Blockchain teknolojisinin günümüzde gelişmesiyle ICOlara da fazlasıyla görev düşmeye başladı. Blockchain Venture Summit konferansında, 18 adet blockchain odaklı şirkete yatırım yapan Coinsilliumun CEOsu Eddy Travia da ICOların bugünkü durumu ve geleceği hakkında merak edilenleri dinleyicilere aktardı. 2016 yılında blockchain teknolojisinin medyada kendine daha fazla yer bulmasıyla yükselişe geçtiğini belirten Travia, yeni ekonomik sistemin kripto paralar üzerine odaklandığını söyledi. Eddy Travia, birçok finansal şirketin bitcoine ve blockchain şirketlerine 2013 ve 2016 yılları arasında yapılan yatırımın ortalama olarak 1 milyar dolar olduğunun da altını çizdi. Blockchain teknolojisinin çok farklı sektörlerde geliştiğini açıklayan Travia, blockchaine yatırım yapmanın ICOlardan geçtiğini de dinleyicilerle paylaştı. 2016da tokenlar yoluyla 240 milyon dolarlık yatırım çeken blockchain sektörü, 2017de kripto paralara olan merakın artmasıyla tokenlarla 6 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi. 2016da stabil bir şekilde seyreden blockchain sektörünün 2017 yılının mart ayında yükselişe geçtiğini söyleyen Travia, ICOların değerlemelerinden de bahsetti. ICOların önemine ve Token Salesin özelliklerine de konuşmasında yer veren Eddy Travia, geleceğin ICOların üzerinden ilerleyeceğinin altını çizmeyi ihmal etmedi ve Haziran 2017deki ICO datasının bilgilerini de katılımcılarla paylaştı. ICO tarafındaki zorlukları da ana başlıklar halinde geçen Travia, güvenlik sorunlarını, riskin getirdiği baskıları ve yeni odak noktalarını aynı başlık içinde, örneklerle açıkladı. Eddy Travia, bu sorunların yanında ICO yatırımcılarının yeni sorunlarından da bahsetti. https://webrazzi.com/2018/03/28/coinsillium-ceosu-eddy-travia-icolarin-su-anki-durumlarini-ve-gelecegini-anlatti/
|
|
|
IEG CEOsu Stefan Heilmann, Blockchain Venture Summitte yaptığı konuşmada blockchainin kurumsal ve daha transparan olması gerektiğini söyledi. Heilmann, IEG Blockchain Fund kapsamında blockchain topluluğunun daha kurumsal bir hale getirmek üzere çalıştıklarını belirtti. IEGnin CEOsu, konuşması boyunca blockchain teknolojisinin iki yıl içinde yarattığı değişimi, yasallaşma sürecini ve daha transparan olması için yapılabilecekleri ele aldı. Öncelikle blockchain teknolojisi ile ilgili basının ve toplumdaki bireylerin olumsuz görüşlerini paylaşan Heilmann, para aklama, ürün veya prototip gibi değerleme modellerinin eksikliği, white paperların ya çok teknik ya da çok yüzeysel olması gibi örnekler üzerinden ilerledi. Heilmann, ekosistemde ICO için güzel fikirlerin olduğunu ancak bir girişim yürütme deneyimden uzak bir durumda olunduğunu belirtti. Bir başka olumsuz konunun ise tartışmaya açık pazarlama yöntemleri olduğunu söyleyerek yatırım için LinkedIn üzerinden günde 50 e-posta aldığını ifade etti. Blockchain teknolojisi hakkındaki bir takım temellere de değinen Heilmann, blockchain teknolojisini tarayıcılar ve IPlerden sonraki en önemli gelişme olarak tanımladı. Blockchain teknolojisiyle aracıların ve hükümetlerin devre dışı bırakılarak bireyden bireye aktarım yapılabildiğini de hatırlattı. Başlangıçta kimlik doğrulaması ve para aklamasının önlenmesi için bir sistem bulunmadığını belirten Heilmann, blockchain teknolojisi kapsamında akıllı sözleşmelerin ve güvenli para transferinin de önemini vurguladı. Heilmann ekosistemde bulunan saçma kripto paralara da değindi. Bu tarz kripto paralara Bullshit Coin ismiyle hitap eden Heilmann, Jesus Coinden bahsetti. Jesus Coinin günahları affetme yetkisinin bulunduğunu belirten Heilmann, bu paraya yatırım yapanların varlığından bahsederek bir anlamda kurumsal ve şeffaf olmanın gerekliliğine gönderme yaptı. Heilmann, merkezileştirilmiş bir iş modeline ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi. Heilmannın verdiği kurumsallaşma nedenleri arasında Kodakın ICOsu da yer aldı. ICOnun açıklanmasıyla yüzde 40 artan Kodak hisseleri, kripto parayı ve ürünü yetiştiremediğini duyurmasıyla hisse değeri yüzde 18 düşmüştü. 2017 ve 2018 yılları arasında değişen dinamikleri de aktaran Heilmann, 2017 yılında hükümetlerin ve yasaların işe çok dahil olmadığımı, çoğunlukla White Paper üzerinden ilerlendiğini ve Hollanda ve İsviçredeki 2 banka dışında bankaların bu teknolojiyle çok ilgilenmediğini ifade etti. 2018de ise Stellar ve NEO gibi yeni blockchain platformlarının söz konusu olduğunu belirten Heilmann, hükümetler ve bankaların bu teknolojiye yakınlaştığını ifade ederek yasallaşma süreçlerinin altını çizdi. White Paperın PPMe dönüştüğünü belirten Heilmann, kimlik doğrulamanın ve para aklama işlemlerinin zorunlu hale geldiğini ifade etti. Aynı şekilde artık işlemlerin ATS lisansı gerektirdiğini vurguladı. Tokenları 3 başlık altında inceleyen Heilmann, kripto paralar, kuponlar ve dijital hisselerden bahsetti. ICO yatırımlarının kötü olarak algılanmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirten Heilmann, bu alanda ciddi bir yatırımın söz konusu olduğunu da sözlerine ekledi. https://webrazzi.com/2018/03/28/stefan-heilmann-blockchain-yatirimlari-kurumsal-ve-seffaf-olmali/
|
|
|
Google dün yaptığı açıklamada, Chrome web mağazasındaki bütün kripto para madenciliği uzantılarını yasakladığını açıkladı. İnternet tarayıcısı üzerinden kripto para madenciliği tek başına kâr getirebilecek bir uygulama değil ancak geliştiriciyseniz ve binlerce bilgisayarın internet tarayıcısına uygulama yükletebiliyorsanız durum farklı. Google, Chrome web mağazasında tek amacı kripto para madenciliği olan uygulamalara izin veriyordu. Googleın Chrome web mağazası için yayınladığı geliştirici programı kurallarında da açıkça belirtildiği gibi, yayınlanacak olan uygulamanın belirtilen amacından başka işlem yapmaması gerekiyor. Ama anlaşılan o ki yayınlanan kripto para madenciliği uygulamalarının yüzde 90ı bu kritere uymuyor. Özellikle Monero kripto para biriminin madenciliğinin basit ve internet tarayıcılarına uygulanabilir olması geliştiricileri de Monero madenciliği scriptlerini kendi uygulamalarının içine gizlemeye yöneltiyor. Bazıları daha başvuruda reddedilirken kimi de elemeleri geçip mağazada