Bitcoin Forum
May 06, 2024, 03:25:12 AM *
News: Latest Bitcoin Core release: 27.0 [Torrent]
 
  Home Help Search Login Register More  
  Show Posts
Pages: [1]
1  Local / Konu Dışı / Kim/Ne için banka soygunu yapardın? on: August 19, 2016, 12:55:34 PM
İntikam: İtalian Job da Mark Volbörg ustasının katili, hain Edvırt Nortunu soymak için Şarliiz Terona ihtiyaç duyar. Teron'u intikamla gazlar çünkü Nortın babasını öldürmüştür.
Aşk: Ocean’s Eleven da Corc Kuluni Julya Rabırtsı tekrar araklamak ve onun yeni sevgilisini alt etmek için...
Güç. Batman de Joker  güç için bankayı soyar
Özgürlük : Gerçeğin Peşinde – Man of Ledge'de Sem Vortingtın yeniden özgür olmak için hedef yanıltarak kendisini çaldığı iddia edilen elması çaldırmaktadır

GİBİ....

SİZ NE İÇİN BİR SOYGUN PLANLARDINIZ?
2  Local / Konu Dışı / FETÖ ve OPUS DEI benzerliği on: August 11, 2016, 10:12:54 PM
Hemen KOMPLO deyip geçmeyin. Kuşku öldürmez,; diğerlerinden bir adım öne iter...
Ayrıca fetullah piçi üzerinden dine küfretmeyin.(RİCA)...

https://www.youtube.com/watch?v=nJcbFjPk7Us
3  Local / Konu Dışı / Curiosity 4 yaşında on: August 07, 2016, 09:28:56 PM
Marsa gönderilen Curiosity 4 yaşında... ama hala su bulamadı Smiley

https://www.youtube.com/watch?list=PLE8C83FF0367EEF8C&v=E6t1kxX-EpI
4  Local / Konu Dışı / Sizin yörenin Kahvaltısında ne var? on: August 01, 2016, 07:07:25 AM
Kahvaltı sofrasında ne var?

-Domates 1/2 adet
-Biber 2 adet
-Hıyar 1 adet
-Ödemiş Tulum Peyniri 3 parmak
-Çarşı-pazar Tereyağı
-Taş Fırın Ekmek 1/2 adet
-Çay 4-5 bardak
-Yumurta 1 adet
-Karpuz 1/4 dilim

Standart İzmir Kahvaltısı. Yöremizin 3,5 liralık naif, lezzetli kahvaltısı .
Allah bin bereket versin...

Sizin yörenin Kahvaltısında ne var?
5  Local / Konu Dışı / Hayalindeki Banka Soygunu on: July 31, 2016, 09:52:23 AM
Hepimiz Hollywood filmlerinden etkilenip banka soygunu filmlerine öykünürüz. Kendimizi kaptırdığımız "ben olsam şöyle yapardım" dediğimiz anlarda olur.
Ok.
Siz olsanız nasıl banka soyardınız? Ya da Herhangi bir şeyin soygununu nasıl gerçekleştirirdiniz?
Şimdiye kadar izlediğimiz filmlerden bir kaç fikri sıralarsak
-Çatıdan girme
-Temelden girme
-Tünel kazarak girme
-Rüyalarına girme(İnception- bu favorim:)
-Duvarı kırmadan girme (Fringe- Duvarın frekansını bulup titreşim oluşturursan içinden geçebilirsin tezi Smiley
-Silah çekerek girme
-Maskeyle girme
-Bodoslama kamyonla girme
-İçerden işbirlikçi ile girme
--- ve saire...
Sizin aklınıza gelen soygun planı nedir?

 Smiley
6  Local / Konu Dışı / Lübb: Katilin Vicdanı on: July 29, 2016, 09:49:30 AM
Lübb
İnsan denen varlığın hiç durmadan konuşan vicdanının  özü. Özün özü.
Bu romanın yazarı Zeynel Tekant. Kesinlikle okunmalı.
Yazar alışıla gelmiş "kader" inanışına, neden/sonuc ilişkisine yumuşak bir giriş yaparak inancınızı darma dağın ediyor. Aslında bir serüven, cinayet ve yolculuk romanı. Heyecanlı ve gerilim dolu bir okuma yapacağınız bir kitap. Turkiydemin doğusundan batısına hatta İtalyaya uzanan gizemli hareketler.... Benim okurken kafamda Fethullah şerefsizinin canlandığı ve olayları tetikleyen Vandaki kimi olaylar gerçekten çok heyecan verici. İlk bölümlerde Varolan uzun ve yorucu konuşmaları sabırla okuyun. Kitabın felsefesi orada.
Klasik kader fikrine inanıyorsanız bu kitap o fikrinizi yikabilir. artık Klasik kader fikrine inanmıyorum diyebilirsiniz.
Selamlar
7  Local / Konu Dışı / Ordudaki İhraçlar on: July 28, 2016, 10:59:57 AM
OHal Kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameyle;

