü açıklamıştı. SECin ret nedenleri SEC Winklevoss ikizlerinin Bitcoin ETF başvurusunu reddettiğini açıkladığı raporda bu kararı kısaca 3 veya 4 büyük nedenden ötürü verdiğini belirtti: Teklif gevşek bir biçimde hazırlanmış ve başvuruda tüketicinin kayıplarla karşı karşıya kalması durumunda başvurulacak bir sigorta bulunmuyor. Winklevoss ikizlerinin başvurusunda, ETF için kendi borsalarından Bitcoin tedarik edecekleri yer alıyordu. Bu, SEC için büyük bir endişe kaynağıydı, çünkü borsadaki likidite eksikliğinin ETF sürecini olumsuz etkileyeceğinden korkuyorlardı. Son neden ise SECin kripto para piyasasına geldiğinde defalarca tekrarladığı bir açıklama gibi görünüyordu; fiyat korkusu ve piyasa manipülasyonu. Ancak kripto para topluluğu bu reddi pek fazla önemsemedi çünkü, değerlendirilmesi gereken en az beş veya altı ETF başvurusu daha bulunuyor ve bunların içinden bir tanesi oldukça ümit vadediyor. Tüm topluluğun CBOEnin Bitcoin ETF başvurusunun onaylanması için umutları var. CBOEnin Bitcoin ETF başvurusu CBOE, VanEck ve SolidX adına bir ETF lisansı başvurusunda bulunmuştu ve bu kuvvetlerin birleşimi kripto para topluluğunun sonucu kendi lehine çevirmesi için gereken şey olabilir. CBOEnin başvurusunda John van Eckin yılların geleneksel ticaret deneyimi ile SolidXin finansal teknoloji ve Blockchaindeki önemli tecrübesi bir araya geliyor. Topluluk bu başvurunun onaylanacağına şu sebeplerden dolayı oldukça fazla inanıyor: Tecrübe üst düzeyde; VanEck, ticaret geçmişinde çok sayıda ödül kazandı, SolidX ise finans teknolojisinde çalışan New York merkezli bir şirket. Geçmişte başvuruların onaylanması söz konusu olduğunda CBOE ve SEC birlikte iyi bir geçmişe sahipler. CBOEnin sunduğu başvuru, onaylanmış başvurular üzerine oldukça fazla araştırma yapıldıktan sonra çok dikkatli bir şekilde hazırlandı. CBOEnin başvurusunda, SECin önemli isteklerinden biri olan, müşterilerin karşı karşıya kalabileceği kayıplar için sigorta yer alıyor. 2 Temmuzda SEC, web sitesinde VanEck ve SolidX başvurusunu yayınladı ve bu başvuruyla ilgili halktan yorum almak için bir bölüm açtı. bu SECin ETF başvurusunu onaylama eğiliminde olduğuna dair bir işaret olarak görülebilir. Son karar tabiki SECin ancak bu defa CBOEnin VanEck-SolidX Bitcoin ETF başvurusunda, topluluk biraz daha iyimser görünüyor. kaynak : https://uzmancoin.com/cboe-winklevoss-etf/
|
|
|
Güney Kore piyasasında neredeyse her alan hükmeden 290 milyar dolarlık teknoloji devi Samsunga göre, akıllı telefonlar kripto para işlemi yaparken kullanılabilecek en güvenli cihazlar. Akıllı Telefonlar > Laptop Blockchain ve Jaxx gibi akıllı telefon tabanlı cüzdanlar, şu sıralar topluluktaki çoğu traderın ödeme yapıp almak için kullanmakta olduğu popüler uygulamalardan bir kaç tanesi. Samsung bünyesinde çalışan ve kıdemli bir iletişim teknolojileri danışmanı olan Joel Synder, yayınladığı yeni bir araştırmada akılı telefonların laptop ve diğer cihazlara kıyasla çok daha fazla güvenli olduğunu belirtti. Joel bunun temel sebebinin çoğu akıllı cihazda bulunan Trusted Execution Environment (TEE) olduğunu vurguladı. Çoğu akıllı cihaz şu an direkt olarak TEE teknolojisi ile üretiliyor ve bu sistem cihazdan bağımsız bir şekilde kendi hafızası ile depolama birimine sahip farklı bir uygulama birimi olarak görev yapıyor. Bu sebeple, Android gibi işletim sistemleri bile TEEye ulaşıp birimin içerisindeki bellekte herhangi bir değişim yapamıyor. Bunu bir çeşit güvenli oda gibi düşünebiliriz. Olası bir hacklenme veya güvenlik açığı durumunda, saldırganlar TEEye girip bir kripto para cüzdanının özel anahtarı gibi bilgileri alamıyorlar çünkü TEE cihazdan tamamen bağımsız çalışıyor. Hard disk veya SSD gibi birimlere bağlı olarak çalışan laptop veya masaüstü bilgisayarlarda ise, bir saldırgan belleğe rahatça ulaşıp değerli mali bilgileri, şifreleri, cüzdan anahtarlarını çalabilir. Bu da elimizdeki bütün miktarın bir anda buharlaşması anlamına geliyor. Synder bu konuyu şu şekilde açıklıyor: Bu özellik tam olarak akıllı cihazların kripto para cüzdanı konusunda dizüstü ve masaüstü bilgisayarlara oranla daha iyi olmasının nedeni: donanım tabanlı TEEnin sağladıkları olmadan, cüzdan anahtarları saldırıya daha açık. Ama burada önemli bir husus yer alıyor: acemi bir cüzdan geliştiricisi cüzdanın anahtarlarını telefonun normal depolama biriminde saklamayı seçecek şekilde tasarım yapabilir ki bu durumda akıllı telefon platformunu kullanmak size çok az ekstra güvenlik sağlayacaktır. Veya belki de cüzdanın kendisi bir malware olabilir ve bu durumda durum tam tersi olur. Ancak doğru cüzdan ve TEE akıllı telefon teknolojisi sayesinde, paranızı depolayabileceğiniz daha güvenli bir yer yok. TEE Odaklı Daha Fazla Gelişme Samsungun rakibi HTC, dünyanın ilk blockchain telefonu başlığı ile yeni bir akıllı telefon geliştiriyor. 2016 yılının Aralık ayında, Cornell Üniversitesi içerisinde Profesör Emin Gün Sirer tarafından yürütülen bir araştırma ekibi, TEE kullanan güvenli donanımlar ile bitcoini ölçeklendirme fikrini ortaya atmıştı. Cornell araştırma ekibi akıllı cihazların içerisinde TEE kullanma fikrinin de ötesine geçti ve Intel CPUlarının üzerinde var olan TEElere, Teechan isimli bir teknoloji ekledi. TEEler hangi cihazda bulunursa bulunsun ondan bağımsız işlem yaptığı ve yaptığı işlemleri zincir dışında tamamladığı için, bu güvenli teknolojiyi temel alan ölçeklenme çözümleri saniyede 2.480 işlem yapabilme gibi önemli bir başarıya sahip. kaynak : koinbulteni.com
|
|
|
|