yerini alıyor. Tabii Google bu durumdan hiç memnun değil. Kripto para madenciliği scriptleri gizlenmiş uzantılar ciddi bir işlemci gücü tüketiyor. Bu günden itibaren Google, Chrome web mağazasında hiçbir kripto para madenciliği uzantısı yayınlamayacak ve Haziran ayından itibaren de yayında olanlar kaldırılacak. Kripto para madenciliği yapmayan blockchain uzantılarına ise yasak gelmeyecek. Googleın uzantılar platformu ürün müdürü James Wagner yaptığı açıklamada; platformlarının, geliştiricilere dair, kullanıcıların Chrome deneyiminden en iyi şekilde faydalanabilmeleri için güçlü özellikler sağladığını ancak bu güçlü özelliklerin aynı zamanda kötü amaçlı geliştiricileri de cezbettiğini ve bu sebeple, bu politikanın Chrome kullanıcılarının gizli risklere maruz kalmadan deneyimlerini sürdürebilmeleri için atılan başka bir adım olduğunu belirtti. https://webrazzi.com/2018/04/03/google-chrome-web-magazasinda-butun-kripto-para-madenciligi-uzantilarini-kaldiriyor/
|
|
|
Geçtiğimiz saatlerde YouTubeun San Bruno, Californiada bulunan genel merkezinde silah seslerinin yankılandığı bilgisi yayılmaya başladı. Silah seslerinden bir süre sonra YouTube genel merkezinde bir silahlı saldırının olduğu, 1 kişinin öldüğü ve 4 kişinin yaralandığı bilgisi doğrulandı. San Bruno Polis Şefi Ed Barberini yaptığı basın toplantısında şunları söyledi: Bina içerisinde ateşli silahla yaralanmış 4 kişi bulunuyor. Ayrıca bir de kendini yaraladığı için ölen bir kişi var ve bunun saldırgan olduğunu düşünüyoruz. Konuyu incelemeye devam ediyoruz. YouTube genel merkezinin bulunduğu bölgeden birden fazla 911 çağrısı alan San Bruno Polis Merkezi, bu şikayetlerle beraber attığı Tweet ile vatandaşlarını uyararak bölgeden uzak durmaları çağrısında bulundu. YouTube ürün yöneticilerinden Vadim Lavrusik, silah seslerini duymasıyla beraber hızlı bir Tweet ile durumu paylaştı. Bir başka ürün yöneticisi Todd Sherman ise daha detaylı olarak durumu paylaştı. İlk önce karmaşadan dolayı deprem olduğunu sandıklarını belirten Todd Sherman daha sonra çalışma arkadaşlarından silahlı bir saldırganın olduğunu ve saldırganın kendini vurduğunu öğrendiğini paylaştı. Saldırıdan kısa bir süre sonra olduğu anlaşılan ve yine Twitterda paylaşılan aşağıdaki görüntüler ise çalışanların binadan çıkarken ellerinin havada olduğu görülüyor. Todd Shermanın da paylaşımlarında söylediği gibi uzun bir süre boyunca herkes şüpheli durumunda olduğu için bu şekilde dışarı çıktıkları tahmin ediliyor. LA Timesın paylaştığı bilgilere göre saldırganın bir kadın olduğu ve intihar etmeden önce çalışanlara ateş açtığı belirtiliyor. Googleın basın ile bilgi paylaştığı hesabı Google Communicationsdan paylaşılan son bilgiler de 4 yaralı olduğunu doğruluyor. https://twitter.com/Google_Comms/status/981314129725079553/photo/1CNNnin verilerine göre yaralılardan bir kadın ve bir erkeğin durumu ağır. https://webrazzi.com/2018/04/04/youtubeun-genel-merkezine-silahli-saldiri-duzenlendi/
|
|
|
Şimdiye kadar çevreye olumsuz etkisi bulunan bir yakıt tüketmediği için motorlu taşıtlar vergisinden (MTV) muaf olan elektrikli araçlar, dün TBMMye gönderilen bir yasa tasarısı ile MTV ödemeye başlayacak. Bu yeni kanun tasarısıyla elektrikli araçların MTV tarifesinin sadece yüzde 25i oranında vergilendirileceğini belirtelim. TBMMye sunulan Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısındaki ibareler ise şu şekilde: Elektrik motorlu; otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin, panelvanların ve motosikletlerin, daha düşük olarak, diğer taşıtlar için uygulanmakta olan motorlu taşıtlar vergisi (MTV) tarifesinin yüzde 25i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır. Elektrikli araçların MTVye tabi tutulmasının nedeni ise MTVnin 1 Ocak itibariyle silindir hacmi ve araç yaşının dışında vergisiz fiyata da bağlanması. Daha önce Maliye Bakanlığı MTVnin dışında Torbadan 10 katın üzerinde ÖTV artışı çıktı, Elektrikli otoya süper ÖTV zammı başlıklarıyla yayınlanan haberler hakkında bir basın açıklaması yapmıştı. Bu basın açıklamasında Elektrik motorlu otomobillerin ÖTVsinde 1 kuruş dahi zam yapılmayacaktır ifadeleri kullanılmıştı. Gelelim elektrikli araç sahiplerinin ne kadar MTV ödeyeceğine. 1300 cc-1600 cc arası araçlar için fiyatı 40 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) MTV bin 294 lira. Fiyatı 40-70 bin lira arası olanlarda MTV bin 423 lira, fiyatı 70 bini aşanlarda ise bin 553 lira. MTV, 1601 cc-1800 cc arası araçlar için fiyatı 100 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 2 bin 512 lira, fiyatı 100 bini aşanlarda 2 bin 741 lira. Elektrikli araçlar bu bedellerin 4te birini ödeyecek. Bu arada Türkiyede satılan elektrikli ve hibrit otomobillere buradan ulaşabileceğinizi belirtelim. Bu listenin haricinde yılın ikinci yarısında I-Pace de bu listeye dahil olacak. https://webrazzi.com/2018/03/28/elektrikli-araclar-da-motorlu-tasitlar-vergisi-odemeye-basliyor/
|
|
|
Kişiden kişiye dosya paylaşım protokolü torrentin yaratıcısı Bram Cohen şimdi de bitcoin gibi elektrik enerjisi sömürmeyen, Chia isminde yepyeni bir kripto para yaratmak için kolları sıvadı ve şimdiden başlangıç için AngelListten Naval Ravikant liderliğinde, aralarında Andreessen Horowitzin de olduğu yatırımcılardan 3,4 milyon dolarlık yatım aldı. Toplanan fon 2019 yılının ilk çeyreğine kadar, Chianın, bitcoinin elektrik sömüren iş ispatı (POW) prensibine tamamen zıt, depolama alanı ve zaman üzerine kurulu blockchainini ve buna bağlı kripto para birimini yaratmak için kullanılacak. Chianın hedefleri bununla da sınırlı değil. Kripto para ekosisteminin tartışmalı fon toplama aracı ICOlar yerine Chia, bu yıl yaz ya da en geç sonbahar aylarında ABDnin menkul kıymetler komisyonuyla da görüşerek mini bir IPO (halka arz) gerçekleştirmeyi planlıyor. İşbirliği Yasası Yönetmeliğinde A+ kitle fonlaması kurallarına göre en fazla 50 milyon doların toplanabileceği halka arza akredite olmamış amatör yatırımcılar da katılabilecek. ICOlara katılan yatırımcıların paralarının şirket tarafından nasıl kullanıldığına dair bir bilgileri ya da güvenceleri olmadığını belirten Chia başkanı ve