Deleted

50 tl 1 adet fiyatıdır.

Selam arkadaşlar 4.000 tl Değerinde 4 gün 3 gece çift kişilik +1 çocuk Butik Otel Tatil Çekilişi var katılmak isteyenler https://www.instagram.com/denimammy/ hesabından bu çekilişe katılabilir  

merhaba telegram gruplarınız için Maksimum 30K'ya kadar grup üyesi satın alabilirsiniz. 1K Üye fiyatı 300 tl'dir. Grup üyeleri Globaldir.

minimum 100 - maksimum 30K üye alabilirsiniz Telegram Global Grup Üyesi [Max 30K] satın almak için https://instasociety.com/servisler.php

https://instasociety.com/ kredi yükleyerek Sosyal medya servisleri satın alabilirsiniz. Ödeme yöntemi olarak kripto paralarla ödeme yapabilirsiniz. minimum kredi yükleme tutarı 10 TL'dir. instasociety.com üzerinden API servis hizmeti alabilir, sizde servis satabilirsiniz. Forum üzerinden gelenlere forum kullanıcı adını belirtenlere tüm servislerde geçerli olacak 1 aylık %10 indirim tanımlayacağım.

[Instagram Servisleri:]

Merhaba arkadaşlar https://instasociety.com/ kredi yükleyerek Instagram servisleri satın alabilirsiniz. Ödeme yöntemi olarak kripto paralarla ödeme yapabilirsiniz. minimum kredi yükleme tutarı 10 TL'dir. instasociety.com üzerinden API servis hizmeti alabilir, sizde servis satabilirsiniz. Forum üzerinden gelenlere forum kullanıcı adını belirtenlerse tüm servislerde geçerli olacak 1 aylık %10 indirim tanımlayacağım.

Instagram Servisleri:

Instagram Takipçi
Instagram Beğeni
Instagram her posta Auto beğeni (Aylık)
Instagram Video izlenmesi
Instagram Yorum
Instagram Kaydet ve Erişim (işletme hesapları için)
Instagram Hikaye Erişim

serivs fiyatları 1K adet içindir servis fiyatları için https://instasociety.com/servisler.php bölümüne göz atabilirsiniz.

Bitcoin yüzde 5’lik bir artış kaydettikten sonra 8.350 dolara yükseldi. Kripto para piyasası 350 milyar dolarlık bir bölgeye doğru hareket ediyor ve hatta şimdiden 334 milyar doları geçtiği gözlemleniyor.




Boğa Piyasası Geri Mi Dönüyor ?
Bitcoin değerinin Nisan ayı boyunca potansiyel olarak 10.000 dolar seviyesine kadar artarak devam edip edemeyeceğini öngörmek için henüz çok erken. Bitcoin, tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 19.000 dolardan hala yüzde 50 oranında aşağıda bir değere sahip. Yatırımcılar Bitcoin’in tüm zamanların en yüksek seviyesine doğru hareket etmeden önce ilk olarak 12.000 dolar seviyesini aşmasını bekliyor. Bu nedenle, Bitcoin’in hala iyileşmenin erken aşamasında olduğu söylenebilir.

Ancak kısa bir süre içerisinde Bitcoin’in 6.500 dolardan 8.400 dolara yükselmesi ve Mart ayından bu yana hızlı bir toparlanma sürecine girmesi iyimser bir durum sergiliyor. Kripto para piyasasının değerinin de aylık olarak 335 milyar dolar seviyesinde olduğu biliniyor. Piyasa, Nisan ayı boyunca bir miktar ivme yakalayabilirse, değeri iki ayın en yüksek seviyesi olan 400 milyar dolara ulaşabilir.

Geçtiğimiz hafta, 0x, OmiseGo, STORM ve WanChain gibi birçok altcoin, Bitcoin’den daha iyi performans gösterdi. Yatırımcıların daha fazla risk almaya istekli olduğu, altcoinlerin momentumundaki güçlenmeden anlaşılabiliyor. Bitcoin yerine, ona kıyasla düşük likidite ile oldukça değişken varlıklara yatırım yapma isteği genel piyasa istikrarının iyimser bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Birçok analist, geçtiğimiz günlerde Wall Street analisti Tom Lee’nin daha önce belirttiği gibi, Bitcoin’in artışının ABD vergi sezonuna bağlanabilir olduğunu belirtti.
Kripto para yazılım şirketi Dash Core’nin CEO’su Ryan Taylor, konuyla ilgili “Vergi günü ile ilgili satış baskısı şu anda azaldı. İnsanlar vergi iadelerini aldıkça, pazara yeni para akışı olabilir.” şeklinde bir açıklamada bulundu.

Nisan ayı başlarında Ryan Taylor, Tom Lee ile benzer bir görüş paylaşmıştı. ABD’de yatırımcılar, Gelir İdaresi Servisine 25 milyar dolar kadar vergi ödedikleri için vergi mevsiminin sona ermesiyle birlikte, Bitcoin’in artış yaşayacağını tahmin ettiler. Lee konuyla ilgili:

“Tarihsel değerlendirme yaptığımızda her 1 dolarlık USD çıkışı kripto para piyasasında 20 ile 25 dolarlık bir etki yaratmakta. Gelir vergilerine tabii olan borsaların üzerinde ABD yargılarına göre bir satış baskısı olduğuna inanıyoruz. Birçok borsanın 2017’de 1 milyar dolardan fazla geliri oldu ve dolar yerine Bitcoin veya Ethereum gibi değerlerle çalıştılar. Hatta vergi yükümlülüklerini yerine getirmek adına BTC/ETH satıyorlar.” şeklinde bir açıklamada bulunmuştu.

Güney Kore’nin finans sektörünün ve kripto para piyasasının, her olaydan büyük ölçüde etkilendiği biliniyor. Güney Kore pazarı, yerel yatırımcılar tarafından, kolay ısınıp hızlı soğuması bakımından bir bakır tava olarak tanımlanıyor. Kripto para birimi piyasasında şubat ayında büyük marjların düştüğü zaman, birçok yatırımcı para kaybetti.

Eğer Güney Kore ve Japonya gibi bölgeler, Bitcoin ve diğer kripto para birimleri için başka bir boğa piyasası mitingi başlatırsa, piyasa likidite ve istikrar açısından önemli ölçüde iyileşme gösterebilir.



kaynak: https://siberekonomi.com/bitcoin-yukselince-kripto-para-pazari-350-milyar-dolara-goz-dikti/

Kripto para dünyasının ilginç ve bir o kadar da önemli isimlerinden biri olan ve söylediği iddialı sözlerle zaman zaman gündemin en tepesine yerleşmeyi başaran John Mc Afee, yaptığı açıklama ile kripto para proje ve ürünleri hakkında yaptığı reklamlarda, Tweet başına 105.000 dolar aldığını söyledi.