  • -Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda     87 general,     726 subay,     256 astsubay,
  • -Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda     30 general,      314 subay,     117 astsubay,
  • -Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda   32 amiral,           59 subay        63 astsubay

İHRAÇ EDİLDİ.
Buna göre Orduda muvazzaf  149 general, 1099 subay ve 436 astsubay olmak üzere toplamda 1684 RÜTBELİ ASKER ihraç edildi.

İHRAÇ: tüm sosyal güvenlik haklarını; emeklilik, sağlık güvencesi, ordu mensuplarının haklarını, kıdem tazminat haklarını kaybettiler. EN ÖNEMLİSİ ise rütbe tenzilatıyla artık HEPSİ ER

8  Local / Konu Dışı / Darbe ve 3. Dünya Savaşı on: July 28, 2016, 10:49:24 AM
Kimi dış kaynaklı projeksiyonlara göre Türkiye’de ’15 Temmuz Darbe Kalkışması’ gerçekleşmiş olsaydı III. Dünya Savaşı’nın  (III.DS) başlangıcına sebep olacaktı. Tüm dünyayı sarmasa da islam coğrafyasını etkileyecek büyük bir savaş. Katılırsınız veya katılmazsınız ama koca koca adamlar thinktank’lerde bunu konuşuyorlar.
 
Darbe Gerçekleşmiş olsaydı;
-   Suriye’nin kuzeyinde İrandan Hatay’a kadar olan sınırımız ABD’nin Kürtlere vaadettiği PYD/PKK devletinin de sınırı olacaktı. 1984’ten beri savaş yürüttüğümüz marksist kürtler hemen tanınacak bağımsızlığını ilan etmiş olacaktı.
-   Şamdan Lazkiyeye  kadar olan bölge ise Rus üsleriyle korunan Nusayrilere yani Beşşar Esed’everilecekti.
-   Suriyenin doğuda kalan çölleri ise zaten nüfusu 4 milyon kadar kalmış olan sünni araplara verilecekti. Kesinlikle federatif bir plan düşünülmüyordu. Surye, tüm dünyanın ister istemez kabul edeceği 3 ülkeye bölünecekti.

2. Aşamada ise iyice zayıflayan Türkiye önce federasyona zorlanacaktı. Güneydoğu Anadoluda federasyon koparan HDP/PKK’lılar bir müddet sonra tıpkı Kırım’da olduğu gibi bir referandumla ayrılmak isteyeceklerdi. Türkiye Kürdistanı, Kuzey Irak Kürdistanı ve Suriye PYD/PKK Kürdistanı çok uzun zamandan beri kurdukları Hayali yani Büyük Kürdistanı kurmak için fırsat bulacaktı.

İslam Coğrafyasının tam merkezinde Marksist Leninist, yani Allahsız, din düşmanı bir devletin varlığı elbette tüm islam dünyasını harekete geçirecekti.
Darbe Gerçekleşmiş olsaydı;
-   Erol Mütercimler’e göre 50 bine yakın insan toplanacaktı. 15 bin kadar muhalif sistematik biçimde öldürülecekti. Çıkan iç savaş ortamında ise 5 ilâ 10 bin arasında insan sokaklarda ölecekti.
-   10 binlerce insanın yurt dışına kaçması da söz konusu olacaktı. Elbette yetişmiş iyi eğitimli insanlar.
-   200 milyar dolara yakın birikmiş Devlet tasarrufu çalınacak, Devlet aygıtı çalışamaz duruma gelecekti. Tam bir düzensizlik!
İşte Türkiye ve ortadoğuda gerçekleşen tüm bu olumsuzluklar  orta Asyayı hatta kuzey Afrikayı da etkileyecek ve tamda Kuzey Küre Kapitalistlerinin arzuladığı gibi kendilerinden binlerce km uzakta, islam dünyasında, III.DS dehşet saçarak başlamış ve devam ediyor olacaktı.
Ve benzeri fikirler.