geçmişte kripto para borsası Trademillin COO görevini üstlenmiş, ayrıca birçok blockchain girişimi başlatmış olan Ryan Singer, varolan ICOların hiçbirinde olmayan ve halka açık bir şirkete yakışır bir şekilde şeffaf, hesap verebilir bir prensiple şirketlerini yöneteceklerini açıkladı. Chianın kripto para birimi önceden çıkartılmış ve tamamı Chia Network şirketinin elinde olacak. Düzenlenen halka arz ile bir yatımcı kitlesi toplamayı planlayan Singer, networkün lansmanından önce hissedarlara kar payı dağıtmayı planladıklarını belirtti. Halka arz işlemi 50 milyon dolar ile sınırlı olduğu için, Googleın da kendi halka arz döneminde yaptığı gibi yatımcılar talep ettikleri hisse miktarına açık arttırma usulü teklif verecekler. Chianın halka arzı ne kadar popüler olur ve talep artarsa hisse fiyatları da artacağı için Chia daha az hisse karşılığı istediği fonu toplayabilmiş olacak. İstenilen rakam elde edildiğinde teklifler son bulacak ve kazanan dışındaki teklif sahipleri ödedikleri kaporalarını geri alabilecekler. Böyle bir halka arzı uygulayan ilk kripto para Chiada, ayrıca kazanan tekliflerde esas rakam ve teklif arasında fark var ise aradaki farkı geri alabilecek. Cohen, 2004 yılında torrent protokolünü geliştirdikten sonra Bittorent isimli şirketi kurdu ancak kötü yöneticiler ile acı içinde geçen bir şirket deneyiminden sonra bu girişiminde CEO görevini başkasına vermek istemiyor. Cohen, girişimin karmaşık teknik altyapısı ile ilgilenirken, kurucu ortağı Singer iş adamı görevini üstlenerek, bir yandan halka arzı organize ediyor, bir yandan da ekibi 6 kişiye çıkartıyor. Ciddi ve yoğun bir şekilde derin algoritmik işler üzerinde çalıştığını anlatan Cohen, güvenli ve dağıtılmış bir veri bankası yaratmanın çok güç olduğunu belirtti. Gerçi bunlar, bir noktada günlük internet trafiğinin yüzde 40ının kullandığı torent protokolünü yaratmış olan kişi için biraz komik sözler olsa da, Chia şu an dağıtılmış ağ protokolleri, matematik ve kriptografi konusunda uzmanları işe almaya başladı. Chia, bitcoinin kullandığı iş ispatı protokolü yerine, çoğu bilgisayar kullanıcısının sabit sürücüsünde boşta duran alanlarına talip olan dosya alanı ispatı protokolünü tercih ediyor. Dosya alanı protokolünün zayıf noktalarına gelebilecek saldırılara karşı ikinci bir katman olarak da zaman ispatı protokolünü ekliyor. Ayrıca kripto para madenciliğini merkezcil hale getiren madencilik havuzlarına karşı da outsource edilemez özelliği getiriliyor. Cohen, Chianın bütün bu özelliklerinin, madencilik kaynaklı elektrik tüketimi ve merkezcilik problemlerine çözüm olacağına inanıyor. Whitepaperiniz var mı sorusuna gülerek, bizim 38 yıldır düzenlenen Asia-crypt konferansının yayını gibi yayınlarda görebileceğiniz gerçek paperlarımız var yanıtını veren Cohen, Pazar tarafından pump-dump yapan birileri gibi değil gerçek bir yatırım olarak görünmek istediklerini ve gelen yatırımcıların ilk karlılıkta pozisyonlarını satarak ayrılmamalarını hedeflediklerini belirtti. Kripto para ekosistemi boş vaatler, gerçekleşmemiş projeler ve dolandırıcı şirketler ile dolu iken Chianın güven toplayıp gerçek bir kullanıcı tabanı yaratabilmesinin önünde daha çok yol var; ama iyi bir takım, güvenilir yatırımcılar ve uygulayacak iyi bir plan ile blockchain teknolojisini bitcoin ve diğerlerinin ötesine de taşıyabilirler. https://webrazzi.com/2018/03/29/cevreci-kripto-para-chiaya-34-milyon-dolar-yatirim/
|
|
|
Geçtiğimiz haftalarda Instagramın Hikayeler kısmında yer alan GIPHY eklentisi, platformda bulunan ırkçı GIFler nedeniyle uygulamadan kaldırılmıştı. Instagram, dün GIPHYnin kütüphaneyi 4 kez kontrol ettiğini söylemesi üzerine eklentiyi tekrar yayına aldı. Üstelik GIPHY eklenen yeni GIFleri bu kez önceden denetlediğini ifade etti. Aynı dönemde eklentiyi uygulamadan kaldıran şirketlerden biri de Snapchat. Ancak şirket bu konuda Instagram gibi bir adım atmış değil. Hatta basından gelen sorular karşısında Snapchat, GIPHYnin yeniden etkinleştirilmesiyle ilgili paylaşacak her hangi bir şeyi olmadığını söyledi. Bu etkinleştirme ile ilgili bir Instagram sözcüsünün açıklaması ise şu şekilde: Bu süreçte GIPHY ile yakın temas halindeydik ve Instagram kullanıcılarının iyi bir deneyime sahip olmasını sağlamak için önlemler aldıklarından emin olduk. Olayı kaçıran okuyucularımız için tekrar hatırlatmakta fayda var. Lyauna Augmon, isimli bir Instagram kullanıcısı eklentiye suç (crime) yazdığında siyahileri aşağılayan oldukça ırkçı bir GIF ile karşılaşmıştı. GIFte Zencilerin işlediği suçlardaki ölüm sayısı gibi ciddi anlamda ırkçı bir ifadeye yer verilirken, maymun resmi de dikkat çekiyordu. Augmonun bu GIFi Twitterda paylaşmasıyla, GIPHY entegrasyonu sosyal ağların imajı için ciddi bir tehdit oluşturdu. Bu olay yaşandığında Snapchat, Bunun bir daha asla gerçekleşmeyeceğinden emin olana kadar GIPHYyi uygulamamızdan kaldırdık. açıklaması yaparken, Instagram bu durumdan basın mensuplarının telefonlarıyla haberdar olmuştu. Instagram 1 saat içinde eklentiyi kaldırırken GIPHY 12 saatlik bir sessizliğe büründü. 12 saatin sonunda GIPHY bu içeriğin yayınlanmasının nedenini içerik denetleme filtrelerindeki bir hata olduğunu söylemişti. Aslında bu durum üçüncü partilerle çalışan herkesin başına gelebilirdi. Böyle bakıldığında Snapchatin uzun yıllar boyunca üçüncü parti yazılımcılara erişim izni vermemesinin haklı bir nedeni olduğunu söylemek mümkün. Öte yandan üçüncü partilerle çalışmak platformlara yadsınamaz bir hız ve çeviklik kazandırıyor. Açıkçası Snapchat de bunun farkına varmış olmalı ki artırılmış gerçeklik ve pazarlama alanlarında yazılımcılara platformu açtı. Yine de 3. partilere açılan her kapı riskleri ve krizleri de beraberinde getiriyor. Sanırım yakın zamanda bunun en somut örneğini Facebook ve Cambridge Analytica krizinde gözlemledik. Zira bu krizin akabinde Facebook, yazılım geliştiricilerin uygulama ve bot başvurularının değerlendirme sürecini askıya aldı. https://webrazzi.com/2018/03/30/instagram-irkci-giflerin-kaldirildigi-giphy-eklentisini-tekrar-yayinladi/
|
|
|