Mc Afee, geçtiğimiz hafta attığı bir Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Mc Afee Crypto Team adını verdiği ekibin, reklam içeriklerinin ve işleyişinin nasıl olduğu ile alakalı bir rehber hazırladığını belirtmişti. Oluşturulan takım, ICO‘lar ve sektördeki diğer kripto para projeleri için pazarlama ajansı şeklindedir.

”Evet, en sonunda reklam içerikli Tweetlerimizin nasıl işlediğine dair bir yazılı metin yayınldık. Bizim için elbette ki ego kastırıcı bir içerik oldu ancak; siz de ICO’nuzu tanıtmak, projenize ışık tutmak ve bu sektörde kazancınıza kazanç katmak istiyorsanız, reklam işlerimiz ile alakalı bizle iletişime geçmekten çekinmeyin.”

Veriler yayınlandıktan sonra içeriğe göz atıldığında ise, Mc Afee ve ekibi tarafından yapılan bazı anket sonuçları ile karşılaşıldı. Mc Afee’nin Twitter’da düzenlediği bir ankette, kendisini takip eden 259 bin kişinin, tüm yatırımlarının yüzde 50’den fazlasının kripto para piyasasında olduğu sonucu görülüyor. Mc Afee’nin 224 bin takipçisinin de toplamda 4 milyar 48 milyon dolarlık bir kripto para yatırımı olduğu iddia ediliyor.

Mc Afee ve ekibinin her bir takipçi ya da potansiyel yatırımcı başına maliyet olarak 0.13 doları belirlediği biliniyor. 810 bin olan takipçi sayısı göz önünde bulundurulduğunda, toplam miktarın Tweet başına 105 bin dolar olduğu hesaplandı. Söz konusu 0.13 dolarlık miktarın birçok reklam alan kurum ve kişiye kıyasla daha ucuz olduğunu iddia eden Mc Afee, her fırsatta sadece inandığı projelere yatırım yaptığını belirtiyor.

Mc Afee’nin 2018 Ocak ayında verdiği bir röportajda ise, şimdiki reklam politikasının neredeyse tam tersi yönünde konuştuğu gözlerden kaçmıyor.O dönem için kendisine koin pazarlamak için reklam alıyor musunuz şeklinde yöneltilen bir soruya,
”Elbette ki bana kesinlikle para ödemeyi teklif ettiklerini söyleyebilirim. Parayı kimden, nasıl ve ne şekilde kazandığımı belirten kişisel bilgilerimi paylaşmak istemiyorum. İşimi yapıyorum ve bana bu şekilde soru sorulmasının bir kabalık olduğunu düşünüyorum. Gerek insanlar, gerekse de medya kuruluşları bana böyle sorular sormamalı. Kusura bakmayın.” şeklinde bir cevap vermişti.

Kaynak: https://siberekonomi.com/john-mc-afee-tweet-basina-105-bin-dolar-karsiligi-kripto-para-reklami-yapiyor/

[WEBSITE | TELEGRAM | MEDIUM | TWITTER | FACEBOOK †| REDDIT | GITHUB | LINKEDIN> > > WHITEPAPER < < <]

WEBSITE | TELEGRAM | MEDIUM | TWITTER | FACEBOOK †| REDDIT | GITHUB | LINKEDIN

> > > WHITEPAPER < < <

Bu proje onaylı bir Bountyhive projesidir. Ödül havuzu Bountyhive güvencesi altındadır ve aktiftir.

i have 2 dribbble.com inv. price is 15 USD for one inv.

you can pay with bitcoin or equal amount BTC or waves etc.

Bitcoin (BTC) teknik girişimcisi Jonathan Hamel, 19 Mart’ta, Kanada’nın Maliye Bakanlığı Standart Komitesi’nde yer aldı ve “Dikkat ederseniz diğer kripto paraların Bitcoin Cash (BCH) gibi düpedüz aldatmacaları olduğunu görebilirsiniz” dedi.
Hamel, Meclis’te söylemeyi planladığı, kripto paralarla ilgili olan görüşünü, toplantıdan önce Bitcoin Cash’ten bahsetmeden Twitter hesabından yayınladı.

https://twitter.com/jhamel/status/975712250962087936

Hamel , ayrıca Kripto hakkında konuşmadan önce Reddit‘e yazı yazdı. “Spoiler: ‘Bitcoin Cash bir aldatmaca” diyeceğim ve Parlamento kayıtlarında sonsuza dek arşivlenecek. Bağışlar kabul edilir” ifadesiyle birlikte bir kripto cüzdan adresi ve Bitcoin desenli çoraplarının resmini de paylaştı.

Hamel’in Reddit yorumu, Reddit topluluğunda bazı tepkilere neden oldu. Bazı kullanıcılar, esprili olmaya çalışsa da, bağış talebinde bulunmasını etik çizginin dışında gördüler. Reddit kullanıcısı TheGreatMuffin “Hükumet duruşması sırasında yaptığınız bir açıklama için bağış istemek, tüm konuşmanızın uzmanlığını, dinleyicilerin ve medyanın gözünde eziyor. Burada kamuoyunda olduğunuzu biliyor musunuz? Açık sözlü olmanızı takdir ediyorum ama bir hükumet duruşmasında yapılan bir açıklama için halka açık bir forumda bağış istemek hiç de akıllıca değil. ” şeklinde yorumda bulundu.

Ağustos 2017‘de gerçekleşen ve Roger Ver gibi kripto kişileri tarafından lanse edilen Bitcoin ile Bitcoin Cash arasındaki tartışma, Şubat ayı sonunda BTC işlem ücretinin BCH’den de düşük olmasına sebep oldu.

Başka bir Reddit kullanıcısı ise BTC / BCH tartışması hakkında bir önceki yorumla ilgili bir perspektif ekledi:

“Yasal yönetim ve gerçek dolandırıcılığı birbirinden ayırmaya çalışan herhangi bir yönetim organı açısından Bitcoin Cash, Bitcoin yasallığını bırakırken kendini bir“ aldatmaca ”olarak açıkça ayırt etmiyor. Yani, Roger Ver gibi aktörlerin motivasyonları hakkında yapılan varsayımlar doğru olsa da, hükumetin sahte bir Bitcoin zincirini bir aldatmaca olarak kabul etmesini istiyorsanız, Bitcoin Cash’in çatal attığı ana teknolojiyi nasıl değerlendireceğini düşünüyorsunuz? Bu noktada, Bitcoin’in dolandırıcılık sayılmazken, Bitcoin Cash protokolünde dolandırıcılığa özgü hiçbir şey olmadığı söylenebilir. ”

Kaynak: https://siberekonomi.com/kanadali-girisimci-bitcoin-cashin-dolandiricilik-oldugunu-iddia-ediyor/

[Rapor Detayları]

7 Mart’ta Tokyo Bölge Mahkemesine gönderilen bir rapora göre Mt. Gox iflas mütevellisi Nobuaki Kobayashi‘nin işlemlerinin kripto para piyasasında üç aylık düşüşe katkıda bulunmuş olabileceği öne sürüldü.