Türkiye’yi müstemlekesi sanan zavallı ingilizler amerikanlar. Sürekli konuşuyorlar ve Türk halkı sürekli onları yalancı çıkarıyor. Türkiye halkı ’15 Temmuz Darbe Kalkışması’nı bastırarak rüşdünü ispat etmiştir. Şimdi rüşdünü ispat etme sırası Türkiye Devletindedir. Onun da çok kısa sürede daha güçlü ve kendine güvenen bir yapıya kavuşacağına  inanıyorum.


 

9  Local / Konu Dışı / Fight Club artı Mr. ROBOT ve Kaotik Balon on: July 27, 2016, 04:55:17 PM
YOK ETMEK ÇARE Mİ?
"Yerine bir şey koymadan olanı asla yıkma"
1999 vizyon tarihli Fight Club filmi artı 2015 tarihli Mr Robot dizisi bu makalenin çıkış noktası. Bilindiği üzere her iki yapım "insanların özgürleşmesi" üzerine bir önermeyle karşımıza çıkıyor. Nihayetinde vaad edilen özgürleşme sağlanıyor. Teknik olarak! Lakin bir çözüm sunuyor mu? Maalesef yine teknik olarak Koca bir Hayır!
Belki de senaryo yazarlarının yeteneklerinin sınırları var. Anlatmak istedikleri insanların finansal olarak özgür kılma hayalinden ibaret görünüyor ve film karakterleri bunu başardıklarında ekranda "son" yazıyor. Sonuç olarak, film yapımcıları, süreğen, grotesk ve şaşırtmacı bu hikayelerde, seyircinin aklına "gerçekten olabilir mi?" soru işaretini bırakarak gişe hasılatını saymak üzere ayrılıyorlar. Ayrıca, çok fazla ömrü olmayan bu soru, insana, bu hayali gerçekleştirecek herhangi bir güç vermiyor.

Peki insanlar, o gücü bir şekilde örgütlese ve başarsa sonuçlarından mutmain olacak mı? Filmlerde olduğu gibi tüm finans kuruluşlarını yerle bir edip toz ve cam yığınlarına ya da dev bir canavara dönüşmüş tüm kayıtların korunduğu sunucuları kifayetsiz metal tarlasına dönüştürebilseydi ne olurdu? Muhtemelen herkes mutlu olurdu. Fazla uzun sürmeyecek bir mutluluktan bahsediyoruz elbette. Çünkü tüm kayıtlarını yitirmiş kurumlar bir daha ne zaman açılacağını bildirmeden kapılarına kilit vururlardı. Sıradan halkın tasarrufları dahil; mortgage, ihtiyaç, araç veya tarımsal kredi türlerinin takibatı artık mümkün olmadığı için muhataplar pek keyifli olurlardı. Saniyede trilyon dolar dönen emtia piyasaları anlamsız renkli yazılara dönüşmüş sıkıcı KJ'lere dönüşürdü. Tezgahına yıkım sabahı bir kasa portakal koymuş manav ise artık neye göre fiyatlandırma yapacağını bilmez olurdu. Sosyal güvenlik kurumlarındaki memurlar, henüz ton balıklarını indirmiş işçiler, tornada krom kaplini kesen usta, artık milyon dolar kredi borcu kayıtlarda görünmeyen belediye içme suyu sorumlusu, henüz yüklü bir sipariş almış tişört fabrikası ve benzerleri... artık tanımlanamayan "şey"lere dönüşürlerdi.

Anlaşılan KAOS filmin "son" yazısından sonra başlıyor.

KAOTİK BALON

Herkesin bildiği üzere M.Ö. 6yy'da Lydia'lıların parayı keşfine kadar trampa (değiş-tokuş) tarzı ticaretten günümüz fiziksel parayla gerçekleştirilen ticarete değin insanlar daima paranın ya da daha doğru tanımlamayla parayı yönetenin esaretinde onlarca asır tüketti. Parayı devlet güvenceli fiziksel bir değiş tokuş aleti olmaktan bir sayı haline dönüşmesi ise çok eski değil. Buna ek olarak para üzerinden geliştirilen yatırım ürünleri de öyle. Şu anda onlarca farklı yatırım işi yaptığını iddia eden kurumdan ve yüzlerce parasal karşılığı olduğu iddia edilen üründen bahsediyoruz.  