Google şimdiye kadar Mavi Gmail, Google Hazine haritaları, YouTube kapanıyor ve Pokemon Challenge oyunu gibi değişik şakalarla karşımıza çıkmıştı. Şirket bu yıl da Google Mapste Waldo, Ali Nerede? oyunu, Google Cloud Humus APIı, Fiziksel Gboard Klavyesi, Yenilenebilen Enerjiye sahip Chromebooklar ve daha nice şaka ile sevenlerini şaşırtmadı. Şirketin bu yıl yaptığı 1 Nisan şakalarına hep birlikte göz atalım. Google Mapste Waldo Nerede? Google Maps ekibi yukarıda başka örneklerini de paylaştığımız üzere 1 Nisan şakalarında işe oyunları dahil etmeyi seviyor. Ekip bu yıl birçok kişinin çocukken oynadığı Waldo Nerede? oyununu dahil etmeye karar verdi. Türkiyedeki kullanıcıların Ali Nerede olarak görebildiği bu oyunda Google Maps sizden Ali dahil olmak üzere 5 gezginin yerini bulmanızı istiyor. Masaüstünde klavyedeki ok tuşları ve mouse ile oynanan bu oyunu siz de denemek isterseniz bu linki: http://google.com/maps takip edebilirsiniz. Oyunu uygulamanın güncel versiyounda bulmanız da mümkün. Şili, And Dağlarında Ali ve arkadaşlarını ararken adeta çocukluğunuza geri döndüğünüzü hissediyorsunuz. Böylece sonraki seviyeye geçip Aliyi Avustralyanın plajlarında aramaya başlıyorsunuz. Google Cloud Humus API Şirket Google Israel YouTube hesabında yayınladığı bir video ile Google Cloud Humus APIı duyurdu. Bu API ile İsrailde yaşayan kullanıcıların kendi ağız tadına uygun Humus bulma sorununa çözüm getirdiğin açıklayan Google, bu teknoloji için nasıl çalıştıklarını videoda detaylandırdı. Videoda yer alan bilgilere göre Humus API, Googleın gelişmiş yapay zeka algoritmasını kullanarak ağzı tadınızı analiz ediyor. Üstelik analiz için kullandığı tek teknoloji de bu değil. Google Cloudda depolanan bir humus büyük veri deposu, bir makine öğrenme modeli, görsel zeka ve tadım çubuğu da bu ürünün analiz teknolojisi için kullandığı öğeler. Videoda yer alan mühendisleri bu başarılı oyunculukları ve mizah duyguları için tebrik etmek gerekiyor. Fiziksel Gboard Klavyesi Latin alfabesinin sade yapısının aksine Hiragana, Katakana ve Kanji olmak üzere üç farklı yazı sistemi kullanılan Japonca kullanımını klavyede basitleştirmek isteyen Google, el yazısını algıyabilen yeni Fiziksel Gboard Klavyesini duyurdu. Googz Google Avustralya ve Yeni Zelanda Tüketici Pazarlaması Direktörü Gabriella Conlon paylaştığı bir blog gönderisinde Googleın yeni ismi Googzu duyurdu. Şirket, sadece Avustralyada kullanılacak olan bu marka ismi için ülkenin ünlü YouTuberı ve Draw with Jazza hesabının sahibi tasarımcı Jazza ile çalıştı. Yenilenebilir Enerjiye sahip Chromebook GoogleIn 1 Nisan şakalarının sonuncusuna geldik. Chrome OS ekibinin yenilenebilir enerji üzerine çalıştığı bu şakada Chromebook kullanıcıları rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve gübre enerjisi ile bilgisayarlarını şarj edebiliyor. Bu teknolojide rüzgar enerjisinden yararlanmak isteyen kullanıcılar en yakın yel tünelini ya da rüzgar çiftliğini ziyaret ederken, güneş enerjisinden faydalanmak isteyen kullanıcıların laptoplarını güneşe tutmaları yeterli. 10 dakika boyunca güneşlenen bilgisayarınızın 5 saatlik pil ömrüne kavuştuğunu görmek sanırız teknolojinin bize sunabileceği en büyük nimet. Son olarak gübre enerjisinden faydalanacak kullanıcıların, şarj aletini toprağa yerleştirmesinin yeterli olacağını da belirtelim. 1 Nisanı geride bırakırken Googleın yıllardır vazgeçm ediği bu mizah duygusunun belki de en iyi sürdürülebilir PR çalışması olduğunu söylemek mümkün. https://webrazzi.com/2018/04/02/google-1-nisanda-yaptigi-tum-sakalar/
|
|
|
Bitcoin, yaratılmış ilk ve en basit DAO sözleri ile başlayan Aragon Network tanıtım videosu oldukça ses getirecek görünüyor. Video devrim başladı bile, sloganları arkada, blockchain teknolojik devrimini anlatılıyor. Konsept olarak DAO, anti merkezcil organizasyonlar kurmak ve bunların kendi kendisini akıllı sözleşmeler ile yönetebilmesini sağlamak için ethereumun kurucusu Vitalik Buterin tarafından geliştirildi. Satoshinin tersine Buterin projesinin başında kalmak ve onu yönetmek istedi ve belki genç yaşının verdiği temiz fikirleri ile sonrasında bir lidere dönüştü. Fikirleri sadece ethereum toplumunu değil bütün blockchain ekosistemini etkilemeye başladı. Ethereum blockchaini, bitcoin gibi sadece değer depolamak ve transfer etmekten ziyade bir dünya bilgisayarı haline geldi. Yaratılan DAOlar da bu dünya bilgisayarı sayesinde hayatlarına başlıyorlar ve sürdürüyorlar. Belki de bu yaklaşım bir gün ethereumu bir numaralı blockchain projesi haline getirecek. https://www.youtube.com/watch?v=AqjIWmiAidwAragon Network, anti merkezcil organizasyonlar yaratmak ve yönetmek için İspanyadan Luis Cuende tarafından kuruldu. Cuende şimdiden Forbes dergisinin 30 yaş altında en önemli 30 isim listesine girdi bile. Cuendenin proje yönetimindeki ortağı ise GitHubda 1800den fazla projeye desteği olan Jorge Izquierdo. Projeyi destekleyenler arasında ise, ethereumu Buterin ile beraber kuran dört kişiden biri Mihai Alisie dikkat çekiyor. Coinfund kurucusu Jake Brukhman da destekçilerin arasında. Temel olarak ethereum tabanlı bir iş yönetim sistemi olan Aragon, 18 Mart 2017 tarihinde düzenledikleri ICO ile 15 dakika içerisinde 25 milyon dolar fon toplamayı başarmıştı. Aragon, DAO olarak hayatlarına devam etmek isteyen ya da DAO olarak sıfırdan başlamak isteyen organizasyonlar için Aragon Network adında, dijital bir yetki alanı olarak ta tanımlanan bir ağ ve bu ağ üzerinde organizasyonunuzu yönetmenizi sağlayacak araçların bulunduğu Aragon Core adında bir uygulama sağlıyor. Organizasyonun yönetimi için çalışacak akıllı sözleşmelerin yaratıldığı platformları ise AragonOS. AragonCore, organizasyonunuzu yönetirken kullanacağınız araçların bulunduğu bir uygulama. Organizasyon içi kripto para yaratımı (şirket içi hisseler yârine DAOlarda kripto paralar mevcut), oylamalar, izinler, finansal raporlar ve fonlama gibi bir çok araç uygulamanın içinde ve çok basit bir arayüz ile kullanıcıya sunuluyor. AragonOs ile yaratılan akıllı sözleşmeler sayesinde çalışanların maaşları ya da ikramiyeleri otomatik olarak ödenebiliyor. Sistem aynı zamanda güvenilir ve hiçbir şekilde değiştirilemez muhasebe kayıtları tutuyor.