Söz konusu kişi Nobuaki Kobayashi, Tokyo merkezli Nagashima Ohno & Tsunematsu hukuk bürosunda bir avukattır ve Tokyo Bölge Mahkemesi Kobayashi’yi Mt. 24 Nisan 2014’te yayınlanan bir belge ile Gox İflas mütevellisi olarak atamıştır.

Geçtiğimiz üç ayda, Nobuaki Kobayashi iki kamu bordasında Bitcoin’de 300 milyon dolardan fazla satışta bulundu. Eleştirmenlerden bazıları, Kobayashi’nin satışlarının Bitcoin’in fiyatında ciddi düşüşlere neden olduğuna inanıyor. Bitcoin, 17 Aralık’taki zirve değeri olan 20.000 dolardan bu yana yaklaşık yüzde 51,6 azaldı ve bu düşüşte Kobayashi’nin önemli bir etken olduğundan şüpheleniliyor.




Rapor Detayları

Tokyo Bölge Mahkemesi’nin haberine göre Kobayashi, yönetiminde kalan 66.344 Bitcoin (BTC) ve 168.17 Bitcoin Cash’in (BCH) nasıl yönetilmesi gerektiğine dair mahkemeye danışmayı planlıyor. Bu planını “Mahkemeye danışmayı ve BTC ve BCC’nin ileriki satışını planlamayı hedefliyorum.” sözleriyle dile getirdi. Ancak daha mahkemeye başvurmadan 35.841 BTC ve 34.008 BCH sattı.

Kobayashi, alacaklıların feshedilen Mt.’deki 45,6 milyon liralık (42.7 milyon dolar) tazminat ödemesini yapmaya başlamıştı. Tokyo Bölge Mahkemesinden belirli miktarda BTC ve BCH satmak için izin almasına rağmen, düşüş eğilimine katkıda bulunan birkaç piyasa karışıklığının sebebi olduğu iddia ediliyor ve çevrimiçi borsalarda para satılması nedeniyle eleştiriliyor.

Kobayashi, büyük miktarlarda Bitcoin ile uğraştığından, tarafından yapılan 30 milyon dolarlık işlemlerin bir kısmının, Bitcoin’in fiyatında önemli düşüşler ile ilişkili olduğu düşünülebilir.

1. Satış



22 Aralık’ta, 6.000 Bitcoin, bir çevrimiçi alışverişe aktarıldı. Bitcoin, 13.380 $ / BTC civarında bir değerde satıldı, yani Kobayashi, satış için toplamda 80,8 milyon dolar aldı.
Aynı gün Bitcoin’in fiyatı, 80 milyon dolarlık satıştan sonra yüzde 8,4’lük bir düşüşle 12.350.10 dolar a düştü. Bununla birlikte, Bitcoin, günü 14.320.90 dolar seviyesinden (tahmini satış fiyatından yüzde 6,2’lik bir artış) tamamladı.




2. Satış



17 Ocak’ta 8.000 Bitcoin işleme girdi. Satış sırasında, Bitcoin fiyatı 10.788.10 dolar civarındaydı. Aynı gün Bitcoin’in fiyatı, satış süresinden sonra yüzde 10,8 düşüşle 9.622.96 dolar oldu. Ancak Bitcoin, günü 11.626.80 dolar seviyesinde (tahmini satış fiyatından yüzde 7,7’lik bir artış) kapattı.



3. Satış




18.000 Bitcoin’in 4.000‘i 7 Şubat’ta satılmıştı. Bitcoin sabah 7.446.73 dolar civarındaydı ve Kobayashi tarafından 8,127,35 dolar / BTC’ye satıldı. Aynı günün akşamı para birimi, satış saatine göre yüzde 1,2’lik bir düşüş ve gün için Bitcoin’in değerinde yüzde 7,8’lik bir artış olarak değerlendirilen 8.027.95 dolardan işlem gördü.




4. Satış




Kalan 14,000 Bitcoin’in 4,000‘i 8 Şubat’ta satıldı. 8 Şubat sabahı Bitcoin 8,256,68 dolar civarındaydı. Bitcoin, günü 8.059.74 seviyesinden bitirdi. Bu seviye, satış zamanından yüzde 2,2’lik bir düşüş ve gün için Bitcoin’in değerinde yüzde 2,3’lük bir düşüşe işaret etmekteydi.




5. Satış



10.000 BTC, 9 Şubat’ta satıldı. Bitcoin, sabahları 8.086.21 dolardan ucuza satıldı ve günün bitiminden birkaç saat önce Bitcoin 8,907,39 dolar değerini gördü. Bu değişim ise, satıştan yüzde 2.7 artış ve gün için Bitcoin’in değerindeki yüzde 10,1’lik bir artış oldu.




Analiz




Kobayashi, iki borsada büyük miktarlarda Bitcoin sattığı için eleştiriliyor. İddiaya göre Kobayashi’nin satışları, Bitcoin’in fiyatındaki üç aylık düşüş eğilimine katkıda bulundu.
Sonuçlar incelendiğinde, Kobayashi’nin işlemlerinden sadece ikisinin, piyasayı 12 saatten daha kısa bir sürede yüzde 5’ten daha fazla hareket ettiren bir etkisi olduğu görülüyor. Örneğin, Kobayashi’nin 8 Şubat’taki 32.9 milyon dolar Bitcoin değerindeki satışına rağmen, Bitcoin’in fiyatı sadece o gün için yüzde 2.2 düştü. Borsalardaki beş satıştan sonra, Bitcoin’in fiyatı sadece 8 Şubat’ta beklenenden düşük seviyede tamamlandı.

Bitcoin’in fiyatındaki düşüş ve borsalardaki satışlar, her defasında, aynı anda, sırasıyla, 10: 30 ve 3: 30’da meydana geldi. Pazar günü, günlük fiyatının yüzde 6,2 ‘sini ve yüzde 7,7’ sini tamamladı. Kobayashi’nin beş satışı sonucunda, Bitcoin’in halka açık borsalarda 300 milyon dolardan faza paranın işlem görmesine rağmen, Kobayashi’nin 10.000 BTC’lik en büyük satışı onu 86.6 milyon dolarlık bir kazanç seviyesine ulaştırdı.

Sonuç: Kobayashi’nin Eylemleri Eleştirildiği Kadar Etkili Değil
Kobayashi’nin sebep olduğu iddia edilen düşüşler aynı zamanda Bitcoin’in fiyatındaki toparlanmaya da teşvik olarak değerlendirilebilir.