Örneğin emekli olmuş çok şanslı bir işçi ikramiyesi olan 5 bin doları sayısal emtia piyasaları aracılığıyla işlem komisyonunu ödeyerek 1 ton bakıra yatırıyor. Bu yatırımcı ömrü boyunca ne bakır cevheri ne de endüstüriyel bakır görmüş durumda. İlginç olansa işçinin bakıra ulaşımını sağlayan yatırım firması da aynı durumda. Sadece sayıdan oluşan bu yatırımın o an için karşılığı olduğunu biliyoruz. Çünkü Bakırın fiyatı arz talep dengesine göre, yani üretici ve alıcının hatta cevherin o an üretim miktarına dayalı olarak oluşan sayı ve gerçekleşen reel ticaret kayıtları üzerinden gerçekleşiyor. İşçinin sayısal olarak sahip olduğu fiziksel bakır, Maden/Taş Çağından şimdiye kadar üretilmiş ve kullanılmış tüm bakırların hangi 1 tonu olduğunu asla bilemiyoruz. Yatırım 5 yıl süre ile bekletilse ve sonucunda 5 bin dolarlık yatırımı artık 2 ton bakır karşılığına tekabül etse aradan geçen zamanda oluşan 1 ton bakır fiziksel olarak üretilmiş olmayacağına göre burada yatırımcının hiç bilmediği bazı insanların köleleştirildiğini anlamamız gerekiyor.

Paranın diğer nesne ve nesne olmayan "şey"lerle olan grift bağlantısı onlarca yırtıcı hayvanın tek vücutta yaşaması gibi. İşçi piyasadaki hiç üretilmemiş 1 ton artı başlangıç 1 tonu toplam 2 ton bakırı satıp kısa vadeli ama yüksek faizli devlet fonu alsa; vade sonunda satıp o sıra yükselişte olan bir ekonominin dövizini alsa; pik yaptığı dönemde onu da satıp mortgage tahvilleri alsa.... ve saire ve saire. Şeytan tüyü olduğunu var saydığımız işçinin 5 bin doları 10 yıl sonra 100 bin dolar olduğunda aradaki muazzam fark tüm dünya piyasalarının üflediği, her an patlamak üzere olan kaotik bir balonun olduğunu gösteriyor bize. Eğer işçi şanssız olsaydı ve parasını Forexçilerde eritseydi de yine balona üflemiş olacaktı. Çünkü kaybedenin ve kazananın tek yaptığı bu balona üflemek.

ÇARE KRİPTO PARA

Tyler Durden finans kurumlarını yerle yeksan ettiğinde, Elliot Anderson sunucuları bertaraf ettiğinde... yani Kaotik Balonu patlattıklarında insanlığın elinde sadece dijital para kalacak. İnsanlığın asırlardır uğruna can feda ettiği para aleti yok edildiğinde artık yerine koyabileceği bir şeyi var. Özellikle Satoshi'yi kahraman ilan etmiyorum.Çünkü değil!  Nasıl insanlığın binlerce yıllık birikimi, Lydia'lılardan bir devlet adamını ortaya atıp fiziksel parayı trampaya alternatif yaptırdıysa aynı insanlığın yüzlerce yıllık birikim ve felsefesi bu sefer Satoshi'yi ortaya atmıştır. Modern ve postmodern çağın akıl almaz hızı illaki yeni bir alışveriş sistemini insanlığa dayatacaktı. Bu Satoshi olmasaydı bir başka kimse olacaktı. Merkezsizlik, müdahalesizlik, sahipsizlik, emek para bağlantısızlığı, takip edilebilirlik güvenlik vb. artılarının yanında enerjiye, teknolojiye bağımlılık ve spekülasyona açık serbest piyasa olumsuzluklarıyla gerçekten de çağa uygun. Nitekim yaşadığımız parasal tecrübeler buna kanıt. Üfledikçe büyüyen Kaotik Balonun tam da patlamasının arefesinde Cripto Para kendisini gösterdi. 2007 Amerikan krizinde hava kaçıran bu balon dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yara bandının yapıştırılmasıyla anca kurtarıldı. FED başkanı Bernanke'nin meşhur lafını unutmayalım: "Kriz, bir avuç emlak işiyle ilgili değil. Burada tüm dünya para sisteminden bahsediyoruz." 1 tirilyon dolara mâl olan bu yara bandı, kaotik balonu bu seferlik kurtardı. Bir daha ki sefere işe yarayacağını ise kimse düşünmüyor.

Bizde bir söz vardır: "Para, elinin kiri"... Hepinize paraya bağlı kölelikten uzak bir gün dilerim.

 
Pages: [1]
Powered by MySQL Powered by PHP Powered by SMF 1.1.19 | SMF © 2006-2009, Simple Machines Valid XHTML 1.0! Valid CSS!