|
|
|
Kickstarterda destek bekleyen bir proje olarak karşımıza çıkan Boltron, oldukça yetenekli bir akıllı telefon tutucusu olarak kullanılabiliyor. Kablosuz şarj destekleyen Boltron, otomobiliniz içindeki kablo karmaşasından kurtulmanızı hedefliyor. Qi kablosuz şarj standardını destekliyor U şeklindeki tasarımı sayesinde akıllı telefonun rahatça oturabileceği bir akıllı telefon tutucusu olan Boltron, özellikle kolay kullanımı ile rakiplerinin önüne geçiyor. Qi kablosuz şarj teknolojisini kullanan Boltron,Qi kablosuz şarj standardını destekleyen tüm akıllı telefonları şarj edebiliyor. ızlı şarj desteği de sunan akıllı telefon tutucusu, iPhone modelleri için 7,5 W, Samsung akıllı telefonları için 9 W ve son olarak maksimum 10 Wa kadar güç verebiliyor. Genişleyip daralabilen beşik yapısı sayesinde tüm akıllı telefonlar için kullanılabilen Boltron, akıllı telefonların kılıfları ile de kullanılabiliyor. Kısa zaman sonra beşik kısmı için renk seçenekleri de sunacak olan Boltron, engebeli arazilerde bile akıllı telefonunuzu oldukça güçlü bir şekilde tutuyor ve sağlam tasarımı sayesinde düşmesine izin vermiyor. Akıllı telefonunuz aracınızda unuttuğunuz durumlarda aktif hale gelen sesli bir bildirim özelliğine de sahip olan Boltron, şu ana kadar 569 kişi tarafından desteklendi. 25 bin doların üzerinde destek toplayan Boltron, önümüzdeki Haziran ayında gönderimlerine başlayacak. https://webrazzi.com/2018/03/30/kablosuz-sarj-destekli-akilli-telefon-tutucusu-boltron/
|
|
|
Rusyanın ABD siyasetini Facebook reklamlarıyla manipüle etmesi ve Cambridge Analytica krizi sonrasında Facebook, kullanıcıların güvenini yeniden kazanmak için adımlar atmaya devam ediyor. İçerik ortaklarının haber makalelerinin ötesinde fotoğrafları ve videoları da doğrulamasını sağlayan şirket, her gün milyonlarca sahte hesabı da kapatmaya başladı. Öncesinde yaptığı bir basın toplantısında bu yeni özellikleri duyuran Facebook, özellikleri bir blog gönderisinde de detaylandırdı. Seçim güvenliği odağında yapılan basın toplantısı Facebook Güvenlik Müdürü Alex Stamos liderliğinde yürütüldü. Bu arada yaşanan krizler nedeniyle Stamosun yıl sonuna doğru şirketten ayrılacağını ancak şimdilik şirkete bağlılığının sürdüğünü belirtmekte fayda var. Stamos, Facebookun sahte kimlikleri, çeriği daha popüler hale getirmek için pompaladıkları ya da yasa dışı bir şekilde büyüyen sahte hedef kitleleri, yanlış bilgi yayma eylemlerini ve kasıtlı olarak aldatıcı ve insanların görüşlerini gerçeklerin ötesinde şekillendiren yanlış anlatıların yayılması eylemlerini belirlemek için inşa ettiği yeni yolları anlattı. Stamos açıklamasında şu cümleleri kullandı: Bu zorluklarla başa çıkmak için sistematik ve kapsamlı bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyoruz ve daha sonra bu yaklaşımı her ülkenin ya da seçimin ihtiyaçlarına göre haritalamaktayız. Facebookun Sivil Katılım Ürün Müdürü Samidh Chakrabarti ise Facebookun artık proaktif olarak yurttaşlıkla ilgili özgün olamayan haberler üreten yabancı kaynaklı Sayfaları aradığını belirtti. Böylece Facebook güvenlik ekibi bu sayfaları manuel olarak gözden geçiriyor ve hizmet şartlarını ihlal ettiğini tespit ederse bu sayfaları platformdan kaldırıyor. Chakrabarti bu yöntem için şunları söyledi: Bu proaktif yaklaşım, daha hızlı hareket etmemizi sağladı ve bölücü veya yanıltıcı memelerin viral olmaya başlamasını engellemek için gerçekten önemli bir yol haline geldi. Facebook, ilk olarak bu aracı Alabamanın özel seçimlerinde kullandı. Bu proaktif sistem, para kazanmak için seçimi kullanan Makedon spammerları tespit etti ve kapattı. Sistem şu an için İtalyan seçimlerini korumak için devrede. Şirketin bu sistemi ABD ara seçim döneminde de kullanılacağını belirtelim. Bu arada Facebook makine öğrenmesi kullanarak içeriğin kendisini değerlendirmeden daha fazla şüpheli hareket saptayabilecek. Böylece bir gün içinde milyonlarca sahte hesabı, birilerine zarar vermeden önce kapatabilecek. Şirket aynı zamanda tüm bu araçlarla ilgili detaylı bilgiyi Fighting Abuse @ Scale isimli bir konferansta açıklayacağını da duyurdu. https://webrazzi.com/2018/03/30/facebook-fotograf-ve-videolari-dogrulamaya-basladi/
|
|
|
Henüz beta aşamasında olmasına rağmen, bitcoinin son teknolojisi Lightninig Network dünyanın her yerinden yüzlerce geliştirici ve meraklı tarafından kullanılıyor. Şimdiden 1000in üzerinde düğüm noktası -bir kısmı zarar ediyor olsa bile aktif durumda. Lightning Network daha çok yolun başında ama gene erken dönem adapte olmak isteyenler ön sıralarda yerini aldı. Bitcoin ilk çıktı dönemde basit bir laptop ile günde birkaç bitcoin çıkartabiliyordunuz. Kurumsal para madencilik işindeki kar marjını görünce bu işe girişti ve sonuç olarak bitcoin madenciliği sadece parası olan yatırımcılar için bir iş kolu haline geldi. Kripto para ekosisteminde ise aynı senaryonun Lightning Networkte de yaşanabileceği konuşuluyor. Lightning Networkte bir düğüm noktası yaratmak ve çalıştırmak pek fazla beceri gerektirmiyor. Biraz teknik birazda kripto para bilgisi yeterli. Ancak bunu bir hizmete dönüştürmek ise bambaşka bir şey. Örneğin Lightning kullanıcıları her zaman ödeme gönderecekleri kişilerin erişilebilir olmalarına güvenmek zorunda kalmayacaklar, siz online olmasanız bile sizin yerinize size gelen ödemeyi kabul edip bekleten aracı kurumlar mutlaka ortaya çıkacak. Bu şimdiden ön görülebilir bir hizmet alanı, bir nevi banka. Birçok kripto para sevdalısının da aklına takılan en büyük soru bu. Oyuna mı geldik? Lightning Network her ne kadar açık kayak geliştirilen bir proje de olsa geliştiricileri kurumsal fonlamalardan yatırım alan şirketler. Lightning Labs 2,5 milyon dolar, Blockstream ise 80 milyon dolar yatırım almıştı ve er ya da geç yatırımcıları kar etmelerini istemeye başlayacak. İşte bu durum kripto para meraklılarını endişelendiriyor. Ne de olsa Facebook ve Twitter gibi Silikon Vadisinden çıkma bedava sosyal medya hizmetleri bir şekilde hep kullanıcılarını birer ürün haline getirmeyi