Bitcoin satan Kobayashi ve Bitcoin’de gün dönüşü arasındaki korelasyon, -656540891 ile negatif değer göstermiştir. Bu, Bitcoin’in fiyatındaki hareketlerin ve Kobayashi’nin piyasaya yüklediği madeni paraların birbirinden bağımsız olarak hareket ettiği anlamına gelir.

Tim Rainer, Kobayashi’nin yönetiminde kalan 66.344 BTC ve 168.178 BCH’nin nasıl satılacağı konusunda, Kobayashi’nin yönetimi altındaki paranın geri kalanını, eğer gerçekten satılması gerekirse daha yavaş bir şekilde satılması gerektiği yönünde yorumda bulundu. Rainer, “Benim düşünceme göre, herhangi bir şeyi satmalarına izin verilmemeli. Dolaşımda bulunan çok fazla coin, fiyat düşüşüne neden olacak ve bu da müşterilerin korkmasına ve coinlerin satılmasına neden olacak. Ocak ayında bu tarz bir panik satışı oldu ve ben 30.000 dolar kaybettim. ”dedi.

Günlük getiri ve fiyat verileri, Kobayashi’nin eylemleri ile kısa vadede (günlük) Bitcoin fiyatları arasında negatif bir korelasyon olduğunu gösterse de, Kobayashi’nin yönetimindeki madeni paraların miktarını satmak için daha şeffaf bir yaklaşım benimsemiş olması yatırımcıları korkutmaması açısından daha iyi olabilirdi.


Kaynak: https://siberekonomi.com/mt-gox-iflas-mutevellisinin-400-milyon-dolarlik-bitcoin-satisinin-etkisi/

Japon temsilcileri, Arjantin’deki düzenlenecek G20 toplantısında kripto paralarla ilgili küresel kuralların koyulmasını isteyecek. Gelecek hafta gerçekleşecek zirvede, maliye bakanları ve merkez bankacıları Buenos Aires‘te toplanacak. G20 zirvesi haricindeki pek çok Avrupa Birliği ülkesi de konunun masaya yatırılması gerektiği konusunda hemfikir durumdalar.
 

19-20 Mart aralığında, G20 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez banka yöneticileri zirve için Arjantin’in başkentinde bir araya gelecekler. Şubat ayında, öde gelen bazı Alman ve Fransız yetkililer de uluslararası bir yaklaşımın oluşturulması gerektiğine dikkat çekmişlerdi.

Keskin Düzenlemeler İyi Olmaz
Fintech konusunda son derece aktif bir politika yürüten Japonya, gerçekleşecek zirvede G20 ülkelerini kripto para düzenlemeleri konusunda ortak bir karara varmaya davet edecek. Kripto para borsalarındaki ticareti denetleyen Japonya, kripto para piyasasının denetlenmesine yönelik düzenleme getiren ilk ülkelerden biriydi. Japonya’nın şimdiki hedefi ise hızla gelişmekte olan kripto para sektörü için küresel çapta uygulanabilecek ortak düzenlemelerin belirlenmesi ve hayata geçirilmesi.


Reuters tarafından aktarılan bilgide, isimleri bilinmeyen bazı Japon yetkililere göre Tokyo‘nun, G20 ülkelerini kripto paraların para aklama gibi yasa dışı faaliyetlerde kullanılmalarını engellemek için daha dikkatli olmaya davet edeceği belirtiliyor. Bilginin kaynakları henüz net olarak açıklanmasa da içlerinden birinin Japonya’nın Baş Kabine Sekreteri olan Yoshihide Suga olduğu iddia ediliyor. Daha önceleri yaptığı açıklamalarda Suga, Japonya’nın G20’de tartışılacak olan kripto para ve kripto paranın küresel ekonomiye etkisi gibi konularda aktif olmasını istediğini belirtmişti. Yorumlarda, G20 üyelerinin çok sıkı düzenlemelerin iyi bir fikir olmadığı konusunda ortak düşünceleri savunacağı belirtiliyor.

Japonya kripto para düzenlemelerinin evrensel hale gelmesini ve küresel bir düzenleme yapısı oluşturulmasını istiyor. Bu şekilde istekte bulunan ilk ülkenin Japonya olmadığı biliniyor. Japonya dışındaki ülkelerden de daha önceleri bu yönde talep gelmişti. Suga’nın konu hakkındaki açıklamasında belirttiği yapının oluşmasının oldukça zor olduğunu söylediği iddia ediliyor. Her ülkenin piyasaya bakış ve piyasayı değerlendiriş şekillerinin farklılığı göz önüne alındığında, farklı ülkeleri ortak payda altında toplamanın karşılaşılabilecek zorlukların en başında geleceği öngörülüyor. Ancak bir başka kaynaktan gelen açıklama ise tartışmaların yalnızca kara para aklama önlemleri ve tüketici korumasına odaklanacağını ve kripto para birimlerinin bankacılık sistemini nasıl etkileyebileceğine değinmeyeceği yönünde.


Düzenleyin Ama Sıkmayın
Rusya’nın Maliye Bakan Yardımcısı Sergey Storchak‘ın Mart ayı başında onayladığı G20 ülkeleri öte yandan siber güvenlik, fintech sektörü ve kripto para ile ilgili konuları tartışmayı planlıyor. Yaptığı açıklamada, G20 ülkelerinden küçük bir kısmının kripto paraları itibari paralara denk gördüğünü belirtti. Önceki yıllardan farklı olarak bu sene ilk kez “dijitalleşme” de gündeme dahil edildi.

Japonya’nın esasında endişe duyduğu durum, kripto para birimlerinin yasadışı amaçlar için olası kullanımları söz konusu olduğunda bazı ülkelerin yeterince sıkı olmayan düzenlemelere sahip olmasıdır. Geçen ay, Japon merkezli olan Coincheck‘ten 500 milyon dolarlık saldırıya uğradıktan sonra kontollerini daha da arttırdılar. Arttırılan denetimler sonucu yaklaşık 700 para aklama vakasını ortaya çıkardılar.

Reuters tarafından, “Esas amaç, hızlı büyüyen kripto para ve fintech sektörlerinde yenilikleri engellemeden tüketicileri korumak ve yasa dışı faaliyetleri önlemek için düzenlemeler uygulamak olacaktır” şeklinde açıklama yapıldı. Arjantin’de, ise uluslararası Finansal Eylem Görev Gücü’nün (FATF), yasa dışı fonların aklanması için kripto para kullanımının önlenmesi yollarını araştıran bir rapor sunması bekleniyor.

G20 ülkeleri Dünya genelinin gayri safi ürün ve ticaretinin %80’inden fazlasını kapsamaktadır. Dolayısıyla, gelecek haftaki zirve sonucunda yapılan açıklamaların, kripto para piyasanın hareketlenmesini sağlayacağını ve zirveden çıkabilecek olumlu gelişmelerin Bitcoin‘in değerine de olumlu şekilde yansıyabileceğini düşünüyorum.

Kaynak: https://siberekonomi.com/g20-zirvesinde-japonya-kripto-paralar-icin-kurallar-olusturulmasini-isteyecek/

Bugün gerçekleşen bir basın açıklamasında, Kanadalı büyük medya kuruluşu ve bilgi toplama şirketi Thomson Reuters, Bitcoin veri sayfasının hayata geçireceğini açıkladı.

Bu basın açıklamasına göre Thomson Reuters ve MarketPsych Data LLC şirketlerinin iş birliğiyle beraber, MarketPsych şirketi endekslerinin yeni bir sürümünü çıkaracak. Bu sayede kripto paralarla ilgili 400‘ü aşkın haber ve medya sitesinlerinden haberdar olacak.

Austin Burkett, bir açıklamasında;

“Haberler ve sosyal medya, pasif ve miktar odaklı ticaretin durdurulamaz yükselişiyle birlikte yatırım ve risk yönetimi sürecini eskisinden de fazla belirliyor.  Finans piyasası karmaşık yapısıyla geliştikçe, müşterilerimize yalnızca ilgili verileri değil, aynı zamanda bu veriyi inceleyip yönetecek gereçleri sağlama ihtiyacı da artmaktadır.”

diye iletti.

Google Aramaları Fiyatlarla Doğru Orantılı





Google Trends’in arama verilerine göre “Bitcoin” adı altında yapılan aramalar Bitcoin’in değeriyle hemen hemen doğrudan ilgili. Ülkemizde de 2017 sonunda Bitcoin fiyatından ötürü Google’da yapılan Bitcoin ile ilgili aramalar zirve yapmıştı. Günümüzde Bitcoin fiyatındaki düşüşün, arama sonuçlarınada yansıdığını görebiliyoruz.

Thomson Reuters, Bitcoin’in Temmuz 2017’deki yükselişinden sonra Kripto para alanıyla ilgilenmeye başlamıştı. Şirket, Blockchain teknolojisindeki yenilikleri fonlayan yeni bir teknik kuluçka merkezini planladıkladıklarının haberini de duymuştu.



Kaynak: https://siberekonomi.com/haber-ajansi-reuters-bitcoin-piyasasini-yakin-takibe-aldi/

[Kabus ve felaket: Margin Call & Liquidation]

İlk iki yazıda borsalardaki temel emir çeşitlerinden bahsetmiştik. Laf lafı açtı, konu spot piyasalar / kaldıraçlı piyasalar ayrımına geldi. Hatta şöyle bir teaser ile bitirmiştik yazıyı: Evet, fiyat düşerken de kâr edebilirsiniz. Peki nasıl?

Kaldıraçlı piyasalardan haberim olmadığı zamanlarda fiyat düşerken kar etmenin tek yolunun yeterince düştükten sonra alım yaparak yükselmesini beklemek olduğunu sanıyordum. Hatta insanların pozisyonlarından bahsederken kullandıkları long, short gibi tabirleri anlıyor, long’un alım yapmak, short’un da satış yapmak olduğunu biliyordum fakat “short” diye bir pozisyonun varlığı bana manasız geliyordu. Sattıysan elinde bir şey kalmamış demektir, yani pozisyonda filan olmamalısın aslında değil mi? Değil.

Belki bu noktada ilk olarak kaldıraçın ne olduğundan bahsetmek gerekir ama bunu sonraya bırakacağım. Önce “long” ve “short” pozisyonlarının mantığını kavramak bence daha önemli.



Satmadığın sürece zararda sayılmazsın…
Long pozisyonuna girmek demek bir hissenin (ya da meta, ya da döviz, ya da kripto para) değerinin yükseleceği düşüncesiyle alım yapmak demektir. Bir süre sonra hisse değeri gerçekten yükselirse pozisyon kâra geçer. (Henüz siz kâra geçmediniz, dikkat. Sadece pozisyon kârda. Sizin kâra geçmeniz için satış yapıp pozisyonu kapamanız lazım.) Yeterince yükseldiğini düşündüğünüz zaman da satarsınız, sattığınız fiyat ile aldığınız fiyat arasındaki fark sizin kârınız olur. Yani 4.000$ iken aldığınız BTC’yi 4.500$ iken satarsanız 500$ kar etmiş olursunuz. Basit ticaret yani. Elbette hisse düşerse de zarara girersiniz. Fakat fiyat istediği kadar düşsün, siz satış yapıp pozisyonu kapamadıkça sadece pozisyon zararda kalır, siz değil. Çünkü bir noktada düşmeyi bırakıp tekrar yükselebilir ve sizi kâra geçirebilir. Ama satarsanız bu şansı kaçırmış olursunuz. O yüzden “satmadığın sürece zararda sayılmazsın” derler piyasada, fiyat ne kadar düşerse düşsün.

Short pozisyonuna girmek ise aynı hissenin düşeceğini düşünerek satış yapmak demektir. Peki diyelim elimde sadece para var, BTC filan yok. Ama BTC de iyice yükselmiş, artık düşüşe geçeceğini düşünüyorum. Nasıl short’layacağım, elimde coin yok ki, neyi satacağım? Ödünç alacaksın kardeşim! Diyelim fiyat 4.500$. Ben bir arkadaştan 1 BTC ödünç alıyorum ve hemen piyasada satıyorum. Artık elimde 1 BTC yok, 4.500 dolar var. Sonra BTC fiyatı gerçekten düşüyor, diyelim 4.000$ oluyor. Elimdeki 4.500’ün 4.000’i ile 1 BTC’yi geri alıyorum ve hemen arkadaşa BTC’sini geri veriyorum. Elimde ne kalıyor? Temiz bir 500$. (Eşek değilsem arkadaşıma ödünç aldığım süre boyunca işleyen BTC faizini de ödüyorum tabi bu kârdan.) Peki BTC düşmedi diyelim, tersine 5.000$ oldu. Arkadaş da kapıma dikildi, BTC’sini geri istiyor. Mecbur yükselmiş fiyattan geri alacağım. 4.500$’ım zaten vardı, üstüne cepten bir de 500$ koydum, parayı denkleştirdim, BTC’yi alıp arkadaşıma geri verdim. Ama cepten yedim, yani 500$ zarardayım.

Şimdi long pozisyonuna geri dönelim. Aslında burada da bir ödünç alma işlemi mümkün. Fakat long pozisyonunda BTC değil, fiat ödünç alınır. Bildiğin bankadan kredi çekmek gibi yani. Vade geldiğinde o parayla satın aldığın BTC’nin fiyatı yükselmişse BTC’yi satıp aldığın krediyi geri ödersin, kredi miktarından geriye kalan senin kârın olur. Yok düşmüşse eksik kısmını cepten tamamlarsın, o da zararın olur.