başardı. Tabii burada blockchaini aktif tutabilmek için gereken donanımların maliyeti de önemli bir etken. Lightning Networkte düğüm noktası çalıştırabilmek için gerek donanım, Bitcoin madenciliğinde olduğu gibi pahalı donanımlardan oluşmuyor. Lightning Networkün whitepaperinin yazarlarından ve MIT araştırmacısı Thaddeus Drjyaya göre işte tam da bu sebepten hiçbir zaman Lightninig Network kurumsal bankaların merkezileştirdiği bir ağ olmayacak. Drjyaya göre, kullanıcılar kazıklandıklarını düşündükleri anda hemen başka bir kanalı tercih edebilecekler. LightningApp geliştiricilerinden Elanie Ouya göre kanal açma maliyetleri çok düşük olduğu için kötü hizmet verene çok sayıda alternatif olacaktır. Ancak bunların hiçbiri tam anlamıyla tatmin edici olamıyor gibi. Lightninig Networkte açılan kanalın aktif kalabilmesi için, içinde bitcoin barındırması gerekiyor. Yüksek miktarda fona erişim olanağı olan şirketler daha likit olanaklı kanallar açarak tek bir noktada olmasa bile belirli bir düzende merkezileştirmeye yönlenebilirler. Özellikle kripto para borsaları likidite konusunda sıkıntı çekmeden kanallarını açık tutabilecek. Lightninig geliştiricilerinden Jack Mallersin yarattığı ücretsiz ZapLightninig cüzdan için yakın zamanda hem masa üstü hem de mobil uygulamalarını yayınlayacak ve sırf bu uygulamalar bile sıradan insanın kurumsal bankaların açtığı kanallara ihtiyacı olmadan Lightining Networkü kullanabilmesine olanak tanıyacak. Kanal açma maliyetleri sıradan kullanıcının sürekli kanal açıp kapatabilmesine imkan verecek kadar ucuz olmasa da, yüz bin işlemlik bir kanalı işletmenin maliyeti 20 dolardan az. Mallera göre kurulum maliyetleri çok düşük olduğu için rekabet çok yüksek. Günümüzde nasıl insanların telefonunda bitcoin cüzdanları varsa bir gün mobil cihazlarında ve bilgisayarlarında da Lightining düğüm noktaları olacak ve her biri birbiriyle haberleşebilecek bir ağ üzerinde olacak. Aslında yeni gelecek olan Zap güncellemesi ile kullanıcılar daha basit bir şekilde Lightning düğüm noktası kurabilecekler. Lightining Networkte işlevsel bir düğüm noktası yaratıp kanallar açabilmek için maliyetler bu kadar düşükken kripto para madenciliği ile karşılaştırılması pekte doğru değil. Drjya, Lightining Networkün ileride merkezcil olup olmayacağına ilişkin yorum yapabilmek için çok erken olduğunu söylese de Maller duruma bira daha optimistik yaklaşıyor. Biraz bilgisi olan kullanıcının ödemenin network içinde izleyeceği yolu bile seçebilir olduğunu, bunun merkezcil yapının oluşmasını engelleyecek bir durum olduğun belirtiyor. Bu şirketlerin bir gün bitcoin networkünün Facebooku haline gelecekleri senaryosu bir yana, Lightining Network tamamen merkezcil olamayacağı gibi, hayal edilen tamamen anti merkezcil ve dağıtılmış bir ağ ütopyası da gerçekleşecek gibi durmuyor. https://webrazzi.com/2018/03/30/lightning-network-hayatina-basladi-ama-surdurebilecek-mi/
|
|
|
ABDli sürücüler yakında Ford Motor tarafından üretilen otomobillerinde araçtan araca kripto para transferi gerçekleştirebilecekler. Bu sistem Ford tarafından, gidecekleri yere daha hızlı varabilmek için önüne geçmek istedikleri araca ödeme yapmak isteye sürücüler için geliştirildi. Ford Motorun yan kuruluşlarından birinin ABD Patent ve Tescil Ofisine Cooperatively Managed Merge and Pass (CMMP) (ortaklaşa yönetilen birleşme ve geçiş)ismi ile 2016 yılında yaptığı başvuru onaylandı. CMMP, kendi ekosistemi içerisinde ve yolda giderken araçlar arası iletişim kuran bir kripto para platformu. Sistem araçların kendi aralarında iletişim kurarak ve veri paylaşımı ile trafiğe ait belirli şablonlar çıkartabilmesine olanak tanıyor. Sistem ayrıca sürücü ile ilgili veri toplayıp depoluyor, Facebookun kullanıcı verileri ile ilgili skandalından sonra pek de hoş karşılanacak bir özellik gibi durmuyor. CMMP sistemine dâhil olan araçlar ikiye ayrılıyorlar; tüccarlar ve tüketiciler. Tüccar araçlar trafikte daha yavaş olan şeritlerde ilerleyerek, istedikleri yere daha hızlı varmak isteyen tüketici araçlara kendilerini geçebilmeleri için yer ve zaman kazandırıyor. Tabii CMMP kripto parası karşılığından. Ücretler ise tüketici aracın trafikte ne kadarlık bir avantaj sağlamak istediğine göre değişiyor. Patent başvurusunda sistemde CMMP kripto parası dışında bitcoin ya da diğer kripto paraların kullanılıp kullanılamayacağına dair bir açıklama yapılmıyor. Proje heyecanlı bir girişimin ICOsu gibi görünse de, 2022 yılına kadar elektrikli araçlara 22 milyar dolar yatırım yapmayı hedefleyen Ford onlardan biri değil. Mobil sistemlerle de ilgilenen Ford 1 milyar dolarlık bir fonu da yapay zekâ çalışmaları için ayırmıştı. https://webrazzi.com/2018/03/30/ford-kripto-para-tabanli-araclar-arasi-iletisim-platformu-icin-patent-aldi/
|
|
|
Son olarak yeni dil desteği ve yazılımcılara açılan eylemleriyle gündeme gelen Google Asistan, Android Payin yerini almaya hazırlanıyor. Artık kullanıcılar, Google Asistan üzerinden sesli komutla para alım ve gönderim işlemleri yapabilecek. Üstelik borç isteyen arkadaşlarınıza sesli komutlarla para gönderimi yaptıktan bir süre sonra Google Asistan üzerinden küçük bir hatırlatma da gönderebiliyorsunuz. Google, şimdilik sadece telefonlarda kullanılabilen bu özelliği, önümüzdeki aylarda Google Homea da getireceğini ifade etti. Özelliğin ilk olarak telefonlara gelmesinin sebebi, kimliğinizin telefonlar üzerinden daha güvenli bir şekilde doğrulanabilmesi olabilir. Telefon üzerinden verdiğiniz komutlarda Google, komutun size ait olduğunu onaylamak için sizden bir şifre ya da parmak izi istiyor. Aslında Google Home hali hazırda farklı konuşmacıları ayır etme yeteneğine sahip. Ancak Googleun bu alanda güvenli bir onaylama işlemini nasıl yapacağı henüz belli değil. Eğer şimdiye kadar Android Payi kullanmadıysanız Asistanın ilk kullanımda sizi bu konuda yönlendireceğini belirtelim. Aynı zamanda Google Payden para alım ve gönderim işlemlerinin ücretsiz olduğunu söylemekte fayda var. https://webrazzi.com/2018/03/23/google-asistan-mobilde-para-alim-ve-gonderim-islemleri-yapmanizi-sagliyor/
|
|
|
Kullanıcılarına gerçek para kazanmalarını vadeden ilginç bir mobil oyun olarak karşımıza çıkan HQ Trivia, her geçen gün büyümeye devam ediyor. Vine kurucuları Rus Yusupov ve Colin Kroll tarafından kurulan HQ Trivia, geçtiğimiz Ekim ayında kullanıma sunuldu. İlk etapta sadece iOS platformu için sunulan HQ Trivia, para kazanmayı vadetmesi sayesinde geçtiğimiz yılın en çok indirilen uygulamalarından biri olmayı da başardı. Yaklaşık 2 ay önce Android platformu için de kullanıma sunulan uygulama, dün itibariyle iPad desteği sunmaya da başladı. 12 soruyu doğru bilmek yeterli 1 milyonu aşkın kullanıcıya da sahip olan HQ Trivia, temelde canlı yayınlanan bir bilgi yarışması mantığında çalışıyor. 12 soruyu bilmeniz halinde para ödülü kazandıran HQ Trivia ile 18 bin dolara kadar para kazanmak da mümkün. 12 soruyu yanıtlamak için her soru başına 10 saniyelik bir süreniz olduğunu da ekleyelim. Hatta hatırlatmak gerekirse HQ Trivia geçtiğimiz Pazar günü ödülü 25 bin dolara kadar çıkarmıştı. Fakat son soruya kadar gelen bir kullanıcı uygulamanın hizmet şartları ve yarışma kurallarını ihlal ettiği gerekçesi ile yarışmadan atıldı. Böylelikle 25 bin dolarlık ödülü kimse kazanmadı ama HQ Trivia özellikle sosyal medyada pek çok eleştiriye de maruz kaldı. Hatta bu olaydan sonra kısa süreliğine de olsa HQ Trivia App Storedan kayboldu. Fakat HQ Trivia oyunun App Storedan kaldırılmasının nedeninin uygulama tarafından App Store için tanımlanan kredi kartının geçerliliğini yitirmesi nedeniyle olduğu ortaya çıktı. Para kazandıran ilginç konsepti sayesinde mobil oyun meraklılarının ilgisini çekmeyi başaran HQ Trivianın ne kadar büyüyeceğini merakla bekliyoruz. https://webrazzi.com/2018/03/25/kullanicilarina-gercek-para-kazanmayi-vadeden-mobil-oyun-hq-trivia/
|
|
|
Daha dün #deletefacebook kampanyası ile ilgili şu ana kadar kayda değer sayıda hesap silinmediği belirten Mark Zuckerberge Elon Musktan adeta darbe geldi. Elon Musk sadece kendi hesabını değil aynı zamanda Tesla ve SpaceXin de Facebook sayfalarını sildi. Elon Muskın bu silmeye giden yolculuğu ise oldukça enteresan. Sizlerle daha önce paylaştığımız Bilmeniz gerekenler: Cambridge Analytica hikayesi, Facebook ve büyük veri yazımızda olayı derinlemesine anlatırken WhatsApp kurucu ortağının da katıldığı deletefacebook kampanyasından bahsetmiştik. Brian Actonın Tweetine Whats Facebook? diye dönüş yapan Elon Musk, Twitterda Serdarsprofile hesabının adeta adamsan SpaceXi de silersin cümlesi ile gaza gelerek, hesapları sildi ve yaptım diye Serdara dönüş yaptı. Hesap silmenin dışında Facebookta hiç reklam vermediklerini belirten Elon Muskın dikkat çeken bir cümlesi de var: Ürünler yaşar ve ölür. Doğası böyledir.. Bu cümle akıllara bir dönemin sonu mu sorusunu getirdi. Bunun haricinde Elon Muskın Facebookun şirket bünyesindeki diğer ürünlere karşı bir duruşununu olmadığını belirtelim. Instagram sayfasını kullanmaya devam edeceğini belirten Musk burada da özgürlüğün devam etmesine bağlı olduğunu vurguladı. https://webrazzi.com/2018/03/24/elon-musk-twitterda-turk-kullanicinin-gazi-ile-facebook-hesaplarini-sildi/
|
|
|
Son günlerde gündemi oldukça meşgul eden Cambridge Analytica ve Facebook krizi, #deletefacebook kampanyasını doğurmuştu ve bu kampanya sosyal medyada bir çok kişinin paylaşımıyla gündem olmuş ve tabi ki bir çok hesabın silinmesine neden olmuştu ve #deletefacebook kampanyası en büyük desteği WhatsApp kurucu ortağından almıştı. Bu kadar büyük bir kriz sonucunda ortaya çıkan bir kampanyanın çok fazla kişi tarafından desteklenmesi bekleniyor genelde fakat durumun ciddiyeti pek fazla anlaşılmadığından olsa gerek görünüşe göre tahmin edildiği kadar destek görememiş. #deletefacebook kampanyası ile ilgili konuşan Mark Zuckerberg, bu kampanyanın iyi bir şey olmadığını fakat şu ana kadar kayda değer sayıda hesap silinmediği bilgisini New York Times ile yaptığı röportajda paylaştı. Açıkça görülüyor ki bu durum insanlar için büyük bir güven sorunu ve bunu anlıyorum. İnsanların uygulamayı silmeleri veya Facebooku kullanırken kendilerini iyi hissetmemeleri çok büyük bir problem ve bunu düzeltmek bizim öncelikli sorumluluğumuz. Yaşanan krizle ilgili araştırma ve soruşturmalar devam ederken bir çok kullanıcının hem Facebook hem de diğer sosyal ağlara bakış açısının ne şekilde değişeceği de merak konusu. Bu konunu kısa sürede unutulup gitmesi, daha büyük problemler için zemin hazırlayacaktır. Markalar ve kullanıcılar bu duruma tepkilerini net olarak göstermeli. https://webrazzi.com/2018/03/23/mark-zuckerberg-deletefacebook-hareketinde-kayda-deger-sayida-hesap-silinmedi/
|
|
|
Cambridge Analytica ve Facebookun neden olduğu global veri krizi somut sonuçlar doğurmaya başlıyor. Her ne kadar Zuckerberg, #deletefacebook kampanyasının kayda değer sayıda kişiye ulaşmadığını söylese de bu kampanyanın tedirgin edici olduğunu belirten Zuckerberg, kendisini derinden etkileyecek bir başka kampanya ile karşı karşıya kalmış görünüyor. Henüz okumayanlar için belirtelim: Cambridge Analytica ve Facebook krizi hakkında bilmeniz gereken her şey! Almanyanın en büyük 2. bankası olan Commerzbank, ikinci bir duyuruya kadar Facebook reklamlarını durdurduğunu açıkladı. Marka Stratejisi Başkanı Uwe Hellmann, reklamları durdurma nedeninin yaşanan büyük veri sızıntısı olduğunu paylaştı. Handelsblatt Business Daily gazetesine konuşan Hellmann, Facebook kampanyalarımızı duraklatıyoruz. Marka güvenliği ve veri güvenliği bizim için çok önemli dedi. Reklamları tekrar başlatmadan önce bu sürecin nasıl sonuçlanacağını takip edeceklerini de sözlerine ekledi. Commerzbank ile başlayan reklam durdurma hareketinin ikinci katılımcısı popüler tarayıcı Mozilla oldu. Resmi blogunda reklamları durdurduğunu açıklayan Mozilla Facebook varsayılan gizlilik ayarlarını güçlendirmek için harekete geçene kadar reklamları durduruyoruz dedi. Mozilla ayrıca Hala öğrenilecek daha fazla şey olduğuna inanıyor olsak da, mevcut varsayılan ayarlarının veriye erişimi çok fazla kolaylaştırdığını gördük özellikle üçüncü parti uygulamaları için. yorumunda bulundu. M&C Saatchi CEOsu David Kershaw yaptığı açıklamada müşterilerinin çok ciddi bir baskı uygulayacağını CNBC ile paylaştı. https://webrazzi.com/2018/03/23/commerzbank-ve-mozilla-facebook-krizi-sonrasi-reklamlarini-durdurduklarini-acikladi/