Boğa rakibine boynuzlarıyla yukarı doğru hamle yaparak saldırır. Ayı ise pençeleriyle aşağı doğru hamle yaparak saldırır. Bu yüzden Boğa yükselen piyasada kâr edenleri simgelerken Ayı ise düşen piyasada kâr edenleri simgeler. Şimdi bu boğa/ayı muhabbeti nereden geliyor öğrendiniz işte.

Kabus ve felaket: Margin Call & Liquidation

İşte kaldıraçlı piyasalar bu ödünç alma işini otomatize etmiş piyasalardır. BTC (ya da fiat) ödünç alacak arkadaş aramak zorunda kalmazsın, sistem istediğin anda sana bu meblağı ödünç verir. O meblağ sende kaldığı sürece de faiz işler. Pozisyonunu kârla kapatırsan ne ala, o faizi zaten haydi haydi ödersin. Yok pozisyon zarara girmeye başlarsa hem faizi, hem de zararını kapatacak kadar parayı hesabında tutmak zorundasındır.

Şimdi burası kritik! Tekrar etmek lazım. Herhangi bir andaki zararını karşılayacak kadar parayı her zaman hesabında tutmak zorundasındır. Pozisyonun girdiği zarar, hesabındaki parayla kapatılamayacak seviyeye geldiği anda sistem pozisyonu otomatik olarak kapatır, bütün parana da zararı tazmin etmek üzere el koyar. Buna “liquidation” denir, bir nevi sıfırı tüketmek yani.

Görüldüğü üzere kaldıraçlı piyasalarda olası zararları karşılamak üzere hesabımızda bir miktar teminat tutmamız gerekiyor. Bu teminata “margin” denir. Hatta bu yüzden zararımız hesabımızdaki teminat miktarını geçmek üzereyken gelen uyarıya da “margin call” denir, margin çağrısı yani. Bu çağrı “hesabına biraz daha para koy yoksa liquidate olacaksın, tümü uçup gidecek” anlamına gelir.


Yok de, yok de…

Buna bir örnek verelim. Diyelim hesabımda 1.000$ var. BTC de 4.000$. Ben fiyatın düşeceğini düşünüyorum, o yüzden short pozisyonuna giriyorum. N’apıyorum, 1 BTC ödünç alıyorum ve hemen satıyorum. Hesabımda artık 5.000$ var ama bu 5.000’in sadece 1.000 doları benim kendi param. Gerisi borç. Eğer BTC yükselir ve 5.000 dolara yaklaşırsa önce bir margin callyiyorum. Sistem diyor ki “5.000 dolar seviyesi bu ödünç aldığın ve sattığın BTC’yi geri almak için son şansın olur. Çünkü 5.001$ olsa alacak paran yok. Liquidate olmak istemiyorsan hesabına daha fazla para koy.” Sisteme “Abim bugünlük beni idare et, yarın vallahi düşecek bu meret” demek mümkün değil. Neyse ki ben 5.000’i görmeden geri döneceğini ve düşmeye başlayacağını düşünüyorum, o yüzden hesabıma hiç para eklemiyorum. Fakat o da ne! Korktuğum başıma geldi ve 5.000’i gördük. N’oluyor, sistem otomatikman hesabıma el koyuyor, 5.000 dolardan 1 BTC alıp ödünç aldığım yere geri veriyor, bana da avcumu yalamak düşüyor. Ha BTC o seviyeden tekrar geri düşebilir, hatta 3.000’lere kadar inebilir. Geçmiş olsun. Hesabımda 1 dolarcık daha fazla para olmadığı için 1.000 dolar kaybettim. Kimse gözümün yaşına bakmaz, ama ben zaten düşecek demiştim, düştü işte desem de o para gitti gider.

Peki long pozisyonunda liquidate olmak mümkün değil mi? Mümkün elbette. Aynı örnekten gidelim, hesabımda 1.000$ var, BTC de 4.000$. 1 BTC satın almak için bendeki 1.000 doların üstüne 3.000 dolar daha koymam gerekiyor, onu da sistemden borç alıyorum. Bu noktadan itibaren BTC yükselmek yerine düşerse ve 3.000 seviyelerine gelirse elimdeki BTC’yi satmak ve borcumu ödemek zorundayım. Bunu da sistem 3.000’e ulaşır ulaşmaz otomatik yapıyor çünkü 2.999’dan satsa borcumu ödemeye yetmiyor.




İki ucu keskin kılıç: Kaldıraç

Şimdi gelelim kaldıraça… Kaldıraç aslında kelime anlamı gibi, küçük bir çabayla büyük bir etki yaratmak anlamına gelir. Kabaca hesabınızdaki parayı teminat göstererek gerçekte sahip olduğunuzdan daha fazlasıyla alım-satım yapabilmek demektir. Yani 2x kaldıraç kullanıyorsanız hesabınızdaki paranın 2 katını, 10x kullanıyorsanız 10 katını alışverişte kullanabilirsiniz. Fakat kaldıraç yükseldikçe fiyat oynamalarının yarattığı kar da zarar da büyür, yani olası kazanç yükseldiği gibi liquidate olma riski de artar. Yine örnek verelim.

Hesabımda 1.000 dolar varken ben 10x kaldıraç kullanırsam 10.000 dolarla alışveriş yapabilirim. Bu da BTC 4000$ iken 2,5 BTC’lik bir long pozisyonuna girebilirim demektir. Fakat bu durumda 400 dolarlık bir düşüş 2,5 BTC’de 1.000 dolar zarara denk geleceği için, benim margin’im de (1.000$) bu meblağı ancak karşıladığı için liquidation seviyem 3.600$ olur. Halbuki bir önceki örnekte liquidate olmak için 3.000’e düşmesi gerekiyordu, farklı olan nedir? Çünkü o örnekte 1.000 doları teminat göstererek 4.000 dolarlık (hesabımdaki paranın 4 katı) alışveriş yapmıştım. Yani 10x yerine 4x’lik kaldıraç kullanmıştım. Görüldüğü gibi 10x’te tüm paramı kaybetmek için ters yönde 400 dolarlık bir hareket yeterliyken 4x’te 1.000 dolarlık bir hareket gerekiyor.

Tabi yüksek kaldıraç daha risklidir ama aynı zamanda daha kazançlıdır. 4x ile 400 dolar kar ettiğim bir pozisyonda 10x ile 1.000 dolar kar edebilirim. Aslında kaldıraç bir nevi alışverişlerimizin sonuçlarını “amplify” eden (yükselten) bir araçtır.

Yazının başına dönecek olursak, spot / kaldıraç farkı da işte tam olarak budur. Hiç kaldıraç kullanmadığımız, sadece elde ne varsa onunla alım satım yaptığımız piyasalara spot piyasa denir. Eldekini teminat göstererek borç aldığımız ve onunla alım-satım yaptığımız piyasalara ise kaldıraçlı piyasa denir. Tabi kaldıraçlı piyasalarda hesabımdaki paranın dışında borç kullanmadan girdiğim long pozisyonlar da olabilir. Bunlardaki kaldıraç oranı 1x olur (yani kaldıraç kullanılmaz) Bir başka deyişle 1x long pozisyonu aslında spottan farksızdır. Fakat short pozisyonu tanımı itibariyle borç almayı gerektirdiği için her short pozisyonu ister istemez kaldıraçlıdır (1x olsa bile) Yani “spot short” diye bir şey yoktur. Spot spot demişken bir de kamu spotu verelim.



Kamu spotu

Keşke kaldıraça abanmasaydı…
Kaldıraç, sorumluluk isteyen bir araçtır. Sahip olduğunuz paranın 10 katıyla, 100 katıyla yatırım yapmak ilk başta çekici gelebilir fakat kaldıraç arttıkça hele de kripto gibi oynak bir piyasada en ufak bir harekette bile anaparanızı kaybedebilirsiniz. Bu yüzden ne yaptığınızı çok iyi bilmeden ve riski iyi hesaplamadan asla kaldıraç kullanmayın. Bu arada kaldıraçlı piyasalarda aldığınız borçların faizleri genelde banka kredilerinden çok daha yüksektir. Bu yüzden uzun vadeli pozisyonlarda ya futures gibi pozisyon açık kaldığı sürece faiz işletmeyen yerleri tercih edin. Ya da long pozisyona girecekseniz bankadan kredi almayı ve kaldıraç kullanmadan spot olarak pozisyon almayı değerlendirin. Çünkü 1.000 dolarla 10x kaldıraç kullanarak pozisyona girmekle 10.000 dolarla spot olarak pozisyona girmek arasında fark yoktur. Hatta ikincisinde yüksek kaldıraç faizi yerine düşük banka faizi işleyeceği için daha avantajlıdır. Fakat her ne kadar kredi almayı öneriyor gibi görünsem de gerçek tavsiyem sizin olmayan bir para ile borsada asla yatırım yapmamanız yönünde olur. Bir anda çakılma yaşanır ve BTC değeri yarısına inerse kaldıraçlı pozisyonda kaybedeceğiniz miktar hepi topu 1.000 dolardır fakat spotta 10.000 dolarınız bir anda 5.000 dolara kadar erir. Para sizinse bekleyelim, nasıl olsa çıkar diyebilirsiniz (hatırlayalım, satmadığın sürece zararda sayılmazsın) fakat para borç ise alacaklı kapınıza dayanır ve o BTC’leri çok ucuzdan satmak zorunda kalabilirsiniz.

kaynak: https://siberekonomi.com/duserken-kazanmak/

[Market Order]

Önceki yazıda yazıda temel iki emir cinsini anlatmıştık; Market Order ve Limit Order. Bunların yanında bir de olmazsa olmaz bir üçüncü emir çeşidi var: Stop Order. Bazı yerlerde Stop Loss olarak da geçer, yani “zararı durdur”. Adından da anlaşılacağı gibi piyasa istediğiniz yönde gitmiyorsa yol yakınken pozisyondan çıkmak ve muhtemel bir felaketi küçük sıyrıklarla atlatmak için kullanılır.

Ticaretin temel kuralı: ucuz al, pahalıya sat. Diyelim BTC yükseliş trendinde ve daha da yükselecek gibi gözüküyor. Siz de bir süre sonra satmak amacıyla o anki kur olan 1000 dolardan 3 BTC aldınız. Fakat trend terse döndü ve fiyat düşmeye başladı. Elbette yeterince beklerseniz tekrar aldığınız seviyelere gelmesi, hatta geçmesi muhtemel. Ama yol yakınken zararına da olsa satıp, sonra fiyat iyice düşünce tekrar almak daha mantıklı olmaz mı?

Diyeceksiniz ki kardeşim ben zaten piyasayı izliyorum, durum kötüyse de Market Order ya da Limit Order vererek pozisyondan çıkarım. 3. bir emir tipine ne gerek var? Stop emri aslında sizin piyasayı izleyemediğiniz zamanlarda (uçakta, uykuda, tatilde, internetsiz ortamda vs.) sizi koruyan bir sigortadır. Belli bir eşik geçildiğinde sizin yerinize o Market Order’ın ya da Limit Order’ın verilmesidir, başka bir şey değildir.

Örneğe geri dönelim. Diyelim 1000’den aldığınız BTC fiyatı şimdi 980’lerde ve 950’ye kadar düşerse daha da düşeceğinden, atıyorum 800’leri zorlayacağından korkuyorsunuz. Bu olursa 600 dolar zarar edeceksiniz. Demek ki sizin için kritik eşik 950 dolar. 950’yi şu anda görse hemen satıp 150–200 dolar civarı zararı sineye çekmeye razısınız fakat şu anda bulunduğu 980 seviyesinden geri dönüp tekrar yükselişe devam etmesi de mümkün. Erkenden boş yere satmak istemiyorsunuz. Aksi gibi 12 saatlik bir uçak yolculuğuna çıkmak üzeresiniz. N’apıyorsunuz, 950’den Stop emri veriyorsunuz.


Çünkü vermezseniz sonunuz bu arkadaş gibi oluyor.

Şimdi burası önemli. Piyasa 950’yi görürse sizin adınıza satış için Market Order mi verilsin? Limit Order mi verilsin?

1.Limit Order derseniz 950’nin yanında bir fiyat daha girmeniz lazım. Çünkü ilk girdiğiniz 950 dolar aslında emri tetikleme fiyatı (trigger price)olarak muamele görecek, gerçek satış fiyatı o değil. Piyasa 950’yi görünce 3 BTC’nizin satışa çıkarılacağı asıl fiyat, girdiğiniz 2. fiyat olacak. Bunu da 950 olarak girmeniz mümkün tabi fakat ya düşüş hızlıysa? 3 BTC’nin hepsi satılmaya vakit bulamadan daha ucuz teklifler geçebilir önünüze hatta emrinizin hiç dolmama ihtimali var maalesef. Bu yüzden tetikleme fiyatıyla limit fiyatı arasında biraz pay bırakmakta fayda var.