|
|
|
Kripto para ekosisteminde çatallanmalar genellikle havadan gelen bedava kripto para olarak göz önünde canlansa da Zcash için durum bu değil. Overwinter ismi verilen ve Zcash için bir ilk olacak olan çatallanma, geliştiricilerin ileri dönemlerde yapmak istedikleri daha dramatik değişiklikler için bir altyapı niteliğinde. Zcashin yaratıcısı Zerocoin Electric Coin Companynin kurucu ortağı ve CEOsu Zooko Wilcox CoinDeske verdiği bir demeçte, her ne kadar yeni birkaç özellik eklenmiş olsa da bu çatallanmayı aslında ilerleyen süreçte, network yükseltmeleri için bir pratik olarak gördüklerini belirtti. Geliştirici ekibin bütün odağında şimdilik haziran ayında çıkması planlanan Overwinter çatallanması var. Bunun arkasından planlanan Sapling (fidan) çatallanması yüksek seviye gizlilik sağlarken transferlerin hızlanmasını sağlamak gibi daha önemli yenilikler getirecek. Zcashin mevcut yazılımının ismi ise Sprout (filiz) -projeye isim seçimindeki incelik-, ve Overwinter (kışı geçirmek)dan sonra daha da güçlenmiş olarak karşımızda olacağını belirten Wilcox, ne zaman birilerine çatallanmadan bahsetse hemen kendine yeni kripto paranın adını sorduklarını ve bu sebeple Overwinterı çatallanma yerine network güncellemesi olarak isimlendirmek istediklerini açıkladı. İlk olarak bu çatallanma ile tekrar koruması (replay protection) eklenecek. Her ne kadar eski blockchainde kalmak isteyen kullanıcının pek olmayacağına inanılsa da eski blockchain üzerinde yapılan transferler yenisinde tekrarlanmayacak bu şekilde çift harcamanın önüne geçilebilecek. Wilcox bunun özellikten ziyade bir önlem olduğunu zira hiçbir kullanıcının yeni sürüme yükseltmekten çekineceğini zannetmediğini belirtti. Wilcoxu en çok heyecanlandıran ise son kullanma tarihi olan işlemler. Bir saat süresince bekleyen işlem otomatik olarak iptal oluyor. Biraz tuhaf ve gereksiz gibi görünebilir ancak madencilik ücretlerinin düşük tutulduğu işlemler kimi zaman saatlerce hatta günlerce mempoolda kalıyor ve madenciler tarafından ücreti düşük olduğu için seçilmiyor. Bazılarının güvenlik sebebi ile bu fikre pek sıcak bakmadığının farkında olan Wilcox, bu gelişmenin kullanıcıların madencilik ücreti belirlemeden yanlışlıkla gönderdikleri paraların kaybolmaması için bir önlem olduğunu savunuyor. Bu eklentiyle aslında bitcoinin ana kodundan kopyalanarak yola çıkan Zcash, kendini bitcoinden olabildiğince uzağa konumlandırmak iste gibi. Bitcoin ana kodundan gelen imzaların onaylanması ile ilgili bir hatayı düzelten imza onaylama performans yükseltmesi de Overwinter ile birlikte geliyor. Beklenen çatallanmaların dışında Zcash, kripto paraların en önemli sorunlarından ölçeklendirme için de planlar hazırlıyor. Bitcoinin Lightning Networkünü ve ethereumun Plasmasını yakında incelediklerini belirten Wilcox, hala tam olarak budur denilen bir çözümün ortada olmadığını belki de kendilerinin bunu ortaya koyabileceklerine inandığını belirtti. Hatta fikirler arasında blockhain verisini sıkıştırmak ta var. Ölçeklendirme konusunda yapılan geliştirmelerin her kripto para için işe yarayıp yaramadığını ancak birkaç sene sonra görebileceğiz. https://webrazzi.com/2018/03/23/onceligi-gizlilik-olan-kripto-para-birimi-zcash-ilk-catallanmasina-hazirlaniyor/
|
|
|
Kripto para endüstrisinin devlerinden BitFury, Norveçte devlet tarafından da desteklenen bir yatırımla sürdürülebilir ve enerji konusunda verimli bir veri merkezi açtığı belirtildi. BitFurynin 274 milyon NOK (35 milyon dolar) değerindeki bitcoin madencilik yatırımı, Norveçin kuzeyindeki Mo I Rana kasabasında konumlandı ve yerel olarak 30 kişiye iş imkanı sağlayacak. BitFury grubunun Norveçte veri merkezi yatırımı yapmalarını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Norveç Ticaret ve Endüstri Bakanı Torbjĝrn Rĝe Isaksen, bu gelişmenin Norveç iş dünyası için yeni ekonomik fırsatlar yaratacağına inandıklarını söyledi. Veri merkezi endüstrisinin hızla büyüyen ve gelişen bir endüstri olduğunu belirten Isaken, bu endüstrinin, Norveçin ekonomik büyümesine ve yeni iş imkanları yaratmasına katkıları olduğunu açıkladı. BitFurynin yeni kripto para madencilik merkezi enerji verimliliği değeri (PUE) 1.05 ve daha aşşağısında hizmet verecek. Bu rakam, BitFurynin Norveçte bulunan veri merkezinin, dünya çapında bütün kripto para madenciliği operasyonlarından daha verimli olduğuna işaret ediyor. Şirket bu operasyonun 350 Gigawatt/saatlik elektriğini ise, yerel, yüzde yüz yenilenebilir hidroelektrik santralinden sağlıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kısıtlı olduğu ya da olmadığı ülkelerde kripto para madenciliğinin tükettiği elektrik göze batmaya başlıyor. New York eyaleti Kamu Hizmeti Komisyonu geçtiğimiz günlerde bir genelge yayınlayarak elektrik üretim şirketlerinin kripto para madenciliği operasyonlarının elektrik için daha yüksek ücretler ödemesinin önünü açtı. Kripto para madenciliğinin elektrik tüketiminin yüksek oluşu ve madencilik donanımlarının yüksek ısılarda çalışması karşısında, yenilenebilir enerji kaynakları, soğuk iklimi ve dost vergi kanunları ile Norveç, yeni madencilik operasyonlarının da gözdesi haline gelecek gibi görünüyor. Bu fırsatlar Norveçin Endüstri Bakanının konuya farklı bir yaklaşım getirmesine olanak tanıyor. Hükümetin yayın organlarından olan NRKya verdiği bir demeçte bakan, yeşil enerjiye sahip bir ülke olduklarını bu sebeple ülkede daha fazla veri merkezini açılmasını istediklerini ve bu merkezilerin daha fazla iş imkanı yaratacağına inandıklarını belirtti. https://webrazzi.com/2018/03/23/bitfury-norvecte-35-milyon-dolarlik-bitcoin-madencilik-yatirimi-yapti/
|
|
|
|