2.Market Order derseniz ikinci bir fiyata gerek yok, piyasa 950’yi görür görmez o anda almaya talip olan kim varsa onlara satacak. Ama sorun şu ki sizin değil, onların istediği fiyattan satacak. Burada da order book’un durumu önemli işte, alıcı tarafı çok kalabalık değilse ortalama satış fiyatınız çok düşebilir. (İlk sırada 950’den alan sadece 0.1 BTC alıyorsa ve bir sonraki teklif de 900’de ise kalan 2.9 BTC’nizi arzu ettiğinizden 50 dolar daha ucuza satmış olacaksınız maalesef.)
Stop emirleri sadece zararı durdurmak için değil, o anki kârınızın bir kısmını garantilemek için de kullanılabilir. (Yani bir nevi “zararı durdur” değil de “kârdan zararı durdur” emri.) Aynı örnekten gidersek 1000’den aldığımız BTC yükseldi ve 1100’lere kadar çıktı diyelim. Ama göstergeler “overbought” diyor yani buranın zirve olması ve trendin yön değiştirmesi muhtemel. Şu anda birden 30 dolar düşse yönün değiştiğine kanaat getirip hemen satacaksınız. Çünkü böyle bir düşüş 1000’e kadar devam eder gibi gözüküyor, satmazsanız tüm kârınızı kaybedebilirsiniz. Ama daha ortada 30 dolarlık bir düşüş yok, yükselişe devam ihtimali hala var ve erkenden satmak istemiyorsunuz. Uyumanız da lazım, n’apacağız? 1070’e stop emri vereceğiz.

Peki ya tırmanış devam eder de zirveyi 1100’lerde değil, 1300’lerde görürsek? 30 dolarlık bir düşüş bizim için hala bir yön değiştirmeyi işaret ediyor olabilir ama böyle bir durumda 1070’ten değil 1270’ten satmayı tercih ederdik değil mi? Çünkü 1300’lerden başlayan düşüş ben hala uykudayken devam edip stop noktama (1070) kadar gelebilir. Yazık değil mi, uyanık olsanız 1070’i beklemeden daha yukardan satardınız mutlaka..

İşte bu tip durumlar için de emrinize “trailing” (izleyen) özelliği verebilirsiniz. Trailing, emri verdiğiniz andaki güncel fiyatla stop fiyatınızın arasındaki mesafenin korunması ve tetikleme fiyatının sizin lehinizde değiştirilmesi anlamına gelir. Yani fiyat 1100 iken 1070’e verdiğim stop emrini trailing özelliğiyle verirsem, piyasa yükseldikçe aradaki 30 dolarlık farkı korur, benim stop emrimin fiyatı da beraberinde yükselir. Elde edebileceğim potansiyel kârdan olmam böylelikle. (Fiyat 1200’e çıkarsa stop’um 1170’e, 1300’e çıkarsa 1270’e çıkar. Tabi bu yükseliş esnasında aralarda düşüşler de olacaktır. Bunların 30 dolardan fazla olmaması lazım, yoksa stop tetiklenir.)

“…bir eşik geçildiğinde (trigger) bir emrin işleme konması. (limit ya da market emri) Stop’un özeti bu.”

Son olarak stop emrinin amacı dışında bir başka kullanımı daha var. Aslında hiç pozisyonda değilken, pozisyona girmek için kullanılabilir. Diyelim fiyat 1100’de ve yükseliş devam ediyor. 1200’ü görürse önemli bir direnç kırılmış olacak ve hızla 1400’leri buluruz diye düşünüyoruz. Bu ihtimal gerçek olursa şu anda ucuzken almış olmak elbette daha avantajlı. Ama riskli, buralardan düşüşe geçip tekrar 1000’leri test edebilir. O yüzden şimdi değil de 1200 ve üstünden almak daha garantili. N’apıyoruz, 1200’e bu sefer satış değil alış için bir stop emri veriyoruz. Aslında mantık aynı: Bir eşik geçildiğinde bir emrin işleme konması. Stop’un özeti bu.

Özetle sonradan pişman olmamak için kullanılması elzem bir emir cinsidir Stop. Tabi BTC gibi oynak bir piyasada tetikleme fiyatı ile limit emri fiyatı arasındaki farkın, order book’un durumunun, trailing mesafesinin filan çok iyi düşünülmesi gerekir. Stop seviyesini pozisyona giriş seviyemizin çok yakınlarına koyarsak gereksiz yere (ortada gerçek bir tehlike yokken) tetiklenebilir. Ama çok uzağa koyarsak da muhtemel zararımızı büyütmüş oluruz.

Çoğu borsada yaşanan bir başka risk ise manipülatörlerin insanların muhtemel stop seviyelerini tahmin edip sürekli satış yaparak fiyatı bilhassa o seviyelere düşürmesidir. Bir kaç yüksek hacimli pozisyonun stop’u tetiklendiğinde market sell emirleri devreye girer, fiyat iyice düşer ve bu kişiler BTC’leri ucuzdan kaparlar, piyasa tekrar yükselir. Buna Stop avı (stop hunt) derler.

İşte burada biraz spot piyasası / kaldıraçlı piyasalar ayrımına değinmek gerekiyor. Çünkü bu stop avcıları sadece stop-sell’leri (zararı durdur satışı)değil, stop-buy’ları (zararı durdur alışı) da kovalar. Teknik olarak BTC yükselirken siz alım yapmadıkça zarara girmiş olmazsınız, sadece bir fırsat kaçırıyor olursunuz. O yüzden alım yapacak bir “zararı durdur” emri vermek bir mana ifade etmiyor gibi gözükebilir. Fakat bu sadece spot piyasalar için geçerli. Kaldıraçlı piyasalarda “short” pozisyonundaysanız alım yaparak zararı durdurmak hayati önem taşıyabilir. Hadi o da 3. yazının konusu olsun.

Spoiler: Evet, fiyat düşerken de kâr edebilirsiniz.

Kaynak: https://siberekonomi.com/stop-emiri-ve-incelikleri/

Malum, minimg için ekran kartları revaçta ve ekran faiş fiyatlardan satılmakta bu durum oyuncularıda zor durumda bırakıyor. Sınırlandırma getirilse bile yine bi yol bulur bu işten para kazanacak kişiler. https://siberekonomi.com/nvidia-kripto-para-madencilerine-ekran-karti-satisini-sinirlandirmak-istiyor/

Bitconnect'in kapatılmasıyla iligli türkçe haber linki https://siberekonomi.com/bitconnect-websitesi-kapatildi/ umarım aramızda elinde olan yoktur.

Ripple hakkında yararlı bilgiler içeren Türkçe bir makale.

https://siberekonomi.com/rippe-xrp-2017-yilin-sampiyonu/

Cryptokitties kedilerinden sonra Tron coin'in Trondogs kripto köpekler geliyormuş.

https://siberekonomi.com/tron-trx-kripto-kopekler-geliyor/

Arkadaşlar merhaba elden 1 veya 2 BTC alınacaktır elden yüz yüze görüşerek sadece İstanbul içi satmak isteyen arkadaşlar ulaşabilir.